Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2013 CUMA 16 HABERLER ÇHD YÖNETİCİLERİNE İLGİNÇ SUÇLAMA 4 Tankla, topla Mevcut yasada Mahkumiyet hükmü gibi HİLAL KÖSE sadece Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay’a tanınan “ağır silah ithalatı” yetkisinin kapsamı genişletiliyor. Buna göre MİT’in yanı sıra, Emniyet de tank, top, füze gibi savaş silah ve teçhizatı ithal edebilecek. Muhalefet partili üyeler, Emniyet’le ilgili “her türlü” ifadesinin kaldırılarak, kapsamın daraltılmasını istedi. AKP de bu öneriye önce sıcak baktı. Ancak Emniyet’in ısrarı üzerine “her türlü” ifadesi tasarıda korundu. l silahıyla donanıyor AYŞE SAYIN Polis, savaş AİHM’de biberden Türkiye’yi mahkum ettiren Ali Güneş: Biber gazı, cop, TOMA yetmedi, Silah Yasa Tasarısı’ndaki ilginç düzenlemelere göre itirafçı ve gizli tanığa da silah yetkisi veriliyor ANKARA TBMM İçişleri Alt Komisyonu’nda, Silah Yasa Tasarısı’nda yapılan değişiklikle, terör suçunun aydınlatılmasına “yardımcı olan”lar sınıfına giren itirafçı ve “gizli tanıklara” silah taşıma yetkisi veriliyor. Tasarıda yapılan bir başka değişiklikle de, ruhsatsız silahını yasanın yürürlük tarihinden itibaren 1 yıl içinde teslim edenlere af getiriliyor. Muhalefetin itirazlarına karşın Emniyet’e mevcut uygulamada sadece TSK’ye tanınan “savaş silah ve teçhizatı” ithal yetkisi tasarıdaki haliyle korundu. Değişiklikler ve tasarı ile getirilen önemli düzenlemeler şöyle: 4 Balistik bankası kurulacak Suçların aydınlatılmasının kolaylaştırılması ve hangi merminin hangi silahtan çıktığının saptanabilmesi amacıyla, “balistik veri bankası” kurulacak. Buna göre, cumhurbaşkanından başbakana, diğer kamu görevlilerine kadar, geçmişte verilen ruhsatlı silahlar dahil, tüm silahların mermileri ve namlularına ilişkin balistik veriler tek bir merkezde toplanacak. Eski ruhsat sahiplerinin, verilerinin 3 yıl içinde balistik veri bankasına girmesi sağlanacak. 4 Biber gazına sınırlama Biber gazı piyasada 18 yaşından küçüklere satılamayacak, ancak tasarı ile biber gazı üretim ve kullanımına sınırlama getiriliyor. Polisin biber gazı kullanımına ise herhangi bir sınırlama olmayacak. Piyasada satılan biber gazındaki etken madde polisin kullandığının yüzde 12 daha düşük olacak. 4 Yaş 24 Halen 18 olan silah ruhsatı alma yaşı 24’e yükseltilecek. Ancak av tüfeği taşıma yaşı 18 olarak korundu. 4 Doktor raporu yönetmeliğe Silah ruhsatı alacaklardan istenen doktor raporunun nasıl olacağı yönetmelikle belirlenecek. 4 Ruhsat valilikte Silah ruhsatı valilikler bünyesinde oluşturulacak “silah ruhsatları komisyonu” tarafından verilecek ancak vali tek başına bu konuda yetkili olamayacak. 4 Gizli tanık sürprizi Terörle Mücadele Yasası’nın 20. maddesi kapsamında suçun aydınlanmasına yardımcı olan itirafçı veya gizli tanık gibi koruma altına alınanlara, “yaşamım tehlikede” diye başvuranlara silah verilebilecek. Yasada “terör suçunun aydınlatılmasına yardımcı olanlar” diye tanımlanan itirafçı veya gizli tanıklar, cinayet işlemiş olsalar dahi yaşamlarının tehlikede olduğunu somut delillerle kanıtlarlarsa koruma amaçlı silah alabilecekler. 4 Ruhsatsızlara af: Ruhsatsız silahı olanlar, bir yıl içinde ilgili kamu kurumuna teslim edebilecek. Silahını getirene soruşturma açılmayacak. Böylece suç işlenmesinde yüzde 83 oranında kullanılan ruhsatsız silah sayısı azaltılmış olacak. Bu af düzenlemesi, çözüm sürecinde sicili temiz olan ve suça bulaşmamış örgüt mensuplarının da elindeki silahları teslim etmesini de kapsayacak. HKPC operasyonuyla tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay’ın da aralarında bulunduğu 9 avukatın tutukluluk incelemesini yapan İstanbul 3 No’lu Hâkimliği, henüz yargı önüne çıkmamış olan avukatları mahkum eder gibi bir karar verdi. rgüte avukatlık yaptılar Avukatların tutukluluk halKarardaki şu değerlendirmelerinin devamına karar veren ler dikkat çekti: “Büyargıç, “Gözaltı uyro avukatlarının, gulamasında yemek DHKP/C silahlı terör teklifini kabul etmeörgütünün propaganyerek ortak örgütdasının yapıldığı, örsel tavır takındıklagüt destekli birçok rı anlaşılmaktadır. eyleme katılarak haÖrgütün talimatları reket ettiklerine dair ile Çağdaş Hukukçular Derneği içerisin Selçuk Kozağaçlı deliller elde edilmiştir. Taylan Tanay’ın de etkinlik kurup örgözaltına alınan şüpgütün amaçları doğhelilere kesin bir dilrultusunda gayret le ikazlarda bulundugösterildiğine ilişkin ğu, aranması ya da kuvvetli deliller elde hakkında kesinleşmiş edilmiş olduğu anlamahkumiyet hükmü şılmaktadır” dedi. bulunan örgüt üyeleriÖrgüt üyeliği idni yurtdışındaki örgüt diasıyla 4 ayı aşkın Taylan Tanay merkezine bildirerek bir süredir cezaevinillegal alana geçişi için arade olan ve haklarındaki soruşcılık ettiğine dair beyanların turma devam eden avukatların bulunduğu görülmektedir... tutukluluk durumu, 30 günTerör faaliyeti bütünde bir dosya üzerinden incesel olarak ele alınmak duleniyor. Son tutukluluk incerumundadır. Ceza hukuku lemesini yapan yargıç, Holsistematiği içerisinde bu eylanda makamlarınca DHKP/ lem türü, suç tanımlamalaC’ye yapılan operasyonlarrının en üstünde yer alan ve da ele geçirilen belgelerin bühukukun dışına çıkılmakyük kısmının 1999 ile 2003 sızın uygulanacak tedbirler arasındaki tarihleri kapsadıaçısından da en az müsamağını belirtti. Belçika’da 1999 ha gösterilmesi gereken eyyılında ele geçirilen belgelemdir.” lerin ise 2008 yılı sonların D da Türkiye’ye getirtildiği ifade edildi. Ankara’da Amerika Büyükelçiliği’ne eylem düzenleyen canlı bomba Ecevit Şanlı’nın da Hollanda belgelerinde adının geçtiği belirtildi. Bu belgenin içerikleri ile tanık, gizli tanık beyanlarına göre, Halkın Hukuk Bürosu’nun DHKP/C’nin bir birimi olduğuna dair kuvvetli delillerin elde edildiğini ifade etti. Ö çArşı’dan Gaz sıkanlar teşekkür hâlâ bulunamadı MAHMUT LICALI ANKARA 2004 yılında İstanbul’daki NATO zirvesini protesto ederken yüzüne yakın mesafeden biber gazı sıkılan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye’yi mahkum ettiren Ali Güneş, “İçişleri Bakanı Muammer Güler orantısız güç kullananların cezalandırılacağını söylüyor, ancak 2004 yılında Muammer Güler İstanbul Valisi’ydi; bana biber gazı sıkanlar hâlâ bulunmadı” diye konuştu. İstanbul Gezi Parkı’nda yüzüne biber gazı sıkılan kırmızı elbiseli Ceyda Sungur’un fotoğrafı; tüm Türkiye’de polisin orantısız güç kullanmasına tepkilerin simgesi haline geldi. Türkiye son bir haftadır biber gazına boğulurken Gezi Parkı protestolarında basına yansıyan orantısız şiddet görüntüleri 2004 yılında NATO zirvesinde meydana gelen benzer bir olayı tekrar gündeme getirdi. 2829 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen NATO zirvesini protestosunda polisler iki elini arkadan tutarak öğretmen Ali Güneş’in yüzüne doğrudan biber gazı sıkmıştı. Güneş suç duyu rusunda bulundu ancak ne dava sonuçlandı ne de orantısız şiddeti uygulayan polisler bulundu. 2006’da konuyu AİHM’ye taşıyan Güneş, 2012 yılında Türkiye’yi mahkum ettirmişti. AİHM, biber gazının yakın mesafeden kullanımının işkence ve kötü muameleyi yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlali olduğuna karar vererek Türkiye’nin Güneş’e 10 bin Avro tazminat ödemesine hükmetti. Güneş, Gezi Parkı protestolarının ardından İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, orantısız güç kullanımıyla ilgili iddiaların tek tek incelendiğini ve yasa gereği şiddet uygulayan polislerin cezalandırılacağını açıkladığını anımsattı. Güneş, “İçişleri Bakanı Muammer Güler, 2004 yılında İstanbul Valisi’ydi; bana biber gazı sıkanlar hâlâ bulunmadı” diye konuştu. Türkiye’de hak arama taleplerinde yaşananların şiddet ve zulme dönüştüğünü kaydeden Güneş, 2004 yılından bu yana değişen hiçbir şey olmadığına işaret etti. Güler o zaman valiydi... Katırcıoğlu ödülleri sahiplerini buldu n İstanbul Haber Servisi İstanbul Gazeteciler Derneği’nin (İGD) düzenlediği gazeteciyazar “Doğan Katırcıoğlu” ödülleri Milliyet’ten Musa Kesler ile Takvim’den Mevlüt Yüksel’e verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Cağaloğlu’ndaki lokalinde önceki gün yapılan ödül töreninde konuşan İGD Başkanı Engin Köklüçınar, Katırcıoğlu’nun Babıâli ile özdeşleşmiş bir isim olduğunu belirtti. TGC Başkanı Turgay Olcayto ise Katırcıoğlu’nun genç gazeteciler için bir model olduğunu kaydetti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve yazarı Orhan Erinç, Özkan Altıntaş, Ergin Konuksever olmak üzere törene katılanlar, Katırcıoğlu ile ilgili anılarını anlattılar. lan yazılı açıklamada, kentsel dönüşüm kapsamında, Babıâli’nin tarihsel yüzünü ve kimliğini koruyucu düzenleme projelerine odaklı çalışmaların yapıldığı belirtildi. Turgut Genç imzalı açıklamada, şu önerilerde bulunuldu: “Basın tarihimizdeki ilk kültür ve fikir gazeteciliğimizin öncüleri Babıâli semtinde, görünür noktalarda, figürleri yahut rölyef levhalarda simgelenebilir. İlk matbaacılığı getiren İbrahim Müterrifika’nın adı bu yörede yaşatılabilir. İmparatorluğun ilk mecmuasını çıkaran Münif Paşa’nın, ilk gazetecilerden Ahmet Mithat’ın ve Cumhuriyetle özdeşleşen gazetelerin sahiplerinin büstleri, hatta birer heykelleri yapılabilir.” n İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Başkanı Turgut Genç, “Fatih Belediyesi Babıâli’yi düzenlerken kültür hizmetlerini, bu kimlik doğrultusunda şekillendirirse, gelecek kuşaklara tarihi miras bırakmış olur” dedi. Vakıf tarafından yapı Babıâli kimliğini arıyor Haber Merkezi Taksim Gezi Parkı olaylarına damgasını vuran Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı, bir teşekkür yazısı yayımladı. Grup, yayımladığı yazıda birçok kişiye teşekkür etti... Grup yazısında şu ifadeleri kullandı: “Bir bahçeye giremezsen Durup seyran eyleme Bir gönül yapamazsan Yıkıp viran eyleme... Gördüğü şiddet yüzünden yaralanmış tüm insanlarımıza geçmiş olsun der, yaşamını yitirmiş olan insanlarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Mekânları cennet olsun, hatıraları yaşasın... İstemeden de olsa kimilerine bir zararımız dokunmuşsa... Geride bıraktığımız tek bir çöp için dahi halkımızdan ve dünyadan en onurlu işini en az ücret karşılığı yapan tüm temizlik işçilerimizden özür dileriz... Bilenler bilir bizi; gerektiği zaman özür dileyenleri severiz. Hayatı futbol değil, futbolu hayata feda edenler olarak, yaşadığımız bu süreç zarfında, çocukluğumuzdan beri vurmalı çalgıların ustası analarımıza... Kapısını arkadan sürgülemeyen semtimizin güzel sakinlerine... ‘Direnmeye gittim gelicem’ diyen esnafına... ‘Semt bizim, aşk bizim’ şarkısının hakkını verirken, yere düşen insan lara korkusuzca kalkan olan delikanlılarımıza... Seccadesini sedye yapan cami imamına, su taşıyan kilise papazına... Başka renklere gönül verip rekabetini maneviyata saklayanlara... Dualarını iyi niyetlerini bizden esirgemeyen Antartika’daki penguenlere... Şerefini patronlarına devreden medyaya karşı kalemini kırıp onurlu tavır sergileyen basının tüm emekçilerine... Duyarlılıklarını esirgemeyen sanatçı, yazar/şair ve düşünürlere... Emekçi ve emeklilere... Starbuck’ın alnının ortasına ‘Yaşasın tam bağımsız Kurukahveci Mehmet Efendi’ yazan zekâya... ‘Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiyem’ diyen dikkate, haksızlığın, kibrin fırlattığı taşlara karşı göğsünü siper eden kadınlarımıza... Gönüllü doktor ve avukatlarımıza... ‘Bi başına çoraplarını bile giyemez, eksantirik kitaplar dışında kitap, dergi okumaz; etliye, sütlüye, dertliye, asgari ücrete, evin ekmeğine karışmaz, yanında bomba patlasa umurunda olmaz’ denilen velakin herkese çalımını atıp röveşatasını yapan gençliğimize... Selam veren tüm dostlara... Yolda bize eşlik eden Beşiktaş sahilinin martılarına ve gölgesini bizden esirgemeyen ağaçlara teşekkür ederiz...”