16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 14 DIŞ HABERLER [email protected] Afrika’da da protesto A BD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da katıldığı Washington’daki TürkAmerikan Konseyi toplantısında Türkiye’nin demokrasi ve ekonomik ilerleme arasında bir tercih yapmaması gerektiğine dikkat çekerek “Türk halkı kendi geleceğinin yazarı olacaktır” dedi. (Fotoğraf: AA) Ülkedeki protestolara değinmeyen Başbakan’ın Cezayir’deki gündemi yine Esad’dı Sultan Çıplak Başbakanın bir önceki Arpa Baharı turundan ne kadar farklı bu son FasCezayirTunus, Magreb gezisi. İki yıl önce Mısır’a gittiğinde yer gök inlemişti. Tahrir’in ateşli günlerinde Mübarek’e “Halkın sesine kulak ver!” diye seslenen Erdoğan’a Araplar bugün ayar çekiyor. Türkiye’nin yangın yerine dönüştüğü bir anda gittiği Fas’ta, kral tarafından kabul edilmedi başbakan örneğin. Arap Baharı’nın patlak verdiği Tunus’ta da muhalifler tarafından geri çevrildi. Arap Baharı ayaklanmalarını ateşleyen “Yasemin Devrimi”nin ülkesinde, “Halk Cephesi” liderlerince boykot edilen başbakan için muhalif kesimler; “Erdoğan’la akşam yemeğine davet edilmiştik ama reddettik. Biz despotlarla yemek yemiyoruz!” dedi. Bitmedi! “Sonu isyanla biten Türk modeli” Tunus’ta ayrıca günün espirisi olmuş. İtalyan gazetelerine demeç veren Tunuslu yazar Velid Süleyman, ülkesinde şu ara “Türk modeline ilişkin espriden geçilmediğini” anlatıyor. Süleyman’ın açıklamalarına göre “Erdoğan’ın İslam demokrasisi modeli ‘out’/ bundan böyle isyancı Tunus modeli ‘in’ deniyormuş. “La Stampa”ya konuşan Tunuslu yazar Velid Süleyman; “Geçmişte Erdoğan’ı bizler de sitayişle karşıladık” diyor: “O zaman çünkü yalnız İslamcılara değil, laiklere de hitap eden söylemleri vardı. Ama bugün artık kendisini istemiyoruz. Ülkesinde muhalefeti ezdiği yetmiyormuş gibi bizim üzerimizde hâkimiyet kurmaya çalışan Katar’la da flört ediyor!” Bir haftada Erdoğan’ın Türkiye sınırları dışındaki tüm yaldızı döküldü kısacası. İtalya solunun simge gazetesi “Manifesto”, “kral çıplak” deyimine yaptığı bir göndermeyle örneğin önceki gün “sultan çıplak!” sözlerini manşete çekti. “Sağdıç” Berlusconi’ nin grubundan olan sağcı “Il Foglio” gazetesi ise Türk modelinin krizi için “Obama ağlıyor, Esat gülüyor!”sözlerini birinci sayfaya taşıyor. İstihbarat servisleri ve CIA ile yakın ilişkiler içinde olmakla bilinen gazete; gelişmeler için “ABD başkanı çok kaygılı” diye yazıyor ve şunları ekliyor: “(Yeşil İsyan’ın yaşandığı) 2009’da İran’da ve giderek (Arap Baharı günlerinde) Mısır’da olduğu gibi; Obama bir kez daha yanlış tarafın yanında ters köşeye yatmak istemiyor ama beri yandan İslam dünyasındaki en iyi (belki de tek) müttefiğini kaybetmek de istemiyor. Washington’ın bütün kararlarına nüfuz eden pragmatizm, statükoya yaslanır. Eski değişim şampiyonu Obama, her türlü değişime dehşetle bakıyor… Obama ne kadar çok kaygılanırsa, Şam da o kadar gülüyor!” Uluslararası sistem için başka deyişle bir numaralı alarm konusu bu: “Türk modelinin krizi”. Konuya parmak basan İslam dünyası uzmanlarının ilki olan Gilles Kepel; “Erdoğan tarafından kapitalist İslam örneği olarak sunulan Türk İslam demokrasisi modelinin şirazesinin çıktığını” söylüyor ve modelin geçerliliğini yitirdiğini belirtiyor mesela. “Türk modelininin sonunu” ilan eden bir diğer tanınmış yazar Bernard Henri Levy de; gözlerden büyük bir sır perdesinin kalktığını açıklıyor. Dış Haberler Servisi Türkiye’de bir haftayı aşkın bir süredir benzeri görülmemiş bir halk protestosu ile karşı karşıya kalan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Cezayir parlamentosunda yaptığı konuşmada, yine Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı eleştirdi. Dört günlük Kuzey Afrika gezisinin ikinci durağı olan ülkenin parlamentosunda yaptığı konuşmada, “Beşşar, babasından daha zalim” diyen Erdoğan, “Esad babasını katliam gerçekleştirmede aştı. Bu bağışlanamaz. Bedelini er ya da geç ödeyecek” şeklinde konuştu. Konuşması boyunca Türkiye’deki protestolara hiç değinmeyen Erdoğan’ın konuşması Cezayir İşçi Partisi milletvekillerince boykot edildi. Partinin parlamento grup başkanı Celil Cudi, “Türkiye halkıyla dayanışma için Başbakan’ı boykot ediyor ve Türkiye’nin sözde Arap Baharı’ndaki pozisyonunu da kınıyoruz” dedi. Erdoğan’ın, gezisinin ilk durağı olan Fas’ta da, programda olduğu halde Kral VI. Muhammed tarafından kabul edilmediği ileri sürülmüştü. Cezayir Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan’a “fahri doktora” unvanı verdi. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Tahir Haccar, rektörlük binasındaki törende yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’ın ülkelerine ve üniversitelerine ziyaretinden memnunluk duyduklarını belirterek unvanı Erdoğan’a “İnsani ve sosyal Parlamentoda boykot (Fotoğraf: AA) yaptığı Cezayir meclisinde bir grup milletvekilinin protestosuyla karşılanan, Tunus’ta da protesto edileceği bildirilen Erdoğan’ın Esad öfkesi dinmiyor. kına hitaben yazılan mektupta Erdoğan’ın Tunus’a gelişinin protesto edilmesi istendi. Mektupta, İstanbul’daki protesto gösterilerinde Erdoğan’ın emri doğrultusunda uygulanan polis şiddeti sonucu ölen ya da yaralananlar olduğu belirtilerek Başbakan’ın buna aldırmadığı kaydedildi. Tunus’ta yaşayan Türk topluluğu mensuplarının ve Türkiye’deki protestoya sempati duyanların bugün ülkenin en büyük sendikası UTICA Genel Merkez binası önünde protesto edilecekleri bildirildi. Tunus Başbakanı Munsif el Merzuki ve Erdoğan’ın binada ekonomik işbirliği anlaşmasının da imzalanacağı TunusTürk İş Forumu toplantısı için bir araya gelecekleri belirtildi. Konuşma Westerwelle: Çoğulculuk açıkça tanınmalı Dış Haberler Servisi Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Türkiye hükümetini çoğulculuğu açıkça tanımaya çağırdı. Westerwelle, olaylarla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Protestolar bize ve Türk hükümetine Türkiye’de artan bir şekilde bir sivil toplumun oluştuğunu göstermiştir. Bu sivil toplum, sesini duyurmakta ve haklarını talep etmektedir. Geldiğimiz noktada Türk hükümeti, Türkiye’nin modernleşmesini ciddiye aldığını kanıtlayabilir ve kanıtlamak zorundadır. Başarılı ve modern bir Türkiye sadece ekonomik dinamizmle parlamamalıdır. Aynı zamanda çoğulculuğu ve vatandaşlık haklarını da açıkça tanımalıdır.” Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Gezi Parkı’na ilişkin ABD’den gelen açıklamalar üzerine, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’yi arayarak “Türkiye’nin ikinci sınıf bir demokrasi olmadığını” söylediği öğrenildi. Diplomatik kaynaklara göre Davutoğlu, son dönemde ABD’de yaşanan “Occupy Wall Street” olaylarında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Edinilen bilgilere göre Davutoğlu, diğer demokratik ülkelerde yaşanan benzer olaylar “olağan” görülürken Türkiye’de yaşananların “olağanüstü” gibi algılanmasına ve olduğundan farklı gösterilmesine tepki gösterdi. ilimler ile insanlığa katkısı” dolayısıyla verdiklerini bildirdi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Cezayir Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Raşit Haravbiyye’nin de katıldıkları törende Erdoğan çiftinin durgun oldukları görüldü. Dün, gezisinin üçüncü durağı olan Tunus’a giden Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’deki gösterilere destek veren Tunuslu gruplar tarafindan protesto edileceği bildirildi. Nawaat adlı internet sitesinde yer alan ve İstanbul’daki protestoculardan Tunus hal ‘Erdoğan’ı istemiyoruz!’ Tunus’ta eyleme çağrı ‘2. sınıf demokrasi değiliz’ Dış Haberler Servisi Suriye’de Beşşar Esad rejimine bağlı kuvvetler, 18 Mayıs’tan beri şiddetli çatışmaların yaşandığı Kuseyr bölgesini ele geçirdi. Muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), ordu birliklerinin önceki geceden beri Kuseyr’e yoğun hava ve kara saldırısı düzenlediğini, ÖSO birliklerinin, sivillerin daha fazla zarar görmemesi için şehir merkezinden çekildiğini duyurdu. Fransa ve İngiltere, Suriye rejiminin sarin gazı kullandığının tespit edildiğini öne sürdü. Bu arada Rusya, muhalefetin anlaşamaması yüzünden Cenevre’nin erteleneceğini söyledi. ‘Kuseyr’i geri aldık’ hükümeti düştü KKTC’de UBP (Fotoğraf: AFP) Kardeşler AKP’ye sahip çıktı Dış Haberler Servisi Mısır’da iktidardaki Müslüman Kardeşler örgütünün liderleri, Türkiye’de Gezi Parkı eylemlerine katılanları “Çok başarılı İslami projeyi, dışardan para alarak yıkmaya çalışmakla” suçladılar. Örgütün paralelindeki Özgürlük ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim, “Uluslararası çıkarlara hizmet amacıyla Türkiye’nin içişlerini manipüle etmek isteyen dış güçlerin” olayları kışkırttığını savundu. İbrahim, gösterilerin, artan kalkınma oranlarına ve halkın gelirinin artmasına rağmen “İslami olan her şeyle savaşma amacına hizmet ettiğini” söyledi. Partinin medya danışmanı Murad Ali de “Türkiye’de olanları devrim gibi göstermeye çalışanlar var. Bu girişimler abartılı ve olanlarla ilgisi yok” diye konuştu. Ali, El Masri El Yum gazetesine yaptığı açıklamada, “Türkiye’de olanlar günlük ya da ekonomik ihtiyaçlarla ilgili değil. Ekonomik olarak başarılı ve dışardan gelen meydan okumalar karşısında ayakta kalabileceğini kanıtlayan İslami rejimlerin çöktüğü fikrini yaymak istiyorlar” dedi. n Dış Haberler Servisi KKTC’de İrsen Küçük liderliğindeki Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümeti, meclisteki güvensizlik önergesinin kabul edilmesiyle düştü. Önergeye, Cumhuriyetçi Türk PartisiBirleşik Güçler, Demokrat Parti ve Toplumcu Demokrasi Partisi milletvekillerinin oylarıyla 27 kabul, UBP milletvekillerinin oylarıyla 21 ret oyu verildi. KKTC’de 28 Temmuz’da erken seçim yapılması kararlaştırılmıştı. İrsen Küçük oylamanın ardından, seçim sürecinin başlamasına günler kalmışken yaşananların yeniden şekillenecek halk iradesine açık bir saygısızlık olduğunu söyledi. ‘Obama ağlıyor, Esat gülüyor!’ ‘Diktatör ABD’den seyahat uyarısı ABD, Türkiye’de yaşayan veya Türkiye’ye gitmek isteyen vatandaşlarına ülke çapında süren olaylarla ilgili seyahat uyarısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan “bilgilendirme metninde” şu ifadelere yer verildi: “ABD vatandaşlarına gösterilerden ve büyük mitinglerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Barışçıl amaçlı gösteriler bile çatışmaya ve şiddet olaylarına dönüşebilir.” SESSİZ EYLEM Danimarka’da Tak sim Gezi Parkı direnişçilerine destek olmak üzere sosyal medyada örgütlenen 100’ün üzerinde kişi Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde sessiz bir gösteri gerçekleştirdi. Ellerinde gösteriler sırasında polis şiddetine maruz kalan kişilerin fotoğrafları ve bu fotoğraflar üzerinde “Ablama dokunma!”, “Kardeşime dokunma!” , “Babama gaz sıkma!” sloganları yazan göstericiler iki saat büyükelçilik önünde kaldıktan sonra olaysız dağıldılar. nDış Haberler Servisi İran’da muhalif bir din adamının cenazesinin, son yılların en büyük protestosuna dönüştüğünü gösteren bir video kaydı yayımlandı. İsfahan’da Ayetullah Celaleddin Tahiri’nin cenazesinde çekilen görüntülerde binlerce kişi Dini lider Ali Hamaney’e atfen “Diktatöre ölüm” sloganları att ı ve siyasi mahkumların serbest bırakılmasını istedi. Hamaney’ ‘Ilımlı İslam yoksa Erdoğan da olmayabilir!’ “Erdoğan’a son on yılda her şey hoşgörüldü. Gazeteciler ve aydınların keyfi tutuklamalarından, gazetelere estirdiği teröre; dine küfür yüzünden yazarları, piyanistleri, hicivcileri mahkum ettirmesine, ateşli Yahudi düşmanlığı yapmasına… dek pek çok şeye göz yumuldu. Kürtlere ve diğer azınlıklara yaptığı baskılar görmezden gelindi” diyerek Erdoğan’a “ılımlı İslam modeli” uğruna müsamaha gösterilen baskıların ve aşırılıkların listesini yapan Henri Levy; “Kral Erdoğan şimdi çıplak; güler yüzlü İslamcılığı da bir serap gibi eriyor!” diyor. Reel politika için kör kör parmağım gözüne bu saldırganlıklara sırt çevrilmiş olduğunu ve son derecede bilinçli bir şekilde hiç yoktan bir “AKP modeli mitosu yaratılmış olduğunu” itiraf eden Henri Levy özetle! “sivil toplum düşmanına dönüşen Erdoğan’ın bundan böyle ihtiyaç duyulan bir lider olamayacağını” ifade ediyor. Kısaca; “ortada bir ılımlı İslam modeli yoksa, Erdoğan’a da gerek yok!” Batı’nın en tipik “reel politik aydınlarından” biri olan Henri Levy’nin vardığı sonuç bu… Denklem niye bu kadar yalın peki? Propaganda gazıyla “mitos” düzeyine çıkarılan “ılımlı İslam” modeli”, bölge için çünkü “olmazsa olmaz” bir istikrar formülü olarak görülüyordu. Erdoğan bu formülün başroldeki “istikrar aktörüydü”. Gezi protestosu, Erdoğan’ın en delinmez zırhı ve en güçlü silahı olan bu “istikrar sermayesini” elinden aldı. Gezi ve Gezi olayları karşısında başbakanın aldığı çatışmacı tavır; AKP liderinin bundan böyle değil istikrar başlıbaşına bir belirsizlik unsuru olduğunu gösterdi. Sandıkta muhalefetin zayıflığı nedeniylehâlâ rakipsiz sayılsa da RTE uluslararası sistem için artık istikrarın diğer adı değil. Gezi olaylarının bir haftada gerçekleştirdiği en tayin edici paradigma değişikliği bu. MEZUNLAR BULUŞUYOR İstanbul Yüksek Ticaret İ.İ.T.İ Akademisi ve Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Fakültesi Mezunları, İktisat, İşletme, Siyasal Bilgiler Fakülteleri buluşuyoruz. Bu tarihi buluşmada birlikte olmaktan onur duyarız. Prof.Dr. Ercan GEGEZ Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Şahamet BÜLBÜL Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Mezunlar Derneği Genel Başkanı Saffet AÇIKGÖZ Prof.Dr. Recep BOZLAĞAN Marmara Üniversitesi Siyasal Bil.Fak. Dekanı Eski CHP Kastamonu Milletvekili ve İl Başkanı, emek ve emekçi dostu, Sevgili Ağabeyimiz SABRİ TIĞLI’yı Hakk’a uğurladık. Sevgili ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. İnci ve Yüksel Pazarkaya TARİH: 08 Haziran 2013 Cumartesi SAAT: 14.00 YER: Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi İktisat Fakültesi Önü GöztepeKADIKÖY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle