28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2014 PERŞEMBE 4 Polis polisi yakaladı... Yakalanan polis de onu yakalayınca... Yakalayan polis, kendisini yakalayan polise “Valla Hüseyin ben de seni yakalarım” dedi... H Savcı savcıya soruşturma açtı... Soruşturma açılan savcı da soruşturma açan savcıya soruşturma açınca.... Soruşturma soruşturmayı soruşturdu... H Mahkemeye geldi sıra... Mahkeme mahkemeyi mahkemeye verdi... Mahkemeye verilen mahkeme, mahkemeye veren mahkemeyi mahkemeye verince, mahkeme HABERLER ‘Şey’ine Sahip Çık... mahkemeye düştü mü?.. H Neyi koyacaksınız o zaman hukukun yerine?.. Bunu açıklamasalar da mikrofon açık kalınca açıklanmış oldu... Başbakan ile bakanları mikrofonu açık unuttular: “... koyalım mı?..” “Onu şu anda yapmıyoruz...” “Yerine neyi koyalım hani?..” H İşte bu... Hukukun yerine “şeyi” ile idare edeceksiniz... H Bakın “hukukun” yerinde aslında her şey var: Komplo... Şantaj... Tezgâh... “Şeyi koyalım...” Kumpas... Yalan... Entrika.... Oyun... Bir tek şey yok bizim hukukta: Hukuk... H Şu anda Türkiye “hukuksuz”dur... Hukuk bitmiştir... Hukuk devleti gibi en temel ilke ortadan kalktığı için, hukuku yitiren ve yok eden siyasi iktidar “meşru” değildir... Aldıkları her karar, attıkları her imza, yaptıkları her uygulama hukuk dışıdır... Ve geçersizdir... H Yine de sen bilirsin Türkiye... “Şey”ine sahip çık... Sonra da Bunun Adı ‘Yönetmek’ Oluyor Adamlar işi biliyorlar azizim! Yolsuzlukları var, laikliği çiğniyorlar ama doğrusu yönetiyorlar. Valla değiştirelim desen alternatifi yok ki! Şu son on yılda yaptıklarına bir bak da söyle kim gelse daha iyisini yapacak? Yıllarca, gerçekle zerrece ilgisi olmayan bu laflarla uyutulduk. AKP, 11 yıllık iktidarında Türkiye’yi her bakımdan çıkmaza atmış bulunuyor. Sonra da bunun adı “yönetmek” oluyor. Herkes bunlardan iyi yönetir. Şöyle bir bakalım, 11 yılda Türkiye nereden nereye geldi: Görece demokratik bir rejimden Tayyibizm despotizmine kaydı. Cumhuriyetin laik temelleri dinamitlendi. Okullarında (Amasya Mehmet Paşa Ortaokulu) öğretmenlerin, yaptırım ile karşılaşmaksızın “Bir Sünni Alevi ile evlenirse cezası 140 kırbaçtır, çocuk yaparsa ölüm” diyebileceği bir duruma düştü. Eğitim düzeyi sıralamasında OECD ülkeleri arasında son sırada kaldı. Temiz Türkiye vaadiyle geldi, ama 2001 krizi sırasında Kemal Derviş tarafından, “kamu alımlarında açıklık, rekabet ve eşit muameleyi esas alan uygulamayı sağlamak” amacıyla getirilmiş olan Kamu İhale Kurumu’nu işlevsizleştirdi. HHH Kamu İhale Kurumu’nun, Kamu İhale Yasası’nın istisna maddesi onlarca kez değiştirilerek işlevsizleştirilmesi o boyuta vardı ki, kamu harcamalarının yarıya yakını, (yüzde 44) yasanın kapsamı dışında yapılır oldu. Yasa ile getirilmesi amaçlanan şeffaflık, eşitlik, rekabet hususları bir yana bırakıldı; bütün yetkiler Tayyip Erdoğan’ın elinde toplandı. Büyük skandalın patlak vermesi üzerine istifası istenen eski TOKİ Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yaptığı bütün tasarruflardan aynı zamanda sorumlu olan Erdoğan’ın da istifa etmesi gerektiğini söylerken, bu hususu kastediyordu. 17 Aralık 2013 yolsuzluk depremi ile sarsıldığı sırada 11 yıldır AKP yönetimi altında bulunan Türkiye, hapishanelerinde en fazla gazeteci bulunan, bedava eğitim isteyen öğrencilerinin terör örgütü üyeliğiyle suçlanıp aylarca tutuklu olarak içeride tutuldukları bir ülke konumundaydı. Aynı zaman süresi içinde, işbaşına gelirken Türkiye’yi AB’ye taşıma vaadinde bulunan AKP döneminde, Türkiye AB ilişkileri hiç olmadığı kadar bozulmuştu. Bir zamanlar komşularıyla sıfır sorun sloganına sarılmış olan Türkiye, Tayyip Bey’in bölge liderliği rüyaları yüzünden, Suriye iç savaşına batmış, Irak ile ilişkileri dibe vurmuş, Mısır ile ilişkileri kesilmiş, İsrail ile ilişkileri bozulmuş, ABD ile bölge konusunda ters düşmüş bir ülke konuma gelmiştir. HHH Bu süre içinde Türkiye’nin hapishaneleri siyasi mahkumlarla dolmuş, devletin tabelalarından TC ibaresinin kaldırılırken, ülkenin bir kısım toprakları üzerinde egemenlik fiilen el değiştirmiş, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kimi bölgelerde devletin askerine, memuruna esnaf mal ve yiyecek satmaz olmuştur. SilahlıKuvvetler bu süre içinde tasfiye edilmiş, komutanı terör örgütü başkanlığı suçlamasıyla müebbet hapse mahkum olmuştur. Bütün bunlar olurken, Türkiye’nin sıcak dövize endeksli ithalat, inşaat, kent rantına dayalı ekonomisinin büyüme hızı, önceki dönemlerin üstüne çıkamamıştır. Bu dönem içinde 2002’de 626 milyar dolar olan cari açık 2013 Ekim sonu itibarıyla 60.9 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye’nin 2002’de 129.6 milyar dolar olan dış borcu ise Eylül 2013 itibarıyla 372.7 milyar dolara ulaşmıştır. İşte 10 yılı aşan AKP iktidarının bilançosu: Çığ gibi büyüyen dış borçlar, dev boyutlara ulaşmış cari açık, çiğnenmiş bir demokrasi, ayaklar altına alınmış hukuk, çetelerin eline düştüğü iktidar tarafından söylenen bir yargı, boğazına kadar yolsuzluğa batmış bir yönetim, iflas etmiş bir dış politika. Sonra da bunun adına “yönetim” diyorlar. Savcılık yakalama kararına uymama gerekçesiyle inceleme başlattı Polise soruşturma Arasında Ankara, İzmir ve Diyarbakır’ın bulunduğu 15 ilin emniyet müdürü merkeze çekildi OZAN YAYMAN l Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü’nden Ankara Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Kadri Kartal, “Önemli bir görev tevdi edildi” dedi. (DHA) Darmadağın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla düğmeye basılan 17 Aralık soruşturmasının ardından “paralel devlete” karşı harekete geçen hükümetin Emniyet’e yönelik tasfiye operasyonu zirveye ulaştı. Arasında Ankara, İzmir ve Diyarbakır’ın bulunduğu 15 ilin Emniyet müdürü merkeze çekilirken, toplam 24 ilin müdürü değişti. Merkeze çekilen isimler arasında Ergenekon operasyonunu ilk öneren isim olarak bilinen Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven ile bu operasyonu yöneten Sakarya emniyet Müdürü Mustafa Aktaş dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın imzasıyla hazırlanan emniyet müdürleri kararnamesi, dün Resmi Gazete’de yayımlandı. 7 Ocak tarihli kararnamede, Başbakan’ın imzasının olması dikkat çekti. Oysa Başbakan Erdoğan, 5 Ocak tarihi itibarıyla Başbakanlık’a, Japonya ziyareti nedeniyle yardımcısı Beşir Atalay’ı vekâleten bırakmıştı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Muammer Buçak’ın merkeze çekildiği kararnameyle, 15 ilin emniyet müdürü de genel müdürlük emrine alındı. Görevden alınan müdürlerin isimleri şöyle: Adana Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan, Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay, Antalya Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, Erzurum Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, Gaziantep Emniyet Müdürü Ömer Aydın, Hatay Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Kocaeli Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, Malatya Emniyet Müdürü Mustafa Aygün, Mersin Emniyet Müdürü Arif Öksüz, Sakarya Emniyet Müdürü Mustafa Aktaş, Samsun Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, Trabzon Emniyet Müdürü Ertan Yavaş. İZMİR İzmir merkezli yapılan ve kamuoyuna 17 Aralık tarihli İstanbul operasyonunun ikinci aşaması olarak yansıyan yolsuzluk soruşturmasında cumhuriyet savcılığı, yakalama ve gözaltı kararlarını uygulamayan polisler hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi. Operasyon kapsamında 24 kişi gözaltında tutulurken 10 kişinin de arandığı belirtildi. İzmir merkezli olmak üzere 5 ilde gerçekleştirilen operasyon kapsamında 27 kişi gözaltına alınırken bunlardan 3’ü önceki gece serbest bırakıldı. Gözaltındaki zanlıların yarın adli birimlere sevk edilmesi bekleniyor. Soruşturmada aranan, eski Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı, AKP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın bacanağı C.A. ise halen kaçak. Öte yandan İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın operasyondan sayılı günler önce İzmir Adliyesi’ne giderek başsavcı vekiliyle görüştüğü iddia ediliyor. Bu iddialar tartışılırken İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı dün öğle saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada, operasyonda yakalama ve gözaltı kararlarını uygulamayan zanlılar hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi. Açıklamada, “Arama, yakalama ve gözaltına almaya ilişkin mahkeme ve savcılık kararlarının adli kolluğa icra edilmesi, amacıyla gönderilmesinden sonraki aşamadaki bazı gelişmeler ve icra edilmeyen mahkeme ve cumhuriyet savcılığı kararlarına ilişkin ilgililer hakkında adli soruşturma başlatılmıştır” denildi. 60 usulsüzlük liralık milyon l Sürecin 2011 yılında yapılan bir ihbarın başladığı ardından İzmir Limanı’nda teknik takip süreci başlatıldığı belirtiliyor. Savlara göre bir yıl süren dinlemelerin ardından tapeler bilirkişiye gönderildi. Operasyon da, bilirkişi raporlarının tamamlanıp savcılığa ulaşması sonrasında gerçekleştirildi. Operasyon kapsamında incelenen ihale dosyalarında yaklaşık 60 milyon liralık usulsüzlük saptandı. Bu arada operasyon kapsamında aranan eski bakan ve AKP İzmir adayı Yıldırım’ın bacanağı C.A. bulunamadı. İstanbul Ümraniye’de oturan C.A’nın evini terk ettiği öğrenildi. C.A. ve bulunamayan bazı şüphelilerin operasyondan önce haberdar olduğu savunuluyor. İstanbul’da 17 Aralık tarihinde yapılan operasyonun ardından değiştirilen “Adli Kolluk Yönetmeliği” sonrası İzmir’de o süreçte yürütülen söz konusu operasyona dair bilgiler üst makamlara bildirildi. Adli Kolluk Yönetmeliği’nin yürütmesi Danıştay tarafından durdurulsa da, o kısa süre içerisinde, İzmir’deki operasyondan üst birimler haberdar oldu. İzmir kamuoyunda yer alan savlara göre, operasyonun gerçekleştirildiği 6 Ocak 2014 tarihinden 4 gün önce, yani 2 Ocak’ta İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Adliyesi’ne giderek savcılarla görüştü. Bu aşamada dikkat çeken bir nokta da, İzmir Limanı’na yapılan operasyonda yer alan savcı Ali Çevik’in, geçen yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonun da yürütücüleri arasında yer alması. l 24 kişi, gözaltı sürelerinin 24 saate yaklaşması nedeniyle tekrar sağlık kontrolünden geçirildi. (AA) CHP’den ‘17 Aralık’ teklifi l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 17 Aralık’ın Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Günü ilan edilmesi için yasa teklifi verdi. İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ile Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu tarafından TBMM’ye sunulan kanun teklifinin gerekçesinde, rüşvet ve yolsuzluğun toplumların devlete ve siyasete güvenini zedeleyen bir olgu olduğu ifade edildi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Alaattin Çakıcı hakkında, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı ve AK Parti Hatay Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Sadullah Ergin’e karşı tehdit ve hakarette bulunduğu” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Soruşturmada, Çakıcı’nın hükümlü olarak bulunduğu Adana Cezaevi’nden Başbakanlık’a hitaben mektup yazdığı belirtildi. TCDD, İzmir Limanı’ndaki yükleme boşaltma işlerini ihalesiz vermekle suçlanmıştı Çakıcı’ya Erdoğan’dan dava 10 yıl önce çıkmıştı HAKAN DİRİK İZMİR İzmir Limanı’ndan iş almak için AKP’lilerin “sözleşme günü şirket kurduğu” ortaya çıktı. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ile AKP Bakırköy İlçe Başkanlığı görevinde bulunan Reha Genç’in imzalarının bulunduğu sözleşmeyle yıllık değeri dönemin fiyatlarına göre 70 milyon dolar olan limandaki yükleme, boşaltma ve nakliye işleri, “ihalesiz olarak” Reha Denizcilik ile RADEM Lojistik şirketlerine verildi. Reha Denizcilik’in TCDD ile sözleşmenin imzalandığı tarih olan 15 Temmuz 2004’ten 2 gün önce, RADEM’in ise sözleşme tarihinde kurulduğu belirlendi. Türkiye’nin en kârlı limanları arasında gösterilen İzmir Limanı’nın o tarihte yıllık 90 milyon dolar olan gelirinin önemli bölümünü “genç şirketlere” devreden işlem için ihale açılmadı. Çünkü Kamu İhale Uygulama Yönetmeliği’nin 42. maddesi gereği şirketlerden 5 yıllık iş bitirme belgesi isteniyordu. Tüm liman hizmetlerinin 15 yıllığına şirkete devredilmesi ve sözleşmenin 30 yıla uzatılmasıyla rant 2 milyar 1 milyon doları buldu. Usulsüzlük ortayı çıkınca TCDD sözleşmeleri iptal etti. Şirket ise sözleşme feshini yargıya taşıdı. Kötü kokular Ağar, Çağlayan’ı ziyaret etti l İstanbul Haber Servisi Eski İçişleri Bakanı ve Susurluk davası hükümlüsü Mehmet Ağar dün öğle saatlerinde Bakırköy Adliyesi’ne gelerek Başsavcı Hadi Salihoğlu’nu ziyaret etti. Ağar’ın eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın tutuklu oğlunu ziyaret etmek için Salihoğlu’ndan izin aldığı ve Metris Cezaevi’ne giderek Salih Kaan Çağlayan ile görüştüğü öne sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle