02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER 25 Aralık’a takipsizlik veren savcılardan Uçar’ın eşi Muhakemat Müdürlüğü’ne atandı Aklamada son perde EMİNE KAPLAN Çankaya... Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun, dünyada yeni bir çağın açılışının simgesi. Yenilmiş, işgal edilmiş, dağılmış, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğu’ndan dünya emperyalizmine kafa tutan, savaşan, onu yenen ve yeni bir Cumhuriyet kuran ilk örnek. Çankaya, bu ilk örneğin simgesi. Çankaya yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin yüreği, ruhu, kayası. Çankaya, bu mucizeyi gerçekleştiren muzaffer komutanın, kurucu büyük dehanın, Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri. Çankaya, Atatürk’ün evi. Ondan sonra gelenler, İsmet İnönü dahilorada ne hissetmişlerdir, bilemem. Onlar, birer misafir gibi gelip gitmiş olmalılardır. Yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan orada oturmamakla çok doğru bir iş yapmıştır. Orası onların yeri değildir. Abdullah Gül orada otururken gelip gidişlerinde nasıl eğreti kaldıklarını hissetmiş olmalıdır R.T. Erdoğan. Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ortadan kaldırmaya yeminli bir siyasal anlayışın iktidar olunca kendinden öncesini reddetmesinde şaşılacak bir şey yok. Cumhuriyet döneminde yapılan her şeyi inkâr ederek her şeyin kendileriyle başladığını öne sürmek, bu siyasal iktidar için kaçınılmaz olmalıdır. Onlar da bunu yapmışlardır. Ama bunu yaparken toplumu da bölüp parçalamış, kendinden olan ve olmayan ayrımcılığı yapmış, kin ve nefretle doldurmuşlardır. Öfkekinnefretşiddet. Bugün ülkenin günlük hayatında böylesine artan kavga, öldürme, yaralama, çarpma rastlantı değildir. Toplumda yaratılan “öfkekinnefretşiddet” zincirinin sonuçlarıdır. Bu sonuçlardan siyasal iktidar ve onun başı sorumludur. Burada da kalmayacaktır. Halkın artan tepkisi, toplumun kabul edemeyeceği uygulamalara karşı çıkması, polis şiddetiyle de önlenemeyecektir. Daha çok şiddet, daha çok tepkiyi doğuracaktır. “Makul şüphe”den “mutlak suçlu”ya giden yolu kısaltmak, siyasal iktidarın yanlışlarını örtmeye yetmeyecektir. Suça kadar uzanmış olan yanlışlar, ortaya çıkmış suçlar, yolsuzluklar, saklanmış paralar, alınıp verilen rüşvetler, üstleri nasıl örtülürse örtülsün ortadan kaldırılamayacaktır. Borçla yaşamaya alıştırılmış kitlelerin, inançla hipnotize edilmiş kesimlerin otomatlaşmış desteğiyle, olan biteni düşünebilecek olanların da ev, araba, konfor telaşına düşürülmesiyle oluşan bir ortam kimseyi yanıltmasın. Bu apati (duyuların körleşmesi), bu refleks kaybı geçicidir. Hiç kimse hayatının böyle anlamını kaybetmesine sürgit razı olamaz. Çankaya oradadır. HHH Çankaya oradadır ve şimdi artık asıl sahibiyle baş başadır. Çankaya aydınlanmadır. Çankaya Rönesans’tır. Çankaya uygarlaşmadır. Çankaya, dünyada aşağılanmış, yenilmeye mahkum sayılmış, bir halkın, bütün dünyanın gözleri önünde ayağa kalkmasıdır. Çankaya, bir toplumun bütün dünyada saygınlık kazanmasıdır. Çankaya, bir toplumun kayıp geçmişinden kazanılmış geleceğine uzanmasıdır. Çankaya, bir dünya mucizesinin ışığıdır. HHH Elbette bu siyasal iktidarın Çankaya ile ilgili niyetleri de vardır. Henüz bilmiyoruz ama orayı da değiştirmek, kendileri için tehdit olan Çankaya’yı kimliğini değiştirerek katlanılır kılmak niyetleri vardır. Böyle bir şey olabilir mi, göreceğiz. Ama bildiğim bir şey var. Türkiye, 1923 yılında Çankaya’ya güveniyordu. Türkiye, gene Çankaya’ya güvenecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı gene Çankaya’da oturacaktır. Bunu biz göreceğiz. Çocuklarımıza kalmayacak… ANKARA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüpheliler arasında yer aldığı 25 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcılardan İsmail Uçar’ın eşi Çiğdem Uçar’ın takipsizlik kararına itiraz yetkisi olan İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ne getirildiği belirtiliyor. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, “İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ndeki görev değişimi ve göreve getirilen kişinin bir savcıyla akrabalık ilişkisi bulunması, karara itirazda bulunulmaması için yapılmış bir atama olduğu kuşkusunu güçlendirmektedir” dedi. Acar, takipsizlik kararının muhakemat müdürlüğüne tebliğ edilip edil Acar, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ndeki görev değişimi ve göreve getirilen kişinin bir savcıyla akrabalık ilişkisi bulunması, karara itirazda bulunulmaması için yapılmış bir atama olduğu kuşkusunu güçlendirmektedir” dedi. mediğini, tebliğ edildiyse karara itiraz olup olmadığını sordu. 4 eski bakanla ilgili olarak rüşvet aldıkları iddiasıyla kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun, Meclis’e çağırmak yerine kurulan alt komisyon tarafından İstanbul’da eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ile Rıza Sarraf’ı ifadeye çağırmasına ilişkin tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da adının geçtiği ve takipsizlik kararı verilen 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili ilginç bir gelişme ortaya çıktı. Savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğan tarafından 1 Eylül 2014 tarihinde verilen takipsizlik kararına, Maliye ve Hazine zararı yönünden İstanbul Muhakemat Müdürlüğü itiraz edebiliyor. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, takipsizlik kararının ardından karara itiraz yetkisi olan İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’nde görev değişimi olduğunu kaydederek savcılardan İsmail Uçar’ın eşi olduğu belirtilen Çiğdem Uçar’ın İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ne getirildiğine dikkat çekti. Acar, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ndeki görev değişimi ve göreve getirilen kişinin bir savcıyla akrabalık ilişkisi bulunması, karara itirazda bulunulmaması için yapılmış bir atama olduğu kuşkusunu güçlendirmektedir” dedi. Acar, şu sorulara yanıt istedi: l Aralarında Bilal Erdoğan’ın da bulunduğu şüphelileri kapsayan ve kamuoyunda 25 Aralık soruşturması olarak bilinen 2012/656 sayılı soruşturmada verilen takipsizlik kararı, İstanbul Muhakemat Müdürlüğü’ne tebliğ edil miş midir? l Tebliğ edilmiş ise tarihi nedir? Tebligat yapılmamış ise gerekçesi nedir? Savcılığın söz konusu tebligatı yapması zorunluluk değil midir? Tebligat için Muhakemat Müdürlüğü’ndeki görev değişiminin beklendiği doğru mudur? Bu iddia soruşturulacak mıdır? l Tebligat yapılmış ise İstanbul Muhakemat Müdürlüğü tebligata bir yanıt vermiş midir? Verilen yanıtın tarihi nedir? Karara itiraz söz konusu mudur? l Hukuki sürecin devam ettiği bir dönemde, soruşturmada görev alan savcılarla akrabalık ilişkisi bulunan bir bürokratın itiraz yetkisine sahip bir göreve getirilmesi, hukuki sürece ve adalete gölge düşürmeyecek midir? Bakanlığınız, adaletin gerçekleşmesi için bir adım atacak mıdır? gümüşhacıköy ilçesi Akrabalara İzmir Barosu’nda Özcan dönemi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu’nda yapılan seçimlerden Cumhuriyetçi Avukatlar’ın adayı Aydın Özcan zaferle ayrıldı. 6 bin 432 avukatın kayıtlı bulunduğu baronun yeni yönetiminin belirleneceği seçimler dün, Fuar Atlas Pavyonu’nda yapıldı. Seçime 3 listeyle gidildi. Baro Başkanı Ercan Demir Çağdaş Avukatlar, Aydın Özcan Cumhuriyetçi Avukatlar ve Atilla Tüfenkçioğlu da İdealist Avukatlar gruplarının adayları olarak oy istedi. İzmir Barosu’nun yeni başkanı Özcan oldu. Özcan 2 bin 115 oy olarak ipi göğüslerken, Demir 1756 oyda kaldı. Tüfenkçioğlu’na ise sandıktan 798 oy çıktı. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sloganları atarak zaferi kutladı. Baronun yeni yönetim kurulu da şu isimlerden oluştu: Mustafa Çetin, Gülay Ufuke Serin Ahmet Şakir Uzun, Nuriye Kazan, Cem Cemal Coşkan, Ergun Sakızlı, Burcu Karakoç, Murat Ergün, Nilay Erten Durlu, Mehmet Kozan. özel atama MEHMET MENEKŞE AMASYA Amasya Gümüşhacıköy ilçesinde okul müdürlüğüne atanacaklardan 8’inin, AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir’in akrabası, listedeki diğer müdürlerin ise AKP’ye yakınlığıyla bilinen EğitimBirSen üyesi veya yöneticisi, İlim Yayma Cemiyeti, AHİMDER gibi hükümete yakın dini referanslı dernek ve vakıflarların üyeleri oldukları belirtildi. Milletvekili Erdemir, “Benim yakınımın bir yere gelmesi kimi niçin rahatsız ediyor? Ben milletvekili oldum diye bu insanların hayatı mı kararsın” dedi. Atacak müdürlerin listesinin mülakat öncesi hazarlandığı ileri sürüldü. EğitimSen Gümüşhacıköy Şube Başkanı Emrah Parlak, “AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir’in idareci olmayan hiçbir akrabası kalmadı. Atamalarda kendinden olmayanlara tahammülleri yok. Ve bunu da her durumda gösteriyorlar. Amasya Milletvekili seçildiği günden beri eşini dostunu akrabasını sağa sola yerleştirdi. Daha önce kıyım EğitimSen’liler üzerindeydi, bu kıyım Türk EğitimSen’e de yöneldi. Bu son atamalarla Eğitim BirSen’li yönetici oranı yüzde 80’lere ulaşacak görünüyor. İlim Yayma Cemiyeti, AHİMDER gibi dini referanslı dernek ve vakıflarda görev alan kişiler okul müdürü olarak görevlendirilmek isteniyor. Atamalar ne objektif kriterlere ne de liyakata uygun. Listelerin çıktığı, herkesin yerinin belli olduğu, AKP’li yöneticilerin ‘benim adayım yerleşecek’ diye baskı yaptığı yönünde iddialar kamuoyunda konuşuluyordu” dedi. Atanacak müdür listesinin önceden belirlendiği iddiasını yalanlayan Gümüşhacıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Ercan Gültekin, “Üç yüz civarında kişi mülakata giriyor, komisyonun kaç puan verdiğini, nasıl alacaklarını biz nereden bilebiliriz? Sözü edilen listenin aslı yoktur ve gerçeği yansıtmamaktadır” dedi. AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir ise “Atanacaklar içinde akrabalarımın olup olmadığını bilmiyorum. İnsan bir yere geliyorsa birinin yakını olmak ne avantaj olmalı ne de dezavantaj olmalı. Benim yakınımın bir yere gelmesi kimi niçin rahatsız ediyor? Hak ediyorsa gelir hak etmiyorsa gelmez. Bu kadar basit. Birilerinin müdür olması için siyasi gücümü asla kullanmadım, kullanmam. Gümüşhacıköy’de on kişi karşınıza çıkarsa bunun sekizi benim akrabamdır” dedi. Atanacak müdürlerin listesinin şu isimlerden oluşacağı ileri sürüldü: Gümüşhacıköy’de Anadolu Lisesi Müdürlüğü’ne Bünyamin Doluel (Erdemir’in akrabası), Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’ne Sadık Erdemir, Halk Eğitim Müdür Yardımcılığı’na Süleyman Tonguş, İmam Hatip Ortaokulu Müdürlüğü’ne Abdullah Kuzu, Şehit Teğmen Ahmet Çıtak ilköğretim Okulu Müdürlüğü’ne Şerafettin Demir, Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü’ne Rüştü Erdemir, Gümüş Ortaokul Müdürlüğü’ne Bekir Atmaca, Mehmet Paşa Ortaokul Müdürlüğü’ne Murat Altundağ, Gümüşhacköy Ülkü Ortaokulu Müdürlüğü’ne Ender Ayık (Eğitim BirSen kontenjanından), Merzifon Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü’ne Cevdet Koç, Merzifon İmam Hatip Ortaokulu Müdürlüğü’ne Mustafa Keleş, Amasya Merkez İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü’ne Ali İmat (İlim Yayma Cemiyeti üyesi, AHİMDER yöneticisi), Merzifon Fen Lisesi Müdürlüğü’ne Ahmet Yozgat (Merzifon İlçe Milli Eğitim Müdürü). Erdoğan’ın ‘Ak HSYK’si ALİCAN ULUDAĞ ANKARA “Tarafsız” şekilde görev yapması gereken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasa uyarınca HSYK’ye atayacağı 4 kişiyle ilgili tercihini AKP’den yana kullandı. Erdoğan, kendi avukatı ve AKP Hukuk Müşaviri Ali Özkaya’nın ağabeyi Hakİş’e bağlı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Muharrem Özkaya’yı, Pendik Belediyesi’nin AKP’li meclis üyesi ve AKP’den milletvekili aday adayı da olan Hayriye Şirin Ünsel ile türbanlı avukat Aysel Demirel’i HSYK üyeliklerine atadı. 4. kişi olarak ise mevcut HSYK üyesi Rasim Aytin kurul üyeliğine getirildi. Ünsel’in Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun halasının kızı olduğu iddia edildi. HSYK üyesi Muharrem Özkaya, kardeşi Ali Özkaya’nın Erdoğan adına kurula 17 Aralık’la ilgili yaptığı şikâyetlere de bakacak. AKP’ye yakın olan avukat Demirel ise Cumhuriyet’e “Başörtülü olarak HSYK’de görev yapacağım” dedi. Demirel, HSYK’nin ilk türbanlı üyesi olarak tarihe geçecek. Öte yandan başta Danıştay olmak üzere yargıda bazı hâkim ve savcıların türbanlı şekilde görev yapmaya başladığı öğrenildi. HSYK seçimlerinin son ayağını dün Erdoğan yaptı. Erdoğan’ın, anayasa gereği Cumhurbaşkanı sıfatıyla öğretim üyeleri ve avukatlar arasından kurula 4 üye seçmesi gerekiyordu. Ancak Erdoğan, tercihini öğretim üyeleri AVUKAT DEMİREL, HSYK’NİN TÜRBANLI İLK ÜYESİ OLDU E Aysel Demirel mlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu üyeliği yapan ve türbanlı avukat Demirel de HSYK’ye atanan isimlerden oldu. 1996’dan bu yana avukatlık yapan Demirel, kurula atanmasını “Hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Yargı sisteminin adil, tarafsız ve bağımsız olarak işlemesi için elimden gelen gayreti göstereceğim” şeklinde değerlendirdi. “HSYK’de başörtülü olarak mı görev yapacaksınız” sorusu üzerine Demirel, “Evet. HSYK’de buna engel bir düzenleme yok. Mevzuat gereği avukatlar başörtülü olarak duruşmalara girebiliyor. HSYK ile ilgili de bunu engelleyen, yasaklayan bir düzenleme yok” dedi. Yasada hâkim ve savcılara türban yasağı bulunuyor. Ancak Demirel, avukat kontenjanından seçilmesini gerekçe gösterek türbanlı şekilde kurulda görev yapabileceğini öne sürdü. Fakat HSYK Yasası’nda Cumhurbaşkanı tarafından atanacak 4 üyeye ilişken fıkrada “hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan” ifadesi bulunuyor. Bazı hukukçular, hâkimlere türban yasağı olduğu için bu kuralın HSYK’ye seçilen üyeleri de kapsadığını kaydetti. Soner Yalçın’a gözaltı arasından değil, avukatlardan yana kullandı. Mevcut HSYK üyesi Rasim Aytin’in yanı sıra avukatlar Muharrem Özkaya, Hayriye Şirin Ünsel ve Aysel Demirel HSYK üyeliğine atandı. Bursa İmam Hatip Lisesi’nden mezun olan Aysel Demirel, Halk Bankası ve Türk Telekom’un da bir dönem avukatlığını yaptı. Ancak bu üç avukatın kimliği ve aldıkları görevler tartışma yarattı. vukatının ağabeyi kurulda Hakİş’e bağlı Öz Büroİş Genel Başkanı olan avukat Muharrem Özkaya’nın Erdoğan’ın avukatı ve AKP Hukuk Mü A şaviri Ali Özkaya’nın ağabeyi olması dikkat çekti. Ali Özkaya, Erdoğan adına başta 1725 Aralık soruşturması savcıları Zekeriya Öz, Muammer Akkaş olmak üzere birçok hâkim ve savcı hakkında kurula suç duyurusunda bulunmuştu. Şimdi Muharrem Özkaya’nın görev yapacağı HSYK, bu şikâyetle ilgili dilekçeleri görüşecek. Özkaya ayrıca, yasayla faaliyetlerine son verilen Ankara İl Genel Meclisi’ne AKP’den üye olarak girmişti. Erdoğan’ın HSYK üyeliğine atadığı bir diğer isim olan Hayriye Şirin Ünsel, AKP Pendik Belediyesi Meclisi üyesi olarak görev yapıyor. Ünsel, 2008 yılında AKP’den İstanbul millet vekili aday adayı oldu. Şirin Ünsel’in Davutoğlu’nun halasının kızı olduğu ileri sürüldü. AKP üyesi isimlerin HSYK üyeliğine atanması “etik tartışma” yarattı. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2003 yılında Anayasa Mahkemesi üyeliğine Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok’u atamıştı. Ancak Özok’un seçilmeden önce CHP delegesi olduğu anlaşılmıştı. Özok, yasal engel olmamakla birlikte “etik kaygıları” gerekçe gösterek AYM üyeliğinden istifa etmişti. Yeni HSYK’nin ilk toplantısı ise yarın gerçekleştirilecek. Etik tartışma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazeteci Soner Yalçın, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin programa katılmak için geldiği Denizli’de dün sabah gözaltına alındı. Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen Yalçın, öğleden sonra savcılığa giderek ifade vermesi koşuluyla serbest bırakıldığını belirterek, “Polisler hakkımda yakalama kararı olduğunu söylediler. Hangi gerekçeyle gözaltına alındığımı bilmiyorum” dedi. Serbest bırakılmasının ardından gazetecilere açıklama yapan Yalçın, gözaltına alınma gerekçesini sorduğu polislerden “savcılık talimatı üzerine gözaltına aldıklarını” yanıtını aldığını belirtti. Yalçın, mesleğinin, adresinin belli olduğunu, ifadeye çağrılması durumunda kendisinin gelebileceğini söylemesine rağmen ısrarı üzerine polislerle birlikte gittiğini anlattı. Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalçın’ı telefonla arayarak bilgi aldı. Agos yine hack’lendi İstanbul Haber Servisi Agos gazetesinin internet sitesi yine siber saldırıya uğradı. “Anty Serurty Team” adlı grup tarafından hack’lenen sayfaya “Hoşgörü sonsuz olabilir ancak tahammül sınırlıdır” notu düşüldü. Agos gazetesinin internet sitesi daha önce de birçok kez siber saldırıya maruz kalmıştı. Mezardan çıkarıp mumyaladı Haber Merkezi Rusya’da polis bir eve yaptığı baskında gözlerine inanamadı. Evden 150 küçük kız çocuğuna ait cesetler çıkarıldı. Kızları mezardan çıkaran Anatoly Moskvin isimli adamın kızların cesetlerini mumyalayarak sakladığı anlaşıldı. Evindeki çorap ve elbiselerle mezardan çıkardığı cesetlere tuhaf oyuncaklar yapan adamın aslında 13 dil bildiği ve bir dahi olduğu ortaya çıktı. Moskvin tutuklandıktan sonra 3 yıl boyunca bir psikiyatri kliniğinde tedavi gördü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle