14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] Elçilik personelinin kaldığı binaya yönelik intihar saldırısında bir polis şehit oldu, 3 polis yaralandı 15 El Kaide Türk elçiliğini vurdu Dış Haberler Servisi Somali’nin başkenti Mogadişu’da Türk büyükelçilik çalışanlarının kaldığı ek binaya bombalı araçla düzenlenen intihar saldırısında 1 Türk polisle 1 Somalili sivil öldü, 3 Türk polisi yaralandı. Saldırıyı El Kaide bağlantılı Eş Şebab üstlendi. Örgüt Türk diplomatların hedef alındığını bildirdi. Türk özel harekât polislerinin koruduğu ek binanın önüne araçla gelen üç intihar bombacısı, binadaki polisler tarafından fark edildi. Çıkan çatışmada iki saldırgan öldürüldü ancak görgü tanıklarına göre üçüncü saldırgan bombayı patlattı. Patlamada binayı korumakla görevli özel harekât polislerinden biri hayatını kaybetti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada birisi ağır olmak üzere üç polis memurunun yaralandığı, yaralı memurların ilk tedavilerinin Mogadişu’daki Türk doktorları tarafından yapıldığı, yaralıların ambulans uçakla Türkiye’ye getirileceği bildirildi. Eş Şebab Twitter adresinden paylaşılan mesajda, “Mogadişu’daki mücahit güçleri bir grup Türk diplomatı hedef alan bir operasyon düzenlemiştir” ifadesini kullandı. Mogadişu’daki üslerini iki yıl önce terk etmek zorunda kalan örgütün militanları geçmişte de benzer saldırılar düzenlemişti. Son olarak bu ay ortasında da 8 sivil, Eş Şebab saldırısında ölmüştü. Örgüt, daha önce ramazan boyunca saldırıları artırma niyetinde olduğunu açıklamıştı. İstanbul’dan bir diplomat AFP’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye, Somali’de çok aktif. Bu kadar çok aktif olunca da kolaylıkla hedef haline geliyorsunuz” dedi. Ankara, 2011’de Somali’ye diplomatik, ekonomik ve insani atılım başlatmış, burada elçilik açan birkaç ülkeden biri olmuştu. Büyükelçilik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağustos ayında kalabalık bir heyetle düzenlediği ziyaretle açılmıştı. İki ülke arasında 2012 Martı’nda doğrudan uçak seferleri başladı. Türkiye başkent Mogadişu’da hastene açılmasına yardım etti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Mogadişu Büyükelçisi Kani Torun’la görüştüğü açıklandı. Davutoğlu’nun Başbakan Erdoğan’a da konuyla ilgili bilgi aktardığı belirtildi. AKP’nin Çad’a atadığı ilahiyat profesörü olan Büyükelçi Ahmet Kavas, “El Kaide ile terör aynı şey değildir” şeklinde bir Twitter mesajı attığı basına yansımış, Kavas gelen tepkiler üzerine geri adım atmıştı. ‘Times’ Mektubu ve Yargı Erdoğan “Times” için şimdi acaba nasıl bir hukuki süreç başlatacak? Heycanla bekliyorum… “Times” a ve “Times” gazetesindeki açık mektuba imza atan isimlere acaba tek tek Londra mahkemelerinde mi dava açacak yoksa davaya burada bizim anlı şanlı “özel yetkili mahkemelerimiz” mi bakacak? Göreceğiz. Demokratik ülkelerde “dış basına” dava açan tek başbakan örneği olarak Berlusconi’yi biliyorum. Berlusconi, gene bir İngiliz yayın organı olan “Economist” gazetesini hem birkaç kez! dava etti. Her seferinde, yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali kaybetti. Londra yerine anavatanı İtalya’da hem de mahkemeye başvurmasına rağmen, yargıçlar; “anayasal bir hak olan ifade özgürlüklerinin” üstünlüğüne dayanarak “Economist”e hak verdi. İtalyan Başbakanı üstüne bir de dava masraflarını karşılamak zorunda kaldı. Bağımsız İtalyan yargısı, “dış mihrak İngilizler” karşısında öz başbakanlarını dirhem kayırmaya kalkmadı. 2000’ler başında epeyce konuşulan bu “EconomistBerlusconi” düellosunu hatırlayanlar olacaktır. 2001 Mayısı’nda İtalya lideri tam kendisini başbakanlığa taşıyacak seçimlere hazırlanırken Çizme’nin müstakbel hükümet başkanı için “Economist” Londra’ da 6 sayfalık özel bir yayın hazırlamış, kapağına da Berlusconi’nin koca bir resmini yerleştirmişti. Resmin altında hemen şu satırlar yazılıydı: “Silvio Berlusconi İtalya’yı neden yönetmemelidir?/ Why Silvio Berlusconi is unfit to lead Italy?” Berlusconi’nin dev medya imparatorluğuyla, siyasetçi kimliği arasındaki şiddetli çıkar çatışmasından başlayan ve mafya ile olan içli dışlı ilişkilerine, peşini bırakmayan rüşvetyolsuzluk davalarına dek tartışmalı tüm özelliklerine el atan dergi; “Kendisine saygılı hiçbir demokraside, bu profildeki bir şahıs başbakanlığa talip olamaz! Olmamalıdır!” diye yazdı. Küplere binen ve “Economist”e esip gürleyen Berlusconi; derginin o yıllardaki genel yayın yönetmeni Bill Emmott’a dönemin parasıyla “2 milyar liret”lik rekor bir “hakaret” ve “iftira” davası açtı. Berlusconi’nin açtığı dava, İngiliz yayın organını durdurmak şöyle dursun, son kertede büsbütün biledi. İngiliz dergisi sonuna kadar yayının arkasında durduğunu bildirdi. Arkadan her olanakta da İtalya başbakanın alabildiğine tartışmalı olan kimliği ile icraatlarını masaya yatırdı ve mümkün olan en ağır, en sert eleştirlerle her vesileyle sütunlarına taşıdı. Sonra Berlusconi’nin “Economist”e benzer gerekçelerle açtığı ikinci bir dava, gene “ifade özgürlüğünün” dokunulmazlığı yüzünden gürültülü bir şekilde karaya oturdu. “Economist” in “Bu adam İtalya’yı yönetemez!” dediği yıllarda daha henüz Berlusconi’nin seks skandalları yaşanmamıştı. Zaman; İngiliz organının, yolun başındayken vermiş olduğu yargıda haklı olduğunu ortaya çıkardı. Nitekim Çizme bugün, “Berlusconi’nin tüm kamu görevlerinden ömür boyu men” cezasını tartışıyor! 12 yıl arayla “Economist”in dediği yere gelindi. Berlusconi ile yaşanan gerilimde, dünyaca ünlü ekonomisiyaset dergisinin, sadece mahkemeler nezdinde değil, tarih önünde de doğru noktada durduğu anlaşıldı. “Economist”le çıkılan bilek güreşi, Berlusconi’ye bilahare İtalya dışında muazzam “kredibilite kaybına” mal oldu. Başta yalnız “Economist”in okurları tarafından kayda geçilen makale; yargıya intikal eden konular nedeniyle, küresel medyada tekrar tekrar yinelenerek yıllar boyu dolaşımda kaldı. Economist’in “Berlusconi İtalya’yı Yönetmemelidir” başlığı, her fırsatta hatırlanan ve altı çizilerek hatılatılan bir medya olayına dönüştü. ‘El Kaide ile terör aynı değil’ demişti Kavas Fotoğraf: AA Mısır’da güvenlik güçlerinin Mursi yandaşlarına müdahalesi sonucu onlarca kişi öldü Dış itibar kaybı böyle başladı Kahire kan gölü Dış Haberler Servisi Mısır’da devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi desteklemek için başkent Kahire’de düzenlenen gösterilerde 100’den fazla kişinin öldüğü bildirildi. Yaralı sayısı da 1500 5000 olarak veriliyor. Sağlık Bakanlığı ölü sayısını 60, yaralı sayısını 180 olarak açıkladı. Bölgedeki AFP muhabiri, bir sahara hastanesinde en az 37 ceset saydığını duyurdu. Ölenlerin büyük bölümünün Mursi yandaşları olduğu sanılıyor. Ordunun 3 Temmuz’da devirdiği Mursi, 2011’de hapisten kaçma olayı sırasında bazı mahkumların, yetkililerin ve askerlerin öldürülmesine karışmak ve Hamas’la bağlantıları olmaktan resmen suçlanmıştı. Kahire’de önceki gece hem Mursi karşıtları hem yandaşları eylem yaptı. General Abdülfettah el Sisi’nin çağrısı üzerine binlerce kişi Mursi’ye karşı Tahrir Meydanı’na çıktı. Binlerce Mursi yandaşı da Adeviyye camii önündeki oturma eylemlerine devam etti. İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim, dün bölge sakinlerinin şikâyeti nedeniyle oturma eyleminin hukuka uygun olarak kısa sürede sonuçlandırılacağını kaydetti. Bakan ayrıca Mursi’nin büyük olasılıkla Kahire’de Hüsnü Mübarek’in tutulduğu hapishaneye transfer edileceğini söyledi. Çatışmaların, Mursi yandaşlarının bir ana yolu trafiğe kapatması ve güvenlik güçlerinin buna karşılık vermesi üzerine başladığı belirtiliyor. Gece ve sabaha karşı süren çatışmalarda kimi eylemciler otomatik silah sesi duyduklarını söylediler. Mursi yandaşları gerçek mermi kullanıldığını söylerken devletin Mena haber ajansı, gerçek mermi kullanılmadığını, yalnızca gözyaşartıcı gaz kullanıldığını kaydetti. Müslüman Kardeşler güvenlik güçlerinin öldürmek için ateş açtığı suçlamasını dile getirdi. Hastane kaynakları da ölenlerin büyük bölümünün göğsünden veya başından keskin nişancı ateşiyle vurulduğu görüşünde. İskenderiye’de de en az 10 kişi öldü. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Mısır’da önceki gece gerçekleşen sivil ve barışcıl gösterilere sert ve kanlı bir şekilde müdahale edilmesi sonucunda yüzlerce insanın yaşamını yitirmesinden, binlerce kişinin yaralanmasından Türkiye olarak büyük üzüntü duyulduğu kaydedildi. Açıklamada, “Kesinlikle kabul ve tasvip edilemeyecek olan bu vahim hadiseyi şiddetle kınıyoruz” denildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok sayıda insanın yaşamını yitirdiği veya yaralandığı Mısır’da, devrik lider Mursi yanlıları ile yönetime el koyan askeri yönetimi “şiddeti durdurmaya” çağırırken askeri yönetimin kendi yurttaşlarını öldürmesini “kınadığını” bildirdi. Avrupa Birliği ve İngiltere, tarafları şiddeti sona erdirecek adımlar atmaya çağırdı. İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Genel Sekreteri Ekmelettin İhsanoğlu, Mısır’ın Ulusal İnsan Hakları Konseyi’nden iki kişinin Mursi ile önceki gün görüştüğünü söyledi. Mübarek’le aynı cezaevine Mısır’ın başkenti Kahire’de dün hem Mursi karşıtları, hem yandaşları eylem yaptı. Mursi yanlılarına müdahalede çok sayıda kişi hayatını kaybetti, ya da yaralandı. (Fotoğraflar: AFP/AP) Genel seçimler öncesinde eski Cumhurbaşkanı Talat’ın ses kaydı ortaya çıktı KKTC’de telekulaklı seçim LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs’ta bugün yapılacak erken genel seçimlerin arifesinde, iki büyük parti arasındaki son kozlar paylaşıldı. Kısa bir süre öncesine kadar iktidarda bulunan Ulusal Birlik Partisi’ne (UBP) yakın kaynaklar, eski Cumhurbaşkanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) eski genel başkanı Mehmet Ali Talat’ın ses kaydını ortaya çıkardı. Yerel gazetelerden Afrika ile Star Kıbrıs’ta yayımlanan ses kaydının içeriği, eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile üst düzey hükümet yetkilileri arasında 2009 yılında gerçekleşen ve dönemin Kıbrıs’tan sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek’le Ankara’da yapılan toplantıda konuşulanları içeriyor. Bir saatlik kayıtta, Cemil Çicek’in “Bizi keriz yerine koyuyorsunuz” şeklindeki sözleri ve batan Kıbrıs Türk Hava Yolları’yla ilgili bazı “icraatların” gizlendiği yönündeki iddiaları değerlendiriliyor. Telekulak skandalı, Talat, dönemin Maliye Bakanlığı Müsteşarı Zeren Mungan (halen Maliye Bakanı) ve dönemin Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Hasan Erçakıca arasında geçiyor. Zeren Mungan ve Hasan Erçakıca, Mehmet Ali Talat’a Ankara’da Cemil Çiçek ile yaptıkları görüşmenin detaylarını anlatıyor. Talat, Çiçek’in “Bizi keriz yerine koyuyorsunuz” şeklindeki sözlerine içerliyor. UBP, erken genel seçimler öncesinde Telekulak skandalını ortaya atarak CTP ile Ankara arasındaki ilişkilerin kötü olduğu imajını yaratmaya, özellikle de TC kökenli seçmenleri etkilemeye çalışırken CTP de, iktidarları döneminde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının gerçek olmadığını savundu. KKTC’de Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yakın 8 milletvekilinin, UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük ile yollarını ayırması ve hükümetin güvensizlik önergesi ile düşürülmesi nedeniyle erken seçimler bugün gerçekleşiyor. Seçimlerde parlamentoda toplam 50 sandalyenin yeni sahipleri belirlenecek. ropagandayla sağlanan mağduriyet zırhı Ama heyhat… Bu yalın gerçeklere ve yargı karşısında açık biçimde mahkum olmasına rağmen, Berlusconi “iç politikada” konuyu kendi emelleri doğrultusunda tümüyle popülist çizgide şekillendirmeyi başardı. Ne yaparsa yapsın, ne derse desin kendisine her daim “amenna” diyen seçmenleri; dünya sahnesi önünde gelişen bu kör kör parmağım gözüne olayı bile görmezden geldi ve her şeyi menfaatine uydurmayı başaran Berlusconi’yi, dünya âleme sırt çeviren biçimde kucaklamaya devam etti. Medya patronu başbakan, medyaları sayesinde aşikâr bir şekilde haksız olduğu bir davadan bile, “mağduriyet” çıkarmayı başardı. Bunun için konuya ilişkin her türlü gelişmeyi yoğun “propaganda bombardımanı” ile karşılaması yetti. Diyeceğim o ki tarih önünde haklı çıkmak farklı; bunu, sandıkta koz olarak değerlendirebilmek farklı şeyler… “Times” olayı da, Berlusconi vakasında gördüğümüz gibi Erdoğan’ın yurtdışında zaten çizilmiş olan itibarını büsbütün zedeleyecek. Nerede 2011 “Time”ına “ılımlı İslam modeliyle” kapak olan Erdoğan, nerede mitingleri bugün Nürnberg Toplanmaları ile karşılaştırılan TC Başbakanı? Dış dünyada Erdoğan artık aşikâr bir düşüş içinde. Ancak buna karşın aynı Erdoğan, tıpkı Berlusconi örneğinde gördüğümüz gibi yandaş medyasıyla hâlâ iç politikada kendisine çok büyük bir “mağduriyet” zırhı örmeye kadir. Bir gün tarih Erdoğan’ı hak ettiği yere oturtacak olsa da çok uzun süre daha mağduriyet propagandasına maruz kalabiliriz. P Kılıçdaroğlu kınadı Tunus, Brahmi’yi uğurladı Dış Haberler Servisi Tunus’ta suikasta kurban giden laik ve solcu muhalif lider Muhammed Brahmi, dün binlerce kişinin katıldığı devlet töreniyle toprağa verildi. Brahmi suikastına yönelik tepkilerin sürdüğü ülkede, önceki gece Gafsa’da çıkan çatışmalarda bir protestocu öldürüldü. İçişleri Bakanlığı, 58 yaşındaki Brahmi’nin, solcu siyasetçi Şürkü Belaid suikastında kullanılan aynı silahla vurulduğunu açıklamıştı. Muhalefet suikastlardan İslamcı Ennahda’yı sorumlu tutuyor. Hükümet ise olayın baş şüphelisi olarak bir radikal Selefiyi işaret etti. Meclisten çekilen 6 muhalif parti, bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını istiyor. Gençler, laik demokrasi taleplerinin, Müslüman Kardeşler dahil hoşgörü kültüründen yoksun İslamcılar tarafından bastırıldığı görüşünde. ABD’de kanlı operasyon Mursi ile ilk görüşme n Haber Merkezi ABD’nin Güney Florida bölgesinde, bir apartman dairesinde silahlı biri kişi tarafından rehin alınanlar, polisin düzenlediği operasyonla kurtarıldı. Operasyonun ardından polis, saldırgan tarafından öldürülen 6 kişinin cesedini buldu. Operasyon sırasında silahlı şahsın öldürüldüğü ve iki rehinenin sağ olarak kurtarıldığı öğrenilirken, apartmanın karşısındaki caddede çocuklarıyla yürüdüğü sırada vurularak öldürülmüş bir erkek daha bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle