Katalog

17 AĞUSTOS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 ‘Lavinia’ nasıl ASLI ULUŞAHİN ‘Lavinya’ oldu? “Lavinia”ya “...ama gitme” der. 1957 yılında yazılan şiir, bugünlerde yeniden gündeme geldi. Kimi gazete ve internet sitelerinde yer alan haberler aynı başlığı taşıyordu: “Özdemir Asaf’ın Lavinia’sı film oluyor.” Filmi Kerem Topuz yönetecek, kasım ayında çekimlerine başlanacak yapım 2014’te vizyona girecekti. Bilgi aldığımız Topuz, filmin konusunu şöyle anlatıyor: Yaşadığı hayatın anlamsızlığından yakınan fotomodel ile Can Vural adında aşkı arayan bohem yazarın ilişkisini anlatacak. Can, kadına git gide âşık olurken güzel model yepyeni biri olmak uğruna geçmişinden vazgeçerek kendine Lavinya adını verecek ve bu, ikisinin arasında sır olarak kalacak. “Filmin içinde Asaf’a sürpriz bir gönderme yapıyoruz” diyor Topuz: “Şairin adını ve kitabını göreceğiz bir sahnede. Böylece yapım Özdemir Asaf’a saygı duruşu niteliğinde olacak.” Senaryoda, asıl hikâyeye gönderme olup olmadığını merak ediyoruz. “Hayır yok” diye net bir yanıt veriyor yönetmen: “Tamamen özgün bir senaryo bu.” Topuz, 1981 yılında yaşamını yitiren şairin ailesinin de bu konudaki hassasiyetini dile getiriyor ve ekliyor: “Filmimiz, şiirin Türkçe okunuşu olan Lavinya adını taşıyacak.” Görüldüğü gibi filmin öyküsünün “Lavinia” şiirinin öyküsüyle bir ilgisi yok. Konuyla ilgili, Asaf’ın kızı Seda Arun ve torunu Onan Karagözoğlu’yla konuştuğumuzda, Karagözoğlu, Kerem Topuz’u önceden de tanıdığını, filmin senaryosunu okuduğunu ancak haberler çıkınca duruma vâkıf olduğunu söylüyor. Aile olarak rahatsızlık duyduklarını anlatan Karagözoğlu, “Topuz’la görüştüm. ‘Basın danışmanım böyle bir fikir sundu, ben de kabul ettim’ dedi. Böyle tanıtım faaliyeti olmaz. Şiirden etkilenebilirsiniz, esinlenebilirsiniz. Ancak ‘Özdemir Asaf’ın şiiri film oluyor, şiir sinemaya uyarlanıyor, adı da bu’ derseniz işin içine başka boyutlar, telif hakları meselesi girer” diyor. Karagözoğlu, aile olarak bir araya gelip atılacak adıma karar vereceklerini belirtiyor. Özdemir Asaf’ın ünlü ‘Lavinia’ şiirinin sinemaya aktarıldığı haberi tartışmaya yol açtı oluyor” deniyor. Asaf’ın ailesi ise bundan rahatsızlık duyduğunu belirtiyor. “Sana gitme demeyeceğim / Üşüyorsun ceketimi al / Günün en güzel saatleri bunlar / Yanımda kal” Özdemir Asaf’ın “Lavinia” şiiri bu mısralarla başlar. Asaf, günün en güzel saatlerini paylaşmak istediği, sadece havanın serinliğinden değil, yalanların inciticiliğinden de sakındığı kadını anlatır. Arkasında bir dönemin tanınmış insanlarıyla iç içe, gerçek bir yaşanmışlığı saklayan eser, aşkı açık eder. u Filmin öyküsünün Asaf, adını gizlese ‘Lavinia’ şiirinin de, edebiöyküsüyle hiçbir yat okurilgisi yok. Ama filmin larınca tanıtımında “Özdemir kimliği bilinen Asaf’ın ‘Lavinia’sı film ‘Böyle tanıtım olmaz’ Lavinia değil, Lavinya Karaindrou Altın Portakal jürisinde Kültür Servisi Sinema dünya bütündür. Onun sinema dünyasındaki en etkileyici müzisyenler sındaki en etkileyici müzisyenden biri olarak kabul edilen, beste lerden biri olduğunu düşünüyolediği film ve tiyatro müzikleriyle rum” demişti. dünya çapında tanınan Yunan bes20 film, 35 tiyatro oyunu ve 12 teci ve piyanist Eleni Karaindrou, televizyon dizisi için müzik bes50. Altın Portakal’ın Türkan Şo teleyen Karaindrou, üretkenliğiyray başkanlığındaki ulusal jürisin le isim yapmış bir besteci ve piyade görev yapacak. nist. Karaindrou, 20 Çağdaş sinemauluslararası müzik u Angelopulos’un nın ozanı kabul ediyanı sı‘Sonsuzluk ve Bir Gün’, ödülünün len Teo Angelopura, 1982’de Selanik los ile uzun yıllar ‘Ulis’in Bakışı’ gibi filmlerine Film Festivali’nde birlikte çalışan ve yaptığı müziklerle ülkemizde ( H r i s t o f o r o s Türkiye’de “ Son de pek çok hayranı olan Hristoforis’in “Rosuzluk ve Bir Gün”, za” filminin müzi“Ağlayan Çayır” ve Karaindrou, Türkan Şoray ğiyle) en iyi mü“Ulis’in Bakışı” gi başkanlığındaki jüride yer zik ödülünü almış, bi pek çok filme ha1992 yılında Europa alacak. zırladığı müziklerle Cinema’nın Premio geniş bir hayran kitFellini Ödülü’ne delesine sahip olan Karaindrou, Al ğer görülmüştü. tın Portakal’ın büyük jürisinde yer Karaindrou, 1942’de küçük bir almanın kendisi için mutluluk ve köyde doğdu. 7 yaşında annesi ölrici olduğunu söyledi. dükten sonra babasıyla taşındıkları Chris Marker, Jules Dassin ve Atina’da, evin bodrumunda keşfetMargarethe von Trotta gibi ünlü tiği piyanoyla müziğe başladı. 11 yönetmenler için de özel müzikler yaşında Atina’da konservatuvara besteleyen Karaindrou’nun, mü girdi. Piyano ve teori eğitimi alziği gibi ünü de sınırları aşıyor. dı. Atina Üniversitesi’nde arkeoloGeleneksel Yunan müziğini Ba ji ve tarih okudu. Albaylar Cuntatı formlarıyla birleştiren piyanist, sı sonrası oğlunu alıp Paris’e gitti. Avrupa’dan Asya’ya çok sayıda Sorbonne’da etnomüzikoloji, Scumüziksevere ulaşmayı başarmış ola Cantorum’da orkestrasyon ve bir sanatçı. orkestra şefliği eğitimi aldı. Cunta 1982’de Teo Angelopulos’la kar yıkıldıktan sonra ülkesine döndü şılaşması, Karaindrou’nun müzik ve Manos Hacıdakis’in yönettiserüveni açısından bir tür milat ği Radyo3’te klasik müzik ve etkabul edilir. Geçen yıl yitirdiği nik müzik programları hazırladı. miz ünlü yönetmen, Karaindrou Burada geniş bir Rembetiko arşivi ile 20 yılı aşan dostluk ve işbir oluşturdu. Film ve oyun müzikleliğinden söz ederken “Eleni’nin rinden oluşan albümleri tüm dünyamüziği görüntülerle ayrılmaz bir da yüksek satış rakamlarına ulaştı. DENİZ GÖKDUMAN ATÖLYESİ SERGİSİ PİRAMİD SANAT’TA Kültür Servisi 12. Bisiklet Film Festivali’nin (BFF) Türkiye ayağı bu yıl 14 Eylül’de KüçükÇiftlik Park’ta başlayacak. Sinema, müzik ve spor etkinlikleriyle örülü festivalde 1617 Eylül tarihlerinde James Walsh ve Peter Sutherland’ın kısa filmleri gösterilecek. Ayrıca BFF kapsamında Büyükada Bisiklet Turu düzenlenecek. Doğa sporlarıyla uğraşan Brendt Barbur’un New York’ta bisiklete binerken kaza geçirmesinin ardından, pek çoklarınca yaşamın önemli bir parçası olan bisiklete dikkat çekmek için hayata geçirdiği festivalin ilki 2001 yılından yapılmıştı. Paris, Londra, Milano gibi 20’den fazla şehirde gerçekleştirilen ve uluslararası bir etkinliğe dönüşüp dünyanın her yerinde ilgi gören festival, Türkiye’de ilk kez geçen yıl yapıldı. Kültür Servisi Piramid Sanat, Deniz Gökduman Atölyesi Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. 22 genç sanatçının katılımıyla 4 Eylül’e kadar izlenebilecek sergi, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğretim görevlisi Dr. Deniz Gökduman’ın öğrencilerinin eserlerinden oluşuyor. Piramid Sanat’ın her yıl üniversitelerde yetişen genç sanatçıları desteklemek ve sanat dünyasını yeni sanatçılarla tanıştırmak amacıyla açtığı sergilerden olan Deniz Gökduman Atölyesi Sergisi, Fahri Çağdas ‘Güzellik’ Bisiklet selesinde filmler... u Dünyada 20’den fazla şehirde düzenlenen festival ikinci kez İstanbul’da. Damla Bozkurt ‘Sil baştan2’ Genç sanatçılar sergisi Gökduman’ın bugünkü öğrencileri ile mezunlarını bir araya getiriyor. Sergiye katılan isimler ise şöyle: Ali Gümülcine, Bensu Altay, Çiğdem Gökçeciler, Damla Bozkurt, Elçin Topçu, Emine Delibaş, Emrah Nallar, Fahri Çağdaş, İ. Boran Kabzımal, M. Emin Küçük, Mehmet Yorulmaz, Murat Gündüz, Nur S. Yıldırım, Özge Gümüş, Rengin Özbahar, Sercan Başar, Sevtap Yılmaz, Şehmus Atasever, Şenol Bora, Tayfun Pekdemir, Uğur Bolat, Teoman Furat. (www.piramidsanat.com) Kültür Servisi 68 Eylül tarihleri arasında Haydarpaşa Garı’nda yapılacak 6. Fotoğraf Günleri’nde atölye çalışmaları, sergiler, söyleşiler ve slayt gösterileri yapılacak. “Yaşayan Tarihimiz” temasıyla düzenlenen etkinlikle İbrahim Zaman, İzzet Keribar, Aramis Kalay, Nadir Ede, Osman Ürper gibi sanatçıların fotoğraflarının yanı sıra amatör fotoğrafçılar da sergide yer alacak. 6. Fotoğraf Günleri Can Yücel Devrim Ormanı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Seferihisar Belediyesi, Can Yücel’in vasiyeti üzerine ilçede “Can Yücel Devrim Ormanı” oluşturacak. Ormanda, Deniz Gezmiş’ten Uğur Mumcu’ya, Metin Göktepe’den Ethem Sarısülük’e dek, yitirilen birçok değer için de fidan dikilecek. Belediyeden yapılan açıklamaya göre dikim töreni, 21 Ağustos Çarşamba günü saat 12.00’de gerçekleştirilecek. Musa Anter, Hrant Dink, Nesimi Çimen, İbrahim Kaypakkaya için de fidan dikilecek. Kültür Servisi Türkiye’nin ilk bando festivali dün başladı. Antalya Belediyesi tarafından düzenlenen ve bugün sona erecek festival için Moldova’dan Magdacesti Bandosu, Bulgaristan’dan Wind Orchestra Bandosu Antalya’ya geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Bandosu’nun da katıldığı festivalin açılış töreninde bandolar İzmir sokaklarında gösteriler gerçekleştirdi. Bando festivali ‘Fazıl Say Şarkıları’ Kültür Servisi Besteci, piyanist Fazıl Say Marmaris’te sanatseverlerle buluşacak. “Fazıl Say Şarkıları” başlıklı konser 29 Ağustos saat 21.30’da Marmaris Amfi Tiyatro’da gerçekleştirilecek. Konserde Fazıl Say’a solist Serenad Bağcan eşlik edecek. Gecede ilk olarak Beethoven’ın “Ay Işığı” sonatını yorumlayacak olan Say ardından kendi bestelediği “Ses”, “Kumru”, “Kara Toprak”, “Nâzım” ve “Sevenler’e Dair”den oluşan baladları çalacak. Konserin ikinci yarısında ise Say’ın “İlk Şarkılar” adını verdiği on farklı eser izleyiciyle buluşurken, Say’ın piyanosuna solist Serenad Bağcan eşlik edecek. İkili bu bölümde Nâzım Hikmet’in “Memleketim”, “Davet”; Metin Altıok’un “Düşerim”, “Bu Kekre Dünyada”; Cemal Süreya’nın “Dört Mevsim”; Ömer Hayyam’ın “Akılla Bir Konuşmam Oldu”; Can Yücel’in “Sardunyaya Ağıt”; Pir Sultan Abdal’ın “Sordum Sarı Çiğdeme”; Orhan Veli’nin “Efkârlanırım”, “İstanbul’u Dinliyorum” eserlerini yorumlayacak. Marmaris Amfi Tiyatro’da gerçekleştirilecek konserde, Fazıl Say’a solist Serenad Bağcan eşlik edecek.