24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET ekonomi@cumhuriyet.com.tr 14 OCAK 2014 SALI 10 EKONOMİ İklim değişti, tarım sigortası can simidi oldu Avrupa ve Doğu Asya’da doğal afetler sebepli kayıplar yaklaşık 700 milyar m doları buldu. 76 milyar dolarlık sigortalı hasar, topla ’de 2007 e hasarın sadece yüzde 10’unu oluşturuyor. Türkiye’d on TL’ye 64 milyon TL olan prim üretimi, 2013’te 527 mily çıktı. Bu rakamlar, tarımsal sigortalar prim üretimi büyüklüğü açısından Türkiye’yi Avrupa’da üçüncü sıraya yükseltti. Değişen iklimin artırdığı doğal afetler kadar başta su ve gıdada yaşanan sıkıntı tarım sigortalarına ilgiliyi katladı. Dünya genelinde yaşanan afetlerin yıkıcı etkileri her geçen gün daha büyürken bu büyüklük bir yandan tarım sigortalarına olan ilgiyi artırarak prim ve hasar miktarlarını hızlı bir şekilde artırıyor. En son Avrupa’da ve Doğu Asya’daki hava koşullarından dolayı meydana gelen doğal afetlere bağlı kayıplar yaklaşık 700 milyar doları buldu. 76 milyar dolarlık sigortalı hasar, toplam hasarın sadece yüzde 10’unu oluşturdu. Toplam sigortalı hasarın yüzde 62’siyse Japonya’daki hasarlardan kaynaklandı. Türkiye’de ise tarım sigortaları hızlı bir gelişim yaşadı. Bu gelişimde devlet desteği kadar yaşanan iklim değişikliklerinin tarım ürünlerine olan etkisinin de katkısı büyük. Hatta ülkede o kadar ciddi bir ilerleme yaşandı ki Türkiye tarım sigortaları prim üretimi konusunda Avrupa üçüncüsü ülke konumuna yükseldi. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kadak, tarım öğreniminin 168. yılı dolayısıyla yaptığı bir değerlendirmede, “2007’de 64 milyon TL olan prim üretimi 2013’de 527 milyon TL’ye çıkmıştır. Bu rakamlar, tarımsal sigortalar prim üretimi büyüklüğü açısından Türkiye’yi Avrupa’da üçüncü sıraya yükseltmiştir” dedi. Gelecek bilimcilerin istenmeyen ancak gelecekte çıkabilecek savaşların gıda, enerji ve su üzerine öngörüsünü aktaran Kadak, bütün bunlar düşünüldüğünde gıdanın önemini anlatarak dünyanın her tarafında gıdanın hassas ve stratejik bir sektör olduğunu kaydetti. Tarım sektörünün özellikle istihdam açısından önemli olduğunu vurgulayan Kadak, 2007’de 217 bin poliçe olan üretimin 2013 sonunda 892 bine ulaştığını anımsattı. Söz konusu rakamların Türkiye’yi sırasıyla İspanya ve Fransa’nın ardından üçüncü ülke konumuna yükselttiğini anlatan Kadak, toplanan 527 milyon liranın 383 milyon lirasının hasar ödemesi olarak üretici ve çiftçiye dağıtıldığını da sözlerine ekledi. Rötar haberi TAV’a yaradı Ekonomi Servisi Üçüncü havalimanı inşaatının gecikebileceği yönündeki haberler üzerine TAV Havalimanları Holding hisseleri prim yaptı. Sabah seansının sonunda yüzde 4 artış kaydeden TAV hisseleri günü yüzde 3.39 artışla 16.75’ten kapattı. TAV hisseleri gün içinde 17.6 liraya kadar yükseldi. BIST100 endeksi ise 150.19 puan artışla, yüzde 0.22 artıda, 68.062.30 puandan kapandı TAV hisselerinde artış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in hafta sonunda Antalya’da yaptığı ve Yeni Şafak gazetesinde yer alan açıklamalarından kaynaklandı. Şimşek’in “Bu son soruşturmada biliyorsunuz havaalanı işine giren işadamları hakkında tedbir kararı alındı. Bu tedbir kararı kaldırılmazsa, o havalimanı yapımı ciddi derecede tehlikeye girecektir” demesi, Atatürk Havalimanı’nın işletme süresinin uzatılabileceğine yönelik beklentileri ateşledi. Reuters’in konu ile ilgili haberinde, Atatürk Havalimanı’nda uçak park alanı artırılması ve yeni körükler eklenmesi gibi yolcu kapasitesini yükselten yatırımlar yapıldığı, şu an planlanan yatırımların ancak 2016’ya kadar yeterli olduğu belirtiliyor. Arıcılık da güvence altında 2014 yılına ait Tarım Sigortaları Havuzu tarafından kapsama alınacak riskler, ürünler ve prim destek oranları açıklandı. Buna göre, 2014 yılında arıcılık da sigorta kapsamına girdi. Üreticiler artık arı kovanlarını sigorta ettirebilecek ve primin yarısını devlet karşılayacak. Karara göre, Arıcılık Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olan aktif (arılı) ve plakalı kovanlar için fırtına, hortum, yangın, heyelan, deprem, taşıt çarpması, nakliye, sel ve su baskını riskleri sigorta kapsamına alındı. Vahşi hayvanların kovanlara vereceği zararlar ise şimdilik sigorta kapsamı dışında tutuldu. Yıldız’dan Irak’a petrol yanıtı SEKTÖRDEN Türkiye genelinde 2013’te tutulan trafik kazası tespit tutanağı sayısı, son 5 yılın en düşük rakamına ulaştı. Önceki yıl meydana gelen kazalar için 961 bin tutanak hazırlanırken bu rakam 2013’te yaklaşık yüzde 40 oranında düşerek 687 bine geriledi. Aynı dönemde, en çok tutanak 325 bin 488 ile İstanbul’da tutuldu. Tespit tutanağı azaldı BES’e bir miktar para yatırıp 10 yıl boyunca hiç para yatırılmasa da vergi kriterlerinin karşılanacağı açıklandı BES’te ödeme yapmayana da iyi haber yatırılan ana paralar vergiye tabi tutulmazken, sistemden ne zaman çıkıldığına bağlı olarak elde edilen nemalar üzerinden vergi alınıyor. 10 yıldan önce sistemden çıkanlarda nema üzerinden yüzde 15, 10 yıl sistemde kalıp emeklilik hakkı elde etmeden sistemden çıkanlarda yüzde 10, emeklilik, vefat, maluliyette ise yüzde 5 vergi alınıyor. Emekli ve yardım sandıkları ile sigorta ve emeklilik şirketlerince 10 yıldan az süre prim veya aidat ödeyerek ayrılanlara ödenen irat üzerinden yüzde 15, 10 yıl süreyle prim veya aidat ödeyerek ayrılanlar ile vefat gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlardan da yüzde 10 vergi alınacak. Şirketlerin çalışanlar için kurduğu sandıkların biriken paraları 2015 sonuna dek vergisiz BES’e aktarılabilecek. Üyeler 3 yıldan önce BES’ten çıkarsa ek vergi alınacak. Sigorta Cini’nden yeni yıl hediyesi Sigorta cılık hizmeti ni pe rakend e sek törüyle birleştiren ING Sigorta’nın Sigorta Cini, yeni yılın ilk günlerine özel bir kampanya ile başladı. 6 Ocak 28 Şubat arasında düzenlenen çekiliş kampanyası ile Sigorta Cini mağazalarını ziyaret edenler Paris seyahati ve LED TV kazanma şansına sahip olacak. Sonuçlar 6 Mart’ta duyurulacak. Maliye Bakanlığı, BES para yatıranların, “10 yıldan önce ayrılmasam bile ödemelerimi aksatırsam vergi indirimi hakkımı kaybeder miyim” şeklindeki sorularına açıklık getirdi. Maliye, para sürekli yatırılmasa bile yatırılan paranın 10 yıl süreyle BES’ten çekilmemesi halinde vergi kriterlerinin karşılanmış olacağını bildirdi. Yeni uygulamaya göre, Ekonomi Servisi Enerji Bakanı Taner Yıldız, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye petrol akışıyla ilgili ödenek kesintisi tehdidi yapan Irak Başbakanı Nuri el Maliki’ye “Bağdat ve Erbil sorunu kendi aralarında çözeceklerdir” yanıtını verdi. Yıldız, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye gelecek petrol akışını “anayasa ihlali” olarak gören ve Kuzey Irak’a ödenek kesintisi tehdidinde bulunan Irak Başbakanı Nuri el Maliki’ye yanıt verdi. Yıldız, “Bizim 1 Aralık’ta Bağdat’a gitmemizle başlayan süreç henüz tamamlanmamış, halen devam etmektedir. Biz, Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptığımızı daha önce söylemiştik. Şimdi önemli olan Bağdat ve Erbil’in kendi aralarındaki görüşmelerini tamamlamasıdır. Onların bir problemi varsa, bunu Türkiye üzerinden değil, kendi aralarında çözeceklerine inanıyoruz” dedi. Öte yandan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Şırnak’ın Silopi ilçesinde Irak sınırında sıfır noktada açtığı kuyuda yüksek gravitede petrol buldu. İbrahim Burkay Ceyda Erem Oliveir Ginon Philippe Pasquet Anadolu Hayat Emeklilik’in bu yıl sekizincisini düzenlediği ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’na başvurular başladı. Türkiye’nin dört bir yanından kadınların katılabileceği yarışmaya başvurular 12 Mart’a kadar devam edecek. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu danışmanlığında ‘Hayata Dair’ teması ile düzenlenen yarışmaya 18 yaş ve üzeri tüm amatör ve profesyonel kadın fotoğrafçılar en fazla 5 adet fotoğrafla katılabiliyor. Yarışma başladı Mapfre’de hedef küresel şirket olmak Mapfre Başkanı Antonio Huertas, İspanya dışı ülkelerde büyüme kararı aldıklarını ve global şirket olmayı amaçladıklarını söyledi. Mapfre Başkanı Antonio Huertas, Barselona’da katıldığı bir konferansta şirketin çokuluslu bir şirket olmayı başardığını, hedeflerinin küresel bir sigorta şirketi noktasına gelmek olduğunu vurguladığı konuşmasında ayrıca İspanya dışı ülkelerde büyüme politikaları hakkında bilgi verdi. Özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu stratejik ülkelerde yatırım yapacaklarını belirten Huertas, “Son dokuz yılda şirket olarak toplam üretimimizi 13 katına çıkarttık. Hedefimiz; özellikle Türkiye, ABD, Meksika ve Brezilya gibi bizim için stratejik ülkelerde büyümemizi sürdürmek ve 2014 yılında sektörde önemli bir düzelme olacağını öngördüğümüz İspanya’da da liderliğimizi konsolide etmek” dedi. Mapfre’nin ayrıca Güneydoğu Asya’da da kararlı bir proje yürüttüğünü söyleyen Antonio Huertas, “Geçen aylarda Endonezya’da faaliyetlerini sürdüren ABDA’nın yüzde 20’lik hisselerini satın aldık. Bu satın alma da küresel bir şirket olma yolunda izlediğimiz planın önemli bir parçası” şeklinde korunuştu. uluslararası işbirliği Ekonomi Servisi CNR Holding’in kumaş ve tekstil ürünleri fuarı Premiere Vision ile yaptığı işbirliği kapsamında “Premiere Vision İstanbul”, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin de katkısıyla 2931 Ekim 2014 arasında CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleştirilecek. Première Vision Üst Yöneticisi (CEO) Philippe Pasquet, GL Events Yönetim Kurulu Başkanı Olivier Ginon, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Burkay ve CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem’in katıldığı basın toplantısında fuar ile ilgili anlaşma imzalandı. Ceyda Erem, Türkiye’de güçlü bir tekstil fuarı yapmak istediklerini, yaptıkları iş birliğinin uzun dönemli olduğunu söyledi. Ayrıca Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Burkay da, “İlk çeyrek verileri ile birlikte 2014’ü daha net görmeye başlayacağız. 2014, minimum yüzde 45 arası bir büyüme ile, ihracatta da yine yüzde 10’lara yakın bir büyüme ile götürebileceğimiz bir yıl olarak görünüyor” diye konuştu. Türk modası için Ahlak ve Ekonomi Ahlak dünyanın nasıl işlemesinin gerektiğini insanlara gösterir. Ekonomi ise dünyanın nasıl işlediğini ifade eder. Ekonomi her şeyin ötesinde bir ölçüm bilimidir. Araçları ile her türlü konuya uygulanır ve çeşitli kavrayışlara bizi ulaştırır. Bugün ülkemizde yaşananları ekonominin araçları ile kavramaya çalıştığımızda ilginç sonuçlara ulaşıyoruz. olduğuna inanan herhangi bir dinin mensubunun düşüneceği gibi.” Gülen şunları söylüyor; l Sosyalizmden söz etmek şeytan işidir. l Büyü gerçektir. l Muska koruyucudur. l Ruh çağırmak mümkündür. l Medyumlara güvenmek lazım. l Cinleri istihbaratta kullanmak gerekir. l Cinleri en iyi kullanan ülkeler süper devlet olur. l Ermiş kişiler burunları ile duyabilirler; topukları ile koklayabilir; parmakları ile görebilirler. l Paranoya ve şizofreninin nedeni habis ruhlar ve cinlerdir. l Romantizm akımını cinler başlatmıştır. Bunlar kabul edilebilir dini değerler midir? Cemaati güçlü kılan bu görüşler midir? Elbette hayır. Cemaatin motivasyonu yönetme gücüne sahip olmak ve cemaat üyelerinin yeni bir sermaye sınıfı olarak piyasa ekonomisinde ağırlık kazanmasıdır. Müritlerin motivasyonu maddi ve manevi belirleyici güce ulaşma isteğidir. Bu motivasyonu sağlamada en önemli anahtar da hizmete adanmışlıktır. Hizmetin araçları eğitim kurumları, bürokrasi ve karar verici zeminlerdir. Kapitalist dünyanın Tanrısı paradır Hangi dinden olursa olsun insanoğlu kapitalizmin vahşiliği karşısında paranın gücünden başka bir gücün olmadığına inanmış ve parayı Tanrılaştırmıştır. Peki para nasıl kazanılacaktır? Servet nasıl transfer edilecektir? Serveti dağıtma gücünü eline alarak. Bu da iktidar gücünden başkası değildir. İktidar gücünü paylaşanlar dağıtım mekanizmalarını ortak kullanarak serveti, ihalelerle, yolsuzluklarla, teşviklerle, ticari dayanışmayı sağlayarak, rant yaratıp bunu paylaşarak kendilerine aktarmayı başarmışlardır. Burada cemaat zorunlu, gönüllü bağış sistemi ve eğitim alanındaki kanalları kullanırken AKP direkt dağıtım vanasını açarak ve kapatarak sistemi işletmiştir. Burada ne AKP’yi ne de cemaati kusurlu sayabiliriz. Her iki taraf da küresel güçlerin sermaye akım şemasında parayı Tanrı yapanlarla işbirliğindeki ahlaki iradesizliğe yenilmişlerdir. Bunu meşrulaştıran da din motivasyonudur. Esas kusurlu olan bizleriz. Yaşadığımız evreni anlamaya çalışırken siyasetçilerden ve motivasyonu başka olan cemaat ve tarikatlardan medet ummuşuz. Bilim ve aklı geriye atmışız... O zaman sonuçlara da katlanmak zorundayız... AKP ile cemaatin ortak motivasyonu bozulmuştur Başta yönetme gücü ve yeni sermaye sınıfı yaratma motivasyonunu ortak payda yaparak bir şirket kuran ortaklar oyunun kurallarını bozmaya başlamışlardır. Başta motivasyon din değerleri olarak gösterilmiştir. Bu nedenle laiklik ortak düşman kabul edilmiştir. Oysa esas motivasyon servet transferi yaparak yeni zengin sınıf yaratmak idi. Burada tüm ortaklar “Bu şirketin kârını esas ben sağlıyorum, bunu paylaşımında adaletsizlik var” diyerek oyunun kurallarını bozmaya başlamıştır. direnişe başladı İstanbul Haber Servisi Dev Sağlıkİş Sendikası üyesi olan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi yemekhanesi taşeron işçileri, işten çıkarılmalarını protesto amacıyla hastane bahçesinde direniş çadırı kurdu. İşten çıkarılan 10 işçi dün hastane bahçesinde bir araya geldi. “Emeğimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz. Atılan işçiler geri alınsın” pankartı açan işçiler, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları attı. İşçiler, yıllardır çalıştıklarını anımsatarak “Bir kısmımız 29 Eylül’de, bir kısmımız da 20 Aralık günü rotasyona tabi tutularak üniversitenin Beyazıt Kampusu’na gönderildik. Şirket hiçbir gerekçe göstermeden bizlere işbaşı yaptırmadı” denildi. Cerrahpaşa’da işçiler Motivasyonlar modern hayatın köşe taşlarıdır Hükümetle cemaat arasındaki çatışma ve mücadele verilerine baktığımızda Hasan Cemal gibi tarafları masum ve iyi niyetli göremiyoruz. Fethullah Gülen’in fikirlerini alt alta koyduğumuzda “Tanrı Yanılgısı” kitabının yazarı Richard Dawkins’in şu görüşleri hemen akla geliyor. Dawkins şöyle diyor: “İslamın değerleri, diğerlerininkini bastıracak türdendir ki her mürit bunu böyle kabul eder; tıpkı tek yolun, tek gerçeğin, tek ışığın kendi dini Genel kanılar yanlış çıkmıştır Taraflar samimi din değerlerini toplumsal ahlak olarak benimsetmek istediklerini masum ve saf insanlara taahhüt etmişlerdir. Toplumun genel kanısı yapılanların samimi ve Müslümanlık adına olduğudur. Oysa bu yanlış çıkmıştır. Çatışma ve yolsuzluklar genel kanıların yanlış olduğunun kanıtlarıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle