16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER Gezi Parkı direnişine Twitter’dan katılanlardan bazıları, evlerinde gözaltına alındı Gençlere gözdağı OZAN YAYMAN / MELİH DÖĞER Süreç Değişim Kokuyor Amerikan ve Avrupa’nın siyasi ve ekonomik güç merkezlerinin basını, Erdoğan ve hükümetinin diktatör uygulamalarını öne çıkarttı! Aman neler neler... Düne kadar yere göğe sığdıramadıkları RTE için, şimdi ekonomik açıdan bile “Zaten kırılgan buluyorduk” diyorlar... Dün Ergin Yıldızoğlu bir kısmından özet verdi... İkinci olarak, Amerikan yönetimi belki de beşinci kez, Beyaz Saray sözcüsü, Dışişleri Bakanı, Başkan Yardımcısı’nın ağzından Türkiye’de göstericilere orantısız şiddet uygulamalarına karşı ciddi uyarılarda bulundu. ABD/Batı’nın RTE’ye karşı tavrını görmemek mümkün değil. Gezi odaklı Türkiye’ye yayılan büyük protesto ve direnişi, bu güçlerin fırsat gördüğünü söyleyebiliriz. Neden fırsat? Özellikle Suriye ve İsrail konusunda RTE epey baş ağrıtıcı oldu. Mesela Suriye’ye askeri müdahale zorlaması! Irak’ı parçalama girişimleri... Bunlar henüz ABD’nin tam karar vermediği konular... Ve/veya otoriterlikte durmadan yol alması karşısında, RTE’nin artık eskisi gibi “büyük güç” olamayacağını düşünüyorlar... Şüphesiz, halkına karşı böylesine bir kitlesel şiddet uygulayan bir iktidarın arkasında durabilmenin zorluğu var... Medya konusunda kötü şöhreti zaten ayyuka çıktı... Şunu söyleyebiliriz: RTE’ye Batı’nın göz yumması eskisi gibi söz konusu olamaz... Halkın direnişi, bunu imkânsız kıldı... Bu noktada bazı yanlış düşünceleri de eleştirelim: Bazı AKP’ye muhalefet odakları direnişte “emperyalist parmak, kışkırtma” arıyor. Türkiye’yi, direnişi analiz edemezsen, varacağın nokta, istemesen bile karaçalmak olur. “İşte dünyada emperyalistler şunları falan yapmışlardı” dersen, yaşadığımız süreç için ancak komplolar kurarsın... Hakaret edersin... Anlayamıyorsan, sus ve ortalığı karıştırma derim! Nitekim AKP de hemen bunun üzerine atladı, dış güçlerin (kimse onlar) buradaki gösterileri organize ettiği, kışkırttığı laflarını öne sürmeye başladı... Direnişin Türkiye çapında yaygınlaşmasının 10 yıllık bir baskının ve birikimin sonucu olması ile bu direnişten bazı “dış” güçlerin “lider değişimi” için yararlanmak istemesini birbirinden ayırmak gerek. İki farklı şey. HHH Ben lider değişimi sürecinin başladığını düşünüyorum. RTE karizmayı tam çizdirdi. Artık ağzıyla kuş tutsa eski RTE olamaz. Bu sürecin AKP’ye de zarar vermeye yöneldiği düşüncesinde olan ve üstelik RTE’nin tasfiye edeceği insanlar var partide. Abdullah Gül, mesela... Arınç bile meyvenin tam olgunlaşacağı sırada RTE’yi terk eder. Arınç gibi daha çok var, Gülcüler örneğin. Bu kesimin, şu sıralarda ilişkilerini yoğunlaştırdığı görülüyor. Tabii, RTE’nin arkasında önemli bir oy desteği de var, ceviz sert! AKP içinde lider değişiminin “kanlı” mı, yoksa “kansız mı” olacağını kestirmek mümkün değil.. Ama RTE savaşçıdır! Öyle iktidarı kimseye teslim etmez, yıkıp geçmeye çalışır... İstifa etmez, çekilmez (umarım yanılırım!)... Büyük bir olasılıkla, RTE’nin başkanlık veya partili cumhurbaşkanı anayasasını, olası bir referandumda kabul ettirememesi, burada etkili olur... Ama ondan önce, şimdi AKP içindeki bu süreci belirleyecek ana dinamik, sokaktadır. Sokak, kilidi çözebilir... RTE şiddeti, bastırmayı mı önerir? Sivil faşist güçler devreye sokulur mu? Sanki öyle... Ama halka yapılacak her türlü zulüm, RTE’yi çok daha hızlı götürür. Dünyanın en güçlü polis ordusu inşa etsen bile, gitmekten kurtulamazsın. Ama önce her araç kullanılarak direniş söndürülmeye çalışılacak gibi... Gezi Platformu isteklerini açıkladı... Bütün bunları kabul etmek, RTE için bir kısa yol/kısa zaman için nefes alma olabilir... Bunu yapar mı, bilmiyorum. Karar çizdirmiş ve “boyun eğmiş” olmayı RTE tipinde bir liderin kabul etmesi zordur. Kabul etse bile, RTE yüzde 50 puan kaybedecek... Eğer olursa, anayasa referandumunu da kaybedecektir! RTE’nin Kürt çözümü de rafa kalkabilir... Yani her durumda, grafiği hızla aşağı doğru inen/ inecek bir RTE olacak karşımızda.. Halk güçlü, o değil... Özetle RTE tam bir çıkmazda! Üstelik Türkiye seçimler sürecine de girdi... AKP’nin çözülmesiyle sona erebilecek bir süreçten bahsediyoruz.. Hem ülke içinde egemen sınıf ve güçler hem ABD/Batı, daha ılımlı görünebilecek bir lideri tercih edecekler. Ama son sözü belki de veya büyük olasılıkla halk söyleyecek... HHH Şüphesiz CHP, halka öncülüğün dışında olduğu ve kaldığı için, şimdilik seyirci pozisyonundadır. Eeee, bu iş böyledir! CHP düşünsel hantal yapısı, iki arada bir derede hali, halkı ve gençliği bir türlü anlayamayan kaba örgütü; halka dayanacağına büyük küçük veya cemaatsal siyasi güçlerle ittifaklar yaparak bir yere varabileceğini sanan politikası ile iktidar olma düşüncesinden uzak durmuştur... Eee ciddi bir halk oyuncusu olamazsanız, seyirci olursunuz... Not: “Mısır’da, Tunus’ta bu isyanların yerine ne geleceğini bilmiyoruz. Ama hiç önemli değil!.. Meydanın gücü, başlı başına bir umuttur! Türkiye için de bir umuttur! Herkes Türkiye’yi model olarak gösteriyor onlara, ama İslam İsyanı Türkiye’deki otoriter / diktatörlük eğilimlerine set çekecek ve bu istekleri ve gidişi ülkemizde imkânsız kılacak yeni bir kulvar açmıştır!” Bu sözleri, 3 Şubat 2011 tarihli İslam İsyanı ve Bize Umut yazımdan aldım. :))) Gazeteden veya blogumdan tamamını okuyun lütfen... İZMİR İzmir’de sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden Gezi Parkı direnişine çağrı mesajları atan onlarca kişi hakkında, halkı suça teşvik ettikleri gerekçesiyle işlem başlatıldı. Haklarında yakalama kararı çıkarılan 34 gençten 29’u, önceki gece evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Baskınların ardından 5 kişi ise kendisi teslim oldu. Akşam saatlerinde 12 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi. Ailelerin yanı sıra İzmir Barosu ve CHP de devreye girerek yaşananlara tepki gösterdi. Yaşları 18 ve 22 arasında değişen gençler, Gezi Parkı protestoları kapsamında Twitter’daki “direnizmir” adresine gönderdikleri mesajlarda, hem acil yardım alabilecekleri adresleri hem de polis şiddetinin olduğu noktaları paylaştı. Ancak kentte protestolar şenlik havasına dönüştükten ve özellikle eli sopalı sivil polislerin yaptığı şiddet tartışılırken, Emniyet güçleri dün bazı gençlerin evlerine eşzamanlı baskın düzenledi. Gençlerden 34’ü hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 214 ve 217. maddeleri gereği halkı suça tahrik etmekten yakalama kararı çıktı, 29’u gözaltına alındı. Gençler Yeşilyurt Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürülürken, yakınları, baro avukatları ve CHP il yöneticileri de geceyi burada geçirdi. nan gençlerden S.Y’nin (18) teyzesi Nuray Özbiltekin, “Evimize polisler gelerek tutanak imzalattılar ve arama yaptılar. Sonra S.Y’yi Yeşilyurt Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürdüler. Biz de hemen oraya gittik. Gönüllü avutkatlar da Yeşilyurt’a geldi, ancak uzun süre çocuklarımızı avukatlarla görüştürmediler. Gözaltı sebebi de sosyal payla Karşıyaka’daki evinde gözaltına alı Aileler endişeli şım sitelerinden paylaşılan iletiler olarak gösteriliyor. Ancak kızımın buradan yazdığı anormal bir paylaşım yok. Herkes gibi tepkisini dile getiriyor” dedi.Bazı gençlerin aileleri de “Çocuklarımızın Facebook, Twitter adresleri bile yok. Bizim üzerimizden gözdağı verilmek isteniyor” diye konuştu. G e n ç l e r d ü n d e Yeşilyurt’ta gözaltında tutulurken İzmir Barosu mahkemeye başvurarak gözaltı kararının kaldırılmasını istedi. Önceki gece ve dün ailelerin yanında olan CHP İl Başkanı Ali Engin de “Aileler tedirgin. Niye sadece bu kişiler için savcılık kararı verildi? Bu tutarsız bir durum. Gözaltındakiler, ifadeleri alındıktan sonra adliyeye sevk edilmeden serbest bırakılacak. Aileler bu muameleyi hak etmiyor. Eğer bir suç işlendiyse bu suçu hepimiz işledik. Bu haksızlık ve hukuksuzluk. Bu durumu, İzmir Emniyeti’nin basiretsizliğini, beceriksizliğini örtmesi olarak görüyorum. İzmir halkından özür dilenmesini bekliyoruz. Arkadaşlarımızın bir an önce evlerine dönmesini istiyoruz” diye konuştu. CHP İl Sekreteri avukat Sevda Erdan Kılıç da suçlamaların basit olduğunu belirterek, “Dosyayı yakından inceledim. Anlaşılan o ki korkutma amacı taşıyor ve bu uygulama sosyal medya üzerinden paylaşımların önüne geçmeyi planlıyor” dedi. İzmir Tabip Odası da yaptığı yazılı açıklamayla Twitter gözaltılarını kınadı. Tweet atmak suça tahrikmiş Emniyet Müdürlüğü: Sayı soruşturmaya göre her an değişebilir ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Emniyet Genel Müdürlüğü, günlerdir devam eden Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili dün itibarıyla 120 kişinin gözaltında olduğunu bildirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli 3 savcı tarafından yaklaşık 10 saat süresince ifadeleri alınan 76 kişi, işlemlerin ardından serbest bırakıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan 18 yaşından küçük 6 çocuğun da, Emniyet’ten serbest bırakıldığı öğrenildi. Olaylar nedeniyle Türkiye genelinde 2 binin üzerinde kişi gözaltına alınmıştı. Genel Müdürlük’ten yapılan yazılı açıklamada, “Son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma süreci devam ettiğinden kesin sayı her an değişmekle birlikte, Türkiye genelinde bugün itibarıyla İstanbul’da 60, Ankara’da 20, İzmir’de 24 ve Mersin’de 16 kişi olmak üzere toplam 120 kişi gözaltında bulunmaktadır. İzmir ilinde gözaltına alınan 24 şahıs hakkında suç işlemeye ve kanunlara uymamaya alenen tahrik suçlarından, diğerleri hakkında ise ilgili kanunlara muhalefetten adli işlem yapılmaktadır” denildi. İ Wifi şifresi vermek suç oldu zmir’de eylemlere destek vermek amacıyla paylaşılan mesajlardan yola çıkılarak gözaltına alınanların kişisel sayfalarından gönderdikleri mesajlardan bazıları şöyle: “Direniş için kullanılabilecek WiFi şifreleri”, “19.30’da Gündoğdu Meydanı’nda buluşuyoruz”, “Lozan Meydanı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde polis var, gitmeyin”, “Gündoğdu Meydanı’na biber gazı atıldı, buraya gelmeyin”, “Tomalar gidiyor gaz sıkıyor, sopayla vuruyorlar”. Öte yandan, gözaltına alınanların, eylemlerde yaralananların ulaşması için gönüllü doktorların, gözaltına alınanlar için de gönüllü avukatların cep telefonu numalarını paylaştıkları öğrenildi. Polis şiddetinin bilançosu 2 ölü, 4 bin 177 yaralı, 15 kişinin kafası kırıldı, 10 kişi kör oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ankara Tabip Odası (ATO), tüm Türkiye’de Gezi Parkı eylemlerinde polisin kullandığı orantısız güç sonucunda yaralananların listesini çıkardı. Buna göre ülke genelinde 2 kişi yaşamını yitirdi, 43’ü ağır olmak üzere 4 bin 177 kişi yaralandı, 10 kişi gözünü kaybetti. Ankara’da 3 görme kaybı: Ankara’da ölüm yok ama yeniden canlandırma ünitesinde tutulan Ethem Sarısülük’ün durumu ciddiyetini koruyor. 1505 kişinin yaralandığı Ankara’da ağır yaralı 19 kişiden 6’sı kafa travması, 3’ü görme kaybı geçiriyor. 2 kişi plastik mermiyle, 1 kişi de ses bombasıyla yaralandı. Özel Medicana ve Özel Akay hastanelerinde tedavi gören 169 yaralıdan 165’i ise polis. Gaz bombaları kafaları kırdı ve kör etti: İzmir’de çıkan olaylar nedeniyle 800 kişi yaralandı, 2’si BBC Muhabiri: Çok eğitimli ve laik bir eylem FİGEN ATALAY Gezi Parkı’nda bir teyze, iki gence soruyor: “Evladım Havataş nerede? Nasıl giderim ben havaalanına?” Cevap hiç beklenmedik: “I have no idea, i am from BBC!’’ (Hiçbir fikrim yok, Ben BBC’denim) Bunu duyunca BBC muhabir ve kameramanına bu kez ben soruyorum: “Eylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” Gezi Parkı’ndaki eylemi 1. gününden beri izlediğini, Mısır’daki direnişte de bulunduğunu söyleyen BBC muhabiri, iki ülkedeki eylemleri kıyaslıyor: “Buradakiler çok eğitimli ve laik. Mısır öyle değildi. Burada çok kadın var! Mısır’da hiç yoktu.” nin durumu kritik. Antakya’da 22 yaşındaki Abdullah Cömert yaşamını yitirdi. Adana’da 5’i ağır olmak üzere 117 kişi yaralandı. Ağır yaralıların kafa travması geçirdiği bildirildi. Eskişehir’de 3’ü ağır olmak üzere 300 kişi yaralandı. Ağır yaralılardan biri yine kafa travması tedavisi için yoğun bakımda yatıyor. Muğla’da gözünü kaybeden 1 kişi dahil olmak üzere 50 kişi yaralandı. Bursa’da 2, Balıkesir’de 155, Kocaeli’de 10, Antalya’da kör olan 1 kişi dahil 150 kişi yaralandı. İstanbul kan gölü İstanbul’da çıkan olaylarda 1 kişi yaşamını yitirdi. 880’i hastane, 625’i ise gönüllü revirlerde olmak üzere 1505 kişi yaralandı. Yaralıların 26’sı serviste, 5’i yoğun bakım ünitesinde yatıyor. Gaz bombası isabet etmesi nedeniyle kafa travması geçiren 2 kişinin ise hayati tehlikesi bulunuyor. Kızılay’da ağır yaralanan eylemcinin ailesi suç duyurusunda bulundu Gezi Parkı’nda dolaşmaya devam ediyorum. Bu arada sürekli yiyecek ikram ediliyor! Simitler, poğacalar, kekler, erikler... Bunlar yetmezse bir de Çapulcu Market var! Orada çok çeşit bulmak mümkün ama ayran yok! Ortalık küçük, sevimli çadırlarla dolu. Gençlerin kimisi, günlerin yorgunluğuyla öyle derin uyuyor ki, “Öğretmenler geliyor” sloganlarıyla Taksim Alanı’na giren eğitim emekçileri bile uyandıramıyor onları! Bir çadırın üstünde “Atam izindeyiz demiştik. İzin bitti, görev başındayız” yazıyor. Eyleme ilk günden bu yana katılan bir okul arkadaşım, eylemci gençler için şunları söylüyor: “Medya patronlarının, holding babalarının, sendikacıların gösteremedikleri cesareti gösterip başkaldırırken muhteşem bir mizah gücü, espri yeteneği sergiliyorlar... Giydikleri tişörtler, taşıdıkları pankartlar, duvar yazıları, tweetler sanki bizim zamanın Gırgır dergisi... Çevir çevir oku... Oku oku gül.” Çapulcu Market’te ayran yok! ‘Ethem’i vuranı bulun’ ALİCAN ULUDAĞ Direnişte mizah! ANKARA Kızılay Meydanı’nda hükümete yönelik Gezi Parkı eylemlerinin ikinci gününde polis tarafından vurularak ağır yaralanan Ethem Sarısülük’ün ailesi savcılığa sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulundu. Polisin şu an bilinci kapalı olan Ethem’i silahla başından vurarak “kasten adam öldürmeye teşebbüs” ettiğini vurgulanan dilekçede, sorumluların tutuklanmasını istendi. Sarısülük’ün ağabeyleri Mustafa, Cem ve İkrar Sarısülük’ün avukatlarınca Ankara Başsavcılığı’na verilen dilekçede, “Ateşli silah kullanmak sureti ile kasten adam öldürmeye teşebbüs eden polis memuru, polisin şiddet ve zor kullan ması yönünde emir ve talimat veren amirleri, silah kullanımını görmüş olup olay yerinde müdahale etmeyen polis memurları ve amirleri” şüpheli olarak gösterildi. metre mesafeden vuruldu’ Ethem Sarısülük’ün 1 Haziran 17.00 17.50 saatleri arasında, Kızılay’da üniformalı bir polis tarafından ateşli silahla yaklaşık 12 metre mesafeden vurulduğu belirtilen dilekçede, “Müvekkilimizi ateşli silahla vuran polis, olay yerinde birçok polis olmasına rağmen, olay yerinden rahatlıkla kaçmıştır. Müvekkilimizin sağlık durumu çok ağır olup mermi kafasına isabet etmiş, beyin içerisinde yol ‘12 almış ve kafatası içerisinde kalmıştır; kafatasında kırıklar ve beyinde ölümcül hasar meydana gelmiş olup bilinci kapalıdır” denildi. Ethem’i vuran polisin tespit edilerek cezalandırılması istenen dilekçede şöyle denildi: “Çevreci, insancıl bir protesto eylemine katılan Ethem Sarısülük’ü aşırı ve orantısız güç kullanarak ateşli silahla yakın mesafeden vuran üniformalı polis memurunun, polis memurlarının şiddet ve zor kullanması yönünde emir ve talimat veren amirlerinin, silah kullanımını görmüş olup olay yerinde müdahale etmeyen polis memurları ve amirlerinin tespit edilerek tutuklanmaları ve cezalandırılmaları için işbu şikâyette bulunmak zorunlu olmuştur.” n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara’daki olaylar sırasında polislere küfrettiği iddiasıyla CHP Ankara Milletvekili Levent Gök hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunun dilekçesinde, Gök’ün, ifadelerinin Emniyet teşkilatını alenen aşağılama suçunu oluşturduğu savunuldu. Dilekçede, Gök hakkında, TCK 301’inci maddeden kamu davası açılması talep edildi. Gök hakkında suç duyurusu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle