19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan memleketinde harem selamlık olimpik yüzme havuzu yapılacağını söyledi 5 Mehmetlerin sayısını unutturdular bize... Tuzla Tersaneleri’nde sigortasız çalışan işçilerin, AVM inşaatı çadırlarında cayır cayır yanan işçilerin, İstanbul’un göbeğinde yağmur sularına kapılarak ölen bir minibüs dolusu tekstil emekçisi kadınların sayısını da. Unutarak yaşamaya alıştırdılar! Trafik terörünü! O kör terörü, mayınlı tuzakları, sınır karakollarında ölen Mehmetleri, savcıları, polisleri, gençleri... Faili meçlulleri, Mehmetlerin intiharlarını! Suskun ve tepkisiz bir toplum yarattılar sonunda! Gezi eylemleriyle uykudan uyananları zindanlara doldurdular. Hayatı kucaklamayı reddettiler, hayatın içinde var olan tüm renkleri evimizden alıp alaca karanlığa bıraktılar bize. İç barışı yıktılar, kin, nefret, intikam tohumları ekerek... Bir mavi bulut içinden geçmeyi özlemiştik, sevgiyi çocuklardan öğrenmeyi! Onu bile çok gördüler! Dağ rüzgârlarına hasretiz... Kırlangıçları artık hiçbir yerde göremiyoruz... Gelmiyorlar, kaçtılar başka ülkelere! HHH Ölümü, silah kılığına girmiş ölümü gördük... Hayatımızı genç yaşta çalanlar, hayatı kendileri için yaşadılar. Çocukları katlettiler, gençleri, emekçileri, aydınları, yazarları, gazetecileri... Kimileri zindanlarda öldürüldü, kimileri karanlık sokaklarda. Sıkılmış bir yumruk içinde kökleriyle uzayan o özlem, duygu ırmağımız nerelerde bizim? Nerelerde o çocuksu düşlerimiz, dağ rüzgârlarımız! Acaba bir gün gelir ışık olur mu bizim her yanımız, yoksa zifiri karanlık olarak kalır mıyız! Sesimiz boğazımızda düğümlenirken, kendi alın yazımızı okuyan cinci hocalar, ne derler bu duruma? Uygarlık, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin anlamı nedir onlar için! Size soruyorum ey cinci hocalar... Hayat nedir? Kader mi, alın yazısı mı, insanlık mı, özgürlük mü? Haydi yanıt verin! Havuzu ayırdı PKK’DEN TEHDİT: ÖMER ŞAN Hayat Nedir Ey Cinci Hocalar?.. Hayat nedir bizim için? Sevgi mi, nefret mi, kin mi, intikam mı?.. Öz çocuklarını maganda kurşunuyla düğünlerde, kına gecelerinde silahla öldüren, sopalarla, gaz bombalarıyla katleden, komaya sokan bir şiddet sarmalında yaşıyoruz. Birbirini sevmeyen, ötekine kin kusan, intikam duygularıyla yaşayan biz, komşuda yaşanan vahşete karşı ağlarken kendi çocuklarımız için niye içimiz yanmaz! Kadına şiddetin, tecavüzün giderek ivme kazandığı, kadınların kocaları tarafından öldürüldüğü bu coğrafyada sevgi tohumları yerine ölüm mangaları niçin özgürce dolaşıyor? 16 yaşındaki zihinsel engelli kıza tecavüz edip hamile bırakan salyalı yaratığa, “kızın rızası var” denilerek savcılıkça takipsizlik kararı veriliyor. Türkiye’nin doğusunda batısında kadınlara, kızlara şiddet uygulanır, tecavüz edilirken devlet ne yapıyor? ODTÜ’de direniş çadırlarını kuran öğrencilere, semt sakinlerine baskı şiddet uygulanırken eli silahlı magandalara niçin dokunulmuyor? İntikam duygularımız alev alev tutuşurken sevgiyi, kardeşliği unuttuk. Birbirimize düşman olduk! Erkek egemen bir kültür bu coğrafyanın binlerce yıllık tarihinde yazılı falan değildi. Öyle sandık, öyle kandırıldık! Çocuklarımızı zindanlara atıp onlara tecavüz edenleri seyreden bizdik! Komşularımıza “demokrasi, barış, özgürlük” dersi verirken, Esma için ağlarken, Ceylan’ları, Necla’ları, Berivan’ları unuttuk. Töre denilen o vahşeti kutsadık, Fırat Irmağı’nda traktörün devrilmesiyle ölen çocuk tarım işçilerini “Genç yaşta ölüm güzeldir” deyip kara toprağa gömdük. HHH Ölümler, acılar, hüzünler... Hayat devam ediyor, benim genç ölüler mezarlığına dönen ülkemde. Afyon’daki patlamada ölen Adımlar atılmazsa savaşa hazırız MAHMUT ORAL DİYARBAKIR AKP’nin çözüm sürecinde beklenen adımları atmadığını ileri süren PKK yöneticilerinden “çatışma” mesajları geldi. Tunceli’den çekilen 80 kişilik PKK’li grubu Kuzey Irak’taki PKK kamplarına ulaştı. PKK yöneticilerinden Halk Savunma Merkezi üyesi Delal Amed, örgütün silahlı kanadı HPG Askeri Konsey üyeleri Bawer Dersim ve Gülistan Gülhat ile birlikte yaptığı açıklamada, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini ileri sürerek hükümetin ise adım atmadığını belirtti. Amed, “AKP hükümeti kapsamlı operasyonları durdurma dışında hiçbir somut adım atmadı. Bahaneler üretmeye çalışan hükümet, çekilen güçlerimizin ancak yüzde 20 düzeyinde olduğunu, profillerinin ise ‘kadın, yaşlı ve tecrübesiz’ gerillalardan oluştuğunu öne sürmektedir. Bunlar gerçek dışıdır. AKP hükümeti, adım atmayıp süreci bitirme noktasına getirirse HPG olarak yeniden savaş pozisyonunu almaya ve etkili bir biçimde devreye girmeye hazırız” dedi. RİZE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,“Suriye’de 100 bini aşkın insan öldürüldü. Dünya nerede? BM Güvenlik Konseyi nerede? Sesi çıkmıyor. Biz konuştuğumuz zaman diyorlar ki, sana mı kaldı? Ben milletim adına konuşuyorum. Yüzde 52 ile Mursi, Mısır halkı iktidara getirildi. Bir yıl tahammül edemediler. Bu nasıl insanlık?” dedi. Erdoğan, Çayeli’nde harem selamlık olimpik havuz yapıldığını da açıkladı. Memleketi Rize’de bulunan Erdoğan, Çayeli’nde yurttaşlara seslendi. Erdoğan, futbolun yanı sıra diğer branşlarda da yatırımlar yaptıklarını belirterek “Şimdi bir bayanlar için bir de erkekler için yüzme havuzları, olimpik olarak yapılıyor. Onlar da bitmek üzere. Bütün bunlarla birlikte Rize’nin gençliği kötü alışkanlıkların sahibi olmayacak tam aksine kendi milli değerlerine, manevi değerlerine sahip bir gençlik olarak, Rize’nin gençliği temayüz edecek” dedi. Ayasofya’da Erdoğan hazırlığı Trabzon’da 52 yıl müze olarak kullanıldıktan sonra 29 Haziran’da tüm tepkilere karşı camiye dönüştürülen Ayasofya’da yoğun bir çalışma başlatıldı. Başbakan Erdoğan’ın bugün Trabzon’a yapacağı ziyarette namaz kılacağı belirtilen Ayasofya ve çevresinde temizlik yapıldı, ağaçlar budandı, bahçesine çiçekler dikildi. (DHA) Mısır’da Mursi’nin yüzde 52 ile iktidara geldiği anlatan Erdoğan, “Bir yıl tahammül edemediler. Bu nasıl insanlık? Bu nasıl demokrasi? Bu nasıl insanların milli iradesine saygı duymak? Türkiye’de de aynı anlayış var bazı kesimlerde. Batı’da da aynı anlayış var. Batı, bu testi de kaybetti. Cezaevinden çıkarılan Hüsnü Mübarek, zevkten dört köşe. Sisi midir nedir, şimdi bunlar bir araya geldiler. Dayanışma halindeler. Ama bilesiniz ki her Firavun’un bir Musa’sı vardır” dedi. u seçim çok önemli’ Yerel seçimlerin yaklaştığını anımsatan Erdoğan, “Bu seçimler bizim için çok çok önemli. Hem içeride hem dışarıda. Rahat olacağım da, ben diyorum yüzde 50 ‘B değil. Çıkalım daha yukarı da. Şimdi Çayeli’nde yüzde 75’i bulduk. Ama ben diyorum ki ‘niye yüzde 75 olsun?’ değil mi? Nereye gidelim, bunları yakalayalım ama sadece Çayeli’nde de kalmayalım” diye konuştu. Pazar ilçesinde de konuşan Erdoğan, “Özgürlüklerin önünü kapatmışlardı, biz açtık. Şu anda yazar çizerlerden kaç tane var, cezaevinde? Parmak sayılarını geçmez. Fakat terör örgütüyle iç içe olanlar cezaevine giriyor, kendilerine gazeteci yaftası vuruyor. Gazeteci... sevsinler seni... Adam silahla yakalanıyor, evinde bomba ile yakalanıyor. Neymiş, gazeteci. Artık bunları kimse yutmuyor. Bu ülkede yazar çizer düşüncesini söyleyene kimse bir şey yapamaz” ifadesini kullandı. İşadamlarına Ayder Yaylası’na yatırım çağrısı yapan Erdoğan: “İnşallah artık burayı, atacağımız adımlarla, yapacağımız yatırımlarla Davos’un alternatifi haline getireceğiz” dedi. Din İşleri Yüksek Kurulu üyesinden kadınlara ‘örtünün’ fetvası ‘Kadın bedeni süs’ FIRAT KOZOK İRAN VE PJAK 2 yıl sonra çatıştılar DİYARBAKIR (Cumhuriyet) İran Devrim Muhafızları Ordusu ile PKK’nin İran’daki kolu PJAK arasında çatışma çıktığı bildirildi. İran Ordusu, 2 yıl önce PJAK ile anlaşma imzalayarak çatışmalara son vermişti. Ateşkesin ardından İran’ın batısında, Türkiye ile Irak sınırı boyunca uzanan “Rojhilat” bölgesinde İran ordusu ile PJAK militanları arasında geçen günlerde çatışma çıktığı belirtildi. Örgüt tarafından yapılan açıklamada, 7 İran devrim muhafızı ve 2 PJAK üyesinin öldüğü duyuruldu. PLATFORM KURULDU İstanbul Haber Servisi 80’li yıllardan bu yana Doğu ve Güneydoğu’dan zorunlu göç mağdurlarının sorunlarına ilişkin çalışmalar yapmak üzere Marmara Göç İzleme Platformu kuruldu. Platform, son 30 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan 3.5 milyon insanın zorunlu göçe tabi tutulduğuna dikkat çekerek “çözüm sürecinde zorunlu göç ettirilen insanların sorunlarının ele alınması, haklarının iade edilmesi” gerektiği belirtildi. Köye dönüşlerde can ve mal güvenliğinin sağlanması istendi. Toplantıyla tanıtılan Platformu Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği, İnsan Hakları Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı bir araya gelerek kurdu. Göç sorunları izlenecek ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini konularda en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Karslı, Kuran’ın kadınlara örtünmeyi emrettiğini belirterek “Çünkü kadının bedeni bir süstür. Dolayısıyla değerlidir ve korunması gerekir” dedi. Kadınların bedensel çekiciliklerini toplumsal yaşama karşı değil, eşlerine karşı sergilemeleri gerektiğini de ifade eden Karslı, Adem ve Havva’ya değinirken, “Cennette şeytan, insanın elbiselerini soymakta ve mahrem yerlerini açığa vurmayı başarmaktadır. Kıyamete kadar şeytan insanı bu konuda rahat bırakmayacak ve beden mahremiyetine hürmetsizlik göstermesi için elinden geleni ardına koymayacaktır” diye ekledi. Karslı’nın, Diyanet’in yayın organında yayımlanan “Tesettür Emri ve Kadın” başlıklı makalesinde yer alan yorumlarından bazıları şöyle: l Şeytan, huzuru ilahiden kovulduktan sonra ilk girişimini Adem babamız ve Havva anamıza karşı yaptı. Bu sırada onlar cennette bulunuyorlardı. Vesvese ile üzerlerine vardı. Amacı, yasak ağaçtan onlara yedirmek, elbiselerini soyup edep yerlerini kendilerine göstermekti. Onları ayartmak için elinden geleni ihmal de etmedi. Neticede amacına ulaştı. (Araf7/2022) l Aydınlanma süreci insanın dini değerlerden kopması, kendi kendisini kutsaması sonucunu doğurdu. Her alanda özgürlük, insana verilen değerin bir yansıması olarak görüldü. Dolayısıyla örtünme, kadının örgütlüğünün önünde bir engel kabul edildi. Belki de insanlık tarihinde ilk defa müstehcenlik bu denli sosyal bir görünüm kazandı ve dünyanın hâkim kültürü haline geldi. l İslami değerler sistemi, iffetli fert, iffetli toplumu hedefler. Bu sebeple beden mahremiyetini korumaya büyük önem verir. Kadının da erkeğin de kendini sergilemesini ve teşhir etmesini onaylamaz. l Kuran, Nur suresi 31. ayette kadınlara kendi doğal güzelliklerini ve takılarını namahremlere göstermemeleri uyarısını yapar. Çünkü her iki cins birbirine karşı birer cazibe merkezidir. Ancak Kuran, bunun açığa vurulmamasını, aksine yine ziynet olarak isimlendirilen elbiseye büründürülmesini emreder. Çünkü kadının bedeni bir süstür. Dolayısıyla değerlidir ve korunması gerekir. AKP KAPATILMA KARARININ İPTALİ İÇİN YARGIYA GİDİYOR Alevilerden Gül’e rapor AleviBektaşi Kültür Enstitüsü, Alevilerin sorunlarının ve isteklerinin yer aldığı 3 yıllık raporu tamamlayarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e teslim etti. Cumhurbaşkanı’nın rapora olumlu yaklaştığını ve diğer siyasi partilere de sunulduğunu belirten AleviBektaşi Kültür Enstitüsü Başkanı Gülizar Cengiz, “Biz bilimsel bir kuruluşuz. Alevilerle yapılan yüz yüze görüşmelerin ardından hazırladığımız raporu CHP, MHP ve BDP’ye de sunduk. Ancak resmi olarak yazılı başvurumuza karşı Ak Parti’den yanıt alamadık” dedi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından çıkışta gazetecilere açıklama yapan Cengiz, “Raporu sayın Cumhurbaşkanımıza sunduk. Kendisi de konu ile ilgili gereğini yapacağını belirtti. Karşılıklı olarak olumlu bir görüşme geçti” dedi. Raporunun tamamlanmasının ardından siyasi partilerin tamamına yakınına yazılı olarak başvurduklarını anlatan Cengiz, şöyle devam etti: “Siyasi partilere raporu sunmak isteğimizi bildiren yazılı başvurularımızı yaptık. Bu zamana kadar CHP, MHP ve BDP ile görüştük. Ayrıca görüşmek için müracaat ettiğimiz Ak Parti’den de henüz geri bir dönüş olmadı.” (Fotoğraf: ALİ AÇAR) RP ve FP için emsal olacak ERDEM GÜL Erdoğan El Ezher’e ‘küstü’ FIRAT KOZOK katıldı. Erdoğan buraARALARINA da yaptığı konuşmada, Mısır’daki darbeANKARA Rize gezisinSİSİ GİRDİ ye destek veren El Ezde Mısır’daki olaylar koher Üniversitesi’nin şeynusundaki tavrı nedeniyhine de tepki gösterdi. “İlim le şeriat eğitimi veren El Ezher adamlarının el pençe divan duÜniversitesi’nin büyük şeyhi Ahrup ‘ferman buyurdunuz efendim’ med Et Tayyib’i sert dille eleştiren dememesi lazım” diyen Erdoğan, Başbakan Tayyip Erdoğan, 1 yıl El Ezher’i şöyle suçladı: “Mısır’daönce Mısır’a yaptığı ziyarette üniki hadiselerde dünyanın en ünlü versiteyi, “Binlerce yıllık ilim ve irfan meclisi” diye tanımlamış, ya üniversitelerinden El Ezher şeyhini, orada darbecilerin ve darnına Diyanet İşleri Başkanı ve babenin yanında gördüğüm zaman kanları da alarak şeyhi ziyaret ethüsrana uğradım. Böyle bir şey mişti. AKP iktidarı ayrıca, üniversiolamaz. Sen nasıl Ezher’in şeyteye denklik vermişti. hi olup da, Ezher ulemasının baErdoğan, önceki gün Rize’de şı olup da, darbeye alkış ve çaadını taşıyan üniversitenin Gelişnak tutarsın?” tirme Vakfı Meclis Toplantısı’na ANKARA AKP’nin, Ergenekon davasında verilen karar sonrası kapatma davasındaki, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağıdır” kararını iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’ne yapmaya hazırlandığı yargılamanın yenilenmesi başvurusu, her ikisi de kapatılan Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisi (FP) için de emsal olacak. Gelecek hafta başlayacak 28 Şubat yargılamalarında RP ve FP’nin kapatılmasının delillerinin çökeceği, böylece bu partilere de yeniden yargılama yolunun açılacağı hesaplanıyor. AKP, 2008’deki kapatma davasındaki kararların geçersiz hale geldiği görüşünden hareketle, Ergenekon davasının gerekçeli kararının yayımı ya da Yargıtay’da kesinleşmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor. AKP’deki hazırlık sürerken Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Başvuru gelmesi halinde usul şartlarını taşıması koşuluyla kabul edileceğini yeniden yargılama için de delil değerlendirmesine göre karar verileceğini” belirterek AKP’nin başvurusu için yeşil ışık yaktı. Bunun üzerine AKP’de hukukçuları, deliller ve başvurunun şekli konusundaki çalışmalarını yoğunlaştırdı. AKP’li kurmaylar, yeniden yargılama başvurusuna, ekim ayı başında Yargıtay’da karara bağlanacak Balyoz davasındaki hükümleri de gerekçe yapmayı planlıyor. Anayasa Mahkemesi’ne yapacakları başvuruda odak kararını iptal ettireceklerine kesin gözüyle bakan AKP’li kurmaylara göre, bu gelişme kapatılan RP ve FP için de emsal olacak. AKP’lilere göre kendilerinin yapacakları başvuru sonucu Anayasa Mahkemesi’nin odak kararını iptal etmesi halinde, yine “Laiklik karşıtı söz ve eylemlerin odağı oldukları” gerekçesiyle kapatılan RP ve FP için de aynı yol açılmış olacak. AKP’li kurmaylar, RP’nin kapatılmasının, 28 Şubat sürecinin en önemli uygulaması, FP’nin kapatılmasının da doğrudan bir sonucu olduğunu savunarak özellikle 2 Eylül’de başlayacak 28 Şubat yargılamalarına dikkat çekiyor. AKP’liler, 28 Şubat davasının bu iki partinin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılma gerekçeleriyle doğrudan bağlantılı olduğu görüşü ifade ediliyor. AKP’de bu nedenle bu davanın sonucunda verilecek hükümlerin RP ve FP’nin kapatma kararının da yeniden yargılama yoluyla iptalini sağlayacağı değerlendirmeleri yapılıyor. AKP’liler, 28 Şubat yargılamasında RP’nin kapatılmasının delillerinin çökeceğine kesin gözüyle bakıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle