05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER El Kadı’nın da aralarında bulunduğu şüpheliler enerji projeleri için Erdoğan’dan onay almış 5 Yargıyı ve polisi size teslim ettik! Güzel güzel demokrasicilik oynuyorduk, askeri vesayeti çözmüş, yargının vicdanını ortadan kaldırmıştık... Bize bu rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kazığını niçin attınız? Otur oturduğun Konutta pazarlık CANAN COŞKUN 2. dalga rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında isimleri şüpheli listesinde bulunan işadamların Başbakanlık resmi konutunda enerji projeleri için Başbakan Tayyip Erdoğan’dan onay aldıkları iddia edildi. Soruşturma dosyasında yer alan telefon tapelerinde şüphelilerin onayını aldıkları enerji projelerini daha sonra usulen Enerji Bakanı Taner Yıldız’a bilgi verdikleri öne sürüldü. Savcı Muammer Akkaş’ın el cektirildigi 2. dalga soruşturmada yeni iddialar gündeme geldi. Şüpheliler arasında yer alan Usame Kutub’un, Hasan Pehlivan ve Bakan Yıldız arasında geçen telefon konuşmalarına yer verilen fezlekenin dosyaya girdiği belirtildi. Kutub ile Yıldız arasındaki görüşmede Kutub, Başbakan’a projeyle ilgili sunum yaptıklarını, Yıldız’a da sunum yapacağını söylüyor. Soruşturma dosyasına giren fezlekede şu ifadelere yer verildi: “Örgüt üyelerinin enerji konusu ile ilgili Başbakan’dan onay aldıkları, Bakan Yıldız’a bir şey sormadıkları sadece bilgisi olsun diye sunum yapacakları anlaşılmıştır.” Konuya ilişkin, H.D. isimli kişi ile Kutub arasındaki telefon görüşmesinde, ‘amca’ diye tanımlanan Yasin el Kadı, Kutub, Abdulkerim Çay ve Muaz Kadıoğlu’nun konutta enerji ihalesiyle ilgili sunuma katılacakları, toplantıya Bilal Erdoğan’ın da katılabileceği belirtiliyor. Görüşmede, Yasin el Kadı’nın Başbakanla görüşmesinde MİT müşteşarı Hakan Fidan’ın da olmasını istemesi dikkat çekti. Konuyla ilgili yine Kutub ile H.P’nin görüşmelerine ilişkin bilgi notunda şu ifadelere yer verildi: “9 Ekim 2013’te Başbakanlık resmi konutundaki toplantılarda Başbakan’ın Yasin el Kadı’ya ‘Çok ciddi acele etmeniz gerekiyor’ dediği, H.P.’nin müsteşar ile yaptıkları toplantıda konu ile ilgili hazırlanan tablolardan Merkez Bankası rakamlarının kaldırılarak kendi istedikleri rakamları kabul ettirdikleri anlaşılmıştır.” Öte yandan soruşturma dosyasında yer alan başka iddiaya göre de şüpheliler Halk Bankası’nın alacağı nedeniyle ipotekli olan Pendik ilçe sınırları içerisindeki bir araziyi satışı sonrasında kendi kontrolündeki şirketleri devreye sokarak ihaleye fesat karıştırdı ve Halk Bankası’nı zarara uğrattı. ‘Parfümde o kadar para temizlenmez’ Haber Merkezi Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın elinden alınan, yolsuzluk iddialarıyla yürütülmek istenen ikinci soruşturma kapsamında yapılan telefon dinlemeleri ve iddialar polis fezlekesine yansıdı. T24 internet sitesinin haberine göre, dinleme tape’lerinde, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmeleri de yer aldı. Tape’lerde Aycı’nın Eroğlu’na, “Öncelikle teşekkür edeyim bu maden meselesi için, dün beyefendi sizi aradı galiba, beni de aradılar kendileri. Bu konuyla ilgili diğer detayları sordular, sizi de aramışlar efendim. Ben özellikle size teşekkür ediyorum. İşi vaktinde tamamlamamızda büyük destek verdiniz” dediği öne sürülüyor. Konuşmada “Beyefendi” diye geçen kişinin ise Başbakan Tayyip Erdoğan olduğu öne sürülüyor. Aynı fezlekede, işadamı C.A. ile Usame Kutub arasında yapılan telefon konuşmasında “kurulacak bir şirket üzerinden Türkiye’ye sokulacak paranın söz konusu edildiği” savunuluyor. Fezlekedeki telefon tapesinde, kozmetik işleri de bulunan C.A’nın, Usame Kutub’a “Ama parfümde o kadar para ben anladım yani para temizlenmesi lazım, parfümde o kadar para temizlenmez yani şey realize edilmez” dediği iddia ediliyor. Bu Yakışır mı Din Kardeşliğine?.. Eski Türkiye geride kaldı, o sayfa çoktan kapandı bilmiyor musun! Hainler ortaya çıktı! Makam odalarımıza çiçekböcek koyanlar, dinleyenler, izleyenler... Yargıda, poliste, Maliye’de örgütlenenler, yolumuza taş koyanlar... Darbecilerle iş tutanlar, çeteler, pergelciler, paralelciler, bizi sırtımızdan hançerleyenler. Hepsi ama hepsi suçüstü yakalandı... Akıllı ol artık akıllı! Pensilvanya barış anlaşması bozuldu! Kim güçlüymüş görecekseniz, bu hesabı bir yere yazacaksınız... Sağa bakma, sola bakma.. beni çıldırtma! HSYK falan deme, geçti Bor’un pazarı, elime aldım hızarı. Yargı bağımlıydı Pensilvanya’ya, pat diye ortaya çıktı... Adını söylemem! Danıştay’da varmış bir imam! Sadece orada değil, her yerde vardı bir imam... Geç oldu ama temiz oldu, ey halkım bana inan! Neymiş efendim, neymiş! Yapılanlar demokratik değilmiş, bir gecede 700 polis müdürü yer değiştirir miymiş... Hatay’da TIR Suriye’ye gidiyormuş, savcı apar topar oraya niçin gitmiş?.. Sana ne be adam! Devlet sırrı işte! Anlatılanlar kuyruklu yalan... HHH Devlet içinde darbecileri, çeteleri ayıkladık sayenizde... İkide bir vurmayın yüzümüze! İşbirliği yaptık, askeri vesayeti kaldırdık, sonra dönüp baktık, hançeriniz elinizde... Bu yakışır mı din kardeşliğine! Hanefi Avcı’yı bile kurban ettik size, “İmamın Ordusu”nu yazan Ahmet Şık’ı... Nedim Şener’i, Soner Yalçın’ı, iki Barış’ı ve Odatv’yi... Avcı’yı Devrimci Karargâh Örgütü’nün lideri bile yaptık... Gözünüz doysun! Ergenekon, KCK, Balyoz, Fuhuş ve Casusluk... Genç subayların hayatlarıyla oynadık! l Arınç’tan itiraf gibi değerlendirme liman yolsuzluğu operasyonunda 1 kişi daha gözaltına alındı ‘Nereden bilirdik bu kadar saf olacağımızı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, HSYK tartışmaları konusunda ‘anayasaya aykırılık konusunun ağızda sakız edilmesinin sona ermesi gerektiğini’ belirtti ve kanun teklifinin geri alınmayacağını söyledi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında, 12 Eylül 2010 referandumunda komutanlara Yüce Divan kapısını açan kanun tasarısının imzalandığını ve Meclis’e gönderileceğini belirtti. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Arınç, toplantıda alınan karar gereğince muhtarların ödeneklerinin 457 TL’den 871 TL’ye çıkarıldığını belirtti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, HSYK ile ilgili düzenleme konusundaki bir soru üzerine, kavga görüntülerinin TBMM’ye de, milletvekillerine de yakışmadığını söyledi. Rüşvete borç kılıfı! OZAN YAYMAN İZMİR İzmir Limanı’nda gerçekleştirilen ve rüşvet alıp vermek, ihaleye fesat karıştırma suçlamalarıyla tutuklanan 14 kişi, teknik takibe takılan konuşmalarındaki para alışverişini “borç aldık” diye açıkladılar. Bu arada operasyon kapsamında aranan 9 kişiden Limanlar Dairesi Başkanı M.Y. de gözaltına alındı. İzmir merkezli 5 ilde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan ve hâkim karşısına çıkan 14 kişi tutuklanırken, aralarında eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H’nin de olduğu 14 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Aranan 9 kişiden M.Y. ise dün gözaltına alındı ve İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Bu arada operasyondan ilginç ayrıntılar da kamuoyuna yansımaya devam ediyor. Tutuklanan sanıklar cuma akşamı çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede yöneltilen suçlamaları kabul etmezken, para ilişkilerini “borç alıp verme” diye açıkladılar. Tutuklananlar arasında bulunan işadamı M.C.B, “M.T.U. benim yeğenimdir. Çin’den ziyaret dönüşü hediye vermiştim. Kimseye rüşvet vermedim. TCDD’den değişik tarihlerde 4 ihale aldım. Binali Yıldırım, benim nikâh şahidimdir. Sanıklardan Ş.Ç’yi tanırım. Kendisi ihale grup müdürümüz G.A. ve M.T.U’nun, şahsi ihtiyaçları nedeniyle yeni ev almak için borç para istediği iletildi. Her defasında reddettim. Daha sonra Ş.Ç. benim çalışmış olduğum yere teknik bir konuyu görüşmek amacıyla geldi. Şahsi ihtiyacı nedeniyle borç pa ‘Ülkeyi biz soymadık’ Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın talimatıyla başlatılan soruşturma çerçevesinde 10 Ocak’ta düzenlenen operasyonda, 10’u gümrük memuru olmak üzere rüşvet alıp verdikleri iddiasıyla 35 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, dün sabah sağlık kontrolünden geçirilip adliyeye getirildi. Adliyeye gelen yakınları şüphelilere alkışlarla destek verdi. Bazı yakınları da sinir krizi geçirirken kimileri de görüntü almak isteyen gazetecilere saldırdı. Şüpheliler, “Ülkeyi soymadık, asgari ücretle ekmeğimizin peşinde koştuk” diye bağırarak tepki gösterdi. ra isteme yönündeki talebini yineledi. Kabul ettim. Kendisi gittikten sonra banka havalesi ile borç parayı gönderdim. Daha sonra geri ödemesi bir yıl sonra muhasebemize yapıldı” dedi. Alsancak Liman İşletme Müdürlüğü’nde şef olarak çalıştığını söyleyen N.A. da ifadesinde, “İş yapmış olduğum firmalardan çek bedelini ödemek amacıyla borç aldım. Daha sonra borçları ödeyecektim. Kardeşimin hesabına gönderilen paralar da bu paralardır” yorumunu yaptı. Alsancak Limanı’nda servis şefi olarak çalışan Ş.B. ise “2011 yılında oturduğum evi satın almaya karar verdim. Oturduğum eski evim satılıncaya kadar bankadan kredi çektim. Aynı zamanda uzun zamandır tanıdığım İ.Ç, İ.K. ve B.K’den ev satın almak amacıyla borç para aldım. Evim satılır satılmaz borcumun bir kısmını bu kişilere ödedim. Daha sonra da ödemelere devam ettim” dedi. yerde şimdi! Haddini bil! Konuşma, sus! Yazıp çizme, dik başlı olma! Beni dinle! Oynatma kaşını gözünü! Dedim ya ne istedinse verdik, ne istedinse yaptık; zindanları doldurduk senin için... HHH Sonunda ihanet ettin, kumpas kurdun. Dost sandık post çıktın! “Dostmodern” oldun, bizi yarı yolda bıraktın... Şimdi defterini dürme zamanı geldi işte... Önce polis şimdi HSYK... Göreceksin neler neler yapacağız... Besle kargayı oysun gözünü, oyuna geldik! Yıllar geçiyor, yolumuz daha çok uzun... Sözde birlikte yürümüştük bu yollarda, birlikte yapmıştık şafak operasyonlarını... Böyle bir kazığı hiç beklemiyorduk! Merak etmeyin kendinize geleceksiniz, sizi kimse elimizden kurtaramaz... Umudunuz CHP ama olsun! Sandıkta hesaplaşırız... Bakalım o zaman ne yapacaksınız? Elinizde ne varsa çıkarın, sıkıysa operasyon yapmaya kalkın... Cemaate sözüm yok, içindeki çeteleri temizleyin! HHH Paralel devlet dedim anlamadı, devlet içinde devletsin sen aslında... Kökten ayrımcı, kayırmacı bir yapıyı devlet içinde kurarken farkına varamadık bu yapılanmanın ne yapacağını... Pardon kavradık ama işimize geliyordu... Kapana kısılacaktık az kalsın, son anda kurtulduk! Din kardeşliğine inanmanın cezasını ödedik... Şimdi kımıldama, karşımda dur! Konuşma, sus! Yakarım çıranı, sen kimsin, haddini bil! Herkes haddini bilecek, yerinden kımıldamayacak... mÜsteşardan Jet araştırma payı CHP’nin daha fazlaymış! Görüntülerde CHP’nin payının “daha fazla” olduğunu savunan Arınç, “Grup başkanlarının bu tür tartışmalara girmeme konusunda vekilleri uyarması lazım. ‘Yürüyün aslanım, arkanızda ben varım’ diyecek olurlarsa Meclis’te hiçbir görüşme rasyonel şekilde yapılamaz” dedi. AKP, Eminağaoğlu’nun sendikasını soruşturmuş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda AKP’lilerin uçan tekmeyle saldırdığı YargıSen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile ilgili AKP yönetiminin İçişleri Bakanlığı’nı devreye soktuğu ortaya çıktı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın açıkladığı belgeye göre AKP Grup Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’ndan Eminağaoğlu’nun başkanı olduğu “Yargıçlar Sendikası” adı altında bir sendika olup olmadığının soruşturulmasını istedi. İçişleri Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu imzasıyla AKP Grup Başkanlığı’na gönderilen yazıda da “Konuya ilişkin olarak bakanlığımız kayıtlarının incelenmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre ‘Yargıçlar Sendikası’ adında bir sendika kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır” denildi. Oran, İçişleri Bakanı İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergede Ala’dan AKP Grup Başkanlığı’nın bakanlıktan talebinin tam olarak ne ol kara ‘BaşBakan’ı suÇla, serBest Bırakalım’ haBerinden şikÂyetÇi oldu HSYK’ye ilişkin yasa teklifi TBMM’ye geldiğinde, o dönem AB ülkelerindeki HSYK örneklerini incelediklerini, çoğunda üyelerin çoğunu yürütmenin seçtiğini kaydeden Arınç, “Biz demokratik tabanı daha güçlü olsun, farklı görüşlerden olsun diye böyle yaptık. Gruplaşma olmasın istedik. Ne bilirdik bu kadar saf olacağımızı” diye ekledi. Teklifin, anayasaya aykırılık konusunun “ağızlarda sakız olmaktan çıkması gerektiğini” savunan Arınç, “Çünkü TBMM İçtüzüğü gereği teklifler önce anayasaya aykırılık konusunda incelenir. Sonra cumhurbaşkanının önüne gidecek. Anayasaya aykırı değilse imzalayacak. Bununla da bitmiyor Anayasa Mahkemesi var. Kat kat denetim varken anayasaya aykırılık şimdiden söylenemez” dedi. Arınç, gazetecilerin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hükümetin gündeminde bir OHAL çalışması olduğu yönündeki açıklamalarını anımsatması üzerine de şunları söyledi: “Bu kadar asparagas, tabiri caizse zarf atma hali kesinlikle doğru değil.” olsun istemiştik! Demokratik Savcıdan suç duyurusu CANAN COŞKUN 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısı Celal Kara basın savcılığına suç duyurusunda bulundu. Kara, dün bir gazetede yer alan “Başbakan’ı suçla serbest bırakalım” başlıklı haberin gerçekleri yansıtmadığını vurguladı. Cumhuriyet savcısı Celal Kara, 13 Ocak 2013 tarihli, “Başbakan’ı suçla serbest bırakalım” başlıklı haberin tamamen gerçekdışı olduğunu belirtti. Kara, dilekçesinde hakaret ve iftira suçlarına yönelik unsurları içeren ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs amacı da taşıdığı açık olan yayın yapıldığını kaydederek şu ifadelere yer verdi: “İçeriği itibari ile çelişki ve yalanla doludur. Tarafımca hiç ifadesi alınmamış ve muhatap olunmamış şüphelilere güya rüşveti Başbakan için aldık deyin sizi tutuklamayalım dediğim iddia edilmektedir. Oysa belirtildiği üzere haberde bahsi geçen hiçbir şüphelinin tarafımca ifadesi alınmamış, muhatap olunmamıştır. Yine bir bakan oğlundan da ifadenle hükümeti düşür, kurtul, iyi düşün diye ifade vermesinin istenildiği şeklinde tamamen yalan haber yapıldığı, oysa bahsi geçen kişinin ifadesinin iki avukatı huzurunda alındığı ve ifadesi sırasında iki de kâtibin hazır bulunduğu nazara alındığında bu haberin de kara Akkaş: Vali ve emniyet müdürü yargılansın İstanbul Haber Servisi 2. dalga yolsuzluk soruşturmasını yürütürken İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından dosyadan el çektirilen savcı Muammer Akkaş’ın operasyon talimatını yerine getirmeyen emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu iddia edildi. Savcı Akkaş’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde, 25 Aralık 2013’te alınan arama, el koyma ve gözaltı kararlarını uygulamayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Selami Altınok, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü ile adli kolluğun tüm sıralı amirleri hakkında dava açılmasını istediği öne sürüldü. propaganda amaçlı yapılan tümüyle yalan ve iftiradan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. üronuzca da belirtilen suç unsurları sabit görüldüğü takdirde belirtilen yazılar, beyanlar nedeniyle tüm sorumlular hakkında kovuşturma yoluna gidilmesini talep ediyorum. Şikâyetçiyim, uzlaşmak istemiyorum.” Kara, dilekçesinde şunlara dikkat dikkat çekti: “Esasen sürekli olarak aynı medya organları tarafından yürütüldüğü gözlemlenen bu kara propagandanın önce başsavcı vekili Zekeriya Öz üzerinde yoğunlaşıp onun tayini sağlandıktan sonra tarafıma yöneldiğini görmek sıradan bir medya izleyicisi tarafından da kolaylıkla fark edilebilecek hale gelmiştir.” İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Fikret Seçen, koruma aracının ve iki koruma memurunun İstanbul Valisi’nin bilgisi dışında kendisinden alınması üzerine, suç duyurusunda bulundu. Kendisine yönelik düzenlenebilecek tüm eylemlerden İstanbul İl Emniyet Müdürü ve Koruma Şube Müdürü’nün sorumlu tutulduğu belirtildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndan yapılan açıklamada ise korumanın kaldırılmadığı, görevli personel değişikliğine gidildiği ve Seçen’e Adalet Bakanlığı’nca tahsis edilen bir araç bulunduğundan, kendisine Koruma Şube Müdürlüğü tarafından yönetmeliğe aykırı olarak verilen aracın geri alındığı belirtildi. duğu ve yazı tarih ve sayısını istedi. Oran, bu “talebin aynı gün mü yerine getirildiği” konusunda bilgi istedi. Oran’ın söz konusu belgeyi açıklamasının ardından Eminağaoğlu da Twitter hesabından yayımladığı belgede, İçişleri Bakanlığı’nın kaydını bulamadığı Yargıçlar Sendikası’na Adalet Bakanlığı’nın gönderdiği resmi yazıyı paylaştı. “Yargıçlar Sendikası yok demeye bile başlamışlar. Sendikaya yazdıkları bu yazı ne! İnsaf artık!” diyen Eminağaoğlu, üye maaşlarından sendika kesintisine ilişkin yazıyı paylaştı. Bakanlığı yazı göndermiş Adalet Halk Sigorta Emniyet’in araçlarının poliçelerini iptal etti Polise kasko misillemesi İZMİR (DHA) İzmir’de 7 Ocak’ta düzenlenen rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan bir gün sonra, operasyonu yapan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ait 5 aracın kasko poliçeleri Halk Sigorta AŞ tarafından iptal edildi. Halk Sigorta AŞ’nin yetkili acentesince gönderilen yazıda, şube bünyesinde bulunan 5 polis aracının iki ay önce yenilenen kasko poliçelerinin, genel müdürlüğün talimatıyla iptal edildiği bildirildi. Sigorta acentesi yetkililerinin, kararı genel müdürlüğün isteğiyle almak zorunda kaldıkları, bundan da büyük üzüntü duyduklarını dile getirdikleri belirtildi. 17 Aralık operasyonunda tutuklanan Süleyman Aslan’ın genel müdürlüğünü yaptığı Halk Bankası şirketlerinden Halk Sigota AŞ’nin aldığı karar tartışma yarattı. Emniyet yetkililerinin, yasal yollara başvuracakları kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle