Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2014 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER K Yeni Bir Kent Anlayışını Üretmenin Zorunluluğu Binaların, betonun, alışveriş merkezlerinin (AVM) boğduğu bir kent değil; geniş bulvarları ve caddeleri ile açık, ferah ve herkesin özgürce ve eşit bir biçimde yararlanacağı bir kent tasarımına ihtiyacımız bulunmaktadır. Bugün artık dolaşıma giren, tartışılan “kentsel eşitlik” ve “kent hakkı” kavramları da kentin özgürleşme ve eşitlik mücadelesinin verildiği bir alan olarak kabul edilmeye başlandığını göstermektedir. Alper Taşdelen Çankaya Belediye Başkanı termektedir. Yerel yönetimlere düşen ise bu mücadeleyi entelektüel olarak derinleştirmeleri ve pratikte yaşama geçirmeleridir. Bu anlayış çerçevesinde biz kent yönetim anlayışımızı Yeni Nesil Belediyecilik olarak tanımlıyor ve bunu üç temel bileşen üzerine oturtuyoruz: Etkin Yönetim, Kaliteli Hizmet ve Çağdaş Kent… Yeni Nesil Belediyecilik her şeyden önce insan merkezli bir çabanın ortaya konulması ve ülkemizde bir model olarak dolaşıma girmesini sağlamak amacını taşımaktadır. Türkiye’de yerel yönetimlerde öncü olma iddiasını taşıyan; bu gücü, Cumhuriyetin kurucu kent felsefesi ve pratiğinden alan ve de bu özelliği dünyanın çağdaş kent yönetim felsefesiyle birleştiren Çankaya Belediyesi; toplumun farklı kesimlerine dönük ciddi projelere ve eylemselliklere imza atmaktadır. Çankaya Belediye başkanı seçilmeden önce ve seçildikten sonra klasik belediye yaklaşımlarını yerinden edecek, yapıbozuma uğratacak bir devrimci hamlenin gerekli olduğunu ve bunun gereğinin yapılması noktasında sonsuz bir gayret içinde olacağımı halkımızın bilgi ve ilgisine sunmuştum. Bundan kastedilen elbette kenti insan, canlı ve doğa merkezli bir dönüşüme tabi tutmak ve “Tek Çankaya” yaratarak her bölgeye, her insana eşit hizmet götürmektir. Belediye başkanı olduktan sonra yaptığımız alan çalışmaları ve bize gelen bildirimler, toplumun dezavantajlı kesimlerinin kent imkânlarından yeterince yararlanmadığını gösteriyordu. Yani engellilerimiz, yaşlılarımız, kronik hastalıklara sahip yurttaşlarımız yaşama, kent hayatına katılma konusunda çok ciddi bir istek ortaya koyuyor ve bunu bizden talep ediyordu. Bize düşen bunun gereğini yapmak ve talepleri karşılamaktı. 6 ay içinde çok farklı etkinliklerle toplumun dezavantajlı kesimlerini sahiplendik ve aralıksız bir etkinlik takvimi ile kent yaşamına katılmalarını teşvik ettik. Bu konuda yaptığımız ilk çalışma, farkındalığın arttırılmasına dönük olarak Ankara’nın en merkezi yerinde; Kızılay, Yüksel Caddesi, Konur ve Karanfil sokaklarında düzenlediğimiz Engelsiz Çankaya Şenliği’nde ‘1 Dakika Yaşa Anlarsın’ isimli empati oyunuyla birçok insanımızın, gözleri bağlı yürütülerek ya da tekerlekli sandalye kullandırılarak, engellilerin yaşadıklarını deneyimlemelerini sağladık. İki gün süren şenlikte; resim, heykel çalışmaları, seramik, mask atölyeleri, müzik dinletileri ve dans gösterileri ile yüzbinlerce insanı engellilere çıkardığımız engellerle yüzleştirdik. Yaptığımız her farkındalığı arttırma etkinliğine engelli kurumları kattık, onlarla birlikte ortak dayanışma ile farklı eylem ve çözümler için çalıştık. Örneğin Down Sendromu Derneği ile ‘Down Sendromu Dostluk Yürüyüşü’nü gerçekleştirdik ve çok sayıda yurttaşımızın desteğini kazandık.    ‘Yurttaşım Sorumluluklarımın Farkındayım’ projesini Engelsiz ve Mutlu Yaşam Derneği ile birlikte organize ettik. Engelli gençlerimizi ve refakatçilerini Ayvalık’ta kampa yolladık ve kampta; engellilerin başarı öyküleri, birlikte yaşama kültürü, öfke kontrolü gibi seminerlerin yanı sıra yüzme, fotoğrafçılık, yürüyüş gibi etkinliklerle yaşamak istedikleri ve hakları olan yaşama onları katmaya çalıştık. Türkiye’de 8,5 milyon engelli var. Onların yaşamın her alanında yer alabilmesini sağlamak için çalışıyoruz. 1 milyon 850 bin çalışabilir engelliden 200 bini bile istihdam edilmiş değil. Bu sorunu aşmak zorundayız. Belediyemizin Görme Engelliler Spor Kulübü, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak yürütülen çalışma kapsamında, 12 görme engelli kursiyer, iki İŞKUR eğitmeninden ders aldılar. Konuşan program aracılığıyla, duyduklarını klavyede uygulayan öğrenciler, altı hafta boyunca temel bilgisayar yazılımından web tasarımı öğretimine kadar geniş bir yelpazede eğitim aldılar.   Çankaya Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi’nde 15 engelli birey, hem oyuncak üretiyorlar hem de elde ettikleri gelirle hayatlarını idame ettiriyorlar.   Engellilerle Destek Haftası (Around the World in a Day) çerçevesinde bulundukları ülkelerde engellilerin toplumsal hayata katılımını sağlayan projelerle ortaklık yapan Hilton, Türkiye’de destek vermek için Çankaya Belediyesi’nin ödüllü projesi ÇAÇOY’u seçti. Bu kapsamda elde edilen gelir de engelli yurttaşlarımıza sunuldu. ent dediğin insandan başka nedir ki diye sorar Shakespeare yüzyıllar öncesinden. Kent her şeyden önce insandır. Sadece mekânsal olarak değil, her düzeyde insanın kendisini gerçekleştirme alanıdır. Bugün kent doğanın bütün bileşenlerini kapsasa da hâlâ Shakespeare’in sözlerindeki derinliğinin hakkını verecek bir gelişmişlik düzeyine sahip değildir. Bu durum ülkemiz için daha da yakıcı bir nitelik taşısa da bugün bunu değiştirmek için Çankaya’dan yola çıkmış bulunuyoruz. Ülkemizde kent algısı ne yazık ki insan öncelikli ve insan merkezli bir nitelik taşımamaktadır. Kent bizde daha çok yapı, ulaşım, rant ekseninde kavranmakta, mekanik ve insan dışı bir alan olarak kodlanmakta ve bu çerçevede değerlendirmelere konu olmaktadır. Bu nedenle mevcut paradigmanın değişmesi, kentin öncelikle insan ve doğa dengesinin sağlandığı bir yerleşime dönüştürülmesi gerekmektedir. Binaların, betonun, alışveriş merkezlerinin (AVM) boğduğu bir kent değil; geniş bulvarları ve caddeleri ile açık, ferah ve herkesin özgürce ve eşit bir biçimde yararlanacağı bir kent tasarımına ihtiyacımız bulunmaktadır. Bugün artık dolaşıma giren, tartışılan “kentsel eşitlik” ve “kent hakkı” kavramları da kentin özgürleşme ve eşitlik mücadelesinin verildiği bir alan olarak kabul edilmeye başlandığını gös Bir ‘Seri Katil’ 18 canı yitirdiğimiz son Ermenek maden ocağı kazası, emekçilerin ve meslek odalarının öncülük ettiği büyüyen kamuoyu tepkilerine yol açan cinayetleri bir kez daha gündeme getirdi. Aslında bütün bu cinayetler bir seri katilin işi: İnşaat cinayetleri... Tersane cinayetleri... Kömür madeni cinayetleri... Hep aynı katil tarafından birbiri ardına işleniyor! HHH Katil, sömürü düzenini en ileri düzeylere taşıyan acımasız küresel kapitalizmin, azgelişmiş ülkelerdeki denetimsiz uygulamalarından yararlanan siyasal fırsatçılığın yol açtığı yağma! Bütün cinayetlerin işlendiği yerlerdeki işletmelerin sahipleri, ya siyasal iktidar mensupları ya onların çok yakınları veya onlarla bütünleşen ve onlardan nemalanan yandaşlar! HHH Küresel kapitalizm, gelişmiş merkez ülkelerinde, düzeni ve sermaye sahiplerini korumak için bazı kurallara bağlanmıştır: Amerika’daki antitröst yasaları, kimi ülkelerdeki güçlü sendikalar, özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki sosyal devlet uygulamaları, gelişmiş merkez ülkelerinde, düzeni korumak için başvurulan önlemlerdir. Buna karşılık çevre ülkelerindeki azgelişmişlik, kapitalizmin sömürü düzenini tam anlamıyla bir soygun, sınırsız bir yağma olayına dönüştürür: Çünkü bu ülkelerde işçi sınıfı tam gelişememiş, bu nedenle demokrasi güdük kalmış veya hiç uygulanamamış, üstelik de yargı gibi, medya gibi yasal ve toplumsal denetim mekanizmaları güçlenememiştir. Zaten küresel kapitalizm temelde, gelişmiş merkez ülkelerinin azgelişmiş çevre ülkelerini sömürmesine de dayalıdır: Gelişmiş merkez ülkeleri, azgelişmiş çevre ülkelerindeki bu yağma ve soygunu görmezden gelir ve hatta aldıkları payı arttırmak için, teşvik bile ederler. HHH İşte Türkiye’deki maden, inşaat, tersane cinayetlerinin arkasındaki katil budur: Küresel kapitalizmle bütünleşen siyasal iktidar, yargıyı ve medyayı da denetim altına alarak, kapitalizmin zaten bilinen olağan sömürü düzenini tam anlamıyla olağanüstü bir yağma ve soyguna dönüştürmüştür! Son yıllarda, kentlerde ve doğada hızlanan betonlaşma, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ortaya çıkardığı olaylar, yargıya yapılan müdahaleler, medyaya el konması ve doğrudan denetlenmesi, güvenlik güçlerini ve adalet mekanizmasını hallaç pamuğu gibi atan polis, savcı ve yargıç atamaları, ihale yasasında yapılan yüzden fazla değişiklik, kupon arsa tahsisleri, ballı özelleştirmeler, hep bu yağma ve soygunun ve bunların yol açtığı cinayetlerin altyapısını hazırlayan eylemlerdir! HHH Sorun siyasal iktidar sorunudur! umhuriyetimiz gibi belediyemiz de kimsesizlerin kimsesidir... Çankaya Belediyesi olarak ilk defa engelli vatandaşlarımız ve aileleri ile bugüne kadar yapılmış en büyük iftarı gerçekleştirdik. Engelliler Konfederasyonu ve Altı Nokta Körler Derneği ile yaptığımız bu etkinlik ile engelli yurttaşlarımızı asla unutmayacağımızın sözünü verdik. Çünkü kimsesizin yanında olmak insani, vicdani ve idari sorumluluğumuzdur. Çankaya’da, engelli, yaşlı ve ihtiyaç sahiplerine Evde Temizlik Hizmeti veriyoruz. İhtiyaç sahiplerinin bayramı ve misafirlerini temiz bir ortamda karşılamasına katkıda bulunmak adına Evde Temizlik Hizmeti ekiplerimiz Çankaya genelinde kapsamlı bir temizlik çalışması gerçekleştirdiler. Cumhuriyetimiz gibi Çankaya Beledi yesi de kimsesizlerin kimsesidir. İlçemizdeki, kentimizdeki ve ülkenin farklı yerlerinden Ankara’ya gelen kronik hastalıklara sahip yurttaşlarımızla da özel olarak ilgilendik. Sağlık için yürüyüşler gerçekleştirdik. Sağlık imkânlarımızdan hastalarımızı yararlandırdık. Bütün bu çalışmalar elbette ki insan merkezli bir kent yaratmak için 6 ay gibi kısa sürede yaptığımız çalışmalardır. Bundan sonraki süreçte daha kapsamlı çalışmalar gerçekleştireceğiz ve kentin bütün bileşenlerini kentli olma hakkından yararlandıracağız. En çok ihtiyacı olana en fazla hizmeti sunmak bizim temel yaklaşımımızdır. Türkiye’de kent anlayışının ciddi bir dönüşüme, yeni ve farklı bir perspektife ihtiyacı bulunmaktadır. Felsefesi olmayan işin ve çabanın geleceği yoktur. Biz o nedenledir ki Yeni Nesil Belediyeciliği yaşama geçirmeyi tarihsel ve toplumsal sorumluluğumuz olarak görüyor ve bu çerçevede çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni Nesil Belediyecilik; kentte dezavantajlı kesimleri önceleyen bir yaklaşımla bundan sonra çok daha fazla ve örnek çalışma üreterek yoluna kararlı bir biçimde devam edecektir. Akılla, tutkuyla, aşkla yepyeni bir modeli Türkiye’ye ve dünyaya kazandıracağız. C Engellilere iş İmkanı… Kredi Tutarı (TL) Faiz Oranı (%) Kredi Vadesi (Ay) Tahsis Ücreti (TL) Yıllık Sigorta Primi (TL) Aylık Toplam Maliyet Oranı (%) Yıllık Toplam Maliyet Oranı (%) Aylık Taksit Tutarı (TL) Toplamda Ödenecek Anapara ve Faiz Tutarı (TL) 5.000 20.000 50.000 50.000 0,95 1,15 1,15 1,21 12 24 36 36 25 100 250 0 50 134 349 351 1,38 1,48 1,45 1,49 16,57 17,77 17,42 17,93 448 985 1.772 1.793 5.378 23.631 63.781 64.555