15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2013 CUMA 8 HABERLER TWITTER GÜNDEMİ Kitlesel itirazın miladı MUSTAFA KEMAL ERDEMOL Gezi Parkı’ndan başlayıp ülke geneline yayılan gösterilerden direniş de çıktı mizah da... Ama en önemlisi park, eski bir geçmişe sahip protesto alışkanlıklarımızın değiştiğini gösterdi Taksim Gezi Parkı eylemleri ülkemizin, örneği pek de fazla olmayan, “kitlesel itiraz kültürü”nde adeta bir milat oldu. Eylemlere damgasını vuran gençler pop kültürün öğelerini sıklıkla kullandılar. Polisin biber gazı saldırılarına “break dans” yaparak karşı duran genç fotoğrafı bu eylemlerin en çarpıcı karelerinden birini oluşturdu. Gezi Park’ında başlayıp ülkenin neredeyse bütününe yayılan gösteriler tersi tüm propagandaya rağmen, alışılmadık bir “protesto ahlakı”nın var olduğunu da gösterdi. Hepsi birer iktidar simgesi kabul edilen kimi yapılara, kurumlara iddia edildiği gibi zarar verilmedi örneğin. Bu açı dan, geçmişinde az da olsa “kitlesel kalkışmalar” yaşamış ülkemizin günümüzdeki isyankârları, “çapulcu” olarak adlandırılmalarının ne kadar boş olduğunu da gösterdiler. Gezi Parkı eylemleri sayesinde ülkenin başbakanının hakaret amacıyla kullandığı, tarifi kolay, algısı basit bir kavram olan, olumsuzluk yüklü “çapulcu” sözcüğüne soylu anlamlar da yüklendi. Başbakan’ın sınırlarını dar tuttuğu bu tanımın, aslında her işkolundan, toplumun her kesiminden katılımcıları kapsadığı ortaya çıktı. tiyaç duyanlara iletilmek üzere yayımlandı, tüm risk göze alınarak. Şu çok bilinen söylemle belirtmek gerekirse korkuyu yenmede ilk kez “kitle psikolojisi” işe yaradı. Birçok birey, kendilerine de dokunmasından korktuğu “otoriter el”in, binlerce insana dokunamayacağını anladı. Bu tür bir “kitlesel itiraz” bireyler üzerinde birbirlerini cesaretlendiren bir etki yarattı. O nedenle Gezi Parkı’nda, dile getirilmesi kolay olmayan dilekler kolayca seslendirilebildi günlerce. “Otoriter el”in sadece karşıtlar üzerinde değil, yandaş sanılanlar üzerinde de baskıcı olduğu, Gezi Park’a “mütedeyyin” kesimlerden bireylerin katılımıyla anlaşıldı. Miraç Kandili’nde bu grupların dağıttığı helva herkese ikram edildi. Kimse parkta o akşam elini içkiye sürmedi. Bu da “yeni protesto ahlakı”nın örneklerindendi. Parkın kimi köşelerinde hazırlanmış “komün”lere herkes gücünün yettiğince yiyecek, içecek bıraktı. Bin yıllık Anadolu geleneği “imece” bu kez protestonun hizmetindeydi. ğına da Gezi Parkı isyanıyla tanık olundu. İktidarın, kimi uygulamalarını, karşı çıkılması zor “kamusal iyi”nin arkasına saklanarak (içkinin zararlı olduğu örneğinde olduğu gibi) dayatmalarda bulunması Gezi Parkı’nda reddedildi. Herkes yaşam tarzının sahibi oldu yeniden. Demokratik kanalların kapalı olduğu toplumların ifade biçimlerinden en önemlisi olan kara mizah, Gezi Parkı’na da damgasını vurdu. Başbakan’ın güçlü olmaktan çoğalmayı anladığını ifade eden “üç çocuk yapın” önerisi, Gezi Park eylemcilerinin pankartlarına, isyankâr özelliklerini hatırlatırcasına, “Bizim gibi üç çocuğun olsun ister miydin Tayyip?” sözleriyle yansıdı. Ülkenin “karizmatik” olduğu iddia edilen başbakanı, adı “ReCOP TAZYİK GAZDOĞAN”a çevrilerek karikatürize edildi. Söylemi dindar olan otoriter mekanizmaya en ağır eleştiri ise pankartta yazılı şu cümleyle dile getirildi: “Bunca yıllık Adanalıyım, böyle Allahsız görmedim.” Yeni gösterici/protestocu profilinin “silahı”, otoriteyi “sıfırlayan” mizah oldu. Eylemciye özel iletişim Gezi Parkı gösterilerine katılanlar yeni haberleşme yolları da buldu. Akıllı telefonlara indirilen bir program göstericilerin telsiz gibi haberleşmesini sağlıyor. Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım siteleriyle alevlenen Gezi Parkı direnişi, sesli iletişim yolunu da bu sayede bulmuş oldu. Zello adlı programla grup oluşturan aktivistler, anlık sesli iletişim kurabiliyor. Şiddete karşı mizah eyaz havlulu balkonlar Gezi Parkı eylemleri, uzun zamandır görülmeyen toplumsal dayanışma duygusunun harekete geçmesini de sağladı. Polisin biber gazı saldırısından, cop şiddetinden kaçanlar evlerinin balkonuna ya da penceresine, “Buraya sığınabilirsiniz” anlamına gelen beyaz havlular asılmış evlere sığındılar. Doktorlar beyaz önlükleriyle göstericilerin yardımına koşarken, avukatların cep telefonları, istekleri üzerine sanal ortamda ih B ayanışmayı ‘dayatma’ sağladı “Otoriter el”in, toplumu, “onun iyiliği” için “biçimlendirme” amaçlı politikasının çok sayıda “mağdur” yarattı D GEZİ KONUŞUYOR... Derdi olan herkes burada ÖZLEM GÜVEMLİ Taksim Gezi Parkı, 2B mağdurlarından nükleer karşıtlarına, Havaİş grevcilerinden Hey Tekstil işçilerine, Artvin’de maden ocağı istemeyenlerden Ergene Nehri’ndeki kirliliğe dikkat çekmek isteyenlere kadar söyleyecek sözü olan herkesin buluşma noktasına dönmüş durumda. Tünel inşaatının sürdüğü alandaki bir demir boru ve tahrip edilmiş bir araç, dilektalep ağacı olarak kullanılıyor. “Gezi konuşuyor” olarak adlandırılan bu noktalara isteyen herkes küçük not kâğıtları aracılığı ile mesajını yazıyor: “Çarşı parti olsun oyumuz ona”, “Buradayım ve hiç olmadığım kadar umutluyum”, “Kubilay seni çok seviyorum”, “Aşk parayla gaz bedava”, “Herkes gelsin sen gelme Tayyip.” Gezi Parkı’nın girişine de dev bir tapu senedi konuldu. Tapuda “Sahibi: Gençlik; Satış Bedeli: Satılık değildir; Niteliği: Direniş alanı” bilgileri yer aldı. Kalyon İnşaat’ın tünel yapımı için parkın içine kurduğu prefabrike şantiye binaları “Devrim Müzesi” ve “Çapulcular Düğün Alanı” oldu. Devrim Müzesi’nde, 10 gündür devam eden olaylar sırasında polisin uyguladığı şiddetin fotoğrafları sergileniyor. Düğün alanına asılan dev afişte “İstanbul’un en saygın aileleri burada. Bülent Arınç giremez” yazıyor. “Devrim Kıraathanesi”nde ise ağaç gölgesinde çay servisi yapılıyor, “Devrim Market”te de her şey bedava, sadece kömür ve makarna dağıtılmıyor. Parkın her noktasında olaylar sırasında hayatını kaybeden Abdullah Cömert ve Mehmet Ayvalıtaş anısına hazırlanan dövizler yer alıyor. En sık rastlanan dövizlerden biri de “Yıkma, dökme, sağlam bir gelecek için konuş.” Greenpeace güneş panellerini kurup park sakinlerine organik yemek pişirirken bağışlanan kitaplardan da bir kütüphane oluşturuldu. Parkın birkaç noktasında oluşturulan revir ve ilkyardım bölümlerinde gönüllü doktorlar rahatsızlananlara yardım etti. Parkın Divan Oteli’ne bakan kısmı da “Gezi Bostanı” ilan edildi. Oluşturulan alana ilk çiçek ve ağaç fideleri ekildi. Bostanın yanına ise kuşlar için ekmek ve simit bırakılan bir yemlik oluşturuldu. Zaten hemen her ağacın altında kedi ve köpekler için mama ile su servisi gün boyu devam ediyor. Gezi’de çadır sayısı ve doğal olarak nöbet tutanların nüfusu daha da artmış durumda. Parkın artık haritası da değişti. Gezi Parkı “Taksim Halk Meydanı” oldu. Parkın içinde “Gaz on the beach”, “İlkel komünal Tayyip AVM’si”, “Çapulcu Market”, “Çapulcu Kafe”, “Çapul Saray” gibi bölümler bulunuyor. Parkta kalanların tüm ihtiyaçları “Müşterekler” standından organize ediliyor. Çoğu belediyenin sunmadığı atık pil toplama kutuları bile parkın değişik noktalarına yerleştirildi. Facebook’ta “Polis Memurları Dayanış Gezi protestoları başladığı ilk günden bu yana alanları dolduran halk, uzun süre hafızalardan silinmeyecek görüntüler oluşturdu. Büyük bir dayanışma içinde her kesimden genç, yaşlı yurttaşların kol kola yürüdüğü eylemlerden birinde de bir yurttaş yüzünde belki de yüz binlerin içinden geçenlere tercüman olurcasına taktığı Edvard Munch’un ünlü çığlık tablosunun maskesiyle büyük boy bir Atatürk posteri taşıyordu.... Zihinlerde ise Orhan Veli Kanık’ın dizeleri yankılanıyordu: ‘Yelken ol, kürek ol... Git gidebildiğin yere...’ YELKEN OL, KÜREK OL ... GİT GİDEBİLDİĞİN YERE... l Cumhuriyet gazetesi tarihi bir birinci sayfayla çıktı bugün yine! l Bugün de Taksim’de kimse çukura düşmedi l Sosyologlar, fildişi kulelerden sokağa, meydana bakmayıp bir zahmet alan çalışmasını hatırlasa fena olmayacak. Ezberden tahlil dönemi bitti!.. l Her meydana Tweet Board bari yapın! Bu medyanın akıllanacağı yok... Aldığımız “kesin” bilgiye göre dün AKP, sosyal annesi çekmiş.. medya manipülatörleriypolis’e KEPÇE le çok yüksek miktarlara gösteriyor :) “sosyal medya manipülasyonu” için anlaştı. l Devrimci devrimci direnirken, kandil kutlayıp, simit yiyip Kuran dinleyen bir Ermeni haline geldim. l Amaç polise saldırmak olsa zırhlı, coplu, gazlı, panzerli, TOMA’lı polise saldırmaya basket şortuyla mı gideriz? l Devlet Bahçeli, eyleme destek verenler istifasını versin gitsin demiş. Lütfen biri Bahçeli’ye orada püskevitin bedava olduğunu söylesin. l MEHMET OKUR (Ulusal Basketbolcu) Sayın Egemen Bağış, davetiniz için teşekkürler, ama benim tek Gezi Parkı’na bulunmak istediğim renk geldi. yer TAKSİM. (Bağış tarafından yapılan International Herald Tribune davetine yanıt) l Aklımızın yüzde 50’siyle direndik, orantısız zekâ oldu. Diğer yüzde 50’yi zor tuttuk haberin olsun... l Gezi Parkı’na her gidişimde, Hrant Dink göreydi bugünleri diye düşünüp üzülüyorum. Hayal ettiği şey, tam da böyle bir şeydi... l Camide içki dediler bizzat imam yalanladı. Diplomatik pasaportlu kışkırtıcılar dediler Erasmus öğrencileri çıktı. Zekâmızla alay ediyorlar. l Sanatçılar illa gezi için şarkı söylemek istiyorlarsa tek hak eden Halk TV’ye çıkıp söylesinler biz izleriz!.. l Gezi Parkı, 35 ağaç demişken Atatürk Orman Çiftliği’nde binlerce ağaç kesilerek yapılan yeni Başbakanlık binası inşaatı. l Yiğit Bulut’a bayılıyorum. Tek basamaklı IQ ile neler başarılabileceğinin en güzel kanıtı. Hâlâ olay ne diyen var ya, bak güzel kardeşim ağaçların özgürlüğünü savunmak için toplanPenguen Kudık, baktık bizim öz ru Temizleme’nin gürlüğümüz kısıtlaCNNTurk isyanı nıyor, olay bu! l “Kendine has üslubunu belki eleştirebilirsiniz ama şunu bilin; Erdoğan diktatör olsaydı Taksim Dersim olur, mezar taşına hasret giderdiniz!... (ŞAMİL TAYYAR) l Her tarafta bir jenerasyon analizidir, yeni nesli cümle içinde kullanma çabasıdır gidiyor. Diren sosyoloji. Ne çektin be. l Telefonumun şarjı %50 kaldı. Diğer %50’yi bataryada zor tutuyorum. l 2010 yılına ait “bayrak yakma” görüntülerini 2013/Gezi direnişine yamamaya kalkan İbrahim Şahin’in TRT’si; hiç mi mahcup olmadınız? l Taksim 1 haftadır yıl başlarından daha çok kalabaTwitter ha lık ve tek bir kadın bile tacize tırası. uğramadı. Birilerini evde tutmaya devam edin... l Sen interneti kesersen evde DOTA oynayan %40 da dışarı çıkar. Onlar daha tehlikeli. Ayağınızı denk alın. l Gezi Parkı’nda yanlışlıkla birine çarpıyorsun, eleman dönüyor ve kusura bakma abi diyor, sen de pardon be birader diyorsun. Paris gibi. l Yalan haber yaptığını kanıtlayabildiğimiz gazeteler, kanallar hakkında suç duyurusunda buluna Sutyenden yapılan mıyor muyuz? maske kur’dan Bağış’a ret O Parkın tapusu alındı Direnişin ikinci haftasında büyük dayanışma sürüyor Halkın AVM’si Gezi’ye kuruldu bile... ARİF KIZILYALIN Tayyar pes dedirtti Gezi Parkı direnişinin ikinci haftasındayız. Hava kapalı. Yağmur bir yağıyor, bir duruyor. Öğrenci olduğu belli bir genç, “Dünkü yağmurda fanilaları yıkadık, güneş açınca kuruttuk ama dolu yağarsa fena” diyor. Haklı çocuk; el bebek, gül bebek büyütülmüş, hatta iki metro mesafede pırıl pırıl evi onu bekliyor, ama o Gezi Parkı nöbetinde. Biliyor ki, “hava” kaybolur, insanlar evlerine dönerse önhce postallar, son Polisler yoruldu ma Grubu” kuran güvenlik güçleri “yorgunuz” diye isyan etti. Paylaşılan açıklamada “Görev yaptığımız 5 gün boyunca parklarda, çevik kuvvet binasında ve banklarda yattık. İstanbul’a takviye kuvvet olarak geçici görevle geldik. Personelin yatıp dinlenmesi için İstanbul gibi imkânları bol bir ilde doğru düzgün bir yer verilmedi. Polis memurları uykusuz, yorgun ve gergin. Polisin bireysel hatalar yapmaması için gerekli istirahat sağlanmalı. Günlerce süren müdahaleler sonucu otokontrolünü kaybeden meslektaşlarımız dinlenmeye çekilmeli” denildi. ra polis araçları, derken, “yıkım” için gradderler gelecek Gezi Parkı’na ve direniş düşecek... Gitmiyor evine, finali de var; sanıyorum ki arkadaşlarınana ‘sınav’ iznini koparmış. Hatta, kendisi gibi ‘direnişçi’ olan bölüm başkanına da yakalanmış parkta, “artı 10 not” sözü almış; “Ortalamam yükselecek” diye anlatıyor yanındaki İstanbul Ünivertiseli ileşitim öğrencisi Ahmet’e. Görünen o ki, Taksim Gezi Parkı, 24 saat yaşayan bir kent. Her şey var; tuvalet, lavabo ve TV dışında yok yok. Seyyar tuvalet organizasyonları yapılıyor, Taksim’e yakın bir belediyenin (Şişli) gönderdiği tuvaletler imdada yetişmiş. Yine de kalıcı çözüm, çevredeki binalarda oturan “direniş” destekçisi ev halkı ile oteller. Kurulan projektör TV’de ise tercih HalkTV ve Ulusal Kanal, biraz da CNN. Önceki günkü kandil simitlerinin yerini poğaça, börek almış. Feriköy’de yaşayan orta yaşlı bir teyzenin getirdiği ‘sarma’lar ise anında bitiyor. Kocaman bir tencerede pişen kurufasulye ile pilavı sırada bekleyen genç, “Başbakan AVM yapacağız, dedi. Üzmeyeceğiz onu, inşa ettik bile AVM’yi. İçecek, var, yiyecek var, kütüphane var, sağlık evi var, eczane var, hatta çorap, tişort, şort, ayakkabı da lazımsa veriyorlar...Ne farkı var ki burasının AVM’den.Üstelik temizlik görevlileri de merkezin en önemli parçası, ayrıca burada para geçmiyor...” Gerçekten de, parkın çeşitli noktalarında “parasız” alışveriş yapılan büfeler var. İçeceğin her türlüsü buluyorsunuz, yiyecek ve su sıkıntısı yok. Canınız sıkılınca kitap okuyorsunuz, klasikler kapış, kapış. Cumhuriyet gazetesi favorisi parktakilerin. Ve insanlar çevreci. Ağaçalra çivi bile çaktırmıyorlar, bırakın ‘kesip atmaya’ göz yummayı. “Lütfen, ip ve yapıştırıcı ile tutturun” diyorlar, slogan içeren pankartları, dövizleri. Parkta dünün gündemi konserdi; sıcak bakanların sayısı az. “Burası şarkı türkü yeri değil” diyenlere muhalefet edenler de var. Beşiktaş Çarşı, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonluların gündemi ise transfer. Bir de, FIFA sıralamasında 54. sıraya düşen ulusal takım. “Abdullah Avcı’yı da al git” diyorlar. Kimi mi kastediyorlar? Adres belli. HABER VE FOTOĞRAFLAR: ANKARA: MUSTAFA ÇAKIR, ALİCAN ULUDAĞ, SİNAN TARTANOĞLU, NECATİ SAVAŞ, MERT TAŞÇILAR. İSTANBUL: ÖZLEM GÜVEMLİ, HİLAL KÖSE, VEDAT ARIK, UĞUR DEMİR, SERKAN YILDIZ, SİBEL BAHÇETEPE, MELTEM YILMAZ, SERCAN MERİÇ, HAZAL OCAK. MUĞLA: ÖZCAN ÖZGÜR, DHA, AA, REUTERS, AP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle