04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2014 SALI 6 HABERLER Ankara’da Kobani krizi BARKIN ŞIK ANKARA IKYB’ye bağlı peşmerge güçlerinin, Türkiye üzerinden oluşturulan bir güvenlik koridoru ile Kobani’ye geçtiği yönündeki haber, Ankara’da kurumları karşı karşıya getirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun haberi teyit edecek nitelikteki “yardım ediyoruz” açıklamasının ardından Genelkurmay Başkanlığı, gün boyu sessizliğini korurken, Başbakanlık kısa bir bilgilendirme yaptı. Başbakanlık, konuya kaçamak bir yanıt vererek “süreç devam ediyor” dedi. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre ise, Kara Kuvvetleri’nin sorumluluk sahasındaki bölgede herhangi bir peşmerge geçişi olmadı. Geçiş olduysa sınır kapıları kullanılarak, peşmergelerin otobüslerle taşınmış olabileceği belirtiliyor. Bu gelişme, Erdoğan’ın Afganistan dönüşünde uçakta yaptığı, “PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür. ABD’nin böyle bir yardımına biz ‘evet’ diyemeyiz” şeklindeki sözlerinin arkasından şok etkisi yarattı. İkinci şok dalgası ise Barzani yönetimine yakınlığıyla bilinen Rudaw internet sitesinden geldi. Site, “Türkiye’nin, peşmerge güçlerinin IŞİD saldırıları altındaki Kobani kentine gitmesine izin verdiğini” duyurdu. Bu haber Ankara’da teyit Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, ABD’nin en çok okunan gazetelerinden Wall Street Journal’da dün Türkiye’nin IŞİD’le savaştaki politikasına dair bir makale kaleme aldı. Ancak Kalın’ın Kobani’de IŞİD’e direnen PYD’ye yardım edilmesine şiddetle karşı çıktığı makale, tam da ABD’nin Kobani’ye havadan silah gönderdiği, Türkiye’nin de topraklarını peşmerge güçlerine açtığı gün yayımlandı. edilmeye çalışılırken, Tunus Dışişleri Bakanı Münci Hamdi ile bakanlıkta baş başa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan Çavuşoğlu, haberi teyit etti. Çavuşoğlu, “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de ‘Kobani’ye yardım için işbirliği içindeyiz’ açıklamasını yapmıştır. Biz de peşmerge güçlerinin Kobani’ye geçişine destek için yardımcı oluyoruz. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. Mevlütoğlu’nun bu çıkışının ardından gözler Genelkurmay Başkanlığı’na döndü. Asker gün boyu sessizliğini korurken, Başbakanlık, kurumlar arası eşgüdümsüzlüğü ortaya çıkaran olay ile ilgili kısa bir açıklama yaptı. Başbakanlık kaynakları, peşmergelerin geçişi ve Kobani’ye yapılabilecek yardımlarla ilgili sürecin devam ettiğini kaydetti. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın sorumluluğunda bulunan sınırlardan, herhangi bir peşmerge gücünün geçişine izin verilmedi. Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri arasında da dün gün boyu konuyla ilgili temas trafiği yürüdü. Peşmergelerin, gümrük kapıları kullanılarak otobüslerle bölgeye götürülmüş olabileceği ve Mürşitpınar Sınır Kapısından Kobani’ye girmiş olabileceği ifade edildi. Davutoğlu ise geçen hafta partisinin Karadenizli milletvekilleriyle yaptığı toplantıda, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirirken, Kobani’ye yardım koridoru açılması için Türkiye’ye baskı yapıldığını belirterek şöyle konuştu: “Suriye’den kaçan mağdurlar arasında bir ayrım yapmamız söz konusu değil. Ama Türkiye orada yardım amaçlı da olsa bir koridor açmayacak. Biz bu işe bulaşmayacağız. KobaniTürkiye bağlantısı diye bir bağlantı kurmayız. Buna izin versek o zaman Araplar Arap Son gelişmeler üzerine kurumlar arası eşgüdüm sıfır çekti, çelişkili açıklamalar geliyor KALIN KARŞI ÇIKIYORDU AMA.. lara, Türkmenler de Türkmenlere yardıma giderse ne olacak? Böyle bir şey mümkün değil. Türkiye Kobani konusuna bulaşmaz. Gelenlere kucak açarız, Suriye’ye dönmek isteyenlere de izin veririz ama koridor açılmasına kesinlikle sıcak bakmıyoruz.” Davutoğlu’nun bu konuşmasından 5 gün sonra Türkiye, peşmergenin Kobani’ye geçişi için koridor açtığını Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ağzından kabul etti. Bordo berelilerin gözetiminde Yol Haritası, Gerçek Harita Alışverişi mi? Hükümet ile PKK arasındaki “Barış Yolu”nun üç gün boyunca adeta savaş provası ile bombalanması üzerine iktidar, işini bitiren ununu ipe seren “akil adamlar” grubuna, acil işbaşı yaptırdı. Onlar da “biz akil adamlara iş düştü yine...” süsü ile ortaya çıktılar, ilk işleri de Öcalan’a aracısız konuşma olanağı verilmesini istemek oldu ve bu görüşmeye de kendileri talip oldu... Özel yetkililerden başka kimse Öcalan ile görüşemezse, “akil adamlar”ın kendileri için “görüşme onuru” gibi bir rant elde etmeye kalkmalarına, ancak ayıptır diyebiliriz! (İçlerinde hükümete angajmanlı olmayanlar var, alınmasınlar!) Bu vesile ile bizzat Cumhurbaşbakan’dan öğrendik ki, Öcalan iki odalı, banyolu ve bahçeli bir ev sahibi olmuş (TOKİ mi yaptı!?). Hiç karşı değilim! Silivri’de üstelik bir süre boklar içinde yatırılan gazeteci dostlarımız aklıma geldi de... Tek dileğim tüm mahkumlara bu tür olanakların sağlanması... İşe de, müebbet mahkumlardan başlanması... Bire birlikeşite eşitlik... Anayasaya aykırı bu durumun diğer mahkumların lehine düzeltilmesini diliyoruz... İş mahkemelik olmadan... Hımmm... Gördüğümüz kadar kentlerin yağmalanması ve 41 kişinin öldürülmesi yeni bir durum ortaya çıkardı. Tepedekiler, afratafralarından geçilmezken (ezeriz keseriz, on misli karşılık veririz), acele Kandil’e acil bir “yol haritası” gönderdi... HDP’lilerin açıklamalarından öğreniyoruz ki, Kandil beğenmemiş, somut ve pratik şeyler görelim beyler, yanıtını, “çözüm sürecinin yüzde 90’ı bitti, hassas bir noktadan geçiyoruz” diyen Numan Kurtulmuş bekliyor muydu? Bence evet. “Çözüm Süreci”nin kesilmesini, bugünkü koşullarda iki taraf da istemez. Ama eski çözüm sürecini çöpe atın. Bu süreç şimdi farklı koşulların ortaya çıkması ve farklı dinamiklerin de devreye girmesi ile yeni bir düzlemde başlıyor. Nedir bunlar, bakalım: 1) RTE+Davutoğlu iktidarına “3 günlük ayaklanma ve 41 cinayet ayarı”... 2) İktidarın Ortadoğu’da tam yalnızlaşması durumu. Ve BM Güvenlik Konseyi’ne üye oluyoruz derken, iktidarın 60 oy ile ringden dışarı atılması durumu... 3) Şüphesiz ki en önemlisi ABD’nin el altından uzun süredir Suriye Kürt liderleri ile konuşuyor olduğunun açıklanması ve dün sabah erken saatlerde de Kobali’de savaşan PKKYPG güçlerine havadan silah ve ilaç yardımı yaptıklarının resmi haberi. Götürdükleri, “Peşmerge (Barzani) silahları” imiş... 4) Ve bizimkilerin “Barzani silahlı güçlerine Kobani’ye geçmeleri için özel izin verdik” açıklaması da, bunların ardından geldi. Anlaşılan, hükümet izinli, bir tür açkapa biçiminde çalıştırılan özel koridor... HHH Yani yeni durum ve koşullar şöyle: Tek başına kalmış bir hükümet... “Terör örgütü” kisvesinden sıyrılmış, ABD ve Batı ile IŞİD’e karşı ittifak yapmaya başlamış bir PKK, ki Amerikalıların bombalamalarıyla, IŞİD’e karşı Kobani’de üstünlük sağladı... RTEDavutoğlu’nun, IŞİD’in RojavaKobani bölgesinde PKK’yi sıkıştırma planmanevra ve politikasının iflası (kaçıncı iflas!?) Sanırım artık Batı’nın, yarattıkları heyulaya karşı Türkiye’yi savaşa sürmelerine gerek kalmadı. Kürtlerle bu işi nereye kadar götürebilecekleri bir muamma olsa bile... Ama onlar her zaman savaştıracak bir “Müslüman tugay” bulur. Aslında, bizimkilerin tezkeresinin özünü, IŞİD’e karşı asla savaşmam oluşturuyordu. Çünkü tezkerenin öbür yanında “Esad’ı devirelim” ön şartı vardı. Bizimkiler şöyle düşündü: Batı nasılsa Esad’ı devirelim şartımı kabul etmez, o zaman benim de IŞİD’e karşı savaşmam söz konusu olmaz. Cin fikir. Bu çözümlemeyi yaptıktan sonra tezkerenin palavra olduğunu görüp içim rahatladı! Önce bir konu var: Kobani mi Aynelarab mı? Biri Kürtlerin verdiği isim, diğeri Suriyelilerin... Orası Suriye. Bir isim savaşı var... Şüphesiz yerel halkın isimlendirmesi önemli. Ama bu derin tartışma, Suriye’nin bir bölgesini Kürt Devleti’ne dönüştürme süreci bağlamında yapılıyorsa, bizi ilgilendirir. Ortadoğu’da ülkelerin sınırları yeniden çiziliyorsa, o zaman Türkiye bunun dışında kalamaz.. Peki, Davutoğlu’nun “Türkiye SykesPicot sınırlarının bekçisi değil” sözlerinden ne anlamalıyız? Bu, gerçekleşmeyen bir gizli anlaşmaydı, bugün böyle bir sınır ve anlaşma yokken, Davutoğlu neyin bekçisi değil? Bulmacayı çözün lütfen... Şunu mu demek istiyor: Suriye’nin sınırları ve Suriye diye bir ülke böyle yaratıldı... Orada bir IŞİD devletinin kuruluşuna karşı çıkmayız... Eğer bu değilse, Davutoğlu ne demek istedi? İkinci nokta tam başlığımızla ilgili. Ama perşembeye... Sorum şu: PKK/Öcalan ile, pazarlıkları yürüten ikiüç kişilik derin adamlar arasında, el altından bir “harita aldım verdim” yapılıyor mu, yoksa böyle bir durum yok mu... Anadilinde eğitim ve bölgesel özerklikler üzerine alışveriş? Hayır pişirilen yemeğe su katmak değil amacım, alınacaklar verilecekler konusunda bizim de bir katkımız olur düşüncesiyle soruyorum... enelkurmay Dışişleri’ni işaret etti Çavuşoğlu’nun Suriye’deki Kobani bölgesine geçmek için peşmergeye izin verildiği açıklaması üzerine gözler Genelkurmay Başkanlığı’na çevrildi. Genelkurmay Basın Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü basına yaptığı açıklamasında, “Bu konunun muhatabı biz değiliz. Açıklama Dışişleri Bakanlığı tarafından yapıldığı için konuya ilişkin soruların Dışişleri Bakanlığı’na sorulması gerekir” dedi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde Mlli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’la görüştüğü belirtildi. G Peşmergelerin, Türkiye üzerinden açılacak güvenlik koridoru ile Kobani’ye geçişi sırasında Kuzey Irak’ta bulunan olarak tanınan Türk Özel Kuvvetleri’nin (bordo berelilerin) aktif rol alacağı öne sürüldü. Buna göre, Türk Özel Kuvvetleri, önce Türkiye’ye daha sonra ise Kobani’ye giriş yapacak peşmergelerin güvenlik soruşturmasını gerçekleştirecek. PKK militanlarının, peşmergelerin arasına sızmaması için güvenlik veri tabanındaki arşiv kullanılacak. Türkiye’ye girecek peşmergeler ya Zaho’dan ya da Cezire Kantonu’nun bulunduğu bölgedeki Sınır Kapısı’ndan otobüslerle Türkiye’ye giriş yaparak, Kobani bölgesindeki Murşitbey sınır kapısına ulaşacak. Peşmergelerin silahlarından arındırılmış olarak Türkiye’ye giriş yapması ve otobüslerle taşınması öngörülüyor. Silahların ise ayrıca Kobani’ye sevk edilmesi bekleniyor. Türkiye, Erdoğan’ın, Obama ile yaptığı görüşme sonrasında güvenlik koridoruna “evet” dedi. Diplomatik ve askeri kaynaklar, PYD’ye havadan silah yardımı yapılması ve peşmergeye güvenlik koridoru açılması karşılığında Türkiye’nin de bir şeyler almış olması gerektiğini belirtti. Kaynaklar, Obama ile “nihai hedef Esad rejiminin devrilmesi” veya Türkiye’nin istediği Suriye içinde güvenli bölgelerin kurulması konusunda bir anlaşmaya varılmış olunabileceğini ifade etti. Karşılığında ne aldık? Özel Yılmaz’a gitti DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU ABD, BÜYÜK MİKTARDA SİLAH VE MÜHİMMATI KOBANİ’YE İNDİRDİ ‘Geçişe yardımcı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, PYD’nin aynı IŞİD gibi Suriye için bir tehdit olduğunu savunurken “Peşmerge güçlerinin Kobani’ye geçişine destek için yardımcı oluyoruz” açıklaması yaptı. ABD’nin Kobani’ye havadan silah yardımı yapmasının he men ardından Bölgesel Kürt Yönetimi’nden, “Kobani’ye yardım için işbirliği içindeyiz” açıklaması gelirken PYD kontrolündeki Kobani için Ankara’dan çelişkili açıklamalar birbirini izledi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Tunus Dışişleri Bakanı Münci Hamdi ile yaptığı görüşmenin ardından, “Kobani’nin düşmesini hiçbir zaman arzu etmedik, etmeyiz de. Bunu önlemek için Türkiye her türlü çabayı göstermiş, her türlü insani ve tıbbi yardımı ulaştırmıştır. Angajman kurallarımızı da hassasiyetle uyguladık ve koalisyon ile tam bir işbirliği içinde olduk” dedi. Bölgenin tüm tehditlerden arındırılmasını istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, ABD’nin Kobani’yi savunan tüm güçlere havadan atarak ulaştırdığı askeri ve tıbbi oluyoruz’ malzeme yardımını da bu çerçevede değerlendirdiklerini söyledi. Kobani’de IŞİD’e karşı mücadele eden grupların sayısının yedi olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “PYD’nin yanın da 78 grup vardır ve bunlar birlikte ortak bir karargâh kurmuştur. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de ‘Kobani’ye yardım için işbirliği içindeyiz’ açıklamasını yapmıştır. Biz de peşmerge güçlerinin Kobani’ye geçişine destek için yardımcı oluyoruz. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Tabii burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da var. PYD’nin Suriye’ye yönelik amaçları ÖSO’dan farklıdır. Yani sadece Suriye’nin belli bir bölgesini kontrol etme amacı gütmektedir aynı IŞİD gibi. Dolayısıyla bunun Suriye’nin geleceği ve demokratik yapılanması için bir tehdit olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla PYD bu emellerini sürdürdükçe ÖSO’nun da Türkiye’nin de desteğini alamaz. Burada PYD’nin de diğer unsurların da buradaki politikalarını değiştirmesi, bu emellerinden vazgeçmesi gerekiyor.” Çözüm Sürecinde Yeni Koşullar Paraşütle teslimat Dış Haberler Servisi ABD yönetiminin, büyük miktarda silah ve mühimmatı Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesi Rojava’nın kantonu Kobani’de Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı savaşan YPG güçlerine havadan 28 paraşütle sevkıyatta bulunduğu ortaya çıktı. Türkiye “PKK’nin uzantısı olarak gördüğü” YPG’ye silah verilmesine itiraz ederken ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD’e karşı savaşan Kürt savaşçıları “cesur” diye niteledi, silah desteği vermelerini “Aksi sorumsuzluk olurdu” diyerek izah etti. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) dün “Irak’taki Kürt yetkililerden temin edilen silah, cephane ve tıbbi yardımın C130 kargo uçakları tarafından Kobani’ye indirildiğini” duyurdu. ABD ordusu silahlar, havadan yapılan sevkıyatta mühimmat ve tıbbi malzeme yer aldığını söylerken Amerika’nın ulaştırdığı silah yardımının da eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin partisi Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) tarafından yapıldığı öne sürüldü. Amerikan C130’larının sevkıyat sırasında Suriye hava sahasını kullandıkları kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Endonezya ziyareti sırasında sevkıyatla ilgili sorularla karşılaştı. Kerry, önce “Türk müttefiklerimize çok saygılı bir biçimde ifade edeyim. Muhalefetlerinin temelini ve PKK düşünüldüğünde karşı karşıya oldukları meydan okumaları özellikle anlıyoruz. Fakat IŞİD’i durdurmak ve yok etmek için koalisyon çabalarımızı hayata geçiriyoruz ve IŞİD’in Kobani denilen yerde büyük sayılarla karşımıza çıkıyorlar” vurgusu yaptı. Kerry, “Bu grup MAHMUT ORAL ERBİL ABD aracılığıyla Kobani’ye yapılan silah yardımı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IBKY) tartışmaya neden oldu. KYB Politbürosu, silahları Kobani’ye ulaştıranın kendileri olduğunu iddia ederken; IKBY Başkanlığı, silahların “Kürdistan yönetimi ve halkı” adına gönderildiğini belirtti. KYB politbürosundan yapılan yazılı açıklamada, “Kobani’nin kurtarılması için bölgedeki devletler ile Arap dünyasındaki demokrat partiler ve uluslararası bütün güçlerle her türlü siyasi ve diplomatik ilişkileri yürüttük. Silah ve lojistik desteklerimiz de özel kanallarla Kobani’ye ulaştırıldı” denildi. IKBY Başkanlığından yapılan açıklamada ise KYB siyasi propaganda yapmakla suçlandı ve “Süleymaniye ve Erbil’deki antiterör güçleri, yeni ve daha önceki silah yardımlarını Kürdistan hükümeti adına Kobani’ye göndermiştir. Bütün bunlar, Kürdistan yönetimi ve halkı adına ABD savaş uçaklarıyla yerine ulaştırılmıştır” denildi. Bölgesel Başkanlık, gönderilen silah ve patlayıcıların 21 tondan oluştuğunu, söz konusu yardımların tamamının Erbil Uluslararası Havalimanı’ndan yüklendiğini ve 28 paraşütle Kobani’ye indirildiği bilgisini paylaştı. ERBİL’DE TARTIŞMA Bakanlar Kurulu’nda ilk Açıklama yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyona katkısı, çözüm süreci ve yeni güvenlik paketi gibi gündem maddelerini ele almak üzere toplanan Bakanlar Kurulu’nun 8.5 saat süren uzun toplantının ardından ilk kez açıklama yapılmadı. Toplantıda ele alınan konuları bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında açıklayacak. Bakanlar Kurulu, Davutoğlu başkanlığında Başbakanlık merkez binada toplandı. Normalde toplantının 13.00’te başlaması bekleniyordu ancak, 14.40’a sarktı. Toplantı geç başlayınca, bitiş saatinde de sarkma olması bekleniyordu. Ancak, toplantının beklenenden çok daha uzun sürmesi tüm dikkatleri Başbakanlık’a çevirdi. Ancak uzun bekleyişin ardından Başbakanlık kaynaklarından yapılan açıklamada toplantının 23.00’e kadar süreceği, sonrasında da her zamankinin aksine Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın kameraların karşısına geçmeyeceği bildirildi. Toplantıda ele alınan başta güvenlik paketi olmak üzere gündemdeki konularla ilgili açıklamayı Başbakan Davutoğlu bugünkü AKP Grup Toplantısı’nda yapacak. IŞİD’e karşı cesurca savaşırlarken onlara yüz çeviremeyiz” dedi. Silah sevkıyatı için “anlık çaba” nitelemesinde bulunan Kerry, “Bizler için IŞİD’e karşı savaşan bir topluluğu ve cesur savaşçıları desteklemekten geri durmak hem etik açıdan çok zor hem de sorumsuzluk olurdu” dedi. Bunun “Amerikan politikasında bir değişiklik anlamına gelmediğini” de savunan Amerikalı bakan, “Türk yetkililerle konuştuk. Ben konuştum, başkan konuştu, bunun ABD’nin politikasında bir değişiklik olmadığını çok çok açık kılmak için. Bu bir kriz anıdır, bir acil durum anıdır” ifadelerini kullandı. Kerry, Amerika’nın ayrıca Türkiye’den Kürt savaşçılara Irak’tan Kobani’ye yardıma gidilmesi için izin vermesini de istediklerini de doğruladı. Reuters, Obama’nın PYD’ye silah gönderileceğini Erdoğan’a önceden söylediğini de Amerikalı yetkililer tarafından uluslararası medyaya aktardı. Reuters’e konuşan üst düzey bir Amerikalı yetkili, “Obama dün Erdoğan’la konuştu ve ona, bunu yapma yönündeki niyetimizi ve bu konuya ne kadar önem verdiğimizi aktarma fırsatını buldu. Kürtler de dahil, Türkiye’nin uzun zamandır ihtilaf içinde olduğu gruplar konusundaki endişelerini anlıyoruz. Fakat inancımız şu ki, IŞİD, ABD ve Türkiye’nin ortak düşmanı ve acil kararlar almak zorundayız” dedi. Amerikalı yetkili Erdoğan’ın buna tepkisine ise değinmedi. Bir başka yönetim yetkilisi ise “gelecek günlerde Kürt savaşçılara daha fazla yardımın yapılacağının görüleceğini” ekledi. Torbadaki Turp Ne? Dış Haberler Servisi Kobani’deki Kürtler Amerika’nın kendilerine IŞİD’e karşı silah yardımı yapmasından memnun. Kobani Kantonu Savunma Güçleri’nin (YPG) sözcüsü Redur Xelil, “Amerikan uçaklarının sağladığı askeri yardım iyiydi ve Amerikalılara bu destek için teşekkür ederiz” açıklaması yaptı. Xelil, bunun IŞİD’e karşı askeri operasyonlara olumlu etkisi olacağını ve daha fazlasını da umduklarını belirtti. Xelil ulaştırılan silahların detaylarına ise girmedi sadece ABD yetkilileriyle YPG güçlerinin sevkıyata dair koordinasyon içinde olduklarını belirtti. Peşmerge Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “Kobani’ye savaşçı göndermeye hazırız” denildi. Iraklı Kürt peşmergelerinin sözcüsü Halgord Hikmet de, detaya girmese de “Silahlar ihtiyaçlar doğrultusunda gönderildi ve bu ilk sevkıyat, ağır silahları da içeriyor” bilgisini verdi. Kürt kaynaklar Amerikan hava sevkıyatı yoluyla 27 kasa silah ve tıbbi yardım aldıklarını belirtiyor. Bunlar içinde de küçük silahlar, mühimmat ve tıbbi ekipman bulunduğu kaydedildi. KÜRTLER MEMNUN ABD ordusu önceki gece boyunca bölgede 12 hava saldırısı gerçekleştirdiğini duyururken, ABD Merkez Komuta yetkilileri de Kobani’ye toplamda 135’ten fazla hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı. BBC Türkçe’ye konuşan Kobani Kantonu Eş Başkanı Enver Müslim, Peşmerge güçlerinin Kobani’ye gelmesine ihtiyaç olmayabileceğini bu güçlerin önce YPG ile görüşmeleri gerektiğini söyledi. Müslim, “Peşmerge’nin bize gelmesinden çok bize silah gerekiyor. Eğer Peşmerge gelecekse YPG ile irtibata geçsin. İhtiyaç olursa YPG, ‘gelin’ der. Eğer olmazsa ‘silah yardımı yapın’ der. İhtiyaç olmazsa Peşmerge kendi bölgesinde IŞİD’e karşı savaşsın, bize silah da göndersin. Savaşacak gençlerimiz var” diye konuştu. Müslim, Kobani’deki çatışmaların yoğun bir şekilde sürdüğünü, IŞİD’in ilerleyemediğini, Kobani’nin yüzde 70’inin YPG’nin; yüzde 30’unun ise IŞİD’in elinde olduğunu söyledi. Müslim: İhtiyaç olursa gelin deriz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle