06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 22 EKİM 2014 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR ‘Yasaklama bakanlığı’ CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ERCAN KARAKAŞ’TAN SANSÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMA İNSANLIK KORİDORU AÇILMASI İÇİN BÖLGEYE GİDİYORLAR Yazarlardan Kobani’ye destek Kültür Servisi Yazarlar Kobani’ye destek ve insanlık koridoru açılması için Suruç’a gidiyor. İstanbul’dan gidecek olan yazar grubuna Diyarbakır ve Batman’daki yazarlardan da katılım bekleniyor. Yazar Aslı Erdoğan’ın öncülüğünde de change. org’da “Kobani’ye bir koridor açalım” başlığıyla bir imza kampanyası başlatıldı. Murathan Mungan, Vivet Kanetti, Ayşegül Tözönen, Hatice Meryem, Sema Kaygusuz, Aslı Erdoğan, Seray Şahiner, Işıl Özgentürk, Gaye Boralıoğlu, Can Öz, Menekşe Toprak, Sine Erkut, Onur Behramoğlu, Mehtap Meral, İlkay Akkaya’nın 25 Ekim Cumartesi günü İstanbul’dan yola çıkacağı öğrenildi. Behçet Çelik ve Burhan Sönmez de desteğini iletti. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Aslı Erdoğan, change.org’daki metni dünyadaki ulaşabildiği herkese ulaştırdığını, İzlandalı, Fransız, Aslı Erdoğan Norveçli, İsveçli yazarlardan da destek aldığını belirtti. Erdoğan, yabancı yazarlar tarafından bu ülkelerdeki Uluslararası Yazarlar Birliği’nin (PEN) şubelerinde bunun konuşulacağının belirtildiğini söyledi. Kobani’ye peşmerge geçişi için koridor açıldığını söyleyen Erdoğan, “İnsanlık koridorunun açılması daha önemli” diye konuştu. Bölgenin ihtiyaçlarıyla ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla da ortak çalışmalar yapılması planlanıyor. Kültür Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş yazılı bir açıklama yaparak iktidarın sanatçılara uyguladığı sansür ve baskılara dikkat çekti. Açıklamasında “AKP hükümeti ve onun Kültür ve Turizm Bakanı kendi siyasi anlayışları ile bağdaşmadığını düşündükleri sanatçıları engellemeyi sürdürüyor” diyen Karakaş, örnek olarak da Fazıl Say’ın Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası programından çıkarılmasını gösterdi. Bu uygulamanın anayasanın, devletin sanatçıyı korumasıyla ilgili 64. maddesinin ihlali olduğunu belirten Karakaş, Kültür Bakanlığı’nın “yasaklama bakanlığı” olmaması gerektiğinin altını çizdi. ktidarın uyguladığı sansür ve baskılarla ifade özgürlüğünü yok etmeyi hedeflediğini belirten Karakaş, bunun var olan kısıtlı demokrasiyi de tamamen ortadan kaldıracağını ifade etti. ARTİST kapılarını açıyor Kültür Servisi 33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile eşzamanlı gerçekleştirilecek olan 24. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı (ARTİST 2014), 8 Kasım’da “İçimizdeki Öteki” temasıyla kapılarını açacak. ARTİST 2014 bu yıl galeriler, bağımsız grup ve inisiyatiflerle birlikte bin kadar sanatçının işlerine ev sahipliği yapacak. Her yıl verilen onur ödüllerinin sahipleri de belirlendi. Her yıl plastik sanatlara katkıları ve farklı alanlardaki çalışmaları nedeniyle verilen onur ödüllerini kazananlar da belli oldu. Türk resim sanatına önemli katkıları nedeniyle Nevhiz Tanyeli “Sanatçı Onur Ödülü”ne, Prof. Dr. Zeynep Sayın “Eleştirmen Onur Ödülü”ne, Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi “Sa 2. İSTANBUL TASARIM BİENALİ Sanat Fuarı, İstanbul Kitap Fuarı ile eşzamanlı gerçekleşecek natsever Kurum Onur Ödülü”ne, Ceyda ve Ünal Göğüş ise “Koleksiyoner Onur Ödülü”ne değer görüldü. Kazananlara ödülleri 10 Kasım’da düzenlenecek geleneksel TÜYAP Onur Yemeği’nde sunulacak. Fuarda, onur sanatçısı Nevhiz Tanyeli’nin resimlerinin sergileneceği “Sanatçı Onur Ödülü Sergisi” ve Ceyda ve Ünal Göğüş’ün koleksiyonundan bir seçki de yer alacak. ARTIST 2014, “Mülksüzleş” isimli disiplinlerarası bir sergiye de ev sahipliği yapacak. Küratörlüğünü Ali Şimşek’in üstlendiği sergi; mülk, mülksüzleşme ve ütopya konularına odaklanıyor. ARTİST 2014 İstanbul Sanat Fuarı, 16 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Akademiden bakış Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından ikincisi gerçekleştirilecek olan İstanbul Tasarım Bienali “Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil” başlığıyla gerçekleştirilecek. Zoe Ryan’ın küratörlüğündeki bienalin ortak alanı ise Galata Özel Rum İlköğretim Okulu olacak. 1 Kasım 14 Aralık 2014 tarihleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek olan bienal kapsamında okul 53 farklı projeye ve bienal süresince devam edecek etkinliklere ev sahipliği yapacak. Başkent Üniversitesi Bienalin Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık “Akademi Fakültesi’nin çalışması. Programı”nda ise tasarımla doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili pek çok bölümle İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanında Türkiye’den birçok kentle birlikte, KKTC, ABD ve Avrupa’dan 33 akademik kurumun 72 projesiyle zengin bir program sunuluyor. “Akademi Programı” sergisi için üniversite kampuslarının yanı sıra ilk kez Salıpazarı Liman Sahası’ndaki Antrepo 7’de kapılarını bienal ziyaretçileri için açacak. 30 Ekim tarihinden itibaren aktif olacak Akademi Programı Platformu’yla da tüm projeler için arşiv görevi görecek dijital bir platform hayata geçirilecek. Arçelik, Doğuş GrubuBilgili Holding, ENKA Vakfı ve VitrA’nın sponsorluğundaki bienal kapsamında Koç Üniversitesi Design Lab tarafından düzenlenen “Peter Greenaway ile Sinematik Bir Sohbet” etkinliğinde ise İngiliz yönetmen ve ressam Peter Greenaway İstanbul’da olacak. Etkinlikte yönetmenin dört filmi gösterilecek. Etkinlik yarın saat 19.00’da Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampusu’nda gerçekleştirilecek ve herkese açık, ücretsiz olacak. MAGNUM FOTOĞRAFÇISI RENÈ BURRI ÖLDÜ Che Guevara’yı purosuyla çekmişti Kültür Servisi Che Guevara ve Pablo Picasso portreleriyle ünlü İsviçreli fotoğrafçı René Burri, uzun bir hastalık döneminden sonra hayata veda etti. Magnum Fotoğraf Ajansı’na bağlı olarak çalışan Burri 81 yaşındaydı. II. Dünya Savaşı sonrasının en büyük fotoğrafçılarından biri olarak kabul edilen Burri, 1956’da Magnum’la çalışmaya başladıktan sonra dünyanın dört bir yanındaki politik olayları görüntülemişti. Che Guevara Burri’nin en tanınmış fotoğrafları arasında, 1961’de Havana’da Che Guevara’yı ağzında puro ile görüntülediği fotoğrafın yanı sıra Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, mimar Le Corbusier ve Alberto Giacometti, Yves Klein, Pablo Picasso gibi sanatçıların portreleri yer alıyor. Burri, ilk fotoğrafını 1946’da 13 yaşındayken çekmiş; Winston Churchill’i Zürih’te üstü açık bir arabada görüntülemişti. Burri’nin, 30 bin fotoğraftan oluşan arşivini Lozan’daki Élysee Müzesi’ne bıraktığı belirtildi. THE CINEMATIC ORCHESTRA’NIN KONSERİ BUGÜN CRR’DE ‘Dost Meclisi’ toplanıyor Kültür Servisi Borusan Müzik Evi, sezonu bu akşam 20.30’da Mercan Dede’nin “Dost Meclisi” ile açıyor. Mercan Dede’nin “gerçek evim” dediği Borusan Müzik Evi için özel olarak hazırlanan açılış gecesinde müzik, görsellik ve sohbet buluşuyor. Mercan Dede, instagram mesajlarından görsel sanat çalışmalarına, yarattığı ve yorumladığı parçaların kısa hikâyelerinden müziğinin ardındaki yaşam felsefesine uzanan sanat yaşamının perdesini kendine has MERCAN DEDE BORUSAN MÜZİK EVİ’NDE Patricia Barber konseri iptal edildi Kültür Servisi Akbank Caz Festivali kapsamında 26 Ekim Pazar günü sahnede olması planlanan Patricia Barber’ın konseri iptal edildi. Babylon’da sahneye çıkması planlanan sanatçının ayağı kırıldığı için programın iptal edildiği öğrenildi. hâlâ yaşıyor! ZUHAL AYTOLUN Müzik Cazı elektronika ile buluşturan The Cinematic Orchestra, bugün Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir konser verecek. Stuart Mccallum’un gruptan ayrıldığını ve daha önce Björk ile çalışan Manu Delago’nun gruba katıldığını biliyoruz. Bu yüzden CRR’de gerçekleşecek konserde sahnede ne gibi sürprizlerin olduğunu merak ediyoruz. Grubun lideri Jason Swinscoe yanıtlıyor: “İstanbul’daki konser yeni grupla gerçekleşecek. Matt Robertson, ekibin tüm teknik detayından ve müzikal içeriğinden sorumlu. Kendisi daha önce Björk ile 3 yıl boyunca turlamış bir isim. Manu, elektronik davul ve perküsyon çalacak. Davulda Luke Flowers var. Tom Chant saksafon ve klavyede, Larry Brown gitarda, vokallerde ise Heidi Vogel, Sam Vicary ise bas gitar çalacak. Yeni albümden 5 şarkı çalmayı planlıyoruz. Güzel bir deneyim olacak.” Daha önce de İstanbul’a gelen grup üyeleri, bu şehri çok sevdiklerini ve her geldiklerinde daha da kozmopolit bulduklarını söylüyorlar. Geniş sokaklarda kaybolmanın ve yeni şeyler keşfetmenin değerli olduğunu dile getiriyorlar. Kültürel anlamda çok zengin buldukları İstanbul’u “oldukça dinamik bir şehir” olarak tanımlıyorlar. ‘Rota’ tasarıma çıkıyor Kültür Servisi 2. İstanbul Tasarım Bienali, 17 Ekim’den itibaren İstanbul’u bir tasarım kentine dönüştürüyor. Bienal kapsamında düzenlenen “Tasarım Rotaları”yla ziyaretçiler kentin farklı bölgelerindeki tasarım odaklı ofis, mağaza, atölye, imalathane ve yapıların yanı sıra, çeşitli bölgelerin kendine has dokularının inceleneceği tematik yürüyüşler gerçekleştirilecek. “Tasarım Rotaları” kentin Asya ve Avrupa yakalarındaki farklı bölgeleri kapsayan 12 rotadan oluşuyor. Rotalarda, Kuzguncuk, ÇemberlitaşKapalıçarşıSultanahmet, GalataŞişhane, FenerBalat, BeyoğluGalatasarayCihangir, Moda bölgeleri yer alıyor. Bienal kapsamındaki tematik rotalarda ise Kadıköy Koku Tasarım Rotası, Kadıköy Font Rotası, Kadıköy Ses Rotası, Kadıköy Ağaç Rotası ve Kadıköy Sivil Mimari Rotası ve 2014 Maslak: Çeperde ArchiWalk. Tasarımın farklı disiplinlerine ve evrelerine dair bilgi edinme ve gözlem yapma olanağı sağlayan rotalar, “Müstesna İstanbul: Küçük Dükkânlar Kitabı”nın yazarı Ilgın Yorulmaz’ın işbirliğiyle sunuluyor. Küçük Gece Müzikleri mevsimi açtı EGEMEN BERKÖZ tarzı ile bu gecede aralayacak. Sanatçı aynı zamanda dinleyicilerini son albümü “Dünya”nın izinde, bir yolculuğa çıkarıyor. Adına yakışır bir bütünlükle konsere katılan tüm takipçilerini de içine çekecek olan “Dost Meclisi”, sanatçının genç yeteneklerden oluşan ve geçen dönemde gerçekleştirdiği yurtdışındaki konserlerinde büyük beğeni kazanan “ensemble”ın yanı sıra sürpriz sanatçı dostları ve dinleyicilerinin katılımı ile gerçekleşecek. Son stüdyo albümlerinin üzerinden yedi yıl geçen grup, yeni albümlerine hazırlanıyor. Albümü bu yıl sonunda bitirmeyi planladıklarını söyleyen Swinscoe, “Müzikal açıdan daha fazla elektronik altyapı üzerine kurulu, daha az caz etkileri taşıyan bir albüm oluyor. Londra, Paris ve Los Angeles gibi farklı yerlerde kayıtlar yapıyoruz. Farklı vokaller kullanmayı planlıyoruz” diyor. Peki, tüketimin her yanı sardığı günümüzde müzik sektörünü nasıl değerlendiriyorlar? Swinscoe, geleceği tahmin etmenin zor olduğunu söyleyerek, teknolojinin bir ürüne ulaşma yollarını ve tüketim medyasını çok değiştirdiğini vurguluyor. “Dünya, sanal bir hale geldi” diyen Swinscoe, basılı medya tarafında da bir diriliş olduğunu sözlerine ekliyor: “Plaklar tekrar moda oldu, CD’ler moda olmaktan çıktı. Ve müzik halen yaşıyor...” Yeni albüm yakında Pera Müzesi’nin Küçük Gece Müzikleri dinletileri de yeni mevsimi açtı. Sanat yönetmenliğini Mehmet Mestci’nin üstlendiği etkinlik bu mevsim bir “çalgılar dizisi” olarak gerçekleşecek. Her dinletide değişik bir “ana çalgı”nın çevresinde oluşturulmuş bir izlence sunulacak. 17 Ekim Cuma akşamı her zamanki gibi müzenin “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar” salonunda gerçekleşen ilk dinletinin “ana çalgı”sı fagottu. Fagot ikiliyle başlayıp fagotlu ikili ve üçlülerle süren dinleti bir fagot soloyla sona erdi. Klarinet ve Fagot İçin İkili’si (No.1) seslendirilen Beethoven ve Re Minör No. 2 Viyolonsel Süiti’nin fagot uyarlamasından bir bölüm dinlediğimiz Bach ile bizim müzik tarihimizde de önemli yeri olan Alman Paul Hindemith’in (“Stücke” Fagot ve Viyolonsel İçin Parçalar) dışında, ülke u Pera Müzesi’nin “Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar” salonunda gerçekleşen ilk dinletinin “ana çalgı”sı fagottu. Fagot ikiliyle başlayıp fagotlu ikili ve üçlülerle süren dinleti bir fagot soloyla sona erdi. mizde pek tanınmayan ve çalınmayan bestecileri dinledik: Boismortier (Mi Minör Sonat Op. 26 No.4 Fagot İkili) ve Koechlin (Op.92 Flüt, Klarinet, Fagot Üçlüsü) gibi 18. ve 19. Yüzyıl; Ibert (Obua, Klarinet, Fagot Üçlüsü İçin Beş Parça) ve Auric (Obua, Klarinet, Fagot Üçlüsü) gibi çağdaş Fransız bestecileri ile çağdaş Japon besteci ShinItchiro Yokoyama (Souvenir de Caen Flüt, Obua, Fagot Üçlüsü) ve 19. yüzyıl Alman bestecisi Kaspar Kummer (Op. 32 Flüt, Klarinet, Fagot Üçlüsü)... Ben, kendi adıma, tanımadığım besteci ve yapıtların seslendirildiği dinletileri ayrı seviyorum. Çünkü bu tür dinletiler insanı varsıllaştırıyor. Bach’ın o güzelim viyolonsel süitlerinden birinin fagot uyarlamasını dinlemek elbette büyük bir keyif ama Mozart’ın, Haydn’ın gölgesinde kalmış Kummer’i tanımanın keyfi de bir başka. Fagot sanatçısı Berke Hitay’ın, fagotu, dinletinin son parçası olan Bach’ın Re Minör No. 2 Viyolonsel Süiti’nin fagot uyarlamasıyla tanıyıp sevdiğini anlattıktan sonra alkışlara aynı parçayla (süitin “courante” bölümüyle) teşekkür ederek bitirdiği bu güzel dinletiyi var eden genç sanatçılar Banu Kara (fagot), Ecesu Sertesen (klarinet), Elif Yurdakul Baykurt (flüt), Ezgi Kaki (obua), İndira Mas (çello) ve elbet Berke Hitay’a teşekkürler!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle