19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Muhalefet Suriye’de savaşa karşı. CHP: Türkiye yeni bir Suriye olmamalı MHP: AKP, ABD ile omuz omuza. BDP: BM kararı olsa bile karşıyız 5 Irak savaşında ABD, Saddam’ı desteklemiş kimyasal silah vermişti... Filistin’de İsrail katliam yaparken de... Unutmayın! Suriye’yi vurmak için Fransa hazır, Yunanistan üslerini açmaya zaten karar verdi... O zaman işlem tamam! Peki, BM kararı ne olacak? Türkiye’yi “Sünni Blok” diye oyalayıp Suudi Arabistan ve Körfez şeyhlikleriyle Esad’a ders verip “zalim diktatörü” hizaya getirecek müttefik güçler... Suriye’de Esad’ın yanında yer alan bir çoğunluk var... Daha açıkçası halk desteği var! Aleviler, Arap Hıristiyanları, Ermeniler... Bir savaş çıkar mı? Bir başka deyişle, Kaddafi gibi devrilip halk tarafından öldürülür mü Esad! Bence bu olmaz, olamaz! Zaten ABD kara harekâtı yapmayacak, havadan üsleri, hava savunma sistemini çalışamaz hale getirecek, gözdağı verecek! HHH Mısır’da Cumhurbaşkanı Mursi, kendi atadığı general Sisi tarafından devrilince ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler ne demişti: “Müdahale!” ABD ve AB Müslüman Kardeşler’den tedirgin olmuştu... Mısır’da büyük bir halk kesimi de rahatsızdı. Sandıkla gelmiş Mursi’nin demokrasiyi araç olarak kullandığına inandığı için Tahrir Alanı’nı doldurmuş eylemlere başlamıştı. Sonunda ne oldu? Mursi tutuklandı, iki yıl önce devrilen diktatör Mübarek zindandan çıkarıldı. Emperyalizm böyle bir şeydir, kullanır ve bir anda atıverir Ortadoğu’da diktatörleri... Hüsnü Mübarek de 30 yıl ABD’nin emrindeydi, İsrail’le ilişkileri iyiydi, Gazze’ye açılan sınır kapısını kapatıp çocukların, insanların, hastaların ölümüne neden olmuş bir zalimdi. Bana kalırsa Sisi de zalimdir! Yüzlerce yoksul insanı öldürmüştür darbeden sonra! HHH Mursi’ye gelince... Demokrasi ve özgürlük yanlısı değildir... Özetle: Ortadoğu ve Kuzey Afrika, Afganistan ve Pakistan... Katliamların, ölümlerin yaşandığı, zalimlerin, egemenlerin kol gezdiği, halkların birbirlerine kırdırıldığı bir coğrafyadır... Kanlı topraklardır! Zalimler kanla beslenir! Bakıyorum ABD’nin El Kaide’yle eski ortaklığı başlamış, Taliban’la da el sıkışırsa hiç şaşırmayın!.. Film bilindik, birlikte izleyeceğiz... AKP tek başına ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) AKP, Suriye’ye askeri operasyonun en ön saftaki savunucusu konumu nedeniyle yalnız kaldı. CHP, MHP ve BDP, Suriye’ye askeri bir müdahaleye açıkça karşı tavır aldı. CHP, “Türkiye’nin yeni bir Irak, yeni bir Suriye modeli olmaması gerektiğini” belirtirken, MHP’den “AKP, İsrail ve ABD ile omuz omuza” eleştirisi geldi. BDP ise, “BM kararı olsa bile” Suriye’ye askeri bir operasyona karşı olduğunu açıkladı. CHP’nin Suriye konusundaki tavrını CHP MYK toplantısından sonra parti sözcüsü Haluk Koç açıkladı. Koç, Suriye’de kimyasal silahların kullanıldığı iddiasının BM’ye bağlı bağımsız denetçiler tarafından çok yönlü araştırılması ve sonuçlarının kuşkuya yer bırakmayacak netlikte ortaya çıkarılması gerektiğine işaret ederek, uydurma ve tek yanlı istihbarat raporlarına dayanarak Türkiye’nin Suriye’de bir “savaş macerası”na sürüklenmemesi gerektiğini ifade etti. Irak’ta 2003’te “uydurma, yanlış istihbarat raporlarıyla” dünyanın aldatıldığını belirten Koç, 1 Mart tezkeresinde “Mustafa Kemal’in parlamentosu” olarak nitelendirdiği TBMM’nin buna karşı çıktığını anımsattı. Koç, Dışişleri Bakanlığı tabelası olan bir kapının üzerinde “Savaş çıkartmaya Kanla Beslenen Zalimler... Tarihin sayfaları kanlıdır... Bir yanda zalimler, bir yanda halk... Egemenler ve ezilenler. Sömürgecilik ruhu! Soygun düzeni, ekonomi, silah tacirleri, petrol şeyhleri. Vahşi kapitalizm... Irak bombalanırken de suskunduk, Gazze misket yağmuru altındayken de... Akdeniz’in üzerine yıldızların düştüğünü sanıyor, evlerimizde televizyonların karşısında savaş filmi gibi izliyorduk. Saddam, Kaddafi zalimdi... Irak’ta da kimyasal silah vardı, BM heyeti gitmişti... Irak işgal edildi, çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler, yaşlılar öldü... Kadınlar dul kaldı, çocuklar babasız!.. Saddam yakalandı, idam edildi, canlı yayında televizyonlardan izledik. O yılları gözünüzün önüne getirin, bizim medyanın sevinç çığlıklarını göreceksiniz: “Irak’a demokrasi ve özgürlük gelecek!” Savaş bitti, Bağdat’ta önce geçici hükümet kuruldu, sonra seçimler yapıldı. Bağdat merkezli kukla devlet kuruldu... HHH Bugün Bağdat’ta iç savaş sürüyor... SünniŞii çatışması, patlayan bombalar. Ortalama günde 20 ölüm! Dün, Irak’taki bombalı saldırıda ise 65 kişi öldü... Irak’ta kaç kadın dul kaldı, kaç çocuk, genç elini, kolunu, bacağını yitirdi? Veriler birbirini tutmuyor ama yüz binlerce... Ortadoğu’da insanlık suçlarının işlendiği kesin. Peki, o bölgenin etini kemiğini yemiş olanlar kim? ABD ve İngiltere... Savaşa ikisi de hazır... Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde İngilizlerin hava üssü var, orası hazır! Türkiye geri kalır mı? Gelen haberlere bakılırsa Adana, Diyarbakır ve Malatya’daki ana jet üsleri de... Unutmadan şunu ekleyeyim: Yıllar sonra Irak’ta Saddam’ın kimyasal silah bulundurmadığı anlaşıldı ama iş işten geçmişti... Yakın tarihe göz atarsak, İran gittim, döneceğim” notunun bulunduğu bir karikatürü göstererek bazen karikatürlerin sözlerden çok şey ifade ettiğini belirtti. Koç, “Manzara bu. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı ile Başbakanı büyük bir çığırtkanlık yarışı içinde ‘Suriye’ye müdahale, Suriye’ye müdahale’, bu işin peşine düşmüş vaziyetteler” dedi. Koç “Bizim birikimimiz, bizim insanlarımızın daha önce yaşadıklarından ders çıkartması, bizzat Başbakan ve Dışişleri Bakanı düzeyinde kışkırtıcıların olmasına rağmen hiç kimsenin gücü Türkiye’yi yeni bir Irak, yeni bir Suriye modeli haline getirmeye yetmeyecektir” diye konuştu. Bahçeli: Ucube hazırlık Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı olmadan gönüllü ülkeler aracılığıyla Suriye’ye yapılması planlanan müdahale konusunda AKP’ye MHP’den de destek gelmedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye’ye müdahale yapmaya hazırlanan “gönüllü koalisyon” gibi hazırlıkları “ucube” diye nitelendirdi. Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada savaş tellallığı yapılmamasını isteyerek “Gönüllü koalisyon gibi ucube yorum ve hazırlıklar uluslararası hukukla uyumlu olmadığından meşru ve ahlaki olmayan yollara tevessül etmekten kaçınılmalıdır.” dedi. Türkiye sınırında kaçakçı görünümlü teröristlerin her gün sahnelediği provokasyonların tahammül sınırını aştığını kaydeden Bahçeli, “Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda ülkemiz için yakın tehdit olabilecek oluşum ve gelişmelere fırsat verilmemeli ve de anında müdahil olunmalıdır. Bunun için de 4 Ekim tezkeresi uzatılmalıdır” diye konuştu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Suriye’ye müdahalenin siyasi sonuçlarının ne olduğunun belli olmadığına işaret ederek “Dışarıdan yapılacak müdahale kan ve gözyaşını artıracak” dedi. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de müdahaleye, “AKP, bölgenin sınırlarını kalemle çizenleri, insanları kan ve ateşe boğanları ve Müslümanların petrollerini içenleri bölgeye davet ediyor. Suriye’de Esad rejimini yıkmak için İsrail ve ABD ile omuz omuza veriyor” dedi. Suriye konusunda Bağış: Hayır çatlak ses istemiyor diyen olmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefetin yeni bir tezkerede ısrar etmesi ve 1 Mart benzeri bir durumun yaşanabileceği değerlendirmeleri nedeniyle partisinde çatlak ses istemeyen Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’lilere Suriye ile ilgili konuşma yasağı koydu. AKP’li vekiller, Suriye konusunda açıklama yapamayacak. Başbakan Erdoğan, Suriye’ye askeri operasyon konusunda partisinden çıkacak olası eleştirel seslere karşı harekete geçti. Suriye’ye askeri harekât hazırlıkları nedeniyle muhalefetin sert suçlamalarıyla karşı karşıya olan Erdoğan, partisinin içinde de kaza yaşamak istemiyor. Erdoğan bu nedenle milletvekillerine, “susun” talimatı verdi. Erdoğan’ın talimatıyla AKP yönetimi tarafından milletvekillerine, “Suriye konusunda açıklama yapmayın” uyarısı geldi. Suriye ile ilgili konuşma yasağı, önceki gün AKP Genel Merkezi’nden milletvekillerinin cep telefonlarına gönderilen mesajla iletildi. Mesajda, milletvekilleri Suriye konusunda yazılı ve görsel medyaya yapacakları açıklamalar konusunda uyarıldı. Mesajda, hükümetin Suriye ile ilgili izlediği politikaların yalnızca Başbakan Erdoğan tarafından yetkilendirilmiş, parti ve hükümet sözcüleriyle ilgili yetkililer tarafından kamuoyuna duyurulacağı belirtildi. Bu çerçevede AKP milletvekillerinin, zorunlu olmadıkça bu konuda açıklama yapmamaları, açıklama yapmalarının gerekmesi durumunda ise parti yönetiminden izin almaları istendi. Tezkere tartışması Hükümetin müdahale için eldeki tezkerenin yeterli olduğu iddiasına karşı muhalefetin “yeni bir tezkere zorunlu” ısrarı da sürüyor. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, gazetecilerin tezkereyle ilgili sorularını yanıtlarken, “Hükümetin söz konusu tartışmalardan sonra henüz Bakanlar Kurulu toplantısını yapmadığını” söyledi. Bağış, “Pazartesi bunu inceleriz. Eğer halihazırdaki tezkereler yeterli değilse ve hükümetimizin bir tezkere ihtiyacı olursa böyle bir tezkere alma konusunda hükümet bir karara varırsa Meclis’e gideriz. Suriye’den son gelen görüntülerden sonra, hiçbir milletvekilinin tezkereye ‘hayır’ diyeceğine inanmıyorum” dedi. ‘Demokrasi getirmez’ BDP, Suriye’ye yönelik olası bir askeri müdahaleye “BM kararı olsa da olmasa da” karşı çıkacağını açıkladı. BDP Hakkâri Milletvekili Adil Zozani, “Biz genel olarak ülkelerin kendi iç sorunlarını, kendi içlerinde demokratik yöntemlerle çözmesinden yanayız. Olası bir uluslararası müdahalede Türkiye’nin uluslararası müdahaleye taraf olmasını arzu etmiyoruz. Suriye’deki demokratik muhalefetin güç birliği yapıp, Suriye’deki gidişata kendi öz dinamiklerine dayanarak ‘dur’ diyebileceğine inanıyoruz. Bugüne kadar yaşanan örneklerde uluslararası müdahalelerin beraberinde demokratik bir sistemi inşa etmediği görülüyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle