Katalog

SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2014 SALI 12 ve televizyoncu toplantıyı izliyordu. Sözcü, ülkelerini ve gazetelerini söyledikten sonra soruları istedi. Ben de kendimi tanıttıktan sonra bir soru sordum. Albay yanıtladıktan sonra “toplantı bitince benimle özel konuşmak istediğini, kendisini beklememi” söyleyince herkes merakla bana döndü! Sonrasında albay şunları anlattı: “Ben Ankara’da İsrail elçiliğinde askeri ataşeydim. Bir gün uçakla Ankara’ya geliyordum. Uçak, Esenboğa Havaalanı yakınında düştü, tüm yolcular ve mürettebat öldü. Bir ben kurtuldum. O gün Esenboğa’dan Çankaya’da evime yürüyerek gittiğimi asla unutmam. Öykümü sizinle paylaşmak istedim…” Tabii yalnızca Beyrut’un işgali değil, bu öykü de “özel haber” olarak gazetede yerini aldı! Şaron, Beyrut’a yönelik bu hareketi, o tarihte Lübnan’da bulunan Yaser Arafat önderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) silahsızlandırmak, yöneticileri de ülkeden çıkarmak amacıyla düzenlemişti. Başta Arafat olmak üzere FKÖ yöneticilerini Tunus’a sürdürmüştü. Ancak Şaron, 16 Eylül 1982’de Batı Beyrut’taki Sabra ve Şatilla Filistin göçmen kamplarını basarak çocuklar dahil birkaç bin kişinin öldürülmelerine de neden olmuştu. Bu olayla “Beyrut kasabı” unvanını alan Şaron’u, Meclis Araştırma Komisyonu suçlu bulunca, Savunma Bakanlığı’ndan istifa etmişti. “Buldozer” de denilen Şaron’un ölümü dünyada çeşitli tepkilere ve yorumlara yol açtı. 8 yıldır komada yaşamasını “cehennemi dünyada da gördü” diyenler olduğu gibi övgüler de yapıldı. Yahudi inançlarına göre ölünün 24 saatte toprağa verilmesi gerekirken, düzenlenecek törene dünyadan çeşitli devlet adamlarının katılımını sağlamak amacıyla geciktirildi. Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın cenazesine devlet başkanları katılırken, Şaron’unkine 3. derece yetkililerin katılmaları dikkati çekti. Türkiye’den ise ne bir katılım olacağı ne de başsağlığı açıklaması yapılacağı öğrenildi. Şaron, Ankara’ya geldiğinde aleyhinde çeşitli gösteriler yapılmıştı. Şaron, Aralık 2005’te kan pıhtılaşması nedeniyle bir inme geçirmiş, Ocak 2006’da ise komaya girmişti. İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, o günlerde Hürriyet gazetesine verdiği bir demeçte, “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçmiş olsun telefonu Şaron’u derinden etkiledi” demişti. DIŞ HABERLER [email protected] ‘Beyrut Kasabı!’ imilerine göre “Allah’ın K aslanı”, kimilerine göre “Beyrut kasabı”, kimilerine göre de “buldozer”di… Özel yaşamı acılıydı, ama insanlara çok acı çektirdi. İsrail’in askersiyasacısı Ariel Şaron’dan (86) söz ediyoruz. İlk eşi Margalit bir araba kazasında öldü. İkinci eşi Lily, Margalit’in küçük kardeşiydi. O da kansere yenik düştü. Üç çocuğundan biri ve ilk eşinden olan oğlu Gur, bir antika silahın patlaması sonucu babasının kucağında öldü. Şaron’u 1982 yazında Kudüs’te Savunma Bakanlığı’nda Beyrut’u işgali ile ilgi olarak düzenlediği basın toplantısında tanımıştım. Yürüyüşü, gülmeyen yüzü ile tam bir kabadayı görünümündeydi. Yaşamı boyunca çeşitli savaşlara paraşütçü, komando askeri, komutan olarak katıldı. Sınırda toplu infaz Dış Haberler Servisi Suriye’de cihatçı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının savaştıkları diğer İslamcı gruplardan ele geçirdikleri 100’e yakın kişiyi hafta sonunda öldürdüğü savunuldu. Reuters ajansına konuşan bir muhalif kaynak, Türkiye sınırı yakınındaki Tel Abyad’da başlarından vurulmuş halde en az 70 ceset bulduklarını söylerken ölenlerin El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi, Ahrar el Şam Tugayı’dan olduğunu kaydetti. Aynı kaynak yine El Kaide bağlantılı IŞİD’in katlettiği bu kişilerin bir çoğunun çatışmalar sırasında yaralananlar olduğunun sanıldığını da belirtti. IŞİD ile diğer İslamcı gruplar arasındaki şiddetlenen çatışmalarda son bir haftanın kanlı bilançosunun 700’e yükseldiği, 100’e yakın kişinin de kayıp olduğu haberleri geliyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Örgütü 311 Ocak arasındaki çatışmalarda ölenlerden en az 100’nün sivil uriye Devlet Başkanı Beşşar Esad önceki gün Mevlit Kandili dolayısıyla Şam’daki El Hamd Camisi’ni ziyaret etti. AFP ajansının haberine göre, Esad’a yönetimin üst düzey Sünni isimleri de katıldı. Esad’ın en son kamuoyu önüne 15 Ekim’de çıktığı belirtiliyor. (Fotoğraf: AFP Suriye’de diğer El Kaidecileri hedef alan IŞİD, 100 kişiyi katletti S olduğunu duyurdu. Bu arada geçen hafta Özgür Suriye Ordusu ile İslamcı Cephe’nin ele geçirdiği, aralarında Tel Abyad ve Rakka’nın büyük kısmının da olduğu kimi bölgenin yeniden IŞİD militanlarının kontrolüne girdiği yönündeki haberler dikkat çekiyor. Reuters ajansı, Tel Abyad’ın IŞİD’in kontrolüne yeniden geçmesi üzerine Türkiye’nin hafta sonu sınır geçişini kapattığını duyurdu. Muhalif kaynaklar IŞİD’in geçen hafta Halep, İdlib, Humus ve Rakka’da en az 16 intihar eylemi düzenlediğini belirtti. Suriye resmi basınında yer alan haberlerde önceki gece Humus’ta düzenlenen, muhalif güçlerin sorumlu tutulduğu havan topu saldırısında ise en az 19 kişinin yaşamını yitirdiği kaydediliyor. erryLavrov ateşkesi görüştü K Suriye’de siyasi çözüm için 22 Ocak’ta gerçekleştirilmesi plan lanan Cenevre2 konferansı öncesinde önceki gün Paris’te düzenlenen, Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun temsil ettiği “Suriye Halkının Dostları Çekirdek Grubu” toplantısının ardından dün de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov bir araya geldi. İki ülke dışişleri bakanlarının Esad yönetimi ile muhalifler arasında ateşkes olasılığını ele aldıkları, bu çerçevede buna Halep’ten başlanabileceği görüşünü dile getirdikleri kaydedildi. Kerry, Lavrov’la düzenlediği basın toplantısında insani yardımların ulaştırılması, ateşkes ve tutuklu takası için girişimlerde bulunulması gerektiği konusunda Rus mevkidaşıyla görüş birliğine vardıklarını söyledi. Kerry İran’ın Cenevre1 konferansı kararlarını kabul etmesi halinde toplantılara katılabileceğini savundu. S ŞaronErdoğan Yahudilerin kutsal “Yom Kippur (Büyük Gün)” ile denk düşen 1973’teki Mısır savaşında kahramanlığı ile “Allah’ın aslanı” olarak tanındı. 1982’de Başbakan Menahem Begin’e haber vermeksizin, Savunma Bakanı olarak Güney Lübnan’ı işgal etti. Bir hafta boyunca Kudüs’ten yola çıkıp İsrail tanklarının eşliğinde, bir kiralık araba içinde, bir yabancı meslektaşımla Beyrut’a kadar gitmiştim. Sabahın erken saatinde yola çıkıyor, akşam tankların konakladığı noktadan Telaviv’e dönerek haberi yazıyor, sabah yeniden tanklarla buluşuyorduk. Dikkatimi, İsrail tanklarının üzerine her gün değişik renkte konulan bez örtüler çekmişti. İsrail savaş uçaklarının yanlışlıkla kendi tanklarını bombalamalarını önlemenin amaçlandığını öğrendik. Aklıma 1974 Kıbrıs olayında uçaklarımızın yanlışlıkla Kocatepe zırhlısını batırmaları, iki savaş gemisini de yaralamaları olayı geldi! Bazen geceyi Kudüs’te geçiriyor ve Savunma Bakanı Şaron’un basın toplantısına katılıyorduk. Beyrut’un işgal edildiği gün İsrail sözcüsü bir albay bir basın toplantısı düzenledi. Birkaç yüz yerli yabancı gazeteci uthep Thaugsuban liderliğindeki göstericiler, Başbakan Yingluck Şinavatra önderliğindeki hükümeti düşürmeyi amaçlıyor. Surgündeki eski başbakan Thaksin Şinavatra’nın kardeşi olan Başbakan, yolsuzlukla suçlanıyor. (REUTERS) ABD Başkan Yardımcısı Biden cenaze töreninde konuşma yaptı. (Fotoğraf: AP) Barışın düşmanını uğurladılar Dış Haberler Servisi 8 yıl komada kaldıktan sonra ölen, 1982 yılındaki Sabra ve Şatilla katliamında 3 binden fazla Filistinlinin ölümünden sorumlu İsrail’in eski başbakanlarından Ariel Şaron dün Necef Çölü’ndeki çiftliğinde 13 yıl önce ölen eşinin yanında toprağa verildi. 20’yi aşkın ülkeden üst düzey temsilcinin katıldığı tören boyunca hava savunma sistemi Demir Kubbe alarm durumuna geçirildi. Ancak törenin yapıldığı alana yakın bir mesafeye Gazze’den 2 roket fırlatıldı. Türkiye’nin temsilci göndermediği törende bir konuşma yapan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, “boyun eğmez” olarak nitelediği Şaron için “karmaşık bir zamanda, karmaşık bir bölgede yaşamış karmaşık bir adam” tanımını yaptı. Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair de konuşmasında “ülkesine tutkuyla bağlı biri” olarak nitelendirdiği Şaron için “Bu toprakların devi” dedi. Şaron, 2000’de Haremüş Şerif’e girerek Filistinlilerin 2. İntifada hareketini başlatan olayları tetiklemişti. Dış Haberler Servisi Tayland’da binlerce gösterici başkent Bangkok’un önemli yollarını kapattı. Muhalif lider Suthep Thaugsuban önderliğindeki göstericiler, hükümeti düşürmeyi amaçlayan “Bangkok’u kapatma eylemi” için planlanandan çok daha erken harekete geçerek dün birçok ana caddeye Muhalefet Bangkok’u ‘kapattı’ barikatlar kurdular.Toplam 400 okulda da güvenlik gerekçesiyle eğitime ara verildiği açıklanırken havalimanları da uçaklarını kaçırmamala rı için yolculara 4 saat önce havalimanında olmaları çağrısı yaptı. Büyük hastanelerin yöneticileri de protestocuları hastanelerden uzak durmaları konusunda uyardı. Thaugsuban yaptığı açıklamada, havalimanı ve metrolara dokunmayacaklarını duyurdu. Eyleminin 5 ya da 20 gün sürebileceği bildiriliyor. BİR KOCA YÜREK... TOROSLAR’DA DOLAŞAN BİR EFSANE... Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönem arkeoloji kuşağı içinde yetişen, çağdaş arkeoloji biliminin öncülerinden, yaşadığı döneme damgasını vuran bir bilim insanı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerinden, Gazeteci, Şair Yazar Nail V. Çakırhan’ın Eşi Ana Tanrıçayı Yitirdik… ürk arkeoloji bilimi, asırlık üzerine çekti. T çınarı olan “ana tanrıçasını” Çambel, Ceyhan Nehri yitirdi! Prof. Dr. Halet Çambel kıyısındaki, çift dilli yazıtı (97) İstanbul’da, evinde gözlerini arkeoloji dünyasına yumdu. Berlin Büyükelçisi İbrahim Hakkı Paşa’nın kızı Ayşe Remziye Hanım ile askeri ataşe Hasan Cemil Bey’in kızı olarak 1916’da Berlin’de doğan Halet Hanım, üç kız kardeşin en küçüğü idi. Büyük abla Türkiye’nin ilk kadın kanser profesörlerinden Perihan, ortancası ise yıllarca Dışişleri’nde birlikte haber kovaladığımız meslektaşım Leyla idi. Halet Çambel ailesi. Halet Hanım, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde orta eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi’nde, Paris Sorbonne’da yükseköğrenim gördü. Edebiyat Fakültesi’nde “Prehistorya (tarihöncesi) Anabilim Dalı”nı kurdu. Çambel, Şikago Üniversitesi, Oriental Institute’ten Prof. Robert Braidwood ile birlikte oluşturdukları “Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Karma Araştırma Projesi” kapsamında Diyarbakır yakınlarındaki Çayönü Höyük kazıları ile arkeoloji dünyasının dikkatini ve onlarca kabartmaları ile tanınan, İÖ 7. yy’a tarihlenen “Azatiwataya (KaratepeAslantaş)” kalesindeki kazı buluntularının yazgılarına terk edilmelerini de önledi. Kabartmalı yapıtların korunması amacıyla onarım çalışmalarını yerinde gerçekleştirdi. Devlet Su İşleri’nin Ceyhan üzerine yapacağı barajın yüksekliğinin düşürülmesini sağlamakla kalmadı, burada Türkiye’nin ilk Milli Parkı olarak bir Açık Hava Müzesi’ni kurdu. Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazanan “diplomasız mimar” Nail Çakırhan ile evlenen Çambel, 1930’dan beri yaşadıkları, 1830’lardan kalma “Kırmızı Yalı”yı Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışladı. Çiftin adını taşıyacak binada “Arkeoloji ve Geleneksel Mimarlık Araştırma Merkezi” kurulacak. Yurt içinde ve dışında çeşitli ödüller verilen Çambel, 2010’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Büyük Ödülü’nü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den almıştı. İyi bir at binicisi olan Çambel’in yaşamının en ilginç yanlarından biri de 1936 Berlin Olimpiyatları’na, eskrim dalında Suat Fetgeri Aşeni ile birlikte, katılan ilk Türk kadın sporcusu olmasıydı. Bu sırada Adolf Hitler kendisiyle görüşmek istemiş, ancak “hükümetinin izni olmadan kabul edemeyeceğini” bildirmişti! HALET ÇAMBEL’i kaybettik. Anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. 14 Ocak 2014 Salı günü (Bugün) saat 10.00’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde yapılacak törenden sonra 15 Ocak 2014 Çarşamba günü, Muğla’nın Akyaka beldesinde eşinin yanına defnedilecektir. Ailesinin, dostlarının, sevenlerinin ve tüm arkeoloji dünyasının başı sağ olsun. ANMA İnş. Müh. VEFAT İş Müfettişliği mesleğinin gelişmesine büyük katkılarda bulunan, bunun için gerektiğinde kavga, gerektiğinde sürgün adamı olan İş Müfettişleri Derneği (İmDer) ilk Genel Başkanı TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi GAFFAR YILMAZ (20.03.194714.01.2013) Tarifsiz kederler içindeyiz, Hâlâ yokluğuna alışamadık. Eşi Seyde Yılmaz Kardeşi Hayri Yılmaz Oğlu Özgür Yılmaz Oğlu Hasan Taylan Yılmaz Gelini Arda Yılmaz AHMET EROL’u bugün sonsuzluğa uğurluyoruz. Işıklar içinde yatsın. İMDER’Lİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARI