28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2014 PERŞEMBE ekonomi@cumhuriyet.com.tr 10 Emekçiler yolsuzluk, yoksullak ve zulüm düzeninden hesap sormak için 11 Ocak’ta Ankara’da bir araya geliyor. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tüm çalışanları temizlik yapmak üzere Ankara’ya çağırıyor. DİSK bugün yapacağı basın toplantısı ile 11 Ocak Cumartesi, “Bozuk DüzenDİSK, de Sağlam Çark OlKESK, TMMOB maz!” diyen herkeve TTB temiz barış, se açık olan “Özgürözgürlük, demokrasi lük, Barış, Demokrave adalet isteyen tüm si, Adalet ve Emek” emekçileri 11 Ocak mitingimizin prograCumartesi yapılacak mını paylaşırken ormitinge çağrıyor. EKONOMİ tak hazırlanan çağrı metninde, “Her yerden pislik kokuları yükselidiği” hatırlatırlarak her iki tarafın birbiriyle ilgili iddialarını birer itiraf olarak kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. İki tarafın da masum olmadıkları gibi yolsuzluğun, yoksulluğun, zulüm düzeninin sorumlusu olduklarının altının çizildiği açıklamada, emekçi halk hesap sormaya davete ediliyor. 11 yıllık AKP çatısı altında örgütlenen egemen güçlerin, 11 yıldır daha fazla yoksulluğun, sömürünün, baskının ve gericiliğin rejimini inşa ettikleri, emekçiler için en kötü ko Haydi hep beraber temizliğe! şullarda aşırı çalıştırma, güvencesizlik ve taşeronlaştırma, gerek kamuda gerekse özel sektörde alabildiğine yaygınlaştırıldığı, ülkenin bir “Taşeron Cumhuriyeti”ne dönüştürüldüğünün belirtildiği açıklamada, “Çocuk işçiler arttı, iş cinayetleriyle işyerleri mezarlığa dönüştü” denildi. KESK, DİSK, TMMOB, TTB bu düzenle sorunu olan tüm kesimleri; eşitlik, özgürlük, demokrasi ve emekten yana bütün örgütleri yan yana gelmeye 11 Ocak 2014’te ülkenin dört bir yanından Ankara’ya “Bu pisliği temizleme”ye çağırıyor. Philipp Haas 98 bin liralık koltuk Eski Öz İplikİş Genel Eğitim Sekreteri Duran Güzelkaya’nın 2011’de savcılığa belgeleriyle yaptığı suç duyurusuna rağmen yolsuzlukla ilgili şimdiye kadar hiçbir işlem yapılmadı.Eşe dosta iş yapmadan ücret ödenmesi, cenaze ve düğün masraflarının sendikaya ödetilmesi gibi birçok usulsüzlük iddialar arasında. Hakİş’e bağlı Öz İplikİş Sendikası, yaklaşık üç yıldır yolsuzluk iddialarıyla çalkalanıyor. Yapılanlardan rahatsız olduğu için suç duyurusunda bulunan ve “Ceza da alacak olsam, hapis de yatacak olsam bu işler araştırılsın dava görülsün” diyen eski Öz İplikİş Genel Eğitim Sekreteri Duran Güzelkaya’nın ısrarlarına karşın halen dava açılmış değil. Hatta Güzelkaya, bir süre önce suç duyurusunda bulunduğu savcılığı da işlem yapmadığı için Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (Bimer) şikâyet de ediyor, hatta Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’na da dilekçe yazıyor. Sendika adına Vakıflar Bankası’ndan çekilen 100 bin TL kredinin 98 bin TL’sinin istifa eden eski Genel Başkan Yusuf Engin’e verildiği, bu haksız ödemenin üç şube hesabından çeşitli faturalarla buhar edildiği iddia ediliyor. Çalışmayan insanlara hak etmedikleri halde ödeme yapıldığı, bireysel harcamaların sendikaya yüklendiği de yine iddialar arasında. Güzelkaya’nın belgeleriyle yargıya da taşıdığı iddiaları şöyle: Deva: İlaçta yerli yatırımcı korunsun Ekonomi Servisi Deva Holding Üst Yöneticisi (CEO) Philipp Haas, 2012 verilerine göre Türk ilaç sektöründe 3.8 milyar dolarlık ticaret açığı bulunduğuna dikkat çekerek; kur etkisi, düşük ilaç fiyatları ve yabancı ilaç şirketleri ile haksız rekabetin Türk ilaç üreticilerini olumsuz etkilediğini söyledi. Haas, “Yabancı şirketler Türkiye pazarına ürünlerini çok rahat sokabiliyorlar. Ancak Türk ilaçları Avrupa ve ABD pazarlarında bariyerlerle karşılaşıyor. Türk ilaç sektöründeki cari açığı azaltmak için aynı bariyerlerin Avrupa ülkelerine uygulanmasını öneriyoruz” dedi. Haas önerilerini şöyle sıraladı: * TL’deki zayıflama, daha yüksek hammadde maliyeti anlamına geliyor. Hammadde toplam maliyette çok önemli yer tutuyor. Özellikle düşük fiyatlı ürünlerimiz bu yüzden zarar ediyor. Hükümetten 10 TL’nin altında olan ilaçlar için iyileştirme adımı bekliyoruz. * 2011’de getirilen “İyi Üretim Uygulaması” (GMP) standartları sektörde ticaret açığını 4.2 milyar dolardan 3.8’e çekti. Ancak bu uygulama sadece sektöre giren yeni ilaçlar için geçerli. Bunun diğer ülkelerde olduğu gibi tüm ilaçlara uygulanması Türk ilaç sektörünü diğer ülkelerle eşdeğer konuma getirecektir. Deva Holding Avrupa pazarlarına satışın önünü açan EUGMP sertifikasını almasının ardından Almanya ve ABD pazarlarına girmeye hazırlanıyor. Şirket, ihracatın toplam satışlarda yüzde 5 olan payını 2014’te yüzde 78’e çıkarmayı planlıyor. Holdingin veteriner ilaçları alanındaki iştiraki Vetaş’ın mevcut ürünlerinin ruhsatları da 2014 içinde Avrupa standartlarına getirilecek. Vetaş için Avrupa ülkeleri, Yeni Zelanda ve Ortadoğu’ya ihracat fırsatı yaratılacak. enaze masrafları sendikadan C * Yusuf Engin 2009 yılı mayıs ayında genel başkanlık görevinden istifa etti. İddialara göre iki görevinden birden istifa eden Engin’le anlaşılıyor. Engin’e koltuğu bırakması için para teklif ediliyor. Engin’in istifasının hemen ardından 3 Haziran’da sendika adına Vakıflar Bankası’ndan 100 bin lira kredi çekildi. Bunun 98 bin lirası 54 dakika sonra Engin’e elden verildi. Ancak kendisi istifa ettiği için kıdem tazminatı hakkı olmayan Engin’e böyle bir ödeme yapılamazdı. Bu nedenle 98 bin lira üç şube hesabından çeşitli faturalarla buhar edildi. * Genel Başkan Murat İnanç, 2010 ve 2011 yıllarında hafta sonları İstanbul’a kızı ve oğlunun yanına gittiği halde, kendini görevi gereği seyahate gitmiş gibi gösteriyor ve yol giderleri, yemek vb. tüm harcamalarını sendikadan karşılanıyor. * İnanç’ın eşinin akrabasına, yönetim kurulu ka Öz İplikİş’te Yusuf Engin’e 2007’deki genel kurulda, başkan seçildikten iki yıl sonra, 2009’da istifa etmesi için 98 bin lira usulsüz ödeme yapıldı. Hakİş’e bağlı Hedef ABD pazarı Koltuk tazminatı olarak ödenen ve Vakfıbank’tan çekilen paranın muhasebe oyunlarıyla gider gibi gösterildiği ileri sürüldü. rarı olmaksızın, sendikada görevi olmadığı halde 10 ay boyunca sendika genel merkezinden para ödeniyor. * Genel Merkez, şubelerin olduğu illerde, şubelerden habersiz yemekler düzenliyor, bu yemeklere genel başkanın eş, dost ve akrabaları katılıyor. * Sendika başkanın babası ve kayınbiraderinin vefatı nedeniyle cenaze giderleri, misafirler için konaklama ücreti ve yemek bedelleri, Malatya Şube’nin harcamasıymış gibi gösterilerek ve sendika zarara uğratılıyor. Öz İplikİş Genel Başkan Murat İnanç ise iddialar üzerine şöyle konuştu: Bu iddialar 2011 yılından bu yana sürekli gündeme getiriliyor. Bu iddiaları öne sürenler zaten yönetim kurulu üyesiydi. Yargıya başvuran bu kişinin tüm kararlarda, harcamalarda imzası var, hiçbirinde muhalif değil. Genel kurulda seçimi kaybeden insanlar, üç ay sonra bu şekilde iftiralar atmaya başladı. Bilirkişi raporlarından hiç söz etmiyorlar. Bu raporlar iddiaların doğru olmadığını gösteriyor. Dosya halen savcılıkta, hukuki süreç devam ediyor. Maliye’de jet atamalar sürüyor Ekonomi Bakanlığı’nın müsteşarı ile Maliye Bakanlığı’nda görevli çok sayıda bürokratın yeri değiştirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk operasyonunun ardından bakanlıklardaki görevden almalar ve atamalar devam ediyor. Maliye ve Ekonomi bakanlıklarına ilişkin atama kararları dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Ekonomi Bakanlığı’nda müsteşarlığa Müsteşar Yardımcısı İbrahim Şenel atanırken Maliye’de Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akdamar müşavirliğe alındı. Yerine Milli Emlak Genel Müdür Yardımcısı Tufan Büyükuzun getirildi. Gelir Politikaları Genel Müdürü Ünal Tayyan da bakanlık müşavirliğine alınırken yerine yardımcısı Erol Öz atandı. Muhasebat Genel Müdürü Mehmet Sarıtaş’ın yerine İstanbul Defterdarı Bekir Bayrakdar, İstanbul Defterdarlığı’na ise Vergi Başmüfettişi Fahrettin Özdemirci atandı. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanı Veliyüddin Bahadır Özkan müşavir kadrosuna alınırken yerine İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Adem Kabadayı getirildi. Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı’na Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Necmi Keskinsoy, müşavirliğe atanan Gelir İdaresi Daire Başkanı Hasan Kurnaz’ın yerine de Gelir İdaresi Grup Başkanı Kaan Kasım getirildi. Gelir İdaresi Daire Başkanı Uğur Doğan’ın yerine Vergi Başmüfettişi Mehmet Arabacı, Gelir İdaresi Daire Başkanı Ömer Kaya’nın yerine Grup Başkanı Yıldırım Bozbıyık, Gelir İdaresi Daire Başkanı Mustafa Atmaca’nın yerine de Vergi Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mutlu Akın atandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e görevden almaları sor du. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nda son iki ay içerisinde 200 personelin yerinin gerekçesiz olarak değiştirildiği iddialarının doğru olup olmadığı hakkında bilgi isteyen Oran, Maliye Bakanlığı’ndaki değişikliklerin savcı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgisi olup olmadığını sordu. ‘Seçimi kaybettiler, iftira atıyorlar’ Feniş işçisi eylemde Feniş işçileri, 11 Eylül’den bu yana fabrikayı işgal ederek sürdürdüğü direnişi, patron Sedat Aloğlu’nun evinin önünde devam ettiriyor. Gebze’den gelerek patron Aloğlu’nun evinin önünde dönüşümlü ola rak bekleyen Feniş işçileri, Sedat Aloğlu’nun oturduğu Ulus Savoy sitesinin girişine “Feniş patronuna tazminatlarımızı ve maaşlarımızı yedirtmeyeceğiz” pankartı ile sitenin karşısına “Maaşlarımız ve kıdem tazminatlarımız gasp edilemez” pankartını astı. İşçiler, site önünde sık sık “Her yer Feniş her yer direniş”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıyor. Taşeron işçiler kadro bekliyor Punto Deri daha çıkardı Punto Deri patronu, kendisine bağlı olan Maksut Tat adlı fason işyerinin faaliyetlerini sonlandırdı, 50 işçi işsiz kaldı. Punto ana firmasından çıkarılan işçilerle birlikte toplam çıkarılan Deriteks üyelerinin sayısı 80’i buldu. Punto Deri’de örgütlü Deriteks, Maksut Tat Deri’de de TİS için çoğunluğu sağlamıştı. Sendika yönetimi tarafından konuya ilişkin yazılı açıklamada “Punto’da çıkarılan üyelerimizin başlattığı direniş 160 günü aştı. Maksut Tat Deri’de çıkarılan üyelerimiz de yılbaşı sonrası direnişe başladı. Direniş her iki yerde de kararlı bir şekilde devam etmektedir” denildi. Oran’dan önerge 50 işçi Türkİş’e bağlı Yolİş Sendikası, Karayolları’nda çalışan taşeron işçilerin mahkeme kararlarının uygulanmasını istedi. Karayolları’nda taşeron sayısı kadrolu işçi sayısını geçerek 10 bine ulaştı. Türkiye Yolİş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Karayolları’nda çalışan taşeron işçileri ile ilgili mahkemelerin verdiği, Yargıtay’ın da onayladığı kararların uygulanmasını istedi. Çalışma hayatı ile ilgili çözüm bekleyen birçok sorun bulunduğunu hatırlatan Ağar, bu sorunların başında giderek yaygınlaşan taşeron işçiliğin geldiğini vurguladı. Yazılı bir açıklama yapan Ağar, bugün ülkede bir milyonu kamu sektöründe olmak üzere, 2.5 milyondan fazla taşeron işçi bulunduğuna dikkat çekerek, “Sendikamızın örgütlü bulunduğu Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçi sayısı, kadrolu işçi sayısını geçerek 10 binin üstüne çıkmıştır. Karayolları’nda çalışan taşeron işçileri sendikamıza üye olmuş; mahkemeler bu işçilerin işe girdikleri tarihten itibaren asıl işvereninin Karayolları Genel Müdürlüğü olduğuna karar vermiş, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de mahkeme kararlarını onaylamıştır. Yargı kararları çok açık olarak ortada iken, iki seneyi aşkın süredir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ötelenmekte ve uygulanmamaktadır” dedi. Ağar, bütün sektörlerde olduğu gibi Karayolları’nda çalışan taşeron işçilerin de bu kölelik düzeninden kurtulmak, güvence altında çalışmak istediğini dile getirdi. Tümtis’ten kınama Tümtis Merkez Yönetim Kurulu, grev kararı alınan AntalyaAkdeniz Nakliyat işyerinde, işveren adamlarınca yönetici ve sendika üyelerine yapılan saldırıyı yaptığı bir açıklama ile kınadı. Açıklamada, alınan grev kararına tahammül gösterilemediği hatırlatılarak, “Grev hakkına saygı göstermek yerine, greve çıkan işçilere ve sendika yöneticilerine saldıran Akdeniz Nakliyat işvereni, zorbalıkla grev pankartının asılmasına da engel olmuştur” denildi. Tümtis, kardeş sendikaları, emek ve demokrasi güçlerini de kendileriyle dayanışmaya çağırdı. İran’dan gelecek gazın parası Halkbank’a yatacak ANKARA (Reuters) Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Halkbank’ın, İran’dan alınan petrol ve doğalgaz ödemelerine aracılık etmeye devam edeceğini söyledi. BloombergHT TV’nin canlı yayınında soruları yanıtlayan Babacan, “İran devletinin Halkbank nezdinde hesapları var, biz petrol ve gazın parasını bu hesaplara yatırıyoruz. Bu hesaplara yattıktan sonra o para trafiğinin yönetimi tamamen İran’ın elinde çünkü onların parası. Tamamen İran’dan gelen mesajlarla yönetiliyor” dedi. Öte yandan, Kuzey Irak ile yapılan petrol anlaşması kapsamında alınan petrol bedellerinin hangi bankaya yatacağı ve nasıl izleneceği konusunda da görüşmeler yapıldığını kaydeden Babacan, “Bunun sonucunda bizim ısrarımız bunun tamamen Halkbank üzerinden yapılması. Karşı tarafta birkaç gün farklı fikirler doğdu ama biz buraya yatıracağız diyoruz. Biz parayı buraya yatırırız, artık onu kim ne yapar, paranın kontrolü onlara ait” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle