16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ 4 HABERLER Antakya’da gerginlik bitmiyor MEHMET ALİ SOLAK HATAY Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında başından ateşli silahla vurularak hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ölümünün 40’ıncı günü nedeniyle düzenlenen mevlit sonrası olaylar çıktı. Mevlidin ardından daha önce TürkiyeSuriye Kardeşlik Platformu ile Diren Antakya Platformu tarafından Antakya Uğur Mumcu Alanı’ndaki buluşma, önceki günlerde olduğu gibi grubun kent merkezine yürümek istemesiyle alevlendi. Ellerinde “Boyun Eğme”, “Abdullah Cömert’in hesabı sorulacak”, “Ali İsmail Ölümsüzdür” pankartları bulunan göstericiler, marş söyleyip slogan atarak Armutlu Mahallesi BP kavşağına kadar yürüdü. BP kavşağında TOMA’lar ve çevik kuvvetin yolu kesmesi üzerine, Armutlu Mahallesi girişine barikat kuran göstericilerle polis arasında gergin ve çatışmalı saatler yaşandı. Önceki günlerde olay yerindeki ateşe verilen çöp konteynırları, barikat olarak yola konulan taşların belediye tarafından toplanmadığı dikkat çekti. Olaylar, polisin dağılın uyarısına binlerce kişinin taşla karşılık vermesiyle başladı. Bu arada gösterici gruplar arasında da tartışma yaşandı. Göstericilerin bir bölümü “taş atmayın” uyarısında bulunurken bazı gençlerin uyarıları dikkate almayarak sapanla bilye atması göstericiler arasındaki tartışmayı artırdı. Barikatların ateşe verilmesiyle şiddetlenen olaya, polisin müdahalesi gecikmedi. Polisin gaz bombası ve TOMA ile tazyikli su sıkarak yaptığı müdahaleye, gruplar da taş ve havai fişeklerle karşılık verdi. Bu arada askeri lojmanlarla sosyal tesislerin bulunduğu yola dökülen yanık yağın, TOMA ile Akreplerin geçişini engelleyip, yolda kayması göstericileri sevindirdi. Çok sayıda göstericinin yaralandığı olaylarda kolundan yaralanan güvenlik görevlisinin kolundaki mermi ameliyatla alınırken yaralı polisin durumunun iyi olduğu belirtildi. Zaman zaman silah sesleri ve ses bombasının atıldığı çatışmalarda, biber gazı da sıkıldı. Çatışma gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Vicdanların İktidarı Vicdanların İktidarını Kaybedince… Vicdan, bireyde merhamet, toplumda adalettir. Eğer bir ülkenin insanlarında merhamet, toplumunda adalet kalmamışsa o ülkede hiçbir değer kalmamış demektir. İster demokrasilerde olsun, ister diktatörlüklerde olsun; bireyin merhameti, toplumun adaleti o ülkenin toplam değerinin ölçüsüdür. Dün de böyleydi. Bugün de böyledir. Yarın da böyle olacaktır. HHH Eskişehir. Ali İsmail Korkmaz. Sopalı adamlarca dövülerek öldürüldü. Kimdi bu sopalı adamlar? Kamera kayıtları nasıl silindi? Bilinmiyor. Aslında biliniyor. İktidarın adamlarıdır bunlar. Yandaşlarıdır. Vicdanların iktidarını kaybettiniz. Bir tabut, üç ana. Ağlıyorlar. İnliyorlar. Vicdan, cenazelerin başında dile geliyor. Siyasal iktidar artık “vicdanların iktidarı”nı kaybetti. Suçluyor. Dövüyor. Saldırıyor. Öldürüyor. Ne vicdan kalmış, ne adalet! Sonra da dönüp sandığı gösteriyor. Sandığın iktidarını gösteriyor. Elbette sandığın iktidarı önemli. Onu da kaybeceksiniz. Ama önce “Vicdanların iktidarını” kaybediyorsunuz. Adaletsizsiniz. Zulmediyorsunuz. Zalimleri koruyorsunuz. Artık elleriniz kanlıdır. Siz de biliyorsunuz. Adamlarınız da biliyor. Susuyorsunuz. Yumruklarınızı sıkıyor ve şiddeti artırıyorsunuz. Nafile. Vicdanların iktidarını kaybettiniz. En büyük iktidarı kaybettiniz. Ne olduğunuz biliniyor. Artık saklanamıyorsunuz. HHH Yetki, para, güç, silah. İktidarın araçlarıdır. Ama vicdan, ama adalet? İktidarın özüdür. İktidarın haklı ya da haksız olduğunu belirleyen öz, toplumsal vicdandır, adalettir. Siz işte bunu kaybettiniz. Yıllardır “terörist” dediklerinize gün geldi “aktivist” dediniz. Size karşı çıkanları “terörist” ilan ettiniz. Bunu açıkça söyleyenlere “hain” dediniz. “Bizimkiler” ve “düşmanlarımız” ayrımını yaptınız. Her şeyi bu amacın araçları yaptınız. Polisler, sopalılar, palalılar, silahlılar. Yargı. Basın. TV’ler. Ekonomi. Toplumda güven kayboldu. Adalet kalmadı. Ülkeyi toplama kampına çevirdiniz. Vicdanların iktidarını kaybettiniz. Ülkeye yazık ettiniz. Kendinize de… Polisin şiddeti tüm ÜÇ KİŞİYE bİlE TAHAMMÜl YOK İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) önceki gün Galatasaray’da torba yasa ve Gezi Parkı direnişçilerine polisin hukuk dışı ve keyfi uygulama ve tutuklamalarını protestosuna polisin müdahalesi ile başlayan olaylar, gece geç saatlere kadar sürdü. Polis, TOMA’larla İstiklal Caddesi boyunca yurttaşların üzerine saatlerce su sıktı. Polis, caddeye çıkan İmam Adnan, Ayhan Işık, Sadri Alışık, Mis Sokak ve diğer ara sokakları gaza boğdu. Taksim İlkyardım Hastanesi ve Alman Hastanesi’nin bulunduğu Sıraselviler Caddesi’nde de gaz bombalarının etkisiyle göz gözü görmez hale geldi. Göstericilerin de polise taş, şişe ve misket fırlattığı olaylar, gece boyunca aralıklarla sürdü. Polis, gaz ve tazyikli suyun yanı sıra Akrep denilen zırhlı araçlardan renkli plastik mermi attı, yakaladığı göstericileri copladı. Gazetecilere ve göstericilere sopalarla saldıran ve esnaf olduğu belirtilen kişiler ise eylemcilerin tepkileri üzerine kaçtılar. Olaylar sırasında iki el ateş açanın ise kim olduğu hâlâ belirlenemedi. Başkentte de hükümete yönelik süren Gezi Parkı eylemlerine yapılan polis müdahalesinde göz altına alınan 11 kişi dün serbest bırakıldı. Dikmen ve Kennedy Caddesi’nde önceki gece toplanan göstericiler barikat kurup yolu trafiğe kapattı. Tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale eden polis olaylarda 11 kişiyi gözaltına aldı. Hukuk dışı uygulamaları protesto için gerçekleştirilen TMMOB eylemine de müdahale oldu gece boyunca sürdü Polis halka ‘Uza buradan’ diye bağırdı ERK ACARER Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilen TMMOB eyleminin ardından Taksim Meydanı’na yürümek isteyen kalabalık gruba polis yine sert şekilde müdahale etti. TOMA’lar göstericilere tazyikli su sıkarken, Akrepler ara sokaklarda adeta cadı avına çıktı. Yine ara sokaklarda polisin göstericilere plastik mermiyle müdahale ettiği görüldü. Gece geç saatlere kadar süren eylemde, göstericiler İstiklal Caddesi üzerinde toplanmak için büyük çaba sarf ederken polis onların toplanmaması için büyük mücadele verdi. Sık sık yorulan ekiplerin, yerlerini yenileriyle değiştirdikleri görüldü. Güvenlik güçleri, İstiklal Caddesi’ndeki eylemcilere destek vermek için Taksim Meydanı’na toplanmaya çalışan halka da müdahalelerde bulundu. Sık sık “Beklemeyin, dağılın” anonsları yapıldı. Taksim Meydanı’nda polis adeta üç kişinin bile bir araya gelmesine izin vermedi. Gazateciler, yanlarında çocukları olanlar ve yaşlı insanlar itilerek meydandan uzaklaştırılmaya çalışıldı. Bu arada bir polis amirinin halka “Uzayın” şeklinde bağırması da gözden kaçmadı. İstanbul’da iftar saatine yakın, polis meydan girişini ve İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolları adeta ablukaya aldı. Bu sırada, Gezi Parkı’nın hemen paralelinde belediye tarafından düzenlenen iftar sofrası, meydanda yaşanan çifte standardı gözler önüne serdi. Polisin müdahale ettiği yaralıları taşıyan ambulans sesleri, iftar programındaki müzik sesiyle karıştı. Gözaltına alınanlar serbest G ezi Parkı direnişçilerinin polisin hukuk dışı keyfi uygulama tutuklamalarını protestosuna polisin müdahalesi ile başlayan olaylar, gece geç saatlere kadar sürdü. MSÜ öğretim üyesi Osman Erden, kendisini darp eden polislerden davacı oluyor bakanlıktan palalı açıklaması Suç duyurusunda bulunacak Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi ve Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) Türkiye Şubesi Başkanı Osman Erden, dün Gezi Direnişi eylemlerine destek verdiği sırada gözaltına alındı. Polis aracına götürülürken adını ve Mimar Sinan GSÜ’de öğretim üyesi olduğunu haykıran Erden’in yüzünün kan içinde olduğu dikkat çekti. Bir süre gözaltında tutulduktan sonra, sabaha karşı 03.00’te salıverilen Erden, Twitter’daki kişisel hesabından “Pazartesi (bugün), beni darp eden Emniyet teşkilatı hakkında suç duyurusunda bulunacağım” açıklamasında bulundu. Erden’in henüz gözaltında olduğu saatlerde ise başkanı olduğu dernekten bir açıklama geldi. Açıklamada Erden’in “Gezi Parkı protestoları kapsamında gözaltına alınan kişilere uygulanan kötü muameleyi, tutuklamaları ve TMMOB’nin yetkilerini kısıtlayan yasayı protesto etmek amacıyla” orada bulunduğu belirtilerek “basına ve televizyona da yansıyan görüntülerden darp edildiği anlaşılmaktadır” denilerek polisin müdahalesi kınandı. 1980 darbesinde kapanan ve 2000 yılında yeniden faaliyet göstermeye başlayan dernek, 18 Haziran’da yaptığı bir açıklamada da şu ifadelere yer vermişti: “Son günlerde Gezi Parkı protestoları çerçevesinde yapılan barışçıl gösterilerde Türkiye kültür sanat alanının değerli isimlerinin de aralarında olduğu insanların gözaltına alınmasını üzüntüyle izliyoruz. AICA (Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği) Türkiye Şubesi olarak sadece demokratik haklarını kullandıkları halde gözaltında tutulan herkesin acilen serbest bırakılmasını talep ediyoruz.” Sanatçılar yaşananlara karşı tepkilerini göstermek ve Osman Erden’e destek vermek için bugün saat 13.00’te MSÜ önünde buluşacak. Meydanda çifte standart n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı, “palalı saldırgan” Sabri Çelebi hakkındaki yakalama kararının, UYAP sistemindeki arıza nedeniyle anında sisteme girilemediği için şüphelinin yurtdışına kaçtığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, gelişmeler saat saat aktarılırken “12 Temmuz 2013 tarihinde saat 12.00’de onayları tamamlanan yakalama evrakı, dosyasına aktarılarak tüm Türkiye genelindeki kolluk birimlerince anlık olarak sorgulanabilir hale gelmiştir. Bunun dışındaki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır” ifadesi kullanıldı. Ricciardone Ağrı’ya tırmandı Polis aracına götürülen akademisyen Osman Erden’in yüzünün kan içinde olduğu gözden kaçmadı. n AĞRI (AA) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, eşi ve kızıyla Ağrı Dağı’na tırmandı. Eşi ve kızıyla Ağrı’nın tarihi yerlerini gezmek için Doğubayazıt ilçesine gelen Ricciardone, dün sabah saatlerinde Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’na tırmanmak için konakladığı otelden ayrıldı. İlk olarak Ağrı Dağı’nın 2 bin 200 metresine kadar korumaları eşliğinde özel araçla giden Ricciardone, daha sonra ilçede bulunan yerli bir rehber eşliğinde tırmanışa başladı. Ağrı Dağı’nın 3 bin 200 metresinde bulunan kamplarda konaklayacak olan Ricciardone, bugün de Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkmayı deneyecek. Ricciardone ailesinin eşyaları ise kamplara katırların sırtında taşındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle