14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 190 bin 202 KOBİ vadesinde ödeyemedikleri kredi borçları nedeniyle icra takibine alındı KOBİ’ler icra kıskacında Ekonomi Servisi Ekonomideki kötü gidiş, daralan piyasa ve rekabet eşitsizliği gibi nedenlerle vadesinde ödeyemediği banka kredileri dolayısıyla icra takibine düşen küçük ve orta boy işletme (KOBİ) sayısındaki artış yeniden hızlandı. BDDK verilerine göre, bankalara olan kredi borcu takibe düşen KOBİ sayısı, bu yılın ilk dört ayında net 21 bin 471 artarak nisan sonu itibarıyla 190 bin 202’ye yükseldi. Kredi borcu yüzünden takibe düşen KOBİ’lerin 156 bin 39’unu mikro, 28 bin 224’ünü küçük, 5 bin 939’unu da orta ölçekliler oluşturuyor. Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu, zamanında ödeyemediği banka kredileri nedeniyle icra takibine düşen KOBİ sayısının 200 bine yaklaştığını belirterek KOBİ’lere yönelik ekonomik destek paketlerinin güçlendirilmesinin şart olduğunu söyledi. Allıoğlu, “KOBİ’lerin öz kaynakla, nitelikli Ekonomideki kötü gidiş ve daralan piyasa, küçük ve orta ölçekli işletmeleri vurdu. Borcunu ödeyemediği için icra takibine düşen küçük ve orta boy işletme sayısı bu yılın ilk dört ayında 21 bin arttı. GGYD Başkanı Allıoğlu, KOBİ’lere yönelik destek paketi istedi. iş gücüyle, vergiyle, pazarlamayla, kredi ve tedarikle ilgili sorunları var” ifadelerini kullandı. Allıoğlu, sorunların giderilmesi için ilgili kurumların mevcut destek paketlerini güçlendirmesi gerektiğini belirterek KOBİ’lerin bu şartlarda arzulanan istihdama ve üretim kapasitesine ulaşmalarının mümkün olmadığını kaydetti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu verilerine göre, takipteki KOBİ Nisan sonu itibarıyla takibe düşen kredi oranı mikro işletmelerde yüzde 4.4, küçüklerde yüzde 3, orta ölçeklilerde de yüzde 2.5 oldu. Bu yıl katlandı kredileri de ocaknisan döneminde yüzde 11.7 oranında net 749 milyon lira büyüyerek 7 milyar 140 milyon lirayla tarihindeki en yüksek düzeye ulaştı. Nisan sonu itibarıyla mikro işletmelerin takibe düşmüş 2 milyar 813.2 milyon, küçük işletmelerin 2 milyar 68.5 milyon, orta işletmelerin de 2 milyar 258.2 milyon TL borcu bulunuyor. Bankalardan kullandığı kredi borcunu vadesinde geri ödeyemediği için takibe düşen KOBİ’lerin sayısı son bir yılda ise yüzde 21.8 oranında net 34 bin 28 arttı. Takipteki KOBİ kredilerinin miktarında da son bir yılda yüzde 29.4 oranında 1 milyar 622 milyon liralık artış yaşandı. Toplam KOBİ kredilerinde mart sonunda yüzde 3.1 olan takibe düşme oranı nisan sonu itibarıyla yüzde 3.2’e yükseldi. En yüksek takibe düşme oranının kredi hacmi en düşük ancak sayıca en kalabalık grubu oluşturan mikro işletmelerde olduğu belirlendi. Dimyat’a Pirince Giderken... Suriye’nin, Ortadoğu’nun, İslam dünyasının geleceğini düzenleyen, yol gösteren lider ülke olalım derken... Dün Ceylanpınar’a sınır tanımadan gelen kurşunların can alması karşısında yapılabileceklerin, daha doğrusu yapılamayacakların tartışılması noktasına geldik. El Nusra ile PYD’nin sınırımızdaki silahlı çatışmasına ilişkin dün yapılan en üst düzey iktidar toplantılarından sonra yapılan açıklamaların içeriği ne olursa olsun ortak akıldan, uluslararası dengelerden çıkan ortak sonuçlara göre, Türkiye’nin fiilen, uluslararası hukuk boyutlarıyla yapabileceği çok az şey var... Eli kolu bağlanmış konumda... Dünyayı karşısına alarak Suriye’yi işgal etmeye kalkışamayacağına göre, iktidarlarının sınırda görmeyi bugüne kadar tercih ettikleri iddia edilen El Nusra’nın bu son çatışmalarda yenilip PYD bayraklarının sınır kapımızın karşısına asılmasına itiraz edebilme lüksü yok. Suriye Kürdistanı olgusu hangi boyutlarda gelişecek, Kuzey Irak benzeri, Kuzey Suriye Kürdistanı projesinin gerçekleşip gerçekleşemeyeceği, maddi koşulları apayrı bir konu. Esad’ın Türkiye’ye tepki ya da Suriye iç dengeleri hesaplarında özerk Suriye Kürdistanı projesinin ne kadarı ile yanında olduğu, destek verdiğinin de yanıtı hiç önemli değil. Dahası çoğunluk uzman PKK’ye çok yakın, ortak örgüt bağları bile var sayılabilecek, Türkiye’nin tanıdığı PYD ile dengeli ilişkiler, El Nusra ile ittifaktan daha az riskli olabilir. Üstüne üstlük Kürt açılımı projesi yürürlükte iken PYD’ye savaş ilanı siyaseten, fiilen olanaksız. Bir de Suriye’nin iç siyasetine bulaşmanın boyutları, bedelleri olacak... İktidarlarının Mısır’da demokrasiyi savunma kriterleri adına yaptığı çıkışlarla, dünya ölçeğinde nerede ise tek başına kalmasının sonuçları ortada, çok taze. İktidarımızın darbeyi savunmakla suçladığı ABDAB yönetimleri devrede, Müslüman Kardeşler Mısır’daki krizin çözümü için bu ülkelerin görüşme, ortak çözüme ulaşılması önerilerine sıcak bakmakta olduklarını açıkladı bile. Başbakan söylemlerinde hâlâ Mısır’daki yönetimi darbecilikle en ağır dille eleştirmeyi sürdürürken Dışişleri, Mısır’ın iç sorunlarına müdahaleyi düşünmedikleri, varılacak anlaşmalara, yapılabilirse seçime gidilecek yolda alınacak kararlara saygı duyacaklarını açıklama gereğini duymakta. İktidarları adına yapılan net açıklamada da Mısır’ın içişlerine karışılmayacağı, oluşacak iktidarlara karşı eşit mesafede durulacağı vurgulaması yapılmak zorunda kalınıyor... HHH Suriye’de iktidarlarının ömrüne gün biçtiği Esad iktidarının şöyle ya da böyle dünya dengeleri adına ömrünün uzatıldığını artık yadsıyan yok... Dünya, Suriye içi dengeler, Ortadoğu dengeleri gerçeğinde Suriye’nin Lübnanlaşmasından, ırklar, mezhepler aşiretler üzerinden paramparça olmasından öylesine korkmaktalar ki... Türkiye’nin öne çıktığı süreçte oluşmuş Suriye muhalefeti dengeleri El Kaide, El Nusra eksenli silahlı direniş odaklarından öylesine kaygılılar ki Esad’ın iktidarını uzatmış olmayı yeğlemekteler... Suriye Kürdistanı özerklik ilanı ne kadarı ile ciddi, gündemde maddi koşullara, eğilimlere ilişkin görüşler ne kadarı ile çelişirse çelişsin, siyaseten söz konusu oluşumun güçlenmesinden ne Esad yönetimi, ne ABDABRusya’nın rahatsız olmadıkları çıplak gerçeklik olarak ortada... Sözün özü iktidarları, TSK, Dışişleri’nin dünkü sert açıklamalarının çerçevesinin Türkiye sınırları içinde, güvenliği çerçevesinde kalması kaçınılmaz. Zaten Suriye’de ayrı ayrı küçük merkezlerde toplanmış Suriye Kürt güçlerinin Türkiye sınır hattı boyunca haritalarda düş olarak gösterilmiş bölgenin tümünün denetimini, özerk yönetimini oluşturmalarının Kuzey Irak Kürdistan’ında olduğu kadar kolay olamayacağının altı çizilip durulmakta. Laf aramızda bu açıklamaların, Türkiye’deki kaygı, tepkilerin tansiyonunu düşürmeye yönelik, medyatik de olabileceği atlanmamalı. Dört ülkenin sınırları içinde kalan Kürtlerin sorunlarının ayrı ayrı çözülmesi stratejisinin özünde, bileşik kaplar, ortak sonuç amaçları, oluşturulmuş üst örgütlenme gerçeği, ilkeleri unutulmamalı... Yeri gelmişken bizi en çok ilgilendirmesi gereken, ülke sınırlarımız içindeki barış koşulları olduğuna göre, tam da bu çerçevede hem iktidar hem de Kürt cephesinden gelen çok farklı çağrıları, çelişkilerini görmezlikten gelme lüksümüz yok... Ülke bütünlüğü korunarak barış içinde birlikte yaşam koşullarının, insan hakları, demokrasi kriterleri, çözüm reçeteleri aranacak? Yoksa dört ülkenin Kürtleri öncelikli, büyük Kürdistan’a gidişin adımları mı atılacak?.. Amaca göre arayışların rengi, barış ya da savaş, birlikte ya da ayırımcı çizgide yürütülmek istenirken cepheler içi çekiştirmeler, çelişkiler giderek su yüzüne çıkıyor. Benim takıldıklarım arasında iktidarlarının içinde, yanında cemaat kadrolarının söylemleri de var... Hem Erdoğan iktidarının Türkiye Kürt cephesi ile varmak istediği Kürt açılımına kayıtsız destek verdiklerini söylüyorlar. Dahası Erdoğan hükümetinin verdiği sözlerin gereğini yerine getirmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Hem de Kürt cephesinden gelen son üst düzey açıklamaların savaştan, bölünmeden, büyük Kürdistan’dan yana olduğunu söylüyorlar... Hükümet işçiye yüzde 4+4 önerdi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümet, 200 bin işçiyi kapsayan kamu kesimi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde işçiye yeni teklif sundu. Daha önce bu yıl için yüzde 4+3 zam teklif eden hükümet, bu kez 4+4 önerdi. Hükümet iyileştirme teklifini de sadece 50 lira artırarak 150 liradan 200 liraya çıkardı. Hükümet ile Türkİş yöneticileri kamu kesimi toplu iş sözleş mesi görüşmeleri kapsamında dün Çalışma Bakanlığı’nda 4. kez bir araya geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığındaki toplantıya Türkİş Başkanı Mustafa Kumlu, Türkİş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak , Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Razaman Ağar katıldı. Türkİş’e bağlı 20 sendikanın katılımıyla oluşturulan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu üyeleri toplantıya katılmadı. Hükümet son görüşmede, bin 800 liranın altındaki maaşlara 150 lira iyileştirme, birinci altı ay için yüzde 4, ikinci altı ay için ise yüzde 3 zam teklif etmişti. Türkİş bu teklifi kabul etmemişti. Hükümet dünkü görüşmede yeni teklif sundu. Bin 800 liranın altındaki maaşlardaki iyileştirmeyi 50 lira artırarak 150 liradan 200 liraya çıkardı. Hükümet, bu yıl için önerdiği yüzde 4+3 zam teklifini de, yüzde 4+4 olarak değiştirdi. Türkİş yöneticileri görüşmenin ardından Türkİş’e dönerek teklifi değerlendirdi. Salı günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yeniden bir araya gelme kararı alındı. Türkİş, bin 800 liranın altındaki ücretlerin bin 800 liraya yükseltilmesini, ayrıca işçilere birinci 6 ay için yüzde 10; 2, 3 ve 4. altı aylık dönemlerde ise “enflasyon+2 puan” zam verilmesini talep ediyor. Bin 800 lira altındaki aylık ücretlerin, bin 800 liraya yükseltilecek. Sosyal yardımın ayda 250 liraya, yemek parasının günde 8 liraya ve giyim yardımının yılda 125 liraya yükseltilmesi ve dönemlere göre artırılması da talepler arasında. İİB birincilik ödülünü kazanan Perfetti Van Melle Gıda Sanayi temsilcisi Seda Göçgüncü ödülünü Bakan Çağlayan, TİM Başkanvekili Çıkrıkçıoğlu (soldan1.) ve İİB Koordinatör Başkanı Özongun’un (sağdan 1.) elinden aldı. Başarılı ihracatçılara ödül Ekonomi Servisi İstanbul İhracatçı Birlikleri’ne (İİB) bağlı 6 ihracatçı birliği, başarılı üye firmaları ödüllendirdi. İİB Koordinatör Başkanı ve aynı zamanda İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı olan Ufuk Özongun da geçen yılı 5.8 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını, Türkiye’nin toplam ihracatı içinde yüzde 4.2 dolayında bir payları olduğunu söyledi. Bu yılın ilk yarısında da yüzde 13 ihracat artışı yakaladıklarını ifade eden Özongun, üretimin ve ih u Geçen yılı 5.8 milyar dolar ihracatla tamamlayan İstanbul İhracatçı Birlikleri, en başarılı 61 ihracatçıyı ödüllendirdi. İstanbullu ihracatçılar, bu yılın ilk yarısını da yüzde 13 artışla 3.1 milyar dolar ihracatla kapattı. racatın önündeki engellerin kaldırılmasını ve ihracatçının desteklenmesini istedi. Özongun, “Enerjimizi, sorunların çözümüne değil, dış satışın artırılmasında kullanmak istiyoruz” dedi. Ödül törenine katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu da İİB’nin bu yılın ilk yarısında 3.1 milyar dolar dış satışa ulaşarak Türkiye’nin genel ihracat artış hızından çok daha başarılı olduklarını gösterdiğini söyledi. Türkiye, ilk yarıda yüzde 2.5 artışla 75 milyar dolar civarında ihracata ulaşmıştı. Özongun, küresel kriz nedeniyle bu yıl temkinli bir büyüme olacağının öngörüldüğünü hatırlatarak “Yılın ilk yarısında ülke olarak 75 milyar dolar ihracata imza attık. Bu yetmi yor. Bunu daha da artırmak istiyoruz” dedi. Yedi ayrı sektörde faaliyet gösteren 6 bini aşkın ihracatçı firmayı ve bu firmaların üye oldukları 6 ihracatçı birliğini temsil eden İİB, birlik olarak Türkiye genel ihracat artışının üzerinde başarı yakalanmasını sağlayan üyelerini ödüllendirdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ile ihracatçı birliklerinin başkan ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı törende 12 kategoride başarılı bulunan 61 firmaya ödülleri verildi. 60 bin araçta güvenlik riski Ekonomi Servisi Amerikalı otomobil üreticisi Chrysler, Çin’deki 60 bin 720 aracını “güvenlik riskine sebep olabilecek çeşitli sorunlar” nedeniyle geri çağırdı. Çin Kalite Gözlem Denetleme ve Karantina İdaresi, 20092012 arasında üretilen 49 bin 754 Chrysler Compass ve Patriot modellerini kapsadığını açıkladı. Çin’de geri çağrılan araçlardaki değişimler ücretsiz yapılacak. JP Morgan’dan kötü haber Türkiye’ye ilişkin tavsiyesini ‘ağırlığını artır’dan ‘nötr’e indiren kurum, cari açık, liranın değerlenmesi ve artan petrol fiyatlarının ülkenin başka kırılganlıkları olduğuna dikkat çekti. Ekonomi Servisi JP Morgan, Türkiye için tavsiyesini ‘ağırlığını artır’dan ‘nötr’e indirdiğini açıkladı. JP Morgan yayımladığı raporda, tavsiyenin düşürülmesine neden olarak Türk Lirası’nın çevresindeki ters rüzgârlar ve artan faiz oranlarını gösterdi. Ancak JP Morgan, Türkiye’nin orta vadede EMEA (Avrupa Ortadoğu) bölgesinde tercih ettikleri piyasa olmaya devam edeceğini de vurguladı. JP Morgan ayrıca Türkiye’nin diğer bütün büyük gelişmekte olan ekonomilerde görülenden daha büyük cari işlemler açığı olduğuna işaret ederken, makro kırılganlıklar arasında artan yurtiçi tahvil faizlerini ve TL’nin değerlenmesini gösterdi. Artan petrol fiyatlarınınTürkiye’nin karşı karşıya kaldığı bir problem daha olduğunu ve bunun Türkiye’de enflasyon artışına, büyümenin yavaşlamasına katkı yaptığını vurguladı. JP Morgan, bu makro olumsuzluklar, uluslararası faizler ve döviz cinsinden fonlamada darboğazın hisse başına kârlarda revizyonun büyük olasılıkla negatife döneceği anlamına geldiğini, özellikle finans sektörü hisselerinde bunun görülebileceğini de vurguladı. JP Morgan, Türkiye için pozitif faktörler arasında ise tahvillere göre düşük değerlemeleri ve Türkiye’nin CEEMEA (Orta ve DoğuAvrupa Ortadoğu Afrika) bölgesinde en iyi orta vadeli büyüme görünümüne sahip ülke olmasını işaret etti. JP Morgan, 16 Temmuz’da yayınladığı raporda, Türk hisse senetleri için tavsiyesini ‘ağırlığını artır’ olarak ifade etmişti. Peş peşe iflaslar geliyor Ekonomi Servisi Türkiye ekonomisine ilişkin toz pembe tablolar bir bir dökülüyor. Başta kredi kartı borçları olmak üzere Başbakan’ı bile telaşlandıran borç sorununa, şirketlerin ardı ardına iflas ya da iflas erteleme başvuruları ekleniyor. Türkiye’nin en büyük çocuk giyim markalarından Bücürük, içine düştüğü mali zorluğu aşamayınca mahkemenin yolunu tutarken kurabiye devi Kahkecizade de iflas ertelemesi için mahkemeye başvurdu. Hürriyet.com’un Vodafone, servis gelirlerini 1.4 milyar TL’ye çıkardı Ekonomi Servisi Vodafone Türkiye, 20132014 mali yılının ilk çeyreği olan nisanhaziran döneminde servis gelirlerini yüzde 15.5 artışla 1.4 milyar liraya çıkardı. Abone sayısını geçen yılın aynı dönemine göre 937 bin adet artışla 19.3 milyona yükselten şirketin abone başına ortalama geliri (ARPU) ise yüzde 7.7 artışla 22.1 lira olarak gerçekleşti. Faturalı abone sayısı ise toplam abone bazının yüzde 36’sına ulaştı. Ses trafiği geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 22 milyar dakika olurken, abone başına aylık konuşma süresi 380 dakika oldu. Vodafone Türkiyekurumsal mobil servis gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artırdı. Benzin zammına iptal davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, kurşunsuz benzinin 5 TL’nin üzerine çıktığı son akaryakıt zammının iptali için Danıştay’a başvurdu. CHP adına başvuru dilekçesini veren Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “AKP’nin vatandaştan aldığı paralarla kendi çarkını çevirdiğini” söyledi. Tekin’in Danıştay’a başvurusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğu anımsatılırken herkese insan onuruna yaraşır asgari bir hayat seviyesi sağlanması gerektiği belirtildi. u Tekstil sektöründe Bücürük şirketi sıkıntılı zamanlar yaşarken kurabiye devi Kahkecizade iflas erteletti. haberine göre, çocuk tekstil şirketi Bücürük için mahkeme, 23 milyon lira borcu bulunan şirkete iki kayyum atadı. Bücürük Genel Müdürü Hakan Kavaklı, nakit sıkıntısına düştüklerini ifade etti. 150 kadar mağazası olan Bücürük, 2 yıl önce yabancı bir fonla ortaklık yapmıştı. Piyasa ya 23.4 milyon lira borcu bulunduğu kaydedildi. 267 çalışanı olduğu ifade edilen şirketin yıllık 3 milyondan fazla mal ürettiği kaydedildi. Şirketin 2012 yıl sonu cirosu ise 45 milyon lira. Çocuk giyimi markası Wenice Kids de martta iflas etmişti. Yıllık 36 milyon lira cirosu olan Kahkecizade için de iflas erteleme istendi; mahkeme tedbir kararı verdi. Şirket alacaklılara karşı koruma altına alınmış oldu. Şirketin denetimi için de iki kayyum atadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle