03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 ‘Düzenbaz’a bir ödül daha Beyazperde Oyuncuları Derneği Ödülleri, Los Angeles’ta yapılan törenle sahiplerini buldu. Gecede, 10 dalda Oscar’a aday gösterilen “Düzenbaz” en iyi toplu performans ödülünü kazandı. Film kategorisinde en iyi erkek oyuncu ödülünü, “Sınırsızlar Kulübü”ndeki performansıyla Matthew McConaughey aldı. En iyi kadın oyuncu ödülüne ise “Mavi Yasemin” filmindeki rolüyle Cate Blanchett değer bulundu. En iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünün sahibi Jared Leto (Sınırsızlar Kulübü) olurken, Lupita Nyong’o (12 Yıllık Esareten) en iyi yardımcı kadın oyuncu seçildi. Şu Çılgın Ilıman Müslümanlar Biz yıllardır güven içinde yaşadığımızı sanırken meğer her yeri, karakolları, mahkemeleri falan hep vampirler basmış da hiç fark etmemişiz. Senaryosu da yönetmeni de ve hatta oyuncuları da kötü bir korku filmi nasıl hızla komediye dönüşürse şu anda ülkede durum aynı öyle. Aslında hiç gülmememiz gerekiyor. Mesele ciddi. Sadece ülke elden gitmiyor, demokrasi, hukuk, devlet, sistem, sağduyu... Hepsi birden elden gidiyor. En fenası akıl hızla baştan gidiyor. Ama yine de komik işte. Filmimizin adı ‘Vampir TIR avcısı’. Şimdi olay Hatay’da geçiyor. Bir savcı var, o bir TIR’da arama yapma işgüzarlığına kapılıyor, ama engelleniyor. Üstüne üstlük bir de görev yeri değiştiriliyor. Onun yerine yeni savcı geliyor. Yeni savcı n’apıyor? Olayı hiç anlamıyor! İpek Yolu misali TIR’ların vızır vızır işlediği aynı yolda, araçların üzerine sinyal kesici jammer’ları salıyor; sevkıyatın MİT’in bilgisi ve kontrolü altında olduğunu bile bile o da ısrarla arama yaptırmak istiyor. Böylece o şaibeli TIR’ların Suriye’ye hiç ara vermeden işlemeye devam ettiğini dünya âlem duyuyor. Yine de hükümet düşmüyor, MİT rezil olmuyor, sorumlular utanmıyor. Hukuk kale alınmıyor. Üstüne üstlük uluorta had bildirmeli, hesap sormalı tehditler havalarda uçuşuyor. Aaa neymiş, meğer yeni savcı da vampirmiş. Vampirlik, biliyorsunuz eşin dostun birbirini ısırmasıyla geçer. Okyanus ötesindeki vampirin kimleri ısırdığını biz teker teker öğreniyoruz ama liste uzadıkça uzuyor, bitmek bilmiyor. Senaryomuz ta baştan ucuz ve kötü ve sakil yazılmış ya o yüzden filmin sonunda muhtemelen bizi rezil bir sürpriz bekliyor. Zamanında kim kimi ısırmış, bu vampirlik kimlere sirayet etmiş, işin ucu tamamen kaçacak. Ve biz neredeyse kendimizden bile şüpheye düşeceğiz. Şimdi şuna oy veriyoruz ama, ya onu da zamanında Hoca ısırdıysa; aslında ona oy verirken buna mı oy vermiş olacağız, boynumuzu bir vampire mi kaptıracağız diye diye eksenimizi tamamen kaybetmek üzereyiz. Oysa eskiden, yani henüz ortada ısırık manyağı vampirler yokken, her şey ne kolaydı. Ya sağcıydık ya solcu. Milliyetçisi belliydi, dincisi belli. Herkes neredeyse yaka kartıyla dolaşıyordu. Üç beş ajan vardıysa da onlar da ajanlıklarıyla mimliydi. Ama şu ılımlı İslam meselesiyle birlikte başımıza musallat edilen vampir zinciri her şeyi allak bullak etti. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme kurnazlığını becerip, köprüyü geçtikten hemen sonra hayvanın suratına “Ayı!” diye çemkiren şu çılgın ılıman Müslümanlara ve onların içlerindeki vampirlerle yüzleşme maceralarına, elimde değil, benim gülesim geliyor. Ama yanlış. Durum çok ciddi... Gerçekten çok ciddi. Hiç ama hiç gülmememiz lazım. TBB Yönetim Kurulu ve sanat örgütleri temsilcilerinin katılımıyla işbirliği protokolü imzalandı ‘Sanatçıyım, özgürüm’ SELDA GÜNEYSU Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, dün TBB Konferans Salonu’nda bir araya geldiği sanatçılara dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in dizeleriyle seslendi. Feyzioğlu, “O duvarlarınız bize vız gelir vız” dedi. Feyzioğlu, TBB ile sanat örgütleri arasında işbirliği protokolü imzalanması töreninde yaptığı konuşmasına tiyatro ve sinema sanatçısı Nejat İşler’e acil şifalar dileyerek başladı. Feyzioğlu, “Diren Nejat, çünkü Berkin Elvan uyandığında seni soracak. Senden şunu duymak isteyecek: Ben sanatçıyım, ben bağımsızım, özgürüm. Yüzyıllardır baskıya nasıl direndiysek yine direneceğiz, yine kazanacağız. Şunu da bil sevgili Berkin; Elbette bir gün dolaşacaktır, bu memlekette elini kolunu sallaya sallaya, işçi tulumlarıyla hürriyet.” Feyzioğlu, “Nereden çıktı bu hukuk ve sanat buluşması” diyenlere şu yanıtı verdi: “Memleketin yolsuzluk derdi, avukatların derdi, geçim derdi derken nereden çıktı bu hukuk ve sanat meselesi diyorlar. Özgür düşünceyi engelleyen toplumlar yok olmuşlardır. Tarih, TBB ile Sanatçılar Girişimi Tiyatro Platformu ve Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) arasında imzalanan protokole göre ise taraflar sanat mevzuatı tespiti ile mevzuatı denkleştirme çalışmaları yapacak. Kurum ve kuruluşların katkılarıyla yasa taslak ve önerileri hazırlayacak. Eğitim seminerleri, konferanslar, sempozyumlar, kongreler ve paneller düzenleyecek. Protokolde neler var? sanat olmaksızın ekonomide, bilimde gelişmiş hiçbir ülkeyi, milleti kaydetmiş değildir. Sanat olmadan hiçbir şey olmaz. Sadece kabile devleti oluruz.” Feyzioğlu, “Sanatı aşağılamak ise insanı aşağılamaktır. ‘Sanatın içine tükürürüm’ diyenler de aslında kendi yüzlerine tükürmektedirler. Mesele, toplumun yaşam damarlarından biri olan sanattan yoksun olan toplumda hukukun üstün olduğu demokratik rejim yaratmak da imkânsızdır” dedi. Feyzioğlu, sanatçının başkaldıran kalıpla ra sahip olduğuna dikkat çekerek onlara Nâzım Hikmet’in “O duvar/ o duvarınız,/ vız gelir bize vız!/ Bizim kuvvetimizdeki hız,/ ne din adamının dumanlı vaadinden,/ ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır” dizeleriyle seslendi. Gazetemiz yazarı Ataol Behramoğlu, mevcut iktidarın özgür bireyi ve özgür toplumu yok etmek istediğini belirterek buna izin verilmeyeceğini kaydetti. Tiyatro Platformu adına konuşan tiyat ‘İktidarın hedefi özgür birey’ ro sanatçısı Ragıp Yavuz ise, uygar bir ülkede devletin sanata olan desteğinin vazgeçilemez olduğunu belirterek “Ama davulun sanatçının boynunda, tokmağınsa siyasetçinin elinde oluşu ölümcüldür” görüşünü dile getirdi. Yönetmen ve oyuncu Orhan Alkaya, “Devlet sanatın neresinde olmalı” sorusuna yanıtını, “Parayı verecek, hiçbir şeye karışmayacak” sözleriyle verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan ve sanat kurumlarını Türkiye Sanat Kurulu’na devretmeyi öngören yasa tasarısı taslağındaki maddelere de değinen Alkaya, “Taslak resmi olarak yok ama hayaleti dolaşıyor. Taslaktan anladığım özetle şu: Bir sanat kurulu kurulacak, 1500 yıl yaşayacağını varsaydığımız bir başbakan bu kurula başkanlık edecek. Kurul üyelerini de Bakanlar Kurulu atayacak” diye konuştu. Antik Palace salonlarındaki sergi ocak ayı sonuna kadar açık kalacak ‘Koleksiyonerlerden Başyapıtlar’ Kültür Servisi Antik Palace sergi salonlarında sanatseverlerle buluşan “Koleksiyonerlerden Başyapıtlar” sergisi Türk resminin önemli yapıtlarını bir araya getiriyor. Ocak ayı sonuna kadar açık kalacak olan sergide Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Süleyman Seyyid, Halil Paşa, Şevket Dağ, Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Namık İsmail, Avni Lifij, Sami Yetik, Naci Kalmukoğlu, Feyhaman Duran, Hale Asaf, Cemal Tollu, Rıfat Çeteci, Ruhi Arel gibi Türkiye’nin değerli ressamlarına ait eserler yer alıyor. “Klasik Türk resim sanatının ve sanatçısının hak ettiği değerlere ulaşması, yeni ve genç sanat meraklılarına ışık tutması” amacıyla düzenlenen sergi, Erdoğan Demirören, Oya Bülent Eczacıbaşı, Demet Cengiz Çetindoğan, Mustafa Taviloğlu, Berrak Nezih Barut, Ender Mermerci, Ahu Can Has, Sema Çağa, Lucien Arkas, Kemal Bilginsoy, Yalçın Ayaslı, Murat Ülker, Yücel Çelik, Numan Ceyhan, Cem Kalyoncu, İsmail Koçak gibi Türkiye’nin önde gelen koleksiyoncularının desteği ile gerçekleşti. Antik AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam, “Benzerlerine yurtdışında çok rastlanan eğitici ve bilgilendirme amaçlı koleksiyoner paylaşım sergilerinin Türkiye’de artacağına inanıyorum, koleksiyonlar toplumla paylaşıldıkça değerleri artar” dedi. Sergi pazar hariç her gün 10.0018.00 saatleri arasında gezilebiliyor. Diren, yine gül Kültür Servisi Oyuncu Nejat İşler’in tedavisi Bodrum Acıbadem Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde sürerken, hastanenin başhekimi Dr. Aydın Aksoy, İşler’in sağlık durumundaki olumlu gelişmelere karşın, azalmakla beraber hayati tehlikesinin sürdüğünü söyledi. “Şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı olarak septik şok tablosu saptanmıştı” diyen Aksoy, “Hastamıza solunum ve dolaşım desteği sürüyor. Ayrıca böbrek destek tedavisine başlanmıştır” açıklaması yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İşler’e geçmiş olsun dileklerini iletti. İşler’i, “Türkiye’nin acı çekerken de gülen yüzü” olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, “Hayatın kurallarını değiştirecek kadar güçlü değilim, ama kurallara boyun eğmeyecek kadar güçlüyüm demiştin. Sevgili Nejat diren öyleyse, yine gül” diye seslendi. İşler’in oyuncu arkadaşı Dost Elver de “Sevenleri internette yazan her şeye inanmasınlar. Gece itibarıyla kan değerleri normale yaklaştı. İyiye doğru bir gidişat var” diye konuştu. Öte yandan İşler’in durumuyla gündeme gelen septik şok, vücudun bir enfeksiyona karşı verdiği tepki nedeniyle kendi dokularını ve organlarını yok etmeye çalışması sonucu ortaya çıkan klinik tablo olarak biliniyor. Uzmanlar, erken tanı ile tedavi edilmemesi halinde ölüme yol açtığına dikkat çekerken yoğun bakım uzmanı Dr. Kadir Doğruer dünyada her yıl 2030 milyon insanın bu hastalıktan etkilendiğini vurguluyor. NEJAT İŞLER’E DESTEK Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ u Nâzım Hikmet’in ‘O duvarlarınız bize vız gelir vız’ dizelerini okuyan TBB Başkanı Feyzioğlu, ‘Sanatın içine tükürürüm diyenler aslında kendi yüzlerine tükürmektedirler’ dedi. Kültür Servisi Geçmiş ve günümüzle yüzleşen son kitabı “Yüzbaşının Oğlu” ile okurlarıyla buluşan Nedim Gürsel, bugün saat 13.00’te İtalyan Lisesi Kültür Edebiyat Kulübü’nün düzenlediği “Öykü Günleri” etkinliğiyle gençlerle buluşacak. Nedim Gürsel’le ‘Öykü Günleri’ Kılıçdaroğlu’ndan mesaj SİNEMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, SEKTÖRE İLİŞKİN GEÇEN YILIN VERİLERİNİ AÇIKLADI İzleyici rekoru kırıldı Kültür Servisi Sinema Genel Müdürlüğü, sinema sektörüne ilişkin 2013 yılının verilerini açıkladı. Buna göre geçen yıl 236’sı yabancı, 85’i yerli olmak üzere 321 yeni film gösterime girdi. 1980 yılından bu yana film sayısı ilk kez 300’u aşarken, son 30 yılın izleyici rekoru kırılarak, geçen yıl filmleri toplamda 50 milyondan fazla kişi izledi. Kaynağına göre filmlere bakıldığında, Türk izleyicisi en fazla Amerikan filmleriyle karşılaştı. 120 ABD yapımı gösterime girerken, 14 Fransız filmi ülkemizde gösterildi. “Jin”, “Mahmut ile Meryem”, “Küf” gibi 7 ortak yapım da izleyici karşısına çıktı. Genel müdürlüğün verilerine göre geçen yıl yaklaşık 29 bin kişi yerli yapımları izlemeyi tercih etti, ancak genele bakıldığında yabancı yapımlara ilgi bu yıl da daha fazlaydı. Hasılat bakımından da durum yabancı yapımlardan yana. Yabancı yapımlar 270 milyondan fazla hasılat geliri elde etti, yerli yapımlanda bu rakam yaklaşık 235 binde kaldı. En fazla izlenen filmlerde ise tercih yerli yapımlardan yana oldu. En çok izlenen 10 film sıralamasındaki tek yabancı yapım “Hızlı ve Öfkeli 9” olurken, en fazla “Düğün Dernek” filmi izlendi. Son veri ise filmlerin “sınıflandırılmasına” ilişkin. Yerli yapımlarda “genel izleyici” kategorisinin payı yüzde 28 oldu, yabancı filmlerde ise en büyük pay yüzde 55 ile “+13” grubunda. Osman Hamdi Bey n Kültür Servisi Istanbul Arabesque Project (IAP), 25 Ocak Cumartesi gecesi Bronx PiSahne’de müzikseverlerle buluşacak. Konserlerinde arabesk müziğin yanı sıra türkülere de yer veren IAP, yaklaşık 2 saat sahnede kalacak. Kendi arabesk tarzını yaratıp bu yolda besteler yapan IAP, Türkiye’nin yanı sıra Avustralya, Belçika, Almanya gibi pek çok ülkede de konserler veriyor. Istanbul Arabesque Project konseri Septik şok...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle