Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2013 CUMARTESİ 8 HABERLER Eğitime 5 bin 360 l Başbakan Yardımcısı Bozdağ’ın yanıtını değerlendiren Acar, “Diyanet İşleri Başkanlığı diğer kamu kurumlarının personel kaynağı haline getirildi. Bu doğru bir yöntem değildir. Türkiye’de yüz binlerce üniversite mezunu genç, işsiz, aşsız ve umutsuz. Gençlere alanlarında iş vermek yerine, sürekli olarak Diyanet’ten nakil yapmak doğru değildir. Diyanet diğer kurumlara atlama tahtası olmamalıdır” diye konuştu. EMİNE KAPLAN Diyanet’ten 10 yılda yapılan atamalar, CHP’nin soru önergesiyle ortaya çıktı imam transferi kampanyası Güler: Radikal Dinci Terör Örgütleriyle Mücadeleye Kararlıyız Önce internet ardından da Özgür Gündem gazetesinde gündeme getirilen “El Nusra’ya Destek Belgesi” başlıklı haber üzerine görüştüğümüz İçişleri Bakanı Muammer Güler, hükümetin El Kaide gibi İslami terör örgütlerine bakışı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere karşı El Kaide ve El Nusra gibi örgütlere destek verdiğine ilişkin kendi imzasını taşıdığı ileri sürülen belge için “Kes yapıştır yapmışlar. Tamamen uydurma. Ne böyle bir genelge var ne de talimat” diyen Güler, iddiayı gündeme getiren internet sitesinin de kapatılmış olduğuna dikkat çekti. Altınlı namaz ATLAMA TAHTASI MI? MAHMUT LICALI ANKARA Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, son 10 yılda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığı’na 5 bin 360 geçiş olduğunu açıkladı. CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesini yanıtlayan Bozdağ, Kutlu Doğum Haftası’yla ilgili olarak “2007 yılında alınan bir prensip kararına istinaden miladi takvime göre peygamberimizin doğum tarihine denk gelen 1420 Nisan tarihleri arasında kutlanmaya başlanmış ve bu tarih sabitlenmiştir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 20 Nisan tarihinde sona ermektedir. Dolayısıyla önergede ifade edildiği gibi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk getirildiği şeklindeki iddialar gerçekleri yansıtmamaktadır” dedi. ANKARA Türkiye genelinde 17 Ekim tarihleri arasında Tüm Din Hizmetleri Derneği (TÜMDİNDER) tarafından yapılacak “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” kapsamında çocuklara yönelik “7 Yaşındayım, Namaza Başlıyorum” kampanyası düzenlenecek. 6 Ekim Pazar günü Fatih Camii’nde öğle namazında yapılacak etkinlikte toplu namaz kılmaya gelen çocuklara çocuk seccadesi ve tesbihin yanı sıra erkek çocuklara takke; kız çocuklara ise başörtüsü verilecek. Etkinliğe katılan çocuk ve ailelerine yapılacak çekilişle 10 cumhuriyet altını da verilecek. Çocuklara sürpriz hediyelerin de dağıtılacağı duyurulan etkinlik için hazırlanan afişlerde “612 yaş aralığındaki çocuklarımızın toplu namaza başlama merasimine, tüm çocuklarımızı aileleriyle birlikte bekliyoruz” ifadeleri yer alırken namaz kılan takkeli bir erkek çocuk ile türbanlı bir kıza ilişkin görüntülere yer veriliyor. ‘Radikal teröre karşıyız’ Bahse konu belge sahte olsa bile uluslararası basında ve kamuoyunda “Türkiye’nin Suriye’de savaşan El Kaide unsurlarına destek verdiği” algısı iyice yerleşmiş durumda. Bakan Güler bu algıya itiraz ederek şu karşılığı verdi: “Türkiye’de dini istismar eden El Kaide tarzı radikal terör örgütlerinin tehditlerine karşı mücadele ediyoruz ve edeceğiz de. Onların Suriye’de yaptıkları bizi ilgilendirmez. Biz kendi vatandaşımızın güvenliği için her türlü önlemi almaktayız. Bölücü, yıkıcı örgütler gibi radikal dinci gruplara karşı da aynı mücadeleyi veriyoruz.” uriye normalleşmedikçe radikalleşir’ Suriyeli Kürtlerin dile getirdiği “Bize karşı El Kaide’yi güçlendiriyorlar” iddialarını da ciddiye almadığını ifade eden Güler, “Karşılarındakiler de aynısını onlar için söylüyorlar ama Türkiye bu konuda kesinlikle taraf gibi davranmıyor. Bizim tek isteğimiz Suriye’nin normalleşmesi, demokratik bir devlet olması. Suriye’nin geleceğine de Suriye halkı karar vermeli” diye konuştu. Bölgedeki “radikalleşme” tehlikesinin ancak Suriye’nin normalleşmesi ile ortadan kalkabileceğini vurgulayan Güler, “Suriye’de bu kaos hali sürdükçe radikalleşme daha da artıyor. Kriz sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. 110 bin kişi öldü. 7 milyon kişi yerinden edildi. Bunların 200 bini kayıtlı olarak Türkiye’de. Bir o kadar da kayıtsız var. Suriye konusunun normale dönmesini en fazla isteyen ülke Türkiye” dedi. ‘S Formasyon aldılar... Acar’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan diğer kurumlara geçişle ilgili sorusu üzerine de Bozdağ, “Son 10 yılda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan üniversitelerin ilahiyat fakültelerine öğretim elemanı, Milli Eğitim Bakanlığı’na pedagojik formasyon almaları sebebiyle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi meslek dersleri öğretmeni ve yükseköğrenim gördükleri alanlarla ilgili olarak diğer kurumlara naklen geçen personel sayısı 5 bin 360 kişidir” dedi. Sıra ‘din psikologları’nda OZAN YAYMAN İZMİR Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, AKP hükümetinin son yıllarda “din psikologluğu” diye bir kavram geliştirdiğini, bunu psikiyatri klinik hizmetine sokmaya çalıştığını belirtti. Doç. Dr. Kaya, bu kapsamda bakanlık bürokratları tarafından kurulan Toplum Ruh Sağlığı Derneği’nin (TORSAD) işlevine dikkat çekti. Kaya, “Söz konusu dernek, sivil toplum kuruluşu gibi gözükse de yaptığı ilk şey ‘manevi bakım kurultayı’ adlı bir etkinlik düzenlemek oldu. Bu toplantılarında, ruhsal sorunlar yaşayan hastalara manevi bakım verme konusu ele alınıyor. İlahiyatçıların, klinik psikiyatri tedavilerine katılmalarına yönelik proje hazırlığındalar. Bakanlık bürokratlarının kurduğu bu dernek söz konusu projeyi bakanlığa sunacak. Bu son derece tehlikeli bir durum” diye konuştu. ci hastalık olacağını, 2030’da ise ilk sırayı alacağını vurguladı. Doç. Dr. Başterzi, Türkiye’nin çok fazla travma yaşayan bir ülke olduğunun altını çizerek “Terör, doğal afetler, ekonomik krizler, şiddet olayları biçiminde yansıyor. Şiddet bu hallerde çözüm aracı gibi gösteriliyor ve çözüm dili olarak ortaya çıkıyor. Yaşanan süreçte Gezi Parkı protestoları gibi olaylarda birlik ve dayanışma örnekleri sergilenmesi, sürece yığınsal tepkinin ifadesi olarak karşımıza çıkıyor” dedi. ‘Obama bile açıkladı’ Konu Suriye’den açılmışken 21 Ağustos’ta Şam yakınlarındaki Guta bölgesinde kullanılan kimyasal silahların sorumluluğu konusundaki fikirlerini de paylaşan Güler, “Kimyasal silahları Esed’in dikta rejiminin kullandığı dünya tarafından tescil edildi. Kimseyi kandıramazlar. Obama bile açıkladı bunu. O bölgede hangi alayın kullandığı bile biliniyor” diyerek Şam rejimini işaret etti. Travma yaşayan ülke: Türkiye Depresyon patlaması Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi de, Dünya Sağlık Örgütü çalışmasına göre, depresyonun 2020 yılında dünya genelinde en yaygın ikin dana’da yakalanan sarin değildi’ ‘A Bakanlığın hukuk müşaviri de suçlanıyor ‘Ülkücü Organda 8 tutuklu ALİCAN ULUDAĞ gay’ krizi MERT TAŞÇILAR DHA Rusya’nın gündeme getirdiği “Saldırıyı muhalifler yaptı. Sarin gazını da Türkiye’den temin ettiler” iddiasına da yanıt veren Güler, şöyle konuştu: “O iddialara bakıldı, incelendi. Hiçbiri doğru değil. Adana’da bulunan hiç kimyasal silaha benziyor mu? Hayır. Patlayıcı yapımı için buradan oraya malzeme götürüyorlar. Ne kadar önlem alsak da bir şekilde bu tür illegal girişimler olabiliyor ama kesinlikle bulunanlar sarin değil.” ANKARA Ankara merkezli olmak üzere 17 ilde organ nakli çetesine yönelik operasyonda gözaltına alınan 16 zanlıdan 8’i tutuklandı. Serbest bırakılanlar arasında iki profesörün yanı sıra İçişleri Bakanlığı hukuk müşavirlerinden Hikmet D’nin de olduğu ortaya çıktı. Böbrek hastası olan Hikmet D’nin İran’a gidip nakil olduğu öğrenildi. Teknik takibe takılan çetenin para karşılığı anlaştığı yoksul kişileri Mısır’a götürdüğü ve burada böbreğini alarak vericilere sattığı belirtildi. Çetenin, organ nakli başına 30 bin lira aldığı, zengin işadamlarına ise daha pahalıya nakil işlemi yaptırıldığı öğrenildi. Emniyet sorgusunda Hikmet D’ye “Siz böbrek hastası olan şahıslara, gariban maddi durumu iyi olmayan şahısları temin ederek bu şahısların içinde bulunduğu zor durumu kullanarak böbrek ticareti mi yapmaktasınız?” diye soruldu. Zanlı ise “Böbrek hastaları konusunda yardımda bulunuyordum. Yurtdışına nasıl çıkılır, bildiklerini anlatıyordum” yanıtını verdi. STATLARA ‘KORUMA MEMURU’ ekimde yasalaşıyor Bakan Güler ile hafta sonu yapılan BeşiktaşGalatasaray derbisinde çıkan olayları ve hükümetin statlar için düşündüğü güvenlik önlemlerini de konuşma fırsatı bulduk. “Bu son olay da gösterdi ki statlarda özel güvenlik elemanları ile güvenlik sağlanmıyor” diyen Güler, alınacak tedbirleri şöyle sıraladı: “ Önemli maçlarda statlarda polis bulundurma uygulamasına geri dönüyoruz. Bir süredir gündemde olan ‘koruma memurluğu’ projesi için de düğmeye basıyoruz. Taslağı ekim ayında önce Bakanlar Kurulu ardından Meclis’e taşıyacağız. Bu koruma memurları, polis olmayacak ama Emniyet hizmeti sınıfında istihdam edilecek. 6 yıl bu görevde çalıştıktan sonra isterlerse polisliğe de geçebilecekler.” Başbakan Erdoğan, ODTÜ’deki olaylar sonrasında üniversite yerleşkelerine de “polis” yerleştirileceğini açıklamıştı. Yeni alınacak “koruma memurları” üniversitelerde de görevlendirilecek mi? Güler’in bu sorumuza yanıtı şöyle: “Üniversitelere biliyorsunuz sadece rektörlerin talebi ile polis gönderebiliyoruz. Oralarda da özel güvenliğin etkisinin yetersiz olduğunu gördük. O konuda da bir karar alınacak.” FBI uyardı, biyoloji öğretmeni yakalandı Özel okulda çocuk İstanbul Haber Servisi İstanbul’da özel bir okulda öğretmenlik yapan yabancı uyruklu B.L.H., çocuk pornosu suçlamasıyla gözaltına alındı. Öğretmenin el konulan 2 ayrı bilgisayarında çok sayıda çocuk pornosu görüntüleri ve küçük kızların gizli çekilmiş etek altı görüntüleri ele geçirildi. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI), İstanbul’da yabancı bir kolejde biyoloji öğretmenliği yapan B.L.H.’nin, çocuk cinsel istismarına yönelik eylemde bulunduğu bilgisini Türkiye’ye iletti. Bunun üzerine Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçerek öğretmen B.L.H.’nin Üsküdar’daki evine operasyon düzenledi. Operasyonda B.L.H.’nin el konulan 2 dizüstü bilgisayarında internetten indirilmiş 10 klasör içinde, 1117 çocuk cinsel istismar fotoğrafı ve 80 video görüntüsü olduğu tespit edildi. Bilgisayarda ayrıca eğitim verdiği okuldaki 6 ile 15 yaş arasındaki 19 ayrı kız öğrencinin gizlice çekilmiş etek altı görüntülerinin de bulunduğu belirlendi. Emniyetteki ifadesinde hakkındaki suçlamayı kabul eden B.L.H.’nin polislere, “Ben ne kadar ceza alırım, pişmanım, bana ne yapacaksınız” dediği belirtildi. Adliyeye sevk edilen öğretmen tutuklandı. pornosu şoku ANKARA Twitter’da geçen hafta “Hêvî LGBT” inisiyatifi adı altında kuruluşunu açıklayan Kürt LGBT’sinin ardından “ülkücü” olduğunu iddia eden gay, lezbiyen, biseksüel, travesti ve eşcinseller, “Ülkücü LGBT” adı altında örgütlenmeye başladı. Ülkücü LGBT’ler Twitter’da “@UlkucuLGBT” adıyla Twitter hesabı açtı. Oluşumun twitter hesabından en ilginç çağrı da MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yapıldı. Çağrıda Bahçeli’den destek istenirken, “Sayın @dbdevletbahceli Ülkücü LGBT’ler olarak bir oluşum içindeyiz. LGBT’leri lütfen görmezlikten gelmeyin. Saygılarımızla. #UlkucuLGBT” denildi. Ülkücü LGBT’sinin kendilerine tepki gösteren ülkücülere verdiği yanıt da dikkat çekti. Mesajda, “Varlığımızı kabul etmek istemeyen ülkücü kardeşlerimiz olabilir. Ama biz hep vardık, var olmaya devam edeceğiz” ifadeleri paylaşıldı. Mücadele eyleme dönüştü EMRE DÖKER İZMİR Türkiye’de fıstık çamı üretiminin yüzde 80’inin karşılandığı Kozak Yaylası’nda madencilere karşı yürütülen mücadele, yerini eyleme bıraktı. Kozak köylüleri, zehirli peyniraltı sularını tarlalara bırakmakla suçladıkları Koza Altın Firması’na ait ATP İnşaat Süt Ürünleri tesisine giden suyu kesti. Köylüler, yörede daha fazla maden ve çevre kirleticisi istemediklerini açıkladı. Köylülerden Ertan Kuştaşı, Kozaklıların 120 kişilik bir grupla, köyün girişinde bulunan süt fabrikasına giden su şebekesini kestiğini söyledi.