15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 hükümeti devirmek istedikleri” gerekçesiyle gece yarısı evlerinden alındı. Gözaltında tutuldu gençler! Devlet yine yapacağını yapmıştı... Cami ve kışla! Hiç fark etmez! İkisi aynı yola, baskıcı rejimlere açılır, tıpkı Ortadoğu’da olduğu gibi... Çünkü sandık demokrasi ve özgürlük değildir! Bugün Suriye, Irak, İran ve Mısır’da olduğu gibi... Alanları dolduran o yüz binler arasında bulunan 1825 yaş arasındaki üniversiteli gençlerin yüzde yetmişinin siyasal görüşleri yok... Çoğu oy bile kullanmamış... Bir partiye oy vermemiş! Halkı isyana yönlendirmemiş, hükümeti yıkmayı düşünmemiş... Peki, ne istiyor bu gençler? Demokrasi ve özgürlük! Bir çevre eylemi dalga dalga yayılıp toplumsal bir direnişe dönüşürken siyasal iktidar yangına körükle gitti. Neyse İzmir’de gözaltına alınan gençleri savcı serbest bıraktı, ama tutuksuz yargılanmaları söz konusu... Suçları fotoğraf atıp şöyle yazmak: “19.30’da Gündoğdu’da buluşuyoruz... Lozan Alanı’nda polis var gitmeyin... Gündoğdu’ya gaz atıldı gelmeyin...” Tweet’lerle işlenen örgüt suçu! Halkı isyana teşvik etmek! HHH Polis Ankara’da gözaltına aldığı gençlere de aynı soruları sordu: “Hükümeti yıkmak için Başbakanlık ve Meclis’i işgal etme emrini kimden aldınız?” Bu sorunun içeriği nedir? TCK’nin 311 ve 312’nci maddesi kapsamına girer. Ağırlaştırılmış yaşam boyu hapis... Bilgi Üniversitesi’nin yaptığı ankete bakıyorum... Niye alanlarda her kesimden genç, yaşlı, kadın ve erkek yüz binlerce insan? Başbakan’ın konuşma biçimine kızdığı için! Baskıcı bir yaklaşım sergilediğinden! Üç bin eylemciyle yapılan anket sonucuna göre yüzde 53’ü ilk kez böyle bir direnişe katılıyor... Yüzde 81’i ise kendini “özgürlükçü” olarak tanımlıyor... Bu ülkede demokrasi ve özgürlük istemek ne yazık ki, hükümeti yıkmak olarak görülüyor! Önce İstanbul Ataşehir’de ve Hatay’da iki yurttaşımız, dün de Adana’da bir polisimiz öldü... 10 kişi kör oldu.. İçim yanıyor içim! Ah hayat bayram olsa!.. Polis iyi bir sınav veremedi HAKAN DİRİK Kılıçdaroğlu, eli sopalı sivillerin yurttaşlara yönelik saldırısını kınadı Gençleri Sevmiyorsunuz!.. Merkez medya suskundu onlar alanlara toplandığı gün... Taksim Gezi Parkı’nda 2030 kişiydiler... Televizyonlar ağaçların kesildiğini vermiyordu... İki üç kanal yayına başladı... Yine görmedi merkez medya. Televizyonların sessizliğini, onlar Twitter’da bozdular. Polis şiddetine karşı kendilerini alanlara attılar, on binlere ulaştılar... Hele hele Başbakan Erdoğan’ın “Bir avuç çapulcu ve ayyaş” demesinden sonra öfke seli oluşturdular. Polis acımasızdı... Gaz bombası, biber gazı ve basınçlı su... Bir genç kız kırmızı giysileriyle Gezi Parkı’nda dimdik ayaktaydı, gazlanırken. İki gün sonra bir fotoğraf düştü İzmir Alsancak’ta çekilen... Bir genç kız! Sırtında çantası, beyaz gömleği ve spor ayakkabısıyla. Bir polis saçından öyle çekmişti ki insanın yüreğini parçalıyordu. Fotoğrafı çekildi ve Twitter’da paylaşıldı. Milyonlarca insan gördü o fotoğrafı... Gerek yoktu artık merkez medyaya! Bir eylem başladı... 90 kuşağının gençleri yaşamlarında ilk kez caddeleri, sokakları doldurdu tüm Türkiye’de. On binlerin, yüz binlerin haykırışıydı bu... Siyasal iktidar fark edemedi, ama yurtdışını gençlik yıllarında görmüş olan, böyle eylemlerin “Arap Baharı” değil anayasal, demokratik eylem olduğuna inanan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gördü ilk önce... HHH Alanları dolduran, İzmir’de genç kızı saçından tutup acımasızca çeken polisin fotoğrafının Twitter’da paylaşımı nasıl algılanmıştı toplumda? Polis şiddetinin simgesi... Böyle fotoğraflar İstanbul’da ve Ankara’da da çekildi daha sonra. O acımasızlığı hem Türkiye hem de dünya gördü... Demokrasinin salt seçim olmadığını herkes algıladı. Algılamayanlar, siyasal iktidara biat eden, bilerek bilmeyerek köle düzenine karşı çıkmayan iktidar yanlısı kalemlerdi. İzmir’de o fotoğrafı paylaşan 34 genç, “146 karakter ve fotoğrafla halkı kışkırtıp Gençlikle ortak payda arayışı AYŞE SAYIN ANKARA CHP yönetimi, AKP’lilerin “CHP organize ediyor” suçlamalarına karşın, Gezi Parkı eylemlerinde, partiye ve genel olarak siyasi partilere yönelik tepkilerden “üstüne düşen dersi çıkarmak” için harekete geçti. CHP MYK’de masaya yatırılan Gezi Parkı eylemlerinde, partinin gençliğe “neden ulaşamadığı” sorusuna yanıt aranırken meydanlara “oy avcılığı” için değil, “gençliği anlamak” için gidilmesi görüşü benimsendi. AKP hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın pozisyonunu da değerlendiren CHP yönetimi, Erdoğan’ın “başkanlık” hayalinin de Gezi Parkı eylemleriyle suya düştüğü değerlendirmesini yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında önceki gün toplanan MYK’de, hükümete isyana dönüşen ve ülkenin her yanına yayılan Gezi Parkı eylemle ri masaya yatırıldı. İsyanın “yeni orta sınıfın başkaldırısı” olduğu saptamasına yer verilirken meydanlara çıkan gençlerin, politik bakışları ve eylem biçimleriyle önceki “gençlik hareketleri”nden farklı profil çizdiği değerlendirildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, eylemcilerin bütün siyasi partilere ve bu kapsamda CHP’ye de tepkili olduğuna dikkat çekerek, bu gençlere “oy hesabıyla” değil, anlamak amacıyla gidilmesi gerektiğini ifade etti. Toplantıda, CHP ile eylemci gençlerin talepleri konusunda ortak paydayı taşıdığı, benzer görüşleri savunduğu ancak şimdiye kadar yeterli iletişim kurulamadığı yönünde özeleştiri de yapıldığı öğrenildi. Bu kapsamda parti olarak gençlerle “doğru iletişim stratejisi” geliştirilmesine dönük proje üretilmesi konusunda ilke kararı alındı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, meydanlara parti kimliğiyle gidilmese de, meydanlarda insanların “kendi kaderleriyle” baş başa bırakılmaması gerektiğini belirterek başta savunma hakkına dönük hukuki desteğin yanı sıra, gözaltılarla ilgili de milletvekilleri ve parti örgütlerinin gerekli desteği vermesini istedi. CHP yönetiminde, alkol satışına önemli sınırlamalar getiren yasa konusunda ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kararının beklenmesini kararlaştırıldı. İZMİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eylemlerde polisin iyi bir sınav veremediğini söyledi. İki günlük bir program için İzmir’e gelen Kılıçdaroğlu, havaalanında, İzmir’deki eli sopalı sivil polislerle ilgili bir soru üzerine, “Maalesef istenmeyen görüntüler yaşandı. Saçından tutulup yerlerde sürüklenen genç kızlar anayasal haklarını kullanıyorlar. Polis iyi bir sınav veremedi” dedi. Kılıçdaroğlu, Twitter’da paylaşım yaptıkları için İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen operasyonla gözaltına alınan kişilere yapılanların doğru olmadığını da belirterek “Gözaltılar kabul edilemez. İnsanlar sosyal paylaşım sitelerinden özgürce dilediklerini yazıyorlar” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, hükümetin Taksim Gezi Parkı’na ilişkin referandum yapmasını istedi. CHP lideri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Mesaj alınmıştır” sözlerinin anımsatılması üzerine “Başbakan bugün dönüyor. O zaman geldiğinde kendisine sorarsınız. Yaşanan olaylar ile ilgili ne yorum yapacak bilmiyorum. Gereken mesajı alıp almadığını sorun” dedi. İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde düzenlenen toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, esnafı Gezi Parkı direnişçileri kadar yürekli olmaya çağırdı. Esnafın ezildiğini söylediğini ancak buna rağmen AKP’ye oy verdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “AKP’ye oy verdiğin sürece daha da ezileceksin. Recep Tayyip Erdoğan, ‘esnafın oyu benim için çantada keklik’ dediği sürece, ezilmeye devam edeceksin” diye konuştu. Toplantıda İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu da esnafın sorunlarına ilişkin sunum yaptı. Mutlu, Kılıçdaroğlu’na İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın Parti Meclisi ve MYK’de esnaf temsilcisi olarak neden yer almadığını sordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de inşaatçılar çarşısını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada çarşı esnafıyla sohbet etti. (Fotoğraf: AAERÇİN TOP) Dünya ayıpladı! Eylemler ILO Konferansı’nda da gündeme geldi. Hükümet eleştirildi. Uluslararası emek örgütleri Erdoğan’a mektup gönderdi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Taksim Gezi Parkı eylemleri uluslararası emek dünyasına da damgasını vurdu. Eylemler, Cenevre’de başlayan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konferansı’nda gündeme gelirken polis ve hükümet eleştirildi. Milyonlarca işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konseyi de Başbakan Tayyip Erdoğan’a mektup gönderirken polisin aşırı şiddet kullanımını “ayıpladı.” ILO’nun 102. Genel Konferansı İsviçre’nin Cenevre kentinde başladı. Konferansa katılmak için dünyanın dört bir tarafindan Cenevre’ye gelen Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) üyesi sendikalar, 4 Haziran’da ILO binasında toplandı. Değişik ülkelerden çalışan, işveren ve hükümet temsilcileri, Türkiye delegasyonundan eylemler hakkında bilgi aldı. Toplantıda, ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, Türkiye’de sendikalara karşı baskı uygulandığını söyledi. 1 Mayıs’ta İstanbul’da maruz kaldığı baskı ortamına da dikkat çeken Burrow, Uluslararası Sendikalar Konseyi’nin Türkiye’deki üye sendikaları ile ortaklaşa çalışma kararı aldığını açıkladı. 36 Avrupa ülkesinde, 85 sendikayı temsil eden Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) da Gezi Parkı eylemlerine destek bildirisi yayımladı. det kullanımından üzüntü duydukları ve ayıpladıkları” bildirildi. ‘Demokrasi sadece sandık değil’ Demokrasinin sadece seçim sandığından ibaret olmadığına işaret edilen mektupta şöyle denildi: “Küresel sendikal hareket hükümetinizin şiddete dayalı baskıyı düzenli bir uygulama haline getirmesinden endişe duymaktadır. İstanbul Taksim Meydanı’nda gerçekleşmesi beklenen 1 Mayıs kutlamalarının güvenlik güçlerinin göstericilere göz yaşartıcı gaz ve diğer baskı metotları kullanarak saldırması sonucu kanlı bir gün haline gelmesi hâlâ hatırlarımızdadır.” Baskı ve anti demokratik önlemleri devam ettirmek yerine gösterilerin altında yatan nedenlerin görülmesi gerektiğine işaret edilen mektupta, şöyle devam edildi: “Sizi bir an önce vatandaşlar ve temsilcileri ile diyaloğa girerek mevcut durumu teskin etmek için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Sizi aynı zamanda barışçıl eylemlere katıldığı için gözaltına alınanları bir an önce serbest bırakmaya çağırıyoruz. Türk halkı daha iyisini hak etmektedir. Demokrasi ve sendikal hakları da dahil olmak üzere tüm insan haklarından faydalanmayı hak etmektedir.” ‘YAŞANAN EZİLEN, DIŞLANAN HALKIN TEPKİSİ’ MHP’li Başkandan eylemlere destek u MHP’li Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçı, Gezi eylemlerini desteklediğini söyledi. Bahçeli’nin eyleme destek vermeyin talimatına karşı sözlerinin arkasında olduğunu söyleyen Saatçı, Gezi Parkı olaylarını; ezilen, dışlanan, başkalaştırılmaya çalışılan halkın bir tepkisi olarak gördüğünü vurguladı. ÖZCAN ÖZGÜR Bildiride, katlanarak devam eden olayların kaygıyla izlendiği ifade edildi. Polisin orantısız güç kullanımı kınanırken “Mevcut baskı 1 Mayıs’ı akla getirmektedir. ETUC sosyal demokrasi, sendikal haklara saygı ve Türkiye’de giderek büyüyen otoriteryanizme karşı kavga verenleri desteklemektedir. ETUC İcra Kurulu, Türk hükümetini temel uluslararası haklara ve Avrupa Temel Haklar Şartı’na saygıya davet etmektedir. ETUC, bu haklara Türkiye’de saygı gösterilmesini sağlamak için nasıl bir eyleme geçilmesi gerektiğini belirlemek için üyeleri ile yakın temas halinde kalacaktır” denildi. İçerisinde, ITUC’nin da bulunduğu dünya genelinde milyonlarca işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konseyi de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. Mektupta, “ifade özgürlüğünün önemli bir parçası olan, insanların barışçıl bir şekilde toplanma özgürlüklerini kullandıkları sırada, Türk güvenlik güçlerinin acımasız ve aşırı şid ‘Ayıpladık’ MUĞLA MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Eylem yerine gidip destek vermek isteyen varsa istifasını versin” derken, MHP’nin üç dönemdir Fethiye Belediye Başkanı olan Behçet Saatçı, Gezi Parkı olaylarını, ezilen, dışlanan, başkalaştırılmaya çalışılan halkın bir tepkisi olarak gördüğünü vurguladı. Saatçı, “Sayın genel başkanım bu yüzden bir şey yaparsa, eyvallah deriz. Sözlerimin ardındayım” diye konuştu. Taksim’de Emniyet güçlerinin orantısız güç kullanmasının olayları tetiklediğini belirten Saatçı, “İktidarın yanlışlarının ortaya dökülmesine evet. Ülke bütünlüğümüze zarar verebilecek her şeye hayır. Eylemler sırasında bir kardeşimiz rahmetli oldu. Bunun bedelini kimse ödeyemez. Bu bir tepkidir. Zaten ay doğdu, yol belli oldu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İktidar bunu anladı” dedi. Partisinin genel başkanı Bahçeli’nin “Eyleme gitmek isteyen istifa etsin” dediğini, kendisinin ise gitmeden destek verdiğini de vurgulayarak “Ayrıca benim olaylarla ilgili ilk açıklamam genel başkanımızın açıklamasından önce. Yine de genel başkanımız bu yüzden bir şey yaparsa eyvallah deriz. Sözlerimin arkasındayım” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle