26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Türkiye’de Temmuz usule tabi olacakları belirtildi. 2013 itibarıyla basit usulde Ve söz konusu karar 14 ili vergilendirilen gelir vergisi faal kapsıyor. Başka bir deyişle bu mükellef sayısı yaklaşık 700 iller büyükşehir yapıldı ama bin. 10 yıl öncesine göre bu mükelleflerinin büyümediği rakamda ortalama 100 binlik kabul edildi. bir azalma var. Bu iller ise 6360 sayılı Bu rakam önemli! Çünkü kanunun 1. maddesi dikkatli okurlar bilir ki, bu uyarınca büyükşehir olan köşede daha önce hep iller Aydın, Balıkesir, Denizli, eleştirdik ve her türlü götürü Hatay, Malatya, Manisa, vergilemenin karşısında olduk. Kahramanmaraş, Mardin, Dedik ki, basit usulde gelir Muğla, Ordu, Tekirdağ, vergisi mükellefi olmak, eski Trabzon, Şanlıurfa ve Van. adıyla da götürü gelir vergisi 6 Ağustos tarihli Remi mükellefiyeti, hem ekonominin Gazete’de yayımlanan kayıt altına alınmasına, hem Bakanlar Kurulu kararı ile bu sınırları içinde (Erzurum, Diyarbakır de belge düzeninde bazı aksamaların illerimizde bazı sektörlerde faaliyet ve Sakarya hariç) yer alan bazı iş yaşanmasına sebep oluyor. gösteren mükelleflerin basit usulde gruplarında faaliyet gösterenleri Gelir Vergisi Kanunu’nun 51. vergilendirilmeye devam etmelerine gerçek usulde gelir vergisi mükellefi maddesinde, basit usulün hududu imkân sağlanmış oldu. olarak tanımladı. belirlenmiş, yani basit usulden Bazı illerimiz büyükşehir yapılırken Bilindiği üzere, son dönemde pek yararlanamayacaklar sıralanmış. bu illerimizde faaliyet gösteren çok ilimiz büyükşehir yapıldı. Bu Yani gerçek usulde gelir vergisi mükelleflerin de büyüdüğü ve gerçek illerde faaliyette bulunan mükellefler mükellefi olmak zorunda olanlar tek usulde vergilendirilmesi gerektiğini de karar uyarınca basit usule tabi tek sayılmış. İşte bu maddenin son düşünüyoruz. Daha önce sıklıkla olamayacaklardı. Ekonominin bendinde; çeşitli iş grupları, sektörler, ifade ettiğimiz üzere, her türlü götürü ve vergisel işlemlerin kayıt altına il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri vergilemenin karşısındayız. Hem alınması yönünden bu durumu olumlu dahil olmak üzere il ve ilçelerin ekonominin kayıt altına alınması hem karşılamıştık. belediye sınırları (mücavir alanlar de belge düzeninin sağlıklı işleyişine Ancak, 6 Ağustos tarihli Resmi dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler zemin hazırlanabilmesi için basit Gazete’de yayımlanan yeni bir itibarıyla veya sabit bir işyerinde usulün bir an önce kaldırılmasını Bakanlar Kurulu kararı ile yeni faaliyette bulunulup bulunulmadığına öneriyoruz. büyükşehir belediyesi kurulan illerde göre gerçek usulde vergilendirilmesi faaliyet gösteren mükelleflerin de basit gerekli görülenlerin, basit usule tabi MALULEN EMEKLİLER ÇALIŞABİLİR Mİ? olamayacakları belirtilmiş. Şubat 2013’te malulen emekli oldum, 6 aydır maaş Bakanlar alıyorum. Mart ve nisan aylarında maddi destek için eczanede Kurulu da bu SORU CEVAP çalışmıştım. İşverenim SGK primi yatırdı. Temmuzda bent hükmüne SGK’den malullük maaşlarının geri tahsil edileceği yazısı Sorularınız için malicozudayanarak geldi. Ne yapmalıyım? Hasan Nalcı m6ismmmo.org.tr adresine aldığı kararla, Malulen emeklilik, çalışma veya meslekte kazanma mail atabilirsiniz. Tüm somücavir alan gücünün kısmen veya tamamen kaybedilmesi nedeniyle rular eposta ile tek tek sınırları dahil cevaplanacaktır. sürekli bir gelir kaybına yol açan fizyolojik bir risk olarak olmak üzere kabul edilir. Malulen emekliler çalışamaz. Yeniden aylık büyükşehir bağlanması için ilgili SGK ile görüşülmeli. belediye ‘Eksik Gün’de Değişiklik Çok Sigortalıların işyerinde çeşitli nedenlerle ay içinde 30 günden az çalışması halinde eksik gün gerekçesinin ve eki belgelerin SGK müdürlüğüne bildirimi gerekir. İşte bu bildirimle ilgili 21 Ağustos’ta önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre yasada “tanımlı belgelerden”, resmi nitelik taşımadığı için geriye dönük olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanların, (ücretsiz izin gibi) aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi halinde işleme konulmayacak ve işverenden eksik sürelere ait ek aylık prim ve hizmet belgesi istenerek idari para cezası uygulanacak. Yapılan değişiklikle işyerinde, aynı SSK işyeri numarasında 10 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran ve bildirge verilen işyeri dosya ile sınırlı olmak üzere, işverenlerin eksik gün bilgi formu verme yükümlülüğü kaldırıldı. 10 kişiden az işçi çalıştıran işverenler, işçiyi 30 günden az sigortalı beyan etmiş ve 30 günden az çalışma nedenini puantaj kaydı seçmiş iseler eksik gün bilgi formuna ekleyecekleri puantaj kayıtlarına mutlaka işçinin imzasını alacaklar. Artık puantaj kayıtlarında işçinin imzasının bulunmaması halinde eksik gün bilgi formu geçersiz sayılacak. İşverenden eksik sürelere ait ek aylık prim ve hizmet belgesi istenecek ve işverene idari para cezası uygulanacak. Yani; aman dikkat! GÖRÜŞ PROF. DR. CENGİZ KUDAY 26 Ağustos’lar ‘Basit Usul’ Artık Bitmeli Selçuklu Hükümdarı Alparslan, Malazgirt’te cuma namazı sırasında yaptırdığı bir geçit resminden sonra, ordusuna ezcümle aşağıdaki konuşmayı yapmıştır: “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğruna savaşıyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir, bana yardım et, sözlerimde yanlış varsa beni kahret. Ey askerlerim! Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra Melik Şah’ı tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak gelecek bizimdir. Biz ne kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olursa olsunlar, bütün Müslüman minberlerinde bizim için dua ettikleri şu vakitte kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur, gayeme ulaşırım ya şehit olarak cennete giderim. Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler peşimden gelsin, ayrılmayı isteyenler gitsin. Burada emreden Sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ancak ben de sizlerden biriyim, sizlerle savaşan gaziyim. Beni takip edenler ve nefislerini ulu Tanrı’ya adayanlardan şehit olanlar cennete, sağ kalanlar ise zafere kavuşacaklardır.” 26 Ağustos 1071. Yahya Kemal 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un başlaması üzerine, “26 Ağustos 1922” başlıklı şu güzel şiirini yazar: “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâmın!” Nâzım Hikmet Ran, Kuvayi Milliye Destanı’ndan: 26 Ağustos 1922 saat 2.30 30 Ağustos Zaferi 91. Yaşında PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Bu zafer öyle sıradan bir galibiyetin sonucu değildir. Çünkü, I. Dünya Savaşı’nda Türk askeri yenilgiye uğramadığı halde Osmanlı’nın müttefiklerinden Almanya’yla beraberindekilerin yenilgiye uğraması sonucu o günkü devletin boynuna idam fermanı niteliğindeki Sevr anlaşması geçirilmişti. Bu fermanın getirisi olarak İngilizlerin planlaması doğrultusunda İstanbul onlara göre KostantinopolisTrakya dahil yakın çevresi, Ege sahillerinin önemli yöreleri Yunanlılara, Güney ve Güneydoğu Fransızlarla İtalyanlara, Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu Ermenilerle kısmen Kürtlere bırakılmış, kuzeyde tarihi Pontus devletinin merkez Trabzon olarak yeniden canlandırması istemiyle yurdumuz yamalı bohça örneği parçalanmıştı. Bize kalan yalnızca Ankara Engürü ve yöresiydi. HHH Vatanın tümüyle elden gidişi, Osmanlı saltanatını işgalcilerle birlikte sürdürmek iste yenlerin başta Mehmet Vahdettin olmak üzere umurlarında değildi. Buna karşın yurtseverler Kurtuluş’un çarelerinin ara planlarını oluştururlarken, Anadolu halkı da işgale karşı isyandaydı. Anadolu İsyanı’nın başını Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak çekiyordu. Ankara’da padişahın meclis ve hükümetine karşı, Kurtuluş ve İstiklal Meclisi oluşturuldu. Sakarya ile I. ve II. İnönü savaşlarındaki başarıdan sonra 26 Ağustos 1922’de M. Kemal’in başkomutanlığında Kocatepe’de başlayacak olan meydan savaşına Ankara’daki Milli Meclis’te karar verildi. 4 gün süren meydan savaşı 30 Ağustos’ta zaferle sonlandırıldı. Kurtuluş mücadelesi Yunan askerlerinin 9 Eylül’de İzmir’den denize dökülmeleriyle sonlandı. HHH 30 Ağustos zaferi öyle sıradan bir başarı değildir. O işgal koşulları ortamında dünyada görülecek tek örnektir. Rahmetli büyükanneciğim iki oğlunun büyüğünü cephede, küçüğünü Kuvayi Milliye’ye yemek taşırken Yunan efsonunun (askeri) serseri kurşunuyla vurulan dizinin kangrene dönüşmesiyle şehit olmalarıyla, büyük kızını da o günlerin koşullarında veremin getirdiği ölümle kaybetmiş. Bu acılarının eşliğinde aralıksız Mustafa Kemal’le arkadaşlarına yasinler okuyarak dualar gönderirdi. Mal ve mülklerini yağmalayan işgalcilerin denize dökülüşünü görmesi en büyük kıvançlı tesellisiydi. Atatürk’le arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı’na kahramanca soyunmaları birçok şair ve yazarımızın da destansı satır ve dizelerine konu olmuştur. Örneğin, evrensel şairimiz Nâzım Hikmet, “Büyük Taarruz” başlığı altındaki dizelerinde aklımda kaldığınca; “Mavi gözlü Başkumandan, Baktı saatine 5.30 Top atışıyla zaferini başlattı…” diye duygularını kaleminden akıtmış. HHH Bunca ocaklara ateş düşüren acılarla elde edilmiş olan bağımsızlık ve özgürlük savaşı sonucu kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş değerleri bazı iktidar tutkunlarının sapkınlıklarına feda edilemez. Sonsuza kadar da edilmeyecektir. Ata’mızın emanet ettiği Cumhuriyetimizi Türk gençliği direnişleriyle aralıksız savunmaktadır. 26 Ağustos 2013 günü oluşturulan Kocatepe’ye yürüyüş, bu inancın canlı yansımasıdır. Zindanlarda haksız, hukuksuz yere tutuklanıp bir de mahkum edilen seçkin yurtseverlerimizin özgürlüklerine tez elden kavuşturulmaları dileğiyle tüm yurttaşlarımın Zafer Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum. Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır/ne ağaç, ne kuş sesi/ ne toprak kokusu vardır./ Gündüz güneşin/ gece yıldızların altında kayalardır/ ....... Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi/ okşayarak gülümseyen bıyığını/ seyrediyordu Kocatepe’den/ dünyanın en yıldızlı karanlığını./ düşman üç saatlik yerdedir ve Hıdırlık Tepesi olmasa/ afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek./ kuzeydoğuda güzelim dağları/ ve dağlarda tek/ tek/ateşler yanıyor. .......... Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında/ birdenbire beş adım sağında onu gördü/ Paşalar onun arkasındaydılar./o, saati sordu/ paşalar: “üç”, dediler./ sarışın bir kurda benziyordu./ ve mavi gözleri çakmak çakmaktı./ yürüdü uçurumun başına kadar/eğildi, durdu./ bıraksalar /ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak/ ve karanlıkla akan bir yıldız gibi kayarak/ kocatepe’den afyon ovasına atlayacaktı. “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” 26 Ağustos 2013 HARBİ SEMİH POROY Genelkurmay Başkanlığı, TürkiyeSuriye sınırında kaçakçılarla önceki gece başlayıp yaklaşık 10 saat süren bir çatışma yaşandığını duyurdu: “200250 araç, üç bin kişilik kaçakçı yaya şahıs ile 300350 atlı başarıyla engellenmiştir.” Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: “Kimyasal incelemesinden sonra Suriye’ye karşı bir koalisyon oluşursa, Türkiye de içinde yer alır.” BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Meksi 1 ka’da büyük 2 bir uygarlık kuran eski 3 halk. 2/ Ge 4 reksiz... 106 5 taşla oynanan 6 bir oyun. 3/ “Satırı çal 7 dı cellat / 8 Çıplak bo 9 yunlar yarıldı gibi” 1 2 3 4 5 6 7 8 9 (Nâzım Hik 1 Ç A Y I R Ö N Ü met)... Dingil. 4/ 2 A Ş U R E İ R İ Dayanaksız söz 3 Y A Ğ T E Z E K ya da konuşma... 4 Ö R K O F A A Kaz Dağı’nın an5 N P E R E M E tik dönemlerdeki adı. 5/ Halk adına 6 Ü R E T İ M S E OD K E R E S halka karşın dev 7 R EM İ rimci girişimler 8 A D E T de bulunan kimse. 9 S İ R E S A T E N 6/ Akıl... Aydın’ın Söke ilçesinde ünlü bir antik kent. 7/ Tohumlarından kandilyağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki... Rey. 8/ Artvin’in Yusufeli ilçesinde, Türkiye’nin en yüksek çağlayanı... Maksim Gorki’nin bir romanı. 9/ Leylak rengi, açık mor... Merkez. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İriyarı, kırıcı ve asık yüzlü kimse. 2/ İstenç zayıflığı... Düzyazıda yapılan uyak. 3/ Gazete ve derginin baskı sayısı... Argoda karnı aç ya da parasız kimse. 4/ Bir gıda maddesi... Görüntüleri alan aygıt. 5/ Japon kökenli bir dövüş sporu. 6/ Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz... İspanyolların sevinç ünlemi. 7/ Çöllerde ya da deniz kıyılarında rüzgârların yığdığı kum tepesi... Azerbaycan’ın plaka imi. 8/ Bir nota... Müzikte, yanlış çalma ya da söylemeye verilen ad. 9/ Çin’in para birimi... Tibet sığırı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle