Katalog

8 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Eski bayramları özlerken, yenilerinde ne zaman ‘bayram gibi bayram’ yapacağız Bayramlarımız hakkında!.. “ Bayram tatili gelse de çalışsam.” Her ne kadar garip gelse de günümüz bayramlarının yaygın söylemleri arasında bu söz… üstelik sadece yazarçizerler için değil, gelengiden ve telefonlardan ötürü işgünlerinde çalışma zamanı bulamayan; işeker’ gibi lerinin dışında yapbayramlar mak istedikleri çalışmalara boş gün ayıraKimileri baymayanlar için de bayramların böylesine Yaşamın içinde bayram. ram tatilleri eşi bu“tatilleşme”sini lunmaz olanak. modern yaşaHele hafta sonmın ürünü sayılarıyla birleştiğinyor ve savunuyor. de “uzun” tatillere Başbakan’ın budönüşen bayramnu eleştirmesinlar, toplumun geniş den beri aynı görübir kesimi için arşün siyasal dürtüytık “bayram yapıle yaygınlaştığı da lan” değil, “iş yeçok belli. tiştirilen” günler Oysa bayramanlamına geliyor. larımız sosyal yaTatil dönüşü anlamındaki bayram dönüşü. şamda tatil anlaGerçi bumına gelseler binu ilk keşfedenle, çağdaşlık yerine “dinci”liği simler 1950’lerden 80’lere uzanan geleyen davranışlar azalmıyor, ar“gecekondu”cular elbette… 12 tıyor. Bunun başında ise özellikEylül’ün ardından “imar yağle ramazan ayını izleyen bayramasında yerelleşme” sürecinde, mın adına geleneksel olarak “Şebelediyelerin kaçak yapılaşmaker Bayramı” denilmesine gösya gösterdikleri hoşgörünün yaterilen tepki. sallaşması(!)yla birlikte, artık geda sı Eğlence Dünya ıyor. Osmanlı’dan günümüze akıp cekondu yapmak için uzun tatilar rı la ki bayram gelen “Şeker Bayramı”’ söylelere gereksinim duyulmuyor; bu es miyle birlikte, bayram ziyaretlerinde çenedenle bayramın “tatil”le neşit çeşit “ev yapımı likörler”in özel kadehredeyse eşanlamlı hale gelmesi, o dillerden düşmeyen “eski bayramlar”la yenileri ara lerde, badem şekeri ve çikolata eşliğinde ikram edilmesini adeta “günah” sayan anlayısındaki en önemli farkı oluşturuyor. şın siyaset dünyasında seslendirilmesi, geçurizmin can suyu mişe göre daha geri bir bayram anlayışının varlığını gösteriyor. Nitekim bu gerçeğin özellikle “turizm Bir yandan olağanüstü şatafatlı ve gösteriş sektörü”ne yansıması da günümüz bayramürünü iftar sofralarını “sevap işleme” adına larına has bir durum. Örneğin, “otellerde, kurmak, bir yandan da 30 gün aç kalmanın otobüslerde, uçaklarda yer kalmadı; dönüş “tatlılık”la kutsanmasına “Şeker Bayramı” yolunda saatlerce bekledik” vb. yakınmalar demenin anlamını kavra(ya)mamak, akıl albugünkü bayram söylemlerinin başlıcaları.. maz değil mi?.. Hele oruç tutup namaz kılan “Turistik gezi” ilanları haftalar öncesinannelerimizin, nenelerimizin hazırladıkları den gazete sayfalarını kaplarken, hemen likörlere “günah” demek kültür fakirliğini hiçbiri “ilk gün bayramlaşmaya ayrılsa” gide göstermiyor mu? bi gelenekleri de gözetmiyor; tatil arifeden Nice tatlı, badem şekerli ve likörlü günlebaşlıyor, uzadıkça uzuyor… re… Şeker Bayramınız kutlu olsun... Nitekim hemen tüm hükümetlerin “ortak”! icraatlarından biri de “bayram tatilini uzatmak.” O kadar ki önceki yıllarda Başbakan Erdoğan bayramlara “tatil” olarak bakılmasını sert sözlerle eleştirmişti ama “aradaki” işgünlerinin de eklendiği 910 günlük tatiller yine onun imzasıyla yasalaşmaya devam ediyor.. Hatta medyanın en popüler bayram haberleri de “siyasilerin tatilde (yani bayramda) ne yaptıkları..” Şimdi de merak doruklarda; ülkeyi yöneten ya da yönetemeyen hemen tüm siyasilerin “bayram namazı”ndan sonra “dinlenmek” için (yani bayram ziyaretleri için değil) nereye gidecekleri sıkı takip altında. GİS RGUT SER U T T E M H ME İ Bugün Bayram... Bugün bayram. Bugün bayram. Bugün bayram... İçimden bin kez tekrarlamak geliyor. Kendimi inandırmaya çalışıyorum bugünün bayram olduğuna... Bugün size, sizlere ve sevdiklerinize güzellikler, iyilikler... Olmuyor. Güzellikler iyilikler yazamıyorum... Bugün bayram, gelin görün ki... “Bugün bayram” dediğim anda “Bu ne intikam!” çığlığı gelip boğazıma düğümleniyor. Bugün bayram. Kana kan intikam! Bu ne bitmez tükenmez kinmiş! Bu ne dinmez öfkeymiş! Bu ne kışkırtılmış intikam tutkusuymuş! Göze göz, dişe diş diye haykırıyor birkaçı dışında koca koca gazeteler! Kan kan daha çok kan, daha çok intikam diye haykırıyor bir, ikisi dışında televizyonlar! Midem bulanıyor, kusmamak için zor tutuyorum kendimi kimi sesleri duydukça, kimi yazıları okudukça... Açık açık söyleyen, yazan var: “Sırayla, onlar bize yaptılar, şimdi sıra bizde” diyen var utanmadan... “Evet ama...” diye başlayıp, “Kimi yanlışlar da var ammaaa”, “Kurunun yanında yaş...” diye sürdüren, “Ancaaaak” diye kıvırtan da var... Kimi ne ondan ne bundan yana “görünmemek” için kendince denge kurmaya çalışıyor... Kolay değil, çıkar dünyası... Kimi de susarak hizmet ediyor adalet eliyle öç almaya! Haksızlığı, hukuksuzluğu yok sayarak! Gözlerini kapayarak, duymayarak, bilmeyerek, üç maymunu oynayarak! Bugün bayram. Kana kan intikam çığlıkları yükseliyor her yerden! Bugün bayram, Ergenekon Mahkemesi’nin kararlarından söz etmeyeceğim. Hukukun bittiği yerde, adalet duygusundan, hak ve hukuktan konuşulmaz. Dün radyodan duydum. Biri avaz avaz “Türkiye Cumhuriyeti, tarihi boyunca hiç bu kadar demokratik olmamıştı. Demokrasiye hiç bu kadar yaklaşmamıştı” diyordu... Buyrun burdan yakın! Demokrasiye bak sen! Bugün bayram. Bayram şekeri yerine bir özdeyiş: “Adaletin olmadığı yerde mantar gibi demagog biter!” Yukarıdaki lafları eden “bey”e benden armağan! Bugün bayram... Twitter’da Facebook’ta yedikleri içtiklerini, her an her şeye laf yetiştirenler, her damlaya çığ gibi tepki gösterenler... Ne oldu korktunuz mu? Bu kadar tehdit, gözdağı, baskı sizleri korkuttu mu? Yoksa “darbelerle hesaplaşıldığına” mı inandınız? Askeri darbeye karşıydınız da sivil darbeye var mısınız? Ama belki de artık içiniz rahat; “Oh şükürler olsun derin devlet bitti artık!” diyorsunuz. Öyle mi? (Doğrusu şu soruyu “Yetmez ama evet”çilere de sormak isterim: Gerçekten askeri darbelerle hesaplaşıldığına inanıyor musunuz? Yapılmamış, gerçekleşmemiş değil, yapılmış, gerçekleşmiş milletin anasını ağlatmış, üzerimizden silindir gibi geçen darbelerin hesabı soruldu mu sizce?) Bugün bayram. Kana kan intikam... Nereye kadar, ne zamana kadar, ne kadar?.. Ne demişti Can Yücel: (Tekrar) “Kanun çalacağız diye çıkıp orta yere/ Kanunu çaldılar yere”. Hepinize iyi bayramlar. ‘Ş ‘Rock’n Frame’ Sziget’te Kültür Servisi Fotoğrafçı Mehmet Turgut’un daha önce Türkiye’de de sergilenen “Rock’n Frame” isimli çalışması, Budapeşte’deki Sziget Müzik Festivali’nde yer aldı. 12 Ağustos’ta sona erecek festival süresinde görülebilecek sergide, Alice Cooper, Ozzy Osbourne, Metallica, Apocalyptica, Slayer, Aylin Aslım, Erdem Yener, Çilekeş, Erkin Koray, Gripin, Hayko Cepkin, MaNga, Melis Danişmend, Mirkelam Kargo, Nejat Yavaşoğulları, Ogün Sanlısoy, Redd, Teoman, Yasemin Mori gibi tanınmış rock müzisyenlerinin fotoğrafları bulunuyor. Dün başlayan 6 günlük Sziget Festivali’nde ise Nick Cave&The Bad Seeds, Emir Kusturica&The No Smoking Orchestra, Franz Ferdinand, Rachid Taha ve Editors gibi önemli grup ve müzisyenler sahne alacak. T n Kültür Servisi “Kramer Kramer’e Karşı”, “Yağmur Adam” filmlerindeki performansıyla iki kez Oscar’ın sahibi olan Dustin Hoffman’ın kanserle mücadele ettiği öğrenildi. People Magazine’e konuşan Hoffman’ın basın temsilcisi Jodi Gottlieb, Hoffman’ın erken teşhis sayesinde başarılı bir tedavi süreci geçirdiğini ve şimdi durumunun iyi olduğunu belirtti. Gottlieb, kanserin türü hakkındaysa bilgi vermedi. Dustin Hoffman kansere karşı ŞAİR VE ÇEVİRMEN SEDAT UMRAN HAYATINI KAYBETTİ ‘Eşyanın şairi’ydi Kültür Servisi Şair Sedat Umran, bir süredir kalmakta olduğu Kayışdağı Darülaceze’de dün sabah hayatını kaybetti. Umran’ın cenazesi, ikindi vakti Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki mescitte kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. 1925 yılında İstanbul’da doğan Umran, İstanbul Üniversitesi’nde Alman dili ve edebiyatı eğitimi almış, sonrasında çeşitli kurumlarda memur olarak çalışmıştı. Çevirmenlik de yapan Umran, aralarında Nietzsche, Lukacs, G. Bruno, H. Zimmer gibi birçok düşünür ve edebiyatçının eserlerini dilimize kazandırmıştı. Yeni Devir, Tercüman ve Türkiye gazetelerinde yazan Umran’ın ilk şiiri 1943’te Yedigün dergisinde yayımlandı. İlk Ozzy Osbourne şiir kitabı “Meş’aleler” 1949’da çıktı. Hisar, Beş Sanat, Varlık, Türk Dili, Güney, Yeditepe, Soyut, Büyük Doğu, Diriliş, Türk Edebiyatı, Sözcükler gibi dergilerde şiirleri ve çeviri şiirleri yayımlandı. 1979 yılında yayımlanan “Leke” isimli kitabıyla tanındı. “Eşyanın şairi” olarak anıldı. “İnsan Gelişiminin Devridaimi” çevirisiyle 1994 Türkiye Yazarlar Birliği Çeviri Ödülü’nü aldı. n Kültür Servisi Önceki gün yaşamını yitiren fotoğrafçı Osep Minasoğlu’nun cenazesi 10 Ağustos Cumartesi günü saat 12.00’de Balıkpazarı Üç Horan Ermeni Kilisesi’nden kalkacak. Sanatçının cenazesi daha sonra Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Türkiye’de ilk renkli fotoğrafı çeken, ilk renkli fotoğrafı basan Minasoğlu, Yeşilçam’daki pek çok ünlüyü fotoğraflamıştı. Osep Minasoğlu cumartesi günü uğurlanıyor FESTİVAL 14 AĞUSTOS’TA BAŞLIYOR Side’de her türden müzik Aylin Aslım Bu yıl 13’üncü kez düzenlenecek Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali, 14 Ağustos’ta Viyana Klasikleri ve Balesi konseriyle başlayacak ve klasik müzikten popa, rocktan halk müziğine uzanan geniş bir programla 14 Eylül’e kadar devam edecek. EFA (Avrupa Festivaller Birliği) üyesi olan etkinlik, ağustos ayı içinde “Tulu İçözü&Szervanszky Quartet” ile “Tuncay Kayış&Golden Trombon Orkestrası”nı ağırlayacak. Konserler Apollon Tapınağı’nda gerçekleşecek. Eylül ayında ise Aylin Aslım, Enbe Orkestrası ve halk müziği sanatçısı Nazlı Öksüz festivalde performans sergileyecek. Sanat yönetmenliğini Remzi Buharalı’nın üstlendiği festival, Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin 14 Eylül Cumartesi akşamı Antik Tiyatro’da vereceği gala konseriyle sona erecek.