25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Okurlarımdan birkaç gün izin rica ediyorum. Bayramdan sonra buluşmak dileğiyle hepinize iyi bayramlar dilerim. bu aşamadan sonra yapılması gerekenleri değerlendirdi Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Ergenekon kararını ve ‘Ergenekon afla temizlenir’ Başbuğ Yüce İLHAN TAŞCI Divan’da yargılanmalı l Bir başka nokta İlker Başbuğ’un yargılanması sorunu. İddia şudur: “İşte yetkisini aşmıştır, çizmeyi aşmıştır dolayısıyla suçludur, Yüce Divan’da yargılanamaz.” Hayır. Başbuğ Genelkurmay Başkanı’dır. İddiaya göre, asker sıfatıyla Türkiye’deki bazı eylemleri gözeterek ve kendisine verilen yetkiyi aşarak suç işlemiştir. Dolayısıyla kesinkes bu bir görev suçudur. Yüce Divan’da yargılanması gerekir. Yargıçlar içinden çıkamaz: Kanıtların toplanması aşamasında, sözgelimi iddianamenin düzenlenmesi, çok sayfalı olması, bu nedenle özetinin okunması.. Özet okumak diye bir şey söz konusu değil. Tamamı okunmak zorunda. Buna benzer, yargılamaya ilişkin hukuka aykırılıklar söz konusu. Bunları gözeterek, bütün bunları ve bu davanın hacmini, karışıklığını, karmaşıklığını bir insan beyni, kafasında birlikte tutarak bir senteze gidemez, zor bir olaydır. Kendimi yargıç arkadaşların yerine koyduğumda tüylerim diken diken oluyor. Böyle bir davada yanlış yapmamak hemen hemen olanaksız. ’ ANKARA Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, milyonlarca sayfalık Ergenekon dosyasının hukuksal olarak çözümlenmesinin insan beyninin gücünü aştığına işaret ederek “Kararlardan kuşkuluyum. Böyle bir davada yanlış yapmamak hemen hemen olanaksız” değerlendirmesini yaptı. Selçuk, bu dosyanın ancak afla “temizlenebileceğine” dikkat çekerek “Ben bunu, sanıklar için, yargılananlar için istemiyorum. Hem kutuplaşmayı ortadan kaldırmak, hem Sami de barış ortamını yaratmak için bir Selçuk af yasasıyla bu işi bitirmeli. Böylece yargının da yükünü kaldırmış olursunuz. Yargıtay’ın da bu konuda sağlıklı bir karar verme olanağı olmadığı kanısındayım” yorumunu yaptı. Eski Yargıtay Başkanı, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk’un Ergenekon davası kararı ve bu karardan sonra yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmeleri şöyle: l Bu suç oluşmamış: Gerekçeyi görmeden eleştirmek yanlış. Basına yansıyan kadarıyla bu suçlara teşebbüs olmaz. Fakültelerde öğrencilere okutulur, “bazı suçlar teşebbüse elşverişli değildir” diye. Bu da onlardan biri. Niye öne alınmış, teşebbüste kalan suç daima eksik bir suçtur. Suçun adı hükümeti yıkmaya teşebbüstür. Bunların literatürdeki adı oluşumu öne alınmış suçtur. Dolayısıyla bu suçlara teşebbüs olanaksızdır. Eksik, tam teşebbüs yapılmış. Yeni Ceza Yasası’nın kaldırdığı ayrım bunlar. Kanıtları hukuka uygun mu, değil mi ayrı bir sorun. Bunu Yargıtay tartışacak. Diyecek ki, “Bu dosyaya yansıyan bilgilere göre bu kanıt hukuka aykırı elde edilmiş ya da edilmemiştir”. Deniyor ki, bazı hazırlıklar yapılmış, şu yapılmış, bu yapılmış. Hayır bunların hiçbirisi bu suçun maddi öğesini oluşturamaz. Çünkü ya maddi ya manevi açıdan, dış dünyaya yansıyan somut bir zor olacak, şiddet olacak. Bu olmadıkça bu suç oluşmaz. Bazı yerlerde gömülen silahlar olmuş. Her zaman fail suçu işlemekten vazgeçebilir. Onun dışında o hazırlıkta belki bir örgüt suçu olabilir, hükümeti devirmeye teşebbüsle ilgili değil de bir suç işlemek için eylem olabilir. TCY’nin 314. maddesini ilgilendiren bir durum ortaya çıkar. Ama bunun da cezalandırılması için hazırlık davranışlarının o suçu işlemeye elverişli olması gerekiyor. Bu bakımdan kararlardan kuşkuluyum. l Af kutuplaşmayı kaldırır: Benim kanımca tek yapılacak olan bir af yasasıyla bu işleri temizlemek. Af kutuplaşmayı da ortadan kaldıracaktır. Ben bunu, sanıklar için, yargılananlar için istemiyorum. Hukukun durumuna bakarak, yargılamanın durumuna bakarak bir yurttaş olarak siyasi bir değerlendirme yapıyorum. Hem kutuplaşmayı ortadan kaldırmak hem de barış ortamını yaratmak için bir af yasasıyla bu işi bitirmeli... Böylece yargının da yükünü kaldırmış olursunuz. Yargıtay’ın da bu konuda sağlıklı bir karar verme olanağı olmadığı kanısındayım. Milyonlarca sayfalık bu davanın içinden çıkabilir misiniz? 100, bilemediniz 200 sayfalık davalar gördük; onlarda bile çok bocaladık. Böyle bir dava insanın beyin gücünü, yeteneğini aşıyor, bunu temizlemek lazım. Haberal’dan afişli kutlama tahliye edilen tümgeneral hıfzı Çubuklu: l CHP Zonguldak Başkanlığı, Ergenekon davasında tahliye edilen Prof. Dr. Mehmet Haberal adına, kentin en işlek caddeleri Gazipaşa ve Cumhuriyet caddelerine Haberal’ın fotoğrafının da yer aldığı ‘Bayramınız mübarek olsun’ yazılı afişler astı. Öte yandan Prof. Dr. Haberal’ın, Şeker Bayramı’nı geçirmek için bugün Zonguldak’ta olması bekleniyor. (Fotoğraf: DHA) ‘Sahte delillerle içerideler’ ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Ergenekon davası kapsamında 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ancak tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliye edilen Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, önceki gece geldiği Çanakkale’de coşkuyla karşılandı. Tümgeneral Çubuklu, tahliyesiyle buruk bir sevinç yaşadığını belirterek “Sahte, uydurma delillerle insanlar içeride tutuluyor. Ama ben adaletin yerini bulacağına ve doğrunun her zaman tek olduğuna inanıyorum” dedi. Duruşmalarda kendisini savunan avukat kızı Nazlı Çubuklu ve oğlu Ömer Çubuklu’yla Çanakkale’ye gelen tümgenenerali, babası Remzi Çubuklu, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, eski bakanlardan Hamdi Üçpınarlar ve çok sayıda yurttaş karşıladı. Ailesiyle hasret gideren komutan, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yaklaşık 2 yıl tutuklu kaldığını anımsatan Tümgeneral Çubuklu, “İlk gün Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, baba ocağı Çanakkale’deydi. (DHA) den itibaren Çanakkale çocuğu olarak tutuklu kalmak hazmedilecek bir konu değil. Çünkü biz ailemizden hep doğruluğu, dürüstlüğü, hukuktan ayrılmamayı öğrendik ve o şekilde de devam ettik” dedi. Tümgeneral Çubuklu, pazartesi günü Genelkurmay Başkanlığı’ndaki görevine döneceğini vurguladı. 63 gazeteCi bayrama CezaeVinde giriyOr l Ceza Genel TGS: Amaçları İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, Ergenekon davası kararı kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan’ın aktif gazetecilik hayatlarına devam ettiğini belirterek kararın gazeteciler üzerindeki baskı ve tehdidin devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. 5 Ağustos’ta açıklanan Ergenekon davası kararları kapsamında haklarında 10 yıl 6 ay hapis cezası verilen Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanadağ ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ancak bu iki gazeteciden daha ağır ceza verilen kimi gazeteciler için yakalama kararı Kurulu baksın: Yargıtay’da bir daire 5 kişiden oluşur. Yargıtay 5 kişiyle bu davayı çözmemeli. Bunun için 9. Ceza Dairesi’nin önüne gelen davada mutlaka Yargıtay Başsavcılığı itiraz yoluna başvurmalı ve dosya Ceza Genel Kurulu’nun önüne getirilmeli. Ceza Genel Kurulu’nda bütün ceza dairelerinden üyeler katılır. Belli sayıda da başkan katılacak. Böylece daha çok insan hukuki değerlendirme yapabilecek. Bu imkân mutlaka açılmalı. basını susturmak çıkarılmadı. TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, yakalama kararının gazeteciler üzerindeki baskı ve tehdidi sürdürmek amaçlı olduğunu vurgulayarak kararın muhalif yayınlarını sürdürmeye çalışanları susturmanın bir yöntemi olduğunu ifade etti. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, Türkiye’nin bir bayrama daha dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olarak girdiğini belirterek “Hapishanelerde halen 63 gazeteci var. Ayrıca 120’den fazla gazeteci de tutuksuz yargılanıyor. Bu bayram vesilesiyle, halkın, demokrasi mücadelesinde bedel ödeyen hapisteki tüm gazeteci, yazar, aydın, bilim insanı, siyasetçi, sendikacı, avukat ve öğrencilere sahip çıkmasını diliyoruz” dedi. En büyük hapishane l Yargıcın işi ülke kurtarmak değil: Davanın niteliği siyasi olabilir, siyasi sonuçlar da doğurabilir ama yargıç bunlarla ilgili değildir. Yargıç sadece ceza hukuku açısından eylemi değerlendiririr, gerisi beni ilgilendirmez. Yargıcın ülkeyi kurtarma diye bir görevi yok. O siyasetçinin işi, beni hiç ilgilendirmiyor. Ben sadece yasaya ve dosyaya bakarım. AKP Genel Başkan Yardımcısı, ‘Bu nasıl terör örgütü’ sorusunu yanıtladı Çelik: Atipik bir örgüt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ergenekon kararlarıyla ilgili eleştirilere “Ergenekon tutuklamalarından sonra faiili meçhul, gözaltında kayıp olmadı. Sonuna kadar adil yargılama” dedi. Çelik, örgütün de tipik değil atipik bir örgüt olduğunu ileri sürdü. Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında Ergenekon davası kararlarını değerlendirdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkemenin kararını tanımadığına ilişkin açıklamalarının gülünç olduğunu belirterek mahkemenin CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın bulunduğu 21 kişiye tahliye kararı verdiğini anımsattı. Çelik, “Peki mahkemenin bu kararını tanımayacak mısınız” diye konuştu. ıPı Ve SeemO’dan ergenekOn deĞerlendirmeSi bile soydurmazdı’ Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Günler öncesinden ‘Silivri’yi basacağız, duvarları yıkacağız’ sloganları kime ait. Ergenekon bakiyesi sözüm ona sivil toplum örgütleri günler öncesinden bunu söylüyor. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye bağıranlar avukat ‘Size patates lar. Sevsinler sizin gibi askerleri. Mustafa Kemal hayatta olsa size asker olarak patates bile soydurmazdı.” Çelik, “Bu nasıl terör örgütü” eleştirileriyle ilgili olarak tipik değil atipik bir terör örgütü olduğunu, zamanla lideri ve mensupları değişebilen bir yapı olduğunu söyledi. Gezi Parkı odaklı gelişmelere benzer olayların sonbaharla birlikte tekrar gündeme gelme olasılığına ilişkin soru üzerine Çelik, “‘Biz sonbaharda şöyle yaparız haa’ diyenler eğer yanlış yaparsa karşılığını bulacaktır. Ayı ne kadar yol bilirse avcı da o kadar hile bilir” dedi. Çiçek: Tutuklamadan yargılayın dedik ama... Haber Merkezi Ergenekon’da verilen cezaları değerlendiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, sürecin devam ettiğine dikkat çekerek Yargıtay’ın beraat bile verebileceğini anımsattı. TRT Haber’e konuşan Çiçek, tahliye olan CHP milletvekili Mehmet Haberal’ın durumuna ilişkin olarak “3. Yargı paketinde adli kontrol sistemini genişlettik. Uzun tutuklamalara çare olsun diye ‘tutuklamayın, yargılamayı yapın, hüküm verecekseniz o zaman tutuklayın’ dedik. Ağırlaştırılmış müebbet hapis bile verilecekse tutuklamadan yargılaması devam edebilirdi” diye konuştu. Çiçek, “Yargıtay’da karar verilene kadar bu milletvekillerinin tamamına ‘suçsuz’ diyebilir miyiz?” sorusuna “Tabii. Neticede, masumiyet karinesi esastır. Çünkü, bugün mahkum olan kişiyi bu veya başka davada Yargıtay beraat ettirebilir” cevabını verdi. ‘Gazetecileri artık bırakın’ Haber Merkezi Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve ona bağlı Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), Ergenekon davasında çıkan kararlarla ilgili yayımladığı bildiride, dördüncü yargı paketinde yapılan tutuklu gazeteciler düzenlemesinin yerine getirilmesini isteyerek uzun tutukluluk sürelerinin ardından gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. IPI’nın Türkiye Ulusal Komitesi’ni oluşturan Basın Enstitüsü Derneği olarak IPI Kıdemli Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven M. Ellis imzalı bildiride, “Türk hapishanelerindeki gazetecilerden birçoğunun, meslekleri gereği yaptıkları işe misilleme olarak tutuklandığı konusunda uzun zamandır korkularımız vardı. Varılan bu sonuç, Ergenekon davasındaki çok sayıda endişe verici suçlamalar ve yasal süreçteki ihlallerle güçlenmiş görünüyor” denildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la geçen yıl yapılan toplantıda verilen dördüncü yargı paketinin tutuklu gazeteciler sorununa çözüm olacağı sözüne değinen bildiri, “Öyle görünüyor ki sonuçta bu paket de pek az ilerleme sağlayabildi” sözlerine yer verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle