23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Suriye’ye ayda 1000 cihatçı ABD’nin IŞİD’e yoğun hava bombardımanına rağmen, Suriye’ye ayda 1000 cihatçı giriş yapıyor. 80 ülkeden 1516 bin cihatçı sayısının daha da artması bekleniyor Dış Haberler Servisi BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan rapora göre, Suriye ve Irak’ta IŞİD ve benzeri grupların safında savaşan 80’i aşkın ülkeden 15 bin savaşçı bulunuyor. ABD istihbarat ve terörle mücadele yetkililerine göreyse, ABD’nin IŞİD’e hava saldırılarına rağmen, Suriye’ye hâlâ her ay 1000 yabancı savaşçı giriyor. Washington Post’a konuşan yetkililer, hava saldırılarının Suriye’ye cihatçı akınını azaltmadığı, toplam savaşçı sayısının artmaya devam ettiğini söyledi. ABD’li yetkililer artık 16 bini aştığını söyledikleri toplam yabancı savaşçı sayısının temmuzda 12 bin, martta 7 bin hesaplandığını hatırlattı. Buna göre 1980’lerde Afganistan’da mücahitlerin savaşması dahil on yıllardır hiçbir çatışma bölgesinde görülmemiş bir hızla Suriye’deki yabancı savaşçı sayısı artıyor. Uzmanlara göre Suriye iç savaşı uzayıp gittikçe de artmaya devam edecek. AFP’ye konuşan bir ABD’li istihbarat yetkilisi de, “Suriye’ye giden yabancı militan sayısı on yıllarca Afganistan, Yemen, Somali ve diğer çatışma bölgelerinde gördüklerimizin hepsini geçti. Bu çatışma, son 10 yıldaki en yüksek yabancı savaşçı oranıyla diğerlerinden ayrılıyor” dedi. Yetkililer, Türkiye’nin cihatçı akışını kesmek için sınırda önlemleri sıkılaştırdığını ancak bunların işe yarayıp yaramadığını anlamak için henüz erken olduğunu dile getirdi. ABD ve müttefiklerinin Irak ve Suriye’de düzenlediği 600’den fazla hava saldırısında 460 IŞİD, 60 Nusra savaşçısının öldürüldüğü tahmin ediliyor. Ancak bunun caydırıcı bir etkisinin olmadığı anlaşılıyor. BM’nin El KaideTaliban izleme grubunun raporu da, 2010’dan beri Suriye ve Irak’a cihata gidenlerin sayısının, 19902010 arasındaki toplam yabancı savaşçı sayısını katbekat geçtiğini belirtti. 1516 bin yabancı savaşçının 2 bininin, Batılı ülkelerden olduğu tahmin ediliyor. Cihatçıların geldiği 80’i aşkın ülkenin tamamının listesi verilmezken, Rusya, Fransa, Britanya ve Kuzey İrlanda’dan savaşçıların bir arada savaştıklarına işaret edildi. IŞİD kendi cephesi dışında, sınır ötesinde ya da uluslararası hedeflere saldırı düzenlemekle fazla ilgilenmese de, Suriye ve Irak’tan dönen tecrübeli militanların tehdit oluşturduğu ülke sayısının hiç görülmemiş ölçüde arttığına dikkat çekildi. Rapora göre IŞİD’in sosyal medyayı “kozmopolitan” biçimde kullanması, mesajlarını pek çok kanaldan farklı dillerle ulaştırması, yavru kedi fotoğrafları paylaşması gibi hareketleri yeni kuşak cihatçıları cezbediyor. Altmış Yıllık İttifak Çatırdarken Washington Post sonunda olayın adını koydu ve TürkiyeBatı arasındaki 60 yıllık ittifakın “çatırdadığını” yazdı. Yangına körükle gitmek istemeyen ABD Dışişleri Sözcüsü, gerçi bu yazının ardından “Her okuduğunuza inanmayın!” diye ön aldıysa da; durum gerçekte tam da bu: “Türkiye’nin 60 yıllık Batı ittifakı çatırdıyor!” Berlin ile bu yaz “büyük kulak” krizi yaşandığında, dikkatli okurlar hatırlayacaktır Alman hükümet kaynakları, tipik Alman netliğiyle üzerine basa basa; “NATO üyesi olmasına karşın Ankara’yı dinledik, zira Türkiye müttefik ama bir ‘dost’ değil!” demişlerdi… Bu sözlerin yankısı henüz bitmeden ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in eylüldeki ziyareti vesilesiyle, Türkiye’nin ABD nezdinde “model ortak” hatta “ortak” dahi değil; artık yalnız.. yalınkat “müttefik” görüldüğünü öğrenmiştik. (Bknz. Utku Çakırözer, “Ortak Değil Sadece Müttefik”, 8 Eylül, Cumhuriyet) “Model ortaklık”, “devalüasyona uğraya uğraya”, kırıpıla, kırpıla.. bugünlere, bu noktaya geldi. Artık uluorta “ittifakın çatırdadığı” söyleniyor. Economist: AB’de Türkiye şüphesi büyüyor Afganistan’ı solladı 20 yılın toplamını katladı Economist, Türkiye’nin AB’den uzaklaştığına dikkat çekti. Ankara’nın IŞİD ile ilişkisinin küresel imajını zedelediğini belirten dergi, İncirlik’in IŞİD’le savaşa açılmaması, Danimarka’nın iadesini talep ettiği suikast girişimcisi bir cihatçının bırakılmasını sıralayıp Danimarkalı siyasilerin Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin bitirilmesini istediğini aktardı. Güney Kıbrıs’ın bölgesinde petrol arama çalışmalarının da AB’de rahatsızlık yarattığını kaydeden Economist, “Yolsuzluk soruşturmalarının iptali, basının susturulması, internetin sansürlenmesi ve yargının güdülmesi AB ilerleme raporunda yer aldı” dedi. AB’nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Pierini’nin “Türkiye IŞİD karşıtı koalisyona katılsa da, Batı’da Ankara’ya karşı oluşan ‘şüphe‘ büyümeye devam edecek” sözlerini aktardı. Bir yıldır konuşuluyor... Türk genci Viyana’yı uçuracaktı n Dış Haberler Servisi IŞİD’in 14 yaşındaki Türkiye kökenli bir gence Avusturya’nın başkenti Viyana’da bombalı saldırı düzenlemesi için 25 bin dolar teklif ettiği ileri sürüldü. Daily Telegraph’a göre IŞİD’in ikna ettiği genç, Boston maratonu saldırısındaki gibi bombaların etrafa saçılmasını planladı ve bombalama yeri olarak günde 40 bin kişinin kullandığı Westbahnhof tren istasyonunu seçti. 8 yıldır Avusturya’da yaşayan “Mertkan G.” öğretmenlerinin uyarısı üzerine salı günü tutuklansa da, IŞİD’in saldırı düzenlemeye parayla ikna ettiği diğer iki gencin firarda olduğu iddia edildi. (AFP) İsrailAmerikan ilişkilerine Bibi’den 11 Eylül saldırısı Dış Haberler Servisi ABDİsrail ilişkilerinde kriz yaşandığı her iki yönetimin yetkililerince açıkça dile getirilirken Haaretz gazetesi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu (Bibi) 11 Eylül 2001 saldırılarını düzenleyen Kaidecileri çağrıştıran biçimde sırıtan suratlı bir pilot olarak uçağı İkiz Kuleler’e sürerken gösteren bir karikatür yayımladı. Sosyal medyada gelen tepkiler üzerine karikatürist Amos Biderman, “Bibi’nin politikalarının ve küstahlığının ABDİsrail ilişkileri açısından 11 Eylül çapında bir felaket yarattığı mesajı vermek istedim. Bibi bu felakete bile isteye gidiyor” açıklamasını getirdi. “İsrail’in en önemli stratejik varlığı olan ABD ile ilişkilerde porselen dükkânındaki boğa gibi davranıyor” diye ekledi ama tepkiler dinmedi. Twitter’da İsrailli diplomat Paul Hirschson Haaretz’i “sansasyonel medyacılık” yapmakla suçlaması, “Sansasyonel medyacılıktan de beteri. Bu karikatürü basan, çizenle birlikte kovulmalı” diye yankılandı. ABD’deki İsrail lobisinin başını çeken İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL), karikatürün pek çok bakımdan saldırgan olduğunu söyleyip Biderman’dan özür talep etti. Haaretz ise The Atlantic’e konuşan ABD’li bir yetkilinin Bibi için “korkak” anlamına gelen “tavuk pisliği” yakıştırması yapmasına atıfla “Kral ‘Tavuk Pisliği’ Bibi... Bu lakap bizim domuz kafalı, holocaust takıntılı, şovenist sanrılı başbakanımızı anlatmaya yetmez” diyen bir makale yayımladı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Kudüs’te provokatif eylem ve retorikten kaçınılıp Mescidi Aksa’nın Müslümanlara yeniden açılması çağrısı üzerine, dün İsrail Aksa’yı sıkı kısıtlamalar eşliğinde sınırlı ibadete açtı. ‘286 kadın cesedi bulundu’ n Dış Haberler Servisi Doğu Ukrayna’da Rus yanlılarının isyan ettiği Donetsk bölgesinde “286 kadın cesedinin bulunduğu” iddia edildi. “Donetsk Halk Cumhuriyeti Başbakanı” Aleksander Zaharçenko, yaşları 1825 arasında değişen 400 kadının kayıp olduğu Krasnoarmeisk kentinde toplu tecavüze uğramış 286 kadının cesetlerini bulduklarını duyurdu. Zaharçenko, vahşetten Krasnoarmeisk’e konuşlu Ukrayna ordusunun “Dnepr1” taburunu sorumlu tuttu. (AFP/REUTERS) ‘IŞİD’le savaş Esad’a yarıyor’ Başkan götüren isyanı halk pişirdi, ordu yedi ni açıkladı. Başkent Ouaga dougou’daki göstericiler, önce askerin verdiği istifa haberini sevinç çığlıklarıyla karşıladı. Ama Compaore’ye yakın genelkurmay başkanının başkanlığı üstlendiğini duyunca “Traore gitsin, (eski savunma bakanı) Kouame Lougue gelsin” sloganları attı. 63 yaşındaki Compaore, gelecek yıl yapılacak seçimlerde de aday olmak isteyince patlak veren gösteriler sırasında önceki gün parlamento binası ateşe verilmişti. Dış Haberler Servisi ABD Sa politikasına dair kafa karışıklığınvunma Bakanı Chuck Hagel, IŞİD’e dan ötürü Suriye politikasının bakarşı hava saldırılarının Suriye Dev şarısızlığa uğraması tehlikesinden” let Başkanı Beşşar Esad’a yaradığı söz ettiği, bu konuda “daha net bir nı söylemek durumunda kalırken Be bakış açısı” talep ettiği öğrenildi. yaz Saray’a Suriye stratejisini eleştiren bir not gönderdiği öğrenildi. Hagel, basın toplantısında bir soru üzerine, “Irak hükümetinin ve aynı zamanda Ortadoğu’nun güvenliği için biz ve koalisyon IŞİD’in peşine düşerken, evet, elbette Esad bundan birtakım faydalar sağlıyor” dedi. Ancak Washington’ın Esad’ın her türlü rolüne karşı çıDış Haberler Servisi Ebola, IŞİD kan uzun vadeli bir strateji ve yeni Soğuk Savaş’la uğraşan ABD güttüğünü söyleyen Hagel, Başkanı Barack Obama’nın ekibini “Varmamız gereken yedeğiştirebileceği spekülasyonu yapılıyor. re ulaşabilmek için bazı uzun vadeli stratejilerle New York Times, muharebelerde sınanmış ama yorgun düşmüş ve değiştirilebilecek karşılaştığımız gerçekisimler olarak doğrudan Dışişleri Bakanı liklerin üstesinden geleJohn Kerry ve Savunma Bakanı Chuck bilmeliyiz” diye konuştu. Hagel ’i andı. Kerry’nin Arap devletlerine Hagel geçen hafta Ulusal Suriye’de hava saldırısı düzenlettiği için Güvenlik Danışmanı Suitibarının olduğunu, ama sık sık Beyaz san Rice’a zehir zembeSaray’la ayrı telden çaldığını kaydeden rek bir not gönderip Obagazete, “Beyaz Saray yetkilileri ma yönetiminin Suriye po‘Yerçekimi’ filminde Sandra Bullock’un litikasını keskin bir dille canlandırdığı astronot gibi Kerry’nin eleştirdi. Washington’ın de Beyaz Saray’dan iplerini koparmış Esad rejimine karşı tutuuzayda taklalar attığı şakasını yapıyor” munu netleştirmesini istededi. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, diği öğrenilen notla ilgili “İlk defa bakanın isminin bu filmle sorular yöneltilen Hagel, ilişkilendirildiğini duydum. Kerry, “ABD Başkanı ve Ulusal Bullock’un canlandırdığı karakterle bir Güvenlik Konseyi’ne bu noktada uyuşuyor ki o da kendisinin konudaki en yetkin düABD’nin çıkarları için dünyanın şüncelerimizi aktarmak etrafını birçok kereler dönüyor olması” borcumuz. Bu dürüstçe yanıtını verdi. NYT, Hagel için de düşük ve doğrudan olmalı” deperformanslı bir bakan portresi çizdi. di. Notta “ABD’nin Esad Çinli yetkiliden 33 milyon $ çıktı n Dış Haberler Servisi Çin’de bir yetkilinin evinde 33 milyon dolara tekabül eden nakit para bulundu. Bu, operasyonda ele geçirilen en büyük nakit olarak tarihe geçti. Soruşturma altındaki Ulusal Enerji Kurumu Başkan Yardımcısı Wei Pengyuan’ın evindeki 200 milyondan fazla yuanı sayan16 para makinesinden 4’ü bozuldu. Bütün para 100 yuanlık banknotlardan oluşursa, ağırlığı 2 tonu buluyor. Tek deste halinde üst üste konulursa, yüksekliği 200 metreye ulaşıyor. Çin’de yılbaşından beri 13 bin yetkili yolsuzluktan cezaya çarptırıldı. Dış Haberler Servisi Batı Afrika ülkesi Burkina Faso Devlet Başkanı Blaise Compaore, 27 yıllık iktidarını daha da uzatmaya kalkınca, halk isyanına ordu desteğiyle devrildi. İsyana rağmen en az bir yıl daha geçiş hükümetine başkanlık etmekte ısrar eden Compaore, halkın tepkisi üzerine dün istifa etti. Compaore 90 günde “özgür ve şeffaf” seçimlere gidilmesi çağrısı yaparken, kısa süre sonra Genelkurmay Başkanı Navere Honore Traore devlet başkanlığı görevlerini üstlendiği Kendi adıma, “ittifak içinde esen fırtınadan” ilk kez 2013 yazında haberdar olmuştum… Henüz daha IŞİD badiresi ortada yoktu… Ama Davutoğlu ve Erdoğan’ın bayraktarlığını yaptığı “değerli yalnızlık” çıkışları, Batı’da ve Doğu’da herkesi bıktırmıştı. ABD’nin etkili düşünce kuruluşu “Council of Foreign Relations” kaynaklarına dayalı olarak, ilk defa “Türkiye’nin NATO’daki yerinin sorgulandığına yönelik iddiaları” işittiğimde, 2013’ün Haziran ayıydı. Aynı yılın güzünde İtalya’nın, ABD istihbaratına yakınlığıyla bilinen Foglio gazetesinde sonra, “Türkiye’nin 57 yıl içinde NATO’yu terk edebileceği” şeklinde tarih bile veren yorumları okuduğumda fazla şaşırmadım. O dönemde yayımladığım “Türkiye Nereye Gidiyor?” (1517 Ekim 2013), “Türkiye Belirsizliğe Savruluyor” (19 Ekim 2013), “Türkiye’yi Obama Kaybetti” (20 Ekim 2013) yazılarımda bunları uzun uzadıya anlatmıştım. Türkiye’nin “Batı’dan kopuşu” için görüşüne başvurduğum uzmanlar; TürkiyeBatı arasında giderek “derinleşen güven krizi”nden bahsediyor; “zayıf başkan Obama”nın yarattığı sorunlara işaret ediyor, “İslamcılaşan Türk dış politikasının NATO ile çatışan hale geldiğinden” dem vuruyorlardı… 2000’ler başından itibaren “Türkiye’yi kim kaybetti” sorusunun sorulduğunu, ama son dönemde bu sorunun cevabının alındığını, “Türkiye’yi Obama’nın kaybettiğini” söylüyorlardı. Obama’nın başta temel bir hesap hatası yaptığını; Ortadoğu politikası için Erdoğan’ı kendisine ayrıcalıklı “referans/ partner” seçerken beraberinde “Müslüman Kardeşler”i de partner olarak seçtiğini ama ne var ki Müslüman Kardeşler’in düş kırıklığıyla sonuçlanan Mısır tecrübesinden sonra olayların bambaşka bir mecraya girdiğini; ErdoğanObama’nın arasının geri çevrilmesi mümkün olmayacak şekilde açıldığını ve soğuduğunu belirtiyorlardı. Daha o dönemde bana; “Tüm yol ayrımları gibi bu kopuş da öyle birdenbire olmaz ama büyük bir kriz her şeyi hızlandırır!” demişlerdi. IŞİD badiresi, IŞİD’e Ankara’nın destek iddiaları ve IŞİD’le mücadele üzerinde farklılıklar işte bu zemine eklemlendi. İlişkiler zaten bir süredir çürümeye bırakılmış… IŞİD krizi pekâlâ bu çözülmenin son halkası olabilir. Bu bağlamda ABD’nin çok okunan internet gazetelerinden Daily Beast’te çıkan 13 Ekim tarihli bir yazıya da dikkat çekmek istiyorum. Cumhurbaşkanı’nın Marmara Üniversitesi’nde yaptığı unutulmaz “Modern Lawrence’lar” konuşmasının hemen ardından kaleme alınan yazı; “Dumura uğratan konuşmasında Erdoğan, Batılı ‘ajanlar’ ve gazetecilere saydırdı, ayrıyeten bölgede sınırları yeniden çizmek isteyen IŞİD’in planlarına destek veren bir görüntü çizdi” diyerek başlıyor; Erdoğan’ın SykesPicot anlaşması hakkında söylediği doğru, yanlış şeyleri bire bir IŞİD’in de söylediğini ekliyor ve “Bu her halükârda bir müttefikten beklenen konuşma değil” diye sona eriyor. Makale, Türkiye’nin gelecekteki “oyun planı”na ilişkin olarak, bir diplomatın yaptığı şu değerlendirmeyle bitiyor: “Türkler; Esad sonrası Suriye’de her ne olursa olsun, bunun yalnız kendi etki alanlarında olmasını istiyor. Burada iki hedefleri var: Batı’yı sokmamak ve İran’ı uzak tutmak!” Davutoğlu ve Erdoğan politikasında önemli bir Udönüş olmadığı sürece “çatırdamanın” artık önüne geçmek çok güç. Türkiye, altmış yıllık Batı ile ittifak serüveninin de böylece sonuna gelmiş görünüyor… Bu gidişle Batı ittifakı da “eski Türkiye”de kalacak. Bundan böyle “yeni Türkiye”yi taçlandıran “Ak Saray”, “değerli yalnızlığın” sarayı olacak. Modern Lawrence’lar çıkışı ‘Beyaz Saray’dan kopuk astronot’ Fransa’da protesto HES’i durdurdu Dış Haberler Servisi Fransa’da protesto ve çatışmalara yol açan tartışmalı Sivens barajının yapımı durduruldu. Baraj inşaatına karşı çıkanların gösterileri sırasında geçen hafta polis müdahalesi bir aktivistin canını almıştı. Tarn bölgesi yetkilileri, yaşanan “trajedi” karşısında inşaata devam etmenin mümkün olmadığını ancak inşaatın şimdilik durdurulduğunu, projenin tamamen askıya alınmadığını duyurdu. 21 yaşındaki aktivist Remi Fraisse’nin giysileri ve cildinde TNT izleri bulunması, polisin attığı sersemletici bomba yüzünden öldüğü sonucunu çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Francois Hollande ve hükümet olaya yeterli tepkiyi vermemekle eleştirilirken, İçişleri Bakanlığı sersemletici bombaların kullanılmasını yasakladı. Aktivistler, Sivens barajının bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar vereceğini, sadece çok az sayıda çiftçinin işine yarayacağını savunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle