Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE [email protected] 16 KÜLTÜR FRA N CESCO A LBA NO İLK KİŞİSEL SER GİY LE GA LER İST’ TE arındırılmış formlar Kültür Servisi Çağdaş sanatın dikkat çeken temsilcilerinden Francesco Albano, “On the Eve” adını taşıyan ilk kişisel sergisiyle Galerist’e konuk oluyor. 29 Ağustos’ta başlayıp 20 Eylül’e kadar sürecek sergi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophanei Amire Kültür Sanat Merkezi Tek Kubbe’de izlenebilecek. Albano, ana malzemesi olan balmumu ve polyesteri kullanarak, tüm gerçekçiliğiyle, deforma olmuş insan bedenleri yaratıyor. Bedenin, deri ve kemik gibi temel yapısal verilerini işleyen sanatçı, izleyiciyi tinden ve histen arındırılmış gibi görünen cansız formların etrafa yaydığı ürpertiyle baş başa bırakıyor. Yapıbozumun sınırlarında dolaşarak şekillendirdiği bedenleri bir nevi varoluş formu olarak tanımlayan Francesco Albano, Carrara’daki güzel sanatlar akademisinden 2000 yılında mezun olan genç bir sanatçı. İlk kişisel sergisini 2008’de “Everyday Bestiary” başlığı altında Milano’da sergileyen Albano, son olarak 2011’de Venedik Bienali’ne paralel “The State of Art, Tese di San Cristoforo, Arsenale” isimli karma sergide yer almıştı. Tinden ve histen Berlin’deki çağdaş sanat projesi mekânı, ‘İskele 2’ sergisiyle kapılarını kapatıyor ‘HER ŞEYDEN SONRA’ PROJESİ SİEMENS SANAT’TA TANAS’tan veda sergisi EVRİM ALTUĞ Berlin’in merkezindeki Heide Sokağı’nda yer alan kültür ve sanat projesi mekânı TANAS, kapılarını 3 Kasım 2013’te, Rene Block küratörlüğündeki son sergisi ‘Yanıtlanmamış Soru. İskele 2’ ile kapatacak. Fiziksel ve idari organizasyonu küratör Rene Block imzalı Edition Block Berlin’e ait kurum, mali desteğini Vehbi Koç Vakfı’ndan alıyordu. Bağımsız bir sanat alanı yaratma gayretindeki TANAS, Block ile 5 yıllık yazılı bir işbirliği projesinden doğmuştu.Vehbi Koç Vakfı, bundan böyle İstanbul Dolapdere’deki yeni çağdaş sanat müzesi projesi ve Beyoğlu Arter’in mevcut faaliyetlerinin yoğunluğu gerekçesiyle, mesaisi ve mali desteğini İstanbul’a odaklayacak gibi görünüyor. Sanatseverlerin ‘Orientation’ temalı 4. İstanbul Bienali’yle tanıdıkları Rene Block, TANAS’ı 2008 yılı nisan ayında, son günlerin manşetlerde öne çıkan imzası Kutluğ Ataman’ın çok sayıda TV ekranı ile hazırladığı yerleştirme projesi ‘Küba’ ile açmıştı. Bünyesindeki eğitim programları ile pek çok sanatçı, yazar, akademisyen ve küratörün uğrak yeri haline gelen TANAS geçen zaman içinde Türk çağdaş sanatının gizli çekim merkezi halini al u Vehbi Koç Vakfı’nın desteğiyle ünlü küratör Rene Block yönetiminde 20 yıl önce Berlin’de açılan TANAS, 3 Kasım’da etkinliğini sonlandırıyor. Vehbi Koç Vakfı ise bundan böyle, uğraşlarını Dolapdere’deki yeni çağdaş sanat müzesi projesi ve Beyoğlu Arter’le birlikte İstanbul’a odaklayacak gibi görünüyor. mıştı. TANAS’ta 27 Temmuz’da sona eren ‘Agorafobi’ adlı İstanbul Bienali sergisinin ardından, 7 Eylül’de açılacak grup sergi si ‘Yanıtlanmamış Soru. İskele 2’, Neuer Berliner Kunstverein işbirliğiyle sanatseverlere sunuluyor. Berlin ve New York’taki galericilik yılları ardından gelen Berlin sanatçı programı DAAD Artists ve Kunsthalle Fredericianum’un Sanat Yönetmenliği projelerinden sonra, dünyanın birçok şehrinde sergiler açan, Sydney, Gwangju ve İstanbul bienallerine emeği geçen Block bu sergisiyle, 20 yıl önce açtığı ve Stuttgart, Berlin ve Bonn’da izlenen Türk çağdaş sanatı sergiler dizisi ‘İskele’nin de çemberini tamamlayacak. Adını Boğaz vapurlarının kal kış ve varışta sürülen iskelelerinden alan sergi bu anlamda, 20 yıl önce ‘kalkış’a geçen çağdaş Türk sanatının, sembolik manada uluslararası bir varış noktasına geldiğini de düşündürüyor. Sergi, beraberinde Gülsün Karamustafa, Charles Esche ve Mehtap Baydu gibi küratör ve sanatçıların da yer alacakları uzun bir diyalog ve tartışma programını da getirecek. Sergiye katılan sanatçılar ise şöyle sıralanıyor: Adel Abidin, Johanna Adebäck & Merve Ertufan, Nevin Aladağ, Halil Altındere, Fikret Atay, Maja Bajevic, Rosa Barba, Claus Böhmler, Candice Breitz, Jae Eun Choi, Sunah Choi, Braco Dimitrijevic, Maria Eichhorn, Ayşe Erkmen, Andrea Faciu & Florin Bobu, Asta Gröting, Mona Hatoum, Pravdoliub Ivanov, Christian Jankowski, Annika Kahrs, Gülsün Karamustafa, Ali Kazma, Kimsooja, Jaroslaw Kozlowski, Alicja Kwade, Jonas Mekas, Olaf Metzel, Bjørn Nørgaard, Ahmet Öğüt, Şener Özmen, Dan Perjovschi, Sonja Rentsch, Mario Rizzi, Michael Sailstorfer, Anri Sala, Sarkis, Superflex, Cengiz Tekin, Hale Tenger, Raša Todosijevic, Endre Tót, Thu Van Tran, Rosemarie Trockel, Nasan Tur, Lawrence Weiner ve Maaria Wirkkala. Kültür alanının son on yılı Kültür Servisi Siemens Sanat’ta, Avrupa Kültür Derneği’nin 10. yılı nedeniyle gerçekleştirilen “Her Şeyden Sonra” başlıklı projeyle kültür alanının son on yılı masaya yatırılıyor. Proje kapsamında forum ve sergi gerçekleştirilecek. Forumlar, geçmiş on yılda ele alınan konuları bir kez daha ele alacak. “Küresel Sorunlar, Kültür Vizyonları”, “Kent, Aktif Kentlilik, Kültür ve Sanat”, “Nereden, Nereye?”, “Düşüncede, Düşte ve Günlük Yaşamda Değişimler” başlıklı forumlar düzenlenecek. Proje kapsamında 11 Eylül’de de Siemens Sanat’ta “Genleşme” konseptli sergi açılacak. Sergide, Sinopale Uluslararası Sinop Bienali’nde yer alan eserlerden bir seçki yer alacak. Rene Block 3. Roma Türk Filmleri Festivali 2629 Eylül’de VENEDİK’TE ANA YARIŞMAYA KATILANLAR Ana Arabia / Amos Gitai Child of God (Tanrı’nın Çocuğu) / James Franco Die Frau des Polizisten (Polisin Karısı) / Philip Groning L’intrepido (Korkusuz) / Gianni Amelio La Jalousie (Kıskançlık) / Philippe Garrel Jiaoyou (Sokak Köpekleri) / Tsai Mingliang Joe / David Gordon Green Kaze Tachinu / Hayao Miyazaki Miss Violence (Bayan Şiddet) / Alexandros Avranas Night Moves (Gece Hamleleri) / Kelly Reichardt Parkland / Peter Landesman Philomena / Stephen Frears Sacro GRA / Gianfranco Rosi EsStouh (Damlar) / Merzak Allouache Tom at the Farm (Tom Çiftlikte) / Xavier Dolan Tracks / John Curran Under the Skin (Deri Altında) / Jonathan Glazer The Unknown Known: the Life and Times of Donald Rumsfeld (Bilinmeyen Bilinen: Donald Rumsfeld’in Yaşamı ve Döneki) / Errol Morris Via Castellana Bandiera / Emma Dante The Zero Theorem / Terry Gilliam ‘PARİS’TE SON TANGO’ 40 YIL SONRA VENEDİK FİLM FESTİVALİ’NDE ‘ONUR KONUĞU’ OLARAK AĞIRLANDI “Paris’te Son Tango”da başrollerini paylaşan Marlon Brando ile Maria Schneider. Artık ikisi de hayatta değil. Onur ödülü Yılmaz Güney’e Kültür Servisi Bu yıl 2629 Eylül tarihlerinde düzenlenecek 3. Roma Türk Filmleri Festivali’nde onur ödülünün Yılmaz Güney’e verileceği açıklandı. SRP İstanbul, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu Kurulu’nun katkılarıyla, Roma Büyükelçiliği’nin destekleriyle düzenlenen festivalde Güney’e layık bulunan ödül Barberini Sineması’nda yapılacak gala gecesinde eşi Fatoş Güney’e takdim edilecek. Ayrıca, üç gün sürecek festivalde Güney’in anısına “Arkadaş” (1974), “Umut” (1970) ve “Sürü” (1978) filmleri gösterilecek. “Eyvah Anneciğim Türkler Geliyor” sloganıyla düzenlenen 3. Roma Türk Filmleri Festivali’nin onursal başkanlığını Ferzan Özpetek yaparken, festival Uğur Yücel’in “Soğuk” isimli son filmiyle açılacak. Venedik’te ‘son tango’ MEHMET BASUTÇU Eller”in açık havada yapılan gösterimini etkilemiş durumda... Ertesi sabah, açılış gecesi öncesinVENEDİK “Paris’te Son Tande, festivalin 70. yaşgünü için 70 yögo”, 40 yıl sonra Venedik’te bir danetmene, “Yeniden Yüklenen Gevetin onur konuğu oluyor. Hollywolecek” başlığı altında ısmarlanan 70 od sinema dergisi Variety’nin açılış kısa filmden oluşan paketi izliyoruz. öncesi verdiği geleneksel kokteylin Bu tür ısmarlama mozaiklerin olaadresi, San Marco Meydanı yakınındaki efsane otel Danieli’nin eşsiz bir ğanüstü sonuçlar vermeyeceği ortada. Belleklerde iz bırakacak kamanzara sunan terası yine. Ana jüri dar özgün olan 1015 başkanı Bernardo Bertolucci gefilm bulmakta zorlanıcenin baş konun o’nu g n a T n o yoruz. Catherine Breğu. Felç geçiren S te u ‘Paris’ ı n a şk a illat, Atom Egoyan ve bedeni tekerlekb ri jü yönetmeni ve cci gecenin Kim KiDuk alkışlali sandalyeye baolu nan adlar arasında. İlğımlı ama gözleBernardo Bert elç geçiren F . ginç olan, bu zor ve rinden sinema kıu ğ u baş kon ye zoraki en fazla 90 sae ly a d n vılcımları eksik desa li k e bedeni tekerl gözlerinden niyelik işlerin içinğil. m a Nefis yiyeceklerbağımlı, a eksik değil. de, birçok yönetmerı nin bildik biçemlerile dolu büfenin bir ma kıvılcımla e n si nin izlerinin jenerikyanında, Marlon ten önce yakalanabilmesi. Brando ile filmdeKameranın önünde ve gerisindeki rol arkadaşı Maria Schneider’in ki Amos Gitaï, savaş gerçeğini yine o günlerden kalma fotoğrafları var. Jeanne Moreau’nun sesi eşliğinde İki kırmızı gül koymuşlar, artık aramızda olmayan o iki “genç” oyuncu sorgularken, yine kendini anlatıyor. nun portreleri önüne... “Paris’te Son Semih Kaplanoğlu, “Devran” adlı Tango”nun müziği, barın hemen ya minimalist çalışmasında yine tek sekanslık durağan çekimiyle, yine donında canlı olarak seslendiriliyor. ğayı gözlemliyor: Ateş böcekleri, fırFrancesco Rosi de konuklar aratınanın yaklaşmakta olduğu karansında ve biraz hüzünlü; bardaklık bir gecede, yaprakları hışırdayan tan boşanırcasına yağmayı sürdüağacın önünde dans ediyorlar sanki... ren yağmur, 50 yıl önce Altın Aslan Ve sıra geliyor açılış filmi kazanan filmi “Kentin Üzerindeki “Yerçekimi”ne... Sandra Bullock ile George Clooney, bir kaza sonucu uzayda çaresiz kalan iki astronotu, uzayda dolaşmak için giyilen özel kombinezon ve kask gerisinde yorumluyorlar çoğunlukla... Oyunculuk yeteneklerini, basınçsızlığa dayanıklı o koruyucu yuvarlak camdaki yansımalar ötesinde izleyebildiğimiz yüz hatlarından çok, ses tonlarıyla kanıtlamaya çalışıyorlar. Sandra Bullock biraz daha şanslı. Zaman zaman başlığını çıkarıp soyunacak zaman bulabiliyor. Filmde uzayın seessizliğinden söz ediliyor ama, gerilim artırıcı müzik, bangır bangır kulak tırmalıyor. Üçüncü boyutu yakalamak için taktığımız gözlükler, ekrandan yansıyan ışığı yutup görüntüleri karartırken, kameranın devinimleri baş dondürüyor. Uzaysal gerilimin dozu hayli yüksek ve alabildiğine yapay... “Yerçekimi”nin belirli bir mizansen bütünlüğü, hatta ustalığı sergilediği söylenebilir. Üstelik, uzaktan uzağa bazı ciddi mesajlar da iletmiyor değil film. İnsanoğlunun uzayı bile kirlettiğini; atmosfer ötesi trafiğin giderek kazalara yol açacak derecede tehlikeli olduğunu; pek üzerinde durmasa da gösteriyor. Ve tabii “happy end” yine kaçınılmaz! ŞİİR ÖDÜLÜ İÇİN SON BAŞVURU TARİHİ 7 KASIM Necati Cumalı Edebiyat Ödülleri Kültür Servisi Urla Belediyesi tarafından, CumalıSeferis Gökyüzü Kültür ve Sanat Derneği’nin desteğiyle, 2014 yılından itibaren Necati Cumalı Edebiyat Ödülleri verileceği açıklandı. Ödül için değerlendirme, her yıl dönüşümlü olarak, sırasıyla şiir, öykü, roman ve tiyatro oyunu dallarında yapılacak. “Necati Cumalı 2014 Şiir Ödülü” seçici kurulunda Cevat Çapan, Refik Durbaş, Celal Soycan, Sina Akyol, Metin Cengiz, Metin Celâl ve Asuman Susam yer alıyor. Kazananlar 9 Aralık’ta açıklanacak ve değer bulunanlara ödülleri 13 Ocak’ta İzmirUrla’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak törenle sunulacak. Şiir dalında ödüle başvurmak isteyenlerin eserlerini 7 Kasım tarihine kadar “Urla Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Urlaİzmir” adresine ulaştırmaları gerekiyor.