Katalog

29 EKİM 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA CUMHURİYETİN 91. YILINI KUTLUYORUZ 13 NASIL BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM? Yıldızı hep parlayan... kimse bu kavramı tarihi derinliği içinde T1ürkiye’de düşünmüyor. Daha Osmanlı yokken, 13. yüzyılda İtalyan tüccarlar Anadolu’ya ‘Turchia’ diyorlardı. Çünkü Türkçe konuşan Asyalı göçerler Anadolu’ya egemendi. Türkiye Osmanlı’dan önce vardı. 2 Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a, İran’a, Orta Asya’nın bazı bölgelerine, Kuzey Hindistan’a, Avrasya Bozkırı’nın güneyinde Çin’den Doğu Avrupa’ya Türkçe konuşan göçerler egemendi. 3 Babası Ertuğrul, kardeşi Dündar, oğlu Orhan, torunu Murat, onun oğlu Yıldırım olan Osman diye bir Türk aşireti reisi de yoktu. Selçuk, Tuğrul, Alparslan çağını yaşıyorduk. Bozkırda at koşturanlar Gök Türk, Uygur, Hazar, Bulgar, Kuman adları taşıyorlardı. Yıldırım’ı yenen de Timur’du. 4 Bu göçerlere Türk adı veren Çinliler, Bizanslılar gibi eski yerleşik toplumlardır. Türkiye adı Gültekin, Timur, Fatih, Süleyman adlarından daha önemlidir. Çünkü başka Türkiye yok. 5 Cumhuriyet Bayramı, Türkçe konuştuğu için dünyanın Türk diye adlandırdığı, ama kendine Devleti Osmaniye diyen bir kozmopolit sistem çöktüğü zaman, toplumu ayakta tutanların özgün tarihi konumu ve adı ile AnadoluTürk devletini kurmalarını kutlama tarihidir. 6 29 Ekim 1923’ün anlamı bir anma günü olmaktan çok öte bir içerik taşır. Bu Türk dilli Asya göçerlerinin kendi adlarını verdikleri tek ülkede çağdaş, laik bir devlet kurarak 2000 yıldan uzun bir tarihi sonlandırmalarıdır. Cumhuriyet ne onu kuranların ne de iktidarda olanların devleti değil, bu sürecin sonlandığı tarihi ve coğrafi nokta, Türk göçerinin çağdaş dünyaya katıldığı son uygarlık aşamasıdır. Yıldızın parladığı yerdir. Bu yolun başka paraleli yoktur. Ve olmayacak! Bu büyük geçmişin karşısında partilerin, bir takım insan adlarının hiç önemi yoktur. Bu Timur da olur, Katırcıoğlu da olur, Kadızade de olur. Evren, Özal da olabilir. 7 Mustafa Kemal de, Cumhurbaşkanı olduğu ya da Kurtuluş Savaşı lideri olduğu için değil, tarihin bu en uç noktasının dönüşümünü akıl ve bilinçle yöneten olarak yüceliyor ve simgeleşiyor. Bir daha olmayacak! Bilim Tarihçisi / Yazar Doğan KUBAN Rahmi M. KOÇ Demokrasi kültürünün hâkim olduğu... Cumhuriyet onurumuzdur Bu büyük değişim ve dönüşümün mimarı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları, Türkiye’yi yeni çağlara hazırlarken temel ilkeleri de hızla yaşama geçirmişlerdir. Bunların başında bireyin değeri, tüm inançlara saygılı laiklik, ülkenin bağımsızlığına ve milletin egemenliğine inanç gelmektedir. Cumhuriyet hiçbir zaman dar kalıpların esiri olmamış, çağın sosyal, ekonomik ve siyasal şartlarına uyum göstererek kendisini sürekli olarak yenilemiştir. Çok partili siyasi hayata geçişten başlayarak demokrasinin tüm kurumları ve kuralları ile geliştirilmesi cumhuriyetimizin temel hedefleri arasındadır. Anadolu insanının yoksulluktan kurtarılması için büyük projelere imza atan cumhuriyetimiz, bugün Türkiye’nin hızla gelişen ve demokrasisi güçlenen bir ülke olmasının temellerini atmıştır. Bu çerçeve geleceğimizin de teminatıdır. Cumhuriyetimizle övünmek her vatandaşımızın hakkıdır. Doğan Holding Onursal Başkanı enim ülkeme dair hayalim, B kurtuluş mücadelesini başarıyla verdikten umhuriyetimizin kuruluşundan bu yana geçen neredeyC se bir asra yakın zamanda ülkemizde çok büyük gelişmeler kaydedildi. erkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan: ÇoB cukların öldürülmediği bir ülke ve dünya hayal ediyorum. Devletler tarafından ya da bir Mario LEVI Madencilerin unutulmadığı... izler Somalı madenciler olarak, 13 B Mayıs’taki katliama kadar köle gibi çalışan, hakaretlere göz yuman, emeği Irkçılığın olmadığı bir Türkiye... ayatım süresince kendimi bildim bileli demokrasiden yana H oldum. Herkesin bize çok aykırı gelse bile fikirlerini özgürce ifade edebileceği bir ülkede yaşamak istedim. Benim için her fikir değerli oldu. Biri hariç: Irkçılık. Irkçılığın olmadığı ve her türlü görüşün kendini ifade olanağı bulduğu bir cumhuriyet özlemi taşıyorum. Çünkü bir görüş ancak kendisine aykırı olan bir görüşün varlığıyla değer kazanır. Her farklı insanın kendisini ait hissettiği bir ülke özlemi de var burada. Herkesin sadece kendi görüşünün iktidarını değil, başka görüşlerin iktidarını da önemsediği bir ülke... İşte bu benim cumhuriyetim. sömürülen, hakları verilmeyen, alın teriyle çalışmaktan başka suçu olmayan işçileriz. Katliamdan sonra, daha önce sesi soluğu çıkmayan insanların, işçilerin, başına taş düşmüşçesine bugüne kadar olan bütün haksızlıkları dile getirmesi, içinde biriktirdiklerindendir... Maden işçileri açlık sınırının altında çalışarak, ezilerek, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamamanın burukluğunu duymak istemiyor. Maden işçileri kendilerine sahip çıkacak, işçilerin haklarını eksiksiz almalarını sağlayacak, işçilerini patronlara satmayacak sendikacılar görmek istiyor. Bizlerin de karınları doysun, çocukları okusun, ömür boyu kiralarda sürünmeyelim. Bizler bu ülkede, üretim yaparak enerji üretimine katkıda bulunarak yaşıyoruz. Şu an Somalı madenciler unutuldu. 6 bin kişi işsiz, yarınlarını göremiyor. Kömür hakları verilmedi. Çoluk çocuğuyla 9 Ekim, ülkemizin en önemli ulusal bayramı. Ulu Önder 2 Atatürk’e şükranlarımı sunuyorum, bu güzel ülkeye cumhuriyeti getirdiği için. İşin aslına bakarsanız çok güzel bir ülkeyiz. soğuk odalarda kalmak zorundalar. Olay olduğunda sözler verildi ama sonuçta madenciler işten çıkarıldı, şirketler kapatıldı. Çıkan torba yasada hükümetle patron restleşmesinin kurbanı ne yazık ki işçiler oldu. Madencilerin tek suçu namusuyla çalışmak mı ki bu kadar bedeli işçiler ödüyor, anlamış değilim. Somalı maden işçisi, emeğinin sömürülmediği, bugününü yaşayabildiği ve geleceğini görebildiği bir cumhuriyet hayal ediyor! SEFA KÖKEN/Soma Maden İŞÇİSİ (301 kişinin yaşamını yitirdiği maden ocağında çalışıyor) Ülkemi tanıtmak, Türkiye’nin imajına olumlu katkı sağlamak İspanya’da futbol oynamamın gerekçelerinden biri. Takım arkadaşlarım, özellikle Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti için ne anlama geldiğini öğrendiklerinde ülkeme farklı gözle bakıyorlar. Çok etkileniyorlar. Çünkü her 29 Ekim benim için hep kutlanan bir gün olarak yaşandı. İlk ve orta öğrenim yıllarımdaki bayramlarda hep öndeki grubun içinde, şiir okuyan çocuk olarak hatırlıyorum kendimi. O yıllardan bu günlere de ülkesine âşık bir birey olarak geldim. Öyle yetiştim ve her fert için bu günlerin büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Önce 2015 sonra da 2023 için en önemli beklentim, ülkemizin refah toplumu olması ve huzurlu bir Türkiye. Gelişmekte olan ülkemize bir de bu yönden bakmalıyız. A Milli Futbol Takım Kaptanı ve Atletico Madrid’in 10 Numarası Arda TURAN hareket tarafından öldürülmüş olması durumu değiştirmez. Çünkü öldürülen çocuktur. İsmi çocuk, tarafı çocuk, düşüncesi çocuk! Adının ne olduğu önemsizdir çünkü yaşı çocuktur. Hepsinden geriye kalan hafif bir tabut, küçük bir mezar ve tarifi imkânsız, telafisi imkânsız kocaman bir acıdır. Dünyanın herhangi bir yerinde bir çocuk vurulduğunda biz de vuruluruz. Çocuklar vurulduğunda, bizim çocuklarımız da vurulur. Hikayelerimiz ve acılarımız karışır birbirine. Çocukların öldürülmediği, düşünce ve vicdan özgürlüklerinin devlet tarafından dizayn edilmediği, töre cinayetlerinin, kadına ve çocuğa şiddetin son bulduğu, çocuk gelinlerin olmadığı, tacizin ve tecavüzün son buldu ğu bir Türkiye hayal ediyorum. Uzakdoğu’da ya da Filistin’de, Kobani’de veya Rojava’da, Erbil, Kerkük, Bağdat’ta, Halep’te, Afrika’da, Afganistan’da ve tüm dünyada, savaşın ve şiddetin karşısında ezilen, katledilen halkların yanında yer alan bir Türkiye hayal ediyorum. Barışın ve adaletin teminatı olacak bir Türkiye hayal ediyorum. Biliyorum sadece HAYAL EDİYORUM Berkin Elvan’ın annesi bulmasını ve daha adil bir yaşam sürmeyi istiyoruz. Her güne ölen binlerce masum insan haberiyle başlıyoruz. Rant uğruna siyasi ve kişisel çıkarlar uğruna yapılan savaşlarda milyonlarca can verdik. Farkına varmalıyız artık “insanlık” ölüyor ve biz elimiz kolumuz bağlı öylece izliyoruz. Diliyorum 2015 yılı barış getirsin. İnsanlar savaşa son vermeli. İnsani zevkler için ölen yine insan oluyor çünkü. Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Hayalim huzurlu bir Türkiye Emel KORKMAZ Yaşım itibarıyla bu muazzam değişimin çoğunu yaşamış olmaktan dolayı bahtiyarım. Ama gidilecek daha çok yolumuz var... Ülkemizin tüm dokusuna demokrasi kültürünün işlemesini çok önemsiyorum. Güven ve adalet duygusunun güçlendiği, barışın hüküm sürdüğü ve halkımızın ekonomik refaha ulaştığı bir Türkiye, bölgesindeki liderliğini pekiştirecek ve küresel düzenin çok önemli bir oyuncusu olacaktır. Sanat ve kültürün tüm dallarında çok değerli eserlerin, bilim ve teknoloji alanında dünyada ses getiren buluş ve yeniliklerin bu topraklardan çıktığı bir Türkiye hayal ediyorum. Birbirine, farklılıklara, çevreye ve tüm canlılara karşı saygılı, hoşgörülü, herkesin birbiriyle dost olduğu, kimsenin kimseye kin duymadığı ve bir de trafiğin muntazam işlediği bir Türkiye hayal ediyorum. Bu hayallerimin yakın gelecekte gerçekleşmesini de yürekten diliyorum. Koç Holding Şeref Başkanı Gülsüm ELVAN Çocukların öldürülmediği bir dünya... sonra, yüzünü modern dünyaya dönmüş Türkiye Cumhuriyeti’nin, 91 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da birlik ve barış içinde yaşamasıdır. Bütün farklılıkların bir arada sevgiyle yaşandığı, geleceğine güvenen, gençlerin, kadınların ve engellilerin eşit şanslara sahip olduğu, yaşam kalitesinin her geçen gün yükseldiği, vicdanlı, hukukun üstünlüğüne inancın tam olduğu bir ülkede; ülkesini seven ve bu ülkede yaşamaktan sevinç duyan insanlarla bir arada yaşamak büyük mutluluk. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Barışı görebileceğim... 015 yılının her şeyden önce 2 barış getirmesini, barış yılı olmasını diliyorum. Savaşların son Güler SABANCI umhuriyet, vatandaşlık temelinde milletimizi bütünleştiren, C Türkiye’ye muasır medeniyet çizgisine ulaşma ve aşma irade ve vizyonunu koyan büyük bir siyasi ve sosyal devrimdir. Aydın DOĞAN Geleceğine güvenen...