06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2014 ÇARŞAMBA 26 DIŞ HABERLER [email protected] IŞİD ve El Nusra devlet binalarına saldırıp 70 askerin kafasını kesti; ordu, militanları geri püskürttü Davutoğlu çok şaşırıp şoke olmuş Dış Haberler Servisi Başbakan Ahmet Davutoğlu, kamuoyunu tatmin etmek için sadece Kobani’ye yardıma yönelik bir stratejiyi kabul etmeyeceklerini söyledi. BBC’den Lyse Doucet ile söyleşisinde Türkiye’nin Suriye’de “Kendi öncelikleri ve buna bağlı riskleri” olduğunu söyleyen Başbakan, “Sınırımızda Suriye rejimini, IŞİD’i ve PKK’yi görmek istemiyoruz” dedi. Davutoğlu, Irak Kürt bölgesinden peşmergelerin Kobani’ye gitmesinin IŞİD’le savaşın kazanılmasını getirip getirmeyeceği sorulduğunda, “Kobani’yi kurtarmak, son iki aydır uluslararası toplumun sloganı; ana mesajı oldu. Kobani’yi kurtarmak, sivillerin kurtarılması demekse, insanların çoğu zaten Türkiye’ye geldi ve güvende” yanıtını verdi. Ancak Davutoğlu, Kobani bölgesini IŞİD’den geri almak için operasyon gerektiğine dikkat çekerken, “Bu askeri operasyonu kim yapacak? Mesele bu. Uluslararası medyanın Türkiye’yi suçladığını ve bir şey yapmasını beklediğini gördüğümde gerçekten çok şaşırdım ve şoke oldum” vurgusu yaptı. Türkiye karadan müdahale etse eleştiri alacağına dikkat çeken Başbakan, tek yolun peşmerge ve “ılımlı” ÖSO olduğunu iddia etti. Suriyeli Kürtlerin ÖSO’ya mesafesi anımsatıldığında, Davutoğlu, “Suriyeli Kürtlerin kim olduğunu tanımlamak önemli. ÖSO içinde savaşan Kürtler var. Sırf PYD’yi değil, Barzani’nin KDP’sini destekleyen Kürtler de var. PYD Suriyeli Kürtler olarak değerlendiriliyorsa, PYD’nin son 3 yılda rejimle işbirliği ve rejimin halka saldırmasına yardım ettiğini unutmamalıyız” iddiasında bulundu. “PYD’den Kobani’ye güç göndermesini istedik, ama gitmek istemiyorlar. 300 kişiden sadece 60’ı Kobani’ye dönmek istedi. Sadece peşmerge ve ÖSO, birlik göndermek için bizle temasa geçti” diyen Davutoğlu ekledi: “Amerikalı ve Avrupalılar kendi birliklerini göndermek isterse, Türkiye buna asla hayır demez.” Türkiye’nin IŞİD’i desteklediği iddialarını bir kez daha yalanlayan Davutoğlu, Kobani düşerse Türkiye’ye etkileri sorulunca, “Kobani’den gelen tüm mültecileri kabul ettik. Daha ne yapabiliriz?” dedi. Davutoğlu, ABD’den beklentilerini yine “tampon bölge” olarak aktarırken, “İncirlik’in kullanımını IŞİD’in yanı sıra Suriye ordusunun da bombalanması şartına mı bağladıkları” sorusuna net yanıt vermedi. Davutoğlu, Doucet’in “Türkiye müttefiklerine, bütünlüklü politika izlenmezse, hava üssünü kullandırmayacağını söylüyor. Doğru mu anlıyorum?” diye ısrarına şu yanıtı verdi: “Hayır, hayır. Eğit ve donat programı çoktan başladı. Hatta Kobani krizinden bile önce. Eğit ve donat bütünlüklü stratejimizin parçasıdır. Tek çözüm yolu bunun hızlanmasıdır. Türkiye’nin kendi öncelikleri ve buna bağlı riskleri var. Biz müttefiklerimizin bu endişelerimizi anlamasını istiyoruz. Sınırımızda görmek istemediğimiz üç grup var: Suriye rejimi, IŞİD ve PKK. Bunların tümü Türkiye’nin düşmanıdır.” İdlib’de cihatçı vahşeti Dış Haberler Servisi Suriye’nin kuzeyindeki İdlib kentine önceki gün sabaha karşı büyük saldırı düzenleyen IŞİD ve El Kaide’ye bağlı El Nusra militanlarının en az 70 askeri başlarını keserek katlettiği belirtildi. Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, Suriye’nin başkentinden duyurduğu haberinde, ordunun militanları geri püskürttüğünü ilan etmesi öncesinde, “Şam’a askerlerin katledildiği mesajının gittiğini” yazdı. Nusra’nın yanı sıra IŞİD’den yüzlerce militanın kentin merkezinde resmi binalara baskın düzenlediği, aralarında üst düzey görevliler de olan en az 70 askeri başlarını keserek katlettiği Şam’a iletildi. Kimi hükümet binasında yetkililerle askerler cihatçıların safına geçti, ancak bundan haberdar olmayan çevredeki birlikler, karşı saldırılarını sürdürerek, kent merkezini geri aldı. Fisk, Esad’ın merkezini kontrol ettiği Halep ile Esad’ın kalesi Lazkiye arasında yer alan İdlib’in düşmesinin rejimi için yıkıcı sonuçlar yaratabileceğini belirtti. Usta gazeteci, tıpkı IŞİD’in Rakka’da yaptığı gibi, Nusra’nın da bir zamanların 200 bin nüfuslu tarihituristik kentini ele geçirip merkezi haline getirmeyi amaçladığını aktardı. Rehine Cantlie, Kobani’den yayında: “Batı medyasının sizi inandırmaya çalıştığının aksine, burada topyekun savaş yaşanmıyor. Savaş neredeyse bitti. Sizin de duyduğunuz gibi, burası çok sessiz.” (AFP) İran’dan en sert çıkış: ANKARA YÜZÜNDEN ÖLDÜLER Suriye politikası nedeniyle Ankara’ya Tahran’dan bugüne kadarki en sert eleştiri geldi. Reuters’in İran resmi ajansı IRNA’ya dayandırdığı habere göre, İran Dışişleri’nden üst düzey bir yetkili, şöyle konuştu: “Ankara’nın Suriye’nin içişlerine karışması maalesef savaşın uzaması ve masum Suriyeli sivillerin yoğun biçimde öldürülmesiyle sonuçlandı. Türkiye rejim değişikliği talep etmeyi ve terör gruplarını desteklemeyi bıraksaydı, Suriye krizi 3 yıl önce bitebilirdi.” Tahran’ın çıkışı, Cumnurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, İran’ı eleştirmesinin ardından geldi. Erdoğan, Estonya ziyareti dönüşü, uçakta gazetecilere konuşurken İran’ı, Irak ve Suriye’de mezhepçi politika izlemekle suçlamıştı. Bu arada İran’ın ilk ve devrik Cumhurbaşkanı Ebu’l Hasan Beni Sadr, “IŞİD canavarının” yaratılmasında, Batı’nın politikalarının yanı sıra Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve diğer Körfez ülkelerinin suçlu olduğunu söyledi. Guardian’a makale yazan Beni Sadr, Batı’nın ve bölgedeki müttefiklerinin desteği olmadan IŞİD’in ortaya çıkamayacağını, şimdiyse IŞİD’in bu ülkelerin kendi çıkarlarını tehdit ettiğini belirtti. Beni Sadr’a göre, cihatçıların Kaide, Taliban gibi bir yapılanmaya gitmesi, Kürt petrolüne göz dikmesi üzerine, IŞİD Batı için bir sorun haline geldi. Eski lider, İran rejimini de eleştirip “IŞİD Batı’nın bir nüfuz politikasının ürünü olsa da aynı zamanda Humeynizmin Sünni versiyonu” dedi. 1979 İslam Devrimi sonrası İranlı muhaliflerin infazına işaret etti. PKK zayıflarken Osmanlıcılık politikasını uygulama fırsatı arayan Türkiye’nin Kobani’nin düşmesini tercih ettiği, İran’ın da “Kobani düşsün ki, Kürtlerin koruyucusu rolünü oynayayım” diye düşündüğü yorumunu yaptı. Oysa tüm bu oyuncuların IŞİD’e karşı işbirliğine gitmesi gerektiğini belirtti. ‘Türkiye canavar yarattı’ IŞİD Erdoğan’ı tarif etti: Kürtlerden nefret eden cumhurbaşkanı IŞİD, şimdilik kafasını kesmek yerine propaganda videolarında kullandığı rehine Britanyalı gazeteci John Cantlie’yi bu kez Kobani’ye götürdü. “Propaganda haberde”, Cantlie, IŞİD’in “Kobani savaşını bitirmesinin an meselesi olduğunu” ileri sürüyor. Tayyip Erdoğan’dan da “Kürtlerden nefret eden Türkiye cumhurbaşkanı” diye söz ediyor. IŞİD’in Kobani’yi andığı isimle “Ayn el İslam’ın İçinde” adlı 5.32 dakikalık video, “IŞİD’in insansız hava aracından” çekilen görüntülerle açılıyor, gelişmiş montaj teknikleriyle dikkat çekiyor. Türkiye sınırında “artık tamamen IŞİD kontrolündeki PKK’nin güvenli bölgesi”nde bulunduğunu öne süren Cantlie, “Kobani savaşının sonuna yaklaşıyoruz. Mücahitler sokak sokak, bina bina düşmanı temizliyor. Pis ve zorlu bir iş olan şehir savaşının ustası mücahitlerdir” diyor. Batı “dezenformasyonundan” söz eden Cantlie, Kobani’de sadece IŞİD militanlarının bulunduğunu, Kürt savaşçıların kalmadığını iddia ediyor. IŞİD’in belirlediği şekilde konuşan rehine, “ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise mücahitlerin çekilmekte olduğunu düşünmüyor. Kobani’nin, ‘İslam Devleti’ne karşı savaşanlara insanların yardım etmek istememesinin korkunç bir örneği’ olduğunu söyledi. Tabii bu, Türkiye’nin Kürtlerden nefret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir iğnelemeydi” diye konuşuyor. ‘Humeynizm versiyonu’ ‘Esad, IŞİD, PKK, istemiyoruz’ Özür sonrası ilk ziyaret Dış Haberler Servisi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın gelecek ay Türkiye’ye bir ziyaret yapacağı açıklandı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Biden 17 Kasım’dan itibaren bir hafta sürecek gezisi çerçevesinde ilk olarak Ukrayna’ya giderek Devlet Başkanı Petro Paraşenko ile görüşecek. Ardından Fas ve Türkiye’ye geçecek. Biden’ın Biden Türkiye’ye geliyor Türkiye’deki temasları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir araya geleceği belirtiliyor. AnkaraWashington arasında tansiyon Kobani krizi ile birlikte yükselmiş durumda. Biden geçen haftalarda Harvard Üniversitesi’nde katıldığı bir toplantıda Türkiye’nin yanı sıra bazı Körfez ülkelerini de sayarak bunların IŞİD ve benzeri radikal gruplara yardım ettiğini söylemişti. Erdoğan’ın kendisine “Uyarılarınızda haklıydınız” dediğini de aktaran Biden Türkiye’nin tepkisi üzerine özür dilemişti. ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ VE TÜM ŞUBELERİNDEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ, 91. YAŞINDA BÜTÜN KAZANIMLARINI BİR BİR YİTİRİYOR! Bugün, temel hak ve özgürlüklerimiz, adil yargılanma ve savunma haklarımız, demokratik hak arama yollarımız bir bir elimizden gidiyor. Bugün okullarımız bilimin değil, dinin yaşandığı ortamlara dönüştürüldü. Çocuklarımız tek kimlik ve tek inançla biçimlendiriliyor; türban “özgürlük” adı altında ilkokullara bile girdi. Bugün sınır güvenliğimiz yok; “Yurtta ve dünyada barış” ilkesi bütünüyle terk edildi. Ülkemiz, kanlı bir savaşla yeniden sınır çizmek isteyenlerin cirit attığı bir arenaya dönüştü. Bugün ve her gün, gencecik fidanlarımızı, askerlerimizi, emekçilerimizi siyasi iktidarla işbirliği içindeki çevrelerin gözü doymayan hırslarına, aymazlıklarına kurban veriyoruz. Çağdaş ve katılımcı bir demokrasi için; Kadın – erkek ülkenin her bireyinin özgürlüğü ve eşitliği için; Yeniden aklın ve bilimin yol göstericiliğine kavuşmak için; Yurtta ve dünyada barış için; Yaşam için, birlik için 29 EKİM’DE ÜLKEMİZİN BÜTÜN MEYDANLARINDA, SOKAKLARINDA, KÖYLERİNDE, KENTLERİNDE, HER YERİNDE YURTTAŞLAR OLARAK AYAKTAYIZ. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bağımsız bir cumhuriyet bırakanları, saygıyla anıyor, CUMHURİYETİMİZE sonsuza değin sahip çıkmakta kararlı olduğumuzu, yeniden ve yeniden, dosta düşmana duyuruyoruz. İspanya’da tarihi yolsuzluk operasyonu Dış Haberler Servisi Kral değiştirtecek kadar yolsuzluk skandallarına batan İspanya’da, inşaat ihaleleriyle bağlantılı olarak ülke tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonu düzenlendi. Madrid, Murcia, Leon ve Valencia kentleri başta olmak üzere 259 noktada yapılan operasyonda, 51 siyasetçi ve işadamı gözaltına alındı. Aralarında iktidardaki Halk Partisi’nin (PP) öne çıkan isimleri de var: Eski PP se(AA) natörü ve Madrid İl Başkanı Yardımcısı Francisco Katalonya bağımsızlık için anket niteliğinde sembolik Granados, Leon İl Mec oylamaya gitme yönünde geri adım atsa da Madrid lis Başkanı Carlos Marti buna karşı da Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. nez ve Madrid’e bağlı altı ilçenin belediye başkanları, Murcia’nın bağlantılı 400 fon bloke edildi, 259 emen üst düzey turizm yetkilileri. PP, gö lak ve 30 lüks araca el konuldu. Temel zaltındakilerin parti üyeliklerinin askı suçlama, “yerel yetkililer ve memurya alınacağı ve kamu görevlerinden is ların kamu ihalelerini belli işadamtifa etmelerinin isteneceğini açıkladı. larına verip karşılığında komisyon Savcılara göre, 4 kentte son 2 yılda in alınması”. “Kara para aklama, sahşaat, kamusal hizmet ve enerji ihaleleri tecilik, fonları ve görevi kötüye kulni kapsayan en az 250 milyon Avro’luk lanmak, suç örgütü oluşturmak” dibir yolsuzluk söz konusu. Yolsuzlukla ye liste uzuyor. Sisi Türkiye ile ticaret anlaşmasını sıfırlıyor n Dış Haberler Servisi Mısır’da Sisi yönetimi, Müslüman Kardeşler iktidarında Türkiye ile imzalanan ticaret anlaşmasını feshetti. Türk TIR’ları ve gemilerinin Mısır toprakları ve deniz sularını kullanmasına izin veren anlaşmanın Mısır’ın ulusal ekonomisine büyük zarar verdiğini iddia eden Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Emin, bakanlığın Dışişleri ve yüksek otoritelerle koordinasyon içinde anlaşmaya son verme kararı aldığını açıkladı. Yani gelecek martta sona erecek anlaşmanın süresi uzatılmayacak. Ankara’nın İhvan’a tam desteği, onu deviren Sisi’ye sert eleştirileri ve iki ülkenin Libya iç savaşında zıt tarafları desteklemesini, Süveyş Kanalı’nı bypass eden anlaşmanın iptali izledi. Böylece Türkiye ithalatını yeniden Süveyş üzerinden yapmak yani Kahire’ye yüksek vergi ödemek zorunda kalacak. Türkiye 2014’ün ilk 6 ayında Mısır’a 1 milyar 150 milyon dolarlık ihracat yapmıştı. Aşırı sağa göre Fransa ‘kebaplaşıyor’ Dış Haberler Servisi Mutfağıyla gurur duyan Fransa’da kebap restoranlarındaki patlama milliyetçileri öfkelendirdi. Aşırı sağcı Ulusal Cephe (FN), “Yemek kültürü elden gidiyor, Fransa İslamlaşıyor” söylemine sarıldı. Hele tarihi kent Blois’te son bir ayda 4 kebapçının açılması, böylelikle turistik Loire Vadisi’nde bu tür restoran sayısının 10’u geçmesine, FN, “Fransız tarihinin mücevheri Blois şark kentine dönüşüyor” tepkisini gösterdi. Fransa “kebaplaşıyor” diyen yabancı karşıtları, Ortadoğu kültürünün ülkede yaygınlaşmasından kaygılarını belirtti. Fransa, döner kebapla 1990’larda Türkiye’den göçmenlerin gelmesiyle tanıştı, ardından dükkânlar yaygınlaşmaya başladı. Fransa’da yılda yaklaşık 300 milyon porsiyon kebap tüketiliyor. Sektörün büyüklüğü yaklaşık 1.5 milyar Avro. n Dış Haberler Servisi Suriyeli Kürtlerin Kobani direnişinin iki komutanından biri olan Meysa Abdo (Narin Afrin), New York Times’ta bir makale yayımladı. “IŞİD’le tek başına savaşmaması gereken bir kent” başlıklı makalede, PYD’ye bağlı kadın komutan, çokkültürlü, demokratik ve laik toplumu katliamdan korumaya çalıştıklarını belirtip müttefikleri olması gereken Ankara’nın kolaylıkla yapabileceği silah geçişi yardımını kendilerinden esirgediğini, kendilerini IŞİD’le bir tuttuğunu dile getirdi. Abdo “Türk güçlerinin IŞİD’in sınırdan adam ve silah geçirmesine izin verdiğinin kanıtları var. Suriyeli Kürt savaşçılara ise aynısını yaptırmıyorlar” dedi. NYT’de Kürt kadın komutanın makalesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle