02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 OCAK 2014 SALI 12 açıklandı. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, 2014’te yağışlarda yüzde 2550 oranında bir azalma beklendiğini söyledi. Bu durum tarımdaki olumsuzluğun yanı sıra, barajların su düzeylerinde Daima inandığım bir olağanüstü gerilemelere ilke vardır. O da, “bugünü yol açacağı anlamına geliyordu. anlamak için dünü iyi bilmek” Daha şimdiden tarladaki gerektiğidir… Gelin bugünü buğdaylar kurumaya başlamıştı. anlamak için 60 yıl öncesine 10 santim olması gereken gidelim… buğdaylar filizlenmediği gibi, Demokrat Parti (DP) 1954 bazı yerlerde tohumlar toprakta seçimlerinde yüzde 58’e yakın ölmüştü. Türkiye’nin en uzun bir oyla sandıktan çıktı. Adnan nehri Kızılırmak’ın debisi 7 kat Menderes DP’nin simgesi olan düşmüştü. “kırat” üzerinde uçtukça uçtu. Tekirdağ Şarköy ilçesinde Ancak 195657 kuraklıkları çiftçiler yağmur duasına tarımı altüst etti. Bırakın çıktılar… Benzeri dua haberi köylünün cebine para girmesini, Kütahya’nın Gediz ilçesinden Türkiye’nin tarım ürünleri geldi. Bırakın imamların başı dışsatımı da düşünce, dış çektiği yağmur dualarını, ödemeler dengesinde makas Adana’da Aziz Pavlos açılmaya başladı. Kilisesi’nde Rahip Francis Fiyatlar patladı, enflasyon aldı Dondu bile, 8 günlük yağmur başını gitti. Uluslararası Para duası süreci başlattı. Fonu (UPF) “devalüasyon” diye Daha kuraklık sahnede tam tutturdu; Menderes kulağının olarak yerini almadan, tarım üzerine yattı. 1957’de erken ürünlerindeki zamlar ufuktaki seçime gidildi. DP yüzde 10 büyük tehlikenin habercisi oranında oy kaybına uğradı. değiller mi? Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) HHH ise oylarını yüzde 35’ten 41’e Bir de 17 Aralık ayakkabı yükseltti. yolsuzluğu patlamaz mı? Köylünün cebine para Yabancılar borsadan tası girmez iken, sabit gelirlilerin tarağı toplamaya başladılar. cebinden daha fazla para çıkar Dolar, ekonomideki hastalığın ateş grafiğini yükselttikçe yükseltti. 2012’de 1.786 TL olan dolar yüzde 23’lük artışla hafta sonunda 2.230 TL’ye çıktı. Avro ise aynı tarihlere göre yüzde 27.5 oranındaki artışla 2.357TL’den 3.005 TL’yi aştı. Bir başka deyişle 1958 The Economist dergisinden benzeri bir durum; oldu. İnsanlar iki yakalarını memurun, işçinin cebindeki bir araya getirebilmek için TL’nin değeri dolar karşısında iki işte çalışmaya başladılar. yüzde 23 azaldı devlet baba Anımsarım, yarbaylar, albaylar asgari ücretliye bir simit iş çıkışlarında geceleri taksi parasını bile çok gördü. şoförlüğü yapar oldular. İktisatçılar, bu olayın UPF, “devalüasyonu” bastırdı. 2001’deki bunalımdan daha Daha sonraki yıllarda mülakat tehlikeli olduğunu yazıyorlar. yaptığım Çekoslovak asıllı 2002’de dış ticaret açığı 15.4 UPF Temsilcisi Ernest Sturc, milyar dolarken 2013’te bu Ankara’ya karargâh kurarak rakam 89.8 milyara, cari açık “devalüasyon” hazırlıklarına yön 0.6 milyardan 51.9 milyara, dış verdi. borç ise 129.5 milyardan 372.6 4 Ağustos 1958 günü doların milyar dolara çıktı. kuru ayarlandı, Türk Lirası’nın Tayyip Efendi ise (TL) dolar karşısında 2.80 meydanlarda halka “Eskiden olan değeri 9 TL’ye çıkarıldı. borç alırken, şimdi UPF’ye 5 Türkiye tarihinin en büyük milyar dolar borç vereceğiz” kur ayarlaması yaşandı. Ama sözleri ile mangalda kül memurların aylıkları, köylülerin bırakmıyor. Bu sözler gelirleri yıkanan çamaşır gibi 3 insana, Ajda Pekkan’ın katı çekti. Bu olaylar 27 Mayıs “Palavra, palavra…” şarkısını 1960 devrimini getirdi! anımsatıyor. HHH İngiliz The Economist dergisi, Şimdi ise halkın geleneksel Tayyip Efendi’nin “maskesinin yemeği olan kuru fasulye düştüğünü” yazdı. Bu sözler dayanamadı; 79 lira arasında bir gazetemizde “Takke düştü satılan çeşitli fasulyeler 14kel göründü” olarak harika bir 16 TL’ye yükseldi. Yalnızca benzetmeyle Türkçeleştirilmişti. evlerde değil, şirketlerin Dergi, Başbakan’ın Türkiye’de yemekhanelerine fasulye girmez demokrasiyi döner gibi oldu. Dışalımla, pişmeyen doğradığını da bir karikatürle fasulyelerden medet umulur alay konusu yaptı! hale gelindi. Bir zamanlar Türkiye’ye İnsanlar nohuda geçince gelişmekte olan en büyük 5.40’tan 7.90’a ve mercimek 10 ülke ekonomisi arasında de yüzde 50 artışla 1.60TL’den yer verilirken, şimdilerde 2.50 TL’ye çıktı. Bakliyatı daha kuraklık kendisini patates izledi. Üretimi düşünce tam hissettirmeden önce 1 TL olan patatesin kilosu 35 “ekonomisi kırılgan 5 ülke TL’ye fırladı. Ardından pirinç arasına” aldılar! fiyatında artışlar başladı. Pirinç Enerji Bakanı, her ne kadar 34.5 TL’den 7 TL’ye doğru yol “elektriğe ve doğalgaza zam aldı. Yumurta fiyatı da yüzde yok” dese de, bunun gerçekte 50 arttı. 30 Mart yerel seçimlerini Sıra yeşilliklere geldi. Yeşil etkilememek amacını taşıdığını fasulye 4.40’tan 11.60’a, inşallah dağdaki çoban bile patlıcan 2.50’den 9.60’a, sivri algılamıştır. biber 3 TL’den 3.30’a fırladı. Et HHH durur mu ona da geçen hafta Seçmenlerin sonunda kilosuna 4 TL zam cezalandıramadığı Tayyip Efendi bindi. için şimdi tarihte yaşanmış HHH örnekte olduğu gibi Tanrı’nın Gazetelerde kuraklık ilahi adaleti 2015 seçimlerinde haberlerinden geçilmiyor. etkisini gösterecek. Ama bu 2013’te başlayan kuraklığın arada kuraklık, yanlış yapan Türkiye genelinde 2014’te daha seçmenleri de cezalandırmış büyük olacağı uzmanlarca olmayacak mı? DIŞ HABERLER [email protected] Tarihi Tekerrür! BM daveti ortalığı karıştırdı ABD’li bir yetkilinin davetin geDış Haberler Servisi Suriye’deki krize çözüm bulmak amacıyla yarın ri alınmasını söylediği belirtilirtoplanması beklenen Cenevre 2 Kon ken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözferansı öncesinde Suriye Muhalif ve cüsü Jen Psaki, “Tahran, CenevDevrimci Güçler Ulusal Koalisyonu re Bildirisi’ni tam ve açık biçimde (SMDK) karar değiştirdi. SMDK, Bir kabul etmezse davetin iptal edilleşmiş Milletler (BM) Genel Sekre mesi gerektiğini” belirtti. İran’ın teri Ban Kimun’un İran’ı davet et Cenevre Bildirisi’ni kabul ettiğini mesi üzerine konferansa katılma ka kamuoyu önünde hiçbir zaman açık rarını askıya aldı. Ban Kimun ise dün bir şekilde ifade etmediğini vurgulagece İran’a yaptığı teklifi geri çekti. yan Psaki, “İran’ın, bölgede istikSMDK Sözcüsü Luey Safi, “Ban, rarsızlığın artmasına katkıda bulunan, Beşşar Esad rejimiİran’a yaptığı daveti geri nin kendi halkına karşı acıçekmedikçe ya da İran, konmasız kampanyasına desferansa katılım şartlarını yeteğinden derin kaygı duyrine getirmedikçe” Cenevre maktayız” diye konuştu. 2’ye katılmalarının söz konuABD Dışişleri Bakanı John su olmadığını söyledi. Safi, Kerry daha önce, İran’ın res“SMDK, İran’ın konferanmi katılımcı olmasa da Cesa katılabilmesi için Suri Ban Kimun. nevre 2’de yapıcı bir rol oyye’deki birliklerini çekmesi ve Cenevre Bildirisi’ni resnayabileceğini söylemişti. mi olarak kabul etmesini şart koşuusya: Büyük hata olur yor” diye konuştu. SMDK Genel Kurulu, geçen cumartesi günü Cenevre İngiltere Dışişleri Bakanı William 2’ye katılma kararı almıştı. Hague Tahran’ın geçiş yönetimine BM Genel Sekreteri ise İran’ın, mü destek verdiğini açıkça dile getirmezakerelerde Suriye’de tam yetkili ge sini istedi.Rusya’dan İran’ın konfeçiş hükümeti kurulmasını hedefle ransta yer almamasının “affedilmez yen “Cenevre Bildirisi”nin hayata bir hata olacağı” açıklaması geldi. geçirilmesini kabul ettiğini duyurSMDK, 7 ayrı grubu bir araya getidu. Ban, İran Dışişleri Bakanı Ce ren bir çatı örgütü. Müslüman Kardeşvad Zarif ile müzakerelerin amacı ler, Şam Deklarasyonu, Ulusal Blok, nın Suriye’de karşılıklı rızaya dayalı Yerel Koordinasyon Komitesi, Kürt tam yetkili bir geçiş hükümeti kurul Bloku, Asuriler Bloku ve bağımsızması olduğu konusunda fikir birliği lardan oluşan SMDK içinde daha önne vardıklarını söyledi. İran Dışişleri ce de konferansa katılma konusunda Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham ayrılıklar yaşanmıştı. Kürdistan Deise Ban’ın davetini kabul ettiklerini mokratik Birlik Partisi (PYD) Cenevre bildirdi, ancak hiçbir önkoşul kabul 2’ye katılmak istemiş ancak PYD’ye etmeyeceklerini söyledi. davet gitmemişti. Yüzde 20 uranyum zenginleştirme faaliyetinin askıya alınması üzerine AB ve ABD yaptırımları kaldırıyor Natanz’da nükleer faaliyet askıda Dış Haberler Servisi İran, 5+1 ülkeleriyle vardığı nükleer anlaşmayı yürürlüğe sokarak, yüzde 20 uranyum zenginleştirme faaliyetini askıya aldı. İran Atom Enerjisi Ajansı Emniyet Birimi Genel Müdürü ve nükleer müzakere heyeti üyesi Muhammed Emiri, dün Birleşmiş Milletler (BM) denetçilerinin gözetiminde Natanz ve Fordo tesislerinde üretimin askıya alındığını açıkladı. Emiri, Cenevre nükleer anlaşması kapsamında, 196 kilogramlık yüzde 10 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunun yarısının seyreltilmesi ve okside dönüştürülmesi işleminin de başlatıldığını ve işlemin 6 ay süreceğini duyurdu. Emiri, uranyum stokunun diğer yarısının da 3 ay içerisinde seyreltileceğini bildirdi. Santrifüjlerin bundan sonra yüzde 5 oranında zenginleştirme gerçekleştireceğini söyleyen Emiri, “Karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ise barışçıl nükleer faaliyetleri ilk haline döndüreceğiz” dedi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) merkezi Viyana’daki diplomatlar, Tahran’ın tüm talepleri yerine getirdiğini söylediler. AB, İran’a yönelik olarak uyguladığı ekonomik yaptırımlardan bazılarını, 6 aylık süre için askıya aldı. ABD’nin de yaptırımları kaldırmaya başladığı bildirildi. Brüksel’de bir araya gelen AB dışişleri bakanları, UAEA ekibinin İran’ın nükleer program konusunda varılan anlaşmaya uyduğunu tespit etmesi üzerine, konuyu tartışmaksızın bazı yaptırımların askıya alınması için gerekli olan siyasi onayı verdi. AB’nin askıya aldığı yaptırımlar arasında İran ham petrolünün sigortalanmasına ve taşınmasına yönelik yaptırımın kaldırılmasının yanı sıra bu ülkenin altın, değerli taş ve petrokimya ürünleri ticaretine ilişkin yasağın devre dışı bırakılması ve yaptırımlarla bağlantılı olmayan para transferlerindeki tavanın yükseltilmesi yer alıyor. R AB yaptırımları askıya aldı, ABD de kaldırıyor Savaşın gerçek yüzü İSTANBUL (AA) Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yaptığı öne sürülen bir kişinin, çalışma arkadaşlarıyla iki yıl boyunca Beşşar Esad rejimi tarafından gözaltındayken sistematik işkenceyle öldürülen 11 bin kişinin 55 bin kare fotoğrafını çektiği ileri sürüldü. Savaş Suçları konusunda dünyaca tanınmış uzmanlardan oluşan soruşturma komisyonu, bu delillerin Esad rejimine karşı, “insanlığa karşı suç” ve “savaş suçları” için açılacak davalarda “güçlü deliller” olduğunu belirtti. Uzmanlar fotoğrafların, Suriye’deki iç savaşı, Beşşar Esad’ın geleceği ve Cenevre görüşmelerini etkileyeceğini belirtiyor. Esad rejiminin işkenceyi kayıt altına alması ise soru işaretleri yarattı. Kendisini dinleyen komisyonun “Ceasar” kod adını verdiği askeri polis, iç savaş boyunca, rejime bağlı askeri hastanelere ölü olarak getirilen kişilerin fotoğraflarını çekmekle görevlendirildiği anlattı. Çalışma arkadaşları ile beraber şifreli notlarla iki yılda 55 bin kare fotoğraf çeken askeri polis, sistematik işkenceyle öldürme politikasına dayanamayarak Suriyeli muhaliflerle gizlice irtibat kurduğunu ve fotoğrafları verdiğini söyledi. Muhaliflerin girişimleri sonucunda, İngiltere’de savaş suçu ve in Dava açılması zor Suriye Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) üye değil. Mahkemenin Suriye hakkında bir dava açabilmesi ancak BM Güvenlik Konseyi’nin kararıyla mümkün olabilir. Güvenlik konseyinde veto yetkisi bulunan Rusya ise bu yetkiyi hep Şam’ın yararına kullandı. Bu nedenle Suriye’nin UCM’ye gönderilmesi pek de olası görünmüyor. sanlığa kar şı işlenen suçlar konusunda söz sahibi uluslararası hukukçular ile adli tıp ve adli fotoğraflar konusunda uzman kişilerden oluşan özel bir komisyon kuruldu. Katar tarafından finanse edildiği iddia edilen komisyonda, BM tarafından daha önce savaş suçu işlemiş eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Sierra Leona için kurulan özel mahkemelerde görevlendirilmiş savcı ve avukatlar da yer aldı. Komisyon 55 bin fotoğraftan 26 binini inceledi. Yapılan tespitlere göre: “Fotoğraftaki kişiler, sistematik işkenceye tabi tutuldu, kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldı, tel, ip ve hatta araçlardaki triger kayışına benzer cisimlerle boğuldu. Açlık işkence yöntemi olarak kulanıldı. Yaklaşık 11 bin kişi öldürüldü.” Fotoğrafları çeken kişiyi, Suriye dışına kaçmasının ardından görgü tanığı olarak da dinleyen komisyon üyelerinin tümü raporu imzaladı. Komisyon, tüm bulguların, savaş suçu için kurulacak hukuk mahkemesince kabul edilebilir “açık deliller” olduğuna karar verdi. Bu delillerin Esad rejimine karşı, “insanlığa karşı suç” ve “savaş suçları” için açılacak davalarda “güçlü deliller” olduğuna karar veren komisyon, çalışmalarını bir rapor haline getirdi. Rapora göre, gözaltında tutulan muhalifler, bulundukları askeri binalarda çeşitli işkence yöntemleriyle öldürülüyor, sonra da bir askeri hastaneye gönderiliyor. Hastanede sahte belgelerde, ölen kişinin “kalp krizi” ya da “solunum yetmezliği” nedeniyle öldüğü belirtiliyordu. Fotoğrafları çekilen ve gerekli sahte belgeler düzenlendikten sonra cesetler, bilinmeyen kırsal alana gömülmeye götürülüyordu. Esad: Türkiye’ye baskı artsın Dış Haberler Servisi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, “terör ihraç eden” ülkeler olarak adlandırdığı Suudi Arabistan ve Katar’a baskı yapılması gerektiğini belirtti. Esad dün Fransız haber ajansı AFP’yle yaptığı söyeşide terör örgütlerine siyasi kalkan olan Batı ülkeleri üzerinde de baskının artırılmasını istedi. Bir Suriye sitesi, Esad’ın söyleşide Türkiye’nin adını saydığını da vurguladı. Suriye’de “terörle mücadele konusunda atılacak açık adımların” belirlenmesini Cenevre Konferansından çıkacak olumlu sonuçlar arasında sayan Esad, “siyasi çözüm, sadece Suriye’de ve Suriyeliler arasında sağlanabilir. Cenevre bu sürece yardımcı olabilir, ancak bunun yerini alamaz” diye konuştu. Cenevre2 Konferansı’na masaya aslında muhalif gruplarla değil, Suriye’de krizi yaratan Katar, Suudi, Arabistan, Fransa, ABD ve diğer ülkelerle oturacaklarını söyleyen Esad, Suriye yönetimine muhalefetten temsilci almanın bu ülkelerin Suriye yönetimine ortak olması anlamına geleceğini belirtti. Suriye Devlet Başkanı, Fransa’yı da Katar ve Suudi Arabistan’ın temsilcisi olmakla suçlayarak “Fransa petrodollar karşılığı prensiplerini sattı” şeklinde konuştu. Haziran ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde halkın istemesi durumunda aday olabileceğini belirten Esad, “Eğer adaylığım lehine halkın iradesi ve fikri varsa ikinci kez seçimlerde yer almak konusunda tereddüt etmem. Adaylığım konusundaki ihtimaller yüksek” dedi. Muhalifler için “geçen yıl ülkenin yüzde 70’ini ellerinde tutuklarını söylüyorlardı ama kontrol ettikleri bölgelere gelemiyorlardı bile” diyen Esad “sınıra 30 dakikalığına gelip fotoğraf çektiriyor ve sonra ‘uçuyorlar’. Bunlar nasıl ülkeyi yönetecekler” şeklinde konuştu. Esad “Yönetimde temsil isteme talepleri bütünüyle gerçekdışı. Şaka gibiler” dedi. Süreç nasıl gelişti? ‘Aday olabilirim’ Sınırda bomba: En az 10 ölü HATAY (Cumhuriyet) Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na açılan Suriye’nin Babel Hava Sınır Kapısı’nın yakınında dün bomba yüklü 2 araç patladı. Suriye Genel Devrim Konseyi’nden (SRGC) yapılan açıklamada, Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolünde bulunan kapıya yaklaşık 1 km. mesafede karayolunda 5 dakika arayla meydana gelen 2 ayrı patlamada en az 10 kişinin hayatını kaybettiği, 50’ye yakın kişinin yaralandığı ve çok sayıda aracın yandığı bildirildi. Bir Kitap… Adı: Suçlamalara Karşı Gerçekler Yazarı: İlker Başbuğ Yayımlayan: Kaynak Yayınları Sayfa: 304 2008 Ağustosu’nda Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Başbuğ, 25 Ocak 2010’da şunları söylüyordu: “Darbe, darbe iddialarından hicap duyuyorum. Türkiye’de bazı olaylar yaşandı. Bugün artık bu Gerçekler. olayların geride kaldığını düşünüyoruz. Biz diyoruz ki; demokraside, demokratik yöntemlerde en önemli husus, iktidarların seçimlerle demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir.” Başbuğ, “darbeciterörist” gibi suçlamalara karşı savunmasını, yattığı Silivri’deki 2. yıldönümünde bu yeni kitabında yazdı. Ukrayna kaynıyor DENİZ BERKTAY KİEV Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in dernek ve toplantı haklarını sınırlayan ve milletvekilliğinin düşürülmesini kolaylaştıran yasa tasarılarını onaylamasını protesto eden radikal gruplar, başkent Kiev’i yangın yerine çevirdi. Kiev’in Bağımsızlık Meydanı’nda düzenlenen protesto mitinginin sona ermesinin ardından, bazı radikal milliyetçi grupların parlamento ve hükümet binalarının bulunduğu mahal leye hücum edip polis barikatlarına saldırması sonucunda, 100’ü polis, 4’ü ağır 200’den fazla kişi yaralandı. Dinamo Kiev Stadyumu’nun gişeleri ve çok sayıda polis aracı, radikal gruplarca kundaklandı. Rusya karşıtı akımların güçlü olduğu Batı Ukrayna illeri, protesto eylemleriyle çalkalanıyor. İktidara yakın çevreler ise Batılı ülkelerin Ukrayna’yı Yugoslavya gibi bölmeye hazırlandığını ifade ediyor. Yanukoviç, kendisinin muhalefet liderleriyle müzakerelere hazır olduğunu açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle