Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER Ethem Sarısülük’ün katil zanlısı polisi serbest bırakan yargıç Mustafa Aydın, yakın çevresine “Bir milyon kişi toplansa kararım değişmez’ dedi ‘Vicdanım rahat’ ALİCAN ULUDAĞ Durum Fotoğrafı 1) Demek ki ortalığı karıştıran iktidarmış: RTE ve polis, son gösterilere çok az müdahale etti. Özellikle Ethem Sarısülük’ü anma törenlerinde Taksim özgürdü. Yoğurtçu Parkı büyük bir yürüyüş yaptı.. Polis müdahalesi olmadı.. Bu, şimdilik kaydıyla, bir politika değişikliğidir... Polis, TOMA, Akrep, katil biber gazı ve plastik mermi olmayınca, her şey sakin.. Demek ki, “terör” yaratan, vandalizm yapan, göstericiler, protestocular, direnişçiler, tencere tava çalanlar, caaanım gençler değilmiş. RTE’nin saldırı ve şiddet politikasıymış.. İktidar 20 gündür Türkiye’ye kan kusturuyor neredeyse.. Ortalıktan çekilince şiddet aracı, geride kalan karanfil, gül, papatya, sevgi, dayanışma, destek kaldı.. Ve gülen yüzler!.. 2) RTE Neden Geri Durdu? a) İktidarın şiddeti, kendisine daha büyük ve güçlü protesto olarak geri döndü bir aydır. Direniş sağlamlaştı ve istikrar kazandı. Gelinen nokta, bu tarihi yaşamayan yaşamıyor demektir, anlayışı oldu. Gençlik, bulaşıcıdır; dışında kalan, kendini dışlanmış hissetti.. Gençlik dayanışması diye bambaşka bir olgu ile karşı karşıyayız.. Tabii analar babalar, kardeşler, babaanneler, anneanneler de çocuklarını en iyi korumanın yolunun onların yanında yer almakta olduğunu gördüler. Zaten onlar da boğazlarına kadar doluydu ve bir çıkış yolu arıyorlardı.. b) RTE dünya çapında tecrit oldu. Hiç abartmıyorum. İktidarı dünyada tam çöktü bile diyebilirim! “Kahraman polisini” geri çekmesinin temel noktalarından biri bu.. En azından şimdilik, diktatörlüğünü kanıtlayan bu şiddet sahnelerine bir süre fırsat vermeyebilir.. Bunları biraz unutturmaya ihtiyacı var! RTE’nin “Siz insan öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” sözleri kendisine döndü! İki adım daha atsa, kendisine tam kanlı diktatör muamelesi yapılmaya başlanacaktı.. Ama RTE bu bilinmez, eşikte duruyor!!! c) Ama bu ara süreyi protestocu avı başlatmakla kullanıyor. Sosyalistlere baskınlara yöneliyorlar.. MİT 50 kişilik liste vermiş, “elebaşı” diye! Organize hareketmiş de, falan filan.. iktidarın kullanacağı bir sürü palavra.. Ellerinin altındaki mahkemeleri devreye soktular.. RTE şimdi yine yüksekten atıp tutacak, tutuklular üzerinden provokasyon iddialarını sürdürecek.. Ama gördüğüm, protestocuların bu kez tutuklanan arkadaşlarını savunmaya yöneliyor oldukları.. Bu ateş öyle kolay söneceğe benzemiyor. 2) İki Dinamik: Siyaseti şimdilik iki dinamik belirliyor, sokak ve dünyanın RTE’ye baskısı.. Türkiye’nin dünya ekonomisinde ortaya çıkan yeni dinamiğin en büyük kurbanlarından olması, iktidarın muazzam ekonomik başarı masalını gündeme taşıdı.. eee, el parasıyla düğün dernek ve zifaf gecesi yapmaya kalkarsan, sonunda olacağı budur... Durun, daha başındayız.. İktidarın zorlukları yeni başlıyor. 3) RTE’nin MHP politikası: RTE’nin en büyük seçim hedefi hâlâ MHP’yi çökertmek. Mitinglerde MHP bayrakları, üç hilalli bayrak masalları, İmralı’da el sıkışıp öpüşüp koklaştığı Öcalan’a “teröristbaşı” diye bağırması... Gene MHP politikasının zerre değişmediğinin göstergesi. Ama bu kadar kaba ve kör kör gözüm parmağına olay, RTE için sanki umutsuz bir vakaya dönüştü.. RTE, hem PKK ile anlaşmayı sürdürecek, hem teröristbaşı diyerek MHP oylarını alacak.. Bu politikayı nasıl sürdüreceği merak konusu... Ama görülen şu: PKK’nin elini kolunu serbest bırakmış, Cizre’de gördüğümüz, pratikte olanın resmi dışavurumu. Diyor ki Apo’ya: Tamam kardeşim bak Kürt yönetimini resmileştirmene ses çıkarmıyorum ama bırak da arada sırada sana da teröristbaşı diyeyim... Cizre’yi başka Kürt kentleri izleyecek.. Cizre bir test, aynı zamanda Öcalan’ın İmralı mesajlarının hayata geçirilmesi.. 4) AKP Cemaat: Gülen’in mesajları, hem destekle hem döv.. Devleti paylaşmada RTE aslan paylarını Gülen cemaatine kaptırmayı düşünmüyor. Gülen diyor ki, her adımı binbir tartışma ile yapalım ve hata yapmayalım.. Kazançlarımızı feda edemeyiz... Cemaat, The Taraf ile iktidarı “demokratik vurucu yayınpolitika” ile hırpalıyor. Tabii burada esas olarak liberal sopaları kulanıyor! Ama Baransu’nun MİT ile ilgili ifşaatlarını es geçmeyelim.. İyidir, bir şikâyetim yok, sadece bilinsin diye not düşüyorum! Balyoz konusunda ne kadar sahtekârlık varsa, MİT belgelerinde de o kadar sahicilik var! Önümüzdeki seçim sürecinde, cemaatin iktidardan bir kopuşunu ve CHP gibi bir muhalefete destek vereceğini zerre kadar hiç beklemiyorum. Çünkü kazançlarını kaybeder! Kimse yanlış hesap yapmasın! RTEGül anlaşmasıyla cemaatin oyun alanı daraldı! Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, yerel seçimlerden sonra, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin birleştirileceği görüşünde. Başkanlık anayasası ve partili Cumhurbaşkanlığı seçenekleri için olasılığın da çok azaldığını söylüyor. Bu durumda, RTE, düz Cumhurbakanlığı için de aday olabilir. Parti tüzüğünün değiştirilerek başbakanlıkta kalması da az olasılıklı bir seçenek olarak masada.. Ama iktidarı etkileyecek dinamiklerin, seçim sürecinde nasıl yeni bir durum yaratacağını şimdiden bilemeyiz. ANKARA Kızılay’daki Gezi eyleminde Ethem Sarısülük’ü başından vurarak ölümüne neden olan polis memuru Ahmet Şahbaz’ı meşru müdafaa gerekçesiyle serbest bıraktığı için tepkilerin odağında yer alan yargıç Mustafa Aydın’ın yakın çevresine, “Vicdanım rahat. Kasten adam öldürme şüphesini ortaya koyan delil yok. Bir milyon kişi bir araya gelse kararım değişmez. Meşru müdafaa konusunda yoğun delil var” dediği öğrenildi. Yargıç Mustafa Aydın şüpheli polisi, eyleminin meşru müdafaa sınırları içinde kalmış olabileceği gerekçesiyle serbest bırakmıştı. Kararın ardından mahkemeye yönelik sert tepkiler gelmişti. Cumhuriyet, yargıç Mustafa Aydın’ın kararına ilişkin yakın çevresine yaptığı değerlendirmeye ulaştı. Yargıç Aydın’ın yakın çevresine kararı konusunda şöyle konuştuğu belirtildi: “Vicdanım rahat. Şüpheli, mahkemeye gelmeden önce tutuklamayı düşünüyordum. Ancak görüntüleri izledikten sonra kararım değişti. Görüntülerde doğrudan ateş etme diye bir şey yok. Kasten adam öldürme şüphesini ortaya koyacak herhangi bir delil saptanmadı. Maktülün kafasına mermi isabet ettiği an silahın namlu açısı maktülün başından daha yukarıya çevrildiği, merminin deforme olmamış olsa bile sekme ihtimalinin yüksek olduğu, mermi üzerinde mikroskobik yabancı partikül testi yapılmasının uygun olacağı düşünüldüğünde eylemin de meşru müdafaada kaldığı yönünde yoğun delil bulunduğu için tutuklama kararı vermedim. Polisin silahından çıkan mermi maktülün arkasında bulunan direkten sekerek kafasına gelmiş olabilir. Öldürülme korkusu ile kendisini koruma güdüsü ile ateş edilip ancak istemeden ölüme neden olma meşru müdafaadır. Böyle durumda ya ceza verilmez ya da düşük ceza verilir. Kararım konusunda vicdanım rahat. Bir milyon kişi bir araya gelip tepki gösterse de kararım değişmez. Çünkü kararımı delillere göre verdim. Polisin aldığı rapora göre vücuduna 37 taş isabet etmiş. Görüntülerde yoğun taş atışı var. Böyle bir durumda şüphelinin öldürülme korkusu duyması doğal.” Anneler çocuklarını istedi Ethem Sarısülük’ün annesi ile Sivas katliamında yaşamını Tanıklar yitirenlerin anneleri, Ankara Adliyesi önünde eylem yaptı gözaltında Gözaltına alınanlar arasında Sarısülük’ün vurulmasına tanık olanların da olduğu ortaya çıktı. Ailenin avukatı Kazım Bayraktar, soruşturma kapsamında tanık olarak göstermeyi düşündükleri bir eylemcinin ilk operasyonda tutuklandığını, tanıklık yapan bir kişinin ise son operasyonda gözaltına alındığını bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Polis tarafından öldürülen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ile Sivas katliamında çocuklarını kaybeden bazı anneler, Ankara Adliyesi önünde bir araya gelerek Gezi Parkı protestolarında tutuklanan ve halen gözaltında olan eylemcilerin serbest bırakılmasını istedi. Sarısülük, oğlunun katilinin serbest bırakılmasına tepki gösterirken “Bir yiğit kaybettim, binlerce yiğit kazandım. Bu yiğitleri de kaybetmek istemiyorum” sözleriyle gözaltındaki eylemcilerin serbest bırakılmasını istedi. Protesto eylemine katılanlar daha sonra savcılığa, gözaltına alınanların serbest bırakılmasına ilişkin bir dilekçe verdi. Dilekçede, Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Ankara’daki Gezi operasyonunun ikinci dalgasında gözaltına alınan 23 kişinin Emniyet sorguları başlarken adliye önünde ise eylem vardı. Başta Ethem’in annesi Sayfı ve kardeşi Mustafa Sarısülük olmak üzere çok sayıda kişi, hem gözaltıları hem de şüpheli polisin serbest bırakılmasını protesto etti. Grup, “Anaların öfkesi, katilleri boğacak” sloganını atarken “Ben de MUSTAFA ÇAKIR/SİNAN TARTANOĞLU oradaydım, beni de alın” pankartı açıldı. ANKARA Ankara Dikmen’de önceki geEthem’in ağabeyi Mustace yürüyüş düzenleyen gruba polis yine müfa Sarısülük yaptığı açıkladahale etti. Gece geç saatlere kadar süren müdahale sırasında 16 kişi gözaltına alındı. Dikmen mada, eylemlerde çocuklaCaddesi’nde toplanan yaklaşık 2 bin kişi Kızılay’a rı yaralayan, işkence yapan yürümek istedi. Grubun önü polisevi yakınlarında ve vuran polislerin korun2 TOMA ve 2 akreple barikat oluşturan çevik kuvduğu, kollandığı ve ödülvet tarafından kesildi. “Mustafa Kemal’in askerlendirildiğini söyledi. leriyiz. Türkiye laiktir laik kalacak. Faşizme karşı Halkın barışçıl ve demokomuz omuza. Her yer Taksim her yer direniş. Etratik haklarını karşı tarihhem yoldaş ölümsüzdür” sloganları atan, tente eşine ender şekilde rastlaceretava ve vuvuzela çalan gruba polis gaz nan gözaltı ve tutuklama teröbombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. rü yaşandığını belirten SarısüBazı eylemcilerin büyük kazan kapaklalük, “Bizler de oradaydık. Bizler rını kendilerine kalkan yaptıkları görüldü. Bir kamyonun damperindeki yüde bütün halkımızla omuz omukü barikata boşaltırkenki fotoğrazaydık. Bizleri de alın ve tutuk Dikmen’de yine müdahale fı da Twitter’dan paylaşıldı. layın. Annelerimizi, babalarımızı ve tüm halkımızı mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu. Ethem’in annesi Sayfı SarısüHaber Merkezi Ankara’da Başbakan Tayyip lük, polisin serbest bırakılmasına Erdoğan’ın evinin bulunduğu Keçiören’de Ethem tepki gösterirken “Katilimizi alSarısülük için önceki gece gösteri yapan gruba üç mak için buradayız” dedi. Madıkişi döner bıçağı, satır ve sallamalı aletlerle saldırmak Oteli’nde oğlu Serdar Doğan’ı dı. Saldırganların “Burası bizim mekânımız, burayitiren anne Pakize Doğan, yaldan defolun. Burası vatan hainlerinin yeri değildir” nızca Serdar’ın değil Ethem’in, diye bağırdığı öğrenildi. Olayda biri kolundan, biri Abdullah’ın, Mehmet’in ve bu diise elinden olmak üzere iki kişi yaralandı. Saldırganlar kısa sürede yakalandı. Ethem Sarısülük için İsrenişte yiğitçe vuruşan tüm çocuklatanbul Beylikdüzü’nde düzenlenen yürüyüş sırasınrın annesi olduğunu söylerken “Ben da bir saldırgan aracıyla aralarında çok sayıda kaevladımı kaybettim ama yüzlerdın ve çocuğun da bulunduğu grubun arasına daldı. ce evlat kazandım” dedi. Doğan, Olayda üç kişi yaralandı. Linç edilmek istenen salBaşbakan’ın “Sivas davası kararı dırgan ise gruptaki bazı yurttaşların çabasıyla kurmilletimize hayırlı olsun” söztuldu ve arabasıyla olay yerinden uzaklaştı. lerini “Hangi savaşa gittik ki hayırlı olsun diyorsun, biz halkız, öldürmeye çalıştığın halkınız” diye eleştirdi. Gezi Parkı ey lemlerine katılAnkara Cumhuriyet Başsavcılıdığı için gözalğı, Ethem’i vuran polisi serbest bırakan yargıcı Twitter’da yayımlatına alınan YeAnkara Adliyesi dığı mesajla kutlayan Memur Suçner Çıracı’nın önündeki eylemde katıları Soruşturma Bürosu Yazıişleri annesi de “Ben lımcılar Ethem’in masMüdürü Zekeriya Ünalmaz hakkınhem oğlumla kesini taktı. (Fotoğrafda idari disiplin soruşturma başhem de buralar: NECATİ SAVAŞ) lattı. Yazıişleri Müdürü Ünalmaz, daki tüm çoTwitter’daki mesajında “Gezi olaycuklarla gularında Ethem Sarısülük’ün ölürur duyuyomüne neden olduğu belirtilen polis memuru hakkındaki tutuklama rum. AKP istemini reddeden hâkim, adamdüzenine karsın, ellerinden öpüyorum” demişti. şı tüm çocukların arkasındayım. AKP bunu böyle bilsin” dedi. SATIRLI SALDIRI O müdüre soruşturma GEZİ DİRENİŞİ’NE DESTEK EYLEMLERİ SÜRÜYOR İki liseliye hapis istemi Türkiye direniyor ‘Bu bir senaryo’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 1970’li yıllarda faaliyet gösteren ve 12 Eylül darbesiyle birlikte kapatılan solcu PolDer’in (Polis Derneği) o dönemki başkanı Sıtkı Öner (75), polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ü vurulduğu yerde andı. Cumhuriyet’e konuşan Öner, Ethem’e ilişkin “Yiğit insanları yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama onu unutmayacağız” dedi. Polisin serbest bırakılmasını eleştiren Sıtkı Öner, bunun bir senaryo olduğunu, ifadesinin amirleri tarafından hazırlanıp eline verildiğini kaydetti. Öner, polislere “Polis halkın polisi olmalı. İktidarın polisliğini yapmamalı. Halkı korumak için çaba harcamalı. Polis halka işkence yaparsa çok daha kötü olaylar olur” uyarısında bulundu. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ESKİŞEHİR: Eskişehir adliye önünde toplanan eylemciler Eti Park’a kadar yürüdü. Avukat Ayşegül Kumaş, “Ethem’i vuran polis serbest bırakıldı. Bu polisi serbest bırakma sebepleri de meşru müdafaaydı. Ama biz çok iyi biliyoruz ki bu devletin adaleti, ne Sivas katliamını, ne Madımak’ı ne de diğer katliamların hiçbir tanesini bile yargılayamadı” dedi. ANTALYA: Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybedenle ri anmak için Kazım Özalp Caddesi’nde toplanarak Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Grup adına konuşan ÇHD Antalya Şube Başkanı Nusret Görgüz, katilleri aklayan bir ülkenin olmasının utanç verici olduğunu ve sorumlular yargılanana kadar sürecin takipçisi olacaklarını söyledi. MERSİN: Atıf Yılmaz Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi Sarısülük’ü öldürmekle suçlanan polis memurunun serbest bırakılmasını protesto etti. Yürüyüşün ardından Atıf Yılmaz Meydanı’na dönen eylemciler burada Abdullah Cömert ve Ethem Sarısülük’ün isimlerini mumla yere yazdı. Eylemler düzenlenen forumla sürdü. ADANA: HDK, KESK, İHD, ÇHD, Halkevleri, Mücadele Birliği ve Öğrenci Kolektifleri’nin destek verdiği “Diren Adana” oluşumu Adana’da toplam 700 kişinin gözaltına alınması ve 7 kişinin tutuklanmasını protesto etti. Grup adına açıklama yapan Güven Boğa, “AKP’nin, anayasa ve hukuku hiçe sayarak toplumsal muhalefeti sindirmeye, terörize etmeye dönük saldırıları karşısında asla sessiz kalmayacağız” dedi. ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, Vatan Kavşağı’ndaki Gezi protestoları sırasında çantalarında molotofkokteylleri ele geçirildiği iddia edilen 2 lise öğrenci hakkında 4.5 yıldan 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Öğrenciler tutuksuz yargılanacak. Eskişehir’de 6 gözaltı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Gezi Parkı protestolarına Eskişehir’de destek veren KESK dönem sözcüsü ve EğitimSen Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı’nın da aralarında bulunduğu 6 kişi, “kamu malına zarar vermek” ve “polise karşı gelmek” suçunu işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, sorguları yapılmak üzere Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Gözaltıları protesto için KESK Eskişehir Şubeler Platformu binası önünde bir basın açıklaması yapıldı. 7 kişi hakkında yakalama kararı İstanbul Haber Servisi Gezi Direnişi’ne katıldıkları gerekçesiyle izinsiz gösteri yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan ve mahkemece serbest bırakılan Alper Merdoğlu, Emre Horasanlı, Emre Güzel, Gökbey Gül, İsmail Işık Sapmaz, Murat Tözen ve Özkan Ekinci hakkında savcılığın itirazı üzerine yakalama kararı çıkarıldı. Eylemcilerin üzerlerinde bulunan gaz maskeleri, deniz gözlükleri, baretler, kasklar, eldivenler, sapan, puşi, patlamış fişek kapsülü, sargı bezleri, yara bantları ve kompres bezleri gibi eşyalar suç delili olarak kabul edildi. Polise cebir ve tehdit kullandıkları öne sürülen zanlıların “eylem yapmakta ısrar ettikleri” iddia edildi.