18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 14 Obama, Putin’e rest lider ile çekti Rus gelecek ayki Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama’nın gelecek ay Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapmayı planladığı görüşmeyi iptal ettiği bildirildi. Kararın Washington’ın ABD’nin gizli izleme programını ifşa eden Edward Snowden’ın Rusya tarafından ülkeye girişine izin verilmesine tepki olarak alındığı belirtiliyor. Beyaz Saray’dan bir yetkili Obama’nın St. Petersburg’daki G20 zirvesine katılacağını ancak Putin ile ikili görüşme yapmayacağını söyledi. Obama’nın Moskova yerine eylül başında İsveç’e gideceği kaydedildi. Bu arada NBC kanalında Jay Leno’nun programına katılan Obama Rusya’nın Snowden’a sığınma hakkı vermesinden “hayal kırıklığı duyduğunu” belirtti. Öte yandan Snowden’ın sızdırdığı bilgileri yayımlayan ABD’li gazeteci Glenn Greenwald, basına yansıyan bilgilerin şu ana kadar çok küçük parça olduğunu ileri sürerek “on gün içinde yeni bilgiler açıklayacağını” duyurdu. zirvede ikili görüşme yapmayacak ‘Kolera salgınından BM sorumlu’ Dış Haberler Servisi Haiti’de 7 bini aşkın kişinin yaşamını yitirmesine yol açan kolera salgınından Birleşmiş Milletler’in (BM) sorumlu tutulması gerektiği savunuldu. Amerikan Yale Üniversitesi’nin Hukuk ve Kamu Sağlığı bölümlerinden uzmanların hazırladığı rapora göre Ekim 2010 yılında Nepal’den Haiti’ye gönderilen BM barış gücü içindeki birlikler, kasıt olmaksızın aynı zamanda ölümcül kolerayı da bereberlerinde ülkeye taşıdı. Araştırmada BM’ye bağlı Nepal birliklerinin kolerayı bu ülkeye taşıdığını gösteren güçlü bilimsel kanıtın var olduğu ve BM’nin sorumluluğu üstlenmesi, özür dilemesi gerektiği savunuldu. Ayrıca BM’nin, kolera kurbanlarının sıkıntılarına hitap edecek bir forum sağlamayarak uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini ihlal ettiğine de vurgu yapıldı. Haiti’deki yetkililer, ülkedeki kolera salgınında 7 bin 500’den fazla kişinin yaşamını yitirdiğini, yaklaşık 579 bin kişinin hastalandığını açıklamıştı. Nepal birliklerinin gelişinin hemen ardından Haiti’de kolera salgınının patlak verdiği suçlamaları daha önce de kamuoyuna yansımıştı. Koleranın Nepal’de yaygın olduğu biliniyor. İddialar arasında yerel bir yüklenicinin BM üssündeki atık su için gerekli arındırma işlemlerini yapmadığı, bu bakteri sızıntısının Haiti’nin en büyük nehirlerine karıştığı da bulunuyor. BM Genel Sekreteri Ban Kimun geçen aralık ayında Haiti ve Dominik Cumhuriyeti’ndeki kolera salgınıyla mücadeleye destek için 2.27 milyar dolarlık bir paketin hazırlanacağını duyurmuştu. Ancak bu 10 yıllık yardım paketi için henüz yeterli fonun sağlanamadığı belirtiliyor. Örgütün daha önce salgın kurbanlarına ilişkin tazminat taleplerine karşı yasal dokunulmazlık istediği savunulmuştu. Dış Haberler Servisi “Arap Baharı”nın çıkış noktası Tunus’ta önceki gün kurucu meclis çalışmalarını askıya aldığını duyururken İslamcı Ennahda iktidarına karşı on binlerce kişi meydanlara çıktı. Başkent Tunus’ta meclis binası önüne yürüyen eylemciler Ennahda liderliğindeki koalisyon hükümetini istifaya çağırdı. Protestonun 25 Temmuz’da önde gelen muhalif siyasetçilerden Muhammed Brahmi’ye yönelik suikast sonrasında düzenlenen en büyük hükümet karşıtı eylem olduğuna işaret ediliyor. Gösterilere ülkenin en büyük işçi sendikası UGTT’nin de destek verdiği kaydedildi. Polis, göstericilerin sayısının 40 bin civarında olduğunu duyururken muhalifler eyleme 200 bine yakın kişinin katıldığını belirtti. Eylemciler ellerinde milletvekili Brahmi’nin yanı sıra geçen şubat ayında öldürülen yine sol görüşlü muhalif siyasetçi Şükrü Belayid’in fotoğraflarını taşıdı. Muhalifler her iki saldırının arkasında köktendinci İslamcıların olduğunu savunuyor ve Ennahda’yı bu gruplara karşı etkin önlemler almamakla suçluyor. Tunus’ta uzun süredir devam eden siyasi kriz son iki haftadır daha da alevlenmiş durumda. Önceki geceki protesto öncesinde Ulusal Kurucu Meclis Baş Ennahda’ya istifa çağrısı kanı Mustafa bin Cafer, siyasi partiler arasındaki diyalog görüşmeleri yeniden başlayana kadar meclisin çalışmalarına ara verdiğini açıkladı. Aynı zamanda koalisyon hükümetinin küçük ortağı merkez sol Ettakatol partisinin genel başkanı Bin Cafer, “Tunus halkı, siyaset ve siyasetçilerden sıkılmış durumda ve geleceği için net bir vizyon çizilmesini istiyor” dedi. Cafer’in bu çıkışı halihazırda Ennahda ile koalisyona giden sol, laik görüşlü partilerin hükümetten çekileceği yorumlarını da artırdı. Muhalif bazı milletvekilleri, koalisyonun büyük ortağı l Tunus’ta kurucu meclis askıya alınırken on binler İslamcı iktidarı protesto etti Mısır gibi “Arap Baharı”nın ardından İslamcı yönetimin işbaşı yaptığı Tunus’ta da sular durulmuyor. (AFP) DIŞ HABERLER [email protected] Ergenekon Çarpıtmaları… Ergenekon tutuklamaları tam gaz sürerken Ahmet Altan hiç unutmuyorum; “Yakalanan isimler toplumun ‘tanınmış’ insanları” diye yazmış, şunları söylemişti: “Ergenekon’a çok benzeyen bir örgüt İtalya’da yakalanmıştı. Şu ünlü P2 Locası. Yedi bin beş yüz kişi tutuklanmıştı. Çoğu toplumun yakından tanıdığı isimlerdi. Darbe dediğiniz şey kendisine her zaman toplumun zirvelerinden yandaş bulur zaten, 12 Eylül’de Evren’i kutlamaya giden Anayasa Mahkemesi üyeleri toplumun ‘saygın’ üyeleri değil miydi? Hoyratlık kötü. Kurnazlık da öyle.” (Ahmet Altan, “Vicdanlar Karıştı” Taraf 18. 2. 2009) Evet ama cehalet de kötü bir şey. Dezenformasyon ve manipülasyon da. Yalapşap bilgiler, kulaktan dolma söylemlerle ahkâm kesmeler, kamuoyunu yönlendirmeler ve hiç olmayan gerçekleri ‘var’mış gibi pazarlamak da çok kötü aslında. Bunların hepsi Ergenekon davasının, el yordamıyla sözcülüğünü üstlenenler tarafından yapıldı. Hâlâ da yapılıyor. Bu örneği “Ergenekon”un icabında nasıl uyduruk bilgilerle kamuoyuna sunulduğunu göstermek için hatırlattım. Hatırlattım diyorum… “Ergenekon” için yapılan İtalya/Gladio göndermelerinin gerçeklerle örtüşmediğini geçmişte defalarca yazmıştım.“Taraf” gazetesinin o dönemde genel yayın yönetmenliğini yapan Altan’ın ismini vermeden örneğin, “İtalya’da 7500 kişi tutuklandı” masalının tutar bir yanı olmadığını, olamayacağını, zira “Ergenekon’a çok benzeyen ünlü P2 örgütünün”(!) “isim listesinin tamamının” dahi 950 kişiyi geçmediğini “İtalya’da Gladio Mahkemeleri Kurulmadı”(Sağnak, 21 Nisan 2009) başlıklı yazımda ayrıntılarıyla anlatmıştım… O gün bugün ne var ki kimse üzerine alınmadı. Kimse en ufak bir düzeltme yapmak gereği duymadı. Benzer konular hâlâ temcit pilavı gibi, aynı çarpıtmalar ve şehir efsaneleri üzerinden “nesnel gerçeklere” atıf yapar gibi özgüvenle öne sürülmeye devam ediyor. Bu saçmalıklara muhatap olmamak için aslında illa her şeyi bilmek bile gerekmiyor. TV’lerdeki bilgi yarışmalarındaki akıllı yarışmacılar gibi biraz mantık yürütmek ve ayakları yere basan “olsa olsa metodu” kullanmak kâfi. İtalya gibi bir gelişmiş bir demokraside, “Ergenekon” benzeri bir yargı sürecinin yaşanamayacağı aşikâr. Ergenekon benzeri büyük dalgalarla gelen toplu gözaltılar ve ağır cezalarla sonuçlanan toplu tutuklamalara ancak İran, Rusya gibi komşu olduğumuz coğrafyada rastlanıyor. İtalya’da eski Başbakan Berlusconi’ye bakın daha yeni 4 yıl hapis cezası verildi. Ancak Berlusconi, yaşı 70’in üstünde olduğu için, fiilen hapishaneye sokulmayacak. Sade Berlusconi değil, Çizme’de 70’ini geçen hiç kimse zindana konmuyor. Çünkü buna insan hakları standardı izin vermiyor. Avrupa’da özetle Ergenekon tarzı bir sürecin karşılığı yok. Düz mantık kâfi ‘Koalisyon dağılabilir’ Ennahda Partisi Genel Başkanı Raşid el Gannuşi’nin referandum önerisini de reddetti ve “hükümetin düşmesi” çağrısı yaptı. Gannuşi ise “Demokratik rejimlerde protestolar hükümeti değiştiremez” diye konuştu. 2011’deki halk ayaklanması ardından Bin Ali rejiminin devrilmesi sonrasında seçimlerle iktidara gelen Ennahda’nın İslamcı uygulamaları, kadrolaşma çabaları halihazırda ekonomik sorunların yaşandığı, yolsuzluğun yoğun olduğu ülkede tepkilere neden oluyor. Tunus basınında dün geç olmadan Ennahda’nın muhalifleriyle diyaloğa oturması gerektiği yorumları dikkat çekti. Arabuluculuk fayda etmedi Mısır’da geçici yönetim ABD, AB ve Körfez’in uzlaşı çabalarının sonuçsuz kaldığını bildirdi Dış Haberler Servisi Mısır’da Mursi iktidarının devrilmesine yol açan askeri darbe sonrasında yaşanan krizin sona ermesi yönünde uluslararası arabuluculuk çabalarının başarız olduğu duyuruldu. Cumhurbaşkanlık ofisi tarafından dün yayımlanan açıklamada çözüme varılamamasının sorumlusu Müslüman Kardeşler cephesi gösterilirken “diplomatik çabalar bugün sona ermiştir” denildi. Yaklaşık on gündür başta ABD, AB ve Körfez ülkelerinin liderliğinde taraflar arasında arabuluculuk çabaları hızlanmıştı. Cumhurbaşkanı Adli Mansur ve diğer geçici yönetim yetkilileri önceki gün de ABD, AB, Katar ve BAE’den temsilcilerle bir araya gelmişti. Uluslararası çabalar çerçevesinde kimi yabancı temsilci askerlerce tutulan devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yanı sıra Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimleriyle de görüşmüştü. ABD’li Cumhuriyetçi senatörler John McCain ile Lindsay Graham Kahire’deki temaslarının ardından önceki gün Müslüman Kardeşler’le uzlaşı çağrısı yapmış, siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiği görüşünü dile getirmişti. McCain çözüme varılamaması halinde gelecek günlerde “çok kan dökülebileceğiMısır’da Mursi yandaşlarının gösterileri sürüyor. (AP) TALİBAN CİNAYETLERİ SÜRÜYOR Kadın senatöre saldırdı Dış Haberler Servisi Afganistan’ın doğusunda Afgan kadın senatörün de içinde bulunduğu konvoya Taliban saldırdı. Taliban militanlarının ateşinde Senatör Ruhgül Hirzad’ın 8 yaşındaki kızının ve korumasının yaşamını yitirdiği, kendisinin yanı sıra eşi ve diğer kızıyla oğlunun da yaralandığı bildirildi. Saldırının Hirzad ve ailesinin bayram için başkent Kâbil’den memleketleri Nimroz’a giderken otobanda düzenlendiği gelen bilgiler arasında. ‘Meşrusu sır, gayrimeşrusu siste’ Altan’ın “İtalya’da da 7500 kişi tutuklanmıştı” rivayetini tam öne sürdüğü günlerde tesadüfen Türkiye’de olan İtalya’nın eski savunma bakanı yardımcısı, başbakanlık eski danışmanlarından, “IAIUluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanı” Stefano Silvestri’ye; “P2’den vaktiyle 7500 kişi tutuklanmıştı da ben mi hatırlamıyorum? Çizme’de de böyle zincirleme tutuklamalar yaşanmış mıydı” diye sormuş, şu yanıtı almıştım: “Değil yedi bin beş yüz… P2’den tutuklanan on kişi dahi yok İtalya’da!” Bitmedi. Silvestri ayrıca, “İtalya’da ‘gladio’ hiçbir zaman sizdeki gibi mahkemelik olmadı” demişti: “Meşru ‘gladio’ operasyonları yani ‘gladio’nun meşru kısmı, hükümet tarafından ‘devlet sırrı’ kapsamına alındı. Gayrimeşru gladio faaliyetleri ise sis altında kaldı. Hayatta kalan gladyatörler de artık 90’larına merdiven dayadı. Gladyatörlüğe mecalleri kalmadı…” İtalya’da durum bu. Hal böyleyken ısrarla hâlâ “Avrupa’da NATO ülkelerinde gladio’lar temizlendi. Gladio ile yüzleşildi. Bir Türkiye hariç! Ergenekon bunu yapıyor” efsanesi ısıtılıp ısıtılıp öne sürülüyor. Silivri’de cezaların yağdığı günün gecesinde izlediğim programlardan, Hande Fırat’ın CNN’deki “Ankara Günlüğü’nde” gene böyle bol keseden ErgenekonGladio benzetmesi yapan bir gazeteci vardı. Yalnız gladio da değil… Hüseyin Yayman bir ara hızını alamayıp İspanya’ya da el attı ve mesela şunu söyledi: “İspanya’da Franco’ya karşı komisyonlar kuruldu ve Franco yargılandı. Türkiye’de darbeciler yargılanmasın mı?” Darbeciler yargılansın tabii ama oradan buradan “meşruiyet devşirme” çabasına girilirken hodri meydan palavra atılmasın. Öyle sallama laflar ki bunlar insan kulaklarından emin olamıyor: “Acaba ben mi yanlış duydum?” oluyor. Yaşam boyu hiç kimsenin kılına dokunmadığı “Generalisimo” Franco, zira yatağında ölmüş olmasıyla ünlüdür. İspanya’nın demokrasiye geçişinden bu yana 30 küsur yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ bugün Madrid yakınında “Valle de los Caidos” adında görkemli bir anıtmezarda yatar. Aydınlarımız maşallah Ergenekon üzerinden sade Türkiye’nin yakın tarihini yazmakla kalmıyor. Avrupa’ya da müthiş bir gayretkeşlikle olmayan bir tarih yakıştırıyor. Bu topraklarda asla ilgi çekmeyen bir şey varsa o da gerçekler. ABD’li heyete tepki n CARACAS (AA) Venezüella’daki muhalefet partilerinden Proyecto Venezüella’nın lideri Pablo Uzcategui vurularak öldürüldü. Milletvekili Carlos Berrizbeitia, aracıyla Barinas eyaletinin merkezine gitmekte olan Uzcategui’nin, motosikletli ve silahlı bir kişi tarafından vurulduğunu söyledi. Venezüella’da muhalif lidere suikast ni” söylemişti. Bazı kaynaklar McCain’in Mısır’da Mursi’nin devrilmesine, Obama yönetiminin aksine “darbe” ifadesini kullanmasının geçici yönetimin tepkisine neden olduğunu, Mansur’un “İçişlerine müdahale kabul edilemez” dediğini aktardı. Kahire’deki geçici yönetiminin açıklaması sonrasında arabuluculuk görüşmelerinde bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns’ün Mısır’dan dün ayrıldığı duyuruldu. AB’den çözüm için çabaların sürdürüleceği mesajı geldi. Öte yandan Sina Yarımadası’nda Ariş kentinde eski milletvekili Abdulhamid Selma camiden çıktığı sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. oğu Afrika’nın en büyük Nairobi D havalimanı olan Nairobi Uluslararası Havalimanı, dün Havalimanı’nda sabah çıkan yangın nedeniyle uçuşa kapatıldı. Havalimanının ana girişinden siyah dumanların yangın çıktığını söyleyen havalimanı Karaçi’de kanlı gün Dış Haberler Servisi Pakistan’ın Karaçi kentinde dün meydana gelen bombalı saldırıda 11’i çocuk 14 kişi yaşamını yitirdi. Yetkililer bir futbol maçı sonrasında gerçekleşen saldırıda en az 26 kişinin yaralandığını duyurdu. Bombanın futbol sahasının yakınındaki otoparkta bir motosiklete yerleştirildiği belirtilirken saldırının hedefinin maça davet edilen eyalet meclis üyesi Cavid Nagori olduğu, kendisinin olayda yaralanmadığı kaydedildi. Yemen diken üstünde Dış Haberler Servisi ABD ve İngiltere’nin vatandaşlarına “terör tehdidi” nedeniyle çıkın çağrısı yaptığı Yemen’de hükümet, El Kaide’nin ülkenin doğusunda düzenlemeyi planladığı eşzamanlı eylemlerin engellendiği açıklaması yaptı. Yetkililer El Kaide militanlarının Hadramut vilayetinde petrol ve doğalgaz tesislerine yönelik saldırı planladığının ortaya çıkarıldığını duyurdu. Başkent Sana başta olmak üzere ülke genelinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı belirtildi. Bazı kaynaklar ABD özel birliklerinin El Kaide hedeflerine saldırı için hazırlık yaptığını da öne sürdü. yetkilileri, başlayan yangının itfaiye yardımıyla yaklaşık dört saat sonra söndürüldüğünü belirtti. Can kaybının yaşanmadığı yangında iki kişinin yoğun duman sebebiyle fenalaştığı bildirildi. Uçuşların şimdilik diğer havalimanlarına aktarıldığı açıklandı. Yangının çıkış nedeni ise henüz bilinmiyor. Günde 250 uçuşun gerçekleştiği havalimanının toplam müşterilerine geçen yıl 6 milyon kişi daha katılmıştı. (Fotoğraf: AFP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle