Katalog

20 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Karakol ve Mahkeme, Demokrasi’nin neresindedir? İçinde mi... Dışında mı... Altında mı... Üstünde mi... Yanında mı... Karşısında mı... Önünde mi... Arkasında mı... Neresinde? HHH Demokrasi nedir: Seçilmiş bir partinin, başbakanın, başkanın, mutlak iktidarı mı? Yoksa başta muhalefet hakkı ve ifade özgürlüğü olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin seçilmiş iktidarlara karşı da korunduğu bir hak ve özgürlükler rejimi mi? Elbette seçilmişlerin mutlak iktidarı değil, bir hak Karşısında değil, yanında... Önünde engel olarak değil, arkasında destek olarak... Yer alır! HHH Karakol’un da, Mahkeme’nin de görevi, her şeyden önce Demokrasi’yi, gerektiğinde çoğunluğa ve iktidara karşı da korumak, temel hak ve özgürlüklere uygun davranmaktır... Bırakın barışçı göstericilerin canını almayı, gözünü çıkarmayı, dövmeyi, onların mallarını, canlarını, özgürlüklerini ve eleştiri haklarını korumakla yükümlüdür... Bunu yapmadığı zaman, hukuk karşısında da, siyasal olarak da, tarih önünde de, vicdanlarda da mahkum olmaktan kurtulamaz! .................. Yazıda Karakol, Mahkeme ve Demokrasi terimlerini büyük harfle yazdığıma ve ek aldıkları zaman yukarıdan virgülle ayırdığıma dikkat ediniz! Karakol, Mahkeme ve Demokrasi ve özgürlükler rejimidir! HHH Karakol ve Mahkeme, Demokrasi’nin: Dışında değil, içinde... Üzerinde değil, emrinde... (...) (...) davasını kaybettik... Avukatları (...) şeklindeki yazımızın (...)a hakaret olduğunu, benim (...) dediğimi öne sürdüler mahkemede... Ben onun (...) olduğunu nereden biliyorsunuz dedim... (...) değilse niye (...) olsun dediler... H Hâkim (...) üzerinde durdu... Benim avukatım aradı (...) dedin mi, doğru söyle dedi... H Karşı tarafın avukatları “Davalı başlığının sonuna (...) koymak suretiyle, çeşitli anlamları çağrıştıracak bir amaç taşıdığından” dediler mahkemede... Oysa ben daha Süleyman Demirel Başbakan olduğunda da (...) koyardım... Sonuçta (...) konusunda mahkum olacağımızı biliyordum... Çünkü şimdiye kadar (...) ile ilgili yazı yazıp da (...) olmayan yok... Hatta yazmayanlar da mahkum oldular... (...)dan dolayı... Dahası; ömründe hiç yazı yazmamış olanları dahi, “Şimdi (...) yazacak” diye içeri attılar bu memlekette... H (...) yazımda (...)’nın adı geçmiyor... Ama ben (...) dediğine göre, kimin (...) olduğunu onlar söylediler... Yargıç da baktı... Dosyayı inceledi... (...) odur dedi ki, tazminata mahkum etti bizi... H Önemli değil... Arkadaşlarımız 5 yıldır hapiste... Mesleğimizin yüz akları Mustafa, Tuncay... Mehmet Haberal gibi, değil Türkiye’ye, dünyaya lazım olan bir bilim adamımız, ceza almadığı halde ömrünü dört duvar arasında tutuklu geçiriyor... Bu ülkenin en sevilen, sayılan Genelkurmay Başkanı... Yiğit, yurtsever silah arkadaşları... H Yetmedi... Kaç gündür sabahları evleri basıp Gezi’nin çapulcu çocuklarını topluyorlar... Her birisi bir kuzu... Masum... Suçları “demokrasi ve özgürlük” diye tutturmak... H Duydunuz: Emir verdi, balkonunda kaşığı tencereye vuranları da götürecekler... H Bizim davanın lafı mı olur ortak?.. Neyin faturasını ödedik ki?.. Günahkâr ve suçlu bir mesleğin mensuplarıyız... Bıçak vursalar kanımız akmaz utancımızdan... H (...) desem de... (...) demesem de... GUINNESS’E ADAY YENİLEME Çorum’da 1.5 milyon TL’lik tuvalet SEYFETTİN METE ÇORUM Hakkındaki rüşvet ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle 42 yıl hapis istemiyle yargılanan AKP’li Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Meydan Camisi’ni yıktırarak yerine belediye imkânlarından 8 milyon TL harcayarak Selimiye Camisi’nin bir benzerini yaptırıyor. Başka bir caminin şadırvan ve tuvaletlerinin yenilenmesi için de belediye 1.5 milyon TL harcayacak. CHP İl Başkanı Saim Topgül, “Yolsuzluk ve rüşvetten yargılanan başkan, cami yaptırarak halkın gözünü boyamaya çalışacağına önce davalardan aklansın. Bu yurttaşın dini duygularının istismar edilmesidir” dedi. Külcü, Meydan Camisi’nin yıkılarak yenilenmesi, Ulu Cami’ninse tuvalet ve şadırvanlarının yenilenmesi projesi için İl Müftüsü Mehmet Aşık ve Meydan Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği yetkilileriyle Meydan Camisi’nde protokol imzaladı. Meydan Camisi’nin yapımı 8 milyon, Ulu Cami’nin tuvalet ve şadırvanlarının yenilenmesi ise 1.5 milyon TL’ye mal olacak. Külcü, 9 ayda tamamlanacak caminin içinde 24 saat sıcak su ve havalandırma sistemi olacağını, Diyanet Vakfı ve hayırseverlerin projeye 10 milyon TL bağışladığını, kendilerinin de belediye olarak 8 milyon TL destek sağladıklarını söyledi. Hatay’da sel, heyelan, 5 ölüm ‘Önce davalardan aklansın’ Böylesi AKIN BODUR görülmedi DÖRTYOL Hatay’ın Dörtyol ilçesinde önceki gece etkili olan yağış felakete dönüştü. 6 evin yıkıldığı selde 5 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı. Akşam 22.30 sıralarında başlayan yağış sabah saatlerine dek sürdü. 8 saatte metrekareye 121 kilogram yağış düşmesi sonucu sel ve heyelan meydana geldi. Amanos Dağları’nın eteğindeki Çökelek yaylasında saat 02.45 sıralarında meydana gelen sel ve heyelanda 6 ev çöktü. Yaylada meydana gelen felakete ilk müdahaleyi, içme suyu çalışmaları nedeniyle yaylada bulunan Dörtyol Belediyesi’ne ait iş makineleri yaptı. Genelkurmay Başkanlığı’na ait 2 aramakurtarma helikopteri ile Sağlık Bakanlığı’ndan ambulans helikop Heyelan yüzünden araçlar toprağa gömüldü. (Fotoğraf: MUZAFFER ÇAĞLIYANERAA) Ada’da işçiler sokakta kaldı Torunlarıyla öldü ter bölgede görevlendirildi. Çöken evin enkazı altında kalan Fatma Üstünel ve torunları Nidanur Ertunç (8) ve Nisanur Ertunç (9) yaşamını yitirdi. Bölgede yaralanan 12 yurttaş ise ise Sağlık Bakanlığı ambulans helikopterleriyle Dörtyol, İskenderun ve Hatay’daki hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralılardan Ökkeş Morca ve Muammer Arif Canbolat, hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Yaralıların tedavilerinin sürdüğü, durumlarının iyi olduğu bildirildi. Bölgede görevlendirilen ekipler arama kurtarma ve hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor. Bölgeye çevre illerden de AFAD ekipleri gönderildi. İş makineleri Dörtyol’a ulaşımı sağlayan köprünün yıkılması nedeniyle yol yapım çalışmalarına başladı. Hatay Valisi Celallettin Lekesiz ile incelemelerde bulunan Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, “Ben böyle bir yağış görmedim. 25 yıl önce buna benzer bir yağış olmuştu ve 8 ev sel altında kalmış ancak can kaybı yaşanmamıştı. Felaketin gece insanların evde uyuduğu zamanda meydana gelmesi bu acı sonucun doğmasında etkili oldu. 5 vatandaşımız yaşamını kaybetti” dedi. İntiharmış! l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bağlar ilçesi Nevruz Parkı yakınlarında yanlarında bir tabancayla başlarından vurulmuş bulunan iki gencin intihar etmiş olabileceği ileri sürülürken polis töre infazı üzerinde de duruyor. Gençlerin kimlikleri tespit edildi. Emrullah Talan ve Kader Polat’ın evlenmek için bir süredir ailelerini ikna etmeye çalıştıkları ancak Kader Polat’ın ailesinin, kızlarını Emrullah Talan’a vermek istemediği belirtildi. Uyurken yakalandılar... İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı zabıta ekipleri Büyükada’da 30 yılı aşkın süredir işçi koğuşu olarak kullanılan binayı boşalttı. 100 kişilik zabıtanın müdahalesi sonucu binadan çıkartılan işçiler, geceyi dışarıda geçirdi. Bina kurs merkezi yapılacağı gerekçesiyle boşaltıldı. BALIKESİR (Cumhuriyet) Edremit ilçesinde, zihinsel engelli G.H’yi (16) 44 gün alıkoyup tecavüz ettikleri iddiasıyla gözaltına alınarak, sevk edildikleri adliyede serbest kalan şüpheliler T.S, A.Y. ile baba İ.H, savcılığın itirazının ardından tutuklanarak Burhaniye Cezaevi’ne gönderildi. G.H, jandarma operasyonuyla geçen pazartesi günü kurtarılmıştı. Şanlıurfa’da vahşet l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şanlıurfa’nın Kepez Mahallesi’ndeki evlerinin önünde oynayan 5 yaşındaki M.S. adlı kız çocuğu ortadan kayboldu. Aile durumu polise bildirdi. Küçük kız, bir akaryakıt istasyonunun arka tarafındaki boş bir arazide baygın bulundu. Başına sert bir cisimle vurulduğu anlaşılan M.S. hastaneye getirildi. Küçük kızın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Polis olaya ilişkin 18 yaşından küçük olan M.A’yı gözaltına aldı. Şüpheli, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Kız çocuğunun amcası Salih S. yeğeninin tecavüze uğradığını ileri sürüldü. Evlerin içine akan çamur eşyaları da yuttu. Utanç zanlıları cezaevinde