19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş l Dış Haberler: Özgür Ulusoy (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 l İzmir men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 27 AĞUSTOS 2013 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 4.45 Güneş: 6.19 Öğle: 13.13 İkindi: 16.54 Akşam: 19.55 Yatsı: 21.20 Bozcaada Ağaçlı yoldan Sakin tatil zamanı İzmir’in önemli yeşil alanlarından biri imara açılıyor NİLHAN AYDIN BOZCAADA Kent yaşamından bunalanların alternatif tatil beldesi Bozcaada artık yaz dönemini uğurlamaya hazırlanıyor. Bu şirin adada deniz, güneş ve tarih iç içe. Neredeyse her otel, pansiyon ve restoranın bir öyküsü var. Onlardan biri de Aral Çiftlik Oteli. Ahmet ve Arzu Aral kendi tarihlerini şöyle özetliyor: “150 yıl evvel dedemiz İspuri Gadani adlı Rum bir çiftçi, bir çiftlik alır. O, onun çocukları ve torunları, ömürlerini Bozcaada’da hayvancılık, bağcılık ve şarapçılık yaparak geçirmiş. Doruk, Dardanel ve Dimitrakopulo şaraplarının üreticiliğini yaparak adanın bağcılık kültürünü yaşamışlar. Dedelerimizin vefatından sonra bağları devralınca adada daha fazla zaman geçirmeye başladık. Arkadaşlarımızla piknik yapmaya gelirdik. Anılarımızı ısıtacağımız taş bir sığınaktı bizim için. Sonra bu mekânı doğa dostları ile paylaşmak istedik. 10 odamızı 1999 Temmuz ayında bugünkü teknolojinin sahip olduğu konforu yerleştirerek kullanıma açtık. Her odayı farklı şekillerde gelin çeyizi yayar gibi döşedik, elbette doğayı koruyup.” Otele giden konuklar üzüm ve sebze çeşitlerinin ekili olduğu bahçede vakit geçirebiliyor, ve şu günler adanın en keyifli zamanı. AVM’li yola Halk nefessiz bırakılacak l Tepkileri dile getirenler arasında yer alan emekli Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, “Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü kampusunun yer aldığı 90 dönümlük arazi, ağaçlı yol olarak bilinen Üniversite Caddesi üzerinde Zeytincilik Araştırma İstasyonu ve Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü tesisleriyle birlikte yan yana dizilmiş olarak yer almaktadır. Bu bölge, İzmir’in 100 yılda oluşmuş önemli yeşil alanlarından birisidir ve imar planlarında yeşil alan olarak tescillidir. ÖİB, burayı pazarlamaya karar vermiş ve işe ilk olarak 90 dönümlük Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü kampusunun imar planındaki durumunu yeşil alandan ticaret ve konut alanına dönüştürerek başlamıştır” görüşlerine yer verdi. Kantarlı, Karayolları Bölge Müdürlüğü kampus alanının satışının ardından bölgede yer alan Zeytincilik Araştırma İstasyonu, Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü arazilerinin de satışının şaşırtıcı olmayacağını kaydederek “Kentin akciğerlerinin büyükçe bir bölümü daha betonla doldurulacak, halk nefessiz bırakılacak ve birilerine hayal dahi edemeyeceği oranda milyon dolarlık rantlar sağlanacaktır” diye konuştu. OZAN YAYMAN İZMİR Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün, Bornova ağaçlı yol üzerinde yer alan 90 dönümlük arazisi 19 Eylül’de ihale usulüyle satışa çıkarılıyor. İlanlarda yeşil alan olarak gözüken arazinin yapısı, ihale öncesinde ticaret ve konut alanına dönüştürüldü. Söz konusu araziye AVM yapılmasının önü açılırken, ihaleyi kazanan firmanın milyon dolarlara varan rant elde edeceği savlanıyor. Ağaçlı yol üzerinde pek çok kamu kurumunun büyük ölçekli arazilerinin olduğuna dikkat çekilerek olası bir AVM yapımının diğer kamu arazileri için de sonun başlangıcı olabileceğine işaret ediliyor. Gezi Parkı gibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerel yönetimlerin imar planı değişikliklerine itiraz etmesine karşın imar planlanını değiştirdi. Gelişmeler üzerine tepkilerini sosyal medya üzerinden yansıtan Bornova halkı, söz konusu gelişmenin İstanbul Gezi Parkı’na AVM yapmaktan farksız olduğuna dikkat çekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bornova Belediyesi ve kentteki siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşlarının satış işlemine ve imar planı değişikliklerine karşı çıkmasını istiyor. Dikkat Mefistolar Çoğalacak! Epeydir yazmak istediğim bir konu var. Gezi Direnişi’nden sonra “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Bu sloganın gerçekliğini, sokaktaki ayakkabı boyacısından büyük şirket yönetimlerine kadar her yerde gördüğümüz günleri yaşamaya başladık. Her şey değişiyor ve yeni bir konuma geçiyor. Ve bu arada hayatın bir yansıması olan sanat, her şeyden çok değişmek zorunda, değişecek de! Herkes kendi dünya görüşüne göre mevzi almaya başladı ve şimdiden hissediyorum ki, bu çatışma kıyasıya olacak. Öncelikle birer popüler kültür ürünü olan diziler bundan etkilenecek. Şu günlerde dizi yapımcılarının oldukça zorlandıklarını söyleyebiliriz. Çünkü, hayatın gerçeklerini mizah yoluyla bile anlatan dizilere artık hiçbir kanalda yer yok. Yeni sezonda suya sabuna dokunmayan aşk dizilerini, edebiyat uygulamalarını göreceğiz. Bir de Osmanlı’yı yücelten tarihi dizileri. Ama bunlar tutacak mı? İşte soru burada. Diziler öncelikle kadınlar içindir ama nüfusunun büyük çoğunluğu gençlerden oluşan bir ülkede, gençlere de bir şeyler anlatmak gerekir. Peki, şu sloganı hayata geçiren genç insanlara ne anlatacaksınız. “Biz otuz yıldır Kürt olayını bu medyadan dinledik. Gerçek nedir?” Şimdi kendisine öğretilenleri sorgulayan önemli bir kitle var. Onlara artık, zengin holding sahibinin oğlunun kapıcı kızına âşık olabileceğini söyleyemezsiniz. Olsa olsa, oğlan kızı metres tutar. Şimdi herkesin kendi gerçekleriyle yüzleşme zamanı, kitlesel olayların en önemli özelliği, insanlara kendisiyle yüzleşme şansını tanımasıdır. Reklamlar da değişecek. Yediği üç kuruşluk dondurmanın ona bir araba getirmeyeceğini pekâlâ öğrenen bir apaçi, (kent varoşlarında örgütlenen eğitimsiz gençlerin kendilerine verdikleri ad) dondurmayı yedikten sonra çubuğunu yere atarken şöyle söyleyecek: “Hadi lan, uyutmayın insanı!” Her şey değişecek ve bu en çok sanat alanında olacak. Uzun zamandan beri Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları’nın başında kara bulutlar dolaşıyor. Önümüzdeki günler akla karanın ayrıştığı günler olacak. Yüzlerce tiyatrocuyu ve birkaç istisna dışında hiçbir eylemde görmediğimiz opera sanatçılarını sokaklarda göreceğiz. Çünkü bu onların ve Türkiye sanatının ölüm kalım günleri olacak. Büyük kentlerde Türkiye sanatını korumak için yeniden yollara düşeceğiz. Bu durumu gören ve şimdiden kendi mevziini şiddetle savunan sanatçıları görmeye başladık bile. Bunlar şu andaki örnekler, bunlardan birisi sinema ve video sanatçısı Kutluğ Ataman. Kendisini yıllar öncesinden eşcinsel bir ilişkiyi şiddet dolu sahnelerle anlattığı filmi Lola ve Bilidikid’den tanıyorum, filmin katıldığı bir ulusal bir de uluslararası jürideydim; cesur anlatımından dolayı filme ödül verilmesi için ciddi bir savaş vermiştim. Ama bu zat çok akıllı çıktı ve önce Gezi’nin akil adamlarına katıldı. Ben buna çok şaşırmıştım ama daha sonra hemşerisi Binali Yıldırım’ın da katkısıyla ona Erzincan’da bir stüdyo yapıldığını ve iktidarla çok yakın ilişkiler içinde olduğunu öğrendim. Hiçbir temsiliyeti olmadığı halde kendini Gezi akillerine katıvermişti. Bu konuda çok şey söyleniyor,(bu akilleri Hüseyin Çelik’in seçtiği bile) neyse geçelim bunu, mevziini iyice kuvvetlendirmeye çalışan bu zat, daha sonra yandaş medyanın sıkı gazetesi Star’da demeçler verdi ve Gezi olaylarını şöyle değerlendirdi: “Ben bazılarının son zamanlarda çok abarttığı türden bir gençlik antropolojisine kani olmadım. Bir kızgınlık patlamasıydı. Asosyal olan klavye gençliğinin sosyali keşfetmesiydi. ‘Gezi ruhu’ diye aslında olmayan bir ruh hali üzerinden sivil bir eylem gelişti. Ancak bu Türkiye’ye has değildi. Hatta Türkiye’de bir ilk diyenlere de katılmıyorum. Beyaz Türklerin korku ve hezeyanları fazlasıyla ortaya çıktı.” İşte size tipik bir Mefisto demeci. Ruhunu şeytana satma böyle bir şey olmalı. Ruhunu satanlara karşı bizim elimizde sadece inancımız var. Bir de ruhunu satmak istemeyenler ve sanıldığından daha kalabalığız... ateşlediler Sahneyi 2013 MTV Video Müzik Ödülleri, ABD’nin New York kentinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Yılın Videosu, En İyi Montaj, En İyi Yönetmenlik dallarında ödül alan şarkıcı Justin Timberlake geceye damgasını vurdu. Açılışını Lady Gaga’nın yaptığı gece, Katy Perry’nin yeni şarkısını seslendirdiği performansla sona erdi. Gaga, giydiği kıyafetlerle yine dikkat çekti. Miley Cyrus ve Robin Thicke de canlı performanslarıyla geceye renk katan isimler arasında oldu. l 160 kişi kendi organını satarken yakalandı Madalyonun MAHMUT LICALI Miley Cyrus Boşanıyorlar Lady Gaga Sinemanın ünlü çifti Monica Bellucci ile Vincent Cassel’in 14 yıllık beraberliğin ardından boşanma kararı aldığı bildirildi. BellucciCassel ayrılığıyla ilgili iddiaları ilk olarak Fransız Closer dergisi ortaya attı. İtalyan aktristin basın sözcüsü de ANSA haber ajansına yaptığı açıklamada iddiaları doğruladı. 1999 yılında evlenen 49 yaşındaki Bellucci ile 47 yaşındaki Cassel’in Deva ve Leonie adlarında iki çocuğu bulunuyor. ANKARA Türkiye’de özellikle son iki yıldır başarılı yüz nakli operasyonlarıyla organ naklinde pembe tablo çizilirken, İçişleri Bakanlığı’nın verileri organ kaçakçılığına ilişkin gerçek manzarayı ortaya koyuyor. Türkiye’de 368 kişi kaçak organ nakli ticareti yaparken, 160 kişi de usulsüz olarak kendi organını satarken yakalandı. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin soru önergesiyle ortaya çıkan rakamlara göre Türkiye’de 10 yıllık dönemde jandarma sorumluluk bölgesinde 30, 20072012 yılları arasında polis sorumluluk bölgesinde ise 338 kişi organ ve doku ticareti yapmaktan yakalandı. Toplam 368 kişi hakkında organ ve doku ticareti yapmak suçundan işlem yapıldı. kirli yüzü Avrupa’nın üssü İçişleri Bakanı Muammer Güler’in verdiği yanıtlara göre aynı dönemde 160 kişi yasadışı olarak kendi organını satarken yakalandı. Söz konusu kişiler hakkında usulsüz organ vermek ya da usulsüz organ vermeye teşebbüs etmek suçlarından yasal işlem yapıldı. Türkiye organ ticaretinde Avrupa’nın üssü olarak kabul ediliyor. Avrupa’dan çok sayıda yabancının turist kimliğinde gelerek Türkiye’de organ nakli yaptırdığı ifade ediliyor. Avrupa’da yasadışı organ ticaretine ilişkin yürütülen bir soruşturmada, “Türkiye yasadışı organ nakillerine ana üs olarak hizmet ediyor. ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, İtalya ve Almanya’dan organ turistleri Türkiye’ye geliyor” tespitine yer veriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle