Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2013 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada verebileceği hiçbir şey yoktur” diyor. Oysa on bir yıldır başbakanlık yapıyor. Henüz verdikleriyle alamadıklarının hesabı yapılmadı. ABD’ye Ortadoğu ulusal politikalarını düzenli biçimde yürütmesi için üç verdi, karşılığında bir alamadı. Komşu devletler bu iktidarla dost ve işbirliği içinde yaşamaktan artık umudu kesti. İçerideki umut dışarıya da taştı. Komşularla sıfır sorun politikasının laftan ibaret kocaman bir yalan olduğu, RTE’nin son davranışlarıyla AKP’nin Ortadoğu politikasının iflas ettiği fiilen anlaşıldı. Komşu devletler, RTE ile ülkelerinin içişlerine burnunu sokmadan ikili ilişkileri konuşup tartışmanın artık olanaksız olduğunu gördüler. Geleceğe not düşmek için CHP ile görüşmeyi yeğliyorlar. HHH RTE, CHP’nin Şam yönetimi ile temas kurmasına da fena halde bozuluyordu. CHP’nin komşu ülkelerle bir araya gelmesini küçümsemesine bakmayın. Suriye’den sonra kan kırmızı düşman olduğu Irak ve Mısır’daki darbe hükümetiyle bir araya gelmesini bir türlü içine sindiremiyor. Kendi dışında bu ülkelerle hiçbir kuruluşun, hele ana muhalefet partisinin görüşmesini istemiyor. Haklıdır da. Zira bu temaslar RTE’nin bu ülkelere; Irak’a, Mısır’a karşı kamuoyunun bilmediği gizli kapaklı davranışlarının ortaya çıkmasına vesile olabilir. CHP’nin bu ülkelere verebileceği bir şey yoktur derken; bu ülkelerden CHP’nin RTE ile ilgili bilinmeyen pek çok ayrıntılı bilgi alabileceğinden kaygılı elbette... CHP’nin dış temaslarını küçümser görünmesinin ardındaki gerçek de işte bu kaygı, korku! HHH Hükümetin dış ilişkilerinde bugüne dek yanıtlanmayan pek çok soru var. Örneğin Mısır’daki darbeye, Batı’dan Doğu’ya hemen herkese saldırarak karşı çıkmasının ardındaki gerçek, yalnız sandık demokrasisini savunmaktan mı kaynaklanıyor? Bu hükümet Mursi’ye, iktidardaki Müslüman Kardeşler’e bilinenlerin dışında acaba başka yardımlarda da bulundu mu? Yoksa?.. Bu denli güçlü, dünyayı karşısına alma pahasına Müslüman Kardeşler’i ve şeriatçı iktidarını savunmasında başka nedenler mi var? Devrik Mursi’nin, RTE’nin özlemini çektiği, ne çare burada gerçekleştiremeyeceği biçimde Mısır’ı, bir başka türden cumhuriyete dönüştürme çabalarının birden suya düşmesine mi çok ama çoook sinirlendi? HHH RTE’nin sinirlendiğini çaktırmamaya çaba gösterdiği CHP’nin dış gezilerine, bir de davet üzerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Washington’a gitmesi eklenecek. Acaba dış politikada kapıkulu görevi üstlenen Dışişleri Bakanlığımız, olası bu geziyi engellemek için kimi girişimlerde bulunuyor mu?.. Olmaz olmaz demeyin, olur. AKP’nin bütün olanaklarıyla CHP’yi kötülemek ve reformları ana muhalefetin engellediğine, Batılı bir iktidar olduğuna AB’ye inandırmak için yaptığı kulis çalışmaları belleklerdeki yerini koruyor. CHP Genel Başkanı’nın bir heyetle Amerika ziyareti kesinleşirse RTE borazanları aldıkları emir gereği kim bilir neler söyleyecekler ana muhalefet aleyhine? HHH Amerika Birleşik Devletleri’ne CHP’nin verebileceği hiçbir şey yok diyebilir mi ya da CHP’nin ABD’den alacağı bir şey olmadığını söyleyebilir mi? RTE pekâlâ iktidarda olmadığı zaman çağrı üzerine gittiği ABD’ye neler verdiğini ve oradan neler alarak döndüğünü bildiği için… …CHP’yi Washington ziyareti nedeniyle eleştiremez. HHH Artık kafasına dank etti mi bilemem ama… …AKP’li kimilerinin, örneğin Denizli’de cami avlularında satılan kitapta yazıldığı gibi, “Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir” sözünü ya da AKP Aydın İl Başkanı’nın “RTE bizim için ikinci peygamber gibidir” söylemini… …içeride de dışarıda da artık yutan yok! HABERLER Türkiye’ye sığınan Suriyeli Aleviler yeniden cemevine yerleştirildi ‘1 EYLÜL’E KADAR SÜRE VERMİŞTİK’ PKK Sahip çıkar gibi yapıp çekilmeyi zorla kampa götürdüler durdurdu KAYHAN AYHAN Suriye’deki muhaliflerden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriye Alevileri, önceki gün Karayolları Mahallesi’ndeki PSAKD Cemevi’nden alınarak yerleştirildikleri Bayrampaşa Tuna Spor Salonu’ndan polisler tarafından zorla Gaziantep ve Hatay’daki kamplara götürülmek istendi. Alevi örgütlerinin spor salonuna gitmesi üzerine alınan karar ertelenirken, Suriyeli Aleviler yeniden cemevlerine yerleştirildi. Gaziosmanpaşa Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) yöneticileri de Suriyeli Alevi sığınmacılar ve Türkiye’de Alevilere yönelik ayrımcı politikalara karşı 2 günlük açlık grevine başladı. Suriye’de muhaliflerin baskısından kaçan Suriyeli Aleviler sınırdan geçerek yaklaşık 2 ay önce Türkiye’ye girdi. Uğradıkları köylerdeki yurttaşların yardımıyla İstanbul’a gelen ve Fatih’te bir süre kalan Suriye Alevileri parktan çıkarılmak istenince Alevi örgütleri tarafından Karayolları Mahallesi’ndeki PSAKD Cemevi’ne yerleştirildi. Valilik ve kaymakamlığın Alevi örgütleri ile yaptığı görüşmenin ardından Suriyeli Aleviler, Bayrampaşa’daki Tuna Spor Salonu’na yerleştirildi. PSAKD YÖNETİCİLERİ AÇLIK GREVİNDE Bu arada Suriye’den İstanbul’a gelen sığınmacılara ve Türkiye’de Alevilere yönelik ayrımcı politikalara karşı Gaziosmanpaşa PSAKD yöneticileri 2 günlük açlık grevi başlattı. Gaziosmanpaşa PSAKD Başkanı Cemşi Onuk, Suriye’den gelen muhalif mültecilerle Türkmen mültecilere aynı olanakların sunulmadığını belirterek “Duyarlı insanların konu hakkında bilgi alması ve yaşanan çifte standardın ortadan kalkması için açlık grevine başladık. Hangi inançtan olursa olsun herkese kapımızı açarız” dedi. Sultangazi PSAKD Başkanı Göksel Fidan da “Siyasal iktidarın ayrımcılığı ne kadar içselleştirdiği ve AleviBektaşi inancına sahip insanları da ne kadar ötelediği bu örnekle somutlaşmıştır. İnancımız gereği emperyalist müdahaleye karşı mazlumun yanında olacağız” diye konuştu. MAHMUT ORAL DİYARBAKIR KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, çözüm sürecinde adım atılması için hükümete 1 Eylül’e kadar süre verdiklerini hatırlatarak “Hükümet savaşmak istiyor. Buna karşı kendimizi savunacağız. Gerillayı durduruyoruz. Eğer operasyon yaptıklarını görürsek meşru savunma yapacağız. Savaşı daha da şiddetlendirmek isterlerse, gelen grupları yeniden göndereceğiz” dedi. Bayık, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için imza kampanyası yürüten Iraklı Kürt yetkililerle Kandil’de görüştü. ANF’de yer alan habere göre Bayık, Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarına gönderdiği mesajla başlayan süreçte, 8 Mayıs’tan itibaren geri çekilmenin başladığını ifade ederek “Kürt halkı zorlu bir dönemden geçiyor. Başarının imkânları her zamankinden fazladır. İstikrar tüm halkların ihtiyacıdır. Eğer Ortadoğu’da istikrar istiyorlarsa, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerekecek” dedi. Demokratik çözüm sürecinde adım atılması için hükümete 1 Eylül’e kadar tarih verdiklerini, ancak Türk devletinin üzerine düşen rolü yerine getirmediğini belirten Bayık, “Bu şu anlama geliyor; sorunu çözmek istemiyor, ezmeyi esas alıyor. Savaşmak istiyor. Buna karşı kendimizi savunacağız. Gerillayı durduruyoruz. Eğer operasyon yaptıklarını görürsek, bu operasyonlara karşı meşru savunma yapacağız. Savaşı daha da şiddetlendirmek isterlerse, güneye (Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi) gelen grupları yeniden göndereceğiz” diye konuştu. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bayık’ın “Gerillayı durduruyoruz” sözleriyle ilgili, “Bayık’ın açıklamasından, KCK’nin resmi olarak geri çekilmeyi durdurduğu anlamı çıkmıyor” dedi. ‘İstikrar serbest kalmasına bağlı’ Alevileri toplama kampına götürmek istediler Önceki gün akşam saatlerinde ise kaymakam ve beraberinde 3 otobüs çevik kuvvet polisi spor salonuna gelerek Alevileri Hatay ve Gaziantep’teki toplama kamplarına götürmek istedi. Suriyeli Aleviler, polise direnip olayı hemen Alevi örgütlerine iletti. Alevi örgütleri ise haberi alır almaz spor salonuna giderken, kaymakamlık kararı erteleyerek polislerle birlikte salondan ayrıldı. Gece geç saatlere kadar süren toplantının ardından Alevi örgütleri, Suriyeli Alevileri yeniden Karayolları ve Gazi Mahallesi’ndeki cemevlerine yerleştirdi. Suriyeli Alevilerle yakından ilgilenen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Vedat Kara, Alevi örgütlerine haber verilmeden sığınmacıların çevik kuvvet polislerince götürülmek istenmesinin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını söyledi. Sığınmacıların Gaziantep ve Hatay’da bulunan kamplara yerleştirilmek istendiğini anlatan Kara, “Kimse oranın içinde ne olduğunu bilmiyor. Bu durum dünyanın hiçbir yerinde hukuki bir devletin yapacağı bir şey değil. AKP hükümetinin normalde bu insanlara mülteci belgesi vermesi gerekirken, gayri resmi bir yoldan yardım etmeye çalışıyor. Bu insanlar can güvenlikleri olmadığı için gitmek istemiyorlar. Biz de yeniden bu sığınmacıları cemevlerine yerleştirerek kontrolümüz altında tutacağız. Basında çıkan haberler AKP’yi rahatsız etmiş durumda” dedi. Demirtaş: O anlam çıkmaz Fatih’te bir süre kalan Suriye Alevileri parktan çıkarılmak istenince Alevi örgütlerince Karayolları Mahallesi’ndeki PSAKD Cemevi’ne yerleştirildi. (Fotoğraflar: CANAN COŞKUN) ‘UYUŞTURUCUYA ALET EDİLEBİLİRSİNİZ’ Cemaate ‘Kefen biçme projesi’ ‘ajan’ uyarısı ‘camicemeviaşevi’ projesine tepki sürüyor İstanbul Haber Servisi Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan’ın birlikte gerçekleştirmeyi planladığı “camicemeviaşevi” projesine tepki gösteren Alevi örgütleri, “Bu proje Alevilere yönelik devlet eliyle kefen biçme projesidir. Açılım adı altında yürütülen çalışmalara Alevilerin ihtiyacı yok. Alevilerin tek isteği eşit yurttaşlık hakkı. Eğer gerçekten hoşgörüden bahsedeceklerse Antalya Belek’te havra, sinagog, cami ve kilisenin olduğu dinler bahçesine bir tane de cemevi yaparlar” dedi. Fethullah Gülen ve Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan tarafından hoşgörü adı altında Ankara’da yapılması planlanan “camicemeviaşevi” projesine karşı dün Okmeydanı Cemevi’nde Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği ve Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi yöneticileri tarafından basın toplantısı düzenlendi. Alevi örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan AKD Genel Başkanı Doğan Demir, projenin kardeşlik projesi olmadığını, Alevileri asimilasyona uğratmak için atılmış bir adım olduğunu söyledi. Demir, “İzzettin Doğan’ın sözünü ettiği proje Alevileri Sünnileştiren ve onları camiye götürmenin bir ayağıdır. Alevilerin tek talebi eşit yurttaşlık hakkıdır. Cemevleri bizim ibadethanemizdir ve ibadethane sayılması için yanında ne camiye ne de başka bir mescide ihtiyaç vardır” dedi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu da “Bu proje 10 yıl önce Ordu Fatsa ve ardından Yozgat’da denendi” diye konuştu. ‘Can güvenlikleri yok’ ‘Eşit yurttaşlık istiyoruz’ Avukatlara çekilme çağrısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, terör mahkemelerinde savunmaların etkin olmadığını, bu nedenle avukatların mahkemelerden çekilmesi gerektiğini söyledi. İzmir Barosu tarafından düzenlenen “Avukat, Hayat ve Adalet” konulu etkinliğe katılan Eminağaoğlu, önceki günlerde gerçekleştirilen adli yıl açılış töreninde “görüntü kirliliği” yaşandığını savunarak, “Mesajlar sözde ve ezberciydi. Türkiye’de siyasi irade, hukuku kendi iradesine göre biçimlendiriyor. Birçok arkadaşımıza ‘Devlet Güvenlik Mahkemesi’ sonrasında terör mahkemeleriyle bedeller ödetildi” dedi. Avukatlara, bu mahkemelerden çekilme çağrısı da yapan Eminağaoğlu, “Eğer savunma mahkemelerde etkin değilse, eğer mahkemeler siyasi güç doğrultusunda yapılandırılıyorsa, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tüm baroların görüşünü alarak, bu mahkemelerde iş kabul edilmemesi yolunda bir karar alabilir” diye konuştu. 25 yıl önce yaşamını yitiren Avukat Taner Ünlü anısına gerçekleştirilen etkinliğe, parmaklıklar ardında bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı da mektup gönderdi. Etkinlikte, avukat Fikret İlkiz’in yönettiği panelde ise, Doktoryazar Ercan Kesal’le, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen konuştu. ‘10 yıl önce de denediler’ 67 Eylül olaylarının 58. yılI ŞİLİLİ YARGIÇLAR ÖZÜR DİLEDİ Cumhuriyet tarihinin kara lekesi İstanbul Haber Servisi Atatürk’ün Selanik’teki evine bombalı saldırı yapıldığına ilişkin yalan haber üzerine 1955 yılının 67 Eylül günlerinde yaşanan olaylar Türkiye tarihine karar bir leke olarak geçti. 58 yıl önce bugün İstanbul, Ankara ve İzmir’de çoğunluğu Rumlara ait evler ve dükkânlar yağmalandı, resmi rakamlara göre 11 kişi hayatını kaybetti. Demokrat Parti’nin iktidarda olduğu 1955’te 6 Eylül günü radyoda yayımlanan bir haber, sonrasında yaşanan utanç verici olayların kıvılcımı oldu. Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldığı haberi duyulur duyulmaz gazeteler ikinci baskı yaparak tüm İstanbul’da dağıtılmaya başlandı. Kıbrıs Türktür Derneği de halkın galeyana gelmesinde tetikleyici bir rol oynadı. Gençlik örgütleri, DP teşkilatları ve bazı meslek kuruluşlarının yönlendirmesiyle kitleler sokaklara döküldü ve 6 Eylül akşamı görülmemiş bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirildi. Hükümet sıkıyönetim ilan etti ve ordu görevlendirildi. 7 Eylül günü binlerce kişi gözaltına alındı. Dış Haberler Servisi Şili’de hâkimleri temsil eden kurum, üyelerinin 1970 ve 80’lerdeki darbe döneminde sergiledikleri davranışları sebebiyle özür diledi. Kurum tarafından yapılan açıklamada darbe döneminde yargının temel hakları koruma görevini yerine getirmediği ifade edildi.“Mağdurlardan ve Şili halkından af dileme zamanı gelmiştir” denilen açıklamada üyelerin ve özellikle de yargıtayın devlet tarafından şiddete uğrayan kurbanları korumakta başa ‘Darbe mağdurları lütfen bizi affedin’ rısız olduğu belirtildi. Şilili yargıçların bu özrü, darbenin 40’ıncı yıldönümünden bir hafta öncesine denk geldi. Böylelikle hâkimler derneği, dikta yönetimi tarafından zulüm görmüş insanların haklarını korumada çok daha fazla şey yapmış olmaları gerektiğini kabul etmiş oldu. Şili mahkemeleri cunta yönetimince kaçırılan ve öldürülen kişilerin bulunması istemiyle yapılan 5 bin başvuruyu da reddetmişti. Haber Merkezi Fethullah Gülen yaptığı açıklamada, cemaat üyelerini uyardı. Gülen, “Hizmet edenleri bitirme adına PKK’den iki ajan kiralanabilir, ‘Uyuşturucuyu bu hareket mensuplarından alıyoruz’ dedirtilir” ifadelerine yer verdi. Herkul.org adlı sitede “Yolumuz ve Üslubumuz” adıyla yayımlanan konuşmada Gülen, cemaat üyelerine uyarılarda bulundu. Gülen, “Bunların evlerine (yani sizin şu samimane, vefakârâne, hırzı cân ederek, çok defa belki maaş almadan hizmet etmenize, gözünüzü kırpmadan dünyanın dört bir yanına gitme gibi bir civanmertlik sergilemenize karşılık) bunları bitirme adına şöyle bir şey yapılabilir: İki tane PKK’den diyelim, PYD’den, PJAK mı var bir de, adlarını da belleyemedim, o kadar şer şebekesi var ki. İki tane ajan kiralarsınız. Mesela dersiniz ki ‘Biz uyuşturucuyu bu hareket mensuplarından alıyoruz.’ Sonra bir kısım sistemleri harekete geçirirsiniz” dedi. Bu olayların geçmişte yaşandığını da söyleyen Gülen, “Bunlar geçmişte dendi; geçmişte diyenler geleceğe emanet ettiler. Gelecekte gelenler de o emanete hıyanet etmeme içindeler” diye uyarıda bulundu. Gülen, bu durumlara rağmen yolun ve üslubun şaşmayacağını ve ona göre davranılması gerektiğini belirtti. 40. yıla denk geldi emiyor Kadınlar savaş istBür osu) ANKARA (Cumhuriyet Suriye’ye müdahale hazırlıkları, fınCHP’nin öncülük ettiği kadınlar tara “Sa ta ark’ enp Güv ara Ank dan bugün vaşa hayır” bildirisiyle protesto edi gün lecek. CHP Milletvekili Dilek Aka saYılmaz’ın öncülük ettiği ve “Analar cak lana açık la lığıy baş r” diyo vaşa hayır kabildiride, Türkiye’deki tüm analar, rıladınlar “Savaşa hayır” demeye çağ Kacak. CHP’nin yanı sıra Cumhuriyet Hak i etic Tük D, ÇYD İP, eği, dınları Dern n bulu da rın ları Derneği, TGB’li kadınla n irini bild da ının kad da sayı duğu çok i. imzacıları arasında olacağı bildirild