Katalog

27 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada 13 CÜNEYT ARCAYÜREK Sünnilerden hangi tarikatın? Hangi gençliğin Başbakanı? Gezi Parkı’nda özellikle RTE’ye demokrasi dersi veren gençliğin mi? Emretse Allahu ekber diye sokaklara dökülecek dindar gençliğin mi? Toplumsal sıkıntıların ancak Kuran’ın önderliğinde çözülebileceğine mi, yoksa ilim bilim çağına inanan bir başbakan mı? Laik mi laiklik karşıtı mı? Türklerin mi, Gürcülerin mi, kimin? Say say bitmez. Zira kafa yapısı mutlaka hemen her toplumsal olaya ayrımcı gözle bakıyor. HHH Gezi Parkı eylemlerinin anlamını, demokratik içeriğini tabii RTE dışındaanlamayan ülke kalmadı. Brezilya’da otobüs pasolarına zammı protesto eden gençlerin sorununu da anlayamadı. Orada esen demokratik rüzgârı da, yönetimin gençlik hareketine bakış açısını da... Brezilya’nın kadın Cumhurbaşkanı’nın gençlerin başlattığı eylemleri öven, yönetime ve siyaset adamlarına mükemmel bir ders verdiklerini içeren söylemlerini konuşmalarında örnek olarak kullanamıyor. Kullanamaz da. Bu kafayla ülkemize ileri demokrasi gelecek ha? HHH Durmadan yinelediği bir iki söylem var. Gezi Parkı eylemlerinin Türkiye’de de Brezilya’da da dışarıdan kaynaklandığını söylüyor.. Kışkırtıcı kimdir, nerededir; RTE dışında bilen yok! Durmadan merkezi de yöneticisi de meçhul bir dış kaynağı suçluyor. Kanıtla diyorsun… “Bekleyin zamanı gelecek” diyor. Yurtiçinde eylemcilere uygulattığı şiddeti kim kışkırtıyor, polis mi diye soruyorsun, yanıt: Eylemciler. Taksim Dayanışma Platformu, hemen başlarda, eylemlerin durmasını istiyorsa Başbakan; İstanbul Valisi ile Emniyet Müdürü’nün, İzmir ve Ankara polis müdürlerinin görevden alınmasını istiyor. Gezi Parkı’nı polislere yaktırıp yıktırdıktan üç beş gün sonra; gençlerin eylemlerin yumuşaması için öne sürdükleri önerileri RTE, geçen salı gruptaki konuşmasında şöyle değerlendirdi: “Sen kalkacaksın, şu emniyet müdürünü açığa al, şunu görevden al. Önce haddini, bileceksin. Ayaklar ne zaman baş olmaya başladı?” Geçen yüzyılın başlarından kalan bu kafa; bu çağa damgasını vuran iktidartoplum ilişkilerini, işte böyle kısır bir anlayışla karşılıyor. HHH Durmadan yinelediği suçlamalara göre; mademki eylemleri kışkırtan gençlerdir. Tek taraflı açıklamalarla değil, kışkırtıcı kim ve nereden kaynaklandığını saptamak için Yüce Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını örneğin muhalefet önerse, RTE’nin bu öneriye sıcak bakacağını mı sanıyorsunuz? Varsa içeriden dışarıdan kışkırtanlar, kışkırtıcıları enine boyuna araştıracak bir komisyon kurulmasına ancak işine geldiği zaman olumlu bakabilir. Zira gerçeğin ortaya çıkarılması değildir RTE’nin amacı. Siyasal rant sağlamaktır... Sıcağı sıcağına hemen böyle komisyon kurulabilse; RTE gibi olayı tek taraflı yalnız hükümet ve polisler açısında araştırmayacak. Tanıkları, gençleri de dinleyerek gerçeği bulmayı görev bilecek. HHH Karala izi kalsın. Yıllardır sürdüregeldiği politika bu!.. Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü Din Eğitimi Şube Müdürlüğü’nü vekâleten yürüten Özkul, ‘Her şey din öğretmenlerinin kontrolünde gerçekleşecek’ dedi ‘Ankara da böyle istiyor Allah da’ Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü Din Eğitimi Şube Müdürlüğü’nü vekâleten yürüten İbrahim Özkul’un din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine yaptığı açıklamalar, TBMM gündemine taşındı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Afyonkarahisar Mİlli Eğitim Müdürlüğü Din Eğitimi Şube Müdürlüğü’nü vekâleten yürüten İbrahim Özkul’un “Bundan sonra işler ve işlemler, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin kontrolünde gerçekleşiyor ve gerçekleşecek. Bunu Ankara da böyle istiyor. Allah da böyle istiyor” sözleri TBMM gündemine taşındı. Ayfonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü Din Eğitimi Şube Müdürlüğü’nü vekaleten yürüten İbrahim Özkul’un din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine yaptığı açıklamalar, TBMM gündemine taşındı. Özkul, toplantıda, “Daha önce İmam Hatip Lisesi Müdürleri’ne söylemiştim. Sizler, Milli Eğitim müdürlerinin başdanışmanısınız, demiştim. Sizler de okul müdürlerinin baş danışmanısınız. İda ri yetki olsun ya da olmasın. Okul müdürü bir adım atacak, size soracak. Müdürler kusura bakmasın. Bundan sonra işler ve işlemler, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin kontrolünde gerçekleşiyor ve gerçekleşecek. Bunu Ankara da böyle istiyor. Bunu valilik de böyle istiyor. Bunu Milli Eğitim Müdürü de böyle istiyor. Biz de böyle istiyoruz. Allah da böyle istiyor” diye konuşmuştu. Özkul ayrıca, din öğretmenlerinden, “Seçmeli din derslerini seçtirelim. İmamlar da hutbelerinde bunu işlesinler. Ne kadar çok alanda bu dersleri seçtirirsek, okul müdürü ve öğretmenler buna karşı çıkarsa bunu bilelim. Bu büyük bir suçtur” demişti. CHP Afyonkarahisar Milletvekili ‘Din dersini seçtirelim’ Amhet Toptaş, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Şube müdürlerinden bu şekilde bir talebiniz olmuş mudur, yoksa adınıza öğretmenlere talimat veren şube müdür vekili hakkında idari soruşturma açmayı düşünüyor musunuz, açıklamaları doğru buluyor musunuz” sorularını yöneltti. Özkul’un din derslerinin seçilmesine ilişkin sözleri ile ilgili olarak Toptaş, “Bakanlık olarak, seçmeli dersler olan Kuranı kerim ve Peygamberimizin Hayatı derslerinin seçilmesi için velilere baskı uygulanmasını doğru buluyor musunuz, bu tür tutumda bulunan şube müdürlüklerinin uygulamalarını önlemek için herhangi bir genelge yayıMlamayı ve tedbir almayı düşünüyor musunuz” sorularını yöneltti. Barış için biz de umutluyuz MAHMUT ORAL Hazine Müsteşarlığı, AA Genel Müdürü’ne satılan hisseleri istedi Hazine AA’yı uyardı IŞIK KANSU Çok sayıda düzenleme yapılıyor Yasalar yine torbaya girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’nin tatile girmesine sayılı günler kala daha önce verilen 2 torba yasa tasarısı görüşülmeyi beklerken hükümet yeni bir torba yasayı daha Meclis’e getirdi. Tasarıdaki bazı düzenlemeler şöyle: l Vazife malulü kamu görevlilerinden hayatı kaybedenlerin yakınlarına ya da malullerin kendilerine bağlanan aylıklarda muhtaçlık şartı kaldırılacak. l Cumhuriyet’in gündeme getirdiği AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün ajansın hissesini satın almasına da yasal kılıf sağlanıyor. l Her bir engelli istihdamı için 5 yıl süreyle asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’si kadar işyerlerine gelir vergisi indirimi yapılacak. l Afyonkarahisar’da cephane patlaması sonucu şehit olan 25 askerin özlük hakları terör şehidi askerlerle eşit sayılacak. l Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Politika Merkezi kurulacak. Bakanlık, korunmaya muhtaç çocuklar için aile ortamına benzer çocuk evleri siteleri kuracak. l Koruyucu aile uygulamasında sosyal güvencesi olmayan eşe isteğe bağlı olarak sigorta yapılabilecek. Primleri devlet ödeyecek. l Vakıflar tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ya da ilgili kamu idaresinin görüşü alınarak vakıfın gelirleri kullanılarak yurt ya da pansiyon kurulabilecek. l Yasal olarak dinleme ve izleme yapan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı personelinin görevini yaparken işlediği iddia edilen suçun soruşturma iznini TİB Başkanı verecek. ANKARA Hazine Müsteşarlığı, Anadolu Ajansı’nın (AA) yaklaşık dörtte bir hissesinin ajansın Genel Müdürü Kemal Öztürk tarafından satın alınmasını “miras hukuku açısından riskli bulduğunu” bildirdi. Hazine, Öztürk’ün elindeki hisselerin kendisine devrini istedi. Hazine Müsteşarlığı’nın, AA Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği 9 Nisan 2013 tarihli yazıda, ajansın kullanılmayan rüçhan haklarının (yüzde 25.65) Genel Müdür Kemal Öztürk tarafından satın alınmasına ilişkin AA yönetimince kimi “şifahi gerekçeler” ileri sürüldüğü bildirildi. AA’nın gerekçeleri arasında, hisselerin Kemal Öztürk’e satılarak ajanstaki kamu payının yüzde 50’nin altında tutulduğu, böylece “ajansın kamu ajansı olarak algılanmasının” önüne geçildiği iddiası da yer aldı. Hatta, AA kamu ajansı olursa, “bir ajans muhabirinin kaçırılması, öldürülmesi vb. durumlarda bunun ülkeler arası savaş sebebi sayılabileceği” de savunuldu. Hazine Müsteşarlığı’nın yazısında, AA’nın geçen pazartesi günü yaptığı açıklamanın tersine “ajans genel müdürünün uhdesindeki payların, genel müdürlük görevi herhangi bir şekilde sona erdiği takdirde, yeni genel müdüre” değil, “Yönetim Kurulu’nun uygun göreceği kişiye devredilmesi”nin kararlaştırıldığına değinilerek, şu uyarılarda bulundu: “Hazine lehine intifa hakkı tesisi ve devre ilişkin olarak esas sözleşmeye eklenen hüküm Hazine menfaatlerinin korunması açısından olumlu gelişmeler olarak nitelendirilmekle birlikte, genel müdüre ait hisseler bakımından özellikle miras hukuku açısından risklerin mevcut olduğu düşünülmektedir. Bu ve benzeri risklerin bertaraf edilmesini teminen genel müdürün sahip olduğu ve aslında Hazine’ye ait olması gereken hisselere ilişkin genel müdür tarafından vasiyetname ve/ veya Hazine’ye devir taahhüdü verilmesi dahil gerekli önlemlerin ivedilikle alınması ve sonucundan Müsteşarlığımıza bilgi verilmesi hususunda bilgilerini ve gereğini rica ederim.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç da dün verdiği soru önergesi ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan “Şaibeli satış ile yüzde 25.65’lik hissenin sahibi olan Kemal Öztürk’ün 12 bin 825 TL karşılığında AA’nın dörtte birine şaibeli ortak olmasını uygun buluyor musunuz” sorusuna yanıt istedi. Zengin’e onur plaketi İstanbul Haber Servisi Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF), Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin’e AB ülkelerine örnek olan sosyal sorumluluk projeleri, sosyal belediyecilik ve katılımcı yönetim anlayışı nedeniyle onur plaketi verdi. Tören sırasında duygulu anlar yaşayan Zengin, “Bu ödüle layık görülen belediye başkanı, geçen yıl 10 çalışanıyla birlikte senfoni orkestrasından dolayı savcının karşısına çıkarıldı. Bunları lütfen Almanlara iletelim. Bu ülkede senfoni orkestrası kurdu diye yargılanan tek belediye başkanı da benim. Olsun bundan da gurur duyuyorum” dedi. Maltepe Belediyesi’nin Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreninde konuşan Zengin, 4 yılı aşan bir süredir Maltepe’ye hizmet verdiklerini dile getirerek “Bu ödüllerin bizleri kamçıladığı, yaşam içerisinde rahatlattığını hissedebiliyoruz. Bazen bizi yargılayan, bazen bizleri savcı karşısına çıkaran çevrelere karşı da güçlü olduğumuzu gösteriyor. Bu güçlülüğü bize verdiği için ITF’ye çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Zengin’e ödülünü, ITF Proje Koordinatörü Ramazan Bayram verdi. DİYARBAKIR Güneydoğu Anadolu Bölgesi gezisini sürdüren ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, “İnşallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda barış çok derin köklerini bulacaktır. İnşallah bu çatışmalar geçmişte kalacak, gelecekte barış, istikrar olacaktır. Herkesin çok büyük ümidi ve iradesini gördüm. Biz de umutluyuz” dedi. ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, dün akşam geldiği Diyarbakır’da BDP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etti. 1998 yılında Diyarbakır’a geldiğini anlatan Ricciardone, “Kentin ne kadar gelişmiş olduğunu gördük. Diyarbakır ve tüm Türkiye hakkında umutluyuz. Dost ve müttefik bir ülke olarak sizleri destekliyoruz. Yanınızda duruyoruz” dedi. Baydemir, konuğuna Diyarbakır işi tabak hediye ederken, “Bu benim tasarımım. 2013 yılının baharından sonra bu güneşi ekledim. Baharımızın kalıcılaştırmasını temenni eden yeni şafak olarak görüyorum” dedi. ‘Riskler mevcut’ Uludere itirazı reddedildi DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Uludere’deki olayla ilgili verdiği görevsizlik kararına, olayda hayatını kaybedenlerin ailelerinin yaptığı itirazı reddetti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesinde savaş uçaklarınca gerçekleştirilen ve 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili yürüttüğü soruşturmanın ardından “görevsizlik kararı” vermişti. Suçtan zarar gören ailelerin avukatları karara itiraz ederek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığa gönderilen kararın Malatya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştu. İtirazı reddeden başsavcılğın kararında, “Başsavcılıkça soruşturma sonucunda verilen ‘yetkisizlik’ ve ‘görevsizlik’ kararları ile düzenlenen iddianamelere karşı suçtan zarar gören vekillerinin, başsavcılığımızca verilen görevsizlik kararına karşı itirazda bulunmaları hukuken mümkün değildir” ifadeleri kullanıldı. Taksim Projesi’nin iptali için açılan dava karar aşamasında ‘Gezi Parkı’nın şimdiden 747 metrekaresi yok edildi’ İstanbul Haber Servisi Yayalaştırma projesi olarak sunulan Taksim Meydan Projesi’nin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan dava dün İstanbul 4. Bölge İdare Mahkemesi’nde görüldü. Taksim Dayanışması’ndan aktivistlerin de aralarında bulunduğu 7 yurttaş adına dava açan avukat Gonca Yılmaz, mahkeme heyetine, dünyanın önemli meydanlarının fotoğraflarını göstererek, Taksim projesinin yayalaştırma sağlamayacağını, burada kamu yararının bulunmadığını anlattı. Tarafları dinleyen mahkeme, kararını yazılı olarak avukatlara bildireceğini açıkladı. Avukat Yılmaz, Taksim Meydanı’nın 1993 yılında ilan edilen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı içerisinde olduğuna dikkat çekerek, Koruma Kurulu’nun da 6 Ocak 1999’da, Taksim Meydanı’nın, Cumhuriyet Anıtı, Gezi Parkı ve AKM’nin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğu yönünde karar aldığını anımsattı. Yılmaz, Başbakan’ın Topçu Kışlası’nın AVM olacağını açıklamasının ardından yurttaşların da tepkilerini dile getirdiğini ifade etti. Bu sözler üzerine araya giren mahkeme başkanı, “Konumuz dışına çıkmayalım” uyarısında bulundu. Avukat Yılmaz da plan tadilat notlarında Topçu Kışlası olarak bahsedilen yapının geçtiğine dikkat çekti. Gezi Parkı’nın da şimdiden 747 metrekaresinin yok edildiğini belirtti. Koç’tan soru önergesi Duruşmaya davalılar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı avukatları ve Kültür Bakanlığı temsilcisi de katıldı. Belediyenin avukatları, projenin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep ettiler. İstanbul 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu raportörü Gülden Arslan da kurulun projenin tamanına değil, Tarlabaşı’nı içine alan Cumhuriyet Caddesi’ndeki çalışmalar için onay verdiğini dile getirdi. Mahkeme Başkanı, tarafların beyanlarını dinledikten sonra duruşmayı bitirdi. Karar, taraflara yazılı olarak bildirilecek. tamamına onay verilmedi’ ‘Projenin