19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER Suriye için savaş tamtamları çalıyor… Belki yarın belki yarından da yakın! HHH AKP iktidarının basiretsiz tutumu ile zaten Güney sınırımızdan içeri sızmış olan Suriye savaşı, şimdi daha da tırmanma eğiliminde… Dilerim AKP’nin dış politikadaki cehaletini, kanımızla ve canımızla ödemeyiz! HHH Irak’a saldırı öncesinde de çok söyledim ve çok yazdım: Saddam’ın savaşla indirilmesi, bölgeye istikrarsızlık getirir ve Türkiye bundan zarar görür diye! Bugün bölgedeki istikrarsızlık çerçevesinde, Irak’ın bölünmüş durumu ve Türkiye’de iyice tırmanmış olan etnik sorunlar, Mısır ve Suriye bunalımları ile birlikte düşünüldüğünde ne denli haklı olduğum ortada. Şimdi bu sorunlar, başta İran olmak kaydı ile başka ülkelerin de doğrudan işe karışmasıyla, El Kaide ve Hizbullah’ın katılımıyla, daha da çeşitlenmiş ve şiddetlenmiş olarak yeniden kazanıyor: “Kürt kardeşlerimizin durumunun eskiden çok farklı bölgesel ve uluslararası nitelik kazandığı bir gerçek. Kürt sorunu bizim sorunumuz olduğu kadar Irak’ın, Suriye’nin ve İran’ın da sorunu. O halde bu sorunu çözmek için elbirliğiyle bir şeyler yapmalıyız. CHP, Kürtlerin bulundukları bölgelerde hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın eşit yurttaşlar olarak yaşamasını istemektedir.” Bir de Kürtlere ilişkin bir uyarısı var: “Alınacak kararların bölge ülkelerinin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlükleriyle, anayasal düzenine aykırı unsurlar içermemesi gerekir.” HHH Kılıçdaroğlu’nun önerileri açık: Eşit yurttaşlık için… Savaşla değil, müzakereyle… Kürtlerle ve komşu ülkelerle birlikte! Irak’tan sonra, Suriye’de de Pandora’nın kutusu açılırken dikkate alınması gereken ilkeler bunlar. Sevgili okurlar, iki gün izin rica ediyorum. Cumartesi buluşmak üzere. Dörtyol Yeşilköy Beldesi AKP’li başkan Savaş Öncesi Kılıçdaroğlu’ndan Kürt Mesajı HHH Tam bu noktada Suriye savaşı ile birlikte düşünülmesi gereken Kürt sorunu için Kılıçdaroğlu’nun Irak’ta söyledikleri önem Suriye’de gündemde! cinayetten tutuklandı İSKENDERUN (Cumhuriyet) Hatay’ın Dörtyol ilçesi Yeşilköy Belde Belediye Başkanı Fatma Görgen Selimoğlu ile kardeşi Reşit Görgen, Delta Gaz İşletme Müdürü Ömer Cemil Sanal’ın Fatma Görgen 7 Mart 2007’de öldürülSelimoğlu mesi olayında azmettirici oldukları iddasıyla tutuklandı. Sanal’ın ailesinin avukatı Bülent Akbay, olayla ilgili şok iddialarda bulundu. Akbay, “Öldürülen işletme müdürünün yakılarak imha edilmeye çalışılan harddiskini çözümlemeyi başarabildik ve çıkan belgeler ışığında akaryakıt yolsuzluğunun çeşitli rüşvet ilişkilerine dayanan belgelere rastladık. Teftiş Kurulu da bunları esas alarak akaryakıt yolsuzluğuna, rüşvet ilişkilerine, şantaja, arazi yolsuzluğuna ve cinayete kadar bir dizi tespite sahip olduk. Akaryakıt taşımacılığı ve akaryakıt ihalelerinden kaynaklanan gelirlerin bir kısmının PKK’ye aktarıldığına ilişkin iddialar ve Delta’nın sahibinin bu ilişkilerin içinde olduğu iddiaları bu raporda yer aldı. Yolsuzluğun yıllık cirosunun 35 milyar dolar olduğu ifade ediliyor” dedi. Suriye’ye operasyonun değerlendirildiği CHP MYK’de ‘barıştan yana tavır’ alınması kararlaştırıldı BM kararı beklenecek SALICI’YA 1 MAYIS SORGUSU CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, 1 Mayıs 2013’te Beşiktaş’taki olaylar nedeniyle hakkında soruşturma kapsamında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı davranmak ve halkı isyana teşvik etmek” suçlarından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcılığa ifade verdi. Salıcı “Anayasal hakkımız olan 1 Mayıs’ı kutlamak istediğimiz için ifadeye çağrıldık. Bu bir gözdağıdır” dedi. AKP hükümetinin savcıları, hukuk mekanizmasını ve yargıyı anayasal hakkını kullanan insanlar için gereksiz yere işgal ettiğini savunan Salıcı, “Eğer 1 Mayıs’ta hükümet eliyle barışçı bir kutlama yapılacağına dönük bir ortam hazırlansaydı, hiçbir sorun çıkmayacaktı” diye konuştu. AYŞE SAYIN 35 milyar dolar yolsuzluk iddiası Cizre’de olaylı gece CİZRE (Cumhuriyet) Cizre’nin Yafes Mahallesi’nde 23 Nisan akşamı polis aracının ezdiği Sinan Saltıkalp (17) 4 aydır tedavi gördüğü Batman’da yaşamını yitirdi. Satıkalp önceki gün toprağa verildi. İlçede akşam saatlerinde ise bir grup gösterici birçok noktada barikat kurup, yolları trafiğe kapattı. Polis, gruplara gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. Olaylar sırasında polis gerçek mermilerle havaya ateş açtı. Olaylar gece boyunca sürdü. Bakan Güler, çocuk futbolculara biber gazı sıkılmasını savundu Copu tespit edememiş! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kütahya’da oynanan U14 futbol maçında 13 yaşında çocuklara cop kullanılması olayıyla ilgili olarak, “Cop kullanıldığını tespit edemedik, gaz spreyiyle müdahale edildi” açıklaması yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, mayıs ayında Kütahya’da oynanan U14 futbol maçında 13 yaşında çocuklara biber gazıyla müdahale edilerek coplanmasını TBMM gündemine taşımıştı. Soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı Güler, söz konusu olayda güvenlik güçlerinin, taraftarların sahaya girmesini müteakip hakemin daveti üzerine saha içinde gerekli güvenlik önlemlerini aldığını anlattı. Güler, yapılan uyarılara karşın sözlü ve fiziki mukavemette bulunan saldırgan iki şahsı etkisiz hale getirmek için ilgili mevzuatın verdiği zor kullanma yetkisine istinaden “gaz spreyi ile müdahalede bulunulduğunu” belirtti. Bakan Güler, olaya ilişkin görüntülerin incelenmesi sonucunda, “Cop kullanıldığı ile ilgili herhangi bir tespit elde edilemediği, kullanılan gaz mühimmatlarının insan sağlığına kalıcı zarar verdiğine veya bu mühimmatların kullanımından dolayı hayatını kaybeden kişilerin bulunduğuna dair resmi raporlarda intikal eden bir husus bulunmadığı” ifadelerini kullandı. “Birincisi Bakan, maçtaki görüntüleri nasıl izlemiş belli değil. İkitellispor Kulüp Başkanı Abdülselam Ceyhan, ‘13 yaşındaki çocuklara bu şekilde davranılmasını kınıyoruz. Polislerden şikâyetçiyiz. Çocuklarımıza cop ve biber gazıyla saldırdılar’ diye açıklama yapıyor. Herhalde Sayın Bakan bu maçın görüntülerini değil, başka bir maçın görüntülerini izledi” dedi. Oran, “Biber gazının insan sağlığına kalıcı zarar verdiğine ilişkin resmi bir rapor yok ne demek? Metin Lokumcu, Çayan Birben başta olmak üzere biber gazı sebebiyle hayatını kaybedenler ortadayken daha hâlâ biber gazı insan sağlığına zarar vermez demek, Türkiye ile alay etmektir” değerlendirmesini yaptı. ANKARA Suriye’ye yönelik uluslararası gücün operasyon hazırlığının masaya yatırıldığı CHP MYK’de, Türkiye’nin de operasyona katkı vermesi için mutlaka “yeni tezkere” gerektiği değerlendirilirken “barıştan yana ve savaş karşıtı” tavır alınması kararlaştırıldı. BM kararı olmaksızın yapılacak bir operasyonun “meşruiyeti”nin de olmayacağı ve böyle bir durumda getirilecek tezkereye de hiçbir şekilde destek olunmaması kararı alan CHP yönetimi, BM heyetinin Suriye’deki kimyasal silah kullanımı konusundaki raporu ve BM Güvenlik Konseyi kararının beklenmesini benimsedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyareti ve Suriye’ye olası operasyon hazırlığı değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre MYK’ye Irak temasları konusunda bilgi verildi. Irak ziyaretinin verimli geçtiği, özellikle işadamlarının Irak’taki iş olanaklarının artırılması konusunda önemli bir adım atıldığı vurgulanan toplantıda, Irak’a 2. işadamları ziyareti için temaslarda bulunulması kararlaştırıldı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Irak Başbakanı Maliki ile yaptığı görüşmede de Türk işadamlarının Irak’ta iş olanaklarının artırılmasına dönük olumlu bir görüşme yaptığına dikkat çekti. Toplantıda 500 milyarlık yatırım bütçesi bulunan Irak’ta, Türk işadamlarının bundan pay almasına dönük girişimler hakkında da bilgi verildi. Bu kapsamda Irak ve Türkiye’deki işadamlarının karşılıklı olarak bir dernek kurmaları ve bu derneğin ilk toplantısının da Gaziantep’te yapılmasının planlandığı anlatıldı. Toplantının diğer ana konusunu ise Suriye’ye yönelik operasyon hazırlığı oluşturdu. Edinilen bilgiye göre CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, hükümet yetkililerinin yaptığı “yeni tezkereye gerek yok” açıklamalarına dikkat çekerek süresi 4 Ekim’de sona erecek olan mevcut Suriye tezkeresinin, Türkiye’nin çokuluslu güçle birlikte Suriye’ye olası operasyonda yer almasına olanak tanımadığını vurguladı. Mevcut tezkerenin; Suriye’den Türkiye’ye yönelik bir saldırı durumunda yurtdışına asker göndermeyi içerdiğine dikkat çeken Loğoğlu, Meclis’ten mutlaka yeni tezkerenin çıkarılması gerektiğini ifade etti. Toplantıda, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan Suriye’ye yönelik bir operasyonda yer almasına parti olarak karşı tavır konulması ve getirilecek tezkereye de “ret” yanıtı verilmesi benimsendi. BM Güvenlik Konseyi’nin kararının beklenmesi kararlaştırılan toplantıda, CHP MYK üyesi Perihan Sarı, “BM onaylasa da hiçbir kararın savaşa meşruiyet kazandıramayacağına” dikkat çekti. Toplantıda, hükümetin Suriye konusunda yeni bir tezkere getirmesi durumunda Meclis’ten geçirmekte zorlanabileceği değerlendirmesi de yapıldı. 1 Mart tezkeresi sürecinde yaşananları anımsatan bazı MYK üyeleri, “CHP, MHP ve BDP operasyona karşı, vatandaşlar AKP’nin Suriye politikasından rahatsız. AKP böyle bir tezkereyi Meclis’ten geçirmekte zorlanabilir. Bu nedenle de yeni tezkere getirmek istemiyor olabilir” değerlendirmesini yaptı. Gaziantep’te Irak toplantısı ‘Yeni tezkere şart’ İçişleri’nden ret kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır’da kurulan “Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği”nin ismiyle ilgili kararında, “Kürdistan kelimesi anayasanın 14. ve TCK’nin 302. maddelerine göre suçtur. Dernek adında bu kelime kullanılamaz” dedi. Karara tepki gösteren Dernek Başkan Yardımcısı Roger Çager, Kürdistan isminin yasalara göre aykırı olmadığını ifade ederek “Derneğimizin adını değiştirmeyeceğiz. Yasal süre dolduktan sonra kapatılması için mahkemede dava açılacak. İç hukuk yollarından sonuç alamazsak AİHM’ye gideceğiz” dedi ‘Türkiye ile alay ediyor’ Güler’in yanıtını değerlendiren Oran, ‘Eğitim dili’nde 3 parti uzlaştı TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda ‘anadili’ tartışması yaşandı. BDP’li Bengi Yıldız, ilginç bir çıkış yaparak ‘anayasal güvence’ istedi AYŞE SAYIN Uludere’de gerginlik DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde 28 Aralık 2011’de sınırdan geçen 34 köylünün bombalanarak öldürülmesi olayının ardından önceki gün de gerilimin eşiğinden dönüldü. Ortasu’da önceki gece askerler, sınırda kacakçılık yapan bir gruba “dur” ihtarında bulundu. Kaçakçıların, Irak topraklarına geri gitmesi üzerine askerin ateş açtığı belirtildi. Silah sesini duyan bir grup köylü de ateş açılmasına tepki gösterince gerginlik yaşandı. Uludere katliamında yakınlarını kaybeden BDP PM üyesi Ferhat Encü ile il genel meclis üyesi İrfan Enç köye giderek bilgi aldı. BDP’li Yıldız ANKARA TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda, en kritik maddelerden biri olan “eğitim ve öğretim” maddesinde, “anadili tartışması” yaşandı. CHP ve MHP’nin “Eğitim dili Türkçedir” önerisine daha önce “eğitim dili yasayla düzenlensin” diyen AKP de destek verirken kurslar ya da seçmeli olarak anadili öğretiminin yasayla düzenlenmesi konusunda 3 partide görüş birliği oluştu. BDP ise “isteğe bağlı” olduğuna dikkat çekerek “Sadece öğretim anadillerini koruyamaz, anadilinde eğitim hakkı tanınmalı” gerekçesiyle itiraz etti. Edinilen bilgiye göre toplantıda AKP, eğitim dilinin “yasayla” düzenlenmesini önerdi. Ancak CHP ve MHP, AKP’nin onay verdiği değiştirilemez madddelerde yer alan “Devletin dili Türkçe BDP’ye göre ‘gasbın iadesi’ BDP’li Yıldız, anadiline karşı çıkılmasının arkasında, “Anadili hakkı verilirse bu Kürtleri daha çok egemenlik ve siyasi hak talebine götürür” endişesinden kaymaklandığını belirterek “Asıl bu hakkı tanımazsanız, bu talepler daha fazla yükselir. Kaldı ki biz anadili hakkını değil, bir hak gasbının iadesini talep ediyoruz. Osmanlı döneminde Kürtler medreselerde anadillerinde eğitim görüyordu. Ancak Lozan’la bu hak ellerinden alındı” dedi. dir” ifadesinde uzlaşmaya dikkat çekerek eğitim dilinin de “Türkçe” olması gerektiğini ancak anadilinde öğretim konusunun yasayla düzenlenebileceğini ifade etti. Madde metni yazılmamakla birlikte AKP de “Eğitim dili Türkçedir” ifadesine destek verebileceklerini belirterek “4 parti uzlaşırsa, anadilinde öğretime de anayasal güvence getirebiliriz” görüşünü iletti. BDP’li Bengi Yıldız ise anadili öğretiminin anadillerinin ko runmasına güvence getirmediğini belirterek “Dünyanın diktatörlükle yönetilen ülkelerinden demokratik ülkelerine kadar, bana bir ülke gösterin ki Kürtler gibi sayıları milyonlara ulaşmış bir topluluğun anadilinde eğitimini yasaklamış olsun” diye konuştu. MHP ve CHP’li Süheyl Batum anadilinde öğretim konusunda devletin gerekli önlemleri alabileceğini, okullarda isteyene anadili öğretimi verilebileceğini belirterek Yıldız’a karşı çıktı. AKP zorlanabilir…
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle