18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Bayram tatili diye kesilen görüşmeler önceki gece hükümet yanlısı sendikayla baş başa verilip sonlandırıldı Toplusözleşme skandalı Memurların sendika hakkı fiilen hiçe sayıldı. Hükümet tek yanlı anlaştığı MemurSen ile işi bitirip diğerlerini apar topar imzaya çağırdı. Yarım saat içinde toplantıya koşan KESK ve KamuSen’e emrivaki yapılmak istendi. Her iki sendika da skandala tepki gösterdi. MUSTAFA ÇAKIR ‘Ucuzculuk’ Bayrama girerken yandaşı, cemaati, sözde bağımsızı haber kanallarının çoğunda birden, canlı yayın olarak verilen uzun basın toplantısında hükümet adına Ergenekon davası sonuçlarını, gelişmeleri değerlendiren Bakan’ın yaşananların bütününe ilişkin değerlendirmesinde kullandığı sözcüğü başlığa aldım... Sayın Bakan’ın kastı Ergenekon davasının ağır sonuçlarını eleştirenlerin tepkilerinin bütününü hakaretle eleştirmekti... Aslında iktidarları cephesinin karar açıklanması sonrası takındıkları ortak tavır, dilin, ağır insan hakları ihlalleri içerikli haksızlık, hukuksuzlukları örtbas etmeye yönelik saldırganlıktaki “ucuzluğun” aynadan yansıması olmuş gibiydi... Dün bayram tebriği kartı niyetine çok yaygın gönderilen Nâzım Hikmet’in özenilmiş görseli; “Türkiye’de adalet aramak; kerhanede bakire aramaya benzer...” sözleri, sonuç kararların algılanmasına yönelik tepki duygularının bir özeti... İktidar cephesinin haz duygularının özetinde ise artık çok açık dillendirilen en yaygın ortak vurgulamanın anlamı üzerinde durmak gerek... Hani Ergenekon davası, askeri darbe girişimi, iktidarlarını devirmeyi amaçlamış silahlı terör örgütü ile hesaplaşma operasyonu, yargılamasıydı? Bakanı, hukukçusu, gazetecisi... Ağzını açan, iktidarlarını devirmeyi hedef almış örgüt, eylemlerinden sözü açıyor, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatma davası, AKP’yi iktidardan düşürme çabalarına karşı savunma atağı olduğu sonucuna geliyorlar... Dava, özel yargıda, ortada çok büyük bir silahlı terör örgütü, askeri darbe operasyonu gerçeği varmış gibi, çok sayıda ağır müebbet, ağır suç cezaları ile karara bağlandı ya... Adil yargılama, hukuk devleti düzeni, sivil yargı hukukunun işlediği savunmalarının yapılabilmesinde zorlanılıyor ya... Adaletin tartı aracının dengesinin işlediğini ortadan kaldıran tabloda, en haklı, en anlamlı itirazların tümüne yönelik “Üst yargı var, onun üstünde Anayasa Mahkemesi, uluslararası yargı, hukuku var...” cümleleri tekerleme... Ergenekon davası kapsamında geçerli, ağır insan hakları, hak, hukuk ihlalleri, sıradan, kolayca onarılabilecek yaralar, ayrıntılarmış gibi... Kanayan vicdanlara, adalet duygusuna yönelik tek çarpıcı karşı cephe oluşturma savunması ise iktidarları adına bağımsız yargılama hakkına doğrudan müdahale, intikam, hesaplaşma, rövanş duygularının özetlenmesi gibi; “AKP’yi iktidarda iken, seçim kazanmışken Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatmaya kalkıştılar. İktidardan düşürme cephesi, ittifakı oluşturdular... Ergenekon yargılamaları, örgütlenmeleri bu suçların, eylemlerin davalarının bileşkesi...” HHH Benimki iktidarlarının saçtığı, medyatik cephe, güç kazanılmış havada, münasebetsiz işe yaramaz bir anımsatma olacak biliyorum... Ancak AKP’nin seçim kazanmış, iktidarda iken Anayasa Mahkemesi’nde açılmış kapatma davasında, yürürlükteki anayasal düzene göre işlenmiş suçlardan, “Laiklik karşıtı odak oluşturduğu...” saptaması vardı ki... Seçim kazanmış, iktidardaki bir parti için Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kararı ile ortaya çıkmış toplumsal, rejimin tehdit ediliyor olgusu, öyle sıradan bir saptama hiç değil... Marjinal bir partinin suçu boyutunda kalsa neyse... Çoğunluk oyunu katlayan seçim sistemi sayesinde kazanılmış Meclis gücü, yasama, yürütme, yargı güçler ayrılığını sarsan kadrolaşma, iktidar denetim gücünü elde etmiş olma ile... ülkenin geleceğini, rejimini ipotek altına alan çok daha büyük bir tehdit gücüydü... İktidarları intikam gerekçesi yapılan Anayasa Mahkemesi kararı ile mağdur değil, tehdit odağı oluşturmaktaydılar. Ergenekon yargılamaları, cezalandırmalarında kullanılan suçlamaların içinde, yaygın biçimde iktidar karşıtı muhalefet, sivil örgütlenmeler, eylemler, görüşlerin, Cumhuriyet mitingleri, gazeteci görüşlerinin kanıt sayılmaları ise, silahlı terör örgütü suçlarının değil, olsa olsa, demokratik muhalefet haklarının gasp edilmesi kanıtları yapılabilir... Tabii ki askeri, silahlı terör örgütü varlığına ilişkin, hukukta nakıs teşebbüs boyutunda bile olsa, yargılamaya konu edilen kanıtların gerçekliği, hukuken geçerliliklerinin tartışılması gerçekten yargılamanın, hukukun görev alanında olarak bu köşeye taşınamazlar. Ucuzculuk insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeninin olmazları, muhalefet yapma haklarının, yanılsatma ile suç algılaması kapsamına sokulmaları, gasp altına alınmalarında... Gerçek askeri darbe, silahlı terör örgütü için geçerli, cezalandırmalardan vicdanlar kanadığında, havadan atılan gazlı bombalarla, tarlaların yanmasına yol açmış olarak dağıtılanlarla, gözaltına alınanlarla dalga geçmek... Dayanışma için Silivri’ye gelmek isteyenleri ülkenin her yerinden yola çıkartmamak, aileleri salona sokmamak... İktidarları adına övünülecek demokratik güç değil, polis devleti gücü, sivil diktatörlük niteliğine dönüştürülmüş, iktidarının güç gösterileri olabilirler. Bayrama milyarlarca Müslüman, dünyanın her yerinde, İslam dininin, Allah’ın emrettiği değerlerden, bayram havasından çok uzakta, siyasal İslamcı mezheplerin kanlı çatışmalarının tuzağında giriyor... ‘Mikrofonu kapatıldı’ Bakan Çelik ile Gündoğdu açıklama yaparken KESK’e bağlı Kültür Sanat Sen Genel Hukuk ve Toplu Sözleşme Sekreteri Efser Akman araya girerek uzlaşı olmadığını söyleyince mikrofonu kapatıldı. Akman, gazetemize yaptığı açıklamada, kendisi konuşurken çekim yapan kameraların kapatılmasının da istendiğini söyledi. Akman, “Bakan kendisine sorulduğunda benim için ‘yetkili değil, eylem yapmaya gelmiş’ demiş. Benim hazirun cetvelinde ismim var. Toplantılara katılıyorum” dedi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın isteği doğrultusunda toplusözleşme görüşmelerini bayramdan önce tamamlamak isteyen hükümet, diğer sendikalara haber vermeden önceki gece boyunca görüşmeleri sürdürdüğü MemurSen’le anlaştı. Toplusözleşme takviminde olmamasına karşın dün toplantı yapıldı. Son dakikada Türkiye KamuSen ile KESK’e haber verildi. Toplantı yapılacağından haberi olmayan Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk Adana’daydı. KESK Başkanı Lami Özgen’in de başka programı vardı. Özgen, dün saat 12.05’te telefonla toplantıya çağrıldı. Koncuk ile Özgen yaşananları Cumhuriyet’e anlattı. Koncuk, önceki gün toplusözleşme görüşmelerinin ardından ayrıldıklarını, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in kendilerine dün saat 13.00’e kadar sadece komisyonun çalışmalarını sürdüreceğini ifade ettiğini ama toplantı yapılacağını söylemediğini belirtti. Bunun üzerine kendisinin de memleketi Adana’ya geldiğini anlatan Koncuk, “MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile kapalı kapılar ardında anlaşmışlar. Bugün (dün) toplantı yapmaya karar vermişler. Toplantıya yarım saat kala da beni ve KESK Başkanı’nı arıyorlar. Ankara dışında olduğum için Toplu Sözleşme Genel Sekreterimiz Necati Alsancak’ı görevlendirdim. Çok geç haber verdikleri için o da zorlukla yetişebildi” dedi. “Memur masada satılmıştır” diyen Koncuk, toplusözleşmenin MemurSen Genel Başkanı Gündoğdu ile Bakan Çelik arasında yapıldığını, zamlar belirlenirken 2015’in hiç göz önüne alınmadığını, 2014’te verilecek brüt 175 liranın da memura 150 lira olarak yansıyacağını, oranların taleplerinin çok altında kaldığını söyledi. Öğretmenlerin muadili olan mesleklerde görev yapanlar 800900 lira alırken, öğretmenlere 150 lira eğitim öğretim tazminatı verildiğine dikkat çeken Koncuk, mağdur edildiklerini kaydetti. Koncuk, 4C’lilere kadro verilmemesini de kınadı. Toplusözleşmelerin aceleye getirilmesini “masadan kaçmak” olarak değerlendiren Koncuk, Bakan Çelik ile Gündoğdu’yu da kınadı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de Devlet Personel Başkanı’nın dün saat 12.05’te kendisini arayarak 12.30’daki toplantıya çağırdığını, daha önce arife günü çalışılmayacağını kararlaştırdıklarını söyleyince de Bakan’ın çağrısı gerekçesiyle ısrar ettiğini söyledi. Özgen, “Taraflar uzlaşma içinde, KESK’in de gelmesi gerekiyor, dedi. Gecikmeli olarak bakanlığa gittiğimizde gördük ki, MemurSen ile hükümet uzlaşmış, imzalamışlar ve bize deklare etmeye çalıştılar. Ben de deklarasyonu kabul etmeyeceğimizi, toplusözleşme kamuoyuna açıklanırken, MemurSen’le bakanın yanında kalmayacağımı ifade ederek toplantıyı terk ettim” dedi. Açıklanan rakamların ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak olduğuna dikkat çeken Özgen, hükümetin bir iki hususta iyileştirme yapıyormuş gibi gözükerek bayram öncesinde kamuoyunun tepkilerini nötrleştirmeye çalıştığını söyledi ve eylemlerine devam edeceklerini bildirdi. Hükümete göre 175, KESK’e göre 119 Toplusözleşme sonuçlarını Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile aynı zamanda Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı da olan MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu birlikte açıkladı. Hükümet ile MemurSen’in vardığı anlaşmaya göre Ocak 2014’ten geçerli olacak şekilde, taban aylığına 175 lira zam yapılacak. 2015’te yüzde 3+3 zam ve enflasyon farkı ödenecek. Öğretmenlere 2014’te birinci 6 ayda 75 lira, ikinci 6 ayda 75 lira olmak üzere toplam 150 lira eğitim öğretim tazminatı verilecek. 4/C’lilere aile, eş ve çocuk yardımının yanında 2014 Ocak ayında iyileştirme faslından 175 lira, seyyanen yapılacak artışta da 175 lira olmak üzere 350 liralık iyileştirme gerçekleştirilecek. Hizmet kollarıyla ilgili hakem heyetinin geçen yıl verdiği kazanımlar korunacak. 45 lira olan toplusözleşme ikramiyesi, örgütlü olan herkese 60 liraya çıkartılacak. Bu arada KESK’in hesaplamasına göre 2014’te verilecek 175 liralık brüt zam vergi kesintileriyle ocakta memura 119 lira olarak yansıyacak. Gelecek yıl eylül ayında da bu rakam kesintilerle 110.67 liraya düşecek. Bu arada yasa gereği Türkiye KamuSen ile KESK toplusözleşmeyi hakem heyetine götüremiyor. MemurSen’e üye sendikalar dışında yetkili tek sendika olan KESK’e bağlı Kültür Sanat Sen de sadece kendi hizmet kolundaki görüşmelerle ilgili hakem heyetine başvurabiliyor. ‘Memuru masada sattılar’ ‘Personel Başkanı aradı’ Komşu’da açlık krizi Ekonomi Servisi Yunanistan’da en fakir mahallelerde yaşayanların yüzde 90’ı, bedava dağıtılan yemeklere bağlı olarak hayatlarını sürdürüyor. Avrupa’da ekonomik iyileşmeye yönelik iyimserlik son dönemde artsa da son üç yıldır devam eden kriz sonucu, işsizlik ve yoksulluk had safhaya ulaştı. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan ve Yunanistan’ın yoksul mahallelerindeki yaşam şartlarını anlatan haberde, Komşu’nun en fakir mahallelerinde yaşayanların yüzde 90’ının bedava dağıtılan yemeklere bağlı olduğu belirtildi. Habere göre; bedava yemek kuyruğuna girenlerin arasında üç yıl önce başlayan borç krizinden önce şirket patronu olanlar da yer alıyor. Yunanistan’da işsizlik yüzde 27 ile Avrupa’nın en yüksek seviyeleri arasında. Borç kriziyle baş etmek için uygulanan kemer sıkma tedbirleri günde neredeyse bin kişinin işsiz kalmasına yol açıyor. Diğer yandan ülkede kamu kuruluşlarının yaz tatiline girecek olmasıyla birlikte, yemek dağıtma organizasyonunun sekteye uğrayabileceği belirtiliyor. Yunanistan’da ağustosta kamu kuruluşları tatile çıkıyor. Uygulamaya stoklardaki yiyecekler bitinceye dek devam edilebileceği ifade ediliyor. MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ 8 AĞUSTOS 2013 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ SATIŞ 1.9292 1.9327 9278 1.9356 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.7284 1.7397 1.7204 1.7501 0.34290 0.34458 0.34266 0.34537 2.5607 2.5653 2.5589 2.5691 2.9588 2.9742 2.9567 2.9787 2.0750 2.0883 2.0719 2.0914 0.29243 0.29546 0.29223 0.29614 1.8576 1.8660 1.8507 1.8731 6.7374 6.8255 6.6363 6.9279 0.32458 0.32676 0.32435 0.32751 1.9590 1.9720 1.9518 1.9795 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.51442 0.51534 0.51056 0.51921 1 ABD Doları: 1.1136 Avustralya Doları 5.6176 Danimarka Kronu 0.9276 İsviçre Frangı 6.5692 İsveç Kronu 98.24 Japon Yeni 1.0372 Kanada Doları 5.9292 Norveç Kronu 3.7504 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.3273 ABD Doları 1.5363 ABD Doları SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 1.9300 2.5600 2.9350 2.0650 79.35 530.71 Fed tahvil alımını eylülde yavaşlatabilir Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası (Fed) başkanlarından ekonomiye aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımıyla sağlanan desteğin çekilme zamanının yaklaştığı mesajları gelmeye devam ediyor. Chicago Fed Başkanı Charles Evans, bankanın tahvil alımlarını ekonomik verilere bağlı olarak gelecek ay bile azaltabileceğini söyledi. Evans, ekonomiye sağlanan parasal desteğin eylülde azaltılmaya başlanabileceğine son iki gün içinde işaret eden üçüncü Fed yetkilisi oldu. Fed’i unutun, asıl risk Çin Ekonomi Servisi alacağı görüşünde. Fed’in tahvil alımlarını kısıtlamaya gideceği ABD ve Avrupa ekoKimin haklı oldunomilerinden toparğunu anlamak için haberleri sonrasında gelişmekte olan lanma işaretleri geliFed politikaları dıülkelerde yaşanan sarsıntı piyasaları yor. Bu ortam uyguşında birçok olay lanmakta olan gevşek dikkatle izlenecek. Jaönemli ölçüde etkilese de uzmanlar, para politikasının yaponya’daki teşvik po“Esas Çin’e bakın” diyorlar. kın zamanda sonlanabilitikaları, Almanya’daki leceği yolundaki endişelereylül seçimleri bunlardan le piyasaları gerginleştiriyor. başlıcaları. Uzmanlara göre Avrupa’da toFinancial Times’ta yayınlanan bir parlanma gerçeğe dönüşürse, pek çok makalede ise dünya ekonomisindeki gerolumlu gelişmenin önü açılacak: Daha çek riskler sıralanırken esas Çin’e bakfazla insan iş bulabilecek, daha çok pa mak gerekiyor. Çünkü Çin, kararları ve ra harcayabilecek, bu da ekonomiyi bü ekonomisi şaffaf olmayan bir ülke, tam yütecek. Barron’s ekonomi dergisinden anlamıyla bir kapalı kutu. Sorunları ne Jonathan Buck’a göre, yıl sonuna doğ ölçüde çözüldü bilen yok ve büyümesi ru Avrupa’nın resesyondan çıktığını gö beklentilerin altına düşerse tüm dünyareceğiz. Capital Economics’ten Jennifer nın tedarik zincirini ve küresel emtia piMcKeown ise gerçek canlanmanın zaman yasalarını etkileyecek büyüklükte. Hindistan’da Rajan MB Başkanı oldu IMF’nin küresel krizi önceden tahmin etmesiyle bilinen eski Başekonomisti Raghuram Rajan, Hindistan Merkez Bankası Başkanı oldu. Hindistan’ın son on yılın en düşük büyüme hızını yaşadığı bu dönemde, Rajan üç yıl boyunca görevde olacak. ALIŞ SATIŞ 1.9330 2.5620 2.9800 2.0950 79.70 542.82 1 Kuveyt D.: 3.5119 ABD Doları GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 6.49
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle