18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 8 HABERLER CHP Cezaevleri Komisyonu, mahkeme kararının hemen ertesinde Silivri’yi ziyaret etti. İşte Ergenekon mahkumlarının ilk değerlendirmeleri l açıklamada oldukçu önemli şeyler söyledi. Şengün açık açık şöyle diyor: “Nerede derin devlet?” Burada Şengün, adına ister derin devlet, ister Türk Gladyosu deyin, devlet içindeki “örgütlü silahlı gücün” ortaya çıkarılmadığını vurguluyor. 37 yıldır yargıçlık yapan Şengün, pek çok dürüst, onurlu gazetecinin yazdıklarını yineliyor... Türkiye’nin yakın tarihinde işlenen cinayetlerde, katliamlarda işaret fişeğini yakan büyük patron ve yardımcılarının ortaya çıkmadığının, hani Uğur Mumcu cinayetinde olduğu gibi duvardan bir tuğlanın bile çekilmediğinin altını çiziyor. HHH Ergenekon yargılaması süresince hiçbir sanığa faili meçhul cinayetlerle ve katliamlarla ilgili soru sorulmadığını vurguluyor. Şengün, bakın Osman Yıldırım’la ilgili neler söylüyor: “Danıştay cinayeti davasında Osman Yıldırım’la Ankara’da kimler, neden görüştü? Bu dava neden Yargıtay tarafından Ergenekon davasıyla birleştirildi?” Şengün’ün sorularının yanıtını bilmeden, bunları görmezden gelerek Ergenekon kararlarından sonra ahkâm kesenlere ben de bir soru yöneltiyorum: “Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve diğer faili meçhul cinayetleri işleyenler kimlerdi? Uyuşturucu işi yapan ve ortaya çıkarılan Yüksekova çetesinin arkasında asker ve sivil bürokrasi, siyasetçiler var mıydı? Uyuşturucular Yüksekova’dan Diyarbakır Pirinçlik’e askeri helikopterlerle nasıl getiriliyordu?” HHH Osmanım, yani Osman Yıldırım dışarıda... Susurluk Çetesi’ni ortaya çıkaran, tüm belgelerini bir kitapta toplayan Doğu Perinçek, Balbay, Tuncay Özkan içeride... Gazeteci dostum, Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Ulusal Kanal Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan için yakalama kararı çıktı... Neden ve niçin? Osmanım dışarıda, özgür! Balbay’ın annesi Melek Balbay’ın çığlığı ise kulaklarımda: “Adam öldürenler dışarıda geziyor. Benim oğlum ise zindanda yatıyor!” ‘Bu utanç EMİNE KAPLAN Başbakan’ın’ rıklığına uğrardım. Mücadele yeni başladı. Biz ayaktayız. Onlar yıkılacak. l İLKER BAŞBUĞ Başbakan’a sormak gerekir: Dava ortaya çıktığında tek ayaklıydı, askerleri de davaya ekleyerek Ergenekon örgütüne askeri bir kanat eklemeye çalıştılar. Bu kararla TSK bir terör örgütü olarak gösterilmiştir. Bu nasıl bir örgütse, neredeyse Genelkurmay Karargâhı’nın hepsi bu terör örgütüne üye. Başbakan öyle bir adamı atamıştır ki hem Genelkurmay Başkanlığı’nı yürütmüş hem de bir terör örgütünün yöneticiliğini yapmıştır demektedir. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’ne çok ağır bir hakarettir. Ergenekon terör örgütünü eli kanlı bir terör örgütü olarak silah kullanan bir örgüt olarak ortaya çıkarmak için Danıştay davası kullanılmıştır. Osman Yıldırım bu konuyla ilgili özel görevlidir. Tüm karargâh terörist: Genelkurmay Başkanı’nı terör örgütü yöneticisi tüm karargâhı terörist ilan edenlere soruyorum. Bu utanç, İlker Başbuğ’un mu, onu atayan başbakanın mı ve yapılan bu hakaret bana mı yoksa Türkiye Cumhuriyeti’ne mi? Burada başbakana sorulacak hiç mi soru yok? Başkanın sesi titredi: Karardan bir gece önce de bir gece sonra da rahat rahat uyudum. Ama bu kararı verenlerin, rahat uyuyabildikleri düşünmüyorum. Mahkeme başkanının kararı okumaya başladığında sesi titriyordu. Bu mahkeme bir Genelkurmay Başkanı’nı yargılayamaz. Eğer yargılanacaksa Yüce Divan’dır. l HASAN IĞSIZ Müebbet cezaya üzüldüm ama şok yaşamadım. Başından beri belliydi. Dava kurgulandığı gün ceza kesinleşmişti. Ama hukukun geldiği nokta itibarıyla hayal kırıklığına uğradım. l HURŞİT TOLON Yukarıdan birileri darbe yapınca kimler yürür? Ordular yürür. Türkiye’nin en büyük ordusu 1. Ordu yürür de 2. Ordu yürümez mi? O zaman 2. Ordu Komutanı şimdiki Genelkurmay Başkanı. Her birini başbakanın atadığı cumhurbaşkanının onayladığı görevi törenle alıp teslim eden koca bir karargâha terörist denmişken, bizlerin değil o imzaların sahiplerinin yorum yapması gerekiyor. l SEDAT PEKER Bilinen biri olduğum için Ergenekon’a beni üye yaptılar. 2004’ten beri içerdeyim. Ama nasıl üyeyim ben anlamadım? 2004’ten bugüne kadar hiçbir ilişkim olmamış bu örgütle. Yargılanıyorum ama örgütten kimse ile görüşmemişim. Telefon etmemişler, beni aramamışlar. Ziyaret etmemişler. Mektup yazmamışlar. Nasıl vefasız bir örgütmüş anlamadım. 10 yıl ceza aldım üyelikten. ANKARA CHP Cezaevi Komisyonu üyelerinin görüştüğü gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Osman Yıldırım’ın Ergenekon davası için yaratıldığını belirterek Danıştay cinayetinin salonda bir kez daha çok ağır şekilde işlendiğini söyledi. Balbay, “Bu mantıkla Uğur Mumcu 9 bin yıl ceza alırdı” dedi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “Genelkurmay Başkanı’nı terör örgütü yöneticisi, tüm karargâhı terörist ilan edenlere soruyorum: Bu utanç, İlker Başbuğ’un mu, onu atayan başbakanın mı? Bir gün gelir, başbakana da bana sorulanlar sorulur” diye konuştu. CHP Cezaevleri Komisyonu’nu oluşturan milletvekilleri Özgür Özel, Veli Ağbaba, Nurettin Demir ve Muharrem Işık, Ergenekon davasında kararların açıklanmasından bir gün sonra Silivri Cezaevi’ne giderek ceza alanlarla görüştü. Görüşmeye ilişkin hazırlanan raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: l MUSTAFA BALBAY Aslında Danıştay cinayeti bir kez daha işlendi bu mahkeme salonunda ama daha ağır işlendi. Osman Yıldırım tahliye edilince, verilen kararın hiç ciddiyeti kalmadı. Bu kararı duyunca, hepimiz “Kalkın gidelim arkadaşlar ne oturuyoruz” noktasına geldik. Çünkü, bugüne kadar yattığı süreye denk gelen hesaplı kitaplı bir ceza. Osman Yıldırım Ergenekon davası için yaratılmış birisi. Adeta bir AKP projesi. Uğur Mumcu 9 bin yıl ceza alırdı: Yargılanan benim gazeteciliğim ve mesleğimdir. Benim suçuma dayanak olan gizli belgeler, yazdığım kitaplarım. Bu mantığa göre, dışarıda araştırmacı gazetecinin kalmaması lazım. Türkiye’de bir kitapçıya gitsen, 100’den fazla bu tarz araştırma kitabı bulunur. Bu mantığa göre Uğur Mumcu 9 bin yıl ceza alırdı. Benim tek suçum gazetecilik. El öptürmek bana yakışmaz ama Arınç’tan bir özür bekliyorum. Benim 4x4 cezam var: 2006’ya dek hakkımda suç delili olarak kabul edilen belgelere dayalı gazetecilik yaptığım için tam 4 kez ödül aldım. Şimdi ise aynı şeylerden 4 ayrı ceza aldım. Hangisi gerçek? 4 ödül mü, 4 ceza mı? Plazalardaki hükümetin sesi gazeteciler, Başbakan’a methiye düzenler 4x4 jeeplere binerken bizim 4x4’ümüz de bu olsa gerek!. l TUNCAY ÖZKAN Kindar bir süreç yaşıyoruz. Bu mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni aldattı. Çünkü biz AİHM’ye itiraz etiğimizde, bu mahkeme AİHM’ye “Tuncay Özkan’ın evinde silah, bomba ve mühimmat bulundu” diye bilgi verdi. Ama ben dün verilen karar ile bu suçlamalardan be Derin Devlet ve Osmanım... Hem sanık, hem tanık, üstelik gizli tanık... Osman Yıldırım Ergenekon davasında az bir ceza alarak özgürlüğüne kavuştu... Vay benim Osmanım vay! Osmanım yaman adam! Onu tanıyan var, tanımayan var! Ablasını öldürmek, yeğenine fuhuş yaptırmak, hırsızlık ve gasp suçlarından ayrı ayrı ceza yiyen Osman... Tanıtayım istedim... Susurluk Komisyonu üyesi eski Kültür Bakanı ve şimdilerde CHP Parti Meclisi üyesi Fikri Sağlar, Ergenekon davasının kararından sonra İlhan Taşcı’ya şöyle diyor: “AKP cambaza bak anlayışıyla kendi derin devletini kurdu!” Doğru söze ne denir! Osmanım, yani Osman Yıldırım, Danıştay saldırısı davasında bir kez müebbet hapis cezasına mahkum edildi. Tetikçi Alparslan Arslan iki kez ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Süleyman Esen 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. HHH Mahkeme heyeti, bu kararı alırken suçun kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıktığı sonucuna vardığını ayrıca açıkladı. Sonra ne olduysa oldu, Danıştay katliamı ve Cumhuriyet’i bombalama davası Ergenekon’la birleştirildi. Osman Yıldırım’ı tanıyanlar, onun hayal dünyasında yaşayan, karışık ilişkileri bulunan, yalan söyleyen birisi olduğunu anlatıyor. İfadelerini uzun uzun anlatmaya gerek yok... Ergenekon’da “gizli tanıklar” dinlenirken savcının “Osmanım sen misin” demesiyle tanığın Osman Yıldırım olduğu, öteki sanıklar ve avukatları tarafından anlaşıldı. İşte o zaman salonda bulunanlar mırıldandılar Fikri Sağlar gibi: “Cambaza bak cambaza!” HHH Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski başkanı Köksal Şengün, Odatv’den Barış Pehlivan’a yaptığı Başbuğ’un çizimiyle TSK ayağı B aşbuğ, görüşmede kendi eliyle bir kâğıda yaptığı çizimde, dijital sahte delillerle Ergenekon’a Genelkurmay Başkanı, 2. Başkan, İstihbarat başkanı, Harekât başkanı, Muhaberat başkanı, adli müşavir, İstihbarat daire başkanı, karargâhtan 6 general, 89 şube müdürü albayın davaya dahil edilerek Ergenekon’un askeri ayağının oluşturulduğunu belirtti. raat ettim. Cumhuriyet mitinglerinden ağırlaştırılmış müebbet aldım. Aslında Başbakan, Cumhuriyet mitingleri yaparak o zaman cumhurbaşkanlığını engellediğimi düşünüyor ve benden intikam alıyor. l FATİH HİLMİOĞLU Bizi suçladıkları iki şey, 2003’te Jandarma Genel Komutanı’nı ziyaret ve Kent Otel’deki tesadüfi yemek. Orada da Mustafa Balbay rahmetli İlhan Selçuk ile yemek yiyormuş, masaları birleştirdik, bu yemek örgüt toplantısı oldu. Baştan hükmümüz verilmiş, 5 yıl boşuna yatmışız. l KEMAL ALEMDAROĞLU Ben tutuklandığımda duruşmaya gittim. TEM’i kesmişlerdi. Önce araba ile geldim, bana giremezsin dediler. “Evladım, sanığım ben girmem lazım” dedim. Zorla ikna ettim. Suçlamalar hayali, cezalar gerçek. Bütün duruşmalara geldim. Çantam hazırdı, eşyalarım yanımdaydı. Bu davalar siyasi o yüzden Meclis’te bitmeli, çözüm yeri Meclis. Ancak hiçbir pazarlığın tarafı yapılmayı kabul etmiyoruz. l DOĞU PERİNÇEK Bu mahkemeden hukuk adalet çıkmayacağını herkes biliyordu. Zaten bunlar bana ceza vermeseydi hayal kı alaN’I SİNCaN’Da ZİYaRET EDEN BaHÇElİ: CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU, ‘AKP HÜKÜMETİ DE YARDIM VE YATAKLIKTAN YARGILANMALI’ DEDİ bile aklına Tekin: Evren’in Mahkeme bonkör davranmış! MAHMUT LICALI gelmezdi l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Ergenekon Davası kararlarıyla hukukun ciddi şekilde itibar kaybettiğini söyledi. Tekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bayram sonrasında Irak’a gideceğini açıkladı. Irak gezisi kapsamında Erbil’e gidilmesinin de planlandığını ifade eden Tekin, Kılıçdaroğlu’nun sonraki günlerde Tunus ve İran’ı da ziyaret edeceğini belirtti. CHP MYK, dün Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıyla ilgili bilgi veren Tekin, Ergenekon davası kararlarıyla ilgili olarak “Keşke hukuk işlese de siyasetin hukuk alanına müdahale etme imkânı olmasa. Bir yerde siyaset hukuk alanına müdahale etme durumuna gelmişse orada hukuk askıya alınmış demektir” ifadesini kullandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü üyeliğinden müebbet hapis cezası verilen eski Genelkurmay Başanı İlker Başbuğ’un hükümet tarafından atandığını belirterek “O zaman sizin terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılanmanız gerekir” dedi. hükümet atadı’ ‘Adalet katledildi’ Kılıçdaroğlu, önceki gün Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği (YBTB) üyeleriyle Ankara Atlıspor Kulübü’nde iftarda bir araya geldi. Bir soru üzerine Ergenekon davasının “adaletin katledildiği bir dava” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, yurttaşların yargıya güvenmediğini savundu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Hayat boyu bir araya gelmemiş, aynı düşünceyi paylaşmamış, telefonla dahi konuşmamış, bir masanın etrafında bir araya gelmemiş insanlar aynı terör örgütünün mensubu olarak yargılanıyorlar. Siz hiç lideri olmayan terör örgütü duydunuz mu? Kim bu Ergenekon terör örgütünün lideri? Bilen var mı? Yok.” Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütünün üyesi denilerek müebbete mahkum edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini ‘O teröristi Uludere’ye örtü... şöyle sürdürdü: “Eğer o kişi teröristse o teröristi Genelkurmay başkanı kim yaptı? Hesabını sormayacak mıyız? Altında kimin imzası var? Hükümetin. O zaman sizin terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılamanız gerekir. Haberal’la konuştum, ‘Hangi gerekçeyle hapse girdiğini öğrendin mi’ diye sordum. ‘Yok hâlâ öğrenmiş değilim’ diyor. ‘Korkuyla uyanırsınız’ Açık alanlarda toplanmanın da yasaklandığını, hükümetin Kenan Evren’in bile aklına gelmeyecek uygulamaları aşama aşama hayata geçirdiğini dile getiren Tekin, “Dünyanın hiçbir yerinde otoriter yapılar hayatını sürdürememiştir. Yeni Türkiye düzeni daha çok özgürlük talep ediyor. Sizin de denemekten korktuğunuz demokrasi ve özgürlüğü deneyelim. Aksi takdirde her gece yattığınızda ertesi gün farklı bir korkuyla uyanmış olursunuz” diye konuştu. Başbuğ çıkışı İktidarın derin devleti olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Yoksa Uludere olayı aydınlanmaz mıydı? ‘Bu olay Ankara’nın derin dehlizlerinde kapanmayacaktır’ diyordu sayın başbakan. O Ankara’nın derin dehlizlerinde Uludere olayının üzerine şal örtüldü” dedi. Kılıçdaroğlu, İBB için adaylarının henüz belli olmadığını da bildirdi. ANKARA Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, Ergenekon kararlarında yağan cezaları, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan kabul edilemez. Terörle mücadele eden kişiler bugün terörist muamelesi görüyor. Bu, bize yapılan zulümle eşdeğer” diye değerlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında, Ergenekon kararlarının ardından hükümlülere yönelik PKK’lileri de kapsayacak bir genel af çıkacağına yönelik tartışmaları, “Genel af rezilliğin ta kendisi olur” diye değerlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün, Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezası alan ve Sincan Cezaevi’nde hükümlü olan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret etti. Bahçeli, geçen yılki Silivri Cezaevi’ndeki ziyaretinin ardından Alan’ı Ankara’da ilk kez ziyaret etti. Ziyarette Bahçeli’ye genel başkan yardımcıları Semih Yalçın, Mevlüt Karakaya, Sadir Durmaz, Emin Haluk Ayhan ve Oktay Öztürk eşlik etti. Sincan Cezaevi’ne sa at 12.00’de gelen Bahçeli ve MHP’li yöneticilerin görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü. Edinilen bilgiye göre samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette Bahçeli ve MHP’li yöneticiler Alan’la bayramlaştı. Alan da teşekkür ederek Bahçeli’nin bayramını kutladı. Görüşmede güncel siyasete ilişkin konuların yanı sıra önceki gün açıklanan Ergenekon kararları da gündeme geldi. Bahçeli görüşmenin ardından MHP Genel Merkezi’nde yaptığı toplantıda AKP’nin taraf olarak müdahil olduğu davanın başından itibaren siyasal tesir ve telkine açık olduğunu belirtti. Bahçeli, Ergenekon’un Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması olduğunu belirtti. Bahçeli, mahkemelerin AKP’nin arka bahçesi haline getirilmek istendiğini söyledi. Mahkeme heyetinin, ağırlaştırılmış müebbet ceza verme konusunda çok bonkör davrandığını ve hukuk zihniyetinde olmaması gereken yorumlarda bulunduğunu iddia eden Bahçeli, yargılananlar arasındaki 3 kişiye iki kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye ağırlaştırılmış müebbet ve 9’una da müebbet ceza verildiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle