15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA UMUT ORAN: EKONOMİ [email protected] 11 Çipli ehliyet izleme mi yapacak? Ekonomi Servisi TBMM’nin kapanmasına sayılı günler kala hükümetin alelacele getirdiği düzenlemeler içerisinde yer alan ve ehliyetin yenilenmesi sırasında 89 TL istenecek olmasına doğan tepki üzerine hükümetin attığı geri adımla başlayan tartışmalar CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran tarafından TBMM’ye taşındı Oran, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, “Bakanlık bürokratlarınız ehliyet yenilenmesinden 89 TL’lik değerli kâğıt bedeli alınması gerektiği kararına nasıl vardı. İlk kez ehliyet alacaklardan 110 TL tahsil edilmesi kararınızın gerekçesi ne idi? 89 TL’den geri adım atılarak bedelin 15 TL’ye indirilmesi, 24 milyon ehliyeti olan vatandaş düşünüldüğünde 2 milyar 64 milyon TL’lik bir meblağı gündeme getirmektedir. Bu kadar büyük bir meblağın vatandaşın sırtına yüklenmek istenmesinin gerekçesi nedir?” diye sordu. Oran’ın İçişleri Bakanı Muammer Güler’e yönelttiği sorular da şöyle: Yeni ehliyetlerde elektronik çip takılacak olmasının gerekçesi nedir? Bu çipte hangi bilgiler yer alacaktır? Bu çip hangi koşullarda okunacaktır, içeriğine hangi ortamlarda ulaşılabilecektir? Bu çiple herhangi bir izleme, konum belirleme imkânı trafik memurlarına, kolluğa sağlanacak mıdır? Yeni tip ehliyetlerde Radyo Frekansı ile Tanımlama Teknolojisi (RFİD) veya benzeri bir sistem bulunacak mıdır? Fed’in hamlesi u İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti Tuğba Özay’a göre, Fed kararından sonra gösterge faizin 6.5’lerden 8’lere çıkması 100 bin TL’lik bir konut kredisinde 120 aylık maliyeti 9 bin 360 lira civarında artırdı. Bu tablo en çok küçük ve orta boy gayrimenkul yatırım ortaklıklarını etkiledi. Ekonomi Servisi Amerikan Merkez Bankası Fed’in son dönemde piyasaları sarsan kararı Türkiye’de konut piyasasını da etkiledi ve fiyatları artırıcı bir baskı yapmaya başladı. İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı Analisti Tuğba Özay, son gelişmelerin 100 bin TL’lik bir konut kredisinde 120 aylık maliyetin 9 bin 360 lira civarında artmasına neden olduğunu söyledi. Özay’ın verdiği bilgilere göre Fed’in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alım programını azaltacağı beklentisiyle yükselen ABD 10 yıllık tahvil faizleri, gelişen ülkeler başta olmak üzere ülke tahvillerinin fiyatlarını da etkiledi. Fed Başkanı Bernanke’nin açıklamaları ile fonlama maliyetlerinin artacağı endişesi ve tahvil faizlerinde meydana gelen yükselişler Türkiye’de gös GYO’ları vurdu Tatil tazminatı Sattığı sözleşmenin gereğini yerine getiremeyen paket tur düzenleyicisi tüketicinin tüm zararından sorumlu olacak. Ekonomi Servisi “Torba yasa”ya turizm ile ilgili bölümler de ekleniyor ve sektörün temel yasası olan 2634 sayılı yasada ve kamu taşınmazlarının turizm yatırımlarına tahsisi ile ilgili olarak da bazı değişiklik ve eklemeler yapılıyor. turizmgazetesi.com’un haberine göre torba yasa tasarısına eklenen bir bölümle turizm sektöründe, “boşa harcanan tatil tazminatı” hükmü getiriliyor. Buna göre, sattığı sözleşmenin gereğini yerine getiremeyen paket tur düzenleyicisi tüketicinin tüm zararından sorumlu olacak. Tüketici, boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat isteyebilecek, sözleşmenin uygulanması sürecinde ortaya çıkan her türlü eksiklik nedeniyle bedelin indirilmesini talep edebilecek. Sözleşmeden dönülmesi halinde yapılan ödemeler de 7 gün içinde tüketiciye ödenecek. Tasarıya, göre tüketiciyi aldatıcı, deneyim ve bilgi noksanlığını istismar edici ticari reklam yapılamayacak. Seçmen Davranışı Ülkemizde ara ara sormaca (anket) yöntemiyle kamuoyu araştırmaları yapılıyor siyasal eğilimler belirlenmeye çalışılıyor. Anket yönteminin eksiklikleri bilindiği ve ne ölçüde de istatistiki normlara uygun yapıldığı konusunda da kuşku taşıdığı için, anket sonuçları çok tatmin edici olmuyor. Kamuoyunu yönlendirmek, etkilemek amacının ağır bastığı gibi bir izlenimin doğmasına da neden oluyor. Seçmen davranışı üzerinde ciddi araştırmalar var mı? Bu konuda kişisel bilgi eksikliği mi var. Ciddi yorumlar, sağlıklı tahminler yapabilmek için ciddi verilere dayanmak gerekiyor. Aksi halde tahminler, duygusal öğeler taşıyor; genel bazı varsayımlara dayanıyor ve gerçeği değil, daha çok temennileri yansıtıyor. Tahmin ve çözümleme yapabilmek için seçmen davranışı üzerinde iktisatta olduğu gibi bazı varsayımlara dayanabilir miyiz? Örneğin seçmen akılcı (rasyonel) davranır. “Amacı ile davranışı, tercihleri arasında tutarlılık vardır” gibi. Yoksa seçmen davranışında geçici nedenler, duygular, farklı beklentiler, akılcı olarak nitelendirilemeyecek güdüler etkili olur mu? Seçmen, zaman tutarsızlığı sorunu yaşar mı? Amacıyla, davranışıyla kullandığı oyun rengi arasında uyumsuzluk var mıdır? Siyasette de ekonomide olduğu gibi tuzaklar söz konusu mudur? Kötü yönetim kesinlikle büyük oy kaybına yol açar mı? Bu tür soruların yanıtları, siyasette daha sağlıklı tahminlere, beklentilere yol açar. Eğer seçmenler oyları ile amaçları arasında tutarlılığı sağlayamıyorlarsa, uyumu gerçekleştiremiyorlarsa bu durum siyasi tahmin yapmayı zorlaştırdığı gibi, demokratik düzenin geleceği hakkında da karamsarlığı artırır. Parti programı, çizgisi, seçim bildirgesi, seçmen üzerinde ne ölçüde etkili oluyor? Etkili değilse partilerin oy hesabı ile program değiştirmeye, bildirge hazırlamaya özen göstermelerine de gerek kalmıyor demektir. Parti liderlerinin, yöneticilerinin, oy oranı üzerinde etkisi var mıdır? Seçmen parti programına mı yoksa liderin kişiliğine, niteliğine mi bakar? Parti lideri, yöneticisi, oy oranı üzerinde etkili ise, seçmen parti liderinde, yöneticide ne gibi nitelikler arar? Konfüçyüs’ten beri iyi bir yönetici, iyi bir liderde aranan nitelikler hakça davranmak, âlicenap olmak, çalışmak, aşırı kişisel tutkuya kapılmamak, alçakgönüllü davranmak, savurganlıktan kaçınmak, korkutmadan saygınlık kazanmak şeklinde belirtilir. Bu tür nitelikler, bizde seçmen nezdinde kişiye itibar kazandırır mı? Yoksa seçmen, özür dilerim, yüksekten atan, hava basan, kişisel tutkuları niteliklerini aşan, kamu kesesinden savurgan olan, yandaş destekleyen, hizipklik oluşturanları mı yeğler? Parti liderinin büyük ölçüde halkın beğenisi, tercihi doğrultusunda hareket edeceği gözden kaçmamalıdır. Parti adayının, aday listelerinin seçmen üzerinde etkisi var mıdır? Adayın oy kazandırma ya da oy yitirme etkisi ne ölçüdedir? Gerçekten “odun göstersem kazanır” tanısı geçerli midir? Seçmen bu denli mi duyarsızdır? Finansal pazarlarda, görsel ve yazılı medyada yayınlar, yorumlar bir yerde “gürültü ticareti” diye nitelendirebileceğimiz bir etki yaratır. Acaba siyaset pazarında da medyanın çıkardığı gürültünün bir etkisi var mıdır? Övgü sövgü, yalakalık, oy üzerinde etkili oluyor mu? Yoksa yandaş medya beslemek boşuna bir külfet mi? Bu tür bilgiler, araştırmalar, yalnız siyasal partiler için değil siyasal bilimciler, sosyologlar, yorum yapan yazarlar, hatta iktisatçılar için de gereklidir. Seçmen davranışı bilinmeden rota çizmek, yorum, değerlendirme yapmaya kalkışırsak eksik kalır. Eğer seçmen davranışı, toplumsal çıkarlarda, ülkenin geleceği ile bağdaşmıyorsa, seçmenin aydınlatılması gerekir. Ufak kişisel beklentilerin, hesapların ülkenin geleceğini, dolayısıyla kendi geleceğini de tehlikeye soktuğu konusunda seçmeni uyarmak gerekiyor. Türkiye, siyaset alanında bu tür ve daha kapsamlı soruların yanıtını bulamazsa, siyasi alanda da haritası çizilmemiş açık denizlerde rotasız belirsiz bir gemi gibi yalpalar. terge faizin yüzde 6.5 civarlarından yüzde 8 seviyelerine çıkmasına neden oldu. Bu durum, konut kredi faizlerini de etkiledi. Örneğin 10 yıllık faiz oranları 0.04 ila 0.06 puan arasında değişti. Bu da kabaca 100 bin TL’lik bir kredide 120 aylık maliyeti 9 bin 360 lira civarında artıracak. Bu durumdan da en çok küçük ve orta büyüklükteki Gayrimenkul Yatırım ortaklıkları (GYO) etkilenecek. Özay’a göre önümüzdeki dönemde GYO’ların yapacağı halka arzlarda ve özellikle İstanbul’da yapılacak yatırımlarda ciddi finansman gereksinimi doğacak. İnşaat sektörünün zor duruma düşmesi, bu sektörle doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı olan 300’e yakın sektörü de olumsuz etkileyecek. Suriye ve Libya için kredi kolaylığı Ekonomi Servisi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Libya ve Suriye için Türk Eximbank’ın müte ahhitlik kredilerinde faiz oranının düşürüldüğünü, vadenin uzatıldığını ve yeniden yapılandırma imkânı getirildiğini bildirdi. Kredi geçerlilik uygulaması Eylül 2013 sonundan Aralık 2014 sonuna uzatıldı. Yeni kredi kullanımlarında geri ödemesiz dönem azami 18 ay ana para ve faiz ödemesiz olarak değiştirildi. Mısır’ı izleme masası Ekonomi Servisi Ekonomi Bakanlığı, Mısır’da yaşanan siyasi ve toplumsal gelişmeler nedeniyle işadamları, ihracatçılar ve nakliye firmaları için “Mısır izleme masası” oluşturdu. Masayla “444 43 63” numaralı telefondan ve [email protected]. tr eposta adresinden 24 saat irtibat kurulabilecek. n Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) 2013 yılında fındığın kilogram maliyetinin 5 lira 64 kuruş olduğu açıkladı. TZOB Karadeniz Bölge Temsilcisi Hasan Kozoğlu, bu maliyetlere göre fındığın satış fiyatının 7 8 lira civarında belirlenmesinin uygun olacağını söyledi. Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 75’ini karşıladığını belirten Kozoğlu, 20122013 sezonunda 1.6 milyar dolar tutarında 270 bin ton iç fındık ihracatı yapıldığını belirtti. Fındığın maliyeti 564 kuruş Çayeli Bakır’da sözleşme n RİZE (Cumhuriyet Bürosu) Çayeli Bakır İşletmeleri ile Türkiye Maden İşçileri Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde alınan ve bu sabah uygulamaya konulması planlanan grev kararından bir gün önce anlaşma sağlandı. İşçilere yüzde 9.46 ile yüzde 13.2 arasında değişen oranlarda ücret artışı yapılacak. 340 işçiyi kapsayan 3 yıl geçerli sözleşme için görüşmeler bir süredir devam ediyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle