01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 İslamköy’deki Süleyman Demirel Müzesi’nin açılışında eski merkez sağ bir araya geldi Demirel buluşturdu SELDA GÜNEYSU HABER ANALİZ Demokrasi Müzesi’ndeki 7 Kubbenin Anlamı UTKU ÇAKIRÖZER ISPARTA 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ağabeyi Şevket Demirel’in, kendisi adına, 17 dönüm arazi üzerine 20 yılda 40 milyon TL’ye yaptırdığı “Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi”nin açılışında eski merkez sağı yeniden bir araya getirdi. Konuşmasında Atatürk’e, demokrasiye ve darbe dönemlerine atıfta bulunan Demirel, ülkenin 50 yılında yaşanan her olaya tanık olduğunu belirterek “Ancak yaptığımız her işte Türkiye birliğinin ve beraberliğinin zedelenmemesine, demokrasinin zedelenmemesine dikkat ettik. Hep beraber geleceğin iyi günlerine katkıda bulunalım. Türkiye’nin elbet sıkıntıları vardır. Her dönemde de vardır. Ama Türkiye’nin önü parlaktır. Hiçbir şekilde kötümserliğe kapılmayalım, ülkemizin geleceği için aydınlık yollarda yürümeye devam edelim” dedi. Açılışa, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP’li vekiller Tolga Çandar, Mustafa Balbay, Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu, eski Bakanlar İstemihan Talay, Esat Kıratlıoğlu, Köksal Toptan, İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, Cavit Çağlar, Hüsnü Doğan, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker gibi çok sayıda siyasetçi katıldı. Ayrıca çok sayıda eski ANAP, SP, DYP, DP’li vekil de açılışa geldi. Bu katılım “Demirel, eski merkez sağı İslamköy’de bir araya getirdi” yorumlarına neden oldu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de açılışa özel bir mesaj gönderirken Ürdün Prensi El Hasan bin Tallal, eski Kosova Cumhurbaşkanı Fatmir Sejdiu, eski Romanya Devlet Başkanı Emil Konstantinescu, Aydın Doğan gibi isimler de törende yer aldı. Yüzlerce çelengin gönderildiği törende Bedrettin Dalan ve sanatçı İbrahim Tatlıses’in çelenkleri dikkat çekti Demirel, memleketi İslamköy’de büyük bir sevgi ile karşılandı. Demirel’in ilçeye girişinde yolu kesilirken bir yurttaş iki devesini Demirel onuruna kesmek istedi. Ancak Demirel, “Kesme, develeri azat ettim” deyince, kurban Müzede, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı heykel de bulunuyor. Fotoğraf: DHA köylerine ışık götürdük” diye konuştu. Türkiye’nin çağdaşlık ve uygarlığa açılan bir kapı olduğunu belirten Demirel, “Bir imparatorluğun külleri arasından, sessizsedasız değil, bir feryatla doğmuştur. Bu feryat, yoksulluğa, fukaralığa, çaresizliğe ve cahilliğe isyan feryadıdır” görüşünü dile getirdi. Türkiye’nin 1946 yılında çok partili demokratik sisteme geçtiğini dile getiren Demirel, “1950 ile başlayan yeni siyasi faaliyetler çeşitli evrelerden geçti. Büyük bunalımlar oldu, darbeler oldu. Fakat Türkiye ne ‘Büyük Türkiye’ olmaktan ne de ‘Demokrat Türkiye’ olmaktan vazgeçti” diyerek darbe dönemlerine vurgu yaptı. Darbe dönemlerinin Türkiye’nin kalkınmasını ve siyasi iktidarını defalarca çıkmaza soktuğunu, ülke itibarını olduğu kadar, Türkiye’nin temel kurumlarının itibarını da zedelediğini anlatan Demirel, darbelerin Türkiye’nin yeniden dönüşüm hamlelerine başlamasını büyük ölçüde geciktirdiğini kaydetti. “Ben 1950 ile 2000 yılları arasında siyasetin ortasında bulundum” diyen Demirel, müzenin bu siyasi yolculuğun şahidi olduğunu vurguladı. Bu arada Demirel konuşmasını yaptığı sırada ezan okundu. Demirel’in de konuşmasını ezan okunurken yarıda kesmesi dikkat çekti. İslamköy’ün hemen hemen her noktasının da Demirel’in ünlü “elinde şapkasıyla halkı selamladığı” fotoğraflarıyla süslü olması da gözlerden kaçmadı. Müzenin açılışı ise Cem Karaca’nın ünlü “Bu benim halkımdır” şarkısıyla yapıldı. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün kısa sohbetimize, “Heyecan dolu bir gün” diye başladı. Heyecanın nedeni memleketi İslamköy’e kardeşi Şevket Demirel tarafından yaptırılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi açılış töreniydi. Merkez sağda kendisiyle birlikte siyaset yapan neredeyse tüm isimlerin yanı sıra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli de onunla beraberdi. Yurtdışından gelen ünlü devlet adamları onur sıralarında yerlerini almıştı. Ankara, İstanbul, İzmir ve yurdun dört bir yanından davet edilen konuklar tatil günü demeden İslamköy’e akmıştı. Bir de tabii İslamköy ve Ispartalılar gelmişti. Kendisine yönelik bu büyük teveccühten memnuniyetini saklamayan Demirel, “Ya bir de parti toplantısı olsaydı!” diye espri yapmayı da ihmal etmedi. dan dördüncüye geçerken, camekânın içinde sararmış bir mektup var. 12 Eylül 1980 günü darbe yaparak kendisini Başbakanlık’tan uzaklaştıran Kenan Evren’in o gün tarihli mektubu... 4. Mektubu okuduktan sonra girdiğimiz dördüncü salon dünya liderleri ile dostluklarına ayrılmış. 5. Bir sonraki kubbenin bulunduğu salonun teması ise Türk dünyası ile ilişkiler üzerine. 6. Altıncı salon projelere ayrılmış. Özellikle de Güneydoğu Anadolu Projesi’ne (GAP). Bu salonda Keban, Atatürk ve Karakaya barajlarının maketleri konmuş. Son küçük salona geçmeden ortadaki büyük kubbenin altındaki salonu anlatalım. Burası Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemi ve eşi Nazmiye Demirel’in Çankaya Köşkü’ndeki günlerini anlatıyor. Tavan diğerlerinden farklı. Kubbeye minik ışıklarla “samanyolu” işlenmiş. Cumhurbaşkanlığı forsunun yıldızlarını andırırcasına. Bu salonda Demirel çiftinin Cumhurbaşkanlığı döneminde giydikleri kıyafetler, kullandıkları özel eşyalar ve dünya liderleriyle çektirdikleri fotoğraflar var. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Yıldızlı kubbe kere gitti, 7 kere geldi Şevket Demirel’in 20 senede tamamlandığını açıkladığı müze, 17 bin metrekare zemin üzerine Selçuklu mimarisi örnek alınarak kurulmuş. İçinde Demirel’in doğduğu ev, 5 bin kitabının bulunduğu kütüphane (Girişine Cüneyt Arcayürek’in kitapları dizilmiş) ile 7 küçük, bir de büyük kubbe altında kurulan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nden oluşuyor. Bize müzeyi gezdiren mihmandarımız kubbelerin anlamını izah ederek turu başlattı: “7 küçük kubbe Demirel’in siyaset mücadelesini anlatır. ‘6 kere gitti, 7 kere geldi’ sözü nedeniyle 7 kubbe var. Ortadaki büyük kubbe de onun devletin başı olarak icra ettiği Cumhurbaşkanlığı dönemini simgeler.” 6 Darbe vurgusu… armaray’ın gerçek sahibi Yedinci kubbeyi sona sakladık. Ancak oraya giderken Cumhurbaşkanlığı dönemine ilişkin ana salonda sergilenen eşyalar arasında bir gazete kupürü ve Bakanlar Kurulu kararı dikkatimizi çekti. “Marmaray’ın Gerçek Sahibi” kupürünün altında 15 Şubat 2000 tarihli bir Bakanlar Kurulu kararının fotokopisi konmuş. Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümetin aldığı Boğaz’a tüpgeçit yapılması kararının altındaki son imza dönemin Cumhurbaşkanı olarak Demirel’e ait. M kesilmedi. Açılış sırasında müzenin civarında uzun süre izdiham yaşandı. Demirel’in korumaları da izdihama engel olamadı. Kalabalıktan bunalan Demirel’in sık sık doktoruyla konuştuğu gözlendi. ürküler şehitlere adandı Açılışta önce CHP’li vekil ve halk müziği sanatçısı Tolga Çandar, Demirel’in sevdiği şarkıları seslendirdi. Türkülerini seslendirirken iktidarı da eleştiren Çandar, “Bu ülke için kişisel çıkarlarını düşünmeden çok şey yapan insanlara biz, yöremizde efe deriz. Bir dediği bir dediğini tutmayanlara da efe demeyiz” dedi. Çandar ayrıca türkülerini başta Hakkâri Yüksekova’da önceki gün şehit düşen askerler olmak üzere tüm şehitlere de ithaf etti. Açılışta Demirel’in eşi Nazmiye Demirel de anıldı. T kaybederiz” diyen Demirel’in, “Cumhurbaşkanlığı makamını kimsenin elinden zorla almış biri de değilim, Başbakanlığı da kimsenin elinden almış değilim” sözü dikkat çekti. Demirel, “Cumhuriyetin kurucusu, çağdaş uygarlığı hedef alan bir vizyona işaret etmiş ve 91 yıl zarfında büyük bir değişim ve dönüşüm yer almıştır. Atatürk’e minnet ve şükran borçluyuz. Bu, ebedidir ve her gün söylesek, yine de fazla bir şey yapmış olmayız” diye konuştu. Demirel, doğduğu yer olan İslamköy’ü de anlattığı konuşmasında, “Bu köy Cumhuriyetin hikâyesidir, başarısının şahididir. İslamköylü bir köylü çocuğu devletin en yüce makamına seçilebilmiştir ve bu Cumhuriyet ve demokrasi sayesinde olmuştur” dedi. Kendi adına devletin okullarında okuyarak yetişmiş bir kişi olarak borcunu ödediğini dile getiren Demirel, “Tümüyle ödemiş miyiz, onu millet muhasebe edecek. Bizim vicdanımız rahattır. Ömrümüzün tümünü milletin ve devletin hizmetine verdik. Ne yaptık dersen, bu ülkeyi karanlıktan kurtaralım dedik. Türkiye’nin en ücra emokrasiyi yerleştirme inadı Müzenin her bir kubbenin altına denk düşen sekiz değişik bölümünde neler var? 94 panoda 950 fotoğraf ve orijinal ya da tıpkıbasım belge var. Her kubbenin altına düşen salon ayrı bir temaya ayrılmış: Bize anlatıldığı şekilde sıralayalım: 1. Çocukluk ve eğitim yılları. Başarıları sıralanmış. 2. Siyasi hayatta tırmanışı. Mihmandarlar bu dönemi sadece bir siyasi başarı öyküsü olarak anlatmıyor, “Demokrasiyi yerleştirmeye çalışan bir insanın inatlaşması” diye tanımlıyor. 3. Dünyada Soğuk Savaş, Türkiye’de endüstrileşme dönemi. D Son salon: Hoşgörü kubbesi ‘Vicdanımız rahattır’ Karaca’lı açılış ‘Develeri azat ettim’ umhuriyet ve demokrasi vurgusu “Böylesine görkemli bir kalabalık bana Cumhuriyet Bayramı hediyesi olmuştur” diyerek konuşmasına başlayan Demirel, Atatürk ve Cumhuriyet vurgusu yaptı. “Gazi Mustafa Kemal’i unutursak, her şeyimizi C uvardaki ‘darbe’ mektubu Üçüncü kubbenin altın D Müzenin yedinci ve son salonunda bizi hoş bir sürpriz bekliyor: Demirel, siyasi yaşamı boyunca kendisi hakkında çizilen karikatürlerden bir seçmeyi bu salona koydurmuş. Onu en ağır biçimde hicveden Akbaba dergisinin kapaklarından tutun da Bedri Koraman ve Tan Oral gibi ustaların zamanında gündem yaratan Demirel karikatürleri duvarları süslüyor. Müze turu, Demirel’in yıllardır yanında yer alan Hulusi Turgut Ağabeyimizin kulağımıza fısıldadığı şu cümle ile bitiyor: “Demirel siyasi hayatı boyunca ne kadar ağır olursa olsun hiçbir karikatür için dava açmadı!..” TOKİ’nin eski yöneticisi Soylu’nun şirketi Meclis gündeminde l MANİSA’DA TOKİ İNŞAATI İhalelerde kötü kokular yükseliyor AYŞE SAYIN Göçük altında kalan işçi öldü TOKİ’nin duvarı çöktü, 13 araç altında kaldı MERSİN (DHA) Anamur’a bağlı Ören Beldesi’nde Toplu Konut İdaresi’nce (TOKİ) yapılan 560 konutluk sitenin istinat duvarından, yağmurun ardından çatırdama sesleri geldi. Kısa süre sonra da 4 metre yüksekliğindeki duvarın 35 metrelik bölümü gürültüyle yıkıldı. Site sakinlerinin park halinde duran araçları, devrilen duvarın altında kaldı. Apartmanlarda oturanlar, kendilerini sokağa attı. Yıkılan duvarın altında kalan 13 taşıt hurdaya döndü. jandarma ve 112 Acil Servis ekipleri, duvarın altında kalan taşıtlarda kimsenin bulunmadığını saptadı. İstinat duvarının kalan kısmından çatırtı seslerinin gelmeye devam etmesi üzerine arka kısımdaki iki apartmanda yaşayan yurttaşlar uyarıldı. Ancak bina sakinleri evlerini terk etmedi. Bölgede itfaiye ve sağlık ekiplerinin olası çökme ve heyelana karşı hazır bekletildiği bildirildi. ANKARA CHP, eski TOKİ İhale Daire Başkanı Muhsin Soylu’nun bu göreve gelmeden önce çalıştığı firmaya Kilis’teki TOKİ projesinin ihalesini verdiği, görevden ayrıldıktan sonra da yine bu firmada çalışmaya başladığı iddialarını Meclis gündemine taşıdı. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde TOKİ tarafından Kilis’in Elbeyli ilçesi Beşiriye köyünde yapımı devam eden 3 bin 232 adet konteynır altyapısı ve 4 okul, 2 cami, 5 idari ofis binası, sağlık ocağı, 4 sosyal tesis, basın merkezi, 2 depo binası ve marketi kapsayan sosyal donatı ihalesiyle ilgili önemli iddiaları gündeme getirdi. Söz konusu projeyi Özyazıcı İnşaat’ın aldığını belirten Ayaydın, projesinn yapımı için ihale sürecine başka firmaların davet edilip edilmediği konusunda bilgi isterken eski TO Kİ İhale Daire Başkanı Muhsin Soylu’nun daha önce Özyazıcı İnşaat’ta çalıştığı iddialarına dikkat çekti. Soylu’nun görevden ayrıldıktan sonra da yine bu şirkete geçtiği yönündeki iddialar konusunda da bilgi isteyen Ayaydın, şu sorulara yanıt istedi: “TOKİ ile çalışmakta olan başka müteahhitler söz konusu projeyi daha düşük bir bedelle yapacaklarını beyan etmiş midir? Böyle bir durum varsa bu müteahhitlerin ihaleye çağrılmamalarının sebebi nedir? TOKİ’nin söz konusu projesi için keşif işlemini hangi firma yapmıştır? Keşfi yapan firmayla işi yapan firmanın aynı olması bir tesadüf müdür? O dönemde TOKİ İhale Dairesi Başkanlığı’nı yürüten Muhsin Soylu daha önce Özyazıcı İnşaat Şirketi’nde çalışmış mıdır? Eğer çalışmış ise söz konusu projenin keşif ve yükleniminin aynı şirket tarafından yapılmış olması nasıl açıklanacaktır? Bu kişi halen TOKİ’de midir yoksa, bu şirketle bağlantısı var mıdır?” Ekonomi Servisi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde TOKİ tarafından yapımı sürdürülen sosyal konutlar inşaatında altyapı çalışmaları sırasında meydana gelen göçükte toprak altında kalan işçi, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Turgutlu Devlet Hastanesi’nde yoğun bakım altında tutulan Orhan Çoşkun (59) dün sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Çolak’ın cenazesi, savcılık incelemesi için hastane morguna kaldırıldı. Orhan Coşkun’un yakınları, ölüm haberi üzerine sinir krizi geçirdi. Turgutlu’da geçen hafta, İstasyonaltı Mahallesi’ndeki TOKİ Sosyal Konutları inşaat alanında kanalizasyon için açılan kanalda göçük meydana gelmiş, Orhan Coşkun toprak altında kalmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle