Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2013 CUMA 4 HABERLER Hükümetin görevde yükselme yönetmeliğinde yaptığı değişiklik ile liyakat tamamen ortadan kaldırıldı Askeri Vesayet ve Militarizm Suriye’de, Esad’ın kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle, sınırlı müdahalede bulunmaya karar verenlerin önderi Barack Obama bile hareketin sınırlarının çok dar olacağını söylemekle yetinmiyor, bunun için de Kongre’ye başvuracağını açıklıyor. İngiltere’nin müdahale konusundaki olumsuz tavrı ise İngiliz Amerikan ilişkileri sürecinde ve dolayısıyla ülkenin tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olarak niteleniyor. Müdahalenin hemen yapılmasını, sınırsız olarak Esad devrilene kadar sürmesini isteyen bir Suriye’deki muhalif güçler var, bir de Tayyip Erdoğan. Tayyip Bey kesin ve kısa konuşuyor: Günübirlik müdahale bizi kesmez. Daha da ileri gidiyor, müdahalenin gerekçesi olarak, yalnızca kimyasal silahlar kullanılmasının öne sürülmesini de eleştiriyor: Kimyasal silahla öldürünce suç da, normal silahla öldürünce suç olmuyor mu? Suriye dramında ortaya atılanların içinde en cengâver olan, sonuna kadar topyekun müdahale isteyen yani militarist çözüme gözü kapalı bağlı olan kişi Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’nin en büyük şanssızlığı da, bölgenin çok uzun sürebilecek ve çevreye de sıçrayıp, genişleyebilecek bir savaş ortamının içinde olduğu sırada başında Recep Tayyip Erdoğan gibi militarist çözümden yana tavır koyan birinin bulunmasıdır. HHH Şu işe bakın ki, militarizmin şampiyonu Recep Tayyip Erdoğan yıllardır, askeri vesayeti tasfiye etmekle övünmektedir. Söyledikleri de yalan değil, Tayyip Bey askeri vesayeti tasfiye etmiştir. Ama söyler misiniz lütfen, Suriye krizindeki tutumuyla şu anda sahnede boy gösteren bütün aktörler içinde en fazla militarist tutumu benimsiyorsa, Tayyip Bey’in askeri vesayeti tasfiye etmesinin ne anlam ve önemi kalmaktadır? Askeri vesayeti tasfiye et ve bir zamanların Genelkurmay Başkanı asker Necip Torumtay’ın militarist çözümleri reddettiği bölgede sen en sert militarist rolünü benimse. Bu, ne demek oluyor? Bu durumda insana çok doğal olarak sorarlar: Arkadaş, askeri vesayeti yoksa askerlerin müdahale dönemlerinde yaptıklarını kendin sivil olarak yapmak için mi tasfiye ettin? Öyle ya, eğer askeri vesayetin yerine, daha baskıcı daha despot daha militarist bir sivil vesayeti getirip oturtursan, senin askeri vesayeti tasfiyen neye yarar? Askeri vesayetin tasfiyesi, yalnız üniformalının yerini cüppelinin almasıyla sınırlı kalacak, demokrasiye yol açmayacaksa hiçbir anlam taşımaz. HHH Ne yazık ki, olay yalnızca bununla sınırlı kalmamaktadır. Yani Tayyip iktidarının Gezi karşısındaki tutumu Kenan Evren’in benzeri durumda tutumu ne olacak idiyse, aynısı olmakla kalmıyor, insanlar zaman zaman, inanılmaz bir şekilde şu soruyu sormak durumuna da düşüyorlar: Acaba devri Kenan kimi açılardan daha mı iyiydi? Bu soruya “yok yahu daha da neler” yanıtını vermeden önce biraz durup düşünün ve şu soruyu yanıtlayın derim: Acaba bugünki sivil Yargıtay kararlarına, devri Kenan’ın askeri Yargıtay’ınınki kadar güvenebilir misiniz? Aileden sorumlu Bakan Fatma Şahin’in açıklamalarından anlıyoruz ki, hükümet inisiyatifiyle, Cüneyt Arcayürek hakkında, Başbakan’ın eşine hakaretten dava açılacak. Şimdi Türkiye’deki insanların acaba ne kadarı Cüneyt Arcayürek’in adil yargılanacağına içtenlikle inanıyor? Bu inancı yerleştiremedikten, yargıyı askeri vesayet döneminin yargısından daha da siyasi iktidara bağlı hale getirdikten, askerleri geride bırakacak bir militarizmin öncüsü olduktan sonra, askeri vesayeti tasfiye etsen ne olur, etmesen ne olur? ‘AKP memuru’ devri MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümet, kamu kurum ve kuruluşlarında görevde yükselme ve unvan değişikliğinin esaslarını düzenleyen yönetmelikte yaptığı kapsamlı değişiklikle “liyakati” tamamen ortadan kaldırdı. Atanacak personelin kurumda veya diğer kurumlarda belli bir süre alt görevde çalışma zorunluluğu ile yazılı sınavdan 70 alma şartı zorunlu olmaktan çıkarıldı. Yazılı sınavda başarı puanının kaç olacağına kurumların kendisi karar verecek. Şube müdürü, müdür gibi kadrolara atamalarda yazılı sınavda başarılı olmak yetmeyecek. En yüksek puan alan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro sayısının 5 katına kadar aday sözlü sınava alınacak. “Subjektif” kriterlerin etkili olduğu sözlü sınavda 70 alabilenler başarılı sayılacak. u Kamu kurum ve kuruluşlarında görevde yükselme yönetmeliğini değiştiren AKP hükümeti, yazılı sınavlardaki barajı ve belli bir süre alt görevde çalışma zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Yükselme sınavlarında sözlü sınavı öne çıkaran AKP, böylece kamuda liyakati tamamen ortadan kaldırarak yandaş atamanın önündeki yasal engelleri aştı. de çalışma şartı aramak kurumların takdirine bırakıldı. Atanacak görevin niteliği itibarıyla aranacak hizmet sürelerinden bu sürelerin en az 2 yılının atamanın yapılacağı kurumda geçmiş olmasına dair şart da yönetmelikten çıkarıldı. Görevde yükselme ve unvan değişikliği ile atanacak kadroların 45 gün önceden ilanına ilişkin hüküm değiştirildi. “Yazılı sınavdan önce duyurulur” hükmü konularak süre belirsizleştirildi. Görevde yükselme eğitimi kaldırıldı. Görevde yükselme eğitimi sonrası başarılı olanların 3 ay içinde atanmalarına ilişkin hüküm de kaldırıldı. Yönetmelikte yapılan bir diğer değişiklikle yazılı sınavın yüz tam puan üzerinden değerlendirilece Hükümet, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik”te “liyakati” tamamen ortadan kaldıran kapsamlı değişiklikler yaptı. Değişiklikle, “ilçe idare şube başkanları” ile aynı düzeydeki diğer görevlilerin atanmasında görevde yükselme yönetmeliği hükümleri uygulanmayacak. Avukat kadro ve pozisyonlarından hukuk müşavirliği kadro ve pozisyonlarına yapılacak atamalar, görevde yükselme yönetmeliğine tabi olmayacak. Görevde yükselme suretiyle atanacak personelin kurumda veya diğer kurumlarda belli bir süre alt görevde ve sürede çalışma şartı zorunlu olmaktan çıkarıldı. Alt görev ği belirtildi. Ancak 70 puan şartı kaldırılarak başarı puanının en az kaç puan olması gerektiğini belirleme yetkisi kurumlara bırakıldı. Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere atamalarda yazılı sınav yeterli olmayacak. Yazılı sınavda en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro veya pozisyon sayısının 5 katına kadar aday sözlü sınava da alınacak. “Subjektif” değerlendirmelerin etkili olduğu sözlü sınavda 100 üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak. Görevde yükselme suretiyle ilan edilen boş kadro veya pozisyon sayısı kadar atama yapılmasında “başarı puanı” esas alınacak. Başarı puanı şube müdürü, müdür ve aynı düzey deki diğer kadrolara atanacaklar için sözlü sınav, diğer kadro veya pozisyonlara atanacaklar için ise yazılı sınav puanı esas alınarak belirlenecek. Atanan kadroların çeşitli nedenlerle boş kalması halinde, yedek üyeler atanabilecek. Eski yönetmeliğin “sınav sonuçlarının açıklanması ve itiraz” başlıklı maddesi de yürürlükten kaldırıldı. Bu arada YÖK, yönetmelik kapsamındaki görevlere yapılacak atamalarda Devlet Personel Başkanlığı’nın uygun görüşünü almak zorunda olacak. Yönetmelik değişikliği ile “personel değerlendirme formu” da yürürlükten kaldırıldı. Sendikalar yönetmeliğin iptali istemiyle dava açmaya hazırlanıyor. Türkiye KamuSen, yargıya başvuracağını açıkladı. ‘Sınava itiraz’ çıktı ANAYASA KOMİSYONU Vekili tutuklama tarih olacak AYŞE SAYIN İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN AKP’DE HAZIRLIKLAR HIZLANDI ANKARA Siyasi partiler, “tutuklu milletvekili” sorununun çözümünde “geç” kalan bir uzlaşmaya imza attı. TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda 4 siyasi partinin vardığı uzlaşmaya göre, Meclis kararı olmadıkça milletvekillerinin yargılanamayacağı hükme bağlanırken, “Yasama dokunulmazlığı kaldırılan” milletvekillerinin de haklarındaki yargı kararı kesinleşinceye kadar “tutuklanıp, gözaltına alınamayacakları” üzerinde uzlaşmaya varıldı. Komisyonun dünkü toplantısında, “Milletvekillerinin Meclis çalışmaları ile ilgili oy, söz ve düşünce açıklamalarından dolayı sorumlu tutulamayacakları” hükmü benimsenirken, “sövme” suçları sorumsuzluk kapsamı dışında tutuldu. CHP’nin yeni getirdiği öneriye, diğer partilerin de destek vermesiyle, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin de ancak haklarındaki yargı kararı kesinleştikten, yani Yargıtay aşaması sona erdikten sonra tutuklanmalarının yolu açık tutuldu. Komisyonda, milletvekillerinin “hangi koşullarda” tutuklanacağı da tartışma konusu oldu. Mevcut anayasada, “ağır cezayı gerektiren suçüstü hali” dokunulmazlık kapsamı dışında bulunuyor. Daha önce komisyonda varılan “ağır cezayı gerektiren suçüstü hali” düzenlemesine CHP’li Süheyl Batum, Gezi eylemlerini örnek gösterdi. Batum, “İnsanlar eyleme katıldıkları için çok kolaylıkla terörist ya da darbeci olarak nitelendirilip, haklarında dava açılıyor. O nedenle buna bir sınırlama getirelim” dedi. MHP ise dokunulmazlıkta “terör suçları”nın dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmasını isteyince uzlaşma sağlanamadı. namikzafer@yahoo.com Adam adama taktiği uAKP’de belediye başkan adaylarıyla ilgili değerlendirmeler hız kazandı. Bazı illerde CHP’nin adaylarına göre bir seçim yapılması planlanıyor. AKP’de, Melih Gökçek’in Gezi Direnişi’ndeki tavrı nedeniyle adaylığı bir dönem daha garantiye aldığı değerlendirmesi yapılıyor. EMİNE KAPLAN Türban yasasız gelsin AKP’li Azize Sibel Gönül, türbanlı vekil için hukuki düzenlemeye gerek olmadığını söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, “başörtülü milletvekili” için hukuki bir düzenleme yapılmasına gerek olmadığını, “iç çekişme malzemesi yapılmazsa sorunun bu dönem içinde çözüleceğini” söyledi. Gönül, yaptığı açıklamada “başörtülü milletvekili” tartışmalarıyla ilgili olarak, kadınlar arasında eşitsizliğin giderilmesi konusunda Türkiye’nin aslında bir yol katettiğini ifade etti. Yasal bir düzenleme yapmadan üniversitelerde sorunun çözüldüğünü, ancak istihdam alanında hâlâ bu tür sorunların yaşandığını belirten Gönül, partilerin iç politika ve iç çekişme malzemesi yapmaması halinde TBMM’de de başörtüsü sorununun çözüleceğine inandığını kaydetti. Kıyafetle ilgili içtüzük değişikliği konusunda siyasi partiler arasında geçen dönem tartışma yaşandığını hatırlatan Gönül, “Bu dönem iç çekişme malzemesi yapılmazsa sorun çözülebilir diye inanıyorum” dedi. Bu konuda hukuki bir düzenleme yapmadan sorunun aşılabileceğini dile getiren Gönül, “Komisyonumuzun gündemine gelmesi bir hukuki düzenlemeyi gerektirir ama hukuki düzenleme olmadan komisyonda görüşülür ve bunlar Meclis Başkanlığı’na iletilebilir” dedi. ANKARA AKP’de yerel seçime yönelik çalışmalara hız veriliyor. AKP MYK’de, iller ve belediye başkanlarına yönelik destek oranlarının yer aldığı anketlerin değerlendirilmesine devam edilecek. İstanbul’da CHP’de Mustafa Sarıgül ’ün adaylığının kesinleşmesi durumunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kadir Topbaş yerine başka bir ismi aday gösterebileceği belirtiliyor. AKP’de yerel seçime ilişkin şu değerlendirme ve planlamalar yapılıyor: Anketler masada: İllere göre 3 ayrı anket değerlendiriliyor. Geçen MYK’de alfabe Tunceli AKP örgütü Sinan Yerlikaya’ya emanet Haber Merkezi Tunceli’de geçen hafta İl Başkanı Veli Suroğlu ile merkez dahil 7 ilçe başkan ve yönetim kurulu üyelerinin istifa etmesiyle boşalan AKP il başkanlığına, CHP’den istifa ederek AKP’ye geçen Sinan Yerlikaya’nın atandığı öne sürüldü. Kararın, geçen salı günü yapılan AKP MYK toplantısında alındığı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun programı nedeniyle resmi yazının henüz tebliğ edilmediği öğrenildi. Sinan Yerlikayada atamayı doğruladı. Bir belgesel de AKP’ye FIRAT KOZOK BEYAZ TV BU KEZ DE PARTİ PROPAGANDASI İÇİN DÜNYA LİDERLERİNİN KAPISINI ÇALIYOR CHP’den Cumhurbaşkanı’na Irak ziyareti bilgilendirmesi İSTANBUL (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Tarabya Köşkü’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyareti hakkında “detaylı” bilgi verdi. Loğoğlu ile Korutürk, Cumhurbaşkanı Gül’e 912 Eylül tarihlerinde gerçekleştirecekleri Mısır ziyaretinin amacını da anlattı. Korutürk, yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül’e Irak seyahati hakkında daha önce Dışişleri Bakanlığı’na iletilen raporu, daha detaylı bir şekilde sözlü olarak dile getirdiklerini belirtti. ANKARA Yaklaşan yerel seçimler öncesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaşamöyküsünü konu alan “Ustanın Hikâyesi” belgeselini yayımlayan Beyaz TV bu kez de partinin belgeseli için kolları sıvadı. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in genel koordinatörlüğünü yaptığı televizyon, yeni belgesel için ABD Başkanı Barack Obama’nın yanı sıra, Berlusconi, Schröder, Angelina Jolie gibi isimlerin kapısını çaldı. İlk belgeselde yayımlanan klipte yer alan bakanların tamamının Gökçek’e yakın isimler olması dikkat çekti. Uzun süre tanıtımı yapılan belgeselin ilk bölümü geçen günlerde Başbakan Erdoğan’ın da canlı yayın katılımıyla yayımlanmıştı. Belgesel için hazırlanan kliplerin birinde Erdoğan’ın yakın çalışma ekibine yer verilirken, program sunucusu Ertem Şener, bu klibi şöyle anons ‘Usta’ reytingde çakıldı Sosyal medyada büyük eleştiri konusu olan “Ustanın Hikâyesi” adlı belgesel, reyting sıralamasında da başarılı olamadı. Beyaz TV’de yayımlanan belgesel, reyting sıralamasında ilk yüze bile giremedi. Aynı saatlerde en çok izlenen program ise Kanal D’de yayımlanan “Güneşi Beklerken” adlı dizi oldu. etmişti: “Yol arkadaşlarınız, kader arkadaşlarınız, dava arkadaşlarınız. İçlerinde bakanlar var, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Melih Gökçek var, grup başkanvekilleri var, genel başkan yardımcıları var.” Bu anonsun ardından yayımlanan klipte belediye başkanı olarak yalnızca Gökçek ve Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki yer alırken, parti içerisinde Gezi Parkı eylemleri sırasında Erdoğan’a yeterli desteği vermemekle eleştirilen İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bulunmaması dikkat çekti. Bunun yanı sıra, klipte bakanlardan Fatma Şahin, Mehmet Müezzinoğlu, Egemen Bağış, Sadullah Ergin, Nabi Avcı, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler yer aldı. Buna karşın başta Bülent Arınç olmak üzere, birçok bakanın klipte yer almaması dikkat çekti. Kanalın bu belgeselin ardından yeni bir proje üzerinde çalıştığı öğrenildi. Bu çerçevede yerel seçimler öncesinde bu kez AKP’nin 20022013 yılları arasındaki iktidarını konu alan bir belgesel daha hazırlanacak. Bu belgesel için dünyanın önde gelen liderleri ve ünlülerinin bile kapısının çalındığı kulislere sızan ilk bilgiler. Bu çerçevede ABD Başkanı Obama, eski İtalya Başbakanı Berlusconi, eski Almanya Başbakanı Schröder ve Hollywood yıldızı Angelina Jolie’nin kapısı çalındı. tik sıraya göre Çorum’a kadar anketleri değerlendiren parti yönetimi, önümüzdeki hafta diğer iller üzerindeki çalışmalarını sürdürecek. Sarıgül telaşı: İstanbul adaylığı için CHP’nin adayı AKP açısından önem taşıyor. İstanbul’da partinin oy oranı anketlere göre yüzde 50’nin üzerinde gözükse de Mustafa Sarıgül’ün adaylığının partinin hesaplarını etkileyebileceği değerlendirmesini yapan parti yönetimi, bu konuda CHP’nin kararını netleştirmesini bekliyor. Sarıgül’ün adaylığının kesinleşmesinin AKP’de ibrenin Topbaş’tan başka bir isme kayabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Bu çerçevede Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş olası adaylar arasında sayılıyor. İzmir’i bu seçimde almak isteyen AKP, CHP’nin adayına göre bir değerlendirme yapacak. Gökçek’e Gezi dopingi: Son anketlerde yüzde 50’nin üzerinde oy oranı gözüken Ankara’da Melih Gökçek’in adaylığının Gezi eylemleri sonrası güçlendiğine dikkat çekiliyor. 2009 yerel seçimlerinde Erdoğan, Ankara’yı en sona bırakmış, bu du rum “Erdoğan’dan Gökçek’e işkence” yorumlarına neden olmuştu. Erdoğan’ın 2009’da Gökçek’i “son kez” aday yaptığı belirtilmişti. Ancak Gökçek’in Gezi’deki sosyal medya performansıyla göz doldurduğu için yeniden adaylığını neredeyse garantilediği değerlendirmesi yapılıyor.