Katalog

29 EKİM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Konsoloslukları alarma geçiren maddenin incelenmesi tamamlandı ‘Sarı toz’ tebeşir çıktı ANKARA /AMASYA (Cumhuriyet) Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, zarf içindeki sarı toza ilişkin incelemelerin tamamlandığını, sonuçlarda Biyolojik Harp Maddesi bulunmadığı gibi kimyasal toksine de rastlanmadığını bildirdi. Gümüş, “Yapılan çalışmalarda bize tebeşir tozu olduğu rapor edildi” dedi. Müsteşar Gümüş, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, ebola ve MERS hastalığı, başkonsolosluklara gönderilen sarı toz üzerinde yapılan incelemelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Gümüş, ebola hastalığının yaygın olduğu ülkeler dikkate alınarak THY ile koordineli çalışıldığını kaydetti. Ebola ile ilgili 36 ilde 45 referans hastane olduğunu anımsatan Gümüş, konuyla ilgili bilgilendirilen bu hastanelerin vakaları takip edebilecek seviyeye getirildiğini, riskin sürmesi halinde havaalanlarındaki termal kameraların devreye sokulacağını bildirdi. Gümüş, şimdiye kadar 28 olgunun takibe alındığını, bunlardan 12’sine sıtma tanısı konulduğunu, hiçbir olguda ebolaya rastlanmadığını kaydetti. Sudi Arabistan’da görülen MERS hastalığı için ise Diyanet Başkanlığı ile koordineli çalışıldığını belirten Gümüş, hacca giden ve dönenlerin takibe alındığını kaydetti. Konsolosluklara gönderilen “sarı toz”a ilişkin de bilgilendirme yapan Gümüş, Biyolojik Harp Maddesi bulunmadığını söyledi. Öte yandan İstanbul’daki başkonsolosluklara gönderilen sarı tozların ardından Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’deki yabancı misyonu ve yurtdışındaki kendi personelini uyardı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’deki yabancı misyonlara ve yurtdışı temsilciliklerimize müteyakkız olmaları ve şüpheli bir durumla karşılaşmaları halinde Bakanlığımıza ve yurtiçinde AFAD’a, yurtdışında ise bulunulan ülke ilgili makamlarına ivedilikle bilgi vermeleri hatırlatılmıştır” denildi. Sivas kent merkezindeki Üçlerbey Şehit Ali Yüce Polis Merkezi’ne postayla bir zarf ulaştı. İngiltere’den gönderilen zarfı şüpheli gören polisler önlem aldı. Bunun üzerine olay yerine İl Afet ve Acil Durum (AFAD) ekipleri sevk edildi. İçerisinde toz bulunduğu hissi veren zarf açılmadan özel kıyafet giyen maskeli görevlilerce incelendi. Özel muhafaza altına alınan zarf, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edilerek incelenmek üzere Ankara Hıfzısıhha laboratuvarına gönderildi. Zarf ile temas sağlayan motosikletli posta görevlileri A.Y. ve Ö.T., Numune Hastanesi’ne götürüldü, ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilerek gözlem altına alındı. Sarıgül’e yumruk davası İstanbul Haber Servisi Yerel seçimlerde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olan eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkında 2 Mart Pazar günü Feshane’de düzenlenen Trabzon Günleri etkinliğinde yaşanan itişme sırasında Mustafa Suver’i yumruk atarak yaraladığı gerekçesiyle 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi. Düzenlenen iddianame de Sarıgül’e hakaret ettiği gerekçesiyle Mustafa Suver hakkında da 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Suver’in olaydan iki gün sonra hastaneden rapor alarak suç duyurusunda bulunduğu anlatıldı. Her iki müşteki şüphelinin de karşılıklı olarak suçlamaları kabul etmediği belirtildi. Geçmişten Bugüne... Cumhuriyet aydınlığa açılan bir pencere; demokrasi, özgürlük ve adalet yaşamın adıdır... Temel hak ve özgürlükler... 1923’ten 1933’e değin on yıl içinde Yazı Devrimi, Öğretim Birliği Devrimi, Yurttaşlar Yasası (Medeni Kanun) Devrimi, Laiklik Devrimi, Dil Devrimi, özetlersek Aydınlanma Devrimi... Bakın bakalım hangi ülkede 10 yıl içinde yapıldı bunlar... Cumhuriyet gazetesi, demokrasinin, özgürlüklerin, laik demokratik hukuk devletinin savunucusu bir gazetedir. 29 Ekim 1933 günü yayımlanan Yunus Nadi’nin başyazısında, heyecan elle tutulacak kadar somut, coşku ne denli çocuksu görünse de o denli inançlı ve güvenli... Bugün Cumhuriyet gazetesi Türkiye Cumhuriyeti’yle yaşıttır... Yine heyecanlıyız, din bezirgânlarına inat! 91. yıldönümünde ne durumda sorusunu sorarsak her şey açık seçik ortada... Kuşatılmışız, Ortadoğu’nun kanlı bataklığına çekilmek isteniyoruz... Mezhepsel çatışmalar, yobazlar... Emperyalist devletlerin çıkar amaçlı saldırganlığı Ortadoğu’nun yoksul halklarına oluyor; IŞİD belası çevremizi kuşatıyor, Türkiye içinden destek buluyor... Yolsuzluk, pislik diz boyu! Hırsızlık, yağma, talan! Hortumculuk! Sözde çözüm süreci masalı... TürkKürt çatışmasının alevlenmesi için düzenlenen suikastlar, Bingöl ve Yüksekova’da şehit düşen polislerimiz ve askerlerimiz. İmralı ve Kandil arasındaki çatışma! Savaştan rant sağlamak! HHH Cumhuriyet demek, laiklik temelinde demokrasinin gelişmesi, hukukun üstünlüğü demektir... Cumhuriyet çağdaşlıktır! Cumhuriyet özgürlüktür! Cumhuriyet halkların kardeşliğidir! Laiklik tek başına değil, demokrasinin ve özgürlüklerin ivme kazanması için temele Ebola için termal kamera planı 5 gün sonra uyarı Sivas’ta da toz paniği atılan harçtır... 2014 yılında demokrasimiz hâlâ yerinde sayıyor, gelenler gidenleri aratıyor... Yaşadığımız coğrafya, uygarlığın penceresini 2 bin 500 yıl önce açmıştı... Sanatı, tarihi, tarımı, sağlığı... Halikarnas Balıkçısı’nı, Azra Erhat’ı, Sabahattin Batu’yu, Bedri Rahmi ve Sabahattin Eyüboğlu’nu anmayın, İyonya uygarlığını, Mezopotamya’yı anlatmayın... Cumhuriyetimizin 91. yılında benim ülkemin insanı nereden gelip nereye yöneldiğimizin farkında mı? Canınızı sıkmayın! Bu laik, demokratik, sosyal hukuk devletimizin temelleri sağlamdır... Hiçbir siyasi partinin, kimsenin gücü 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Yasa’yı kaldırıp “şeriat kökeni”nden kaynaklanan Mecelle’yi geri getirmeye yetmeyecektir... Kadın haklarını hiç kimse çiğneyemeyecektir... Ülkemiz insan haklarına sahip çıkacak, emekçiler temel hak ve özgürlüklerini, sendikal haklarını savunacaklardır... Yılgınlığa, karamsarlığa hiç gerek yok! Türkiye ahalisi, din, dil, ırk, inanç, mezhep ayrımcılığına karşı mücadele etmesini bilir... Dinleri, ırkları, mezhepleri, inançları farklı olsa da kardeşçe, barış içinde yaşamasını bilir... Cumhuriyet yurttaşlıkta, insanlıkta ister kadın ister erkek olsun, ortak yaşama alanı bulur, özgürlüğü hayatın içinde büyütür... Savaş değil barış ister! Hangi parti, hangi kurum, kim, Cumhuriyeti kaldırıp padişahlık ve hilafeti getirebilir? Yapsa yapsa Ak Saray’a gider gelir! 1923 Devrimi, tarihte eşine az rastlanır bir kanlı kıyametten çıkışı sağlayan çağdaş bir sentezdir. 1789 Fransız ve 1917 Rus Devrimi’nden esinlenerek kurulmuştur... HHH Şöyle bir bakın çevrenize... Ortadoğu yangın yeri, ateş topu! Emperyalist rekabet etnik, dinsel, mezhepsel savaşları körüklüyor... Vahşi kapitalizmin sözde güler yüzü olan küreselleşme, İslam köktendinciliğini kışkırtıyor... Türkiye’de görev, aydınlara, solculara, sosyalistlere, yurtseverlere, komünistlere, emekten yana olanlara düşüyor... Haksız mıyım?