Katalog

28 EYLÜL 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 23. AKBA N CAZ FEST K İVALİ 17 İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ’NDE YENİ SEZON John Surman konseri bu akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda SAMİ KISAOĞLU Müzik okyanusuna bir yolculuk u Avrupa caz sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmeyi başaran en önemli İngiliz caz müzisyenlerinden biri olan multienstrümantalist John Surman üç yıl aradan sonra 23. Akbank Caz Festivali’ne konuk oluyor. ğinde çığır açan Thimar albümünü ise 1997 yılında gerçekleştirir. Sanatçı Norveç’in efsane sesi Karin Krog ve Terje Rpydal ile çeşitli albümler gerçekleştirir. Davulda postmodern üslubun “baba”sı olarak selamlanan Jack DeJohnette ile duo olarak ilk kez The Amazing Adventures of Simon Simon (1981) albümü için stüdyoya giren Surman’ın DeJohnette ile olan dostluğu otuz beş yıl önceye uzanır. Caz doğası gereği özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından bu yana çok yönlü ve çok odaklı bir müzik olagelmiştir. Bu çok yönlülük içinde çok az müzisyen Surman kadar engin bir hayal gücüne sahip olmuş ve birbirlerinden böylesine farklı sesleri bir araya getirerek kendi sesinin bir parçası kılmıştır. Caz tarihinin görmüş olduğu en cesur bariton saksofon müzisyenlerinden biri olan Surman baritonun adeta o kükreyen sesine korkusuzca kendi müziğinde yeniden hayat verirken bu enstrümanın solo yorumculuğuna dair tüm limitleri zorlamıştır. Hiç şüphesiz Surman’ı biricikleştiren en önemli noktalardan biri budur. İşte sadece bu nedenle bile Surman için bu akşam saat 18.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda olmaya değer. 1960’lardan günümüze Avrupa caz sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmeyi başaran en önemli İngiliz caz müzisyenlerinden biri olan multienstrümantalist John Surman üç yıl aradan sonra 23. Akbank Caz Festivali’ne konuk oluyor. Surman, festival kapsamında geçen yıl ECM etiketiyle çıkan solo albümü Saltash Bell’i seslendiriyor olacak. Sanatçının bariton, soprano saksofon, alto klarnetin yanı sıra synthesizerlardan da sorumlu olduğu bu albüm hatırlanacağı üzere caz alanındaki en önemli radyo kanallarından biri olan Jazz FM tarafından “En İyi Albüm” ödülüne layık görülmüştü. 1960’larda Japon eleştirmenlerce “Yeni cazın en önemli baritoncusu” olarak selamlanan Surman müziğinde sıklıkla Ada Avrupası ve İskandinav halk müzikleri, ortaçağ ve Rönesans dönemlerinin kilise müzikleri ve minimal müziğin yenilenen akor dizilerinden ilham alır. Otuz yılı aşkın bir süredir Avrupa’nın en önem ‘Opera Opera Dedikleri’ Kültür Servisi İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 6 Ekim’de Arkeoloji Müzesi’nde bir konserle sezonu açacak. Naci Özgüç’ün yöneteceği açılış konserinin repertuvarında ölümünün 200. yılı nedeniyle Verdi’nin eserleri ağırlıkta olacak. Yeni sezonda Verdi’nin Türkiye’de seslendirilmemiş “Giovanna d’Arco (Jan Dark)” operası, konser versiyonu olarak gerçekleştirilecek. Eserde, orkestrayı Gianluca Bianchi, koroyu ise Emanuela Aymone yönetecek. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, ayrıca, Yekta Kara’nın sahneleyeceği ve İtalyan orkestra şefi Alessandro Cedrone’nin yöneteceği Rossini’nin başyapıtı “Külkedisi” adlı eserini sahneleyecek. Murat Göksu imzalı “Opera Opera Dedikleri” adlı eser ise İstanbul seyircisiyle ilk kez buluşacak. Bu sezon, Chopin’in “Genç Werther’in Acıları”, Turgay Erdener’in “Afife”, Nevit Kodallı’nın “Hürrem Sultan” adlı eserlerinin temsilleri de devam edecek. Çaykovski’nin “Fındıkkıran” adlı çocuk balesi bu sezonda devam edecek. Çocuklar için de “Kitap Aşkına” ve “Mozart Küçük Dâhi” adlı yeni oyunlar sahnelenecek. Ses paleti üzerine li plak şirketlerinden ECM ile sürdürdüğü dirsek temasına 1979 yılında Upon Reflection albümü ile başlayan sanatçı bu çalışmadan itibaren çok yönlü müzisyen kimliğini ön plana çıkarır. Usta müzisyen, bu albümle beraber ilerleyen yıllarda da tek başına kaydettiği albümlerde sıklıkla kullanacak olduğu üst üste kayıt konusunun ipuçlarını veriyordu. Upon Reflection ile başlayan tek kişilik albümler dizisine, Withholding Pattern (1984), Private City (1987), Road To Saint Ives (1990) ile devam eden Surman özellikle Private City albümü ile caz çevrelerinde ününü doruğa çıkarır. Surman, sadece ilgi alanları doğrultusundaki projelerle sınırlı kalmamış ECM’nin kataloğundaki birçok sanatçının albüm ve sahne projelerine de konuk olmuştur. Hilliard Ensemble’ın eski tenor sesi John Potter’ın John Dowland projelerine soprano saksofonu ve bas klarneti ile katılan Surman, Tunuslu udi Anouar Brahem ve basçı Dave Holland ile caz müzi Müzikal ortaklıklar n Kültür Servisi Çankaya Belediyesi ile Niğde Kültür ve Sanat Platformu’nun düzenlediği 2013 Ebubekir Hazım Tepeyran Roman Ödülü’nü Sibel K. Türker kazandı. Doğan Hızlan, Tahsin Yücel, Güray Öz, Metin Celâl, Osman Şahin ve Hikmet Altınkaynak’ın yer aldığı seçici kurul Sibel K. Türker’in “Hayatı Sevme Hastalığı” adlı romanını ödüle değer gördü. Türker’e ödülü 3 Kasım 2013 Pazar günü, TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda verilecek. Türker, Can Yayınları arasında çıkan bu romanıyla daha önce de gazetemizin Yunus Nadi Roman Ödülü ile Doğan Kitap’ın Duygu Asena Roman Ödülü’nü almıştı. Tepeyran Roman ödülü Türker’in ÇOCUK HAKLARI VE ÇOCUKLAR İÇİN GÜNCEL SANAT YKY’den iki yeni çocuk kitabı Kültür Servisi Yapı Kredi Yayınları’ndan iki yeni çocuk kitabı çıktı. Bunlardan ilki Alain Serres’in kaleme aldığı, Aurélia Fronty’nin çizimleriyle süslediği ve Füsun Önen’in dilimize çevirdiği “Çocuk Olmaya Hakkım Var”da çocuk hakları sorununa çocukların gözünden ve dilinden yaklaşılıyor. Kitapta ayrıca çocuk istismarı, çocuk işçi çalıştırma, çocukların barınma hakkı, sağlık hakkı, bedava eğitim hakkı ve barış ortamında yaşama hakları da irdeleniyor. İkincisi ise, Türkiye’de bir ilk olan ve Türkiye’deki sanat üretiminden örnekler içeren Halil Altındere ve Süreyya Evren’in yeni kitabı “Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı.” Kitap; 72 Türkiyeli sanatçının sıra dışı yapıtlarını, neşeli biyografilerini, kimi kilit sanat terimlerini içeren bir sözlüğü, ayrıca yol gösterici web sitelerinin, müzelerin ve galerilerin bilgilerini içeriyor. n Kültür Servisi Tekstil tasarımcısı Eyüp Büyükbostancı’nın halı sergisi önceki gün açıldı. Sanatçının eserleri, Marmara Üniversitesi Sanat Galerisi’nde 12 Ekim tarihine dek izleyiciyle buluşacak. Daha önce “Kâğıt Batik Sergisi” ve “Halı Sergisi” açan sanatçının üçüncü kişisel sergisinde, çalışmalarında ağırlıklı olarak grafik anlatımları, canlı renkler, geometrik formlar kullanıyor. Eyüp Büyükbostancı ayrıca çeşitli dernek, kurum ve okullarda halı söyleşileri düzenliyor. Marmara Üniversitesi Galerisi’nde halı sergisi