19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2013 SALI 10 EKONOMİ [email protected] Hayat dışında 35 şirketin 25’i, 23 hayat ve emeklilik şirketinden 18’i yabancı sermayeli Sigorta yabancılaşıyor Ödenmiş sermayede hayat dışında 2008’de yüzde 51.20 payı olan yabancı sermayeli şirketlerin payı 2012’de yüzde 66.28’e çıkarken emeklilikte 2008’de yüzde 51.92 paya sahip yabancı sermayeli şirketlerin payı 2012 sonunda yüzde 74.06’ya çıktı. Genç nüfusa ve son yıllardaki küresel durgunluğa karşın az da olsa büyüyen ekonomisiyle sigorta sektörü açısından büyük bir potansiyele sahip olarak değerlendirilen ülkede, yabancı bilgisi durmak bilmiyor. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre hayat dışında faaliyet gösteren 35 şirketten 25’i doğrudan ya da dolaylı yabancı sermayeli şirketlerden oluşuyor. Hayat ve emeklilikte de 23 şirketten 18’i doğrudan ya da dolaylı yabancı sermayeye ait. Son dönemlerde bunlara bir de faizsiz emeklilik faaliyetinde bulunan şirketler eklendi. Gerek hayat dışı gerek emeklik ve hayat sektörlerinde ilk sırayı yerli sermayeli şirketler alsa da ilk on ya da ilk 20 sıralar göz önüne alındığında durum oldukça değişiyor. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 2012 yıl sonunda sektörde toplam Kosova Suriye’ye Çıkış Olur mu? Haberler bilgi kirliliği amaçlı değilse, İktidarları adına Türkiye önerilerinin odağında, Suriye’ye yönelik çıkış formülleri arasında yararlanılacak örnek model olarak açıklanan Kosova formülüne sıcak bakılıyor. Dahası doğrudan BM müdahalesi kararının çıkarılması güçlüğü veri alınmış olarak, gönüllü ülkelerin katılımları ile oluşturulacak özel NATO eksenli askeri güç, hükümet ittifakları, katılımları için çalışmalar şimdiden hızlandırılmış, önemli adımları da atılmış bulunuyor.. ABD’nin Akdeniz’e gönderdiği askeri savaş gemisi önemli adım, İngiltere, Fransa.. gibi ülkelerden gelen önemli çıkışlar, hazırlıklardan haberler veriliyor. Türkiye istenebilecek her türden desteğe başından, kafadan hazır olduğu yolunda açıklama üzerine açıklama yapıyor.. Gündemimizden uzaklaştığı için unutulmuş, ayrıntıları çok da anlaşılamamış, güncel savaş, uzlaşmazlıklara konu olmadıkça da merak edilmeyen Kosova modeli, çözüm formülüne ucundan olsa biraz yakından bakmakta yarar var. Yorumsuz Suriye’ye nasıl uyarlanabileceği, ne kadarı ile yararlanabilineceği, çıkış yolu olup olamayacağı üzerinden bir izlenim olsun edinebilmek üzere.. Öncelikle Türkiye, iktidarları ağırlıklı gündeme giren Kosova örneğinin nasıl örnek oluşturulmasının amaçlandığı, neden gündeme getirildiği üzerinde düşünmeye çalıştım.. Kanlı çatışmaların sonucunda, Sırpların iç savaşın başında katliamcı olsalar da terk etmek zorunda kaldıkları Kosova doğumlu olarak ağırlıklı Müslüman Arnavutlar, biraz Boşnaklar ve Türklerin kaldıklarını biliyorum.. Amerika Kosova askeri müdahalesinin güç odağı olarak, doğduğum Priştine’de dünyanın en büyük askeri üssünü yaptıktan sonra birkaç milyonluk toplam nüfusu ile manevi sorumluluğunu üstlenmiş olarak bağımsız Kosova Devleti’nin ilan edilmesinin önünü açmış olsa da BM katında tanınmış bir devlet hâlâ ortada yok. Bugüne kadar dünya çapında Kosova’yı tanıyan ancak 60 devlet arasında AB ağırlığı da olamadığından, Sırbistan’ın kendi devletinin bir parçası olduğu tezi; BM’nin resmi gerçeği olması yanında, AB aday üyeliği de bu çerçevede yürütülüyor. Kosova Devleti’nin bağımsızlık ilanı, kuruluşundan 5 yıl sonra da Kosova’dan seçimlerle oluşan Meclis, iktidar, yönetim güçleri yanında BM yönetimi, ULEK’in de varlığı, geçerliliği ile, iletişimli ikili iktidar sürdürülüyor.. HHH Asıl önemli olanı NATO ve Rus askeri güçlerinin özel bileşkesindeki Kofor güçlerinin içinde, halen resmen 23 devletin askeri görev yapıyor, Kosova’nın güvenliğinden bölge bölge ayrışmış olarak sorumluluğu paylaşıyorlar.. 1999 askeri müdahalesinden bugüne gelişte, Kosova sınırları içinde iç savaşı körükleyecek odakların bulunmaması gerçeği, birkaç kez yinelenen seçimlerde her seferinde 20’nin üstünde partinin seçime katılmış olması, demokratik seçimler sonucunda yerel ve merkezi parlamenter yönetimlerle, iktidarın oluşması bilinen anlamda bağımsız Kosova Devleti’nin kurulabildiği anlamına gelmiyor.. BM sorumluluğunda eş yönetim, özel askeri güçle Kosova’yı ayrı devlet olarak tanımayan Sırbistan başta dışardan askeri güçle gelebilecek tehditler buzdağının görünen parçaları.. Bağımsız devlet olabilmenin ekonomik, sosyal, siyasal askeri güçle korunabilme koşulları, gerçeklerinde askeri boyut için ABD’nin dünyadaki en büyük üssü ne ölçeklerde dokunulmazlık zırhı sağlıyorsa.. Bağımsız devlet olabilmenin diğer koşullarında engeller üretiyor.. ABD’nin bir tür üs bedeli, emekliliği hak etmişler ve etmemiş yaşlılar için doğrudan üstlendiği 6075 dolarlık aylık ücret ödentileri ile insanlar nasıl yaşayabilir? Sırbistan’ın geçmişin toplanmış aidatları ile, ayrıldığını ilan etmiş devletin vatandaşlarının haklarını ödemesi de söz konusu edilemeyeceğine göre.. Yugoslavya bütünlüğü içinde var olan üretim ekonomilerinin dibe vurması, eğitimsağlık başta her tür insan hakkı için ön adım sosyal devlet çarklarının döndürülememesi, geçmişin önde toplumsal birikimlerinin hızla eritilmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin, iktidarlarının Kızılay paketleri, cami onarımları, Türkiye’de eğitim destekleri ile uzanan ellerine bağımlılık da aynı nedenlerden. En büyük dış destek ise Türkiye’ye göç etmiş eski göçmenler ile sıcak savaşta AB ülkelerine kaçanlardan gelen yardımlardan.. Suriye’deki Ortadoğu’yu yakacak ırkmezhep çatışmacılığında, çok kan akan bir iç savaş ortamında, özellikle de dışardan büyüklerin çıkar çatışmaları, Kosova benzeri çözüm üretmeden ortak müdahale arayışlarını gündeme getirmiş olabilir mi? Esad’ı götürmede uzlaşabilseler de, Suriye’nin geleceği için bir çözüm üretemediklerinden, çıkarlarda birdiğerinin önünü açmadan, birlikte kanı durdurma formülü.. BM denetiminde, ortak özel uzlaşılabilen ülkeler arasında askeri güçle iç savaşı, akan kanı durdurma.. Düş olarak güzel de, tek parça kalmış Kosova’da bile yıllardır dünyanın askeri bekçiliğine bağlı kalınan tabloda, Suriye’de çözüm üretmek sanki olanaksız gibi. faaliyet gösteren 58 şirketten 43’ü doğrudan ya da dolaylı uluslararası sermayeli şirket. Bu şirketlerin 35’inde yabancı sermayenin payı yüzde 50 ve üzerinde... Prim üretimi verilerine göre bakıldığında da hayat dışında 2008’de yüzde 52.92 olan yabancı payı 2012 sonunda 59.14’e yükselirken emeklilikte prim üretimine göre 2008’de yüzde 53.46 olan yabancı sermaye payı 2012 sonunda yüzde 39.37’ye gerilemiş durumda. Üçte ikisi yabancı Ancak bir süre önce Albaraka Türk, Kuveyt Türk ile ortak ‘bireysel emeklilik şirketi’ kurulması konusunda çalışma yapılması için genel müdürlüğe yetki verildiğini açıkladı. Emeklilik ve hayatta şu anda sektörde 17 şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketler arasında bulunan Asya Emeklilik, sektörün tek ‘faizsiz emeklilik’ şirketiydi. Albaraka Türk ve Kuveyt Türk’ün kuracağı şirketle birlikte ‘faizsiz emeklilik’ şirket sayısı ikiye çıkmış olacak. Sınavlar başlıyor Sigorta Tahkim Komisyonu’nda görev alacak sigorta hakemleri ve itiraz hakemlerinin seçimine yönelik sınav 8 Eylül’de yapılacak. Sınav için 30 Ağustos’a kadar başvuruda bulunulabilecek. Merkezi sınava girme bedeli 300 lira. Sınava ilişkin ayrıntılı bilgilere “www.segem.org.tr” ve “www. sigortatahkim.org.tr” internet sitelerinden ulaşılabilir. İadede son üç gün Bireysel Emeklilik ve Hayat/Şahıs sigortalarından ayrılan kişilerin, ana paradan yapılan stopaj kesintilerinin iadesi için başvuruda bulunma süresi 29 Ağustos’ta sona eriyor. Şimdiye kadar yapılan 369 bin kişilik başvurunun 400 bine ulaşması bekleniyor. Küresel iklim değişiklikleri ile tarımsal risklerin de değiştiğine dikkat çekilen öneride, kayıpların karşılanması gerektiği belirtildi. Bireysel Emeklilik’ten ayrılanların ana paradan yapılan stopaj kesintilerinin iadesi için başvuru süresi hafta sonu sona eriyor. Zira Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca; 29 Ağustos 2012’den itibaren, şahıs sigortaları ve bireysel emeklilik sisteminden ayrılma durumunda uygulanan gelir vergisi stopaAnadolu jı toplam birikim tutarı üzerinden değil, Anairat üzerinden yapılacaktı. Kanunda dolu SiSigorta aşkın ayrıca 7 Ekim 2001’den sonra akgorta, müşröntgenini dedilmiş ve 29 Ağustos 2012’den terilerine önce sona erdirilmiş şahıs sigoravantajlı sağ çekti lık sigortası potası poliçeleri ve bireysel emekliçesini tanıtlilik sözleşmelerine ilişkin anamak için yeni bir reklam film hapara tutarı üzerinden ödenmiş zırladı ve bir aşkın röntgenini çekolan vergilerin, belirli şartlar ti. Sağlık sigortası poliçesinin en altında, hak sahiplerine iade önemli avantajlarından biri muayeedilmesi düzenlenmişti. ne masraflarının önemli bir bölümüYapılan değişiklikle 1 Temnü oluşturan ileri tanı tekniklerinde muz 2013’den sonra iade tasunduğu yüzde 80 indirim. Bu farlebi ile 369 bin 300 başvukı ortaya koymak için önceden çeru yapıldı. Ancak yapılan bu kilmiş röntgen filmlerini kullanabaşvurularından yüzde 10 cirak stopmotion bir film hazırlanvarında kişiye ödeme yapıldı. dı ve bir aşkın hikâyesi anlatıldı. Şu ana kadar ödeme yapılan kişi Filmin sonunda şu mesaj yer alsayısı 35 bin 60 kişi. İşlemlerin dı: “Bu filmin yapımında 4320 hızlandırılması için eleman takröntgen kullandık. Pahalı olur dediler, Anadolu Siviyesi yapıldığı bilgisi verilirken, gorta sağlık poliçesiyson başvuru sayısının 29 Ağustos le %20’sini ödedik günü sonunda 400 bin kişi civarına çıktık.” ulaşması bekleniyor. Kuraklığa da güvence Daha önce ziraatçılar tarafından gündeme getirilen kuraklığa sigorta için Giresun Milletvekili Karaahmetoğlu kolları sıvadı. Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu, kuraklığın tarım ürünlerinde meydana getirdiği kayıpların da Tarım Sigortaları kapsamına alınmasını istedi. 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun 12. maddesinde değişiklik yapılması için geçen hafta TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verildi. Teklifin gerekçesinde küresel ısınmanın dünyada olduğu gibi ülkemizde yarattığı çevresel zararlar yanında, tarımsal ürünlerde yarattığı tahribata, kayıplara dikkat çekildi. Karaahmetoğlu, tarımsal risklerin de değiştiğini, tarım sigortalarının kuraklık, yangın, fırtına, yer kayması, taşkın, don gibi nedenlerle tarımsal üretimde, üretim araçlarında yarattığı kayıpların da karşılanması gerektiğini belirtti. En yoğun yağış alan bölge olmasına rağmen fındığın yaşanan kuraklık neticesinde ciddi oranda rekolte kaybına uğradığına dikkat çeken Karaahmetoğlu, fındık üreticisinin bu konuda alacağı bir tedbir olmadığını, fındık üreticisinin doğal afetler, kuraklık karşısında güvencesinin bulunmadığını, Tarım Sigortası uygulamasının kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirtti. MERKEZ BANKASI Yıllardan beri söylüyoruz; üretim nedeniyle borçlanma, katma değer yaratıldığından kötü değildir. Çılgın tüketim amacıyla borçlanma, piyasada genişleme yaratır. Ekonomi bir genişler bir daralır. İnsanların elinde para olduğundan refah seviyesi artmış gibi olur. Kredi kartı ve bireysel kredilerle refaha giden yolda keyifli yürünür. Ama bu yolun elektriği dolar imparatoru tarafından verildiğinden ileride ne olacağı da bilinmez. Bugün doların 2 TL’yi görmesi bunu göstermektedir. Fed başkanının aylık 85 milyar dolar tahvil alımında azaltmaya gideceği işaretini vermesi dünya piyasalarını altüst etmeye yetti. Peki, biz neden bu kadar etkilendik? Çünkü yıllardır yüksek faiz için Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcılar Fed’in bu kararıyla pozisyon almaya başladılar. Ürktüler ve gitmeye başladılar ve gidecekler… DÖVİZ ALIŞ 27 AĞUSTOS 2013 EFEKTİF ALIŞ 1.9937 1.7874 2.6661 3.0995 2.1528 SATIŞ 2.0017 1.8182 2.6768 3.1226 2.1731 Doların 2 TL’ye Gelmesinin Sebepleri bir açıklaması bizi bu denli etkilemezdi. 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 3’e çıktı. İşsizlik oranı yüzde 6.5 tahmin ediliyor. Bu fazla çıkarsa olumsuz bir durum. Konut sektöründe olumsuz gelişmeler ABD ekonomisini etkiliyor. Dayanıklı Tüketim Malları Sipariş verisi temmuzda ne oldu, merak konusu. Haziran ayından yüzde 4.8 artış söz konusu idi. Bütün bu veriler bizim piyasalarca yakından izleniyor. Yerli ve yabancı, bu verilere göre risk analizi yapıyor ve pozisyonunu buna göre ayarlıyor. Dolayısıyla bizim gibi esnek ekonomilerde küresel konjonktür değişimlerinin etkisi de fazla oluyor. Aşırı borçlanmaya dayalı kırılgan bir ekonomide 350 milyar dolar dış borç önemli ve GSYH’ye oranın yüzde 50’leri geçmiş olması da tehlike işareti. Yurtiçi tasarruflar azalmış durumda. Yurtiçi tasarrufların GSYH’ye oranı yüzde 20’lerde iken AKP döneminde yüzde 13’lerde. Cari açık tehlikeli olmaya devam ediyor. Cari açığın GSYH’ye oranı AKP öncesi yüzde 2.5 iken AKP döneminde yüzde 10’larda geziniyor. Kabadayılıkla yürütülen dış politika neoliberal bir ekonomi anlayışı ile büyük çelişki yaratıyor. Neoliberal olduğu için Batı tarafından desteklenen AKP kendine kurşun sıkıyor. Bir kere tüm işlemlerimiz dolara bağlı. Rezervlerimiz dolar. Borçlarımız dolar. Ülke mali tablolarımız dolar. Paramızın değerini dolara emanet etmişiz. Gücümüz bu! Bu nedenle de dolar kurunun belirlenmesinde ABD ekonomisinde olan tüm gelişmeler bizi yakından ilgilendiriyor. Yoksa Fed başkanının ekonomimiz iç içedir ABD ekonomisi ile bizim Neden dolar 2 TL’ye çıktı? Kur nasıl şekilleniyor? Döviz kurlarının belirlenmesinde iki kuram vardır. Biri satın alma gücü paritesi; diğeri faiz oranı paritesi. Bu kurama göre, bir mal sepetinin fiyatı tüm ülkelerde aynı olmalıdır. 1 ekmek ABD’de 1 dolar,Türkiye’de 1 TL ise 1 TL=1 dolardır. Eğer farklı ise bu farkı doğuran enflasyon oranıdır. Buna göre 31.12.2013 dolar kurunu tahmin edelim. Gelecek kur değeri=F; bugünkü kur=S; e1=Türkiye’deki enflasyon oranı; e2=ABD’deki enflasyon oranı. Türkiye’de enflasyon oranının yüzde 10, ABD’de ise yüzde 3 olacağını kabul edelim. Bu durumda tahmini kur şu formülle hesaplanacaktır: F=Sx(1+(e1*(t/T)/(1+(e2*(t/T) F=2x(1+0,10)*(120/360)/1+0,03*(120/360 )= 2,14 TL olarak bulunur. Yani yıl sonunda enflasyon farkları nedeniyle kur 2.14 olacak diye tahminde bulunabiliriz. Faiz haddi paritesine göre yukarıdaki formülde enflasyon oranı yerine faiz oranlarını koyabiliriz. Şu anda 10 yıllık tahvillerin faizi bizde yüzde 10, ABD’de yüzde 3 olduğundan; faizler bu farkla devam ederse kurun yıl sonunda 2.20’leri görmesi mümkündür diyebiliriz. Eylül ve ekim aylarında ekonomimizde çok hareketlilik görebiliriz. Siyasal istikrar ile ekonomi arasındaki doğrusal ilişki kuranlar acaba şimdi neler düşünüyorlar? Sanırım en doğru cevabı da Melih Gökçek verebilir! CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI SATIŞ 1.9951 1.9987 1.7957 1.8074 2.6680 2.6728 3.1017 3.1179 2.1560 2.1698 0.35714 0.35889 0.35689 0.35972 0.30501 0.30816 0.30480 0.30887 1.8941 1.9027 1.8871 1.9099 6.9735 7.0648 6.8689 7.1708 1 NORVEÇ KRONU 0.32942 0.33163 0.32919 0.33239 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.53197 0.53293 0.52798 0.53693 100 JAPON YENİ 2.0193 2.0326 2.0118 2.0403 1 ABD Doları: 1.1084 Avustralya Doları 5.5776 Danimarka Kronu 0.9232 İsviçre Frangı 6.6132 İsveç Kronu 98.56 Japon Yeni 1.0519 Kanada Doları 6.0415 Norveç Kronu 3.7503 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.3373 ABD Doları 1.5574 ABD Doları SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 1.9910 2.6640 2.1450 2.1450 89.30 594.38 ALIŞ SATIŞ 1.9950 2.6670 2.1650 2.1650 89.65 611.59 1 Kuveyt D.: 3.5151 ABD Doları GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 6.65
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle