Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE 12 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada egemen olduğu bir partide, AKP Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, başında bulunduğu araştırma kurumu AGAM’ın hazırladığı… ….üstelik kimi çizgileri Başbakan’ın Gezi Parkı eylemlerindeki sert tutumunu stratejik hataya oturtan eleştirisel raporu… …kudretli patronuna önceden göstermeden, hatta içeriğindeki eleştirilere, saptamalara gereken izni almadan kamuoyuna açıklayabilir miydi? Fakat Prof. Bal, siyaseti bu denli kıvrak biçimde kullanarak liderini aklamayı içeren bir rapor hazırlatmış (veya hazırlamış) olduğu için övgülere layık bir milletvekili. Hatta, hükümetin sosyal yaşama, hukuka aykırı kimi icraatını sanki eleştiriyormuş içeriğinde raporlar veya açıklamalar hazırlayabileceği göz önüne alınırsa, RTE’nin ilk kabine değişikliğinde bu değerde bir milletvekilini bakanlık koltuklarından birine oturtabileceğini varsaymak neden düşsel bir temenni sayılsın? RTE’ye her açıdan uygun bir milletvekili. HHH Düşünebiliyor musunuz; AKP iktidarının saçma sapan, sosyal yaşamın, hukukun, rejimin temeliyle oynayan girişimlerini hem eleştirir gibi görünen, aslında Başbakan’ı düştüğü ulusal ve uluslararası itibarsızlık çukurundan çekip çıkarmaya çabalayan bu raporu… ….ulusal, toplumsal sorunlara mı, yoksa patronların kişisel yararlarına mı hizmet ettikleri artık sürekli tartışılan TV’lerimiz, örneğin NTV ve CNNTürk gibi izlenen haber kanalları; raporda Gezi eylemlerindeki stratejik hataları RTE’den alan, Başbakan’ı temize çıkarıp çevresine yükleyen ifadeleri iki gün haber bültenlerinde baş sırada ilk haber olarak verdiler… … ve bu rapordaki Başbakan’ı koruyan ifadeleri başa alarak yayımladılar; böylece, AKP iktidarının bugünlere dek erişemediği başarıya ulaşmasını sağladılar. HHH Ah, şu kimi belleklerde, gazete koleksiyonlarında yaşayan Gezi Parkı eylemlerini ilk günden son haftalara değin ve hatta son günlerde bile amansız, haksız biçimde günbegün tonu yükselen RTE demeçlerini unutturabilseler!.. Başbakan, Taksim’de Topçu Kışlası’nı illaki yapacağız, orada rezidanslar, AVM’ler yükselecek dememiş… silahsız, yegâne güçleri demokrasiye inanmak olan gençleri çapulcu ilan etmemiş… eylemi kendini devirmeye girişimi diye tanımlamamış... Mısır örneğine benzetmemiş, darbeye davet diye yorumlamamış… Beyefendi sanki sütten çıkmış ak kaşık! Bu raporla Başbakan’a yalakalığın tavan yaptığı şu günlerde RTE’nin Fas’tan başlayarak eylemlere söylemediğini bırakmayan demeçlerini… polisi, çapulcu diye nitelediği biraz olsun demokrasi isteyen gençlere biber gazı, gaz kapsülü, tazyikli suyla saldırttığını; orantısız şiddetle hiç yoktan ölümlere neden olduğunu unutturabilseler ne güzel, ne uygar bir ülke olacak Türkiye! Rapor, sağduyuyu enayi yerine koyuyor. İstanbul anakent ve Beyoğlu başkanlarını Gezi Parkı’nı halka yeterince anlatamamakla suçluyor. RTE, belediye başkanlarına Gezi Parkı konusunda konuşma fırsatı vermiş gibi… bu rapor bal gibi partizanlığın, yandaşlığın da ölçüsünü kaçırıyor. HHH Bay RTE’yi aklama gayretiyle kaleme alınan sözde eleştiri ne ki gerçekte hatalarının üstüne örtü çeken rapor; Başbakan’a can kurban diye gezinen, liderin koruyucu meleklerinden örneğin AB’den Sorumlu Devlet Bakanı Egemen Bağış vb. gibi olan; rapordaki suçlamaları sindiren “çevre”; mutlu mu mutlu, mesut mu mesut!.. Tabii çevresindeki belleri silahlı, Amerikan gizli servislerinin siyah gözlüklü elemanlarına özenen bilmem kaç yüz koruyucuyla dolu araçlar… sara nöbetinden şeker krizine dek her türden rahatsızlığa anında müdahale edecek doktor ve cihazla yüklü ambulanslar… cuma namazlarında çıkardığı ayakkabısını bekleyen polisler… …Osmanlı padişahlarını kıskandıracak genişlikte canlı insan kalkanı ile korunan Başbakan hâlâ suikasta uğramak korkusuyla yaşıyor olmalı ki…. ….bayramı, halkından gizlenen bir yerde geçirdi. Saldırgan üslubundan, yılların eskittiği yüzünü gece gündüz ekranlarda görmekten usanan halkımızca daha uzunca süre bilinmeyen bir yerde dinlenerek… …. Evet evet; 76 milyon nüfusun kendinden saymadığı yüzde 50’sini hiç değilse bir süre daha mutlu edebilir. Amma!.. Beş on günlük huzuru bile insanlara çok gören RTE söz konusu ise olur dedikleriniz bir saatte olmaza dönüşür ve saldırgan bir dil, sinirden gerilmiş bir yüz... ekranlardan her gün, her gece uzanır evinize!.. HABERLER Kamplarda kalan Suriyeli sığınmacılar yaşadıklarını anlattı ‘Erdoğan’ın dediği gibi olmadı...’ AKIN BODUR Kılıçdaroğlu: İki Aday Dışında Kimsenin Yeri Garanti Değil Yaklaşan yerel seçimler öncesinde ana muhalefet partisi CHP’de adaylık kulisleri hızlanmış durumda. Hafta başında CNNTürk’ün konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile program sonrasında seçim sohbeti yapma fırsatı bulduk. Öncelikle CHP liderinin özgüveninde dikkat çeken bir artış gözlemlediğimizi vurgulamakta fayda var. Bu özgüven hem kendisi için koyduğu “başarı” kriterinde, hem de CHP’nin İstanbul Anakent Belediye Başkanlığı adaylığı gündemde olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile ilgili konuşmalarında hissediliyordu. Yerel seçimler için kendisine önceki seçimde alınan oy oranını asgari başarı kriteri olarak koydu ve “Seçimlerde oylarımızı artıramazsak ayrılırım” dedi. Yani, 2009 yerel seçimlerini temel alırsak yüzde 23.1 ya da 2011 genel seçimlerinde alınan oy oranını dikkate alırsak yüzde 25.9’luk oy oranını liderliğinin devamı için kırmızı çizgi haline getirdi. İmrendiğimiz Batılı sosyal demokrat partileri andıran bir çıkıştı. Sarıgül bilmecesinin aylardır kamuoyunu meşgul ediyor olmasından ise çoğu partilinin aksine bir memnuniyetsizlik hissetmiyor Kılıçdaroğlu. Belirsizliğin partiye zarar vereceği görüşüne katılmazken, tam aksine, bu konunun giderek büyüyen bir bulut gibi Türkiye’nin gündeminde yer almasından sonunda CHP’nin kazançlı çıkacağına inandığı izlenimi veriyor. CHP lideri ile isim isim bir değerlendirmeye girmesek de yerel seçim adayları konusunda kafasındaki bazı ilkeleri de konuştuk. Öncelikle milletvekillerinin zaten CHP’nin elinde olan ilçelerde belediye başkan adayı olmasına karşı olduğunu bir kez daha net biçimde ifade etti. Yani Ankara, İstanbul ve İzmir’in CHP’li ilçelerine milletvekilleri aday olamayacak. Ancak aynı koşulu iller için koymaktan geri durdu. Bu yaklaşım, bazı iller ve anakent belediyeleri için milletvekillerinin adaylığının gündemde olduğunu gösteriyor. İstanbul için Sarıgül senaryosunun gerçekleşmemesi gibi bir duruma karşı B planları da kulislerde konuşuluyor. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin çok istekli. Eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan aday adaylığını resmen açıkladı. Parti kulislerinden son yansıyan bilgilere göre ise, Demirel’e yakınlığıyla bilinen ve 20072010 arasında CHP’de siyaset yapan İlhan Kesici için nabız yoklanıyor. Kesici ile ilgili iddiaları gündeme getirdiğimizde Kılıçdaroğlu iddiaları yalanlamak yerine “Çok aday var” demekle yetindi. Yerel seçimlerde CHP’nin başarısını büyük ölçüde İstanbul ile birlikte Ankara ve İzmir’deki sonuçlar belirleyecek. Ankara için bazı isimlere Kılıçdaroğlu’nun “Adayımız sensin” diye onay verdiği iddiaları gündemde. CHP lideri “Kendisinin kimseye kesin bir söz vermediğini” altını çizerek vurguladı. Aday olma isteğini kendisiyle paylaşanlara başarılar dilediğini ancak son kararın parti yönetiminde olduğunu ve arkadaşları ile istişare etmeden kimseye “evet” ya da “hayır” demek durumunda olmadığını üstüne basa basa belirtti. İzmir ve Antalya’nın da aralarında bulunduğu, haklarında dava açılmış kent ve ilçelerin CHP’li belediye başkanlarının adaylıklarının “garanti” olduğu şeklinde de bir genel kanı var CHP çevrelerinde. Bu algı aktarıldığında, özel bir kent ya da başkan ismi vermeden şu genel değerlendirmeyi yaptı: “Birkaç istisna dışında CHP’li başkanlar tarafından yönetilen il ve ilçelerde yaşayan halk başkanlarından memnun gözüküyor. Ancak bu, mevcut başkanın ismi sorularak yapılan anketlerin sonucu. Alternatif isim sorulmadığında böyle çıkıyor. Başka isimlerle aynı sonuç çıkabilir de çıkmayabilir de. Onu bilemiyoruz. Bunların çalışmaları, kurduğumuz bir komisyon tarafından sürdürülüyor. Zaten daha aday adaylığı süreci de devam ediyor. Henüz kimsenin adaylığı kesinleşmiş değil.” CHP lideri “Kimsenin adaylığı kesin değil” sözünün hemen ardından bir düzeltme yapma ihtiyacı hissetti: “Pardon, şu an itibarıyla adaylığı yüzde 100 kesin olan iki isim var. Birincisi Aydın Belediye Başkanımız. Son derece başarılı. İkincisi ise TokatReşadiye adayımız. Yıllardır aday çıkaramadığımız bir yer Reşadiye. Şimdi orada bir arkadaşımız partimizden aday olma isteğini net biçimde ortaya koydu. Ben de kendisini sonuna kadar destekliyorum. Bu iki yer dışında hiçbir yerde adayımız kesinleşmiş değil.” HHH Bahsettiği ilk isim iki dönem milletvekilliği yaptıktan sonra Aydın Belediye Başkanı seçilen ve seçilmesinden bu yana da arkasındaki halk desteğini artırdığı gözlenen Özlem Çerçioğlu. İkinci isim ise yıllardır MHP’nin kalesi olarak bilenen Reşadiye’de ilk kez CHP’den adaylığa soyunan Zeki Çardak. CHP liderinin sadece iki ismin adaylığının kesin olduğunu açıklaması, adaylıklarını bugüne kadar “garanti” gören CHP’li belediye başkanları ve diğer isimlere yönelik bir uyarı zili mi acaba?.. YAYLADAĞI Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki kamplarda kalan Suriyeli sığınmacılar, yaşadıklarını gazetemize anlattı. Kendilerine burada yeni bir yaşam kuramayan, savaş nedeniyle Suriye’ye de geri dönemeyen sığınmacılar gelecekten umutsuz. Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Kızılay tarafından kurulan YİBO kampında belirsizlik ve korku hâkim. Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli Türkmenler, artık savaşın bitmesini ve ülkelerine geri dönmek istediklerini anlatıyor. 21 yaşındaki Necip Ablak, 13 ay önce köyleri bombalandığında her şeyi geride bırakarak Türkiye’ye sığındıklarını belirtti. Yakınlarının ve arkadaşlarının savaşta öldüğünü anlatan Ablak, “Geriye baktığımda, yine de yaşadığım için mutluyum. Birçok arkadaşım ve akrabam ya öldü ya da sakat kaldı” dedi. “Türkiye’de okumak ve çalışmak istiyorum. Diğer insanlar gibi özgür olmak istiyorum” diyen Ablak, “Bizler topraklarımızdan olduk ama başka ülkelerden gelen yabancılar bizim ülkemizde savaşıyor. Suriye bölünüyor. Savaş keşke hiç olmasaydı” dedi. Başarı çıtası: Yüzde 23 Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli Türkmenler, artık savaşın bitmesini ve ülkelerine geri dönmek istediklerini söylüyorlar. cesaretlendirdi’ ‘Erdoğan muhalifleri Recep Tayyip Erdoğan’ın Esad yönetiminin birkaç ay içinde devrileceği yönündeki sözlerini anımsatan Ablak, “O söz bizi çok etkiledi. Erdoğan’ın konuşmaları bizlere, muhaliflere cesaret verdi. Ama dediği gibi olmadı. Savaş iki buçuk yıldır sürüyor ve daha yıllarca sürecek gibi” dedi. Belediye başkanı olan eniştesinin Beşar Esad yönetimi tarafından tutuklanmasının ardından ailesiyle birlikte Türkiye’ye sığınan 28 yaşındaki Belkıs Kömürcü ise çadır kentte öğretmenlik yapıyor. Türkiye’ye sığındığı için pişman olan Kömürcü, “Şimdi, ‘böyle olmamalıydı’ diyoruz. Gelmemeliydik. Yerimizden vazgeçmemeliydik. Orada kalmalıydık. Zaman geçtikçe geri dönüşümüz imkânsızlaşıyor. Emeklerimiz, Suriye’deki dünyamız yerle bir oluyor. Suriye’de durum böyle devam eder, savaş yıllarca sürer” diye konuştu. Suriye’de üniversite okurken savaş başlayınca ailesiyle Türkiye’ye sığınan Nesrin Ablak ise şunları söyledi: “Geldiğimizde bir iki hafta geçtikten sonra geri döneceğimize inanıyordum. O yüzden hiçbir beklenti içinde olmadım. Bir iki ay kalınca anladık ki artık geri dönüş yok. Türkiye’de eğitim almak istiyorum. YÖK, Suriye’den gelenler için 7 ayrı üniversitede ‘misafir öğrenci’ hakkı tanıdı ama bu üniversitelerde benim bölümüm, Arap dili ve edebiyatı yok” dedi. Savaş bitince ülkesine dönmek istediğini anlattı. Anladık ki geri dönüş yok Vekillere ilçeler yasak Orada kalmalıydık “Türkiye bizim için bir hayaldi” diyen 20 yaşındaki Hasan Ablak da “Buraya gelirken iyi karşılanacağız sandık, yanıldık. Aksine hiç iyi karşılanmadık. 10 kişilik çadırda kalıyoruz. Çadırda yaşam ve koşullar iyi değil ama mecburiyetten kalıyoruz. Çünkü ev kiraları yüksek” ifadesini kullandı. İç karışıklık başladığında, Başbakan Kesici için nabız İSTANBUL KANLICA İmamın adamları terör estirdi MUSTAFA K. ERDEMOL Kâğıthane’de katliam: 4 ölü İstanbul Haber Servisi Kağıthane’de bir evde yaşanan aile faciasında 4 kişi öldü. Gürsel Mahallesi Yücel Sokak’taki apartmanın ikinci katından gelen silah sesleri üzerine çevredeki yurttaşlar, kapısı açık olan eve girdi. Yurttaşların haber vermesi üzerine gelen sağlık ekipleri Agah Demir (48), eşi Yasemin Demir (41) ile İhsan Engin’in (29) öldüğünü belirledi. Kübra Kalaycı (17) ise hastaneye götürülürken hayatını kaybetti. Damat İhsan Engin’in imam nikâhı ile yaşadığı Kübra Kalaycı ile Kalaycı’nın annesi ve üvey babasını vurduktan sonra intihar ettiği öğrenildi. Olay sırasında uyuyan F.D (12) silah sesleri üzerine kaçınca kurtuldu. İhsan Engin’in babası ve amcası ile silahı temin ettiği iddia edilen Osman K. gözaltına alındı. Kimseye ‘tamam’ demedim Sınırda 1 asker yaralı e, HATAY (AA) Reyhanlı ilçesind iSur r, erle ask an yap evi devriye gör yen iste ak ırm kaç ot maz an rınd sını ye r” ihbir grupla karşılaştı. Askerin “du karu doğ fına tara iye Sur tarı üzerine rinelle , ıları çan grup üyelerinden baz verdi. deki mazot dolu bidonları ateşe landı. yara da sıra bu biri n rde Askerle nun umu dur erin Hastaneye kaldırılan soi ilgil la olay ğu, udu kor ciddiyetini ruşturma başlatıldığı bildirildi. İstanbul Kanlıca’da yaşayan 80 yaşındaki C.G, sürekli namaz kıldığı Abdulvehhab Evvab Efendi Camisi’nin resmi imamının görevine gelmeyişini eleştirdiği için imamın adamları tarafından feci şekilde dövüldü. Hastanede tedavi altına alınan yaşlı adama saldıranların imamın gelmediği zaman camide gönüllü imamlık yapan Osman Yeşilyurt ile arkadaşları olduğu bildirildi. Caminin resmi imamı ile müezzininin görevlerine gelmediğini, bu nedenle cemaatten farklı kişilerin zaman zaman imamlık yaptıklarını belirten cami cemaati, yaşlı adamın bu durumu eleştirdiği için saldırıya uğradığını belirtti. Cemaat mensuplarından biri camide uzun süredir yaşanan olayları şöyle anlattı:“İmamımız Osman Acar da müezzinimiz de çoğu zaman mesaiye gelmiyorlar. Bu nedenle cemaatten gönüllü olanlar ezan okuyor, namaz kıldırıyor. Ancak her zaman doğru kıldırdıkları söylenemez, ibadet sırasında yanlışlarını düzeltmek zorunda kalıyoruz. Saldırıya uğrayan C.G. bu durumu çok sık eleştirdiği için imamın hedefi oldu.” C.G’nin yakınları, İETT emeklisi olduğu belirtilen ve halen okul servisi şoförlüğü yapan Ahmet Yesilyurt’un önceki gün öğlen saatlerinde, camiye arkadaşlarıyla konuşmak için erken gelen yaşlı adamı, konuşmak istediğini söyleyerek tenha bir yere çektiğini ve tartışmaya başladığını söyledi. Tartışma sırasında Yeşilyurt’un “Ezanı da yanlış okuyorsun, namazı da yanlış kıldırıyorsun, bu senin işin değil” diyen yaşlı adama elinden aldığı bastonuyla saldırdığı ve kafası ile vücuduna dakikalarca vurduğu da kaydedildi. Kaldırıldığı hastanede üç saat boyunca müşahede altında tutulan yaşlı adamın vücudunda çok sayıda morluk ve çürüme olduğu bildirildi. Fotoğraf: DHA Koltuklar garanti değil Taşeron, işçi öldürdü ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) inşaatında taşeron şirkette çalışan birkaç işçi, dün öğlen saatlerinde taşeron şirketin ortaklarından alacaklarını istedi. Çıkan tartışmada ortaklardan ‘Osman’ adlı bir kişi, tabancayla işçilere doğru ateş etti. Ardından Osman adlı kişiyle yanında bulunan 3 ortağı, araçlarına binerek kaçtı. Vücutlarına isabet eden kurşunlarla Hayrettin Türkoğlu (33) ve akrabası Mehmet Türkoğlu (22) adlı işçiler ağır yaralandı. Mehmet Türkoğlu kurtarılamadı. Yaşamını yitiren işçinin yakınları yakınları, “Mehmet askerden yeni gelmişti. Van’daki ailesine uğramadan yanımıza geldi. Amacı biraz para biriktirip daha sonra evlenmekti” dedi. Kaçan 4 kişi aranıyor. Dakikalarca vurdu Ayrımcılık ve linç yokmuş LEVENT GENCELLİ BURSA Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Romanlara yönelik linç girişimiyle ilgili iddianame tamamlandı. Tutuklu 7 sanık hakkında “Yakarak mala zarar vermek” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. AKP’li Osmangazi Belediyesi, büyük çoğunluğu tapusuz olan mahallede Romanlara ait 107 ev ve işyeri olarak kullanılan barakayı yıkınca, Romanlar 20 senedir yaşadıkları mahalleden rant uğruna gönderilmek istendiklerini belirtmişti. Şakir Çalışkan, zanlıların “ayrımcılık” ve “linç girişimi” suçundan da yargılanması gerektiğini vurgulayarak “Bu insanlar ayrımcılığa uğruyor, dışlanıyor. Romanlara yönelik, bilinçli bir devlet politikası uygulanıyor. Osmangazi Belediyesi’ni yönetenler ve polisle ilgili soruşturma açılmalıydı” diye konuştu. Dekanın işine telefonla son İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuşve Yard. Doç. Dr. Lyndon Way’in işine gerekçesiz olarak telefonla son verildi. Öğretim üyelerinin, Gezi Parkı ve ODTÜ olayları sırasında tavırları nedeniyle işten çıkarıldığı iddia edildi. Prof. Alankuş yıllık izinde olduğu sırada kendisine telefon geldiğini belirterek “Henüz resmi bir tebligat yapılmadı” dedi. Ortada resmi bir tebligat olmadığı için yorum yapmasının etik olarak doğru olmayacağını söyleyen Alankuş, olayın gerekçesiyle ilgili de yorum yapmaktan kaçındı. Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Yeşim Kaptan Alankuş’un Gezi Parkı eylemleri ve ODTÜ’de yaşanan olaylar sırasında hükümet karşıtı tutumu yüzünden işine son verildiği iddialarına “Umarım böyle bir şey yoktur. Böyle bir şey olsa bile bunu gerekçelendirebilirler mi bilemiyorum” dedi. Sadece iki yer kesin Köprüde bakım Haziran 2014’te İstanbul Haber Servisi Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Boğaziçi Köprüsü’nün 2014 yılının haziran ayında okullar kapandıktan sonra bakıma alınacağını açıkladı. Yıldırım, çalışmaların akşam 22.00 ile sabah 06.00 saatlerinde yapılacağını belirterek “Herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için gerekli tüm tedbirler alınacak, ağırlıklı olarak gece çalışılacak” dedi. 2 kişiye 298’er bin TL ANKARA (AA) Şans Topu’nda numaralar “4, 8, 26, 30, 33 ve +7” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen 2 kişi, 298 bin 529 lira kazandı. 5 bilenler 2 bin 985’er, 4 +1 bilenler 244’er, 4 bilenler 26’şar, 3 +1 bilenler 14’er lira, 3 bilenler 3’er lira, 2 +1 bilenler 4’er lira, 1 +1 bilenler 2’şer lira kazandı.