16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] Erdoğan konuştu piyasa yine karıştı Ekonomi Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Tunus’ta yaptığı açıklamalarda, Taksim Gezi Parkı’nda yapılacak projeye ilişkin “ısrarcı tavrını” sürdürmesi piyasaları karıştırdı. Yabancı çıkışının hızlanmasıyla Borsa İstanbul (BIST) 30 Kasım 2012’den beri gördüğü en düşük seviyeye indi. Borsada satışlar yüzde 8’i aştı, endeks 73 bin 34 puana kadar geriledi. Erdoğan konuşmadan önce 78 bin 500 puanda olan endeks, birkaç saat içinde 5 bin 566 puan kaybetti. Konuşma öncesi günlük kayıp yüzde 1.33 oranındaydı. BIST günü yüzde 4.7 düşüşle 75 bin 895 puandan kapadı. Banka hisselerinde satışlar yüzde 6’yı aştı. Bankacılık endeksi günü yüzde 4.37 düşüş EKONOMİ 13 Erdoğan’ın meydan okuması piyasaları da gerdi. Erdoğan konuşmadan önce 78 bin 500 puanda olan endeks serbest düşüşe geçti. Borsada kayıp yüzde 8’i aşarken faiz 6.94’e fırladı, dolar 1.91 TL’ye dayandı. le tamamladı. Açıklamalarla kur ve faiz de yükseldi. Dolar/TL 1.8850’den 1.9079’a kadar yükseldi. Serbest piyasada dolar 1.90 TL’den kapandı. Sepet bazında TL 2.1780 seviyesinden 2.2050 ile Ekim 2011’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Gösterge tahvilin bileşik faizi ise 50 baz puana yakın yükselişle yüzde 6.94’e ulaştı. Endeksle ilgili düşüşü Reuters’a değer lendiren yerli bir portföy şirketinin fon yöneticisi, Erdoğan’ın geri adım atmayan tavrının etkisiyle borsada çok sert bir düşüşün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Piyasada Erdoğan’dan daha olumlu, daha pozitif bir açıklama beklentisi vardı. Ancak önceki söylemlerinde ısrarcı olacak gibi görünüyor. Bu da endeksi çok rahatsız etti.” Garanti Yatırım Analisti Altan Aydın da Erdoğan’ın beklenen ılımlı mesajları vermemesi ve projeye yönelik duruşunu değiştirmemesi ile satışların hızlandığını belirtti. Erdoğan’ın cuma günü yaptığı açıklama sonrasında da borsa çökmüş ve 9 bin 7 puan kaybetmişti. ‘Çapulcu’ ve ‘Biber Gazına Hayır’ marka oluyor Ekonomi Servisi Bugün 10. gününe giren Gezi Parkı protestoları, kendi markalarını yarattı. Türk girişimciler bu olaylarla aklımıza kazınan ‘Çapulcu’, ‘Biber Gazına Hayır’, ‘Gezi Parkı’ gibi birçok markanın tescili için Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulundu. WSJ’nin haberine göre, tescil alırlarsa markaların sahipleri Çapulcu adında restoran, kreş, giyim markası ve veteriner açabilecek. Biber Gazına HAYIR markası ile seminerler düzenlenip, tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu üretebilecek. Gezi Parkı markasıyla süt ve süt ürünleri, hazır çorba, tarım ürünleri, kahvekakao, sebze meyve suları üretilebilecek. Başvuruda bulunulan marka adlarından birisi de ‘gezipark’. Başvuranlar bu marka ile gümrük müşavireliğinden sigorta hizmetlerine kadar birçok farklı alanda faaliyet gösterebilecek. Girişimciler, 3 Haziran’dan bu yana Gezi olaylarına dair marka başvuruları yapıyor. CHP RAPORU: Şu anda 100 alışveriş merkezinin bulunduğu İstanbul doyma noktasına geldi Kurdaki artışın bedeli ağır Ekonomi Servisi CHP’nin raporunda, AKP döneminde uygulanan yanlış politikalarla kırılgan hale gelen Türkiye ekonomisinin son iki haftalık dönemde dış ve iç şoklarla test edildiği vurgulandı. CHP’nin hesaplamasına göre, Başbakan Erdoğan’ın uzlaşmaz tutumu ve sadece yüzde 50’lik kesimin başbakanı olduğu mesajı ekonomiye darbe vurdu. Rapora göre, Türkiye’nin finansal döviz açık pozisyonu 434 milyar dolar, reel sektörün döviz açık pozisyonununsa 146 milyar dolar. Erdoğan’ın konuşmasıyla başlayan süreçte kurun fırlamasının maliyeti Türkiye’ye döviz cinsinden borçları nedeniyle 10.5 milyar TL’ye ulaştı. Raporda, Erdoğan’ın uzlaşmaz tutumuyla gelen darbeden önce, 22 Mayıs’ta ABD Merkez Bankası’nın “parasal genişlemenin sonuna gelindiği” sinyaliyle Türk ekonomisinin ilk darbeyi yediği belirtildi. Raporda, yaşanan sürecin “ekonominin zayıf bünyesini deşifre ettiği” vurgulanarak Başbakan Erdoğan’ın kutuplaşmayı körüklediği, “siyasi istikrarı yok edeceği” uyarısında bulunuldu. Artık AVM istemiyoruz Gezi Parkı’na AVM ve rezidans yapılması projesi perakendecileri de isyan noktasına getirdi. İstanbul’da artık AVM istemediklerini anlatan perakendecilere göre hükümet birtakım kararları alırken yurttaşın da görüşünü almalı. ŞEHRİBAN KIRAÇ Çetinkaya Yönetim Hiçbir aklıselim bunu kabul etmezKurulu Başkanı Fehmi Çetinkaya da İstiklal’deki mağazalarının en fazla iş yapan mağazaları olduğunu belirterek söz konusu mağazada ciroların yüzde 25 azaldığını söyledi. Mağazanın iki gün kapalı kaldığını dile getiren Çetinkaya, olaylar ile ilgili olarak, “Bu yalnız bir ağacı kesme meselesi değil birikimleri dışarı vurmak. Ama yapılacak şey AVM yapılması ya da kışla değil. Orası park olarak kalmalı. Hiçbir aklıselimin bunu onaylamaması lazım. Hükümet insanlara biraz daha yumuşak davranırsa daha iyi olur. Hepimizin, bütün milletin başbakanısınız” diye konuştu. İGS Yönetim kurulu Başkanı Yaşar Erdoğan da hem vatandaşın hem de Başbakan’ın ortamı gerecek hareketlerden kaçınması gerektiğini ifade etti. Gezi Parkı için düzenlenen gösteriler tüm Türkiye’ye yayılırken insanlar büyük oranda ya alanlara iniyor ya da evlerde sosyal medyada televizyonlarda gelişmeleri takip ediyor. Taksim bölgesinde mağazası olan birçok firmanın satışları yüzde 30 civarında düşerken özellikle İstanbul’daki alışveriş merkezi (AVM) fazlalığı da bir kez daha gündeme geldi. Şu anda İstanbul’da 100 civarında AVM bulunurken tekstil ve hazır giyim firmaları artık tarihi yarımadada AVM yapılmasına son verilmesi gerektiğini dile getirdi. Damat, Tween ve D’S markalarının sahibi Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, ülke ile ilgili kararlar alınırken herkesin görüşüne başvurulması gerektiğini belirterek burada yönetenlerin ifade şeklinin de çok önemli olduğunu söyledi. Toplumsal hassasiyetlerin göz önüne alınması gerektiğini anlatan Orakçıoğlu, “Taksim ile ilgili değil Tarihi Yarımada’da AVM’ye karşıyım. Artık yeter. Hem altyapı hem üstyapı da çok daha işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Çevre ülkelere taşımak lazım yatırımları. Hem markaların önü açılır hem de karmaşanın önüne geçilir” dedi. Öte yandan yarın başlayacak olan 3. İstanbul Shopping Fest’in (İstanbul Alışveriş Festivali) de sönük geçmesi bekleniyor. Özelikle yabancılara indirimli ürün satmayı amaçlayan etkinlikte yabancı birçok konuğun da sponsor firmaları arayarak etkinliğin iptalinin söz konusu olup olmadığını sorduğu öğrenildi. FT, İstanbul’da yapacağı iş forumunu erteledi Ekonomi Servisi ABD’li ekonomi gazetesi Financial Times’ın (FT) 1011 Haziran 2013 tarihinde İstanbul Swiss Otel’de gerçekleştireceği “Investing in Climate Business Forum” adlı yatırım ve iş forumu, Taksim Gezi Parkı protestoları sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle ertelendi. Forumu düzenleyen yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda iş insanını bir araya getirecek olan zirvenin eylülekim ayına kaydırılması bekleniyor. ABD, İran’ın petrolünü kesecek Ekonomi Servisi ABD yaptırımlarının hedefi olan İran’ın petrol ihracatı giderek azalırken uzmanlar ABD Kongresi’nin ihracatı hedef alan yeni yaptırımlar üzerinde yaz aylarında çalışacaklarını ve artık petrol ihracının tamamına yakınını durdurmayı bile hedefleyebileceklerini ifade ediyorlar. ABD’nin petrol üretiminin ve küresel arzın artması nedeniyle petrol fiyatlarının yükselmeyeceğini düşünen ABD’li Cumhuriyetçi ve Demokratlar, yaptırımların daha sıkılaştırılması için bastırıyor. Yaptırımların sıkılaştırılmasını görüşen Temsilciler Meclisi’nin bir alt komitesinde geçen ay İran’dan petrol ithal edenlerin alımlarını ilk kez belirlenen bir miktarda azaltması gündeme getirildi. Buna göre bir yıl içinde ithalatın günde 1 milyon varil azaltılması hedefleniyor. Enerji analistleri Kongre’de İran’ın petrol ihracatını neredeyse durma noktasına getirmek yolunda giderek artan bir eğilim olduğunu belirtiyor. Faturanın sorumlusu Gezi değil AKP OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Hayri Kozanoğlu Taksim Gezi Parkı’nın park olarak kalması ve ağaçların kesilmesine tepki olarak başlayan ve ülke geneline yayılarak 10. gününe ulaşan protestoların ekonomik sonuçlarının konuşulmaya başlaması, çıkacak faturadan kimin sorumlu olduğu konusunu da gündeme getirdi. Cari açığın finansmanında önemli bir role sahip yabancı yatırımın ve son dönemlerde artan sıcak paranın çıkışının olaylardan sonra hızlanması akla hemen Gezi Parkı eylemlerini getirse de konunun uzmanları, çıkacak ekonomik faturadan Gezi eylemcileri değil, nedenin politika ve antidemokratik tavırların olacağını dile getirdi. Yabancı sermaye çıkışlarının 22 Mayıs’tan itibaren ABD Merkez Bankası kararları sonrasında başladığını ve Türkiye benzeri ülkelerde çok daha ciddi sermaye çıkışının yaşandığını anlatan Kozanoğlu’nu göre, Gezi eylemleri ile çıkacak ekonomik faturanın nedeni de antidemokratik uygulamaları ile bu eylemlerin tetikleyicisi AKP. sör Dr. Hayri Kozanoğlu, yurtdışı sermaye çıkışlarının iki boyutu olduğunu belirtti. Kozanoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle: * Madalyonun bir yüzünde Türkiye’nin epeydir süren her şeyin tozpembe görüldüğü peri masalı çöktü. Bunun sonuçlarına hükümet katlanacak. Çünkü olayın en önemli boyutlarından biri AKP hükümeti yüzde 50 desteği arkasına alsa da yabancı sermaye açısından kentli bir orta sınıf olgusu ve onun desteği önemli. Var olan imajda bu büyük bir yer kaplıyordu. Ancak Gezi Parkı olayları ile kentli orta sınıfın tavrı görüldü. * Güçlü başkan; herkesin ittat ettiği başkan imajının yıkılması politik ve ekonomik istikrar tablosunun inandırıcılığını azalttı. Türkiye bunun kaçınılmaz bir şekilde faturasını ödeyecek ama sorumlu tabii ki parka gidenler değil. * Yabancı sermaye çıkışlarının ikinci boyutunu da 22 Mayıs’ta ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını durdurabileceği ile ilgili kararları oluşturuyor. Bu kararların ardından Türkiye benzeri pek çok ülkede ciddi sermaye çıkışları yaşandı. Yükselen ülke görünümündeki ülkelerde sermaye çıkışı ve yerel paralarda aşınma yaşandı. Türkiye benzeri Avrupa ülkeleri de Polonya, Çek Cumhuriyeti ve benzeri ülkelerde de benzer sermaye çıkışları, borsalarda erimeler ve yerel paralarda değer kaybı oldu. * Yaşananlar, yükselen ülkeler efsanesinin sona ermek üze entli sınıf desteği önemli Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nde iktisat politikası dersleri veren Profe K re olduğuna dair, gerek faizlerin aşırı düşüşü, gerek borsaların durumu gerek yerel paraların düşeceği inancı yaygınlaşıyor. Dolar değer kazanmaya başladı. Bu ülkelerde yapılacak yatırımlar cazip olmaktan çıktı. Yatırım fonları, emeklilik fonları, sigorta fonları gibi kurumsal yatırımcılar dolar bazında getiriye bakar. Böyle bakıldığında bizim gibi ülkeler cazip olmaktan çıkar. * 2012’de ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak cari açıkta daralma yaşandı. Hatta o dönemde o kadar çok sermaye girişi oldu ki cari açığın finansmanı yanı sıra Merkez Bankası döviz rezervleri 20 milyar dolar civarında arttı. Ancak kalite giderek bozulmaya başladı. Doğrudan sermaye yatırımları düşerken borsaya giren para ve iç borçlanma kâğıtlarına yapılan yatırım arttı. Şimdi ise kendine özgü koşulların yaşandığı Türkiye’de ekonomiyi çok daha kırılgan hale getirdi. Fonların hızlı çıkışıyla cari açığın finansmanı zorlaşacak. Kâmil Koç satılıyor Haber Merkezi Türkiye’nin şehirler arası yolcu taşımacılığında ilk şirketi olan Kâmil Koç’un satış aşamasında olduğu bildirildi. 1926 yılında kurulan Kâmil Koç’un sahipleri satış görüşmelerini yatırım fonu Actera Holding ile yürüttüğü kaydedildi. Kâmil Koç Otobüsleri AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Sema Gülez, “Satış görüşmelerinde önemli bir aşamayı katettik” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle