Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2013 CUMA 12 EKONOMİ [email protected] AKP’nin uzlaşmaz tavrıyla büyüyen Gezi Parkı olayları, konut satışını yüzde 2530 düşürdü Satışa eylem molası Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olan inşaat, Gezi Parkı direnişine kilitlenmiş durumda. Konut Üreticileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, gayrimenkul satışının da, ekonominin de moralle hareket eden bir olgu olduğunu ve yaşanan olaylar nedeniyle herkesin dikkatinin bu protestolara kaydığını belirtti. Çelik, “Konut sektöründe yabancıya satışlarda büyük bir değişim olmadı. Ama genel olarak satışlarda yüzde 2030 düşüş var. Ancak bunun net sebebi protestoların kendisi değil, insanların gündeminin oraya kaymış ol Gezi Parkı direnişiyle başlayan hükümet protestolarının, finansal piyasalarda oluşturduğu dalgalanmalar konut sektörüne de yansıdı. Gündem protestolara kayınca yerli satışlarda yüzde 2030 arası bir düşüş yaşandı. ması” dedi. Çelik, bu durumun uzamasının moralleri bozacağını ve olumsuz etkilerinin olacağını ifade etti. Çelik, “Dışarıdaki yabancı da kendi medyasına bakıyor. Dışarıya algı farklı gidiyordur, buna da dikkat etmek gerekir. Bu protestonun uzun vadede ekonomiye zarar vermesi doğru değil. Bir an önce normal gündemimize dönmemiz için her taraftan gereken fedakârlıklar gösterilmeli” dedi. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu üyesi Işık Gökkaya olayların şu anki durumuyla yurtiçi ve yurtdışı satışlarda kriz olarak nitelendirilebilecek bir düşmeye neden olmadığının altını çizdi. Olayların devamı halinde ise sıkıntı olabileceğine dikkat çeken Gökkaya, “Geçen sene inşaat sektörü Türkiye’nin büyümesinin altında kaldı. Bu sene için 3. çeyrekte de geçen seneye göre her senaryoda daha iyisi olur diye düşünüyorum. Ama olayların devam etmesi beklentilerimizi azaltır. Bu tip dönemlerde alım kararları ertelenebilir. Şu aşamada hissedilmiyor ama olayların uzaması durumunda alımları ertelemeleri görebiliriz ve sektör Türkiye’nin büyümesinin altında kalabilir” diye konuştu. aleplere kulak verilmesi gerekir’ Ağaoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu da “Her iki tarafın da hoşgörülü olması lazım. Demokratik tepki tamam ama işin şiddete gitmemesi lazım. Burada polisin şiddetini de tasvip etmiyorum, Türkiye bir Ortadoğu ülkesi değil. Hükümetin taleplere kulak vermesi gerekiyor” dedi. Yabancıların olaylardan sonra aramaya baş ‘T Durbakayım: Amaç fiyat kırdırmak İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım: Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar, yabancıların Türkiye demokrasisine olan güvenini daha da artırdı. Kasıtlı haberlerin amacı yatırımcıyı panik yapıp, fiyat kırdırmaktır. Bütün dünya Türkiye’den gayrimenkul almak için adeta fırsat kolluyor. Uluslararası ajanslarda Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylar nedeniyle yabancı yatırımcının gayrimenkul konusunda Türkiye’ye ilgisinin azaldığı yönünde çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor. Sadece yabancı yatırımcının ihtiyacına uygun mal üretmek gerekiyor. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkan Yardımcısı Ali Dumankaya: Ülkenin huzura ihtiyacı var. Herkesin aklıselim davranması gerekir. Gayrimenkul sektörü uzun soluklu bir sektör, maksatlı haberlerden uzun vadede sektör olumsuz etkilenmeyecek. Ofis ve konut satışlarında bir sorun yok. Genel konjonktürde bir sıkıntı olmadıkça konut sektörü olumsuz etkilenmeyecektir ki böyle bir beklenti de yok . Devletimiz kucaklayıcı davranıp, bu sıkıntıyı ortadan kaldıracaktır. Konut kredisi faiz oranlarının en düşük seviyede olduğu bir ortam da gayrimenkul sektörü kötü gitmez. Alımlar ertelenebilir ladıklarını ve neler yaşandığını sorduklarını ifade eden Ağaoğlu, “İlk anda soru işaretleri oldu ancak sonra satışlar devam etti. Yabancı tarafında bir sıkıntı yok. Fakat içeride huzursuzluk ve tedirginlik var. Bunun bir an önce sonuca bağlanması gerekiyor” dedi. İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, yabancı tarafında değil ama yerli tarafta bazı düşüşlerin görüldüğünü kaydetti. İnan, yabancılar tarafından yaşanan olaylarla ilgili devamlı kendilerine sorular geldiğini ancak herhangi bir satış iptalinin söz konusu olmadığını belirtti. İnan, yerli yatırımcının talebi konusunda da “Hafta sonu kapı girişlerinde yüzde 25’lik bir düşüş vardı. Ancak bunun satışlara yansıyıp yansımadığını önümüzdeki günlerde söyleyebiliriz” diye konuştu. Ekonomide de Ayartıya Kapılmamak Gerekir Aralık 2014’te bitecek Merkez Zekeriyaköy’de teslimler Aralık 2014’te. Ön satış döneminde yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Ortadoğu Grup İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Gür, “Merkez Zekeriyaköy’de yaşayanlar 5 dakika içinde Kilyos’ta denizden faydalanabilecek. Belgrad ve Fatih Ormanları, Atatürk Arboretumu’na aynı mesafede. Mecidiyeköy, Maslak gibi merkezlere dakikalar içinde ulaşmak mümkün” dedi. Gür’ün verdiği bilgiye göre proje, açık alanları kadar kapalı sosyal tesisleriyle de iddialı. Ayrıca komşu tesis sayesinde evlerden atlar izlenebilecek. Merkez Zekeriyaköy satışa çıktı Şişli’de hayata geçirdiği Middleist, Kâğıthane’de inşa ettiği Gönül Evleri, Şişli Memorial Hastanesi Kompleksi ve Ortadoğu Plaza ile adını duyuran Ortadoğu Grup, İstanbul’dan vazgeçmek istemeyen ama doğadan da kopamayanlar için Zekeriyaköy’de yeni bir projeye başladı. Merkez Zekeriyaköy adını taşıyan ve 106 konuttan oluşan proje Zekeriyaköy’ün ana arter yolu üzerinde 25 bin 360 metrekare alanda inşa ediliyor. Projede 140 metrekare 2+1 çatı dubleksi dairelerin yanı sıra büyüklüğü 176 metrekare ile 200 metrekare arasında değişen 3+1 bahçe dubleksi daireler yer alıyor. Merkez Zekeriyaköy’de 5+1 tripleks ikiz villalar da bulunuyor. 2+1 çatı dubleksleri 342 bin 250 dolardan, 3+1 bahçe dubleksleri 455 bin 500 dolardan ve 5+1 tripleks ikiz villalar ise 834.000 dolardan başlayan fiyatlarla satılıyor. Lansman dönemine özel sınırlı sayıda konut için tamamı peşin ödeme veya yüzde 25 peşinat, kalanı banka kredili ödemelerde yüzde 10 indirim avantajı sunuluyor. İsteyenler yüzde 5 ön ödeme yaparak yüzde 75’lik tutarı banka kredisi ile ödüyor ve yüzde 20’lik peşinatı ise Aralık 2014’e erteleyebiliyor. Seranova Türk seramiklerini üç kıtaya satıyor T.C. İSTANBUL 1. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İLAN 2010/291 Davacı Emir Alaman tarafından davalı Manana Alaman aleyhine açılan boşanma davasında: Mahkememizden verilen 2010/291 Esas, 2013/80 Karar sayılı ve 12/02/2013 tarihli karar ile Adana ili, Seyhan ilçesi, Yeşilevler Mah/köyü, Cilt: 56, Hane: 413, nüfusuna kayıtlı; BSN: 1, nüfusa kayıtlı 16864199880 T.C. Nolu, Mustafa ve Emine oğlu, 05/03/1961 doğumlu DAVACI EMİR ALAMAN ile BSN:6 15433250496 T.C. Kimlik Nolu Constantın ve Marıa kızı 25/11/1967 Adjud/Romanya doğumlu (kızlık soyadı Mıhalache) DAVALI MARIANA ALAMAN, BOŞANMALARINA, HUMK’nun 432/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede temyizi kabil olmak üzere karar verilmiş olup, işbu karar adına tebligat yapılamayan ve adresi tespit edilemeyen davalı MARIANA ALAMAN’a tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 31/05/2010 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 34492) İhracatla büyüme stratejisi doğrultusunda yeni pazarlara giren Seranova, 2013 yılında üretiminin yüzde 50’sini ihracata yönelik gerçekleştirecek. Seranova’nın hedef olarak belirlediği pazarların başında Ortadoğu, Kuzey Amerika ve Afrika yer alıyor. Markanın iştiraki UMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Alper, yakın zamanlara kadar sektörün yurtdışında tasarım aldığını, ancak bugün yurtdışına tasarım sunar hale geldiğini belirterek bunun en iyi örneklerinden birinin Seranova olduğuna vurgu yaptı. Bunu ArGe ve tasarıma borçlu olduklarını kaydeden Alper, Seranova Seramik’in ilk yıllarda 2 milyon m2/yıl olan üretim kapasitesini yeni yatırımlarla 11 milyon m2/yıl’a çıkarttığını belirtti. Buna göre, Uşak’ta yer ve duvar karoları üreten Seranova Seramik, toplam 11 milyon metrekarelik alanda üretim yapıyor. T.C. İSTANBUL ANADOLU 10. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/519 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Kartal 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 13.06.2007 tarih 7940 yevmiye nolu ipotek belgesinden, Kartal ilçesi, Paşaköy Mahallesi, Değirmen civarı mevkiinde kain 9 pafta, 38 parsel sayılı 728 m2 imarlı sebze bahçesinin tamamının borçluya ait olduğu anlaşılmıştır. Satışa konu gayrimenkul, Kartal ilçesi, Paşaköy, Değirmen civarı mevkiinde köy içinde, Bağlar yolu başındaki köprünün hemen solunda, Dere ile bağlar yolu arasında kalan boş arsadır. Parsel, tapu kaydında sebze bahçesi olarak tescili olduğundan sebze ekimi yapılabilecek bir durumdadır. İmar planına göre dere mutfak koruma alanı içerisinde kaldığından imar durumuna müsait olmadığı anlaşılmaktadır. Arsa üzerinde kıymetine etki edecek bir muhtesat yoktur. Parsel geometrik olarak üçgen şekilli olup 728,00m2 sahalıdır. Parselin Bağlar yoluna cephesi 50,00 m., Dereboyu cephesi ise takriben 63,00m’dir. Bulunduğu semt, semt içindeki yeri, imar durumu, halihazır vaziyeti, bu civardaki gayrimenkul alım satım rayiçleri, kıymetine tesir eden tüm faktörler ile günün iktisadi koşulları da göz önünde bulundurularak parselin tamamının 145.600,00TL kıymete mütehammil olacağı kanaatine varılmıştır. Adresi: Kartal ilçesi, Paşaköy Değirmen civarı mevkiinde köy içinde Bağlar yolu başındaki köprünün solunda Dere ile bağlar yolu arasında kalan boş arsa Yüzölçümü: 728,00 m2 Arsa Payı: İmar Durumu: Dosyada mevcut, Sancaktepe Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 24.02.2010 tarih, M.34.6.SA.0.13/271341611/3838 sayılı yazısından, söz konusu 9 pafta, 38 sayılı parselin 16.06.20089 T.T.’li 1/1000 ölçekli Samandıra Uygulama İmar Planında dere mutlak koruma alanında kaldığı bildirilmiştir. Kıymeti: 145.600,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: 1.Satış Günü: 11/07/2013 günü 10.30 10.40 arası 2.Satış Günü: 12/08/2013 günü 10.30 10.40 arası Satış Yeri: İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI A BLOK KAT:2 MEZAT SALONU “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/519 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.24/05/2013 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 33588) Ayartıya (iğvaya) her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da kapılmamak gerekir. “Güçlü ekonomi, yükselen piyasaların yıldızı, kredi değerliliği artan ülke büyüme hızı yüksek ekonomi” gibi ifadelere, tanımlara, övgülere kapılıp, gerçek sanıp politikalar belirlemek derin bir krizle sonuçlanır. Ayartıya kapılmanın maliyeti ağır olmaktadır. 24 Ocak Kararları, 1994, 2001 yılı krizleri, Türkiye, daha doğrusu gelir düzeyi düşük halkımız, işsizlik, yoksulluk ve açlık sınırı arasında bir yaşam düzeyiyle, eğitimsizlikle, dünya ortalaması altında kalan bir yaşam kalitesiyle bunların bedelini ödemektedir; sistem değişmezse daha uzun yıllar da ödeyecektir. Yazılanların, uyarıların etkili olacağını sanmıyorum. 24 Ocak Kararları için de, 1994 ve 2001 yılı krizlerinden önce de yazıldı, uyarı yapılmaya çalışıldı. Sonuç değişmedi. Göz göre göre Türkiye açmazlara, çıkmazlara, girdaplara sokuldu. Sonra, uyarılara, eleştirenlere, öngörüde bulunanlara hak vereni de pek çıkmadı. Aynı hatalar, ayartıya kapılarak sürdü. Türkiye ekonomisi, günümüz koşullarıyla güçlü bir ekonomi değildir. Kırılgandır, ekonomik uçurumun kenarındadır, yar başındadır. Ulusal gelirinin yüzde 10’undan fazla dış ticaret, yüzde 6.0’sından fazla cari işlemler açığı veren, gelişmekte olan ekonomilerden daha yavaş büyüyen, enerji, makine, teçhizat dahil üretim için gerekli girdilerin çok büyük bölümünü ithal eden, ihracatı ithalatının üçte ikisini dahi karşılamayan, azalmış olmakla beraber bütçesi sürekli açıkla kapanan, işsizlik oranı yüksek, iç tasarruf oranı düşük, yıllık ihracat gelirine yakın kısa vadeli dış borcu olan bir ülke, güçlü ekonomi diye tanımlanamaz. Tanımlanırsa ya aldatmaca ya da krize iteleme amaçlı olur. Açık söyleyeyim; Türkiye sıkı para politikası ve mali disiplinden fedakârlıkta bulunamaz. Bazı ayartılara, baskılara kapılıp para politikasında ve mali disiplinde gevşeklik Türkiye’yi, bir de düşük büyüme hızı, işsizlik, yanı sıra kriz sürecine de sokar. Teorik yanılgılara da kapılmamak gerekir. Faizle ulusal gelir arasında yakın, sıkı bir ilişki yoktur. “Faiz düşürüldüğünde kişiler daha az tasarruf eder, tüketime yönelirler; işletmeler daha çok ekonomik anlamda yatırım yaparlar, ekonomi canlanır, büyüme hızlanır, işsizlik azalır” savı geçerli değildir. Bu tür teorik görüşler geçerli olsa 2007 yılından beri faizi düşürerek, likiditeyi artırarak krizi atlatmaya çalışan Batılı kapitalist ülkeler başarılı olurlardı. Cari işlemler açığı büyük, iç tasarruf oranı düşük, dolarizasyon oranı yüksek bir ekonomide faiz indirimi ve böyle bir beklenti yaratılması tehlikelidir. Birikim aracı olarak yabancı paraya yöneliş, yabancı para girişinde yavaşlama, Türkiye’de hızlı kur yükselişine, ödeme güçlüklerine, ardından zorunlu faiz artışına, daha sıkı fren yapmaya zorlar. Türkiye, bugünkü koşullarda, TL’nin getirisini, dövizin getirisinden daha yüksek tutmak ve mali disiplinden ödün vermemek zorundadır. TL yatırımlara, dövize kıyasla daha yüksek getiri sağlamak, bütçe açığını olabildiğince daraltmak, ekonomimizi kurtarmaz, ama oldukça uzun bir süre uçurumdan yuvarlanmayı da önler, geciktirir. Türkiye’nin kurtuluşu için izlenen politikaların tümüyle değiştirilmesi, gelir, kurumlar ve servet vergilerinin yükseltilmesi, kamu kesiminde tasarruf fazlası yaratılması, yatırımların sektörel ve coğrafi dağılımının değiştirilmesi, gösteriş yatırım ve harcamalarından kaçınılması, kaynakların büyük bölümünün sağlık ve eğitime ayrılması, ithal ikamesi yatırımlara yönelinmesi gerekir. Bunları başarmak için çaba, özve ri, sıkıntıya katlanma zorunludur. Halkımızın önemli bir bölümü, özveriye, sıkıntıya katlanır mı? Sanmıyorum. Ekonomik politika değiştirildiğinde “Plan değil pilav istiyoruz”, “kuyruklar yine başladı” edebiyatı yaygınlaşır. Halkta belirli amaçlara ulaşmak iradesi, özlemi yoksa, ne yazık ki başarı kazanma olasılığı da kalmıyor. Ekonominin kurtuluşu bir yana, sandık yaklaşıyor diye tehlikeli manevralara girişip bir de ekonomiyi yardan aşağıya yuvarlamayalım. 1 ABD Doları: 1.0535 Avustralya Doları 5.6833 Danimarka Kronu 0.9414 İsviçre Frangı 6.5699 İsveç Kronu 99.11 Japon Yeni 1.0329 Kanada Doları 5.7980 Norveç Kronu 3.7503 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.3117 ABD Doları 1.5444 ABD Doları SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 1.8990 2.4990 2.9100 2.0000 85.50 569.00 ALIŞ SATIŞ 1.9000 2.5020 2.9600 2.0400 85.85 575.00 1 Kuveyt D.: 3.5073 ABD Doları GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.42 7 HAZİRAN 2013 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1,8847 1,8922 1,7779 1,8085 0,33111 0,33374 2,4723 2,4821 2,9059 2,9275 1,9958 2,0146 0,28565 0,28947 1,8169 1,8388 6,4792 6,7640 0,32426 0,32743 0,49914 0,50759 1,8915 1,9183 MERKEZ BANKASI DÖVİZ CİNSİ ALIŞ SATIŞ 1 ABD DOLARI 1,8860 1,8894 1 AVUSTRALYA DOLARI 1,7861 1,7977 1 DANİMARKA KRONU 0,33134 0,33297 1 EURO 2,4740 2,4784 1 İNGİLİZ STERLİNİ 2,9079 2,9231 1 İSVİÇRE FRANGI 1,9988 2,0116 1 İSVEÇ KRONU 0,28585 0,28881 1 KANADA DOLARI 1,8236 1,8318 1 KUVEYT DİNARI 6,5779 6,6640 1 NORVEÇ KRONU 0,32449 0,32668 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0,50291 0,50381 100 JAPON YENİ 1,8985 1,9110