16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 16 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK kullanmaya başlamasıyla Gezi Parkı olaylarının çığrından çıktığını, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan şiddet gösterilerini yanlış, haksız olduğunu itiraf etmesinden sonra… … yurttaşlardan özür dilemesi, iktidar medyasının eteklerinde sevinç zillerinin çalmasına neden oldu. Yalaka medya, günlerdir sokak sokak, meydan meydan süren eylemler sanki birkaç ağacın kesilmesini protesto etmeyi amaçlıyormuş gibi algıladı. Bu algılama eylemleri basite indirgeyen Arınç’tan kaynaklanıyor. Şayet RTE’nin evlerinde zorla tuttuğu halkın yüzde 50’sine karşı, geride kalan yüzde 50’nin de: Faşist anlayışlı tek adam olma sevdasıyla demokratik yörüngelerden çıkan Başbakan’ın anlamsız dayatmalarına artık yaka silker duruma geldiğini… … hatta kafalarında, yüreklerinde yıllardır sakladıkları nefreti sokaklara meydanlara koşarak mukabele ettiklerini söylememiz gerekir. HHH Polisi suçlayarak, bir özürle geçiştirilecek içerik ve anlamda mıdır 77 ile yayılan Gezi Parkı eylemleri?.. Eylemlerin kökeninde yatan istekleri acaba hükümet (RTE) kavradı mı? Bülent Arınç katılımcıları okşayan açıklamalarının başında ya da sonunda hükümetin Gezi Parkı eylemlerinin temelindeki öğelerin gerektirdiği uygulamaların yapılacağına değinen tek bir satır yok. Hükümetin toplumu rahatsız eden birikmiş anlamsız dayatmalarına son vereceğine ilişkin bir cümleye rastlamak da olanaksız. Arınç’a göre hükümet eylemlerden ders çıkarmış! Hangi konularda, hangi alanlarda? Bilinmiyor! Özür içeriğindeki kaçamak ifadelerle: halkı yine uyutmak istedikleri izlenimi alınıyor... HHH En ufak kıpırtıda yatağından fırlayarak ekranlara koşan Başbakan RTE; Kuzey Afrika’da beraberindeki cımbızla seçilmiş gazetecilere eylemleri yorumlayan çoooktan demeçler vermesi beklenirken… susuyor. Arınç, yüzüne yerleştirdiği sevimli, yumuşak çizgilerle Köşk’ten indikten hemen sonra düzenlediği basın toplantısının başlarında, “Hükümetin tavrını netleştirmek için önceki gece gezideki Başbakan’la konuştuğunu” söyledi. Önceki gece? Yani Köşk’e çıkmadan önce! Abdullah Gül’ün; olayların bir an önce bitmesini sağlamak için hükümetin gerekli adımları atılmasını Başbakan vekiline bildirmesinden önce RTE; Arınç’a eylemlerin hızını kesmesini, soğumasını sağlayacak içerikte yumuşak ifadelerle olaylara yaklaşmasını içeren talimatlar mı verdi acaba? RTE, Arınç’ın açıklamalarına ne ölçüde katılıyor, destekliyor, destekleyecek? Ya sonra? Örneklerle sabittir. Yeterli zaman geçtikten sonra Başbakan Vekili olarak dün söylediklerine ters düşen ifadelerle Arınç’ı yaya bırakabilir. Ya da Gezi Parkı eylemleri; zaman içinde anlam ve hızından uzaklaştıkça Topçu Kışlası ısrarından vazgeçmeyen RTE; kamuoyunu uyutmak için konuyu saptayacağı kurullarda tartıştıktan sonra karara vardıklarını öne sürerek... üstelik işte demokratik yöntemlerle halkın dediğini yerine getirdik, sorunu çözdük diye yine bildiğini okuyabilir. HHH Ha bir de eylemlerin RTE’nin silkinip kendine geleceğini; başkalarına yukarıdan bakan, büyüklük hastalığı diye özetlenen kibrinden, kimi siyasal tutkularından vazgeçeceğini varsayan sayıları az da olsa saftirik düşünce sahipleri var. Sigaraya, içkiye müdahalelerini, parkta kızla erkeğin yan yana oturmasını sindirememesini, bunlar köpekle de yatağa girerler diyecek kadar gençleri, insanları aşağılamasını ve hatta İslamcı kafası Kadıköy vapurundan inen insanları kendi itikadına göre sınırlandırmasını bir yana bırakalım... Cumhuriyeti kuranlara iki ayyaş diyebilen, Cumhuriyeti, kutsal egemenliği kutlayan bayramları silen, çağdaş eğitimi 4+4+4’le dincilik koşutunda yozlaştıran, baş cani Apo’nun sözünden çıkmayan, PKK’yi Meclis’e alan… ... günü gelince Yüce Divan’da; laik, çağdaş, sosyal cumhuriyeti… dinci, İslami kurallara, Kuran’a göre yönetmeye dönük uygulamalarıyla devletin yerleşik düzenini yıkmakla suçlanması beklenen RTE’nin… … eylemlerin gerçek anlamını kavrayarak huyundan, kibrinden vazgeçeceğini sanmak, olmayacak duaya amin demektir. HHH Demokrasi, yaşam özgürlüğü, iktidar dayatmalarının gündemden kalkmasını istemekten başka dilekleri olmayan, hükümete de siyasetçilere de beklenmedik ölçüde ders veren gençlerle eylemlere gönül ve katkı veren milyonlar; RTE’nin ‘ordusu’ polisin gazını yediniz, gerektiğinde yine yiyeceksiniz ama… ... iktidarın yumuşak açıklamalarla beklentilerinizi uyutan gazına gelmeyin ve.... ...Güven vermeyen RTE iktidarının sekiz koşulunuza vereceği ret veya kabul yanıtını bu açıdan değerlendiriniz lütfen! ‘Bu dava siyasi bir davadır’ İstanbul Haber Servisi BDP İstanbul il ve ilçe yöneticisi 111’i tutuklu 205 sanıklı İstanbul 1. KCK davasına devam edildi. Tutuklu sanık BDP Parti Meclisi üyesi Tacettin Karagöz, “BDP’ye üye olmamız yasadışı faaliyet olarak görülmüştür. Bu ülkede barışın inşa edilmesi için mahkeme temel rol oynayabilir” dedi. Davanın 35. duruşmasında Karagöz, savunmasını tercüman aracılığıyla Kürtçe yaptı. “Bu dava siyasi bir davadır” diyen Karagöz, “Yargılanan, bir halkın iradesi, gerçekliğidir. Eğer bir halk kabul edilmemişse, o halk ne yaparsa yapsın kendisini nasıl ifade etmeye çalışırsa çalışsın suç kabul edilecektir” diye konuştu. Türkiye’nin batı tarafının da kabul ettiği bir barışın gerçekleşebileceğini belirtti. Duruşmada sanıkların Kürtçe savunma yaparken kendi anadillerini iyi konuşamadıklarının ortaya çıktığını anlatan Karagöz, “Bu bizim eksikliğimiz değil, bu ülkenin şaheseridir” diye konuştu. “Et tırnak gibi kardeş” tanımının doğru bir ifade olmadığını belirten Karagöz, “Kürtler hep tırnak oldu. Eğer Kürtler, siyasal, kültürel eşit ve özgür vatandaş olursa gerçek kardeşlik olur” diye konuştu. Tutuklu sanık Ali İpekli ise Türkçe yaptığı savunmasında, “İddianame siyasi ve ideolojik bir bakış açısıyla ele alınmış. BDP’nin siyasi faaliyetleri KCK faaliyeti olarak ele alınıp yargılama yapılıyor. BDP yasal bir partidir, TBMM’de temsil edilmektedir. Sorun barışçıl yollarla çözülsün diye uğraştık ve bu yüzden bu BDP Parti Meclisi üyesi Karagöz: BDP’ye üye olmamız yasadışı faaliyet olarak görülmüş İdeolojik bakış radayız” diye konuştu. BDP İl binasının Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının karşısında olduğunu ve 7 saat gözetlendiğini anlatan İpekli, “BDP binasına girişimde çekilen fotoğraflar delil olarak iddianameye konulmuştur. Belgeler, masa başında hazırlanıp, delil yaratma gayesiyle düzenlenmiştir” dedi. Tutuklu sanık Erdoğan Gündüz, Kürtçe tercüman aracılığıyla yaptığı savunmasında BDP İstanbul il örgütünde yönetici olarak 2 yıl çalıştığını anlattı. “Silahlı örgüt iddiasını kabul etmiyorum. Ömrümde bu tür bir faaliyette bulunmadım” dedi. Annesi ve kardeşinin yatalak hasta olmaları nedeniyle siyasi çalışmalarını çok yoğun olarak sürdüremediğini anlatan Gündüz, “Sosyal Hizmetler Müdürlüğü beni bakıcı tayin etti. Şimdi komşuların yardımıyla yaşa maya çalışıyorlar. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Tüm sanıkların avukatı Sinan Zincir, sanıkların bilgisayarlarında PKK’lilerin fotoğrafının bulunması nedeniyle suçlamada bulunulduğunu belirterek “İnternette bir site açıldığında veritabanındaki resimler de yükleniyor” diyerek bu dijital verilerin delil olarak değerlendirilmemesini istedi. KCK davasının görüldüğü Silivri Cezaevi karşısındaki yeni adliye binasında baro odasının tavanından büyük sıva parçaları düştü. Avukatların bilgisayar masalarında çalıştığı saatte yaşanan kazada yaralanan olmadı. Yeni inşa edilen bina, 1. KCK davasının 27 Mayıs’taki duruşmasıyla hizmete açılmıştı. Silivri’de salon dayanmıyor ‘Ağaca tapılmaz, keselim’ AKP’nin orman mühendisi kökenli çevre komisyonu üyesi Kahveci, 5 Haziran Çevre Günü’nde ‘rengini’ belli etti AYŞE SAYIN Hükümet Gezi Parkı’nda yaşanan olayların faturasını polise kesmişti ANKARA TBMM Çevre Komisyonu üyelerinin “Dünya Çevre Günü” nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaretine AKP’li “orman mühendisi” kökenli komisyon üyesi Osman Kahveci’nin “çevreye bakışı” damgasını vurdu. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya başkanlığındaki komisyon üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü Çankaya Köşkü’nde ziyaret etti. Görüşmede Cumhurbaşkanı Gül, önce komisyon üyelerine söz verdi. Görüşmede söz alan AKP Karabük Milletvekili ve komisyon üyesi Osman Kahveci, kendisinin orman mühendisi olduğunu ve “Ağaçlar tapılacak varlıklar değildir, gerekirse kesilir. Hayvanseverler et yemiyor mu?” sözleri komisyon üyeleri arasında şaşkınlık yarattı. CHP’li komisyon üyesi Sena Kaleli ise kendisinin de Gezi Parkı eylemlerini yakından izlediğini belirterek eyleme katılan insanların son derece sağduyulu ve belli bir ideolojik yönlendirmeyle hareket etmediğine dikkat çekti. Eylemcilerin “şiddetsiz, pasif direniş”in ne olduğunu ortaya koyan bildiriler dağıttığını belirten Kaleli, dağıtılan bir bildiriyi de Gül’e sundu. Cumhurbaşkanı Gül de Gezi Parkı olayında insanların doğaya sahip çıkmasını olumlu bulduğunu belirtirken insanların çevre duyarlılığı nın artmasının, Türkiye’nin “demokratik, gelişmiş” bir toplum olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Gül, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle yaşanan gerginliğe dikkat çekerek bundan sonra olayların büyümemesi için herkesin sağduyulu olması gerektiğini, kendisinin bundan sonra da “itidal” çağrısı yapmaya devam edeceğini belirtti. Komisyon üyesi milletvekillerine de sağduyu çağrısı yapmaları telkininde bulunan Gül, “Bu sorunun bir an önce çözülmesi lazım” görüşünü iletti. Çevrenin “siyasete alet edilmemesini” isteyen Gül, “Çevreyi siyasete alet etmezseniz, söylediklerinizi daha iyi yansıtırsınız” görüşünü dile getirdi. Polisler AKP’ye tepkili Haber Merkezi Hükümetin, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve kısa zamanda tüm yurt genelinde AKP karşıtı protestolara dönüşen olayların faturasını polise kesmesi, alanlarda görev yapan polisleri kızdırdı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın olayların tırmanmasını polisin “orantısız güç” kullanmasına bağlaması, ardından da İçişleri Bakanı Muammer Güler’in polise yönellik iddialarla ilgili 2 mülkiye ve 2 de polis başmüfettişinin görevlendirildiğini açıklaması, “Polis Kürsüsü” başlıklı Facebook adresine atılan mesajlarla protesto edildi. Olaylar nedeniyle 9 gündür “aç, susuz ve izinsiz” çalıştırıldıklarını söyleyen polisler, halktan korkan hükümetin kendilerini “günah keçisi” ilan edip ortada bırakmasına isyan etti. “Polis Kürsüsü”ne gelen mesajlardan bazıları şöyle: Sayın Bakan Gezi olayları için polisin göreviyle ilgili inceleme yapmak için 2 mülkiye, 2 polis müfettişi görevlendirdiğini açıkladı. Biz de soruyoruz: 4 Müfettişler kendilerini görevlendirenleri de inceleyebilecek mi? 4 8 gündür evine gitmeyen, tabiri caizse polisi hayvan gibi çalıştıranlar da incelenecek mi? 4 Görev yüzünden hafta sonu sınava giremeyen polisin zararını kim telafi edecek? 4 Evdeki, izindeki göreve çağırıldı, gereksiz yere ortam gerildi, “gaz bombası at’’ emri verenler, sular durulunca “polis çok yanlış yaptı’’ dedi. 4 Peki bakan kadıyı kim inceleyecek? 4 İşiniz bitince niye ortada bırakıyorsunuz? 4 Emri veren bile arkasında duramadı, topu polise attı. 4 Ayıplıyoruz. Kınıyoruz. Allah’a havale ediyoruz. ‘KARA LEKENİN 20. YILI Sivas katliamında ölenler anılıyor İstanbul Haber Servisi Yeryüzü Sanatçılar Topluluğu, bugün saat 20.00’de, Sivas katliamında yakılarak öldürülen 35 aydının anısına “Aşkı İnsan Işıkları” adlı bir gece düzenleyecek. Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek gece, Hüseyin Suna’nın yaptığı Pir Sultan Abdal heykeliyle açılacak. Topluluk adına açıklama yapan Yeryüzü Sanatçılar Topluluğu sözcüsü yazar Akın Ok, “1993 yılında kaybettiğimiz 35 insanımızın sesli tanıklığında bir araya geliyoruz. Katliamdan 20 yıl sonra sorulara yanıt vermek için yan yana geliyoruz. Çok değerli sanatçı dostlarımız ve aydınlarımız gecemize ışık olurken onların sevdalı yüreklerine bir su serpmek bilincini taşımanın kapısındayız, herkesi bekliyoruz. Sivas yangını ya da Başbağlar acısı tek başına paylaşılacak acılar değildir. Ya hep beraber var olacağız ya da hep beraber yok olacağız” dedi. Etkinlikte, Ozan İsa Koç Korosu da sahne alacak. Öldürülen Gülsüm Karababa’nın ağabeyi ozan Hüseyin Karababa, Sivas Madımak Müze Otobüsü projesini anlatacak. Gecede, gazetemiz yazarı Güray Öz, Kahraman Eroğlu, İsmail Hakkı Demircioğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı isimlere, yaşamını yitiren aydınlar adına yapılan sembolik plaketler verilecek. Gezi’de ‘Cumhuriyet Gazetesi’yle performans Kültür Servisi Makedon asıllı performans sanatçısı Arascan Dönmez de Gezi Parkı eylemlerine destek verdi. Sanatçı, barış nöbeti ile başlayan eylemini önceki gün başka bir platforma taşıyarak performans sergiledi. Siyahlar giyinen Dönmez, siyah pelerinin sağ iç kısmına kendi el yazısı ile “Everything is Freedom” (Her Şey Özgürlük İçin) yazdı, sol iç kısmına ise “Cumhuriyet Gazetesi”nin 4.06.2013 tarihli “Bir Tek O Anlamadı” başlıklı manşet haberini kesip yapıştırdı. “Water of Freedom” (Özgürlük Suyu) adını verdiği suyu Gezi Parkı’ndan geçen herkese tek tek sıkan Dönmez, Taksim Meydanı ve Cihangir sokaklarında da performansını sergiledi. Boyner’in pankartı: Çapulcuyum çapulcu! İşadamı Cem Boyner Gezi Parkı eylemlerinde görüntülendi. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Boyner’in, elinde taşıdığı pankartta, “Ne sağcıyım, ne solcu; çapulcuyum çapulcu” yazıyordu. Görüştüğümüz Cem Boyner, sosyal medyada hızla yayılan fotoğrafın Nişantaşı’ndaki gösteriler sırasında çekildiğini söyledi. Boyner pankartın çevredeki eylemciler tarafından kendisine verildiğini belirtti. Direnişçilere ilk ödül Kent ve Yaşam’dan Haber Merkezi Bu yıl 9.’su yapılan Kent ve Yaşam Ödülleri’nde jüri Gezi Parkı Direnişcileri’ne özel ödül verildi. Gazeteci Celal Toprak ve Yayıncı Mehmet Gözcü’nün birlikte düzenledikleri 9 Kent ve Yaşam Ödülleri töreni Armada Otel’de yapıldı. Proje üretmiş kişi ve kurumları yüreklendirmek ve onurlandırmak amacıyla verilen geleneksel Kent ve Yaşam Ödülleri doğru iş yapmış kişi ve kurumların buluşma noktası haline geldi. Yerel yöneticiler, sivil toplum örgütü önderleri ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı törende yapılan açıklamada, “Kent ve Yaşam Ödülleri daha yaşanabilir kentler ve mutlu insanlar sloganıyla yola çıktı. Her ödül gecesi bir mücadele gecesine dönüştürüldü. Doğru yapanları cesaretlendirme esas hedef oldu… Türkiye giderek kentleşme konusunda doğrularla buluşacak” denildi. Törende Jüri özel ödülü “Taksim Gezi Parkı Direnişçileri”ne verildi. Ödülü genç direnişçiler aldı. BDP askere kalkan oldu Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı köyünde, askerlere PKK tarafından açılan taciz ateşinin ardından bölgeye giden BDP’li kalabalık, iki grubun karşı karşıya gelmemesi için kalkan oldu.Irak sınırında bulunan Gülyazı köyü yakınlarında, iş makineleri ile yola çıkan askerlere bir grup PKK’li tarafından taciz ateşi açıldı. Olayın duyulması ile bölgede bulunan BDP’liler, sınır hattına doğru yürüyüşe geçti. Askeri birlik ve PKK’lilerin arasına geçen BDP’liler geceyi sınırda geçirdi. Sabahın ilk ışıklarıyla askeri yetkilerle görüşüp askerlerin geri dönmelerini isteyen BDP’liler, çatışmanın yaşanmaması için kalkan olduklarını belirtti. Bunun üzerine sınırda bulunan askeri yetkililer, iş makinelerini geri çekti. Taciz ateşinde bulunan karşı bölgedeki PKK’liler de bölgeden ayrıldı. İzmir’de 7 kişiye tahliye OZAN YAYMAN Kamu Denetçiliği’ne 1769 başvuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu Denetçiliği Kurumu’na 29 Mart 2013 tarihinde faaliyetlerine başlamasının ardından başvuru yağmaya başladı. CHP Milletvekili Binnaz Toprak’ın soru önergesini yanıtlayan Kamu Başdenetçi Vekili Mehmet Elkatmış, “Kurumun başvuru kabul etmeye başladığı tarihten 10 Mayıs 2012 tarihine kadar 1769 şikâyet yapılmıştır” dedi. Elkatmış, başvuruları ağırlıklı olarak idari kadro talebi, personel alım talebi gibi kamu personel rejimi; sigorta, emekli kesintisi ve nakiller gibi sosyal güvenlik işlemlerinin oluşturduğunu ifade etti. İZMİR İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 16 Nisan’dan bu yana görülen ve kamuoyuna “askeri casusluk” olarak yansıtılan yargılamanın ilk aşaması dün tamamlandı. Mahkeme, tutuklu 7 sanığın tahliyesine karar verdi. Bu kararla birlikte 79 olan tutuklu sanık sayısı 72’ye düştü. Tutukluluk hali sona eren sanıklar şu isimlerden oluştu: Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde sivil personel olan Banu Yurdusev, Aylin Muslu, Döndü Yalçın, Fadik Çam, Özge Benli, Yeliz Özmen ve Seyhan Doğan. Duruşmanın 2. aşaması124 ve 5 Temmuz’a ertelendi. Öğrencilerin isimleri istendi Yurt Haberleri Servisi Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Taksim’deki Gezi Parkı direnişine destek vermek amacıyla kentte düzenlenen gösterilere katılan öğretmen ve lise öğrencilerini tespit edebilmek için okul yönetimlerine yazı gönderdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gönderilen yazıda, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde izinsiz olarak okula gelmeyen öğretmen ve öğrencilerin isimlerinin bildirilmesi istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle