19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 12 u Şam yönetiminin kimyasal saldırıdan sorumlu olduğuna ilişkin istihbaratın bugün açıklanacağı bildirildi DIŞ HABERLER [email protected] ABD beklemek istemiyor Kimyasal saldırı düzenlendiği iddia edilen bir bölgeyi ziyaretlerinde BM denetçilerine Özgür Suriye Ordusu militanları eşlik etti. (Fotoğraf: AP) lık yetkilerinin suistimal edilmiş olacağını belirtti. Mektubu imzalayan 40 kişi arasında 6 Demokrat da bulunuyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Esad rejimine karşı askeri harekâtın bütün Ortadoğu’yu istikrarsızlığa sürükleyeceğini savundu. İbrahimi ile telefonla görüşen Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’deki tarafların ve dış güçlerin geçmişteki hataları tekrarlamamalarını istedi. Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile yaptığı telefon görüşmesinde de kimyasal saldırıdan Şam yönetiminin sorumlu olduğu yolundaki suçlamaları reddederek soruna diplomatik çözüm bulunması çağrısında bulundu. ABD’nin askeri müdahele için gün saydığı Suriye’nin başkenti Şam’da askeri binaların tahliye edildiği bildirildi. Reuters’in bir Özgür Suriye Ordusu mensubu ile bölgedeki görgü tanıklarına dayandırdığı habere göre, Emeviye Meydanı’ndaki Genelkurmay Başkanlığı ile yanındaki Hava Kuvvetleri karargâhları ve Far Susek’te bulunan güvenlik karargâhlarındaki tüm personel tahliye edildi, binalardaki önemli belgelerin yanı sıra hafif silahlar da başka bir yere götürüldü. Öte yandan BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin Suriye konulu gayri resmi toplantısında İngiltere’nin hazırladığı karar tasarısı konusunda uzlaşma sağlanamadığı öğrenildi. İngiltere’nin taslağını resmen BMGK’ye sunması durumunda Rusya ve Çin’in veto etmesinin beklendiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, toplantıya ilişkin, “Rusya’dan, Suriye hakkında aylar ve yıllardır duyduğumuzdan farklı bir şey duymayacağız” dedi. İRAN’A GİTTİĞİ İDDİA EDİLDİ Esad’ın ailesiyle İran’a gittiği iddiaları yalanlandı. (Fotoğraf: AP) Dış Haberler Servisi ABD yönetiminin elinde Suriye’nin kimyasal silah kullandığına ilişkin kanıt bulunduğu ve bunu muhtemelen bugün açıklayacağı bildirildi. ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesine konuşan, kimliğini saklı tutan Amerikalı yetkililer, Şam yönetiminin geçen hafta Şam yakınlarında düzenlenen saldırıda kullandığı kimyasal silahları nasıl depoladığı ve kullandığıyla ilgili bilgi bulunduğunu söyledi. Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından hazırlanan istihbarat raporuna göre, Beşşar Esad yönetiminin kimyasal silah kullandığının “reddedilemez” olduğunu savunan yetkililer, Suriye’ye verilecek karşılığın zamanlamasının Kongre ve ABD’nin müttefikleriyle yapılacak görüşmelere de bağlı olduğunu, Suriye’deki Birleşmiş Milletler (BM) denetçilerinin güvenliğinin de dikkate alındığını belirtti. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da önceki gün yaptığı açıklamada Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına “şüphe yok” dedi. İngiltere Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada da telefon görüşmesi yapan Başbakan David Cameron ve Obama’nın, “Esad rejiminin kendi halkına karşı kimyasal silah kullandığından şüphe duymadıkları” bildirildi. Aynı açıklamaya göre, “Suriye kuvvetleri, kimyasal saldırı sırasında söz konusu bölgede muhalefete karşı askeri operasyon düzenliyordu ve muhalefetin kimyasal saldırı düzenleyecek kapasiteye sahip olduğunu gösteren bir kanıt yok.” Cameron’un, Suriye’ye verilecek karşılık konusunda henüz karar almadıklarını söylediği de açıklamada kaydedildi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilerin, Suriye’de Beşşar Esad rejiminin kimyasal silah kullanımından ‘Esad Tahran’a gelmedi’ Dış Haberler Servisi Mısır El Nahar televizyonu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın beraberinde ailesi ve bazı hükümet yetkilileri olduğu halde İran’a gittiğini ileri sürdü. İran “gülünç” olarak nitelendirdiği iddiayı yalanladı. Güvenilir kaynaklarca doğrulanmayan iddiaya göre Esad, İran “ziyareti” sırasında İranlı üst düzey yetkililerle ABD’nin Suriye’ye olası saldırısına nasıl yanıt verileceği konusunda görüş alışverişinde bulundu. İran devlet televizyonunun da İran Dışişleri Bakanlığı çalışanlarından birine dayandırdığı haberinde Esad’ın uçağının Tahran’daki Uluslararası İmam Humeyni Havaalanı’na indiğini duyurduğu ileri sürüldü. Ancak Esad’ın İran’da olduğuna ilişkin iddialara İran’dan yalanlama geldi. Press TV’nin haberine göre, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Arakçı, “gülünç” olarak tanımladığı Esad’ın Tahran’da olduğu haberlerinin doğru olmadığını söyledi. Şam’da tahliye sorumlu olduğunu gösterdiğini söyledi. Brüksel’de NATO büyükelçilerinin toplantısından sonra konuşan Rasmussen, kimyasal silah kullanmanın “kabul edilemez” olduğunu ve “cevapsız kalamayacağını” belirterek kimyasal saldırının sorumlularının hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Rasmussen, Türkiye’ye destek vermeye devam edeceklerini söyledi. BM Genel Sekreteri Ban Kimun, BM denetçilerinin soruşturmayı tamamlamak için 4 güne ihtiyacı olduğunu da söyledi. Ban, BM Güvenlik Konseyi’nin de Suriye konusunda “birleşip, barış için otoritesini kullanması gerektiğini” belirterek “Suriye halkı çözümü hak ediyor, sessizliği değil” dedi. Ban, Suriye’de her iki tarafa da silah sağlamanın sadece durumu daha da kötüleştirmeye yarayacağını savundu. ‘Denetçilere zaman verilsin’ Temsilcisi Lahtar İbrahimi, Suriye’ye müdahale konusunda uluslararası hukukun gereklerinin açık olduğunu belirtti. İbrahimi, saldırıdan Esad rejiminin sorumlu olduğu yolunda bir açıklama yapmaktan kaçındı. AA’nın haberine göre İbrahimi, kendilerine Şam yönetiminin kimyasal silah kullandığına ilişkin bir kanıt sunulmadığını da belirtti. İbrahimi, “Suriye’de belki yüzlerce, belki binden fazla insanın ölümüne yol açan maddeler kullanıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu” ancak askeri müdahale için BM’nin kararı gerektiğini belirtti. değil, cezalandırmak’ ‘Amaç Esad’ı devirmek ‘BM’den anlaşma çıkmadı’ di’ iddiası ‘Askerler zehirlen e’nin BM Temsilcisi NATO: Cezasız kalmayacak Şam’ı suçlamayı reddetti BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel İbrahimi Beyaz Saray, hedefin Esad rejimini kimyasal silah kullanımından dolayı cezalandırmak olduğunu duyurdu. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “Üzerinde durduğumuz seçeneklerin rejim değişikliğini içermediğini açıkça söylemek isterim” dedi. Obama’ya mektup yazan Cumhuriyetçi Scott Rigell ise Kongre onayı olmadan harekete geçilirse başkan Dış Haberler Servisi Suriy iye askerinin zeBeşar Caferi, dün bir düzine Sur lirterek BM’den ı be hirli gaz saldırısına uğradığın eri, BM Genel Caf edi. ı ist asın konuyu araştırm rak nitelen” ola enç Sekreteri Ban Kimun’un “iğr rine sotçile ene M d eki B ked li ül dirdiği olayla ilgi 4 ve 22, 2 eri, Caf etti. ruşturma emri verdiğini kayd y me inde eler hall r ma ena ın k am’ 25 Ağustos’ta Ş san a alan yar ırıda dana geldiğini belirttiği sald ı da ifade etti. kerlerin tedavi altında oldukların Kanıt telefon görüşmesi mi Dış Haberler Servisi Suriye’de kimyasal saldırının gerçekleştiğine ilişkin birçok cepheden doğrulama iddiaları gelirken kilit soru kitle imha silahını kullanan tarafın kim olduğu. Şam yönetimi ve muhalifler birbirini suçlarken Suriye’ye yönelik bir saldırıya hazır olduğu yönünde haberlerin geldiği Washington cephesinden ise dün Esad rejimini sorumlu tutan açıklamaların kaynağı olarak ABD istihbaratının telekulağına takılan konuşmalar gösteriliyor. Amerikan Foreign Policy dergisinin haberine göre, geçen çarşamba günü Şam yakınlarında yüzlerce kişinin yaşamını yitirmesine neden olduğu belirtilen kimyasal saldırısının ardından Suriye Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili ile Kimyasal Silah Birliği’nin lideri arasında telefon trafiği yaşanıyor. Savunma Bakanlığı yetkilisi panik içinde sinir gazı saldırısı hakkındaki sorularına yanıt istiyor. The Cable isimli bir bloga dayandırılan haberde 21 Ağustos’taki saldırı emrinin Şam’daki üst düzey isimlerden mi yoksa sınırlarını aşan bir Suriyeli yetkiliden mi geldiği konusunda net bilginin olmadığına işaret ediliyor. “Bu tür saldırılar için genel bir izin mi var? Yoksa her bir saldırı için ayrı ayrı izin mi veriliyor” sorularının dile getirildiği yazıda “bunun belki bir generalin uzun süredir bekleyen savaş planının uygulaması, belki de Esad hükümetinin yanlış hesaplamalarının bir sonucu olduğu” görüşlerine yer veriliyor. Haberde Amerikan istihbarat uzmanlarının, telefon konuşmalarından, yerel doktorların ifadeleri ve video görüntülerden kimyasal saldırının gerçekleştiği konusunda emin oldukları kaydediliyor. Bunun ne tür bir silah olduğunun kanıtlanması için ihtiyaç duyulan toprak, kan veya diğer çevresel örnekler toplanarak gerekli delillere ulaşılmadığına da dikkat çekiliyor. İngiliz Guardian gazetesinin haberinde ise dinlemeyi İsrail askeri istihbarat birimlerinin yaptığı savunuldu. İsrail’in Birlik 8200 adlı elektronik dinleme konusunda uzman yapılanmasının Suriyeli yetkililerin kimyasal silah kullanımına ilişkin konuşmalarını kayda aldığı, bu sızıntıyı ABD’ye teslim ettiği kaydedildi.Ancak bazı yorumlarda, Suriye toprakları içindeki kimyasal bir saldırının ardından yetkililerin birbirlerinden bilgi almaya çalışmasının olağan olduğu görüşü dile getiriliyor. müdahaleyi savundu Dış Haberler Servisi Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, BM’nin 2005 yılında kabul ettiği “sivilleri koruma sorumluluğu” maddesinin uluslararası hukuku geçersiz kılabileceğini belirterek kimyasal saldırının arkasında olduğuna inandığı Suriye’yi cezalandırmaya hazır olduklarını bildirdi. Suriye muhalefetine olan askeri desteği artıracaklarını da kaydeden Hollande, söz konusu maddeyi Suriye’ye karşı bir müdahale için dile getiren ilk Batılı lider oldu. Fransa’nın sosyalist Cumhurbaşkanı, kurmaylarıyla bir araya gelerek Suriye’ye saldırı seçeneklerini konuştu. (AP) Hollande SİVİLLER SÖZ KONUSUYSA HUKUK GEÇERSİZ Washington El Kaide ile aynı safta Dış Haberler Servisi İngiliz gazetesi Independet’in yazarı ve tanınmış Ortadoğu uzmanı Robert Fisk, dün kaleme aldığı makalesinde, “Obama, El Kaide ile aynı safta savaştığını biliyor mu” diye sorarak Suriye’ye saldırı gerçekleştirmesi durumunda ABD ile El Kaide terör örgütünün aynı saflarda savaşmış olacağını yazdı. Bunun tarihte bir ilk olacağını da belirten İngiliz gazeteci El Kaide’yi kastederek “11 Eylül’de binlerce kişiyi öldürenler, o saldırıda binlerce masum vatandaşı ölen ülkenin yanında savaşacaklar” dedi. Yazısında Batı’nın politikalarını da eleştiren Fisk, El Kaide ile El Nusra Cephesi’nin Beşşar Esad’ı devirmek için savaştığını hatırlatarak “Belki de Amerikalılar bu konuda El Kaide’den istihbarat yardımı almalı” ifadelerini kullandı. El Kaide bağlantılı Irak ve Levant İslam Devleti örgütü, Suriye’yi sorumlu tuttuğu kimyasal saldırıya karşı “İntikam Volkanı” adını verdikleri saldırılarda bulunacaklarını duyurdu.Örgüt, Suriyeli 8 muhalif grupla görüşerek askeri ve güvenlik hedeflerine saldırma kararı aldıklarını bildirdi. Açıklamada, askeri ikmal, eğitim ve altyapı tesislerinin de hedef alınacağı belirtildi. El Kaide’den ‘İntikam Volkanı’ gelmişti Libya’da gündeme ramı BM’nin Ruanda ve Srebrenitsa katliamlarındaki başarısızlığından sonra ilk kez 2001 yılında ilgili komisyona sunulmuş, 2005’te BM tarafından kabul edilmişti. Uluslararası bir kurala dönüşen R2P devletlere halklarını savaş ve insanlığa karşı suçlardan koruma sorumluluğu yüklüyor. Libya ayaklanması sırasında bu kural NATO’nun müdahalesini “meşrulaştırmak” amacıyla kullanılmıştı. Maddeye göre bir ülke kendi içindeki sorunları çözemiyorsa uluslararası müdahale R2P uyarınca devreye girebiliyor. Hollande’ın gündeme getirdiği söz konusu madde BM üyesi ülkeler arasında, başka ülkelerin içişlerine karışma anlamına da gelebileceği için uzun süredir tartışma konusu. R2P kısaltmasıyla bilinen “koruma sorumluluğu” kav ‘Hedefler belirlendi’ Dış Haberler Servisi Suriye’ye yönelik olası bir saldırı için Şam karşıtı USS Barry, uzun koalisyonun vuruş hedeflerini menzilli Tomahawk belirlediği iddia edildi. Cruise füzesi Foreign Policy’de yer alan ile donatılmış bir haberde Google’dan Akdeniz’deki ayrıntılı bir haritayla birlikte 4 ABD Amerikan Cruise füzeleriyle destroyerinden vurulabilecek Suriye’deki olası biri. (Fotoğraf: 35 hedef gösterildi. Haritada REUTERS) kimyasal tesisler, depolama alanları, hava üslerinin yanı sıra ordu istihbarat karargâhı, Esad’ın sarayı da yer alıyor. Ancak kimi ABD basınında yer alan yorumlarda canlı yaşama, çevreye yönelik etkileri nedeniyle kimyasal tesislerin doğrudan hedef alınmayacağı, daha çok Şam yönetiminin hava gücünü karadan etkisizleştirecek unsurlarla, üslerin, kimyasal silah birliklerinin olduğu karargâhların vurulmasının planlandığı belirtiliyor. Böylelikle Şam yönetiminin kimyasal silah kullanma kapasitesine darbe vurulmasının amaçlandığı iddialar arasında. Bu arada ABD’nin Katar’daki hava güçlerine takviye yaptığı belirtilirken İsrail’in de Suriye sınırı yakınında askeri tatbikata başladığı kaydedildi. Hamaney: Bölge için felaket olur Dış Haberler Servisi İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ABD’nin Suriye’ye müdahalesinin “bölge için bir felaket” olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı görüşmenin ardından dün devlet haber ajansı ISNA’ya bir açıklama yapan Hamaney “bölge bir barut deposu ve geleceğin ne olacağı kestirilemez” dedi. İran Dışişleri Bakanı Sözcüsü Abbas Arakçı da Suriye’ye yapılacak bir askeri müdahalenin sonuçlarının sadece adı geçen ülkeyle sınırlı kalmayacağını belirtti. Sözcü, dün yaptığı açıklamada “Bütün bölge akılcı davranmalı ve krizin hazmedilemeyecek boyutlara ulaşmasına izin vermemelidir” dedi. İran Savunma Bakanı Hüseyin Dehkan Suriye’ye yapılacak olası bir saldırının tüm bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit edeceğini belirterek ABD’nin kara operasyonuna girişeceğini sanmadığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle